19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHURİYET 20 OCAK 2012 CUMA 4 HABERLER Adalet Bakanı Ergin, reform diye, savcı ve yargıçların uygulamadıkları ve yasal düzenlemeleri gündeme getirdi Nihayet Sırrı Kavradım Nihayet bu yıl da kış geldi, yani İstanbul’a kar yağdı. Malumdur, Türkiye’ye kış İstanbul’a kar yağınca gelir. Yine malumdur. İstanbul’a kar da yağdı mı, İstanbullu her şeyiyle kışa teslim olur. Bunca yıllık İstanbulluluğuma, Karadeniz’den buzların gelip Boğaz’da bunların üzerinden yüründüğüne tanık olmama karşın kentin kışa galebe çaldığını hiç görmedim. Bu kez de öyle oldu. Pazartesi günü bir yakınım, Nişantaşı’ndan Levent’e arabayla üç saatte gitmiş. Önceki gün Mehmet Tezkan, köşesinde bir kez daha kışa yenilen İstanbul’u işliyor, hemen altında da, şunları söylüyordu: “Size küçük bir sır vereyim. İktidara yakın gazeteleri açın, hangi olaya, gelişmeye, demece yer verilmemişse, o mühim demektir... Hoşa gitmemiş demektir... Telaşlandırmış da diyebiliriz. Mesela İstanbul kara teslim oldu ya. İnsanlar Boğaz Köprüsü’nü yürüyerek geçti, metrobüs çalışmadı falan... İktidara yakın duran gazetelerde bu haber yoktu... İstanbul’a kar yağdı haberi var, ama haberin altı İBB’nin basın bülteni...” ??? Mehmet Tezkan yazısının o bölümünü şöyle bitiriyor: “Şimdi diyeceksiniz ki, ‘televizyonlar var, başka gazeteler var, sosyal medya var, yüzlerce site var facebook var, Twitter var, var oğlu var... Artık herkesin anında haberi oluyor, gizleseler ne olur, gizlemeseler ne olur?’ Haklısınız.” Gerçekten de “yandaş medya”nın iktidarın işine gelmeyen hususları yazmadığını, kimi olayları çarpıtırken kimilerini görmezden geldiğinin hemen herkes farkında. Onların dışında kalanların da, iktidarın baskılarıyla, kendilerine uyguladıkları otosansürle aynı yöntemi bir ölçüde uyguladığı da çoğunluğun meçhulü değil. Demokrasilerde algının olgu kadar, hatta ondan da daha önemli olduğu düşünülürse, başvurulan yöntem pek de boş değil. Mademki, insanlar neyin nasıl olduğuna değil, nasıl algılandığına göre davranıyorlar, yandaş basının bu çabasının da pek mantıksız olmadığı sonucuna varılabilir. Ama sonra ben de başka gazete ve televizyonların da varlığının çabalarının nafile kılacağını düşündüm. Yanılmışım. ??? 2011 genel seçim kampanyasında İstanbul Çekmece’de nabız yokluyordum. Çevreyi bilen bir arkadaş iktidar yanlısı bir esnafın dükkânına götürdü beni. Konuştuğum vatandaş şunları söylüyordu: Artık demokrasi var, basın özgürlüğü var, vatandaş her şeyi açıkça öğreniyor, bilgileniyor... Dükkândan çıktıktan sonra, her şeyin ayyuka çıktığı bu dönemde bu vatandaşın sözlerini garip bulduğumu söylediğimde semti bilen arkadaş itiraz etti : Abi sen ne diyorsun! Onlar, yandaş gazete ve televizyonlardan başkasına itibar etmezler; kimi gazeteleri hiç almaz, belirli kanallar dışındakilere hiç bakmazlar. Mesele anlaşılmıştı. Türkiye öylesine ayrışmış, kimi çevreler bu ayrışmayı öylesine manipüle etmişlerdi ki vatandaşlar kendilerini, kendi görüşlerinin sınırları içine hapsetmişlerdi. Onun dışına çıkmıyorlar, kim ne derse desin, kulak asmıyor, kim neyi gösterirse göstersin, dönüp bakmıyorlardı. İktidarın yandaş medyanın saflarını kabartma çabası ve tüm medya üzerindeki baskılarının sırrı buydu ve oyun tutuyordu. Bu ortamda, gerçeklerin fark edilmesi için biraz daha beklemek gerekecek anlaşılan. Paketten adalet çıkmadı kararlarda “savunma hakkının vazgeçilmezliği” kutsanıyor. SaANKARA Adalet Bakanı vunma süresinin kısıtlanmasına Sadullah Ergin “yargının hızilişkin yalnızca İstanbul 13. Ağır lanması” için hazırladıkları Ceza Mahkemesi görmekte olüçüncü paketten hızlandırıcı bir duğu Ergenekon davasında bir sonuç yaratacak düzenleme çıkara karar aldı. Bu karara göre, samazken uygulanmayan mevcut vunma süresi 15 dakika olacak bunun gerekçesi de dava dışı yasal düzenlemelerin uygulankonulardaki beyanların önüne masına dönük “temenni” öne geçmekti. Bu karar dışında Türçıktı. Bakan “tutuklamanın zorkiye’de savunma süresini kısıtlaşacağını” savunurken Ceza layan bir düzenleme bulunmuyor. Muhakemesi Kanunu’nun mevBakan, basın yayın yoluyla işcut 101. maddesindeki kuralların lenen “suçlar” bakımından af niişletilmesi halinde tutuklama kateliğinde bir dürarının verilmesi gidizaten kendiliğin? Adalet Bakanı Sadullah Ergin, yargıda reform çalışmalarını zenlemeye leceğini; soruşden zorlaşıyor. Bakan savunma anlatırken tutuklama için somut olgularla gerekçelendirme şartı turma, kovuşturma evresindekisüresindeki sınıraranacağını açıkladı. Oysa Ceza Muhakemesi Kanunu’nun hatta kesinlamaların kaldırı“tutuklama kararı”nı düzenleyen 101. maddesi zaten bu şartı lerin leşmiş olanların lacağını açıklamasına karşın mev içeriyor. Ergin’in savunma sürelerinde sınırlamanın kaldırılacağı infazlarının da zuatta herhangi bir açıklaması da bir yenilik içermiyor çünkü uygulamada olsa bile erteleneceğini açıkladı. Başbasınırlama bulunyasalarda böyle bir sınırlama bulunmuyor. kan Tayyip Ermuyor. doğan başta olBakan Ergin, çalışmalarını anlatırken “tutuk mevcut hükümleri hatırlatma ni mak üzere hükümet yetkilileri “basın faaliyeti” nedeniyle celamanın zorlaşacağını” açık teliği taşıyor. Adalet Bakanı Sadullah Er zaevinde bulunan gazeteci olladı. Bakan tutuklama kararlarına “kuvvetli suç şüphesinin gin, “Özel yetkili mahkeme madığını savunuyor. Bu nedenvarlığını, tutuklama nedenle lerde savunma hakkı genişle le cezaevinde bulunan gazetecirinin varlığını ve somut olayda tileceğini, sanık ve müdafisine lerin bu düzenlemeden tahliye antutuklama tedbirinin ölçülü hâkim tarafından verilen süre lamında yararlanmaları söz koolduğu”nun somut olgularla ge sınırlamasının kaldırılacağı nusu olamayacak. Ancak cezarekçelendirilmesiyle bunun müm nı” açıkladı. Ancak hiçbir usul, evindeki gazetecilerden yazdıkkün olacağını savundu. Oysa ceza yasasında ve mevzuatta sa ları haberler nedeniyle haklarınCeza Muhakemesi Kanunu’nun vunma süresinin kısıtlanmasına da “gizliliği ihlal” gibi suçla“tutuklama kararı”nı düzenle yönelik bir hüküm bulunmuyor. malarla dava açılanlar bu kapyen 101. maddesine göre, “Tu Tersine tüm hukuki metinlerde ve samda değerlendirilecek. İLHAN TAŞCI tuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda hukuki ve fiili nedenler ile gerekçeleri” gösterilmek zorunda. Kararlarda sıklıkla “kuvvetli suç şüphesi” ve “kaçma şüphesi”ne vurgu yapılmasına karşın bunların kaynağı, hiçbir şekilde gerekçelendirilmemesi de pek çok çevre tarafından eleştiriliyor. Bakanın değerlendirmesi, bu yönüyle, tutuklamalar için bir zorlaştırıcı nitelik taşımaktan çok yasadaki İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN [email protected] Tuncel’e zorla getirme kararı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu, kapatılan DTP’nin kadın meclisi üyesi 23 kişinin yaptıkları bir basın açıklaması nedeniyle “suçu ve suçluyu övme” suçlamasıyla yargılanmasına devam edildi. Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın dünkü duruşmasında savcısı Mehmet Özgür, Tuncel’in, hazır edilerek savunmasının alınmasını talep etti. Mahkeme Başkanı Dündar Örsdemir, Tuncel’in günsüz olarak zorla hazır edilmesi için yeniden müzekkere yazılmasına karar vererek duruşmayı erteledi. BDP’Lİ MİLLETVEKİLİ YASA KABUL EDİLDİ Gül, 2014’e kadar Köşk’te ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresini 7 yıl olarak belirleyen ve yeniden aday olmasının önünü de kesen Cumhurbaşkanlığı Seçim Yasası, TBMM Genel Kurulu’nda kabul edildi. Görüşmelerde BDP’lilerle AKP ve MHP’liler arasında “Kürt coğrafyası” tartışması yaşandı. Cumhurbaşkanının halk karafından seçilmesine ilişkin esasları düzenleyen yasayla Cumhurbaşkanı Gül’ün görev süresi 7 yıl olarak belirlendi. Gül ve eski cumhurbaşkanları 2014 yılında yapılacak cumurbaşkanlığı seçiminde aday olamayacak. Seçimlerde geçerli oyların salt çoğunluğunu alan aday Köşk’e çıkacak. İlk turda bu çoğunluk sağlanamazsa en çok oy alan iki adayın katılacağı 2. turda en çok fazla oy alan isim cumhurbaşkanı seçilecek. Yasanın görüşmelerinde BDP’li Demir Çelik’in “Kürt coğrafyası” ifadesini kullanması sert tartışmaya yol açtı. AKP’li TBMM Başkanvekili Sadık Yakut, “Her çıkan konuşmacı ırkçılık yapıyor. İnsan hakları suçu işliyor” diye tepki gösterdi. Bunun üzerine Çelik, “Kürt’ün yaşadığı coğrafyaya ‘Kürt coğrafyası’ demenin neresi yanlış? Ben 7 yaşıma kadar Türkçe bilmiyordum” karşılığını verdi. Çelik’in 7 yaşına kadar Kürtçe konuştuğunu söylediğini anımsatarak, “O zaman orada yasaklanan bir Kürtçe yok. Öğretilemeyen bir Türkçe var” diyen Yakut’a BDP’liler tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu mahalle delegesi seçecek SERTAÇ EŞ ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinde yarın mahallelerden başlayacak delege seçimine kendi mahallesinden katılacak. Kılıçdaroğlu seçimde mahalle delegesi ve önseçim delegesi için oy kullanacak. Kılıçdaroğlu, Ankara’da, Çankaya ilçesinde Çukurambar Mahallesi’nde oturuyor. CHP’nin bu mahallede Kılıçdaroğlu ile birlikte toplam 150 üyesi bulunuyor. Olağan kongre süreci resmen yarın başlayacak. Bu süreçte CHP üyesinin bulunduğu her mahallesinde sandıklar kurulacak. Üyeler, mahalle delegelerini ve önseçim delegelerini seçecek. CHP Çankaya İlçe Başkanı Mehmet Perçin, Kılıçdaroğlu’nun oturduğu mahallede de sandık kurulacağını ve kendisinin bu seçimlerde oy kullanarak mahalle delegesi ile önseçim delegeleri konusunda tercihini yapacağını söyledi. Kartal’da çifte açılış İstanbul Haber Servisi Kartal Belediyesi, Mustafa Necati Etüt Merkezi temel atma ve Kartallı Kâzım Meydanı açılış töreni yarın CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla gerçekleştirecek. Kartal Belediye Başkanı Altınok Öz, “29 Ekim’de Cumhuriyet yürüyüşümüzü, Kuvayı Milliye kahramanı Kartallı Kâzım Meydanı’ndan Atatürk anıtına doğru yapacağız” dedi. Öz, Mustafa Necati Etüt Merkezi’nde de sorgulayan bireyler yetiştireceklerini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun da katılacağı törenler 14.30 ve 16.00’da gerçekleşecek. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle