19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara B B S B B B B B B B B B K 10 10 9 10 11 9 8 6 7 6 6 5 1 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B 0 B 0 K 10 B 13 B 10 PB 11 B 2 PB 4 PB 1 B 2 K 4 K 2 K 10 Oslo PB Helsinki K Stockholm K Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn K Münih K Berlin K Budapeşte Y Madrid B Viyana Y HABERLER 7 1 2 9 8 6 10 4 5 3 4 15 9 Belgrad Y 7 Sofya K 3 Roma Y 14 Atina PB 13 Zürih Y 7 Moskova K 7 Aşkabat PB 1 Taşkent A 3 Baku K 4 Bişkek A 9 Tiflis K 2 Kahire B 14 Şam A 9 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimleri ile zamanla batı kesimleri çok bulutlu, Doğu Anadolu’nun doğusu ile Rize, Artvin, Bartın ve hafif olmak üzere Ankara çevreleri kar yağışlı, diğer yerler parçalı ve az bulutlu geçecek. İç ve doğu kesimlerde kuvvetli ve don olayı bekleniyor. 20 OCAK 2012 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 20 Ocak GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK ? Baştarafı 1. Sayfada çaldığı bir vaadi yerine getirdiğini, yargıyı hızlandıracak 3. bir paket açıkladığını yazıyor. Açıklanan paket: Hükümet, teröristlerin ve kentlerdeki uzantılarının yıllardır yüzlerce ölüme neden olan molotofkokteylini nihayet silah saydığını ilan ediyor. Basın suçlarına bugün pek çok gazetecinin suçlandığı gibi terör örgütüne üye olmamak koşulunu güçlendiriyor, bu arada hangi konularda yasaklı olduğu veya olacağını henüz açıklamadığı kitaplara af getiriyor. Ömür boyu sabıkanın yok sayılmayacağını müjdeliyor. Ha senin benim cebimden çalmış, ha ödeme yapmadan konutun ya da kamu binasının elektiriğini kaçak kullanmış; fark etmez ama yargı reformuna göre artık bu gibilerin hapisle cezalandırılmasına son veriyor. Mahkeme kararı ile icra memurlarının evinize gelip dilediği eşyayı haczetmesi de yasaklanıyor. Örneğin icra memuru, borcunu ödemeyenin karşılık gösterdiği kapı arkasındaki süpürgeyi alabilecek! Yargıyı hızlandıracak yasa tasarısının gözde diğer maddelerine gelince, trafik canavarı sıfatını hak eden, ehliyetsiz araç kullananların önüne çıkan kişileri ezip geçmesine karşın adliyeye sevk edilmeyecekleri güvencesi getiriliyor. Bir parmak bal da gazetecilerin ağzına: Koşullu basın affı! Ne olabilir sözü edilen koşul? İktidarın ve savcıların yazılarını, kitaplarını, hatta not defterlerini delil diye göstererek içeri attığı gazeteciye yönelik terör örgütüne üye olmak suçlamasını daha açık bir biçimde, belki de ağırlaştırarak yasalaştırmak! ??? Bu yasa, cezaya dönüşen tutukluluk sürelerini kısaltmayı, ulusal iradeyi hiçe sayan mahkeme kararlarına karşı tutuklu milletvekillerinin tahliyesini nasıl hızlandıracak? Bakan Ergin’in açıkladığı yeni yasal öğeler arasında bu konuda kamuoyunu tatmin edecek yeni bir uygulamaya rastlanmıyor... Şöyle: Silivri’deki 2. Ergenekon davasını gören hâkimler heyeti, üç yılı aşan bir süredir tahliye taleplerini her hafta; “kuvvetli suç şüphesi görüldüğünden ya da delilleri karartma olasılığından” söz eden aynı gerekçeyle reddediyor. Ama, Silivri’deki özel yetkili mahkeme, kuvvetli şüphelerin hangi delillere veya şüpheli dışarı çıkınca delilleri karartma olasılığının hangi fiillere dayandığını ifade eden somut gerekçeler göstermiyor... Üç yıldır adeta matbu bir gerekçe her tahliye talebini reddeden karara iliştiriliyor. Ortada ne kuvvetli suç şüphesi kalmış, ne delilleri karartma veya kaçma olasılığı söz konusu olanların tahliyesi lehine oy kullanan yargıçlar da başka illere sürülüyor. Yeni yargı reformu tasarısı yasalaşırsa: Artık “tutukluluk kararlarının gerekçelerinde savcılar ve yargıçlar, bugüne dek olduğu gibi soyut birtakım öğeler sıralamayacak, somut olaylar belirterek tahliye taleplerini ya ret ya da kabul edecekler”. İyi ama hâlâ yürürlükte olan Ceza Muhakemeleri Yasası’nın “tahliye isteklerinin reddine ilişkin kararlarda hukuk ve fiili nedenleri” uygulamayı emreden 101. maddesini bugüne dek savcı ve yargıçların zaten uygulaması gerekmiyor mu? Savcıların ve yargıçların yürürlükte olan bu yasa hükmünü uygulamadıklarını Adalet Bakanı itiraf etmiş olmuyor mu? Savcı ve yargıçların tutukluluk kararı verirken tutuklunun tahliye talebini reddeden kararlara çekince yazan hâkimi; (örneğin Mahkeme Başkanı Köksal Şengün) Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu, bir gece yarısı başka illere sürebiliyor da… delil göstermeden tutuklayan veya yeni deliller sunmadan tahliye taleplerini reddederek yürürlükte yasaya aykırı hareket eden savcı ve yargıçları bugüne dek neden uyarmadı acaba? Adalet Bakanı gazetelerde yıllardır dillere destan, yasadışı bu uygulamaların farkında değilmiş, sanki tutukluluğa yeni bir yöntem getiriyormuş gibi... mevcut yasanın uygulanacağını bir müjde olarak sunuyor. Bakan Ergin malumu ilan etmekte pek mahir! GERÇEĞİNDEKİ kesinlik, katılık, acımasızlık ve geriye dönmezlik biraz yumuşasın diye her dinde ve her dilde başvurulmuş deyimler ne denli etkili ya da inandırıcı olursa olsun, ölüm ölümdür. Yani kişi olarak bu dünyayla ilgili artık hiçbir şey yapamaz duruma gelmek demektir. Böyle olduğu içindir ki herhalde bütün dillerde olduğu gibi bizim dilimizde de “gözü açık gitmek” diye bir deyim vardır. Çok istediğiniz ve dilediğiniz bir durumun gerçekleştiğini göremeden bu dünyadan ayrılmış olmayı anlatmak için. Geçen gün giden Denktaş için böyle denebilir mi? Ölümünün birkaç hafta öncesine kadar, “Kıbrıs Türkleri için bir devlet kurulmasını istiyordu, kuruldu; hem de kendisinin kurucusu olduğu bir devlet” diye, “istediği ve dilediği gerçekleşti” sözleriyle avunabilirdik. ma son nefesini vermeden önce, son nefesinin gücüyle söyleyebildiklerinden öğrendik ki kesin olarak asıl istediği ve dilediği federe ya da konfedere bir devlet değil, düpedüz Ölürken Dirilten... “bağımsız” bir devlettir. Yani kendi başına var olan, herhangi bir mutlak bağlılığı olmayan, tek başına da tam egemen olabilen bir devlet. Bir bakıma, “federasyon ya da konfederasyon kurmaya karar verirken de doğal ve hukuksal olarak da aranması gereken temel koşul da budur” denebilir ve kurulacak birlikteliğin ortaya çıkabilmesi için şu ya da bu biçimde birleşen devletlerin iradelerini egemenlik sahibi olarak serbestçe açıklamış olmaları istenir. Nitekim, Kıbrıs davasının bir aşamasında KKTC ilan edilirken bu bağımsızlığın daha önce söz verilen A federatif yapının gerçekleşmesi için gerekli olduğu açıkça belirtilmiştir. Ama yürürlükteki dünya düzeninin ve o düzen içinde kurulmuş olan Birleşmiş Milletler ve Avrupa Birliği gibi devletler arası, hatta devletler üstü mekanizmaların anlayışsızlığına, vurdum duymazlığına ve hatta insafsızlığına ve hatta hatta bizim dilimizle “gâvur”luğuna bakın ki KKTC ne o kuruluşlarca tanınmıştır ne de o kuruluşların üyesi olan devletlerce. Her şeyi göze alarak Türkiye dışında, tabii. olayısıyla, giden kahramanın ardından“gözü açık gitti” denebilir belki ama asla “gözü arkada kaldı” denemez. Hele salı günü yaşananlardan sonra. O gün öyle diri bir KKTC ve ister istemez diriltilmiş bir Türkiye vardı ki bundan sonra “bağımsızlık olmaz, ille de birleşme ve korunmalı azınlık statüsü” diyenin alnını karışlarsak kimse şaşırmamalıdır. DİNK KARARINI VEREN HAKİM: D ‘Davanın arka planı karanlık’ ? Dink cinayeti sonrasında delillerin yeterice toplanamadığını ifade eden mahkeme heyeti başkanı Eryılmaz, 4.5 yıl süren davanın daha da uzatılmak istendiğini belirtti. Eryılmaz, dosyanın henüz kapanmadığını vurguladı. İstanbul Haber Servisi Dink davasında “terör örgütü yok” kararı veren İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Rüstem Eryılmaz, “Örgüt yok diyemem. Ama demek için de yeterli delil yok” açıklaması yaptı. “Bu cinayet Hayal’in kafasından çıkmış bir fikir değil. Azmettiren birilerinin olması gerekir. Şahsi fikrim bu” ifadelerini kullanan Eryılmaz, bu durumun hukuki olarak kabul edilmesi için yeterli delillerin olması gerektiğini söyledi. Eryılmaz’ın “‘Kişisel olarak siz tatmin oldunuz mu?’ diye sorarsanız, azmettiren birileri olması gerektiği için evet olmadım” diye konuşması dikkat çekti. Dink davasında tepkilere neden olan kararı veren Mahkeme Heyeti’nin Başkanı, Vatan gazetesine ve NTV’ye yaptığı açıklamada, “Dosyadaki delilleri bildiğimizden verilecek karardan kimsenin memnun olmayacağını da tahmin ettik” diye değerlendirdi. Davanın arka planının aydınlatılamadığını vurgulayan Eryılmaz, olay kapsamında belirlenemeyen failler ile “görevi kötüye kullanma” suçu kapsamında 2007’den bu yana savcılıkta bulunan bir dosya olduğunu anımsattı. Eryılmaz şöyle devam etti: “TİB’den binlerce kayıt geldi. Dava ile ilgili eldeki deliller çerçevesinde karar verdik. Çünkü davanın uzamasını istemedik. Dava açılalı 4.5 yıl oldu. Eğer TİB’den gelen kayıtları araştırmaya kalksak dava birkaç yıl daha uzayabilirdi. Davalar uzayınca da kamuoyundan baskı geliyor, baskı altındayız. Ayrıca davanın uzatılması için yapılanlar da var. Biz elimizden geldiğince davayı uzatmadan karar vermeye çalıştık. Ancak 4.5 yıl kimileri için uzundur, kimileri için de kısa.” Ankara büromuzu ziyaret eden Arınç, Dink cinayeti kararını değerlendirdi ‘Örgütün kanıtı var’ FIRAT KOZOK ANKARA Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Hrant Dink davasında örgüt olmadığına karar veren mahkemeye Ogün Samast’ın cinayet sonrasında Türk bayrağı önünde çektirdiği fotoğrafla yanıt verdi. Arınç, “O fotoğraf bile başlı başına bir örgüt, yönlendirme olduğunu gösteren bir delil” dedi. Arınç, Cumhuriyet Ankara Bürosu’nu ziyaret ederek gündemdeki bazı konulara ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hrant Dink davasına bakan 14. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Rüstem Eryılmaz’ın “Verilen karar beni de tatmin etmedi” sözlerini eleştiren Arınç, “Bir hâkimin ‘Ben verdiğim karardan tatmin olmadım’ dememesi lazım. Bizim bildiğimiz hâkimler kararlarıyla konuşurlar. 3 hâkimin birlikte verdiği bir karar” dedi. Dink ailesinin avukatı Fethiye Çetin’in dosyanın bu haliyle temyiz sürecinde farklı bir karar çıkmasının beklenemeyeceği, yürütmenin de yapması gerekenleri yapmadıkça yeni delillerin ortaya çıkamayacağı yönündeki eleştirisine de değinen Arınç, “Anlamsız şeyler konuşmamalıyız. Beğensek de beğenmesek de bir yargı kararı varsa, bunun denetim mercii Yargıtay. Yargıtay tabii ceza davalarında tüm delilleri incelemek zorunda. Eğer onların hepsi de yapıldıysa Yargıtay’ın onamaktan başka yolu da kalmaz. Ama savunma ve iddialar konusunda “Eğer Yargıtay’dan dönerse, hükümet olarak siz özellikle üst düzey güvenlik görevlilerinin soruşturulması konusunda ne yaparsınız?” sorusu üzerine de Arınç, “Neden döndüğüne bakmak lazım. Yargıtay’ın bozmasında ona ilişkin bir hüküm olursa yerine getiririz. Bu konuda kimseyi ne sevdiğimiz, ne kimseden korktuğumuz var. Yargıtay, bu kadar kamuoyu tepkisi karşısında belki bakması gerekenden çok daha fazla bir dikkatle bakacaktır” yanıtını verdi. ‘Gerekeni yaparız’ üzerinde çok fazla durulmamış veya gerekli şekilde tartışılmadıysa belki eksik yargılama veya zaafa uğramıştır gibi gerekçelerle bozabilir” diye devam etti. Arınç, süreçte hükümete yönelik eleştirilerin de bulunduğunun anımsatılması üzerine şunları söyledi: “Bence suçluyu yakalama konusunda, suç delillerini elde etme konusunda kolluk güçleri gerekeni yaptı. Bunun dışında bütün eksikleri yargının bir şekilde gidermesi lazım. Mahkemenin, savcılığın, hâkimliğin talep ettiği tüm bilgileri, istekleri yürütme mutlaka yerine getirir.” Hrant Dink’in eşi Rakel Dink’in Ogün Samast hakkında hafızalara kazınan “Bir bebekten katil yaratan karanlığı sorgulayalım” sözlerini anımsatan Arınç, Dink cinayetinde örgüt olmadığına karar veren mahkemeye ilginç bir yanıt verdi. Arınç, şunları kaydetti: “Dink’i öldürmeye karar vermiş, yönlendirilmiş, elinden ayağından tutulmuş. Yakalandıktan sonra fotoğrafı görün, Türk bayrağının önünde kahraman edasıyla pozlar. Bunların bir anlamı olmalı. Yani bu fotoğraf bile başlı başına bir örgüt, bir yönlendirme olduğunu gösteren bir ‘Fotoğraf bile delil’ delil. Ama sübjektif bir şey tabii. Yani o fotoğraf sebebiyle, o fotoğrafta olanları veya yönlendirenleri hepsini asli fail gibi düşünemezsiniz. Bir insanın ‘Ben şunu öldürdüm’ demesi, ceza yemesi için yeterli değildir. Maddi delil olacak ve o delil onun o suçu işlediğine dair bir kanaat meydana getirecek. Şimdi böyle bir davada böyle bir sonuç çıkıyor, adam da halinden şikâyetçiyse davanın kendi şartlarına da bakmak lazım. Ama buna rağmen tabii filanlar, filanlar, filanlarla niye bir irtibat kurulmadı diye insanlar şikâyet edebilirler, bu Yargıtay’dan döner diye düşünüyoruz.” ‘Karar ‘örgüt yok’ anlamına gelmez’ Kararın “örgüt yok” anlamına gelmediğini söyleyen Eryılmaz, “Karar, örgüt faaliyetleri çerçevesinde yeterli delil olmadığı anlamına gelir. Yeni delil ortaya çıkarsa yeni soruşturma açılır. Hukuki olarak örgüt bağlantısını tespit edemedik. Bu cinayetin birkaç simitçinin işi gibi basite indirgenmesine karşıyız. Bizce de basit bir cinayet değil” dedi. Dink cinayetinin Ergenekon ile bağlantılı olduğu yönündeki iddialara da değinen Eryılmaz, bir örgütün hukuki varlığının ispatı için açılan davanın karara bağlanması ve Yargıtay’ın da onaylaması gerektiğini, Ergenekon davasında ise bu sürecin tamamlanmadığını söyledi. Eryılmaz, “Delil durumuna göre örgüt mevcut değil. Ama örgüt yoktur da diyemeyiz” ifadelerini kullandı. CHP LİDERİ RAKEL DİNK’İ ARADI ‘Yargıyı bu hale getirenlerin ayıbı’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Hrant Dink’in öldürülüşünün 5. yıldönümünde eşi Rakel Dink’i telefonla arayarak üzüntüsünü paylaştı. Kılıçdaroğlu, telefon görüşmesinde Rakel Dink’e “Kuşkusuz acınız çok büyük. AKP’nin güdümündeki yargının kararının da acınıza acı kattığını biliyorum. Parasız eğitim isteyenlerin örgüt üyesi diye yargılandığı ülkemizde, eşinizi öldürenlerin örgüt üyesi kabul edilmemesi garabetinin ayıbı, yargıyı bu hale getirenlere aittir” dediği belirtildi. ‘Fazlasıyla delil mevcut’ Hrant Dink davasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, temyiz dilekçesini mahkemeye sundu. Savcı Usta, karar ‘Yasaya aykırı’ dedi İstanbul Haber Servisi İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği, Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin dava dosyasına, kararı temyiz edeceğini belirten “müddeti muhafaza” dilekçesi sundu. Dink davasında görev alan Cumhuriyet Savcısı Hikmet Usta, “Basına yansıyan mahkemeden yapılan ‘Örgüt var, delil yok’ açıklamasına karşı biz ‘Örgüt de var, delil de var’, hem de fazlasıyla var olduğunu belirtmek istiyoruz” dedi. Başsavcı Vekilliği, gerekçeli kararın da bekleneceğini ifade etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Fikret Seçen, dün yaptığı açıklamada, “ ‘müddeti muhafaza (süre tutum)’ dilekçemizi mahkemeye sunduk. Dosyayı temyiz edebileceğimizi, kararı veren mahkemeye ilettik” diye konuştu. Duruşma savcısı Usta, yazdığı 2 sayfalık itiraz dilekçesinde, “Sanıklardan Erhan Tuncel’in avukatı Erdoğan Soruklu’nun son savunmalarında ve dosya kapsamındaki pek çok delillere göre örgüt yapısı ispat edildiği, anlatıldığı ve kabul edildiği halde ve yine bu konuda dosya kapsamında pek çok delilin ortaya konulmasına rağmen, mahkemece bunların hepsi göz ardı edilerek, beraat kararı vermek suretiyle yasaya aykırı davranıldığı anlaşılmaktadır” ifadelerini kullandı. Usta, sanıklardan Coşkun İğci hakkında hüküm kurulmamasının da dosyanın iyi incelenmemesinin en önemli delili olarak nitelendirdi. Usta, kararla Mc Donald’s bombalanması olayının da “vahamet ve ciddiyetinin de göz ardı edildiği”ni savundu. ‘Arka plan aydınlatılmadı’ Eryılmaz, karardan tatmin olmadığı yönündeki sözlerini ise şöyle açıkladı: “Bu cinayeti birkaç delikanlının planladığını değil, arka plandaki bağlantılar tam anlamıyla ortaya konulmadığı için ‘tatmin olmadım’ dedim.” Dosyanın kapanmadığını yineleyen Eryılmaz, “Bu ilk karar. Yargıtay’a götürüleceğine dair ifadeler var. Yargıtay inceler ve bozabilir. Veya şu husus araştırılsın diyebilir. Olayın üzerinden 5 yıl geçti. Mahkeme 4.5 yılda karar verdi” diye konuştu. ‘O kararı her zaman veririz’ Eryılmaz, kamuoyundaki “Ogün Samast ve Yasin Hayal için 2 gün sonra çıkar” yönündeki görüşün yanlış olduğunu vurguladı. Unutulduğu için hakkında hüküm verilmeyen sanık Coşkun İğci ile ilgili de “Konu gözden kaçmıştır. Her zaman onunla ilgili karar vermek mümkün. Hiç fark edilmeden gitseydi, Yargıtay’da bozma nedeni olabilirdi” dedi. Savcı Usta C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle