Katalog

20 OCAK 2012 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER Savcılar Uludure’de 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamın olay yeri keşfini helikopterle yapmış 5 sözünü ettiğim büyük patronun yardımcılarıyla birlikte yargılanıyor... Nedim Şener, Hrant Dink cinayetinin ipuçlarını veren kitabı yüzünden mi içeride? Doğan Yurdakul ve Soner Yalçın “Bay Pipo” kitabı nedeniyle mi tutuklu? Emekli Binbaşı Cem Ersever’i kimler öldürdü? Hiram Abas’ı, Medet Serhat’ı? ??? Hrant Dink davasının ikinci aşamasında karar çıktı ve katillerin arkasındaki devlet gücü açıkça gizlendi. Hrant Dink davasından çıkan kararın özeti şu bence: “Türkiye’de hiç kimsenin yaşam hakkı güvende değil... Yargının verdiği kararla, yeni tetikçiler bulmak daha da kolaylaşmıştır. Katillere kahraman gözüyle bakılan bir toplumda solcuların, sosyalistlerin, yurtseverlerin gözünün yaşına bakılmaksızın katledilmesi övünç kaynağı olacaktır.” Çok açık söylüyorum: “Tüm katliamların, faili meçhul cinayetlerin arkasında tescilli yetkili ve sorumlular siyasal erkler tarafından ödüllendirilmiştir. Durum Hrant Dink cinayetinde de aynen böyledir... Balbay’ı, Tuncay’ı, Doğan’ı, Çiçek’i, Soner’i, Ahmet Şık’ı ve öteki meslektaşlarımızı, bilim insanlarını, tetikçilerin arkasındaki uzantılarıyla aynı torbaya koyanlar şimdi şıkır şıkır oynamaktadır.” ??? Binlerce kişi dün İstanbul’da Hrant Dink’in anısına yürüdü. Onlar yürürken dönemin polis müdürünün şu tümcesi geldi aklıma: “Dink cinayeti, milliyetçi duygular taşıyan birkaç gencin işlediği cinayettir!” Yazı masamın başından kalktım, pencereden dışarıya baktım... İçimde derinden gelen bir öfke ırmağı akıyordu... Benim ülkemde öyle garip gelişmeler oluyordu ki şaşırmamak elde değildi. Devrimci Yol davası 32 yıldır sürerken, Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya darbe yapmaktan yargılanacaklardı. 32 yıldır yargılananlar, 50 yaşını çoktan devirmiş çoğu dede bile olmuştu... İşkenceler, katliamlar, darağaçları, faili belli ama meçhul kalan cinayetler... Böyle geçti bizim kuşağın yaşamı. Ölümlerle, kıyımlarlar, acılarla... Sıkmayın canınızı yakında “ileri demokrasiye” geçeceğiz(!). Kuşbakışı keşif ? Uludere’de 34 kişinin yaşamını yitirdiği katliamla ilgili soruşturmada, köylünün infiali ve ‘terör bölgesi’ olduğu gerekçesiyle savcıların olay yerini havadan helikopterle gezdiği ve hiçbir şey göremediklerini tutunakla kayda geçirdikleri ortaya çıktı. Olay yerindeki bomba parçalarının da daha sonra askerlerce toplanarak savcılığa ulaştırıldığı anlaşıldı. İLHAN TAŞCI Ölümler, Kıyımlar, Acılar... Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink beş yıl önce 19 Ocak’ta İstanbul’un en işlek yeri Osmanbey’de öldürüldü. Ve tetikçi kısa bir süre sonra yakalandı. Otobüsle İstanbul’dan Trabzon’a gidiyordu katil Ogün Samast. Otobüste onu izleyen polisler vardı... Nedense jandarma bölgesinde bulunan garajda otobüs mola verince, Ogün Samast yakalandı. Anımsayacaksınız, polislerle birlikte Türk bayrağı önünde fotoğraf çektirdi bir kahraman gibi... Türkiye faili meçhul cinayetlere, katliamlara alışmıştı... Hem 12 Eylül 1980 öncesi hem de 90’lı yıllarda... 1978’de 1 Mayıs, Kahramanmaraş; 1980’de İzmir İnciraltı; 90’lı yıllarda Sivas, Gazi Mahallesi katliamları. Abdi İpekçi’den Doğan Öz’e, Çetin Emeç’ten Uğur Mumcu’ya, Musa Anter’den Mehmet Sincar’a değin uzanan bir dizi faili meçhul cinayet. Çoğunun tetikçileri bulundu ama büyük patron bir türlü ortaya çıkmadı... Neden, niçin? ??? Türkiye’deki tüm katliamların arkasındaki “derin devlet gücü”nün hiçbir zaman ortaya çıkarılmadığına bir kez daha tanık olduk. Katliama, cinayetlere neden olan düşünce kimi zaman “komünistlere ölüm” kimi zaman da “Türklüğe hakaret edenler katledilsin” denilerek karşımıza çıkmadı mı? Akın Birdal da silahlı saldırıyla ağır yaralandı, ölümün eşiğinden döndü. Peki, onu vuranların bağlantıları, arkalarındaki “büyük patron ve yardımcıları” niçin gölgelendi, gizlendi? Birdal’ı vuranların başını çeken kişi nerede şimdi hiç düşündünüz mü? Ergenekon davasında sapla saman birbirine karıştırılmasaydı, Türkiye bugün çok farklı bir yerde olurdu. Ergenekon torbasına, bilim insanları, Susurluk’un aydınlanması için çalışan gazeteciler konuldu... Mustafa Balbay, Tuncay Özkan ‘ULUDERE UNUTULMASIN’ Sanatçılar Ortasu köyüne gidecek Yurt Haberleri Servisi Sanatçılar Halil Ergün, Ahmet Soner, Kazım Öz, Aziz Çapkurt, Ömer Leventoğlu, Aydın Orak, Bülent Gündüz, Özkan Küçük, Elif Ergezen, Haydar Gündüz, Ekrem Heydo, Alper Küçükdevlet, Yakup Tekintangaç, Ayça Damgacı, Haluk Ünal Şırnak’ın Uludere ilçesine bağlı Ortasu köyünde 28 Aralık gecesi sınırdan geçerken bombalanarak öldürülen 34 köylünün ailelerini ziyaret edecek. 21 Ocak’ta İstanbul’dan yola çıkacak sanatçılar, ertesi gün köye ulaşacak. Sanatçılar adına yapılan ortak açıklamada, hükümetin katliamı örtbas etmeye çalıştığı, medyanın yaşananları görmezden geldiği belirtilerek İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in, “Şiirle, makaleyle, resimle terörü haklı gösteriyorlar” sözlerine tepki gösterildi. ANKARA Savaş uçaklarının hava harekâtı sonucunda 34 yurttaşın yaşamını yitirdiği Uludere’deki katliamla ilgili “olay yeri incelemesi”nin de bir skandala dönüştüğü ortaya çıktı. Ulaştığımız “Olay Yeri İncelemeHavadan Keşif Tutanağı”na göre, savcılar katliamın yaşandığı yere “halkın toplanması ve terör bölgesi” olması nedeniyle ayak basmadı, askeri helikopterle “kuş bakışı” keşif yaptı. Havadan yapılan keşif, “... Helikopter hareket halinde iken söz konusu yerlerin tamamının kamera ile görüntülenerek kaydedildiği, patlayıcı madde isabet eden yerlerde ve dağın diğer yerlerinde helikopter içinde bulunmamız nedeniyle çıplak gözle ölü hayvan ya da insanın görünmediği, yine çıplak gözle insan ve hayvan geçtiğine dair iz görülmediği” tümceleriyle tutanağa geçirildi. aklaşık 35 kişi ölmüş Uludere İlçesi ile Irak arasındaki sınır hattının yakınında “Irak sınırının içerisinde” Kuraniş mevkiinde “yaklaşık 35 kişinin öldürülmesi” olayına ilişkin yürütülen soruşturmada neden olay yerine gidilemediği, 29 Aralık 2011 tarihli Olay Yeri İncelemeHavadan Keşif Tutanağı’nda “Olay yerinin Irak ülkesi sınırı içinde yer alması, söz konusu yerin bölücü terör örgütünün yoğun olarak faaliyette bulunduğu bir yer olması ve 35 kişinin ölümü nedeniyle ölenlerin yakınlarının ve Gülyazı köyü ile Ortasu köyünde ikamet edenlerin olay yerinde toplandıkları ve infial halinde olduklarının tespit edilmesi nedenleriyle...” tümceleriyle anlatıldı. “Bu durumun aşılabilmesi” için ilçe jandarma komutanlığından olay yerinin “havadan keşfinin yapılabilmesi” için helikopter istendiği belirtildi. Jandarmadan verilen helikopter ile Cumhuriyet Savcıları Ali Türk, Muhammet Sağlam ve fotoğraf çekmesi için görevlendirilen polis memuru Hasan Hüseyin Ekici’den oluşan heyetle olay yerine gidildi. İki savcı ile bir polis fotoğraf bilirkişisinin imzasını taşıyan tutanakta, keşfe ilişkin şu değerlendirme yer aldı:“Olay yerinin Irak ülkesi sınırları içerisinde Kuraniş olarak adlandırılan yerde bulunan yüksek bir dağın yamaçları ve zirvesi olduğu, dağın tamamının karla kaplı olduğu ve dağın yamaç ve zirvelerinde 4 adet bomba patladığını gösterir büyük siyahlık bölgenin bulunduğu, söz konusu bölgelerin tamamen açık olan yerler olduğu ve görüşü zorlaştıra Y cak hiçbir engelin bulunmadığı, helikopter hareket halinde iken söz konusu yerlerin tamamının kamera ile görüntülenerek kaydedildiği, patlayıcı madde isabet eden yerlerde ve dağın diğer yerlerinde helikopter içinde bulunmamız nedeniyle çıplak gözle ölü hayvan ya da insanın görünmediği, yine çıplak gözle insan ve hayvan geçtiğine dair iz görülmediği, bu tespitlerin kaydedilen kamera görüntülerinden tespit edilebileceğinin değerlendirildiği anlaşılmakla, olayların yatışması ve güvenliğin sağlandığı yakın bir günde olay yeri incelemesi yaptırılmasına ve olay yeri görüntülerinin uzman bilirkişilere incelettirilmesine karar verilerek işbu olay yeri inceleme tutanağı hep birlikte imza altına alındı.” Daha sonra da olay yerinde inceleme yapılmadığı, bölgedeki “delil” niteliğindeki bomba parçalarının askerler tarafından toplanarak savcılığa ulaştırıldığı anlaşıldı. Diyarbakır ve Silopi’nin ardından Şırnak’ta da kazı başlatıldı Nereyi kazsan kemik çıkıyor MAHMUT ORAL DİYARBAKIR Diyarbakır’daki JİTEM merkezi ve Şırnak’ın Silopi ilçesinde Görümlü Jandarma Taburu’ndaki kazıların ardından Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Özbaşoğlu köyü yakınlarındaki jandarma taburunda da kayıplarla ilgili kazı başlatıldı. Diyarbakır’daki kazılar için gizlilik kararı verildi. DİYARBAKIR: Diyarbakır’da JİTEM’in sorgu merkezi olarak kullanıldığı belirtilen tarihi İçkale içindeki alanda, 11 Ocak’ta başlayan bugüne kadar 15 kişinin kemiklerinin bulunduğu kazılara dün de devam edildi. SİLOPİ: Şırnak’ın Silopi ilçesindeki Görümlü Jandarma Taburu’nda kayıp 6 kişi için başlatılan kazılara dün de devam edildi. Kazılara, Silopi Cumhuriyet Başsavcısı başkanlık ederken Şırnak Baro Başkanı avukat Nuşi revan Elçi ile kayıp yakınlarının avukatı Tahir Elçi de nezaret etti. Kazılarda üç kemik parçası bulundu. GÜÇLÜKONAK: Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Özbaşoğlu köyü yakınlarında bulunan Jandarma Tabur Komutanlığı’na, 1994 yılında dört kişinin gömüldüğü ihbarı üzerine ise yeni kazı çalışması başlatıldı. Komutanlık bahçesine giren iş makineleri, belirlenen alanlarda kazı yaptı. CUNTACI PAŞALARIN İŞBİRLİKÇİLERİ DE ARAŞTIRILIYOR 12 Eylül darbesine üçüncü soruşturma bekleniyor. Darbe döneminde rol alan kimi yetkililer şu an aktif görevlerde buANKARA Kenan Evren ve Tah lunuyor. Bunların başında darbe dönesin Şahinkaya hakkında dava açan minde Ankara ve İzmir valilikleri yapan özel yetkili Ankara Cumhuriyet Sav AKP Antalya Milletvekili ve eski Milcısı Kemal Çetin, işkence soruştur li Savunma Bakanı Vecdi Gönül, 80 önmasının ardından 12 Eylül askeri dar cesi Maraş Valisi, 12 Eylül sonrası ise besiyle ilgili üçüncü bir soruşturma İçişleri Bakanı olan AKP İstanbul Milbaşlattı. Soruşturma kapsamında 12 letvekili Abdülkadir Aksu başı çekiyor. Eylül 1980 darbesinde doğrudan rol Devrimci 78’liler Federasyonu, soruşalan isimlerin ve eylemlerinin araştı turma kapsamında darbe döneminde rıldığı öğrenildi. Darbe döneminde ya görev alan ve yaklaşık 500 ismin yer alpılan işkencelere ilişkin de yürütülen dığı bir listeyi savcılığa vermişti. Listeayrı bir soruşturma bulunuyor. de dikkat çeken bazı isimler ve o döÖzel yetkili savcı Kemal Çetin, yapınemki görevleri şöyle: lan suç duyurularını dik1. Ordu Komutanı Ore kate alarak 12 Eylül dargeneral Doğan Güreş, 2. ? 12 Eylül darbesin n Ordu Komutanı Orgenebesinin yapılmasında şkin soruşturma Evre doğrudan rol alan döne ili rlı ral Bedrettin Demirel, 3. ve Şahinkaya ile sını min “askeri yetkilileri Ordu Komutanı Orgenei ve kamu görevlileri” ral Selahattin Demircikalmadı; sıra emirler re le ili tk hakkında ayrı bir soruşoğlu, Orgeneral Sabri ye n ya la gu uy turma açtı. Şu an hayatta Yirmibeşoğlu, Orgeneı vc sa ili tk ye l geldi. Öze olan dönemin sıkıyönetim ı ral Hüsnü Çelenkler, Çetin, suç duyuruların komutanları, valileri, Em4. Ordu Komutanı ve enin cuntanın atadığı İstanbul rb da ak ar niyet müdürleri ile MİT al e at kk di an Belediye Başkanı Oryetkililerinin de arasında yapılmasında doğrud bulunduğu onlarca kişinin ğer general Hakkı Akanrol alan dönemin di darbedeki rolü mercek altı, İzmir ve İstanbul ayrı sel na alındı. Özellikle darbenin Valisi Nevzat Ayaz, yetkilileri hakkında ardından verilen emirleri Ankara ve İzmir Valibir soruşturma açtı. uygulayan komutanlar ile si Vecdi Gönül, AnEmniyet müdürlerinin şüpkara Valisi Saffet Beheli olması bekleniyor. Ankara 12. Ağır dük, Adana ve Olağanüstü Hal Bölge Ceza Mahkemesi’nin 4 Nisan’da baş Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Mehmet layacak 12 Eylül davası kapsamında çe Eymür, Korkut Eken, Hanefi Avcı, şitli kurumlardan istediği bilgi ve bel Hüseyin Çapkın, Ünal Erkan, Mehgeler, soruşturmanın daha da genişle met Ağar, başkomiser, DAL Grubu mesine neden olacak. Darbeden so Operasyon ve Sorgu şeflerinden Kemal rumlu tutulacak diğer görevliler hakkında Yazıcıoğlu, MİT yöneticileri Atilla dava açılması halinde, Evren ve Şahin Aytek, Nuri Gündeş, Erkan Gürvit kaya hakkındaki dosya ile birleştirilmesi (Kenan Evren’in damadı). ALİCAN ULUDAĞ C MY B C MY B