19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 AĞUSTOS 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 Erdoğan’ın mesajıyla bugün Suriye’ye gidecek olan Davutoğlu, Clinton’la telefonda görüştü ABD telkini Erdoğan BAHADIR SEL M D LEK Mustafa’ya Nasıl Seslensem? Dün 8 Ağustos Pazartesi’ydi. Yarım yüzyıllık yaşamının son üç yılını ‘Silivri Zulümhanesi’nde tutuklu olarak geçiren Sevgili meslektaşım Mustafa Balbay 51. yaş gününü merkezi Beşiktaş’ta bulunan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin Silivri yerleşkesinde idrak etti. Bu Osmanlıca “idrak etti” sözcüğünü özellikle kullanıyorum. Bir kişi için hele 51 yaş gibi ömrün en verimli bir dönemi elbette çok önemlidir. Ama o verimli dönemi, bir tutukevinin parmaklıkları arasında evinden, eş ve çocuklarından, meslektaşlarından uzakta geçirmek içler acısı bir durumdur. Hükümlü olsanız, askerde olduğu gibi şafak sayarsınız. Hücrenizin duvarındaki çeteleler, ne kadar yıl, ay, hafta ya da gün sonra özgür olacağınızı size bildirerek yaşama gücü verir. Mustafa’nın, Tuncay’ın, Nedim’in Ahmet’in ve 70’e yakın öteki tutuklu meslektaşlarımızın öyle bir lükse bile sahip olmadıklarını biliyor musunuz? Balbay’ı üç yıl önce 1 Temuz 2008’de Ankara’daki evinden alarak İstanbul’a getirdiler. Kaçmak için fırsat kollayan azılı bir katile uyguladıkları gibi kollarına girmişti terörle mücadele şubesinin polisleri. O tarihte Cumhuriyet’in Ankara temsilciliği görevini de yapan gazeteci Balbay hakkında mahkeme 5 Temmuz günü tutuksuz olarak yargılanma kararı vererek özgürlüğünü iade etti. AKP’nin ustalık devrine kadar uzayan yıllar içinde Türk halkının kim, ne zaman, hangi koşullarda tutuklanır sorusunun yanıtını verecek kadar ‘Ceza Yargılanma Usulü’nü öğrenmiş olduğunu düşünerek Balbay’ı salıveren adalet mekanizmasının, “şüpheli hakkında delillerin toplanmış olduğunu, bu delilleri karatma olasılığının bulunmadığını, ayrıca Başbakanlık Basın Yayın Genel Müdürlüğü’nün ayrıcalıklı gazetecilere bir kimlik belgesi gibi verdiği sarı basın kartını o anda bile elinde sallayıp göstererek, ‘buradayım bir yere kaçacak adam değilim’ diye meydan okuduğunu” göz önünde tuttuğunu düşünmek gerekiyor. Ama ilahlar Mustafa’nın o başı dik olarak verdiği pozları beğenmemiş olmalılar ki özgürlüğü çok kısa sürdü ve ‘Silivri Zulümhanesi’ndeki o ucu açık tutukluluk günleri başladı. Bugün 9 Ağustos 2011. Gazeteci olarak girdiği tutukevinde TBMM üyeliği gibi çok seçkin ve onurlu bir görevi de seçmenlerinin ak oyları ile üstlenen “Sayın Milletvekili” Mustafa Ali Balbay, saatler 15.00’i gösterdiği zaman başkent Ankara’da milletin meclisinde başkanlık kâtipleri yoklama için adını okuduğu zaman, zulümhanedeki hücresinden 885. kez seslenecek: “Buradaa.” Küçük yaştaki kız çocuklarımızı okullarından alıp ağır ev işlerinin yükü altına sokan ana babaları caydırmak amacıyla televizyonlarda gösterilen reklam filmlerinde, yaştaşları okula giderken sırtlarında odun taşıyarak sanal yoklama çağrılarına dağ yollarından burada diye yanıt veren kızlarımızın durumu? cehalet düzeyimizi teşhir etmeyi amaçlıyor. Ya Balbay ve öteki tutuklu gazeteciler ordusunun durumu. Onlar bizim ifade özgürlüğümüzün simgeleri mi? TBMM’nin Sayın Başkanı Cemil Çiçek... Balbay, Haberal ve beş KCK tutuklusu milletvekilinin salıverilmeleri durumunda kaçacaklarına, delilleri karartacaklarına siz de inanmıyorsanız, ilgili mahkemelere bu konudaki kişisel kefaletinizi ileten bir başvuru yapmayı düşünmez misiniz? Clinton, Davutoğlu’na Suriye’de şiddetin durması yönünde dünya kamuoyundaki genel havayı aktarıp aktarmayacağını sordu. Davutoğlu’nun vereceği mesaj, Şam yönetimine son ‘açık uyarı’ niteliğinde olacak. Dün Başbakan Erdoğan, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Davutoğlu’nun da bulunduğu ekipten brifing aldı. ABD Büyükelçisi Ricciardone, Erdoğan’ın danışmanıyla görüştü. Ziyaret öncesi Davutoğlu için sadece Devlet Başkanı Beşşar Esad’dan randevu talep edildi. Davutoğlu, Esad’a Erdoğan’ın ana hatları ile üç maddeden oluşan mesajını iletecek. Son açık uyarı niteliği taşıyan mesajda, Türkiye Suriye’den Hof, Clinton ile Davutoğlu’nun telefon görüşmesinde değerlendirdiği konuları ele almak üzere Ankara’ya geldi. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone ile Başbakanlık’a giden Hof’un ziyaretinin ardından diplomatik çevrelerden, Washington’la Ankara arasında Suriye’ye gösterilecek tavır konusunda Esad ANKARA AnkaraŞam hattındaki gerginlik karşılıklı açıklamalarla giderek tırmanırken Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın “öncelikle şiddeti durdurun” mesajı ile bugün Şam’a gidiyor. Ziyaret öncesinde ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türk mevkidaşını telefonla aradı. Önceki akşam yapılan telefon görüşmesinde Suriye’deki son durum ve Şam yönetiminin sürdürdüğü güvenlik operasyonları ele alındı. Clinton, Davutoğlu’na Suriye’de şiddetin Clinton durması yönünde dünya kamuoyundaki genel havayı aktarıp aktarmayacağını sordu ve Davutoğlu’ndan “Suriye ordusu ivedilikle çekilmeli” mesajını Şam yönetimine iletmesini istedi. Clinton’un Türk mevkidaşına ABD’nin, Suriye ordusunun hemen geri çekilmesi ve olaylar sırasında tutuklananların serbest bırakılması yönündeki pozisyonunu anlattı ve Davutoğlu’dan Şam’daki görüşmeleri sırasında bu mesajları güçlü bir biçimde vurgulamasını istedi. ANKARA’DA YOĞUN TRAF K ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın Türkiye’ye yönelik sert sözlerinin ardından Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, aralarında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve Dışişleri Bakanı Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun da bulunduğu ekipten brifing aldı. Başbakanlık’taki Suriye konulu değerlendirme toplantısına Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Milli Savunma Bakanı İsmet Yılmaz, Savunma Sanayi Müsteşarı Murad Bayar ve diğer ilgililer katıldı. Yaklaşık 1.5 saat süren toplantının ardından yapılan kısa açıklamada, “Dış güvenlik konularının ele alındığı genel bir bilgilendirme ve değerlendirme toplantısı yapılmıştır” denildi. öncelikle şiddeti durdurmasını isteyecek. Türkiye’nin ikinci mesajı ise Suriye halkının meşru taleplerine, halkın daha fazla özgürlük ve demokrasi taleplerine kulak vermesi olacak. Üçüncü olarak da Türkiye, Şam yönetiminin daha önce yaşama geçirmeye söz verdiği reformlar konusunda adım atmasını isteyecek. ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Suriye ve bölge uzmanı diplomatı Fred görüş ayrılığı olduğu kaydedildi. Ankara’nın Suriye’ye İran benzeri bir yaptırım uygulanmasına sonuç getirmediği ve komşu ülkeler zarar gördüğü için karşı çıktığı ayrıca askeri bir müdahaleye de karşı olduğu belirtildi. ABD Büyükelçisi Başbakanlık’ta Toplantının bitmesinin hemen ardından ise Başbakanlık’ta sürpriz bir görüşme gerçekleşti. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, Başbakanlık Merkez Bina’ya gelerek burada Başbakan Erdoğan’ın dış politika konusundaki danışmanı İbrahim Kalın ile bir saat görüştü. Ricciardone, görüşmenin ardından Başbakanlık’tan ayrılırken gazetecilerin sorusu üzerine, son gelişmelerle ilgili genel bir değerlendirme yaptıklarını, görüşmenin daha önceki görüşmelerinin devamı niteliğinde olduğunu kaydetti. Davutoğlu Kral Abdullah: DEYR EL ZUR KENT NDEK ASKER MÜDAHALEDE 3 K Ş ÖLDÜ Vaatler sözde kalmasın Dış Haber Servisi Suudi Arabistan da Suriye’ye “akan kanı durdur” çağrısında bulunan diğer Arap ülkelerine katılırken Kuveyt ve Bahreyn de istişare amacıyla Şam büyükelçisini geri çağırdı. Suudi Arabistan Kralı Abdullah, TV’de okunan açıklamasında “Suriye çok geç olmadan sağduyu ile hareket ederek yeni reformlar yapmalı ve hayata geçirmelidir. Suriye’de olup bitenler, Suudi Arabistan için kabul edilemez” sözlerine yer verdi. Şam’ın vaatlerinin sözde kalmaması gerektiğini kaydeden Kral Abdullah, ilk kez böylesine sert bir tonda tepki gösterdi. Şam büyükelçisi de Riyad’a çağırıldı. Şam büyükelçisini geri çağıran Kuveyt’te de Dışişleri Bakanı Şeyh Muhammed el Sabah “Askeri müdahale durdurulmalıdır” dedi. El Sabah Körfez Ülkeleri İşbirliği Konseyi’nin de bir araya geleceğini söyledi. Bahreyn Dışişleri Bakanı Şeyh Halid bin Ahmed el Halife de, Bahreyn’in Suriye’deki büyükelçisini istişarelerde bulunmak üzere geri çağırma kararı aldığını belirtti, ayrıca Suriye’ye itidal çağrısında bulundu. Bombardıman sürüyor Dış Haberler Servisi AB ülkelerinin Suriye’ye yönelik yeni ambargolar başlatmaya hazırlandığı bildirilirken Suriye’nin doğusundaki Deyr El Zur kentine tanklar eşliğinde giren askerler ikinci günde de bombardımana devam etti. Şehirde 3 kişinin öldüğü kaydedildi. Suriye İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden yapılan açıklamada, bir kadınla 2 çocuğunun güvenli bir bölge ararken öldüğü belirtildi. Anne ve çocukların tank destekli askerlerin kentte dün başlattıkları operasyondan kaçarken öldüğü, babanın yaralandığı kaydedildi. Suriye resmi haber ajansı SANA, Devlet Başkanı Beşşar Esad’ın, önemli görevlerde değişiklikler yapılması çerçevesinde General Davud Racha’yı Savunma Bakanı olarak atadığını duyurdu. Savunma Bakanlığını Ali Habib yürütüyordu. Öte yandan Mısır’daki El Ezher’in Şeyhi Ahmet El Tayyib, bugüne kadar sabrederek hassasiyeti nedeniyle Suriye’deki durumdan bahsetmekten kaçındığını belirterek Suriye’ye “kan akıtmaya son verme” çağrısında bulundu. El kamerasıyla çekilen görüntüde bir sivilin vurulduğu görülüyor. Arınç: Herkesi ilgilendiriyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, “Suriye’de yapılan operasyonların ne yöntemi ne de zamanlaması anlaşılır değildir” dedi. Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası gazetecilerin sorularını yanıtladı. Suriye’ye gidecek olan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton’ın mesajlarını götüreceği yönünde açıklama yapıldığı anımsatılması üzerine Arınç, şunları kaydetti: “Şüphesiz bu olay sadece Türkiye ve Suriye’yi değil hem bölgemizi hem de bütün dünyayı yakından ilgilendiriyor. Dolayısıyla ABD Dışişleri Bakanlığı’nın da Avrupa ülkelerinin de Suriye’deki olaylara karşı duyarsız kalması hem mümkün değil hem de beklenemez. Gerektiğinde uluslararası camianın da ki bu konuda mutlaka bir şeyler yapılması gerektiğini de düşünüyoruz, harekete geçmesi doğaldır.” CHP’L KORUTÜRK, ‘SUR YE Ç MESELEM ZD R’ SÖZLER NE TEPK GÖSTERD Erdoğan’ın yaklaşımı sorumsuzca ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkan Yardımcısı Osman Korutürk, Başbakan Tayyip Erdoğan’ın “Suriye meselesi bizim iç meselemizdir” şeklindeki yaklaşımının “sorumsuzluk” olduğunu belirterek, “‘Sınırım var’ diye orada yaşananları iç meselemiz gibi görürseniz, hem Suriye hem de diğer komşularımıza Türkiye’nin içişlerine müdahale hakkı doğar” uyarısında bulundu. Hükümetin Suriye konusunda izlediği dış politikayı Cumhuriyet’e değerlendiren Koruturük, “Suriye konusunun tabii ki ‘göç’ olgusu gibi bizi yakından ilgilendiren yönleri var. Ancak ‘Suriye ile sınırımız var’ diye, oradaki sorunları kendi iç işimiz gibi görürsek, hem Suriye hem de diğer komuşlarımızın da benzer biçimde bizim iç işlerimize müdahale etmesine kapı açmış oluruz. Başbakan’ın açıklaması büyük sorumsuzluk” değerlendirmesini yaptı. Suriye lideri Beşar Esad’ın fayda var” dedi. babası Hafız Esad’ın geçmişte benzer bir üdahaleye yanılgıya kapılarak kapı aralamayalım’ Türkiye’nin iç işlerine karışmaya kalktığını Türkiye’nin Surianımsatan CHP yöneye’deki gelişmelere ticisi, “O zaman Baba karşı kendi önlemleriEsad bizim iç işlerini alması gerektiğini mize karışarak belirten Korutürk, PKK’ye ciddi destek “Ancak Başbakan’ın veriyordu. Önce Abdediği gibi ‘sabrın sodullah Öcalan’ı banuna geldik, son sörındırmak sonra da zümüzü söylüyoruz’ PKK’lilere silah ve gibi askeri müdahaeğitim vermek yoluyle hazırlığı şeklinde la. O dönem de bizim algılanacak, müdaresmi tepkimiz ‘Surihaleye zemin hazırKorutürk ye bizim içişlerimize lar nitelikte algılakarışıyor. Tedbirler nacak sözlerden kaalabiliriz’ şeklindeydi. Türkiye çınmalıyız. Hatta oraya bir assonunda çareyi sınıra asker keri müdahale olmaması için yığmakta buldu. Meşru gerek elimizden geleni yapmalıyız. çemiz Suriye’nin iç işlerimize Olursa da kesinlikle parçası olkarışması idi. Türkiye’yi bugün mamalıyız. Olası bir dış müdayönetenlerin, geçmişte bu ya hale Türkiye’ye çok zarar verir. şananları bilerek sorumluluk Bunu en son Irak örneğinde içinde konuşmalarında ulusal gördük. Türkiye, bölgesinde çıkarlarımız açısından büyük ABD’nin politikalarını uygula ‘M yan bir görüntü vermekten kaçınmalıdır” diye konuştu. Türkiye’nin Suriye’deki olaylara sessiz kalmasından yana olmadıklarını vurgulayan Korutürk, “Baskıcı bir rejimin kendi halkına bu yaptıkları tabii ki kabul edilemez. Demokrasiye, özgürlüklere daha saygılı olmalarını istemeliyiz. Ama bu kesinlikle o ülkeye müdahalelere kapı aralayan bir yaklaşım içinde olmamalıdır” dedi. Hükümetin Şam rejimine yönelik politikasının ise çelişkilerle dolu olduğunu belirten Korutürk, “Esad rejimiyle Ankara’nın ilişkisi daha altı ay önce ortak bakanlar kurulu toplama noktasındaydı. Esad aynı Esad. Birdenbire değişmedi ki. Türkiye o zamandan itibaren mesafeyi korumalı ve kendisini doğru yola yönlendirmeliydi. Şimdi bu noktaya gelinmesi tehlikeli bir tutarsızlık” dedi. Şam ile tutarsız politika Almanya’dan tepki C MY B C MY B Almanya hükümet sözcüsü Christoph Steegmans, Beşşar Esad rejiminin “şiddet uygulamaya devam ederse meşruiyetini kaybedeceğini” söylerken BM Genel Sekreteri Ban Kimoon da cumartesi günü Esad’la bir telefon görüşmesi yaparak şiddetin durdurulmasını istedi. Guardian’ın İngiliz köşe yazarı Simon Tisdall “İngiltere’nin gönderemediği mesajı Suriye’ye Türkiye gönderiyor” başlıklı yazısında Başbakan Erdoğan’ın Suriye yönetimine yönelik eleştirilerine yer verdi. Suriye ise Körfez İşbirliği Konseyi’nin (KİK) açıklamasını üzüntüyle karşıladıklarını ve kendilerine zaman tanınmasını istedi. Kaçanlara askeri barikat HATAY (Cumhuriyet) Suriye’nin, ülkedeki olaylar nedeniyle Türkiye’ye sığınan Suriyelilerin geçiş güzergâhı olan Hatay’ın Yayladağı ilçesi sınırında sıkı önlem alması ve sınırdaki asker sayısını arttırması nedeniyle, yeni geçişlerin yapılamadığı bildirildi. Suriyeli askeri birliklerin, son olarak ülkenin iki büyük kenti Hama ve Deyr el Zur’a girmesiyle, Türkiye’ye sığınanların sayısının artacağı tahmin ediliyordu. Suriye askeri birliklerinin Türkiye’ye girmeye çalışan iki kişinin vurularak öldüdüğü iddia ediliyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle