17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Performans sisteminin getirilmesi ve sevk sisteminin kaldırılması hastanede kuyrukları arttırdı 7 Parası olana öncelik İstanbul Haber Servisi AKP’nin eğitim ve araştırma hastaneleri ile devlet hastanelerinde “sevk sistemini kaldırması, performansa bağlı ödeme sistemini getirmesi”yle birlikte hastanelerdeki kuyruklar arttı, hastalara MR çekimi, bazı tahliltetkikler ve ameliyatlar için aylar sonrasına gün veriliyor. Tabip odaları ve meslek örgütleri, sağlığın bir hak olduğunu ve herkese eşit şekilde sunulması gerektiğini belirterek “İktidarın sağlık politikası, sağlığı hak olmaktan çıkardı. Parası olana sağlık hizmeti haline getirdi” dedi. Yurttaşlar ise hastanelerde kuyruklarda beklemekten bıktıklarını vurgulayarak “Hükümet herkese eşit sağlık hizmetinden bahsediyor. Hani eşitlik? Parası olan özel hastaneye gidebiliyor. Peki olmayan ne yapsın?” diyerek sistemi eleştirdi. Türk Tabipler Birliği (TTB) İkinci Başkanı Prof. Dr. Özdemir Aktan, performans sisteminin ardından kamu hastanelerindeki yoğunlukların daha da arttığını, sağlık hizmetinin adeta “parça başına verilir” hale geldiğini söyledi. Hastanelerdeki yoğunluk nedeniyle ameliyatların önem sırasına konarak yapıldığını anımsatan Aktan, “Kanser önemli bir hastalık ama fıtık veya hemoroid de acil olabilir. Sağlık bir haktır ve devlet herkese bu hakkı eşit bir şekilde sağlamalıdır” dedi. Hastanelerde yoğunluğun artmasının diğer nedenlerini “ameliyathane ve yatak sayısı ile yetişmiş personel sayısının azlığı, sevk sisteminin kaldırılması” olarak sıralayan Aktan, özel ve vakıf hastanelerinin sayısının hızla arttığını ancak kamu hastanelerine yeterli yatırım yapılmadığını da ifade etti. İstanbul Tabip Odası Başkanı Prof. Dr. Taner Gören ise “Özellikle böbrek nakli, karaciğer, beyin tümörü gibi komplike ameliyatlarda yığılma yaşıyoruz” değerlendirmesini yaptı. Eğitim odaklı ve işletmenin kârından çok hastanın iyiliğinin göz önünde tutulacağı bir sistem oluşturulması gerektiğini vurgulayan İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu da “Hekimin maaşının azaltıp ‘gelirini performans ile kazan’ demek yanlıştır. Devlet bu yanlışı yaptı, buna devam ediyor. Ameliyathane kuyruklarının bitmesi için atılacak en önemli adım maaşlar artırılıp gelirin cüzi bir miktarı performans ile kazanılmalıdır” dedi. H CRAN ÖZDAMAR Başbakan’ın Önceliği Bugün FAKÜLTE HASTANELER DE BOŞALDI Gazze mi Olmalı?ya Giderek her gün gelmeye başlayan çatışma İZMİR AKP hükümetinin çıkardığı kanun hükmünde kararname (KHK) doğrultusunda muayenehanesi olan hekimler, tıp fakültelerini boşaltıyor. İki devlet üniversitesinin tıp fakültelerine ev sahipliği yapan İzmir’de, öğretim üyeliklerinden ayrılan hekimler, özel kurumlarda ya da muayenehanelerinde mesleklerini yürütmeyi tercih ediyor. Bu kurumların gelirlerinde de kısa sürede önemli düşüşler olduğu vurgulanıyor. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Erdener Özer, kararnamenin ardından tıp fakülteleri hastanelerinde görev yapan öğretim üyelerinin özel sektöre geçme haberlerinin duyulduğunu söyledi. Özer, “Öğretim üyesi hekimlerimizin eğitim vakaları dışında vakaya bakmaları yasaklandı. Eğitim vakalarının konusunda da çekinceler yaşanıyor” dedi. Üniversite hastanelerinde ameliyatlarda düşüşler olduğunu, 15 günlük sürede Ege Üniversitesi’nin 2 milyon liralık kayıp yaşandığını aktaran Özer, “Üniversite hastanelerinde ciddi problemler yaşanacak. Bu kurumlar, ekonomik olarak zayıflatılıyor. Gelirleri düşürülen hastaneler, Sağlık Bakanlığı’nın işletme yetkisi altına alınabilir. Üniversite hastanelerinin içi boşalıyor” diye konuştu. Eski Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Eyüp Hazan da öğretim üyelerinde muayenehane açmaya yönelik bir eğilim yaşandığını söyledi. Kurumda 52 öğretim üyesinin muayenehane açmak üzere başvurusu olduğunu kaydeden Hazan, “Kanun hükmünde kararnameyle birlikte öğretim üyeleri eğitim ve araştırma dışında burada faaliyette bulunamıyor. Sadece kendileri için değil, hastaneye gelir getiren, faturaya dönen hiçbir işlemi yapamayacaklar. Dokuz Eylül Üniversitesi’nde çalışan öğretim üyeleri genelde muayenehanesi olmayan hekimlerdi. Tamgün ve performans sisteminden sonra muayenehane sayısında artış var” dedi. mu?’ ‘Böyle düzen olur ‘Yanlış devam ediyor’ Okmeydanı ve Şişli Etfal eğitim araştırma hastanelerinde sorunlarını dinlediğimiz hastalar mağduriyetlerini dile getirdi. İsmini vermek istemeyen kanser hastası bir yurttaş, durumu acil olmasına karşın tetkiklerinin yapılmasının bile 2 hafta sürdüğünü, ameliyata ise bir ay sonunda alındığını söyledi. Ürolojide bekleyen yaşlı bir yurttaşımız ise “3 defa ‘bugün seni ameliyata alacağız’ dediler ve her seferinde bütün eşyamı toplayıp geldim. Ama üçünden de eli boş döndüm. Böyle düzen olur mu?” diye dert yandı. Diğer hastaların şikâyetleri şöyle: M. E: Guatr hastasıyım, hastanede yer olmadığı gerekçesiyle aylardır ameliyat sırası bekliyorum. Sürekli hastaneye gidip geliyorum, tüm tahlil ve tetkiklerim yapıldı, bunlara karşın bir türlü ameliyata alınmadım. Hastalığım nedeniyle günlük hayatımda zorluklar yaşıyorum, gün içerisinde ellerimde titreme oluyor, çarpıntı ve baş dönmesi yaşıyorum. Bir an önce ameliyat olmak istiyorum. Param olsa özel bir hastaneye gider ameliyatımı olurum. O.S: Kırık bacağım için ameliyat oldum. 1 ay bekletildim, ağrılarım artınca daha fazla bekleyemedim özel bir hastaneye gittim, ameliyat oldum. Gül, TÜBA Başkanı’yla görüşecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, kanun hükmünde kararnameyle özerk yapısı tasfiye edilen Türkiye Bilimler Akademesi’nin (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Yücel Kanpolat ile görüşecek. TÜBA üyelerinin büyük çoğunluğunun hükümet tarafından belirlenmesini düzenleyen KHK’nin ardından Kanpolat, Cumhurbaşkanı Gül ile görüşme talebinde bulunmuştu. Görüşme talebinden yaklaşık 1 ay sonra Gül, bugün İstanbul’da Kanpolat’ı kabul edecek. Kanpolat’ın KHK ile özerk yapısı elinden alınan TÜBA üyelerinin bu konudaki rahatsızlığını Gül’e iletecek. Kanpolat uygulamaya uluslararası bilim kuruluşlarının gösterdiği tepkiyi de Gül’e iletecek. Görüşmenin ardından TÜBA üyelerinin istifa edip etmeyeceğine ilişkin bir karar vermesi bekleniyor. Öğrenciler çevre gazetecileri olacak Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff ile ‘’Çevrecilikle Kurulan Köprüler: TürkiyeAlmanya’’ projesini himayesine aldı. Gül, Almanya Cumhurbaşkanı Wulff ile geldiği Osnabrück’te Alman Çevre Vakfı’nı (DBU) ziyaret etti. Almanya ve Türkiye’den 5’er okulun katılımıyla iki ülke gençlerinin “devamlılık ve çevre’’, ‘’kültürlerarası ilişkiler’’ ve “medya’’ konularını işleyeceği proje günlük gazetelerin de katılacağı bir proje olarak hayata geçirilecek. Projeye Türkiye’den Özel Alev Lisesi, Kartal Anadolu Lisesi, Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Kabataş Erkek Lisesi ve zmir’den TAKEV Lisesi katılıyor. Katılımcı liselerden Özel Alev Lisesi’nin öğrencileri Can Çötelioğlu, Furkan Ashaboğlu, Özge Kırımşelioğlu, Meysun, Sözeri ve Alman gençler, projenin içeriğine dair Türkçe ve Almanca sunum yaptı. Cumhurbaşkanlarıyla fotoğraf çektiren gençler, proje için hazırladıkları tişörtü Gül ve Wulff’e imzalattı. da sabotaj haberleri, Güneydoğu’da tırmanmayı hızlandıran terör örgütünün ne ölçüde kana susamış olduğunu gösteriyor. PKK artık önceki talepleri ile de sınırlı değildir. Şiddetin ve çatışmanın amacı, özerklik isteklerini aşmış, bağımsız bir Kürdistan isteklerine dayanmıştır. Kürtlerin “Kızıl Elma”sının sınırlarının Suriye, Irak, Türkiye ve İran’dan sağlanacak topraklarla örtüştüğünü bilenler bugün Ankara’dan beklentilerini yürürlüğe sokmak amacıyla şiddet eylemlerinin çıtasını yükseltmekte oluşlarını, önceden saptanmış bir stratejiye dayandırdıklarını kolaylıkla görmektedirler. Devletin daha doğrusu, siyasi iktidarın bu stratejinin iki haftadan bu yana tek bir merkezden yönetilerek nasıl yol aldığını her gün ödenen bedellerle görmediği söylenebilir mi? Kırsalda başlayarak büyüyen, bugün kentlere ve o arada ülkenin başkentine bile yerleşmiş olan ayrılıkçı terörün durdurulması, Sayın Cumhurbaşkanı’nın iyi niyetle yaptığı çağrıyla gerçekleşecek olsaydı, çözüm kangrene dönüşmezdi. İktidar anlaşılmaz bir aymazlık içerisinde Kürt politikacılarla köprü oluşturmamış, BDP ve HAKPAR’la ilişki kurmamış; dahası Demokratik Toplum Kongresi’nin Diyarbakır’da 11 Ağustos’ta gerçekleştirdiği kongre için “Çay içip dağılıyorlar” diye alaycı tanımlamalar yapan Başbakan Yardımcısı Arınç, kendisine “Ne yapacağımızı yakında görecek” yanıtını veren Aysel Tuğluk’u, hiç değilse aldığı o karışılıktan sonra, Meclis koridorunda olsun bir çay söyleşisine çağırmayı düşünmemiş midir? BDP de tıpkı AKP gibi bu ülkenin siyasi partilerinden birisidir. Bu iktidarın can simidi gibi sarıldığı yüzde 10’luk baraja çarpmamak için adaylarını bağımsız olarak seçime sokmuş; etnik yapılı seçmen de onlardan önemli sayıda kişiyi TBMM çatısı altına kendi temsilcileri olarak yollamıştır. BDP’nin ülkenin üniter yapısını bozmayan, barışçı ve adil bir çözüm için muhatap olmamasına somut bir neden var mıdır? Keza Şerafettin Elçi gibi deneyimli bir politikacı ve bölgedeki STÖ’lerin temsilcileri ile iktidarın 1 Ekim’den, yani Meclis’in açılmasından önce toplantılar yapması; daha sonra bu toplantıları TBMM’de temsil edilen partileri de alacak bir zemine oturtması olmaz bir şey midir? Çantasındaki bu önemli sorunu yeteri kadar ciddiye almadığı için mi; yoksa ne yapacağını bilemediğinden midir bilinmez, Sayın Erdoğan, BM Genel Kurulu’na katılmak için gittiği New York’ta dünya medyasına verdiği mesajlarda Gazze ile yatıp yine Gazze ile kalkmaktadır. Başbakan Gazze’deki dramı görmezden mi gelsin? Elbette hayır. Ama o işi kurcaladıkça İsrail’in de PKK ile suları sıcak tutarak bizim başımızı ağrıtacağını da unutmadan. Üçüz kardeşler, okulun 148 yıllık tarihinde bir ilki yaşattı 79. D L BAYRAMI ETK NL KLER 79. D L BAYRAMINI KUTLUYORUZ! TÜRKÇEM ZE SAYGI! Söyleşi Yöneten: Işık Kansu Konuşmacılar: Hülya Küçükaras, Ayşe Ceyhan, Ahmet Abakay, Berna Özpınar, Şenal Sarıhan ** KARTAL’DAK TEKEL ARAZ S NE YAPILACAK ŞEH R ÜN VERS TES ’N , DARE MAHKEMES UYGUN BULMADI 1. GÜN: 24 EYLÜL 2011 CUMARTES Düzenleyen: Cumhuriyet Gazetesi Dil Derneği Gün/saat:24 Eylül 2011 Cumartesi, 15.00 Yer: Cumhuriyet Kültür Merkezi Ahmet Rasim Sok. No. 14 Çankaya ORTAK D L M Z TÜRKÇEYE SAYGI! Sunan: Aslı GÖKDEM R TEKEL 11.00 Açış Konuşması: Prof. Dr. Şerafettin TURAN 11.15 Birinci Oturum Türkçe, Bilim ve Sanat Dili Olarak Gelişmesini Sürdürüyor Yöneten: Prof. Dr. Kaya TÜRKAY Konuşmacılar: Ataol BEHRAMOĞLU Prof. Dr. Bektaş AÇIKGÖZ * 14.00 kinci Oturum Merkezi Yönetim Türkçeye Duyarsız, Yerel Yönetimler Ne Yapmalı? Yöneten: Prof. Dr. Necdet ADABAĞ Konuşmacılar: Konak Belediye Başkanı Hakan TARTAN Çankaya Belediye Başkanı Bülent TANIK * 16.00 Üçüncü Oturum TV’ler, Radyolar ve Gazeteler Dilsizleşiyor mu? Yöneten: Sevgi ÖZEL Konuşmacılar: Uğur DÜNDAR Ahmet ABAKAY ** Düzenleyenler: D L DERNEĞ * ÇANKAYA BELED YES 14.30 ANITKAB R’DE ATATÜRK’E SAYGI SUNUMU * 18.00 79. D L BAYRAMI TÖREN * Sunan: Aslı GÖKDEM R TEKEL Açılış Konuşmaları: Hakan AKDOĞAN Dil Der. Bursa Tem. Sevgi ÖZEL Dil Derneği Başkanı Bülent TANIK Çankaya Belediye Başkanı * D L DERNEĞ ÖMER ASIM AKSOY ÖDÜLÜ TÖREN D L DERNEĞ KER M AFŞAR ÖDÜLÜ TÖREN * Onur Ödülleri Özgen ACAR, Attila AŞUT, Mustafa BOZBEY, Nadir GEZER, Ahmet LEVENDOĞLU, Prof. Dr. Bülent SANKUR, Şenal SARIHAN, Prof. Dr. Sedat SEVER, Sacit SOMEL, Prof. Dr. Erdoğan TEK N, Öner YAĞCI, Ergin YILDIZOĞLU. ** Düzenleyenler: D L DERNEĞ * ÇANKAYA BELED YES Katılımcı Kuruluşlar: CUMHUR YET GAZETES ÇAĞDAŞ GAZETEC LER DERNEĞ ÇAĞDAŞ YAŞAMI DESTEKLEME DERNEĞ ANKARA ŞUBES CUMHUR YET KADINLARI DERNEĞ TÜRK HUKUK KURUMU Plana durdurma ÖZLEM GÜVEML Darüşşafaka’da yeni dönem F GEN ATALAY 2. GÜN: 25 EYLÜL 2011 PAZAR 3. GÜN: 26 EYLÜL 2011 PAZARTES Yer: Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi Kenedi Cad. No. 4 Kavaklıdere Ankara letişim: www.dildernegi.org.tr Tel: (0 312) 425 83 60 Belgeç: (0 312) 417 33 28 İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin Kartal’daki TEKEL’e ait arazisinin bir bölümünü Şehir Üniversitesi’ne tahsis etmek için yaptığı planın yürütmesi durduruldu. İstanbul 7. İdare Mahkemesi, söz konusu parselin 3. derece doğal sit alanı niteliğini dikkate alarak imar planında yapılan fonksiyon değişikliğinin getireceği yoğunluğun hukuka uygun olmadığı sonucuna vardı. Mahkeme, uygulanması halinde telafisi güç ve imkânsız zararlara yol açabilecek nitelikteki imar planının söz konusu parsele ilişkin kısmının yürütmesini dava sonuna kadar oybirliği ile durdurdu. CHP’li İBB meclis üyeleri, 26 Haziran 2010 tarihinde onaylanan 1/5 bin ölçekli Koruma Amaçlı Nâzım İmar Planı’nın Kartal’daki TEKEL arazisine ilişkin kısmında öngörülen “üniversite alanı” fonksiyonunun yoğunluğu arttırdığı, şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına aykırı olduğu gerekçesi ile İstanbul 7. İdare Mahkemesi’ne başvurdu. Mahkemenin görevlendirdiği bilirkişinin raporunda, planda öngörülen yoğunluğun, 3. derece doğal sit alanının karakteristiğini bozacak nitelikte olduğu vurgulanarak koruma kurulu kararı ile getirilen mevcut yapılaşma katsayısının aşılmaması gerektiği belirtildi. Doğal sit olarak belirlenen ağaçlık alanın toplumun tüm kesimlerinin kullanımına açık olacak şekilde düzenlenmesinin önemine işaret edilen raporda planda bu yönde bir düzenleme olmadığı kaydedildi. Mevcut yapıların korunarak eğitim tesisi alanı için kullanılmasının planlama ilkelerine uygun olduğu ancak mevcut yapı yoğunluğunu aşan yeni yapılanmanın bölgenin yeşil alan karakterini engelleyebileceği ifade edildi. Alafranga Türk Sofrası’na buyurun M YASE LKNUR Gençlik yıllarında aşçılık eğitimi alsa da Türkiye onu daha çok 17 yıllık hayat yoldaşı Mine G. Kırıkkanat’ın köşesindeki siyahbeyaz fotoğrafların müellifi olarak tanıdı. Daniel Colagrossi imzasına, fotoğraf sanatıyla ilgilenenlerin daha bir aşina olduğu muhakkak. Zira Daniel, 1991’den 2011’e kadar İstanbul, İzmir ve Paris’te üç karma, 9 da kişisel fotoğraf sergisi açılan ünlü bir fotoğraf sanatçısı. Ancak önceki gün Dainel Colagrossi, bambaşka bir alandaki marifetini sergilemek üzere basının ve dostlarının karşısına çıktı. “Alafranga Türk Sofrası” yemek kitabını muhteşem bir ziyafet eşliğinde dostlarına sundu. Beyoğlu’ndaki Zarifi Meyhanesi’nde kurulan Alafranga Türk Sofrası’na davet edilenler, şefliğini Daniel Colagrossi’nin yaptığı sofradan duydukları memnuniyeti alkışlarla ve Zarifi’nin girişinde satışa sunulan kitabı kısa sürede tüketerek gösterdi. Daniel Colagrossi, Boyut Yayınları’ndan çıkan “Alafranga Türk Sofrası” adını taşıyan kitabın hem yazarı hem de çizeri. Kitapta kendi yarattığı özel yemeklerin tarifini verirken o yemekleri kendi desenleriyle süslemiş. Türk mutfağında kullanılan malzemeleri Fransız usulüyle pişirince ortaya değişik tatlar çıkmış. Mine Kırıkkanat’ın “aşk sofrası” adını verdiği sofradaki yemeklerin lezzet sırrını Daniel Colagrossi de “aşk” olarak açıklayınca eşinin verdiği isim yerine oturmuş oluyor. Darüşşafaka Eğitim Kurumları’nda yeni öğretim yılı, bu yıl okula kabul edilen 120 yeni öğrenciyle birlikte başladı. Bu yıl ilk kez üçüz kardeşler Biray, Tahsin ve Birol Aladağ, giriş sınavını kazanarak Darüşşafakalı oldu. Darüşşafaka Cemiyeti Başkanı Zekeriya Yıldırım, 148 yıldır “eğitimde fırsat eşitliği” misyonuyla çalışıldığını ve bağışlar sayesinde olanağı olmayan babasız çocuklara kolej düzeyine eğitim verildiğini vurguladı. Yıldırım, “20112012 döneminde Sayılarla Darüşşafaka kayıt aldığımız öğrencilerimizin kızerkek oranı Okulda 65 ilden neredeyse yarı 928 öğrenci öğrenim yarıya ve ülkemigörüyor... zin önemli sorunÖğrencilerin yüzde larından biri olan 53’ü İstanbul’dan, yüzkız çocuklarının de 47’si Anadolu’dan... okuması konuÖğrencilerin yüzde sunda kurumu42’si kız, yüzde 58’i muzun bu noktaerkek... ya ulaşmasından Derslikler en çok büyük mutluluk 24 öğrenciden duyuyoruz” dedi. oluşuyor... Bursa’da, Kara5.4 öğrenciye bir mehmet İlköğreöğretmen düşüyor... tim Okulu’nda 6 öğrenciye bir üçüncü sınıfta bilgisayar düşüyor... okurken Darüşşafaka sınavını kazanan üçüz kardeşlerden Birol, büyüyünce mimar olacağını ve Darüşşafaka’ya “anneler yatakhanesi” yapacağını söyledi. “Daha önce hiç bu kadar büyük okul görmedim. Dolaş dolaş bitmiyor” diyen Tahsin, büyük bir bilim adamı olacak ve ilk icadını da Darüşşafaka’ya verecek. Doktor olmayı isteyen Biray ise “Sınavdan sonra üçümüzün de kazanmasını beklemiyorduk. Tahsin’in kazanacağını düşünüyorduk. 14. olduğumu öğrendiğimde çok mutlu oldum” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle