27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
31 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Meclis bülteni, seçimi ‘Erdoğan Menderes’in rekorunu kırdı’ diye değerlendirdi 5 sorup yanıt alabildik mi hiç: “Neden hep yoksulların çocukları şehit düşüyor?” Bir boşluğun içindeyiz. Dağlardayız, ormanlardayız... Karadeniz’deyiz... Hopa’da... Ege’de Efemçukuru’nda... Bergama’da Kozak Yaylası’nda... Eşme’de Kışladağı’nda...Tunceli Ovacık’ta... Neler olup bitiyor oralarda farkında mıyız? Gözlerimizi yumduğumuzda insanlar ve halklar arasında korkunun, düşmanlığın bitip tükenmediğini neden hiç konuşmadık bugüne değin, neden? Emperyalizmin oyununa geldiğimizi neden anlayamadık? AKP raporu gibi ERDEM GÜL ANKARA TBMM’nin yayın organı Meclis bülteninde bir AKP’linin kaleminden çıkmış izlenimi veren bir seçim analizi yayımlandı. Bültendeki yazıda, AKP’nin seçim raporundakine benzer “Erdoğan Menderes’in rekorunu kırdı. YSK’nin seçim bölgelerine ilişkin düzenlemesi AKP’nin vekil sayısını düşürdü, CHP’ninkini arttırdı” şeklinde ifadelere yer verildi. TBMM’nin aylık resmi bülteninde yer alan 12 Haziran seçimlerine ilişkin analiz, “Erdoğan Menderes’in rekorunu kırdı” başlığını taşıyor. Seçimden sonra AKP’nin hazırladığı raporlarla benzer ifadeler TBMM’nin resmi yayın organı Meclis bültenindeki analizde, “YSK’nin düzenlemesi AKP’nin vekil sayısını düşürdü, CHP’ninkini arttırdı“ denildi. Bültende, sahilmerkez ayrımının kalktığı, AKP’nin sahillere indiği ve birçok ilde milletvekillerinin tamamını aldığı ifade edildi. taşıyan yazıdaki değerlendirmeler şöyle: Tarihe geçti: AKP, 12 Haziran seçimlerinde tarihi rekora imza attı ve DP’den sonra üçüncü defa iktidar olan parti olarak tarihe geçti. İktidar partisi, bütün muhalefet partilerinin aldığı oyların toplamından daha fazla destek aldı. AKP, 12 Haziran seçimlerinde tek başına iktidar olarak DP’nin rekorunu egale etti. DP, 1950, 1954 ve 1957 seçimlerinde tek başına iktidar olmuştu. AKP, 2002, 2007 ve 2011 seçimlerini kazanarak DP’nin rekoruna ortak oldu. Vekil sayısı niye düştü: AKP, yüzde 50 oranında oy almasına rağmen 330 vekilin altında kaldı. AKP’nin oylarını arttırmasına rağmen sandalye sayısının azalmasının iki önemli nedeni bulunuyor. Bunlardan ilki bağımsız sayısının artması. BDP’nin desteklediği bağımsız milletvekilleri 2007 seçimlerinde Meclis’te 21 sandalye kazanmıştı. Bağımsızlar bu seçimde 35 milletvekili kazandı. YSK’nin düzenlemesi düşürdü: Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) illerin nüfuslarına göre milletvekili dağılımını yeniden belirlemesi AKP’yi olumsuz etkiledi. Milletvekili sayısı düşen illerdeki milletvekilleri AKP’den gitti. İstanbul, Ankara gibi illerin milletvekili sayıları artarken bu artıştan CHP daha fazla yararlandı. CHP’nin milletvekili sayısı artarken AKP’nin milletvekili sayısı düştü. Sahillere indi: Sahil, merkez ayrımı kalktı. AKP, sahillere inerken birçok ilde tulum çıkarttı. Ancak milletvekili çıkartamadığı il sayısı 1’den 3’e çıktı. İzmir’de oylarını arttırır ken Antalya, Mersin ve Çanakkale gibi sahil illerinde birinci parti oldu. İzmir birinci bölgede oylarını yüzde 31’den yüzde 34’e çıkartırken İzmir ikinci bölgede oylarını yüzde 29’dan yüzde 35’e çıkardı. Baykal’ın memleketinde birinci oldu: (AKP) eski CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’ın memleketi Antalya’da 1. oldu. AKP, bazı illerde vekilliklerin tamamını alarak tulum çıkarttı. Rize, Kırıkkale, Düzce, Nevşehir, Aksaray’da 30 yaparken Kilis, Karaman, Çankırı, Kırşehir, Gümüşhane ve Karabük’te 20 yaptı. Bayburt’ta tek vekilliği AKP aldı. AKP, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere 67 ilde yarışı birinci parti olarak göğüsledi. Solculuk ve Yurtseverlik... Yağmurdan sonra gelen aydınlık günleri bekler gibiyiz... Umutlarımızı çoğaltmak, yaşama bir anlam katmak için. Duyarlılığın çivit rengi çizgisinde, içimizdeki sonsuz uzaklara ulaşmak için. Aydınlığın, sesin, hareketin ahengi gibi. Kimi zaman mutlu, kimi zaman mutsuz! Suskun! Hiçbir şeye aldırış etmeyen! Umursamayan! Sessizliğin ve suyun sınırlarında bocalarken ölümün haberi geliyor analara, babalara, kardeşlere, eşlere, çocuklara... Sanki şairin dizelerindeki gibiyiz hep birlikte: “Birbirini görmeyen güneş gibi, ay gibiyiz... Sabah ve akşam yıldızları gibiyiz...” Çarpık bir düzenin, vahşi kapitalizmin tam orta yerindeyiz. IIık bir gülüşe hasretiz! Dostluğa, barışa, kardeşliğe olduğu gibi... Cumhuriyet devrimlerinden habersiz! Tarikatçılara, din bezirgânlarına ödün veren! Kadınlarımızı öteleyen... Çocuk gelinlerle övünen! Aşiret düzenini, feodal yapıyı yaşam biçimi sanan! Sömürü çarkının dişleri arasında ezilen! Kana kan, intikam duygularıyla ayakta duran! Biz böyleyiz... Kıpırdayan yapraklar gibi titreyen dudaklarımızdan dökülen sözcükler... Beyaz camların kanla lekelendiği akşamları unutan... Biziz biz! Yüzlerinde derin çizgiler olan, ağlayan, “Vatan sağ olsun” diyen şehit anaları, babaları, eşleri, kardeşleri... Durgun su gibi akan gözlerimiz değil midir bizim? Siz, biz, hepimiz! O kabaran öfkelerimiz... Bir bozkır akşamında yitip giden umutlarımız, aşklarımız. Hayatın sayfalarında ararken geçmişimizi, çoktan unuttuk emeksermaye çelişkisini. Konuşmadık... Tartışmadık... Neler olup bittiğini öğrenmedik! Oturup, düşünüp şu soruyu Kılıç’tan tuhaf şehit yorumu SAMSUN (Cumhuriyet) Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç Samsun’da şehit mezarlıklarını ziyaret etti. Şehit Astsubay İlhan Hamlı’nın annesi Bedriye Hamlı, Kılıç’tan terör olaylarının bitmesini istedi. Bakan Kılıç, “Terörle mücadelenin muhasebesi yok. Para pul hesabı da yok. Ama şehitlerin gelmesi terörle mücadeleye devam ettiğimizin bir göstergesi esasında. Ama biz Malazgirt Ovası’ndan beri şehit veriyoruz. Bu coğrafyanın bir bedeli. Millet olarak bu bedeli ödüyoruz” dedi. Edirnekapı Şehitliği’ne akın eden şehit yakınları, artık söylenecek bir söz kalmadığını belirtti. Şehit yakınları “Bu savaşın mutlaka bitirilmesini istiyoruz” dedi. Yüzyıllardır bu coğrafyada birlikte yaşıyoruz... Türkler, Kürtler, Süryaniler, Araplar, Lazlar, Çerkezler, Boşnaklar, Rumlar, Ermeniler... Bakın çevrenize şimdi ne göreceksiniz... Bağnazlık, ilkellik, şovenizm. Mısır’da ne oldu? Mübarek gitti... O kadar... Demokrasi falan gelmedi, gelmez de... Irak’a, Afganistan’a çevirin gözlerinizi... Neler oluyor oralarda? Bağdat’ta camide canlı bomba ve 30 ölü... Yıllardır kan gölü Irak... Hani demokrasi geliyordu oralara... Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da halklar birbirlerini boğazlarken akan kandan kimler yararlanıyor? Altın ve elmas avcıları... Çokuluslu petrol şirketleri... Silah tüccarları... Anadolu’da da her çatışma onların kâr hanelerine yazılacaktır, sakın unutmayın. Etnik ve mezhepsel kimlik üzerinden solculuk yapan döneklere bakmayın siz... Onlara kanmayın! Bir bayram sabahında kıvrım kıvrım tümceler geçiyor mu içinizden? Hüzün! Gözyaşı! Acı! Neden avuçlarımızda saklamıyoruz umut çiçeklerinin tohumlarını? Çağdaş insan bu düşmanlığın, nefretin, kinin nedenlerini araştırıp bulur... Önyargılarıyla hareket etmez, halkların kardeşliğini savunur, emperyalizmin oyununa gelmez. Kör güdülere teslim olmaz! Sömürgeciliğin, emperyalizmin baskısına direnir, soyulan ve yutulmak istenen yoksul halkların yanında yer alır!.. Solculuk ve yurtseverlik budur!.. Şehit yakınları, AKP’ye ‘Böyle terörle mücadele mi olur’ diye seslendi Alan’ı ziyaret edemediler İstanbul Haber Servisi MHP İstanbul İl Başkanı Abdurrahman Başkan, Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan MHP İstanbul Milletvekili Engin Alan’ı ziyaret edemedi. Ziyaretin Adalet Bakanlığı’na takıldığı belirtildi. Yapılan açıklamada, MHP’lilerin 29 Ağustos’ta Silivri’ye gitmesine karşın savcılara ulaşamadıkları belirtildi. ‘Dışarıda asker kalmadı’ İSTANBUL/ADANA (Cumhuriyet) Şehit aileleri, 30 Ağustos Zafer Bayramı ve Şeker Bayramı’nın ilk gününde şehitliklere akın etti. Hüznün hâkim olduğu ziyaretlerde şehit aileleri gözyaşları içinde dualar okudu ve teröre lanet yağdırdı. Hükümeti terörü bitirmeye çağıran şehit aileleri, “Dışarıda asker bırakmadılar, böyle terörle mücadele mi olur?” dedi. Edirnekapı Şehitliği’ne giden şehit aileleri, “artık söylenecek söz kalmadığını, başka ailelerin ocağına ateş düşmesini istemediklerini” belirtti. Şehit yakınları, “Her bayramda adresimiz burası. İnsanlar bayram yaparken biz şehitlerimizin yanında kan ağlıyoruz. Söz veriyorlar, terörü bitirmiyorlar” diyerek tepkilerini gösterdi. Hükümetin dokuz yıldır terörü bitiremediğini söyleyen şehit aileleri, “Terör şehit cenazesine katılıp, gözyaşı dökmekle bitmiyor. Bu savaşın mutlaka bitirilmesini istiyoruz. Dedelerimiz Çanakkale’de Türk’üyleKürt’üyle birlikte savaştı. Bizi birbirimize düşürmekten başka bir şey yapmıyorlar” dedi. Gözyaşları sel oldu Erzincan’ın Kemah ilçesinde 2008’de şehit olan Aydın Emer’in annesi Tülay Emer de oğlunun Adana Garnizon Şehitliği’ndeki mezarı başındaydı. Emer, oğlu şehit olduğu günden bu yana hiçbir özel günü kutlamadıklarını belirterek “ Öpmeye kıyamıyorsun, toprağa veriyoruz” diye konuştu. Hakkâri Çukurca’da mayıs ayında şehit olan Rıdvan Adam’ın annesi Zeynep Aktaş, oğlu olmadan ilk bayramı geçireceğini belirterek “Onu kokluyorum, kokusunu alıyorum” dedi. Aktaş, oğlunun mezar taşına başını yaslayarak uzun süre gözyaşı döktü. TRT, KESK’E BAĞLI HABERSEN’İ SUÇLADI BDP ve DTK’den miting DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) BDP ve DTK, 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yarın Diyarbakır’da miting başlayacak. Miting, İstasyon Meydanı’nda 16.00’da yapılacak. BDP, Çukurca’daki “canlı kalkan” eyleminde İl Genel Meclisi Üyesi Yıldırım Ayhan’ın yaşamını yitirmesi nedeniyle “kara bayram” ilan etti. ‘Hayır’cı sendikaya disiplin cezası ‘H ‘Vurulan er Kızılarslan’ Genelkurmay, Koşaner’in ses kaydındaki personelin M. Oktay Can olmadığını açıkladı. Askerin ölümüyle ilgili dava açıldığını bildirdi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Genelkurmay Başkanlığı, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in ses kaydında “Masum erimizi kendimiz alnından vurduk” diye bahsettiği personelin 27 Aralık 2010’da Adıyaman Jandarma Komutanlığı’nda meydana gelen ve dost ateşi sonucunda şehit olan jandarma komando er Cüneyt Kızılarslan olduğunu bildirdi. Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamada, Org. Koşaner’e ait olduğu öne sürülen ses kaydıyla ilgili bir gazetede “O asker benim oğlum” başlıklı bir haberin yer aldığı anımsatıldı. Haberde, ses kaydında “Eğitim zafiyeti nedeniyle terörist diye masum erimizi kendimiz alnından vurduk” açıklamasına konu olan askerin Murat Oktay Can olduğu iddiasına yer verildiği belirtilerek Tunceli İl Jandarma Alay Komutanlığı Sarıtaş Jandarma Karakolu harekât kontrolünde görevli piyade er Can’ın 5 Ekim 2009’da nöbet sırasında G3 piyade tüfeğiyle kafasına ateş ederek öldüğü, otopsi raporunun sonucuna göre olayın intihar olarak kabul edildiği ve savcılığın ‘kovuşturmaya yer olmadığı’ sonucuna vardığı kaydedildi. FIRAT KOZOK Kaplan: Savaş sorunu çözmez DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) Twitter’da bayram mesajı yayınlayan BDP Grup Başkanvekili Hasip Kaplan, ayrışma, tehdit, nefret ve küslük söylemi içinde devlet yönetilmesinin kader olmadığını belirtti. Kaplan, “Ne halk savaşı ne de AKP’nin savaşı sorunu çözer” dedi. ACILI AİLE BUNU YAPAN CEZASINI ÇEKS N Genelkurmay’ın açıklamasıyla acılarının tazelendiğini belirten anne Kadem Kızılarslan, cenaze tören sırasında komutanlarla görüşmelerinde oğlunun nasıl öldüğünü hissettiklerini, resmi açıklamayla yeniden yıkıldıklarını söyledi. Kızılarslan, “Oğlumu tabutla geri dönsün diye askere göndermedim. Bunu yapanlar cezasını çeksin. 8 ay oldu, yüreğimiz ya nıyor. 8 aydır yasımız bitmedi” dedi. Baba Halil Kızılarslan ise “Ne söylesek boş. Kader...” derken ağabey Mehmet Akif Kızılarslan da “Bunu yapanlar cezasını bulsun. Başka ocaklara ateş düşmesin” diye tepkisini dile getirdi. Davadan haberdar olduklarını ifade eden ağabey, “Gereken ceza verilmezse A HM’ye gideceğiz” dedi. Teslim olan PKK’liler serbest DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Terör örgütü PKK’den kaçarak Silopi ilçesinde teslim olan 5 kişi serbest bırakıldı. Irak’ın kuzeyindeki kamplarıdan kaçan söz konusu 5 kişi Etkin Pişmanlık Yasası’ndan yararlandırıldı. ‘Saldırı var düşüncesi’ Açıklamada, ses kaydında bahsi geçen personelin ise Kızılarslan olduğu ifade edilerek şunlar kaydedildi: “Adıyaman İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı baraj Jandarma Asayiş Komando Bölük Komutanlığı’nda görevli personel, baraj koruma mevziinde 27 Aralık 2010 tarihinde saat 21.30 sularında gözetleme yaptıkları istikamette görüntü almış, olayın kendisine rapor edilmesi üzerine nöbetçi jandarma uzman çavuş etrafı gözetlemiş ve anılan istikamete doğru iki el keşif atışı yapmıştır. Keşif atışı üzerine diğer mevzilerde bulunan nöbetçiler de saldırı var düşüncesiyle görüntü alınan bölgeye ateş etmişlerdir. Ateşin kesilmesini müteakip yapılan kontrolde jandarma komando er Cüneyt Kızılarslan başından vurulmuş şekilde bulunmuştur.” lk duruşma 4 Ekim’de Açıklamada, 2’nci Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı’nın olaya derhal el koyduğu ve iddianame kapsamında bir jandarma er hakkında “silahı cephanesi hakkında dikkatsizlik ve nizamlara, emirlere, talimatlara riayetsizlik dolayısıyla başkasının ölmesine sebep olmak” suçundan; nöbetçi olan jandarma uzman çavuş hakkında ise “ihmal suretiyle görevini kötüye kullanmak”tan dava açıldığı ve 4 Ekim’de duruşmanın yapılacağı belirtildi. ANKARA Referandum sürecinep aynı müfettiş’ deki yanlı yayınları nedeniyle YSK tarafından uyarılan TRT, süreçte üyeHaberSen Genel Başkanı Ufuk lerine “hayır” oyu vermelerine yö Beytekin, sendikalarının TRT’de nelik bildiriler dağıtan KESK’e bağ 2001’den bu yana aynı yöntemle senlı HaberSen yöneticilerine disiplin ce dikal faaliyetler yürüttüğünü belirterek zası verdi. “Evet”çi TRT’ye göre şöyle konuştu: “Bir sendikanın çalısendika “hayır” çalışmasıyla kurumun şanları ile yüz yüze gelecek bir şehuzurunu ve çalışma düzenini bozmuş. kilde çalışma yürütmesinden daha HaberSen Genel Sekreteri Fatih normal ne olabilir? Biz o tarihten önEroğlu, Genel Mali Sece de sonra da aynı kreteri Turgut Yıldız ve yöntemle, çalışmala“Evet”çi TRT’ye göre rımızı sürdürdük. Genel Örgütlenme Sekreteri Veli Korhan KESK’e bağlı HaberSen TRT emekçilerini tek Gündüz, referandum öntek ziyaret edip hem yöneticileri “hayır” cesinde Genel Müdürlük çalışmasıyla kurumun kendi çalışmalarımıhizmet binaları içerisinde zı anlatıyoruz hem huzurunu ve çalışma üzerinde “Eşit, özgür bir de sorun ve önerileülke için 12 Eylül Anarini dinliyoruz. Kudüzenini bozmuş.TRT yasası’na da AKP anareferandum sürecinde rumun huzurunu önyasasına da hayır!” başceki ve sonraki çalışyanlı yayınları lıklı bildiri dağıttı. Bunun malarımız bozmaüzerine özel güvenlik gönedeniyle YSK mış, sadece ‘Eşit, özrevlileri 3 kişi hakkında tarafından uyarılmıştı. gür bir ülke için, 12 tutanak tuttu. Eylül Anayasası’na Hemen harekete geçen da, AKP anayasasına TRT, üç isim hakkında da Genel Mü da Hayır!’ dememiz mi kurumun hudür İbrahim Şahin’in onayıyla so zur, sükun ve çalışma düzenini bozruşturma başlattı. Teftiş Kurulu Baş muş? Sadece biz değil, diğer sendikanlığı konuyla ilgili Başmüfettiş İs kalar da aynı yöntemle çalışma yamail Kılıç’ı görevlendirdi. 3 ismin sa pıyor. Ayrıca HaberSen yöneticivunmasını alan Kılıç, referandumdan lerine yönelik soruşturmalarda hep tam 10 ay sonra tamamladığı soruş aynı müfettişin görevlendirilmesi turma raporunda sendika yöneticilerine de ilginç. 11 başmüfettişin görev ceza verilmesini istedi. yaptığı Teftiş Kurulu Başkanlığı’na Raporda, 3 ismin bu çalışmalarıyla hep aynı müfettişin görevlendirilmesi kurumda “huzur, sükun ve çalışma de bu şahsın görevini ‘gözlerimi kadüzenini bozdukları” ileri sürüldü. parım vazifemi yaparım’ anlaşıyla Şahin’in 4 Ağustos’ta onayladığı ra yerine getirdiğini gösteriyor.” por sonucunda 3 isme de kınama cezası verildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle