19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 OCAK 2012 SALI CUMHURİYET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 Kasım ayında sanayi üretiminde 2011 yılının Ekim ayına göre yüzde 8.6 düşüş var Yavaşlama sinyali ? TÜİK’ye göre kasımda sanayi üretimi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 8.4 arttı. Piyasa çevrelerine göre sanayi üretimindeki yavaşlama önümüzdeki aylarda da devam edecek. Ekonomi Servisi Kasım ayında, piyasa beklentilerine göre daha düşük gerçekleşen sanayi üretimindeki artış oranı, geçen yılın aynı oranına göre yüzde 8.4 artış gösterdi. Buna karşılık bir önceki aya göre (Ekim 2001) sanayi üretiminde yüzde 8.6’lık bir daralma kaydedildi. Hem mevsim hem de takvim etkisinden arındırılmış rakamlarda da aylık yüzde 2.5 daralma gözüküyor. Aynı eğilim, sanayi üretiminin bileşenlerinde de görüldü; Örneğin imalat sanayisi üretiminde yıllık bazda yüzde 7.6 artışa karşın aylık daralma yüzde 10’u buluyor. Aylık bazda birçok sektörde üretim azalışı kaydedilmiş durumda. Kasım ayı sanayi üretiminin beklentilerden daha düşük artmasında imalat sanayisi üretiminin büyük kısmını olusturan dayanıksız tüketim malı üretiminin aylık bazda ciddi daralma göstermesi etkin oldu. Gözlemcilere göre Merkez Bankası’nın uyguladığı ek parasal sıkılaştırmanın tüketim harcamalarını kısması, önümüzdeki dönemde kur etkisiyle özel sektör yatırımlarında beklenen daralma etkisi gibi nedenlerle, önümüzdeki aylarda sanayi üretimindeki yavaşlamanın devam etmesi bekleniyor. TÜİK verilerini değerlendiren İstanbul Sanayi Odası Başkanı Tanıl Küçük, şunları söyledi: “Kasım ayındaki yüzde 8.4’lük artışla birlikte, yıl sonu için öngörülen yüzde 7.5’lik büyüme oranının aşılma olasılığı kuvvetlendi. Diğer taraftan, son üç aydaki oranlar, ekonomiyi soğutma çabalarına rağmen üretimdeki artış eğiliminin devam ettiğini gösteriyor. Bununla birlikte, kasım ayında mevsimsellikten arındırılmış ve bir önceki aya göre endekslerde görülen küçülmeler, beklenen yavaşlamanın habercisi olabilme ihtimali açısından dikkat çekicidir.” Hukuksuz Demokrasi(!) Komutanlar arasından darbeciler çıkabilir, varsa yargılanmaları gerekir, yargılanabilmeleri demokrasinin güvencesi olabilir; eskisi yenisi gönlünde darbe yatanı, hele de bu yolda örgütlenmesi, eylemi olanı.. ortada darbenin kendisi olmadan da, gözünün yaşına bakılmadan teşebbüs süreçlerinde de yargılanmalıdırlar... AKP iktidarının, cemaatin yandaşlarının ortak aklı, özel yargı eliyle yaşatılan, demokrasilerde, hukuk devleti düzenlerinde örnekleri görülmeyen boyutlarda insan hakları, hukuk ihlallerini, ceza içeriğinde toptancı, yıllar süren, çok vahim sayılara ulaşmış yargısız infaz tutukluluklarını doğrudan savunamasalar da, böylece kaçınılmaz bir sonuç gibi pazarlıyor, onaylıyorlar... AKP iktidarında görev yapan emekli Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un, aynı yöntemlerle özel yargı eliyle tutuklanması ile zemberek koptu... En sorgulamaz vatandaş, AKP, cemaat fanatik yandaşının bile, sayısız şura kararlarında terfi ederek Genelkurmay Başkanlığı’na gelmiş, AKP iktidarında görev yapmış bir komutanın terör örgütünün başı olarak tutuklanmasına aklı, mantığı basmıyor... İşte tam da bu noktada, darbeci suçlaması yerine terör örgütü başı olarak tutuklamanın hukuksal gerekçesine ilişkin bir itiraf yapılıyor ki... İşte orada, “Özel yargı eliyle yargılanabilmesi, tutuklanabilmesi için terör örgütü suçu ile yargılanması gerek” diye bir ek, özel bilgilendirme yapılıyor ki, zemberek bu zorlama ile kopmuş oluyor... Bu iktidarın eseri anayasal, yasal düzenlemede, ancak Yüce Divan’da yargılanabilecek Genelkurmay Başkanı’nın, yıllarca her komutanlık sürecinde savaştığı terör gerçeği ortada dururken, terör örgütü üyesi, başı suçlaması ile tutuklanmasının, yargılanmaya kalkışılmasının TSK, terörle savaş, ülkemizdeki değerler, geleceğe yönelik güvenlik tehditleri.. boyutlarını rafa kaldıralım... Hukukun her anlamda guguk olduğu çok çıplak, “kralın çıplak olduğu” bir tablonun karşısındayız... ??? Emir komuta zincirinin içinde, hepsi de siyasi iktidarlar sorumluluğunda yapılmış askeri şura kararları zincirinde, Genelkurmay Başkanı, komutanlar halkası nasıl olur da terör örgütünü oluşturabilir, üyeleri olabilirler? Olsa olsa askeri darbe özlemi içinde bir örgütlenmenin üyeleri ya da sempatizanı olabilirler. Hukukun geçerli olduğu bir düzende de, düşünce suçu olamayacağına, ortada bir askeri darbe ya da girişiminin somut kanıtları da olmadığına göre, hukuk diliyle “nakıs teşebbüs” sürecinde kalmış suçların, örgütsel, bireysel kanıtları ile ilişkilendirilmiş, delillendirilmiş olarak hukuka uygun yargılanması ancak söz konusu olabilir. Çok sayıda muvazzaf, emekli komutanı içine alacak biçimde açılan askerlere yönelik davalarda, kamuoyunda hukuksuz mahkumiyetle başlayan, sayısız hukuk ihlali ile sürdürülen yargısız infazlar, uzun tutukluluklar, açılmış davalardaki en büyük garabet, sorgulamalar, iddianamelerin içeriklerinde aslında sadece bu sözünü ettiğimiz nakıs teşebbüste kalmış darbecilik suçlamasının, ortada henüz kesinleşmiş bir tek hüküm, kesin kanıtlanmış suç olmadığına göre, çeşit çeşit senaryoları var. İddianameler, sorgulamalar, yargısız infazlar hep bunlar üzerinden... Ama özel yargı eliyle açılan davalar, ön tutukluluklar hep terör örgütü, terörist suçlaması üzerinden... İlişkilendirme gerekçelendirmeleri yıllar önce açılmış, Ergenekon davaları üzerinden bile hâlâ ortalıkta yok. Uzun tutukluluk sıralamalarına göre Perinçek, Balbay, Tuncay, Şener, Şık.. simge gazetecilerden başlayın, her meslekten insana, sadece bir olayı protesto etmiş ya da hakkını istemiş öğrencilere geçin, sonra emeklisi muvazzafı askerlere bulaşın.. herkes gerekçeleri saklı tutulan, açıklanmayan terör örgütü suçlusu sayılacaklar ki, özel yargıda yargılanabilsinler. Yıllarca sayısız hukuksuzluğun, insan hakkı ihlali, özgürlükler kayıplarının yolu açılsın. Sanıkların kendileri, bizler, birbirlerini tanımayan, bir araya gelmeleri, aynı düşünceleri paylaşmaları söz konusu olamayacak bu insanların nasıl olup da aynı gizli terör örgütü üyesi olduklarına, birlikte suç işlediklerini şaşıp kalalım... Bizim toplumsal kültür olarak tekmemiz biraz pek olsa da, kafamızın geç basması ile ünlüyüzdür... Biraz da başımıza çok ağır taşlar vurana, canımız çok yanana kadar güce tapmayı sever, boyun eğmeyi kolaycılık biliriz. 12 Eylül sürecinde Evren konuşurken alkışlayan kitleleri şaşkın, kaygılı izleyen Batılı gazeteci dostlar “Birkaç yıl sonra tersini görürsünüz” dediğimde ne demek istediğimi pek anlayamıyorlardı. Şimdi de aynı güç dayatmasına dayalı sivil iktidar desteğini, gerçek demokratik saymak gibi büyük yanlışa, yanılgıya düşenler var... Medya çağında değme demokrasi kültürü olan toplumlar bile, kavram kargaşasında, değerler erozyonunda, gerçekleri göremez ve kendi çıkarlarına ters işler yaparlarken, bizdeki sivil darbe hukukuna, hukukun ayaklar altına alınmasına seyirci kalınması çok da şaşırtıcı bir sonuç değil. Yine de zembereğin kırıldığı ana gelmiş bulunuyoruz... Lagarde İlk kez iyimser Ekonomi Servisi Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Christine Lagarde, Avrupa’nın bu yıl resesyondan kurtulabileceğini ve bölge ekonomisiyle ilgili beklentilerde daha iyimser olmak için nedenler bulunduğunu söyledi. Avro Bölgesi borç kriziyle ilgili sürekli korkutan uyarılar yapan ve krizin bütün ülkeleri tehdit ettiğini söyleyen isimlerin başında gelen Lagarde, gidişatta belirgin bir değişiklik görülmemesine rağmen bu kez iyimser konuştu. Lagarde, “Avro Bölgesi’nde durum son 18 ayda çok büyük ölçüde değişti. Bu yüzden beklentiler konusunda biraz daha iyimser olmak için nedenler var” dedi. Kazakistan’a Kazakistan’a uçacak uçacak ay içinde Kazakistan’ın başkenti Almatı’ya ve Azeri Hava Yolları’yla ortak Azerbaycan’a uçuş başlatacaklarını açıkladı. Pegasus Hava Yolları Yönetim Kurulu Başkanı Ali Sabancı, bu Pegasus da kur kurbanı Ekonomi Servisi 2005’te 14 uçaklık bir di. Bunun yüzde 30’unu da transit yolfilo ve 5.39 yaş ortalaması ile yola çıkan Pe cular oluşturdu. Uçak L Yakında Paris’te iki havalimanına gasus, bugün, yaş ortalaması 2.58 olan 31 Bohafifledikçe eing 737800’den oluşan 40 uçaklık bir fi da uçuş başlatacak. Hedef, Rusya’ya loyla, 23 ülkede toplam 50 destinasyona haf birden fazla noktaya, Baku, Bağdat ve kazandırıyo tada 1.544 tarifeli uçuş gerçekleştiriyor. Körfez ülkelerine, hatta bir hayali r Yüzde 50 pazar payıyla sektörün ilk sırasın gerçekleştirerek New York’a uçmak. P egasus, “düşü daki THY’den sonra yüzde 23 payla ikinci sı Ancak ikili anlaşmalar nedeniyle hatk uçuş” (Low C fiyatlı rada. Bu noktalara gelmek için 2007’de Bo ların çoğuna ikinci bir havayolu şirolarak bilinen ost) ketinin hat açılmasına izin verileing’e 3.2 milyar dolarlık bir sipariş vesist hizmet veriyo emle miyor. rerek 2013’e kadar 40 adet Boeing sistemde bile r. Bu L Bu ay içinde Ka737800 ısmarlayan firma şimt ama uçakta iç ucuz ugün zakistan’ın başkendiye kadar bunların 26’sını sudan yemeğ tiğiniz yaş ortalaması 2.58 ti Almatı’ya ve teslim aldı. her şey paral e kadar ı. Bile Azeri Hava Filoya yeni katılan olan ve 31 Boeing 737gelirler 120 m t dışı Yolları’yla orYağmur A. adlı yeni 800 olmak üzere 40 uçaklık liraya ulaştı. ilyon Bu tak Azerbaynesil Boeing 737ka Türkiye’nin en genç filoyla 23 dar Pegasus’ güne can’a uçuş 800’ün Adana’ya ger30.2 milyon yo la uçan ülkede toplam 50 varış başlayacak. çekleştirilen ilk tariyüzde 77’si 10 lcunun noktasına haftada 1.544 tarifeli Kırgızisfeli seferine katılan altında bedel 0 liranın ö uçuş gerçekleştiren Pegasus, ilk tan’da ise Pegasus Hava Yollatip bir uçuş si dedi. Bu st sıkıntılı sürı Yönetim Kurulu 9 ayı kârlı götürmesine karşın püf noktaların eminin recin bitBaşkanı Ali Sabancı, de ağırlıkları dan biri kur tokadı yedi. Yılı tek haneli mümkün mesi bekleGenel Müdür Sertaç olduğu kadar zararla kapatmaya niyor. Haybat ve Genel Müdüşürmek. F ilod hazırlanan şirket, düşük L Şirket dür Yardımcısı Güliz uçağın 31’in aki 40 fiyatlı uçuş modelinin 800’ler oluşt i 737 2010’u 31 Öztürk, şirketin 2011 souru öncüsü. uçaklar eskiyeyor. Bu milyon Avro nuçları ve gelecek hedefle500 kilo daha göre kârla kapatmıştı. rini şöyle anlattı: h D eğişen koltu afif. Geçen yılın ilk 9 L 20052011 arasında sektör k ya pısı, fren sistemin ayında 17.8 milyon Avro yüzde 15, Pegasus yüzde 30’ların üzerinde de karbon elyaf kullanılm büyüdü. Bu süreçte ağırlıklı büyüme iç hat vergi öncesi kâr elde etti. Bunedenlerle h ası gibi na karşılık yıl sonundaki kur larda oldu ve yüzde 41’lere ulaştı. afif yeni 737800’ leyen L Buna karşılık dış hatlardaki görece bü sorunu nedeniyle giderler döbaşına 40 litre ler ton yüme ise düşük. Öyle ki iç hatlarda yüzde 23 viz, gelirler TL cinsinden dah yakıt tüketiyo a az pazar payını yakalayan şirket aradan geçen olunca 2011’in tamamı için r. 7 yılda pazar payı yüzde 4’ten 8’e çıkabil tek haneli zarar bekleniyor. Merkel ve Sarkozy’nin yılın ilk toplantısında yine Yunanistan konuşuldu. Yardım paketinde ilerleme sağlanamazsa komşuya yardımın yeni dilimi ödenemeyecek. Komşunun zamanı daraldı Ekonomi Servisi Almanya Başbakanı Angela Merkel ve Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy, yılın ilk buluşmasında Avro krizini görüşmek için Berlin’de bir araya geldi. Merkel, Yunanistan’a yardım paketinde ilerleme sağlanamaması halinde bu ülkeye yardımın yeni diliminin ödenmeyeceği uyarısında bulundu. Atina’nın zamanının tükenmekte olduğunu belirten Merkel, yeni kredi diliminin verilebilmesi için hızla adımlar atılması gerektiğini söyledi. Merkel, Sarkozy ile birlikte borçların kırpılması için bankalarla yürütülen müzakerelerin bir an önce sonuçlanması gerektiğine işaret ederek “Aksi takdirde Yunanistan’ın bir sonraki yardım dilimini ödeyemeyeceğiz” dedi. Merkel şunları söyledi: L İkinci yardım paketi üzerinde anlaşma var, Yunanistan’ın gönüllü borç yeniden yapılandırması yakında gerçekleşmeli. L Yeni AB anlaşması üzerindeki görüşmelerin önümüzdeki günlerde tamamlanmasını ve 1 Mart’ta imzalanmasını istiyoruz. L Avrupa ülkelerinin maliye bakanları finansal işlemler vergisi hakkında planlarını marta kadar hazırlamalı. B Faik Öztrak 2011 yılı enflasyon rakamlarını değerlendirirken önemli analizler ve tespitler yapmış. Bunları sizinle paylaşmak istiyoruz. nflasyonun gidişatı iyi değil ? 2011’in Aralık ayında TÜFE, 2003 yılından bu yana yayımlanan mevcut seride, en yüksek aralık enflasyonunu kaydederek yüzde 0.58 artış göstermiştir. 2003 yılında enflasyon rakamı 0.43’tü. ? İkinci rekor ise 12 aylık enflasyonda yaşandı. Mevcut seride son sekiz yılın en yüksek enflasyonu 2011’de gerçekleşti. 2011’de enflasyon, bir önceki yıla göre, 4 puanın üzerinde artarak yüzde 10.45’e yükseldi. 2011 enflasyon hedefi yüzde 5.5’ti. ? 2011’de üretici fiyatları ise yüzde 13.3 artarak 2004’ten bu yana en yüksek artışını göstermiş oldu. Bunun sebeplerini Faik Öztrak şöyle sıralıyor: ? Enflasyondaki rekorların gerisinde büyük ölçüde döviz kurunda yaşanan gelişmeler var. Merkez Bankası, geçen yıl, yaptığı değerlendirmelerde kurdan E enflasyona geçişkenliğin Türkiye’de azaldığını söylese de döviz kurundaki gelişmeler enflasyonu halen yakından ilgilendiriyor. ? Son bir yılda TL, kur sepeti (0.5 $+0.5 €) karşısında yüzde 22 değer kaybetti. Değer kaybının 2011 yılı boyunca sürdüğü dikkate alındığında TL’deki değer kaybının enflasyona etkisinin ilerleyen aylara da yansıması olası. Nitekim bu kaygı, geçen yılki söyleminin aksine, Merkez Bankası’nın döviz kuruna müdahalelerinin gerekçesine de yansıyor. Merkez Bankası 2 Ocak 2012 tarihinde yayımladığı “İstisnai Günlerde Uygulanacak Para Politikası” duyurusunda dövize doğrudan müdahalelerin gerekçesi olarak döviz kurundaki iktisadi temellerden kopuk hareketlerin enflasyon beklentilerini bozmasına izin vermemek olarak açıkladı. ? Döviz kurunda ‘iktisadi temellerden kopuk hareketler’ gerekçesi, yaşananlar dikkate CHP’nin 2011 Enflasyon Değerlendirmesi alındığında tartışmalı olduğu kadar gerçekçi de görünmüyor. ? TL’de yaşanan değer kaybının sürekliliği, cari açık nedeniyle döviz talebinin sürmesi, kısa vadeli dış borç ödemelerinin büyüklüğü, 2011’in son işlem günü başlayan ve 2012’nin ilk işlem günlerinde devam eden yoğun müdahaleye karşın döviz kurunun bir türlü gevşememesi gibi hususlar müdahalenin gerekçesini büyük ölçüde zayıflatıyor. ? Gerekçedeki zayıflığa rağmen, enflasyonun geldiği yüksek düzey, bu konuda asli görevli Merkez Bankası’nı da nihayet rahatsız etmeye başlamış görünüyor. Bu rahatsızlıkla Merkez Bankası döviz kurunu yeniden çapa yapmaya çalışıyor. En azından verdiği görüntü bu... ? “Enflasyon tutmaz ise yazarsın bir mektup olur biter” yaklaşımından bu noktaya gelmek de önemli... ? Ancak izlenen bu politikanın iç ve dış olmak üzere iki temel kısıtı mevcut. Dışarıda işler kısa vadede çok yatışacak gibi görünmüyor. Bazı ülke borçlarının iskonto edilmesi ve Avrupa bankalarının yeni sermaye ihtiyacı, bizim gibi ülkelere akacak fonları büyük ölçüde sınırlandırıyor. Dolayısıyla daha önceden alışılan kura yaslanarak enflasyonu kontrol etme politikası uluslararası likiditedeki daralma nedeniyle artık mümkün değil. ? İç kısıt ise Merkez Bankası rezervlerinin düzeyi. Rezervler benzer ekonomilerle kıyaslandığında oldukça düşük düzeylerde. ? Merkez Bankası net rezervleri halen yüksek sayılmakla birlikte; rakamlar bankanın manevra alanının giderek daraldığını gösteriyor. ? Merkez Bankası söz konusu iç ve dış kısıtları kısa vadede TL likiditeyi sıkılaştırmak suretiyle aşmaya çalışıyor. Böylece dövize talebin TL maliyetini arttıracağını düşünüyor. Nitekim kâğıt üstünde yüzde 5.75 olan politika faizi, uygulamada yüzde 12.5’e geldi. İkincil piyasada referans borçlanma kâğıdının faizi de yüzde 11.8’e kadar çıktı. ? Merkez Bankası’nın bu fiili faiz hamlesi Hazine’nin borç dinamiklerini de yakından ilgilendiriyor. HP bu rakamlardan kaygı duyuyor Faik Öztrak, “2011’i enflasyonda rekorlarla kapadık. Yeni yıla ise enflasyonu yeniden hatırlayan veya en azından öyle görüntü veren, bir Merkez Bankası ile girdik ve dışarıda haberler nispeten yumuşamakla beraber işler halen karışık. Ekonomik sorunlara, sınırlarımızda yeni siyasi belirsizlikler de ekleniyor. İran ve Hürmüz Boğazı üzerinde başlayan belirsizlikler petrol fiyatları başta olmak üzere emtia fiyatlarını olumsuz etkileyecektir” diyerek kaygılarını ortaya koyuyor. 2012 ekonomisinin sıkıntılı geçeceğini düşünerek tedbirli olmakta yarar var... C C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle