17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 EYLÜL 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER AKP’li Çelik, CHP’nin Suriye politikasını Kılıçdaroğlu’nun ‘Aleviliğine’ bağladı 5 bürokratları, o yasanın (komünizm propagandası yapmak) 21 yıl önce kalktığını bilmiyorlar(!). Halil Gündoğan’ın öyküsünü Cumhuriyet haber yapmıştı... Gündoğan, 12 Eylül 1980 darbesinden sonra ölüm cezasıyla yargılandı, 1988’de Metris’ten tünel kazarak kaçan 29 tutukludan biriydi. 1995 yılında yakalanıp cezaevine konuldu. 2005 yılında “Metris’ten Munzur’a/Bir Firarinin Öyküsü” kitabının birinci bölümü yayımlandı. Kitabın ikinci bölümünü yazdı Gündoğan. Kitap cezaevi yönetimince sakıncalı bulundu, infaz tüzüğünün 123. maddesine göre “sakıncalı kitap” için “yok edilme” kararı verildi. Böyle bir Türkiye’de yaşıyoruz... Eli kanlı terör örgütü artık kırsaldan kentlere indi... Şemdinli’de, Şırnak’ta, Yüksekova’da polisimizi, askerimizi sokak ortasında şehit ediyor, yol kesip askerleri, sivilleri kaçırıyor gözümüzün içine baka baka. Devleti yönetenler kitapla uğraşıyor... Ahmet Şık yazılmamış bir kitaptan ötürü altı aydır içeride, pek çok meslektaşımız gibi... Terör örgütü ise sokak ortasında cinayet işliyor, Tunceli’nin sokaklarında dolaşıyor. Üç asker, bir kaymakam adayı ve bir sağlık memurundan haber yok! Teröristleri yakalamak isterken 13 şehit verdik... Şimdi şu soruyu sorsam yanıt verebilir misiniz: “13 şehidimizi nerede verdik?” 14 Temmuz’da Diyarbakır’ın Silvan kırsalında... İsrail’e kafa tutmak, Ortadoğu’nun liderliğine soyunmak, Libya’da Kaddafi sonrası iş yapmak iyi de, terör belasından kurtulmak zor... Artık akan kan dursun, herkes haddini bilsin! Üniter devlet çatısı altında, anayasal yurttaşlık hakları yaşama geçer... Öyle “demokratik özerklik” gibi kavramların ne anlama geldiğini siz külahıma anlatın! Demokrasi ve özgürlükler bir yaşam biçimidir... Geçmişin zifiri karanlığından, sonbaharın aydınlığına, maviliğine, barışa, özgürlüğe, eşitliğe ancak böyle ulaşılır... ‘Türkiye’nin Baas’ı’ Haber Merkezi AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, dün düzenlediği basın toplantısında başta CHP olmak üzere muhalefetin hükümetin dış politikasına yönelik eleştirilerini sert bir üslupla yanıtladı. Uluslararası sorunlarda iç politika hesaplarının bir tarafa bırakılması gerektiğini savunan Çelik, muhalefetin bu konuda “kötü bir sınav” verdiğini söyledi. Çelik, “Ana muhalefetin lideri ‘Sayın Başbakan sabrımız taştı diyor. Bu Suriye’nin içişlerine müdahaledir. Bu bizim meselemiz değildir. Efendim siz savaşıyor musunuz?’ gibi beyanlarda bulunarak kendi elimizi güçlendirmek yerine, bir Baas rejimini savunma refleksine girmiştir. Niçin bunu yapmıştır? Biliyorsunuz CHP ile Arap ülkelerindeki Baasçı rejimler arasında genetik akrabalık vardır. CHP, Türkiye’nin Baas partisidir. Ve Baasçı rejimler biliyorsunuz otoriter yapıları itiba CHP’nin hükümetin Ortadoğu politikalarına ilişkin eleştirilerine yanıt veren Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu’na sert sözlerle yüklendi. Kılıçdaroğlu’nun Aleviliğini gündeme getiren Çelik, “Acaba Kılıçdaroğlu mezhep yakınlığı dayanışmasıyla mı Suriye’ye sahip çıkıyor” dedi. Çelik, “CHP Türkiye’nin Baas partisidir. Türkiye kendi Baasçı rejiminden 1950’de seçimle kurtulmuştur’’ dedi. rıyla CHP’nin geçmişteki iktidarıyla aynı karakterdedir. Türkiye kendi Baas rejiminden 1950’de demokratik yollardan, seçimle kurtulmuştur ve barışçı bir şekilde kurtulmuştur. Sandıkta bunu halletmiştir. Ama şimdi Arap ülkeleri kendi Baasçı rejimlerinden, hepsinin partisinin adı Baas olması gerekmiyor, bu bir zihniyet meselesidir halk ayaklanmalarıyla kurtulmaya çalışıyor. Ve biz bu süreci destekliyoruz” diye konuştu. Çelik, Kılıçdaroğlu’nun hükümeti “Arap sokağına yönelik popülist politika izlemekle” suçladığını da belirterek “Biz kendi sokağımıza yönelik bile popülizm yapmıyoruz. Popülizmin ne olduğunu biz çok iyi biliyoruz. İngilizcede CHP’nin adı popülist partidir” dedi. Erdoğan’ın Yahudilerin verdiği cesaret ödülünü iade etmesine yönelik çağrıları da eleştiren Çelik, AKP’nin İsrail halkıyla, dünya üzerindeki Yahudilerle bir derdi olmadığını söyledi. Hüseyin Çelik, Kılıçdaroğlu’nu Suriye konusunda eleştirirken Alevi oluşuna gönderme yaparak şunları söyledi: “Niçin savunuyorsunuz Suriye’deki Baasçı rejimi? Açıkçası aklıma başka kötü şeyler de geliyor. Suriye’deki Baasçı rejim yüzde 15’lik kitleye dayanıyor. Acaba Sayın Kılıçdaroğlu mezhep yakınlığı dayanışmasıyla mı Suriye’ye bu manada sahip çıkıyor? Bu da aklımıza gelir. Eğer böyle bir şey yapıyorsa bu daha da affedilmezdir. Siyasi partilerimizin makul meselelerde, makul bir zeminde bize muhalefet etmesi en tabii haklarıdır. Ama Türkiye’nin tezlerini zayıflatacak tutum ve davranışlardan kaçınmalarını da talep etmek bizim en tabii hakkımızdır.” Türkiye’de kurulacak füze kalkanı konusundaki eleştirileri de yanıtlayan Çelik, “Füze savunma sistemi bir NATO projesidir. Ve bu ilk gündeme geldiğinde Türkiye bu konudaki itirazlarını, tezlerini di le getirmiştir. NATO’nun Türkiye’de üye olduğu günden bu yana süreç içinde kurulan çok sayıda tesisi vardır. NATO’nun ortağı olmaya devam ettiği sürece benzerleri de yapılacaktır. Bu bir Amerikan projesi, ABD’nin dayatması da değildir” dedi. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç da, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ana muhalefet lideri İsrail’in avukatlığını yapıyor” sözlerini haklı buldu. Bilgi Üniversitesi (İBU) ve Bersay İletişim Enstitüsü işbirliğiyle İstanbul’da düzenlenen “Siyasal İletişim Danışmanlığı Sertifika Programı”na katılan Arınç, gazetecilerin konuya ilişkin sorusu üzerine “Başbakan’ın tespiti ne yazık ki doğrudur. Kılıçdaroğlu’nun konuşması, netice itibarıyla İsrail’in avukatlığını yapacak düzeydedir. Bundan vazgeçmelerini öneririz” yanıtını verdi. Zifiri Karanlıktan Aydınlığa... Masmavi bir gökyüzü... Esintili bir sabah... Balkondan bahçeyi seyrediyorum. Ağaçlar, çiçekler... Sonbahar güneşi, kalıcı bir anın habercisi gibi. Işıltıların çevresinde sevinçleri, hüzünleri, acıları, yalnızlıkları, ölümleri düşünüyorum. Gözlerin parlaklığı menekşelerin üzerine yansıyor gibi. Bir yaz geçti; önümüz ekim, ardından kasım ve aralık. Bizi içine çeken derin yara nedir? Umutlarımızı örseleyen gerçekler hangileridir? Hangileridir içimizi acıtan acılar? Ufkun korkutan karanlığını düşünmeye başladım işte o an. Gözlerimi yumdum... Geçmişle geleceğin çilesini duyumsadım birdenbire... Eli kanlı azgın terör örgütünün iki ay önce kaçırdığı üç asker, bir kaymakam adayı, bir sağlık görevlisi gazete haberlerine göre hâlâ Türkiye’de... Kaçırılan insanlarımızın aileleri perişan. Yüreklerindeki acıyı hissediyorum ben de. Bakıyorum, tüm bu olup bitenler karşısında toplum duyarsız ve tepkisiz. Sesleri solukları çıkmıyor, olup bitenleri salt izliyor, siyasetçiler konuşuyor... Yapılan bu! Milyonlar alanları doldurmuyor, terör örgütüne karşı demokratik tepki koymuyor. Peki devlet ne yapıyor bu arada? Sincan Cezaevi’nde tutuklu ve hükümlülere kitap yasağı koyuyor, avukatları aracılığıyla getirilen İlya Ehrenburg’un “Dipten Gelen Dalga”, Marx ve Engels’in ortaklaşa yazdıkları “Komünist Manifesto”, Dimitrov’un “Savaşa ve Faşizme Karşı Birleşik Cephe”, Mao Zedung’un “Seçme Eserler” adlı kitapları “devletin birlik ve bütünlüğü”ne aykırı görüldüğü gerekçesiyle yasaklıyor. Bunlar, TCK’nin 142. maddesine göre mi yapılıyor acaba? Sanırım öyle! Demek ki bu ülkenin Arınç da eleştirdi ÇEL K’E CHP YANITI ‘KIŞA DÖNMES N’ ‘AKP’nin borazanı çamur atıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Suriye’ye yönelik tutumunu “mezhepçilik” olarak değerlendirmesi ve “CHP Türkiye’nin Baas partisidir” sözlerine CHP’den sert yanıtlar geldi. CHP’liler, Çelik’e “Baas partisini arıyorsan kendi genel merkezine bak” diye seslendi. CHP’lilerin tepkileri şöyle: Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin: 1 yıl önce Başbakan Erdoğan Suriye’ye gidip, devlet başkanını getirip ‘Sıfır sorunlu ilişkilerimiz var’ dedi. O zaman Baas yönetimi iktidarda değil miydi? Ne oldu? Ne oldu, kimler size talimat verdi? 3 ay kala Suriye’de sabırlar taşmaya başladı. Şimdi bütün bu soruların cevabını verecekleri yerde faşistçe bir anlayışla Türkiye’nin iç meselelerindeki iç sorunları bir mezhep meselesine bağlamaları bunların nasıl bir faşist kafatasına sahip olduklarını gösteriyor. Birincisi Başbakan ve Çelik’in bizim sorularımıza cevap vermesi gerekir. Ey Sayın Başbakan, sadece burada çuvallamadınız. Libya’da, Kaddafi’nin elinden ödül alıp ‘Kardeşim Kaddafi’ diyeceksiniz, ‘NATO müdahale edecek mi’ sorusuna ‘NATO’nun ne işi var burada’ diyeceksiniz. 48 saat sonra çark edeceksiniz. Böyle sıkıştıklarında topu taca at anlayışı dış politikanın iflası demektir. Grup Başkanvekili Muharrem nce: Daha düne kadar ‘arkadaşım, dostum’ dedikleri Arap liderlerini bir bir Batılı emperyalistlerin kucağına teslim ederek kime hizmet ettiklerini gösterdiler. İsrail’i, İran’dan korumak için füze kalkanı kurduranlar, Cenevre’deki olumlu raporu yeni bir heyet kurdurup olumsuza döndürenler, Gazze ablukasını meşrulaştıranlar utanmadan sıkılmadan CHP’ye çamur atıyorlar ve bu çamuru AKP’nin borazanına attırıyorlar. stanbul Milletvekili Sabahat Akkiraz: Her sıkıştığınızda sığındığınız ana liman inançsal ötekileştirmedir. CHP PM toplantısı zmir tarihi Havagazı Fabrikası’nda Kılıçdaroğlu’nun katılımıyla yapıldı. AKP’de Arap Baharı kaygısı ERDEM GÜL Hükümet topal ördek! Kılıçdaroğlu, Erdoğan’a ‘Yahudi lobisinden üstün hizmet madalyası alan kim?’ diyerek yanıt verdi EMRE DÖKER İZMİR CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın kendisine yönelik “İsrail’in avukatı” suçlamasına İzmir’den, yanıt verdi. Türkiye’nin kan gölüne döndüğünü belirten Kılıçdaroğlu, hükümetin artık işlevsel olarak “topal ördek” olduğunu dile getirdi. CHP PM toplantısı dün İzmir’in kurutuluşunun yıldönümü anısına, Tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirildi. Toplantı öncesinde konuşan Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’a çağrıda bulunarak, “İki belediye başkanını İzmir’e gönder de, borç nasıl ödenir, hizmet nasıl götürülür görsünler” diye konuştu. Erdoğan’ın “İsrail’in avukatı” suçlamasına yanıt veren Kılıçdaroğlu, “CHP’nin adında var, Cumhuriyet Halk Partisi. Eğer avukatlığını yapacaksak tek grup vardır o da Türkiye Cumhuriyet halkıdır. Halkın avukatlığını yapmaktan şeref duyarız. İsrail’in avukatlığını yapan M AS I TÜ ZÜ K FE Y ZO ĞL U TA RT IŞ PM toplantıZM R (Cumhuriyet Ege Bürosu) CHP ara Barosu i tüzük taslağının Ank sında bazı üyeler, yen ılmasına tepki gösBaşkanı Metin Feyzioğlu’na hazırlat sa Gök, yeni tüterdi. Toplantıda Mersin Milletvekili n öğrendiklerini belirterek zükle ilgili bilgileri basında erin tüzük hazır“Gazetelerde, parti üyesi olmayan kişilBunu kabul edeladığı yazılıyor. Bize bilgi verilmiyor. eyl Batum da, meyiz” dedi. Eskişehir Milletvekili Süh parti tüzüğüAncak, “Feyzioğlu değerli bir hukukçudur. rca hukukçu varken, üye olmayan nün partimizdeki onla yorumunu yaptı. birine hazırlatılması doğru değildir” ANKARA AKP yönetiminde, Ortadoğu ülkelerinde yönetimleri değiştiren “Arap Baharı” için, başta Libya olmak üzere ülke yönetimlerine gelecek muhaliflerin kendi aralarında homojen bir yapı içinde olmamalarından hareketle, “Arap Baharı Arap kışına dönmesin” kaygıları dile getirildi. Erdoğan, “dönmeyeceğini” söyleyerek kaygıları giderdi. AKP MYK, önceki gece Başbakan Tayyip Erdoğan’ın başkanlığındaki toplantısında, İsrail’e uygulanan yaptırımlar ve pazartesi günü Mısır, Libya ve Tunus’a ziyaretler çerçevesinde Ortadoğu politikaları değerlendirildi. ‘SONUÇ ALMAYA MI, Ç KAMUOYUNA MI YÖNEL K? AKP’nin C Planı soru işaretleriyle dolu BAHADIR SEL M D LEK Vekillere hiza kim? Amerika’da Yahudi lobisinden üstün hizmet madalyası alan kim? Ben miyim, Erdoğan mı? Siz o üstün hizmet madalyasını iade edecek misiniz? Etmezseniz avukatlığa soyunmuşsunuzdur. Ben hiçbir yerde papaz elbisesi giymedim. ‘Gerekirse giyerim’ diyen Erdoğan’dır. Bunu diyen insan Türkiye’nin çıkarlarını göz ardı edebilir” dedi. Kılıçdaroğlu kendisinin hiçbir zaman Büyük Ortadoğu Projesi’nin eşbaşkanı olmadığını da kaydederek, şöyle ko nuştu: “Irak’ta binlerce Müslüman kadına tecavüz edilirken ben ABD askerine başarılar dilemedim. Başarı dileyen Erdoğan’dır. Hem İsrail karşıtlığı politikası güdeceksin öbür taraftan füze kalkanını Türkiye’de konuşlandıracaksınız. Füze kalkanı İsrail’i İran’a karşı korumak için konuluyor. Halkı kandırıyorlar.” Kılıçdaroğlu, CHP’nin kusurunun yaptıklarını iyi anlatamaması olduğunu söyleyerek, “AKP’den tek talebimiz İzmir’e gölge etmesinler” dedi. MYK toplantısında AKP’nin geleneksel kampının Erdoğan’ın yoğun dış gezileri nedeniyle 1516 Ekim’de yapılması kararlaştırıldı. Kızıcahamam’da yapılacak kampta, yeni anayasa süreci değerlendirilecek. Kampta asıl olarak ilk kez Meclis’e giren yeni milletvekilleri, bir tür eğitimden geçirilecek. Erdoğan’ın da vekilleri “Zorunlu olmadıkça ve parti yönetiminden izin almadıkça medyaya konuşmamlaları” konusunda uyarması bekleniyor. Çelik: Gündemimizde olduğunu biliyorum. Arınç: Bir çalışma yok ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın İsrail’e yönelik C Planı’nın devreye sokulacağını açıklamasının ardından dikkatler planının ayrıntılarına çevrildi. Sızan bilgilere göre İsrail’e ilişkin yaptırımlar değerlendirilirken, Türkiye’nin atacağı adımlar A, B ve C planları olarak ele alınmadı. Paket olarak bir dizi yaptırım gündeme geldi ve Türkiye’nin hangi yaptırımdan nasıl ve hangi düzeyde sonuç alabileceği değerlendirildi. Özellikle, ABD’nin ve Musevi lobisinin de içinde bulunduğu noktalarda, Türkiye’nin atacağı adımların “akim” kalabileceği değerlendirmesi, Erdoğan’a kadar iletildi. Hükümete yakın basına sızan ayrıntılara ilişkin değerlendirmeler şöyle: Diplomatik ilişkilerin kesilmesi sonuç vermez. Diplomatik ilişkilerin kesilmesi Ermenistan’ın üzerinde baskı oluşturmadığı gibi, Türkiye’nin “uzlaşmaz” görünmesine yol açtı. Ticari ilişkilerin askıya alınma sı, bu ülkeye yönelik ihracatı, ithalatından fazla olan Türkiye’yi daha çok etkiler. İlişkilerin en derin siyasi krizini yaşadığı bir dönemde, iki ülke ticareti 3 milyar 443 bin 611 bin dolarla tarihindeki en yüksek hacmine ulaştı. Bunun yanı sıra, tohumculuk ve yüksek teknoloji ürünleri konusunda İsrail’le yakın işbirliği içinde olması, Türkiye’nin sıkıntıya girebileceği bir başka nokta olarak değerlendiriliyor. Türkiye, ekonomik ilişkilerini askıya alırsa, Filistin’e yapılan yardım da akamete uğramış olacak. İsrail’in nükleer silahlarının BM ve Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu’nun gündemine getirilmesi durumunda ABD engeliyle karşılaşılması kesin gözüyle bakılıyor İsrail, Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Antlaşması’na taraf olmadığı için de herhangi yaptırım söz konusu değil. Türkiye’nin İsrail’in NATO ile olan ilişkileri konusunda atabileceği adımların da yine ABD engeli ile karşılaşmasına kesin gözüyle bakılıyor. AKP’den ‘bedelli’ye iki farklı ses Haber Merkezi Hükümetin bedelli askerlikle çalışma yaptığı haberlerine ilişkin olarak AKP’den farklı açıklamalar geldi. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, “Bedelli askerlik, askerlik sürelerinin gündemde olduğunu biliyorum. Milli Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, hükümetin gündeminde oldum olası olduğunu biliyorum. Ama ne yapıldı, nereye varıldı onu bilmiyorum. Sonuçlanırsa sizlerle paylaşırız” dedi. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın genel seçimler öncesinde kendisine bedelli askerlikle ilgili sorular sorulduğunda “Biz bunu büsbütün yok sayar, reddeder bir durum içerisinde değiliz. Eğer olabilecek bir şeyse yapılır” dediğini ifade eden Çelik, kendisinin de bu noktada olduğunu belirtti. Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ise konuyla ilgili “Bedelli askerlik konusunda bir çalışma olup olmadığını bilmiyorum. En azından böyle bir çalışma olmadığını biliyorum” diye konuştu. CHP’den ‘sanal gözetleme’ tepkisi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP, TBMM’de tüm bilgisayarlar ve yapılan işlemlerin “gözetlenmesine” tepki gösterdi. CHP’li Levent Gök, “Bu, milletvekillerine karşı hem tehdit ve baskı hem de sansür anlamına geliyor. Mobese kamerası gibi milletvekillerini gözetliyorlar” dedi. Gök, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesiyle de konuyu TBMM gündemine taşıdı. Topal cinayeti de mercek altında ANKARA (AA) Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nin yürüttüğü bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında, 1996 yılındaki Ömer Lütfi Topal cinayeti de mercek altına alındı. Soruşturmayı yürüten Savcı Hakan Yüksel,Topal’ın öldürülmesine ilişkin dava dosyasını, Beyoğlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nden istedi. Bunun üzerine mahkeme, dosya ve eklerini, Ankara’ya gönderdi. Arınç’tan zıt açıklama C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle