19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
26 OCAK 2012 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA [email protected] DIŞ HABERLER 9 Körfez ülkelerinin Arap Birliği’nin Suriye heyetinden çekilmesiyle Ankara’nın devreye girebileceği belirtiliyor Türk gözlemci gündemde Dış Haberler Servisi Körfez ülkelerinin Arap Birliği’nin Suriye’deki gözlemci misyonundan çekilmesinin ardından yerlerine Türkiye veya Endonezya’dan gözlemcilerin görevlendirilebileceği iddia edildi. İngiliz Guardian gazetesinde yer alan haberde, ABD, İngiltere ve Fransa’nın, Arap Birliği’nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın iktidarı bırakmasını öngören plana ilişkin BM Güvenlik Konseyi’nden bir karar çıkmasını sağlamak amacıyla Rusya’nın desteğini aradıkları vurgulandı. Haberde bu çerçevedeki diplomatik girişimlerin, Arap Birliği’nin Suriye’deki gözlemci misyonunun geleceğine ilişkin kuşkularla gölgelendiği kaydedilerek şu ifadeler kullanıldı: “Ama öyle anlaşılıyor ki onların yerlerine, Endonezya ve Türkiye gibi Müslüman ülkelerden gözlemciler görevlendirilebilir. Suriye, heyetin görev süresini bir ay daha uzatmayı kabul etti. Şam hükümeti, Esad’ın baskılarını durdur Fransa’ya Yaptırım: Dağ Fare Doğurdu “Vowww! Çok sert!” Ankara’nın “inkâr yasasına” verdiği tepkiyi görünce; Gülse Birsel’in yeni “sitcom” dizisinde ağızlardan hiç düşmeyen bu sözleri hatırladım: Çok sert! Şaka gibi. Malum yasa hani Fransa’da “şak” diye geçtiğinde, Ankara “tak” diye yaptırım uygulayacaktı? Yaptırımlar hani “aşamalı” ama “kalıcı” olacak; Türkiye’nin Fransa Büyükelçisi tam gaz Ankara’ya dönecek, Fransa’nın Ankara Büyükelçisi bavullarını toplayıp “marş marş” memleketine gidecek, ilişkiler İsrail’le olduğu gibi en alt düzeye indirilecekti? Davutoğlu bir yandan, Başbakan diğer yandan, devreye sokulması düşünülen yaptırımları böyle davul zurnayla açıklamamışlar mıydı? Siyasetçi değil bir “diplomat olan” Büyükelçimiz Tahsin Burcuoğlu bile, diplomasinin kılı kırk yaran temkinli ifadelerini bir yana bırakıp, “Cevabımız sert olacak. Göreceksiniz. Belki tüm ilişkileri koparabiliriz!” dememiş miydi? Göreceğimizi gördük. Erdoğan, “Bir daha Fransa’ya gitmeyebilirim!” dedi. O da şarta bağlı. Başbakan “Sarkozy bir daha seçilirse Fransa’ya (belki!) gitmeyecek”. Bunun ötesinde Başbakan ezcümle “sabır” telkin ediyor. “Büyütecek ne var” demeye getirircesine, “yasa bizim için külliyen yok hükmündedir”, “keenlemyekun”dur diyor. Ve en nihayet Sarkozy’nin encamını “Fransız halkına havale ediyor”… Ankara da 60 imza bekleniyormuş da... 60 Fransız parlamenterin imzasıyla Anayasa Konseyi’nde yasayı iptal ettirmek şansı varmış da… Sürecin selameti adına böyle şimdilik alttan alınıyormuş da... Konu Anayasa Konseyi’nden de dönmezse, işte o zaman Ankara’nın nelere kadir olduğu görülecekmiş de… Filan da falan… Ufak çocuk kandırır gibi. En çok buna içerliyorum. Kamuoyunun böyle küçük çocuk gibi her seferinde bu göz boyama oyununa tav olmasına hasta oluyorum. Önce afra tafra, “tutmayın beni”, “one minute” havaları… Sonra, “yok bir şey”, “keenlemyekun” edebiyatı. Öncesi ve sonrası arasındaki uçurumlar öyle derin ki, Fransız basını dahi buna vurgu yapmadan geçemiyor. Sarkozy’nin borazanlığını yaptığı bilinen “Le Figaro” en başta “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” hesabına, bir yandan “Erdoğan ortalığı yatıştırdı” derken bir yandan da “O kadar tehdit niyeydi?” diye soruyor: “Türk hükümeti, aralıktan bu yana Fransa’ya karşı ikinci bir misilleme paketi sözü veriyordu!” “Hani nerede? O büyük tehditler nerede kaldı? İşte hendek, işte deve! Kabadayılık demek safi laftaydı! Hodri meydan! Cürmünüz kadar yer yakarsınız!” demeye getiriyor adamlar. Bu durumda havaya girip “Türk yaptırımları kaçınılmaz”, “Fransa, stratejik bir ortağını kaybetmek üzere!” şeklinde uyarılar yapan “Le Monde” ve “Acı misilleme önlemlerinin geleceğini” ilan eden “Liberation” gibi ciddi, ağırbaşlı gazeteler ters köşeye yatmış oluyor. “Bir ülke kendi inandırıcılığını adım adım nasıl baltalar”a işte size bir örnek. Diplomasi derslerinde vaka çalışması olarak incelenebilecek bir örnek bu. Bu köşede defalarca yazdım.. “Yaptırım” bu kadar göstere göstere, bağıra çağıra uygulanmaz. Böyle yapıldığında araya, Sarkozy’nin “Söylediklerinizi nah yaparsınız. Uluslararası anlaşmalar ne güne duruyor?” mealindeki mektupları –misal! girer. Dışişleri Bakanı Juppe’den de –aba altından sopa göstermek şeklinde de anlaşılabilecek “itidal çağrıları” yapılır vs... “Yaptırım”ın etkilisi; kapalı kapılar ardında, olabilecekleri karşı tarafa belli belirsiz hissettirip gerektiğinde önlemleri tereddütsüz, hiç göz kırpmadan almaktır. Bizde her seferinde tam tersi yapılıyor. Milli spor gibi sadece kurusıkı atılıyor. Gerçek saati geldiğinde paşa paşa, hiçbir şey olmamış gibi “keenlemyekun!” üzerine soğuk su içiliyor. Neden? Çünkü öncelik içeride tribünlere oynamak ve içeridekilerin gazını almak... Şişinme, yakınma, demagoji, retorik, Türk’e Türk propagandası gırla… Neymiş? Sarkozy’nin dedesi “Osmanlı Musevisiymiş”. Burada bile lafı döndürüp dolaştırıp Osmanlı’ya getirmiyorlar mı, hayret ediyorum... Bize ne Sarkozy’nin babası/dedesinden? Onu bunu bırakın siz şimdi “Le Figaro”nun sorusuna cevap verin: “Onca tehdit niyeydi?” Bu basit ve yalın sorunun yanıtını kendi hükümetinden sorup da alamayan bir ülke kamuoyu, başka bir ülkeden nasıl hesap sorar, nasıl yaptırım uygulamaya kalkar takdirlerinize bırakıyorum. ? Şam yönetimi Arap Birliği’nin gözlemci heyetinin görev süresini bir ay daha uzatmayı kabul ederken Körfez ülkelerinin misyondan çekilme kararının ardından boşluğu Türkiye veya Endonezya’nın doldurabileceği savunuldu. Dışişleri Bakanı Davutoğlu dün Moskova’da Rus mevkidaşı Lavrov’la Suriye’deki gelişmeleri de görüştü. madığı için Suriyeli muhalefet tarafından sert dille eleştirilen gözlemcileri, işbirliği yaptığı gibi görünmenin yararlı bir yolu olarak görüyor.” Öte yandan Şam’a yönelik baskılar konusunda Rusya, BM Güvenlik Konseyi’nde veto hakkı olan üyelerden biri olarak kilit konumunu sürdürürken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu dün Moskova’da Rus mevkidaşı Sergey Lavrov ile bir araya geldi. Üst Düzey İstişare Konseyi bünyesindeki Ortak Stratejik Planlama Grubu’nun ikinci toplantısının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında Davutoğlu, Lavrov ile hem İran hem Suriye konusunda kapsamlı değerlendirmede bulunduklarını belirtti. “Suriye konusunda sivil halka dönük şiddetin bir an önce durması önemli” diyen Davutoğlu, Türkiye olarak Arap Birliği’nin inisiyatifine destek verdiklerini ve bu konunun Suriye ve bölge içinde çözümünün önemli olduğuna işaret etti. Lavrov ise Rusya ve Türkiye’nin Suriye konusundaki ilkesel tutumlarının örtüştüğünü belirterek “Biz kaynağı ne olursa olsun kanın durmasını istiyoruz” dedi. Suriye’ye dışarıdan askeri müdahaleye karşı olduklarını vurgulayan Lavrov, diyaloğun önemine dikkat çekti. Suriye’ye yönelik tek taraflı yaptırımlara izin vermeyeceklerini de ifade eden Lavrov şöyle devam etti: “Çünkü bu yaptırım kararları Rusya, Çin veya başka ülkelere danışılmadan alınıyor. Güvenlik Konseyi kararının dış müdahale izni olarak algılanmasına izin vermemeliyiz... Libya senaryosunun tekrarlanmasını istemiyoruz. Tek taraflı kararlara karşıyız.” Bu arada Mısır muhalefetinin önemli isimlerinden, eski Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu Başkanı Muhammed el Baradey’e Arap Birliği tarafından Suriye konusundaki arabulucuk misyonunun başına geçmesi için teklif götürüldüğü bildirildi. Baradey’in teklifi prensipte kabul ettiği savunuldu. Suriye’deki akrabalarını görmeye giden ve ardından kendisinden haber alınamadığı için hayatından endişe duyulan üç çocuk babası Necati Eker’in bir şüphe üzerine Suriye yönetimi tarafından sorgulandığı ortaya çıktı. Eker, Antakya’daki ailesinin yanına döndü. ‘Tüm ilişkileri koparabiliriz’ Kayıp yurttaş bulundu ULUSLARARASI AF ÖRGÜTÜ’NDEN FRANSA’YA TEPKİ ‘İnkâr yasası ifade özgürlüğüne tehdit’ Dış Haberler Servisi Fransa’da lanan bir gelişme ile iki eski Senato Ermeni soykırımı iddialarını inkârı Başkanı Christian Poncelet ve Gecezalandıran senatonun onayladığı ta rard Larcher, karşıoy kullanacaksarıya karşı başlatılan girişime des larını bildirmek üzere konuştular” tek artarken Uluslararası Af Örgütü, diye yazdı. İngiliz Financial Times, tasarının tasarının ifade özgürlüğünü tehdit etonaylanmasıyla “Zaten gergin olan tiğini bildirdi. Merkezi Londra’da bulunan ör Nicolas Sarkozy ile Sayın Erdoğan gütten yapılan açıklamada, ulus arasındaki ilişki daha da zehirlararası insan hakları hukukunun lendi” diye yazdı. Gazete, gelişmeifade özgürlüğü üzerindeki kısıt lerin Avrupa Birliği’nde endişeyle izlamaların ancak milli güvenlik, lendiğini bildirdi. kamu düzeni ya da başkalarının ngilizlere uyarı hakları veya saygınlığını koruma “İnkâr” tasarısının onaylanması gibi durumlarda uygulanabileceği hükmünü içerdiğine dikkat çekil konusunda Türkiye’nin “aşırı hasdi. Açıklamada, “Bunların hiçbiri sas” olduğunu belirten İngiliz Daily bu konuda uygulanamaz ve ye Telegraph gazetesi, Orhan Pani yasa ifade özgürlüğünü suç muk’u örnek göstererek İngilizleri kapsamına sokacaktır” denildi. uyardı. Gazete, “Paris’e bir ziyareti Uluslararası insan hakları huku sırasında yasak bir görüşü dile gekunun ayrıca, devletlerin ayrım tiren bir Britanyalı, yargılanmak cılık, düşmanlık ve şiddeti teşvik üzere iade edilebilir” diye yazdı. eden ulusal, ırksal ve dini nefretin Gazete daha sonra şöyle devam etsavunulmasını önleti: “Bu açıdan Türkimesi gerektiği belirye de aynı biçimde tilen açıklamada, yekusurludur. Katlini yasanın bunun akamlardan söz ettiği Le Monde’a sine neden olduğu için Nobel ödüllü Orkonuşan kaydedildi. han Pamuk hakkında Sarkozy, Açıklamada Af Ör‘Türklüğe hakaret’ geseçimleri gütü’nün Avrupa ve rekçesiyle dava açıldı. kaybederse Orta Asya Direktörü Bu durumda, ifade siyasetten Nicola Ducközgürlüğünü baskılaçekileceğini dıkları için Fransızworth’ün şu sözlerine söyledi. de yer verildi: ları pek kınayamaz“Bu yasa uygulalar.” İngiliz Times ganırsa Fransa’nın ifade özgürlüğü zetesi ise Fransa’yı “kanlı sömürnün desteklenmesi konusundaki gecilik geçmişini saklamaya çalışuluslararası yükümlülüğüne ters makla suçlanıyor” diye yazdı ve düşecektir. İnsanlar bu konudaki Fransa’da “inkâr” tasarısına kargörüşlerini ifade etmekte özgürdür, şı parlamenterler tarafından önceki Fransa’da da, Türkiye’de de, baş gün başlatılan girişime, senatoda ka yerde de. Bu yasada söz konu toplam 16 sandalyeye sahip radikal su olan asıl şey, 1915 yılındaki öl “Avrupa Sosyal ve Demokrasi dürme olaylarının ya da zorla yer Birliği Grubu” (RDSE) de katıldı. lerinden edilmelerin soykırım olup RSE, yasaya itiraz için anayasa maholmadığı değil, Fransız yetkililerin kemesine gidilmesi sürecine tam bu tartışmaya ilişkin ifade özgür destek vereceğini açıkladı. İktidar partisi Halk Hareketi Birlüğünü kısıtlama girişimidir.” Fransa’da yayımlanan Le Monde liği’nin (UMP) dört milletvekili dagazetesi ise “inkâr” tasarısının oy ha önceki gün yasaya itiraz için laması sırasında senatörlerin bölün anayasa mahkemesine gönderilen düğünü, çekincelerini güçlü biçimde imza kampanyasına katılacağını dile getirdiklerini, tasarıya muhalif açıklamıştı. Anayasa mahkemesigörüşlerin defalarca dile getirildiği ne gitmek için 60 parlamenterin imni belirttiği analizinde, “Ender rast zası gerekiyor. Tahrir’de birinci yıl coşkusu unus’ta başlayan ve tüm T bölgeyi saran Arap Baharı’nın ikinci önemli durağı olan Mısır’da Hüsnü Mübarek rejiminin devrilmesine yol açan halk ayaklanmasının birinci yıldönümü dün coşkuyla kutlandı. Ayaklanmanın sembolü haline gelen Tahrir Meydanı’nı dolduran on binlerce kişinin devrim şarkıları söylediği kutlamada, “Mübarek gitti ama askeri vesayet tam olarak sona ermedi” eleştirileri de dile getirildi. Yıldönümü kutlamaları dolayısıyla 3 bin mahkumun serbest bırakılacağı da açıklandı. (Fotoğraf: AP) ‘Onca tehdit niyeydi?’ İ VEFAT Muğlalı aydın, merhum Zeki Serez’in eşi, gerçek Cumhuriyet kadını ve dost insan günlük görüşmelerde Dış Haberler Servisi New York’ta Kıbrıs sorunu sınırlı bir ilerleme sağlandığını belirten gerçekleşen Kıbrıs yine beklemede Ban, iki hafta içinde görüşmelerinden net taraflardan mülkiyet bir sonuç çıkmazken konusundaki veri paylaşımını tamamBM Genel Sekreteri Ban Kimun, lamalarını istediğini söyledi. Ban, şuözel danışmanı Alexander bat sonunda müzakerelerin durumu Downer’dan mart sonunda müzakere konusunda Güvenlik Konseyi’ne rasürecine ilişkin değerlendirme alacapor sunacağını belirtti. ğını, raporun olumlu olması halinde, New York’taki Türkevinde bir banisan sonunda ya da mayıs başında sın toplantısı düzenleyen Eroğlu ise uluslararası konferans düzenleme niGreentree zirvesinde sınırlı bazı ileryetinde olduğunu açıkladı. lemelerin kaydedildiğini ve son aşaBan, Greentree çiftliğinde gerçekmayla ilgili daha somut bir takvimin leştirilen 5. üçlü Kıbrıs görüşmesinin ortaya çıktığını vurguladı. Eroğlu, önceki gün sona ermesinin ardından “Greentree’de yine esneklik göstedün KKTC Cumhurbaşkanı Derviş ren, yapıcı öneriler sunan biz olEroğlu ve Kıbrıs Rum Yönetimi liduk. Rum tarafı her öneriyi deri Dimitris Hristofyas’la beraber sadece reddetmiştir” dedi. basının karşısına çıktı. Yoğun iki NADİDE SEREZ’i yitirdik C MY B Cenazesi bugün ikindi namazından sonra Çengelköy mezarlığına defnedilecektir. “Naduş Teyze”miz ışıklar içinde yatsın. Dostları Edip Fıstıkoğlu Ailesi C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle