17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 6 EYLÜL 2011 SALI 6 HABERLER Özerkliği elinden alınan kurumda görev bırakma gündeme gelirken Gül’le görüşüldükten sonra karar verilecek TÜBA’da istifa gündemde 9 EYLÜL’E KADAR SÜRECEK MAHMUT LICALI AKADEM Y HÜKÜMET ATAMAZ YÖK ve TÜBİTAK gibi kurumlarda daha önce yaşanan benzer gelişmelerin anımsatılması üzerine Kanpolat, “Bu kurumların hepsi hükümete bağlıdır. Bu kurumlarda hükümet istediğini yapar ama TÜBA’da yapmamalıdır diye düşünüyorum. Dünyanın hiçbir yerinde akademiyi hükümet atamaz” diye konuştu. Kanpolat, ne hükümetle ne de yetkililerle kavga etmek istediklerini belirterek “Biz çok önemli bir yanlıştan hem hükümetimizi, hem halkımızı korumak istiyoruz” dedi. srail’e Karşı Ol, Suriye ile Çatış! İkisi birden olmaz... Biri mutlaka yalan. Burada hangisi diye sormanın okurlarım açısından anlamsız olduğunu biliyorum. İktidar, ideolojisi, geçmiş kişilik özellikleri, İslamcılığı nedeniyle şüphesiz ki İsrail’e karşıdır! Filistin, şüphesiz ki insanlığın kanayan vicdanıdır. Bu vicdanın bir parçası olmadan, dürüst insan olamayız... belki de insan olamayız! Dünyada günde bir dolarla yaşamını sürdüren 1 milyarı aşkın insan da bizim ortak vicdanımızdır. İnsanlığın kanayan yarasıdır... Konu sadece Somali’de uç noktada zor durumda bulunanlarla sınırlı değildir... Batı uygarlığının Filistin’de (ve daha pek çok konuda) vicdanı belki de yoktur. “Batı uygarlığı” diyerek yanlış yapıyorum. Burada, Batı ülkeleri politikaları ve bu poltikalara yön veren iktidar odaklarıyla Batı uygarlığını aynı anlamda kullanmak yanlıştır. Batı ülkelerinin dünya politikaları başka, orada yaratılan uygarlık ise başkadır! Ama çok temel bir yanlışlık da Batı uygarlığının yarattığı ortak değerlerin, vicdanların, hukuk ve adalet içeriklerinin, Batı ülkeleri politikalarına yön vermemesidir! Uygarlık ve çağdaş politika, Batı’da birbiriyle buluşmuyor. Ancak yine de unutmayalım ki bugün Batı ülkeleri politikalarına, kapitalist ana düşünce ve çıkarlar yön veriyor... Bu bakımdan, Batı’da, yarattığı uygarlıkla uyumlu, yeni bir ekonomik ve sosyal sistemin geliştirilmesi gerekir. Zaten kapitalizm çökmekte olduğuna göre! Konuyu dağıtmayalım: İsrail’e düşmanlık ve Suriye’yle çatışmacı politika birbiriyle uyuşmaz. İsrail’e karşıysanız, İsrail’in Ortadoğu’da İran’dan sonra iki numaralı düşmanı Suriye ile çatışmanız, akla zarardır. O zaman İsrail’in Ortadoğu’daki çıkarlarına hizmet edersiniz. Füze savunma sistemi, güncel olarak İran’ı (ve Suriye’yi) hedef alıyor ve İsrail’i koruyorsa... ...sen de füzeleri Türkiye’ye yerleştiriyorsan.. İsrail’e hotzot boşunadır! İsrail ve Batı, Suriye’yi yemek istiyor. Bu yeni bir şey değil! Yeni olan, Arap Baharı’nın etkisi ve/veya ABD ve Batı’nın parmağı ve kışkırtması ile Suriye’de içte çatışmacı bir durumun ortaya çıkmasıdır. Şüphesiz ki Esad’ın kendi halkı üzerine topla tüfekle yürümesinin kabul edilebilecek bir yanı yok. Uygarlık, yarattığı uluslararası mahkemelerle, halklara ve muhalefete karşı katliamların, cinayetlerin hesaplarını sormaktadır. Bu, diktatörlüklere karşı olan herkes için, hepimiz için bir kazanımdır! Hesap sorulması, iktidarların istedikleri ölçüde güç kullanmalarına karşı önemli bir caydırıcılıktır! Halkına karşı şiddet uygulamak ve katliam suçundan, dünya mahkemesi önünde yargılanmaktan daha aşağılık ve utanç verici bir şey olamaz... Ancak Suriye konusunda (tıpkı Libya’da olduğu gibi) Batı kışkırtıcılığı diye de bir olay var! Bu kışkırtıcılık, bölgesel zenginliklerin denetimine ve bölgesel iktidarların Batı çıkarları doğrultusunda hareket etmelerini sağlamaya yöneliktir. Suriye tam da bu politikanın kurbanıdır. Suriye’ye karşı açılan cephe, bu ülkenin parçalanmasına kadar varabilir. O parçalardan biri, Kürtler içindir. İsrail bile Golan tepeleri gibi yağlı bir parça alabilir. Gerisi sen sağ ben selamet! “Suriye bizim iç meselemizdir, Osmanlı bakiyemizdir..” gibi yaklaşımlar ise akla neleri getiriyor?! İktidar, Batı’nın Suriye konusundaki kararlığını gördü, acaba oradan bize ne düşer hesabını mı güdüyor... “Eğer büyük bir doğa afeti üzerinize geliyorsa, en iyisi o afetin bir parçası olmaktır” şeklinde mi diye düşünüyor olabilirler? O zaman da İsrail’e karşı olmanın anlamı var mı, diye sorar ve dünkü yazımda belirttiğim gibi iç politikada “lider palazlama”, pazarlama ve sahneleme sanatını gündeme getirirsiniz. Ama Batı için Suriye zordur!!! Bu nedenle de kestaneleri ateşten alacak bir araca gerece ihtiyaçları var. Ki, ters bir durumda okkanın altına kendileri gitmesin... Zaten, gitmeyeceklerdir! Bizler varken, hazır ve nazırken.. ve alesta beklerken... Üniversite kayıtları başladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Üniversiteyi kazanan adayların dün başlayan kayıt işlemleri 9 Eylül Cuma gününe kadar devam edecek. 20112012 akademik yılı için üniversiteler, yeni öğrencilerin kayıt işlemlerini dün yapmaya başladı. Üniversitelerdeki her program için ayrı kayıt tarihi belirlendiğinden, adayların sınav sonuç belgesinde belirtilen tarihte kayıt yaptırmaları gerekiyor. ÖSYM, üniversiteyi kazanan adayları gösteren fotoğraflı sınav sonuçlarını, adayların yerleştirildikleri yükseköğretim programlarının bağlı olduğu üniversite rektörlüklerine elektronik ortamda gönderdi. Adayların kayıt için bizzat kendilerinin ilgili üniversiteye başvurması gerekiyor. Kayıt için istenen belgelerin onaysız sureti veya fotokopisi kabul edilmeyecek. Ancak aslının getirilmesi suretiyle üniversite tarafından onaylı örneği kabul edilecek. Belgeler eksik ise kayıt yapılmayacak. Belirtilen tarihler arasında kaydını yaptırmayan aday, herhangi bir hak iddia edemeyecek. YÖK’ten genelge YÖK, üniversitelere gönderdiği genelgeyle, ortaöğretim kurumundan mezun olamadığı için kazandığı programa kayıt olamayanlardan ortaöğretim sorumluluk sınavı veya ek sınav sonucunda ortaöğretimden mezun olan öğrencilerin durumlarını belgelemeleri kaydıyla kayıtlarının yapılabilmesini sağladı. Genelgede, ortaöğretim kurumlarının sorumluluk sınavlarının eylül ayının ilk haftasında yapılacağı ve daha sonra eylül ayı içerisinde tekrar bir ek sınav hakkı verileceğinin belirtildiği anımsatılarak bu adayların kayıt hakkının saklı kalmasına ilişkin yazının YÖK Genel Kurulu toplantısında incelendiği ve bu kararın alındığı bildirildi. ANKARA Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat, kurumun özerk yapısına darbe vuran kanun hükmünde kararnameyle getirilen yeni düzenlemenin kendilerine sürpriz olmadığını belirterek “Üçlü kararnameyle atanmayan tek ben vardım. Böyle bir düzenlemenin gelmesini bekliyorduk” diye konuştu. TÜBA Başkanı Prof. Dr. Kanpolat, 12 Haziran genel seçimlerinin öncesinde değişen kabine yapısının ardından TÜBA’nın yeni kurulan Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanlığı’na bağlandığını, fakat özerk bir kurum olmaya devam ettiğini anımsattı. Prof. Kanpolat, kanun hükmünde kararnamenin yayımlanmasından önce Bilim, Teknoloji ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün, Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Davut Kavranoğlu ve Müsteşar Prof. Dr. Ersan Aslan ile görüştüklerini belirtti. Bakanlık yetki lileriyle görüşmelerine karşın TÜBA’nın yapısını sil baştan değiştiren düzenlemeden haberdar olmadığını ifade eden Kanpolat, “Ama bu bizim için bir sürpriz de olmadı doğrusu. Böyle bir şey bekliyorduk” dedi. ‘Gül’e talebimizi ilettik’ TÜBA’nın değişen yapısıyla kurumun özerkliğinin elinden alınması ve son düzenlemenin yanlış olduğunu Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e anlatmak istediklerini ifade eden Kan polat, görüşme talebini dün Cumhurbaşkanlığı’na ilettiklerini ifade etti. Kanpolat, Çankaya Köşkü’nden gelecek yanıta bağlı olarak ortaya çıkacak duruma göre hareket edeceklerine işaret etti. Üyelerin istifasının gündemde olup olmadığı sorusu üzerine Kanpolat, “Bundan sonraki süreçte ne yapacağımızı söylemek istemiyorum. Bunu hem hükümete hem de bu işle uğrayan yetkililere bir tehdit olarak kullanmak bize yakışmaz diye düşünüyorum” dedi. MAMLA DEVAMSIZLIK TAK B Okula gitmeyeni din görevlisi ziyaret edecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB), ilköğretim öğrencilerinin okula devamsızlıklarını takip etmek amacıyla hazırladığı “Aşamalı Devamsızlık Yönetimi” (ADEY) kapsamında, devamsızlık yapan öğrencinin ailesine yapılacak ev ziyaretine bölgenin din görevlisi de katılabilecek. Her ilköğretim okulunda kurulacak Okul Risk Takip Kurulu’na (RİTA) ihtiyaç duyulması halinde din görevlileri de katılacak. Devamsızlık yapan öğrencinin kendisi ve velisi bir daha devamsızlık yapılmayacağına ilişkin sözleşme imzalayacak. MEB Müsteşarı Emin Zararsız yayımladığı genelgede, öğrenci devamsızlıkları her gün düzenli olarak eokul sistemine girilecek, yarım veya bir tam gün özürsüz devamsızlık yapan çocuk hakkında sınıf öğretmeni, şube rehber öğretmeni veya ilgili müdür yardımcısı tarafından telefonla velisi aranacak ya da yüz yüze görüşme yapılacak. Kılavuza göre en fazla iki kişiyle yapılacak ev ziyareti sırasında sıcak ve rahat ortamın yaratılması sağlanacak. Yapılacak ikinci ev ziyaretinde muhtar, hukuki bir sorun olması durumunda Baro Çocuk Hakları Merkezi’nden bir yetkili, kanaat önderi ve din görevlisi de ziyarete katılabilecek. Üniversitelere kayıtların başladığı ilk günde Gençler Meydana nisiyatifi üyesi bir grup üniversite öğrencisi, üniversiteden mezun olan gençlerin iş bulamadığını belirterek Beyazıt’taki stanbul Üniversitesi ( Ü) ana binası giriş kapısı önünde 5 saatlik oturma eylemi yaptılar. Okurken çalışmak zorunda bırakıldıklarını, ancak mezun olduktan sonra iş bulamadıklarını belirten öğrenciler,“Gençliğin, bilimsel eğitim, halk ya şsizliğe karşı 5 saatlik oturma eylemi rarına nitelikli araştırmalar yapması ve mezun olduktan sonra iş bulması için imkân sağlanmalı” dediler. Ü önünde dün sabah saatlerinde “Üniversiteye değil, geleceksizliğe kayıt yaptırıyoruz. şsizlik ve YÖK’e karşı gençler meydana” pankartı açan öğrenciler ,“ şsiz gençlik, geleceği alacak”, “ şsiz bırakan hükümet istifa” sloganları attılar. Basın açıklamasında öğrenciler taleplerini sıraladı. (Fotoğraf: ALİ AÇAR) lk gün kayıt karmaşası stanbul Üniversitesi’ne kayıt yaptırmak için harçlarını yatırmaya giden öğrenciler, üniversitenin anlaştığı bankadaki sorun nedeniyle mağdur oldu İstanbul Haber Servisi Üniversiteye kayıtlarının başladığı ilk gün İstanbul Üniversitesi’nde (İÜ) kayıt kargaşası yaşandı. Daha önce Garanti Bankası ile çalışan İ.Ü’nün Halk Bankası ile anlaşması üzerine durumdan haberi olmayan öğrenciler Garanti Bankası’na gitti. Burada banka ile anlaşmanın sona erdiğini öğrenen öğrenciler yönlendirildikleri Halk Bankası’nda bilgisayar sisteminde öğrenci bilgilerinin olmaması nedeniyle kayıt yaptıramadı. Eğitimİş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Erkan Aksoy, “Şehir dışından gelen öğrenci ve velileri mağdur edildi” dedi. İÜ Basın ve Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise sorunun bankadan kaynaklandığı, ancak hiç bir öğrencinin mağdur edilmeyeceği belirtildi. Bankaya gittiklerinde öğrenci bilgilerinin sistemde yer almadığını öğrenen öğrenciler şaşkınlık yaşadı. Halk Bankası’ndaki sistem öğleden sonra 15.30’da düzeltildi. Harç parasını yatırmak için sıra bekleyen öğrenciler kayıt süresi 16.00’da dolduğu için üniversitenin ilk gününde kayıtlarını yaptıramadılar. Adana’dan gelen öğrenci velisi İrfan Irmak, kendisinin de bir eğitimci olduğunu belirterek, “Bizim gibi şehir dışından gelen birçok kişi mağdur oldu. Bugün otelde konaklayıp yarın (bugün) sabah kayıt yaptırıp Adana’ya döneceğiz” diye konuştu. Banka değişikliğinin öğrenci ve velilere bildirilmemesini eleştiren Eğitimİş İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Erkan Aksoy “Kayıt gününden bir günü boşa gitti. Üniversite yönetimi bu süreyi telafi etmeli” dedi. İÜ Basın Halkla İlişkiler Müdürlüğü’nden yapılan açıklamada ise Halk Bankası’ndaki aksaklığın yeni denenen bir sistemden kaynaklandığı ve bankanın sorumluluğunda olduğu vurgulandı. Açıklamada “Her öğrencimiz kaydını yaptırana kadar bekleyeceğiz” denildi. Yurt başvuruları açıklandı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 20112012 öğretim yılında YURTKUR yurtlarında barınmak üzere müracaat edenlerin başvuru sonuçları açıklandı. Adaylar sonuçlarını “kyk.gov.tr” internet adresinden öğrenebilecek. YURTKUR Genel Müdürü Hasan Albayrak, asıl listeden yurda girmeye hak kazanan öğrencilerin kayıtlarını 16 Eylül’e kadar yapabileceğini, yedek listeden yurda girmeye hak kazanan öğrencilerin kesin kayıtların 19 Eylül 2011 tarihinden itibaren başlayacağını ifade etti. Albayrak, “Bundan sonraki her pazartesi günü ilan edilecek olan yedek listedeki öğrencilere 5’er gün kayıt süresi tanınacaktır. Yedek listeler bölge müdürlüğünün bulunduğu illerde bölge müdürlüğünce bölge müdürlüklerinin olmadığı il/ilçelerde ise yurt müdürlüklerince ilan edilecektir” dedi. Akademimiz Şeref Üyesi Prof. Dr. Hakkı ÖGELMAN’ın vefatını büyük bir üzüntü ile öğrendik. Ailesine, yakınlarına ve bilim camiasına başsağlığı dileriz. TÜRK YE B L MLER AKADEM S Doğuş Üniversitesi Öğretim Üyesi kimliğimi, öğretmen kimliğimi, öğretmenevi kimliğimi, öğretmen pasomu, nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. Sezai Gülşen DES’ten dershane yasağına destek ANKARA (ANKA) Demokrat Eğitimciler Sendikası (DES) Ankara’da yeni kurulan Pİ Okulları ve kolejinin, öğrencilerine kayıt sırasında “dershaneye gitmeme” önkoşulunu getirmesini destekledi. DES Genel Başkanı Gürkan Avcı, ailelerin çocuklarını özel okullara göndermelerindeki hedefin, tam teferruatlı eğitim aldırmaları olduğuna işaret ederdek “Aileler çocuklarını özel okullara gönderirken devlet okullarından daha iyi ve tam teferruatlı eğitim alacaklarını düşünürler. Özel okula kayıt yaptıran öğrencilerin, aynı zamanda dershanelere kayıt yaptırması çelişkidir” dedi. 02.09.2011 tarihinde ehliyetimi ve nüfus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. İzzete Haydaroğlu C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle