23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y K Y Y Y Y Y Y B B B B K 10 3 11 9 10 8 7 11 12 15 14 14 4 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars K K K Y Y Y K K K K K K K 4 4 2 15 13 13 2 4 3 3 1 2 5 Oslo K Helsinki K Stockholm K Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih K Berlin K BudapeştePB Madrid B Viyana B HABERLER 5 5 0 10 8 7 10 7 1 2 3 14 0 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam K 1 K 4 B 13 Y 11 Y 6 B 15 Y 12 K 10 K 3 K 4 K 2 B 19 Y 14 Ülke genelinin cok bulutlu, orta ve Karadeniz kıyıları ile Sinop, Ardahan, Artvin çevreleri dışında kalan tüm yurdun yağışlı geçeceği tahmin ediliyor. Yağışlar Doğu Akdeniz, Güneydoğu Anadolu, Doğu Anadolu’nun güneyinde kuvvetli, kıyılarda yağmur ve sağanak yağmur, doğu bölgelerde karla karışık yağmur ve kar şeklinde olacak. Hava sıcaklığı iç ve doğu bölgelerde 1 ila 3 derece artacak. Diğer yerlerde önemli bir değişiklik beklenmiyor. 26 OCAK 2012 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Ocak GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada saldırgan üslubuna yeniden dönmesi, sağlığına kavuştuğunu kanıtlıyor. Grup konuşmasında Sarkozy’den, Maliki’den girdi, Kılıçdaroğlu’nda nokta koydu... CHP Genel Başkanı’na “Niçin imam hatipler sizi bu kadar rahatsız ediyor? Niye?” diye soruyor ve yanıtını yine kendi veriyor: “Dindar bir nesil gelmesin, herhalde bundan” diyor. Kılıçdaroğlu, RTE’nin yine din sömürüsü kokan bu sözlerini nasıl yorumlar bilemem ama yerinde olsam; imam hatiplerden rahatsızlığımızın nedenini öğrenmek istiyorsanız, “aynaya bakmanız yeterli” diye yanıtlardım Başbakan’ı! Dindarlık başka, dini sizin gibi siyasal yaşamın temel öğesi yaparak iktidar sahibi olmak başka. Bu iki farklı anlayışı birbirine karıştırmamasını bir kez daha salık verirdim RTE’ye. ??? Batı, RTE’yi Arap ülkelerine laik demokrasi ihraç etsin diye yola çıkardı. O demokrasi ihraç edeceği yerde, o ülkelerden demokrasiyi hacamat eden kurallar, uygulamalar ithal etti. Basını, yargıyı iktidar partisinin arka bahçesine dönüştürdü. Toplumu ikiye, hatta üçe bölecek politikalar izledi. Neredeyse Türk’üm demenin ayıp sayılacağı bir toplum yarattı. Şimdi de, Ermeni soykırımını inkâr etmeyi suç sayan yasayı tezgâhlayan Sarkozy’i hırpalamak için Yahudi kökenden geldiğini anımsatarak ırkçılığın daniskasını yapıyor. Ne RTE ne de “ağırbaşlı ol molla desinler” rolü benimseyen ulusal medyamız; Sarkozy’nin gerçek kişiliğini açıklamıyor… ....Fransızı, Amerikan New Yorker dergisi gibi tanımlayamıyor. Yalnız bir Amerikan dergisi gibi değil, ekonomide dara düşten İtalya ile alay eden Sarkozy’e İtalyan medyası gibi de davranamıyor. Medyamız, İtalyan medyasının Sarkozy’i “soytarı” ilan etmesini sütunlarına almadığı gibi, New Yorker dergisinin Fransız Cumhurbaşkanı’nı tanıtım yazısına da iltifat etmedi... Sarkozy’nin kamuoyu önünde ipliğini pazara çıkarmak için Amerikan dergisinin anımsattığı gibi “seçildiği günden bu yana verdiği hiçbir sözünü tutmadığını” kanıtlayan örnekler sıralamak da yeterli değil. ”Parayı çok sevdiğini… gafları nedeniyle ona ‘İtalyan komedisinden çıkmış bir aktör gibi’ benzetmesinin yapıldığını… palyaçolukları nedeniyle kendisine büyük bir güvensizliğin var olduğunu… buna rağmen seçildiği gün Fransa’nın en popüler cumhurbaşkanıyken bugün en sevilmeyen cumhurbaşkanı diye anıldığını”... ....her fırsatta, iletişim başta hemen her alanda söylemek, yinelemek gerek. Son sıfatı, soytarı veya şarlatan Fransız Cumhurbaşkanı! ??? Başbakan, Kılıçdaroğlu ve Sarkozy’yle yetinmedi son konuşmasında. “Türkiye bizim içişlerimize karışmasın” diyen Irak Başbakanı Maliki’ye de yüklendi. “Irak’ta mezhep çatışması başlatırsanız buna sessiz kalamayız” dedi. Suriye’de BM kararı ile askeri müdahaleye hazır olduğunu, İsrail’le savaşabileceğini ima eden açıklamalarından sonra… Irak’ı da tehdit ediyor. Bu arada “ABD ve diğer ülkeler Irak’a girdiğinde Iraklı kardeşlerimiz bizim oraya girmemizi istemediği için girmedik” diyor... Oysa gerçeği böyle bilmiyorduk. Biz gerçeği; ABD’ye Türkiye topraklarında geniş konuşlanma olanakları sağlayan ve güneyimizden ikinci bir cephe açmasına izin veren 1 Mart hükümet tezkeresini; Türkiye Büyük Millet Meclisi onaylamadığı için Türk askerinin Irak’a girmesine ABD izin vermedi diye biliyorduk. Meğer, bugüne dek yanılmışız... Kuzey Irak’a o tarihte girmemizin gerçek nedeni; ABD’nin düşmanca tavırlarına yol açan, hâlâ eleştirilen 1 Mart tezkeresini TBMM’nin ret etmesi değilmiş…. ….Iraklı kardeşlerimiz gelmeyin demiş! Irak’a girmemişiz! RTE, pek çok ustalığına, tarihsel gerçekleri kendine göre yazmayı da ekledi. Pes vallahi! Devekuşu Yumurtası O ülkesini sevdi Haber Merkezi Gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, katledilişinin 19. yıldönümünde yurt genelinde çeşitli etkinliklerle anıldı. İZMİR: Uğur Mumcu, Büyükşehir Belediyesi öncülüğünde düzenlenen “Uğur Mumcu ve Demokrasi Şehitlerini Anma Gecesi”yle de anıldı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, “Uğur Mumcu ve diğer demokrasi şehitlerinin tek bir suçları vardı, o da ülkesini çok sevmek” diye konuştu. Kültürpark İsmet İnönü Sanat Merkezi’nde yapılan etkinlikte gazetemiz İzmir temsilcisi Serdar Kızık, Mumcu’nun yazdıklarıyla bugüne ışık tuttuğunu vurguladı. Gazeteci Atilla Sertel, şair ve yazarlar Hidayet Karakuş’la Hüseyin Yurttaş da birer konuşma yaparak Mumcu’nun araştırmacı gazeteci kimliğinin ve cesaretinin, günümüz siyasi ve toplumsal tablosu içinde artan önemine dikkat çektiler. Gecede, TOBAV Gençlik Korosu ve TOBAV Oda Orkestrası’nın yanı sıra İzmir Devlet Operası sanatçıları yurttaşlarla buluştu. Bu arada, Kocaoğlu, program boyunca yurttaşların desteğini aldı. MARMARİS: Marmaris’te konferans veren araştırmacı yalediği etkinlikte katılımcılar, Ulus Meydanı’na kadar meşalelerle yürüdü. Etkinliğe CHP Milletvekili Mehmet Ali Ediboğlu da destek verdi. TOKAT: Tokat Pirsultan Abdal Derneği, Mumcu için bir anma etkinliği düzenledi. Pir Sultan Abdal Dernekleri Genel Başkan Yardımcısı Muharrem Erkan Katledilen yazarımız Mumcu’nun “en büyük suçuna” dikkat çekildi: yaşamını yitiren gazetemiz yazarı Uğur Mumcu, tüm yurtta yapılan törenlerle anıldı. zar, şair ve yayıncı Muzaffer İlhan Erdost, Uğur Mumcu’yu Çekiç Güç’ün öldürdüğünü söyledi. ANTAKYA: CHP, Eğitimİş, ADT, TGB, İP ve ADD Hatay Şubesi’nin ortaklaşa düzenetkinlikte şöyle konuştu: “Baktılar ki öldürmekle bitmiyor, yeni bir yol gösterdiler yazarlara bilim adamlarına; ‘Bizden olacaksınız, olmazsanız hapsi boylayacaksınız. İşte buranın adı Türkiye Cumhuriyeti.” 19 yıl önce hain bir saldırıda SAMSUN: Uğur Mumcu Parkı’nda düzenlenen anma etkinliğinde düzenleme komitesi adına Müjgan Yıldırım bir açıklama yaptı. Yıldırım “Mumcu, Türkiye’yi bekleyen tehlikelere işaret etti, haklı çıktı. Mumcu’nun köşesini devralan Balbay 3 yılı aşkın süredir tutsak” dedi. TRABZON: ÇYDD Trabzon Şubesi’nce düzenlenen etkinlikte ÇYDD’li gençler, Trabzon Devlet Tiyatrosu sanatçısı Banu Manioğlu yönetiminde hazırlanan, öldürülen aydın ve gazetecilerin yaşamöykülerini anlatan bir sunum gerçekleştirdi. ÇYDD adına konuşan Semiha Algan, “Bu cinayetleri işleyenlerin arkasındaki karanlık yapılar ortaya çıkarılmadığı sürece Türkiye’de demokrasi, hukuk devletinden söz etmek mümkün olmayacaktır” diye konuştu. Cebinde üç yumurtayla yakalanan öğrenciye 11 yıl hapis istemiyle dava açılan bir ülkenin, başka bir ülkeye hukuk ve demokrasi nutukları atması pek işe yaramaz. Yumurtaları menemen yapmak için değil cumhurbaşkanına atmak amacıyla yanında taşıyormuş deseniz de pek ikna edici olmaz. Bu yumurta işi öyle masumane değil, bunlar “yumurta örgütü” oluşturmuşlar, şimdilik yalnızca yumurta fiyatlarını arttırıyorlar, ama asıl amaçları “yumurta darbesi” yapmak deseniz de inanan olmaz. ??? Sonuç olarak Ermeni diyasporasının başını çektiği, İtalya’dan Arjantin’e, Uruguay’dan İsveç’e kadar soykırımı kabul eden bir sürü ülkenin içinde bulunduğu uluslararası “çok gizli örgüt”e dava açamıyoruz. Sarkozy’nin kafamıza attığı devekuşu yumurtası için de iddianame yazamıyoruz. Başımıza gayet açık biçimde göstere göstere örülen çoraplarla uğraşmak yerine fantastik paranoyalarımızla uğraştığımızdan bize karşı tasarlanan gerçek darbeleri gözden kaçırmamız da şaşırtıcı değil. ??? Dink cinayetinde devletle bağlantılı örgüt bulamadık, ama her taşın altında bir örgüt buluyoruz mu desek? Yalnızca yerüstündeki değil yeraltındaki örgütleri de araştırıyoruz, kemikleri bile tek tek çıkarıyoruz mu desek? İnsan hakları komiserinin hakkımızdaki raporuna karşılık, “tamam ama yumurta atmayan öğrenciler için de öğretmeni şikâyet etme hattı açtık” diye bir savunma mı getirsek? ??? İyi ama ya aynı sınıftan üç öğrenci aynı öğretmeni şikâyet eder ve evlerinde yapılan aramada buzdolabına gizlenmiş yumurtalar bulunursa? BÜYÜKŞEHİR OPERASYONU TEĞMENLER 2.5 YILDIR TUTUKLUYDU Denktaş ailesine taziye ziyaretinde bulunan Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, KKTC Başbakanı İrsen Küçük’ü de ziyaret etti. İzmir’de dokuz kişi serbest OZAN YAYMAN İZMİR İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne düzenlenen operasyonun ardından tutuklananlardan 9’u hakkında mahkeme tahliye kararı verdi. Tutuklu avukatlarının yaptığı başvurunun ardından İZULAŞ ve İZDENİZ Yönetim Kurulu Başkanı Zeliha Gül Şener, ESHOT Genel Müdür Yardımcısı Tufan Eker, Grand Plaza Genel Müdürü Fatma Işık Çelikoğlu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı çalışanı Pınar Çalışkan, İzmir Büyükşehir Belediyesi Kültür Müdürlüğü çalışanı Tülay Tamay, Cengiz Başkurt, sendikacılar Necip Bilici, Yakup Yıldırım ve Memiş Sarı serbest bırakıldı. Operasyon kapsamında halen tutuklu 24 kişi bulunuyor. Davanın ilk duruşmasının 3 Nisan’da gerçekleştirileceği bildirildi. Mahkeme, arka arkaya 9 gün duruşma yapılacağını açıkladı. Poyrazköy’de 2 tahliye HİLAL KÖSE Rauf Denktaş’ın adı Şişli’de ölümsüzleşecek REŞAT AKAR POLİS ARAMA YAPTI Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde usulsüzlük iddiası: 11 gözaltı İstanbul Haber Servisi Gaziosmanpaşa Belediyesi’nin gayrimenkul satışlarına ilişkin bazı evraklarda usulsüzlük yapıldığı yolundaki şikâyet üzerine 11 kişi gözaltına alındı. Belediye Başkanlığı’nın şikâyeti üzerine Gaziosmanpaşa Cumhuriyet Başsavcılığı’nca başlattığı soruşturma kapsamında harekete geçen polis ekipleri, Gaziosmanpaşa Belediyesi’nde inceleme yaptı. Aralarında eski ve halen görevde olan bazı müdür, yönetici ve çalışanların da bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Emniyet’teki işlemleri tamamlanan bu kişiler daha sonra Gaziosmanpaşa Adliyesi’ne sevk edildi. CHP’li Eskişehir Belediyesi’ne baskın CAN HACIOĞLU LEFKOŞA Şişli Belediyesi, geçen hafta hayatını kaybeden Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın adını ilçede yapılacak bir kültür merkezine veriyor. Rauf Denktaş Kültür ve Kongre Merkezi’nin temeli, 18 Şubat’ta Denktaş ailesinin de katılımıyla Şişli’de atılacak. ESKİŞEHİR CHP’li Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nde polis dün arama yaptı. Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin avukatlarından Cemal Okan Yüksel, aramanın Özel Halk Otobüsçüler Derneği ile yaşadıkları hukuki anlaşmazlıktan kaynaklandığını belirterek şunları söyledi: “Dava yolcu taşımadaki manyetik kartlar, adliye, polis, belediye personeli, engelliler ve 65 yaş üstü yaşlıların ücretsiz taşınması konusuyla ilgiliydi. Son olarak savcılığa aslıastarı olmayan ‘Engelli olmayan kişilere engelli kartı verilerek tramvay ve otobüslerle bu kişiler ücretsiz olarak taşınıyor’ iddiasında bulunuldu. Baskın şeklinde arama kararına gerek yoktu” Sarıgül, Serdar Denktaş’ı kültür merkezinin temel atma törenine davet etti. Denktaş, babasının adının kültür merkezine verilecek olmasının kendisini duygulandırdığını söyledi. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül KKTC’ye giderek Denktaş ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Rauf Denktaş’ın oğlu Serdar Denktaş’ı ziyaret eden Sarıgül burada yaptığı açıklamada, Rauf Denktaş’ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirerek şöyle konuştu: “Rauf Denktaş ömrünün her saatini Kıbrıs için yaşayan, fedakâr bir Kıbrıslı, uluslararası ilişkilerde büyük bir diplomasi ustası ve inanılmaz bir müzakereciydi. Türk dünyası bu büyük kahramanı asla unutmayacak.” Sarıgül ve beraberindeki heyet daha sonra KKTC Başbakanı İrsen Küçük’ü makamında ziyaret etti. Mustafa Sarıgül, beraberinde eski Bakan Onur Kumbaracıbaşı ve eski Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Sefa Sirmen ile birlikte Rauf Denktaş’ın Cumhuriyet Parkı’nda bulunan mezarına giderek çelenk koydu ve saygı duruşunda bulundu. Ziyarete işadamı Hüseyin Bayraktar, eski AP Milletvekili Ozan Ceyhun ve Altınbaş Holding’in temsilcileri de katıldı. Sarıgül ayrıca, Lefkoşa Belediye Başkanı Cemal Bulutoğulları’nı da ziyaret etti. KKTC medyasının büyük ilgi gösterdiği ziyarette CHP kurultayıyla ilgili soruları yanıtlayan Sarıgül, “Üyesi olmadığım bir partinin kurultayıyla ilgili yorum yapmam yanlış olur” dedi. Poyrazköy davasında 30 aydır tutuklu yargılanan teğmenler Faruk Akın ve Sinan Efe Noyan tahliye edildi. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü oturumunda söz alan tutuklu sanık, emekli Binbaşı Levent Bektaş, “Burada yargılananlar, terörist değil, kurban” dedi. Poyrazköy’de bulunan mühimmatlar ve ambalajları üzerinde parmak izinin, DNA verisinin olmadığına dikkat çeken Bektaş, Kafes Eylem Planı’nın nerede bulunduğunun dahi bilinmediğini savundu. Albay Ali Türkşen de 5 Kasım 2008’de TRT GAP’ta yayınlanan “Savaşta Barışta Türk Ordusu” adlı programda kendisiyle yapılan söyleşiyi heyete izletti. Türkşen, 2. Poyrazköy iddianamesine göre, bu programın çekildiği saatlerde, “Azınlıklar” adlı rapor oluşturduğunun ileri sürüldüğünü belirtti. Türkşen, Balyoz davasıyla birlikte üç dosyada sanık olduğunu ifade ederek “Sabırla bekliyoruz ama sıkıldık artık” deyince, mahkeme başkanı, “O zaman, güvenin bizim adaletimize. Araştırıyoruz. 400 tane daha dosyamız var bu nedenle de yargılama uzuyor” dedi. Tuğamiral Fatih Ilgar ise mahkeme başkanına seslenerek “Ben eminim sayın başkan, vicdanınız rahat değil. Şüpheleriniz var” dedi. Tutuklu teğmenler Akın ve Noyan, tutuklu kaldıkları süre, yasada öngörülen ceza sınırı göz önünde bulundurularak tahliye edildi. Diğer tanıkların tahliye talebi reddedildi. Savcılık ve TÜBİTAK’ın bilirkişi gerilimi Teğmen Mehmet Ali Çelebi, gözaltındayken, SIM kartına 139 telefon numarası yüklenmesiyle ilgili soruşturma devam ediyor. 5 polisin ifadesini alan savcılık, 24 Mayıs 2011’de TUBİTAK’tan cep telefonu konusunda bilirkişi listesi istedi. Savcıya iki ay sonra verilen yanıtta, iş yoğunluğu nedeniyle bilirkişi ismi bildirilmedi. Savcılık, 26 Eylül 2011’de TÜBİTAK’a yeniden yazarak isim bildirilmesini istedi. Savcılığın telebi üzerine yaklaşık bir ay sonra bilirkişi listesi bildirildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle