17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 EYLÜL 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA 15 Herhangi bir konu ya da somal veya hizmet ihracı istisnaları gelir. runu alt başlıklara ayırarak Mal ihracı yapan bir mükellef, yurtdı“tümden gelip” “tüme vaşında bulunan müşterisine düzenlediği rım”la çözmeye çalışmak faturada katma değer vergisi hesaplar. analitik bir bakış açısıdır. Ancak, o ihracatı yapabilmek için gerBir ülkede yıllar içerisinde çekleştirdiği mal veya hizmet alışları sıyaşanan değişimi “dış madrasında yurtiçinde katma değer vergisi deleri sıralayarak” fark edebilöder. İşte mevzuatımız ödenen bu katmek için de kullanılabilecek ma değer vergisinin iadesine izin verir. yöntemlerden biridir. Bu bakışAncak, bu iadenin farklı usulleri ve la, belirli bir zaman periyodunu şartları vardır. Yeminli Mali Müşavir Tasda baz alarak Türkiye’de neledik Raporu ile veya teminat göstermek rin değiştiği, buna paralel değisuretiyle katma değer vergisi iadesi şime direnenler ya da uyum mümkündür. Ayrıca, mükellefler, herbin TL. Bugün yine 4 bin TL. Yani hiç sağlayamayanlar daha iyi görülebilir. hangi bir sınıra tabi olmaksızın kendi artmamış. Gelin biz de yaklaşık olarak “10 yılda vergi ve SGK prim borçlarına mahsup Evet değerli okurlarım yanlış duymadıTürkiye’de neler değişti” örneğinden yola yoluyla iade işlemlerini gerçekleştirebilir. nız. 10 yılda Türkiye’de gerçekten pek çıkarak bir sonuca ulaşmaya çalışalım. Bizim bahsettiğimiz yöntemse herhangi çok şey değişti. Değişmeyen pek az şey bir mahsup talebi olmadan ve YMM raÖrneğin 1 Ocak 2001’de Cumhuriyet kaldı. Bunlardan biri de “katma değer poru ile teminat verilmeden nakden iade Altını 41 Türk Lirası’ydı. Bugün yaklaşık vergisi iade tutarı”. alınabilmesine ilişkindir. 700 TL. Yani 17 kat artmış. Bildiğiniz üzere, katma değer vergisin23.11.2001 tarihli Resmi Gazete’de 2 Ocak 2001’de İMKB 100 Endeksi den istisna edilen bazı işlemlere ilişkin yayımlanan 84 seri numaralı Katma De9.467 puandan kapanırken 21 Eylül yüklenilen katma değer vergileri beyanğer Vergisi Kanunu Genel Tebliği, 4 bin 2011 kapanışı 60.889’den gerçekleşti. namelerde gösterilmek şartıyla iade alıTL’yi geçmeyen nakden iade taleplerinin 6.5 kata yaklaşan bir artış var. nabiliyor. Ancak bu iade uygulaması inceleme raporu ve teminat aranmaksı2001 yılının birinci altı aylık döneminde katma değer vergisinden istisna edilen zın yerine getirileceğini belirtir. Aradan asgari ücretin brüt tutarı 139.95 TL iken tüm işlemler için geçerli değil. İadenin geçen 10 yıllık süre içerisinde bu rakam bugün 837 TL yaklaşık 6 kat artmış. söz konusu olacağı işlemler Katma Dedeğiştirilmemiş ve 4 bin TL olarak uygu2001 yılında tarla domatesinin kilograğer Vergisi Kanunu’nun 32. maddesinde lanmıştır. mı 0.20 TL imiş. Bugün yaklaşık 3 TL. 15 belirtiliyor. Bu istisnalar “tam istisna” Rakamlar yalan söylemez. Yukarıda kat artmış. olarak adlandırılır ve bunların başında da verdiğimiz örnek2001 yılında velerden net olarak rilen muhtasar beanlaşılacağı üzeyannameler için re, 10 yıllık süre 0.91 TL damga içinde pek çok vergisi ödenmiş. Eşim; işe ilk giriş yılı 1996’dan sonra 3600 gün prim ve şey değişirken Bugün 19.90 TL 15 yıl çalışarak, durumunu tevsik eden belgeyi de sunarak KDV iadelerine ödeniyor. Yaklaşık kıdem tazminatı talebiyle çalıştığı bankaya istifa ilişkin bu rakamın 22 kat artmış. dilekçesini verdi. Ancak banka kıdem tazminatını değişmemesi dikŞimdi bir son ödemeye yanaşmıyor. Nasıl bir yol izlemeliyim? Faik Kılıç Sorularınız için kat çekicidir. Bu rakam daha veremalicozum ism rakam artık işlevlim! mmo.org.tr adÇalışma Bakanlığı’na şikâyet edebilirsiniz ya da noter resine mail atasiz ve uygulana2001 yılında inkanalıyla ilgili şirkete “Kıdem Tazminatı Alabilir” yazısını bilirsiniz. Tüm maz haldedir. Geceleme raporu ve da ekleyerek fesih ihbarnamesi göndererek kıdem sorular eposta lir idaremiz bir an teminat aranmakile tek tek cetazminatınızı talep edebilirsiniz. İhtarname sonrası önce bu durumun sızın yerine getirivaplanacaktır. verilmediği takdirde de, işçinin iş mahkemesinde dava farkına varmalı ve lebilecek azami açması gerekiyor. gerekli düzenle“katma değer vermeyi yapmalıdır. gisi iade tutarı” 4 Üniversiteli öğrenciye sağlık yardımı Üniversite giriş sınavını kazanarak bugünlerde eğitimlerine başlayan öğrencilere bir sevindirici haber de bizden. Sigortalıların herhangi bir işte çalışmayan ve bu nedenle sigortalı sayılmayan veya isteğe bağlı sigorta kapsamında olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış olanlara ilişkin, “sağlıkla” ilgili önemli bir düzenleme mevcut. Bu düzenleme sigortalının “eşini” ve ayrıca “18 yaşını, lise ve dengi öğrenim veya 3308 sayılı Mesleki Eğitim Kanunu’nda belirtilen aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde mesleki eğitim görmesi halinde 20 yaşını, yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan çocuklarını” ilgilendiriyor. Aynı şekilde düzenleme sigortalının, “yaşına bakılmaksızın malul olduğu tespit edilen evli olmayan çocukları ve yükseköğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış evli olmayan çocukları ile yaşına bakılmaksızın malul olduğu kurum sağlık kurulu tarafından tespit edilen evli olmayan çocuklarını” da kapsıyor. Üstelik düzenlemede sigortalının; “geçimi sigortalı tarafından sağlanan, her türlü kazanç ve irattan elde ettiği gelirler toplamı yürürlükte bulunan asgari ücretin net tutarından daha az olan ve diğer çocuklarından sağlık yardımı almayan ana ve babası” da var. Buna göre tüm bu yazdığımız kişiler sigortalı üzerinden sağlık yardımı alabilir. Dolayısıyla sigortalının 18 yaşını; lise ve dengi öğrenim görmesi halinde 20 yaşını dolduran çocukları üniversite sınavını kazanmalarından sonra annebabaları üzerinden sağlık yardımı alabilirler. On Yılda Değişmeyen Tek Şey KDV adesi! Farklılık Sarhoşluğu Devir orijinallik DEVRİ... İletişimciler buna “farklılık yaratmak” da diyorlar. İktidar partimiz, suyunun suyu bir protokol imzalayıp “AB’ye girdik!” diye güpegündüz Kızılay’da havai fişek partisi düzenlemişti. Tatlıses 5 yıldızlı bir otelin kral dairesinde çiğköfte yoğurmuştu. Vekillerimiz ise geri kalmamak için… Köftenin kıvamını ölçmek üzere TBMM’de tavana köfte yapıştırma yarışına girişmişlerdi... Farklılık yarışı sırası belli ki, öteki kurumlara geldi. Saç kurutucusu ile kendin pişir kendin ye mangallarını yellemek dahil... Milletçe ve devletçe bu alanda çok kabiliyetliyiz... Adalet Bakanlığı’na ait cezaevi araçlarını İçişleri Bakanlığı’na bağlı jandarmalar kullanır. Devlet şemasında ise İçişleri Bakanlığı’nın emrinde görünür. Jandarma Genel Komutanı hini hacet vaki olduğunda, Genelkurmay Başkanlığı’na tayin edilir. Maksat fark yaratmak, farklı olmak... Jandarma hep dağlarda terörist izleyecek değil ya... Bu kez şehirde orijinallik fırsatı ayağa kadar gelmiş... Emrindeki cezaevi arabasını, cenaze arabasının peşine takıyor... Silivri tutuklusu Doğan Yurdakul arkada, önde kanserden ölen eşi Güngör Yurdakul Hanım... Jandarma hep diri kovalayıp ölü ele geçirecek değil ya... Hazır bir ölüyü izlemek ve mezara gömülmesine nezaret etmek de az orijinallik sayılmaz... Üstelik bu işi elde piyade tüfeğiyle değil, gözde güneş gözlüğü ve lacivert takım elbiseyle yapmak da farklılık yaratmanın bonusu boynuzu!.. Açılım vs’den sonra bu farklılık yaratma işine de resmi kurumlar yeni başladığı için arada kazalar da oluyor. Ama bedeli devlet değil, tutuklular ödüyor... Tıpkı, Van’dan İstanbul’a cezaevi arabasıyla kurbanlık koyun gibi nakledilirken diri diri yanan 5 tutuklu yurttaşımız gibi... Meslektaşımız Doğan Yurdakul’a gösterilen lütfu ve eşinin cenaze aracına cezaevi aracının eskortluk yapmasını, tüm gazetecilere ve müstakbel tutuklulara iktidarın bir kıyağı ve ciddi farklılık yaratma “demo”su olarak görmeliyiz. Ve nankörlük etmemeliyiz. İşin doğrusu cezaevi arabalarına bir itfaiye aracı ile çilingirin eskortluk yapmasıdır, denebilir... Ama nedense tutukluluk söz konusu olduğunda, iktidarın basireti de tutukluk yapıyor. Tıpkı resmi araçların kapıları gibi… Ülkenin Başbakanı da tıpkı cezaevi aracında kilitli kalan o 5 tutuklu gibi resmi aracında kilitli kalmıştı. Ama anında bir balyoz bulan Başbakan’ın korumaları, jandarmalardan açıkgöz çıktı. Yine de çok şükür, sonda resmi araçtan adam kurtarmada devletimiz bir farklılık yaratmış oldu! Bu farklılık yaratma işinden belli ki PKK de çok etkilenmiş. Çoluk çocuk, trafik polisi, belediye zabıtası derken... Şimdi de özellikle kadın öldürmeye başladılar. Parlamentomuzda temsil edilen ulusal terör örgütümüz, herhalde dünya terör tarihinde kendine özel bir yer edinmek istiyor. Siirt’te bir otomobil içinde 4 genç kadını birden çapraz ateşle öldürüyor. Bendenize göre.. PKK bindiği dalı kesiyor. Kadın öldürmeye devam ederse.. Kentlerde bomba, kırsalda mayın döşeyerek öldüreceği bebekleri, çocukları, gençleri kim doğuracak?.. Ya işsizlik, eğitimsizlikten dağa çıkacak olan kendi militanlarını kim dünyaya getirecek? İktidara heves edip; fark yaratma uğruna PKK bu kez gerçekten aptallık ediyor. KIDEM TAZMİNATIMI NASIL ALABİLİRİM? ‘Arap Baharı’nı ‘Sos’lamak!.. MER Ç VEL DEDEOĞLU K M K ME DUM DUMA BEH Ç AK [email protected] [email protected] C MY B C MY B Makyavel (Niccolo Machiavelli), 16. yüzyıl başlarındaki İtalya’nın bir siyaset adamı, bir yazarıdır. Ününü, yapıtı “Hükümdar”da (Il Principe), “ahlaksal değerlerin dışında bir siyasetin” öğelerini belirtip sergilemesine bağlarlar. Makyavel kitabında bunu, siyaset dünyasına herhangi bir “öneri” getirmeden; “olması gerekeni değil, olup biteni”, yaşadığı dönemdeki hükümdarların nasıl davrandıklarını, tutumlarını bir bir ortaya koyarak anlatır; dolayısıyla konunun kimi uzmanları, Makyavel’i “ilk” siyaset bilimci, “ilk” toplumbilimci olarak kabul ederler. Yaşadığı dönemde hükümdarların “iktidar” için, “yönetim başında” kalabilmeleri için her türlü “hile”yi, aldatmayı “mubah” saydığını; işine gelmediğinde, “verdiği sözü” tutmadığını; bugün söylediğini ertesi gün “yüzü kızarmadan” yadsıyabildiğini (inkâr), örneklerle anlatır. Ayrıca bu iktidar “tutkunları”nın, esen rüzgârların değişlikliklerine, değişmelerine uyan şaşılası bir “yetenek”leri olduğundan söz ederse de, günümüz “fırıldak”larını özellikle bizdekileriusundan (akıl) bile geçirmez; çünkü “500 yıl” önce bu tür “fırıl fırıl”lar henüz yoktur, olsaydı Makyavel bunları yapıtına almaktan kesinlikle kaçınmazdı. Aradan geçen beş yüzyıl (asır) içinde pek çok bağlamda onca “değişim”in olduğu düşünüldüğünde, bu “tutku”nun kimyasının “değişmediğini” mi, belki de daha da “keskinleşip” körleştiğini mi söyler durumdayız? Hitler, Mussolini örneğini yaşamamıza karşın... Bunun yanıtını yine “Hükümdar”dan alıntı yaparak vermeyi deneyelim diyorum. Makyavel: “Aldatmak isteyen biri, aldanacak birini bulur!” der; çok haklı; yalnızca “birini” değil “birilerini” de bulur; günümüzde ise “75 milyonluk” bir ülke halkının “yarısını” (yüzde 50) bile bulur, hem de birkaç “kez” üst üste... Bunu yaşıyor olduğumuz için biliyoruz; öyle değil mi? Ama Makyavel’in, “bir yöneticinin halkını aşıp, aynı tutumla, dünyayı da aldatmaya kalkışacağını düşünmediği” kabul edilir hep. Oysa bugün gerek dünyada gerekse ülkemizdeki olup bitenleri düşündüğümüzde bunun örneklerini görebiliriz. Bizden en taze örnek için Ortadoğu’ya bakmamız yeter. “Arap Baharı”nı yaşayan ülkelerden biri olan Mısır’a giden Başbakan Erdoğan geleceğin “halife”si gibi karşılandı, ülkenin en etkili siyasal gücü “Müslüman Kardeşler” tarafından. Ne ki, 19. yüzyıl sonlarındaki İslam dünyasında en çok da Mısır’da tartışılan bir konuydu “halife”nin “Kureyş” boyundan (kabile) olması; demek bu dikkate alınmamış. “Laik” bir ülkenin kısaca söylersek İslamın (Kuran) koyduğu yaşamı düzenleyen kurallarla yönetilmeyen bir ülkenin “lider”i olması da çelişki olarak görülmemiş ki, bir bakıma “kutsal”lık boyutunda sevgi ve ilgi gördü ilk durak Mısır’da. Ama onlara “laiklik”ten söz edip, “laik bir anayasa” yapmalarını önerdiğinde, bilindiği gibi, “Müslüman Kardeşler” büyük bir “düş kırıklığı”na uğradı, oldukça sert “yanıtlar” verdiler. Erdoğan’ın, böyle bir “tepki”yle karşılaşacağını kestirmemesi düşünülemez. Dolayısıyla kendine göre hazırlıklıydı; “laik” bir ülkenin “bireyleri”nin de “laik” olmasının gerekmediğini, “Kişi laik olmaz, devlet laik olur!” söylemini pek çok kez yineleyerek, “tepki”yi yumuşatmaya çalıştı. Ne var ki, laikliği benimseyen bir ülke, “laik yasalar”la yönetileceğine göre, kişi: “Ben laik değilim!” diyerek yaşamını dinsel kaynaklı düzenlemelerle yürütmeye kalkıştığında, önünde sonunda devletin yaptırımlarıyla karşı karşıya gelmesi kaçınılmaz olur. Yani “Kişi laik olmaz!” tekerlemesinin bir “kandırmaca” olduğu açıkça ortadadır; bu “tutum”un, laikliğin “her dine eşit uzaklıkta” durduğu, “dinsizlik” olmadığı doğrularını da silip götürdüğünü ve Erdoğan’ın bu “sos”la “Arap Baharı”nı istediği gibi boyayamadığını gördük. Ayrıca; “gerçek demokrasi”nin ancak “erdemli” kişilerin elinde gelişeceğini de... Ç ZG L K KÂM L MASARACI [email protected] BULMACA SEDAT YAŞAYAN HAYAT EP K T YATROSU MUSTAFA B LG N [email protected] OTOBÜSTEK LER KEMAL URGENÇ [email protected] 1 2 3 4 5 6 7 8 9 SOLDAN SAĞA: 1/ Her yeri aynı 1 özelliği gösteren; bağdaşık. 2/ İz 2 mir’in Selçuk ilçe 3 sindeki ünlü antik 4 kent... Kuşbaşı doğranmış et. 3/ Satürn 5 gezegeninin en bü 6 yük uydusu... Pa 7 sak. 4/ Notada durak işareti... Geniş 8 kollu sabahlık. 5/ 9 Araba koşumunda 1 2 3 4 5 6 7 8 9 atların boyunlarına geçirilen ağaç ya da üstüne me 1 U Y U Ş U K M E şin geçirilmiş çember. 6/ 2 Y Ö R E A R A K Doğu Karadeniz dağları 3 U R L İ K E N nın yüksek kesimlerinde 4 Ş E L E K N A S yaygın geçici kırsal yer 5 U İ K ON S E leşme tipi... Çoğunlukla 6 K A K N İ Ş M spor karşılaşmalarında se7 R E N Ş İ L E yircileri coşturan kimse. 7/ L A R Karmaşık desenli bir ku 8 M A N A S S EME R E maş cinsi... Eski dilde ek 9 E K mek. 8/ Bir toplulukta çalışan insanların her biri... Lityum elementinin simgesi. 9/ Büyüme, gelişme... Doğalgazın önemli bir bileşeni olan gaz. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Değişik nitelikte öğelerden oluşup bütünlük göstermeyen; ayrışık. 2/ İşyeri... Konusu dansla anlatılan müzikli sahne gösterisi. 3/ Eskişehir’e özgü, çubuk biçiminde yapılan bir tür helva... Spor karşılaşmalarını yöneten kimse. 4/ Japonya’da bir kent... Gözleri görmeyen. 5/ Marmaris ilçesindeki Cennet Adası’da, MÖ on bin yılına tarihlenen arkeolojik mağara. 6/ Mısır’ın plaka imi... Bir aydınlatma aracı... Hangi şey. 7/ Tütün yapraklarından çıkarılan çok zehirli bir alkaloit. 8/ “Biz kimseye tutmayız / Kamu âlem birdir bize” (Yunus Emre)... Meriç Irmağı deltasında, birçok kuş türünü barındıran ve “tabiatı koruma alanı” kapsamına alınan bir göl. 9/ Mutluluk hormonu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle