19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 31 AĞUSTOS 2011 ÇARŞAMBA 4 HABERLER Yeni yönetimi kutladı 27 Nisan bildirisinin Genelkurmay’ın internet sitesinden kaldırılmasından duyduğu memnuniyeti dile getiren Başbakan Erdoğan eski komuta kademesine mesaj yolladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, 27 Nisan bildirisinin internet sitesinden kaldırılması nedeniyle Genelkurmay Başkanlığı’nı, “şu andaki TSK yönetimi” ifadesini kullanarak kutlarken, eski komuta kademesine de mesaj yolladı. Erdoğan, “Biz bu arzumuzu daha önce de önceki yönetimlere ifade etmiştik. Onlar bu adımı nedense atmamıştı ama şu andaki TSK yönetimi, Genelkurmay Başkanlığımız, bu adımı atmıştır. Dolayısıyla olması gerekeni yerine getirdikleri için ben kendilerini kutluyorum” dedi. Erdoğan, bayram namazını Hacı Bayram Veli Camisi’nde kıldıktan sonra gazetecilerin sorularını yanıtladı. Erdoğan, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in kendisine ait olduğu iddia edilen ses kaydı için “Noktasına virgülüne kadar arkasındayım” demesinin sorulması üzerine de “Bunların üzerinde bir siyasetçi olarak beraber çalıştığımız bir yerde mesai arkadaşım olarak şu anda bunun değerlendirmesini yapmayı özellikle ahlaki bulmuyorum. Değerlendirmesini yapacak olan kurum ve kuruluşlar zaten vardır, onlar zaten gereğini yaparlar” dedi. Erdoğan, 30 Ağustos kutlamalarında Cumhurbaşkanı’nın başkomutan olarak ev sahipliği yapacak olmasını ise “Bu değişim sürecinin önemli bir adımı oldu. Sağ olsun, burada da yine Genelkurmay Başkanımızın böyle bir teklifi geldi. Biz durumla ilgili farklı bir genelgeyi daha önce yayımlamıştık. Kendileri bu genelge karşısında çok daha olgun, özel bir teklifle geldiler. Sayın Cumhurbaşkanımız da böyle bir genelgeyi yerinde buldu ve bugunkü tebrikat bu şekilde yapılmış olacak. Bundan dolayı ben kendilerini ayrıca da kutluyorum” diye değerlendirdi. Erdoğan, Erdoğan, bir gazetecinin “Fenerbahçe’yi sormak isteriz” sorusunu ise “Orayı karıştırmayalım” diyerek yanıtsız bıraktı. Gül’den trafik uyarısı Cumhurbaşkanı Abdullah Gül bayram namazını Başbakan Kocatepe Camisi’nde kıldıktan sonra, 27 Nisan bildirisinin kaldırılmasına ilişkin görüşünü soran gazetecilere, “Bayramda söylenecekleri herhalde söyledim, değil mi?” yanıtını verdi. İki bayramın birden kutlandığını belirten Gül, “Bu vesileyle şunu da söylemek isterim: Dünden beri özellikle bayramı başka yerlerde yapmak için seyahat eden vatandaşlarımızdan çok trafik kazası yapanlar oluyor. Gerçekten bayram da hiç içimize sinmiyor. Lütfen seyahat edenler trafik kurallarına hep dikkat etsinler, dikkatli olsunlar” dedi. Libya’yı SeyrederkenII Pazartesi günü Libya olayının etrafında gelişen tartışmaları üç başlık altında toplamış “Birinci” ve “İkinci” başlık altındakileri irdeleyince, “Libya halkı, özgürlük mücadelesi verdiğini düşünürken ABD dış politika çevreleri, onların sırtından planladıkları rejim değişikliği projesi modelinin başarısını, gelecekte bir şablon oluşturabileceğini tartışıyorlar” sonucuna ulaşmıştım. Bu sonuç üçüncü başlıktaki “Geçici Konsey, Libya’yı stabilize edebilir mi” sorusuna verilecek cevapla doğrudan ilgili. Tartışmalarda, “Geçici Konsey’in Libya’yı stabilize edemeyeceği” varsayımı etrafında bir mutabakatın oluştuğu görülüyor. Stabilizasyon için 140 aşiretten oluşan Libya’da, bu aşiretler arasında, yeni kurulacak rejim üzerinde bir mutabakatın oluşması gerekiyor. Kaddafi rejiminin yıkılması, bu aşiretleri bir arada tutan mutabakatı ve korkuyu çözdü. Halen, isyancıların bu mutabakatı yeniden kuracak kaynaklardan ve kurumlardan yoksun olduğu görülüyor. Kaddafi ve El Magarta aşiretlerinin yanı sıra en büyük aşiret federasyonlarından, İtalyan sömürgecilerine karşı mücadelesiyle ünlü Valfall aşiretinin (Kaddafi’nin karısının aşireti) Kaddafi’yi desteklemeye devam ettiği söyleniyor. Buna karşılık, isyancı fraksiyonların arasındaki rekabetin, şimdi Trablus’a girildikten sonra bir paylaşım savaşına dönüşmesi bekleniyor. Kaddafi’nin yaklaşık 8 bin kişilik elit askeri birliğinin savaşmadan kaybolması, Saddam’ınkinin 10 katına ulaştığına inanılan silah stoklarının varlığı, bir gerilla savaşının gündemde olduğunu düşündürüyor. Bu silah stoklarının 2 binden fazla, SA24/IglaS tipi portatif hava savunma roketini, çok sayıda 122 mm’lik omuzdan kullanılan roketi içeriyor olması, bunların silah piyasasına çıkma, “terörist grupların” eline geçme olasılığı kaygı yaratıyor. Kaddafi rejimi son derecede merkezi, kurumsal yapısı çok zayıf, şiddetin ön planda olduğu bir devlet aygıtına dayanıyordu. Bu yapı, isyancılara kullanılacak hemen hiç kurum bırakmadan dağıldı. İsyancıların, bunun yerine sıfırdan yeni bir devlet inşa edecek ne örgütlenmeleri ne de kadroları var. “Biz elimizden geleni yaptık, artık gerisi Libyalılara kalsın” diyen var ama, bu müdahaleye neden oluşturan “Koruma Sorumluğu” (R2P) doktriniyle uyuşmuyor. Ayrıca, “kır sonra bırak git” anlamına geldiğinden ahlaken de savunulacak gibi değil. Hem de Batı’nın derin bir ekonomik krizle, bunun harekete geçirdiği bir isyan dalgası olasılığıyla cebelleştiği sırada: Cecil Rhodes’in dediği gibi, “Beyler içerde devrim istemiyorsanız, dışarda imparatorluğu (sömürgeciliği) kabul edeceksiniz.” (Dünya Ekonomisine Bakış, Cumh. 01.11.2010). Libya olayı, talep yetersizliği, yatırım, “süper kâr” alanı eksikliği (kaçacak mekân yokluğu) sıkıntısı çeken Batı sermayesine, petrol, gaz ve devasa içme suyu kaynaklarıyla, Merkez Bankası’nın 140 ton altın stoklarıyla, özelleştirmeyi bekleyen işletmeleri, savaştan sonra yeniden yapılması gerekecek kentleriyle, altyapısıyla, silah satın alma, tüketim malı ithal etme kapasitesiyle potansiyel olarak yeni, büyük değerlenme olanakları sunuyor. Gazeteler, ABD ve Avrupa, hatta Körfez şirketlerinin çoktan kuyruğa girdiğini bildiriyorlar. ABD’nin, hiçbir Afrika ülkesi kabul etmediği için halen İsviçre’de üstlenmiş AfriCom ordusu için Afrika’da bir yer bulmak gerekiyor. Council on Foreign Relations’ın direktörü Richard Haas’a göre “şimdi oluşmaya başlayan durumu Libyalıların kendi başlarına yönetmeleri olanaklı değil”... “Düzeni kurmak ve korumak için, uluslararası bir gücü de içerecek bir uluslararası yardım, bir süre için gerekli olacak”... “Obama’nın sahaya asker indirmeme kararını değiştirmesi, ilk elde en azından yüzlerce sivil ve asker danışman gönderilmesi gerekecek” (Financial Times, 22/08). Mart ayında NATO Kuvvetleri Komutanı Amiral Samuel Locklear, “Kaddafi’nin devrilmesinden sonra küçük bir gücün devreye girmesi gerekebilir” (The NewStatesmen, 25/08) diyordu. Mayısta, Amiral James Stavridis, ABD Kongre Komisyonu’nda konuşurken “Bir stabilizasyon rejimi olasılığından söz etmişti”. Geçen hafta salı günü NATO sözcüsü, Oana Lungescu, “Libya’da devrimciler talep ederse yardıma istekli olduklarını” açıklamıştı (Wired, 23/08). NATO olaya, masumların öldürülmesini engellemek için hava kalkanı kurmak üzere başladı, sonra doğrudan Kaddafi güçlerine saldırmaya başladı, “rejim değişikliği” hedefini benimsedi, şimdi de “yeniden yapılanmayı” üstlenmeye hazırlanıyor. Karşımızda sanırım şimdi yeni bir model var: Önce bir devrimci dalga, dalganın denetim altına alınarak, liderliği belirlenerek silahlı isyana dönüştürülmesi, bu liderliğin NATO’dan sivillerin koruması için yardım istemesi, Batı’nın etkisi altındaki bir uluslararası bölgesel örgütün (Arap Birliği) onayı arkasından “rejim değişikliği”, yeniden inşa bahanesiyle sömürgeleştirme... Olacak gibi değil... Adalet Bakanı Ergin: Soruşturmaya ben izin verdim HATAY (Cumhuriyet) Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağını yürüten savcıların görevden alınmasıyla ilgili soruşturma iznini kendisinin verdiğini belirtti. Hatay’da gazetecilerin sorularını yanıtlayan Ergin, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun, “Sayın Başbakan ve Adalet Bakanı bu soruşturmaya burunlarını niçin sokmuşlardır” gibi bir sorusu olduğunu hatırlatarak, “Adalet Bakanı, anayasa gereği soruşturma kararına onay veren makamdır ve müdahalesi bununla sınırlıdır” diye konuştu. Soruşturma kararı üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın savcıları görevden aldığını anımsatan Ergin, “Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi’nin vermiş olduğu bir karar üzerinde soruşturma savcıları oynama yapmışlar mıdır? Bir değişikliğe gitmişler midir? Bütün bu soruların cevaplarının bulunması gerekiyor” dedi. Kılıçdaroğlu’nun “Ben bu dosyayı inceledim. İçerisinde çok ciddi deliller var” dediğini aktaran Ergin “Bu dosya içerisinden Sayın Kılıçdaroğlu’na servis mi yapılmaktadır, yoksa gerçekten Kılıçdaroğlu, bu dosyanın içeriğini bilmemekle beraber kamuoyu oluşturmak amacıyla gerçeğe aykırı beyanda mı bulunmuştur?” dedi. TÜB TAK başkanlığı başta olmak üzere çeşitli makamlara tam 369 atama yapıldı Bayramda rekor atama ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hükümet Şeker Bayramı’nın ilk günü “atama rekoru kırdı”. TÜBİTAK Başkanlığı’na eski TOBB Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Altunbaşak atanırken Savunma Sanayii Müsteşarlığı’nda 2 müsteşar yardımcısı değişti. Bir günde vali yardımcısı, müsteşar yardımcısı, daire başkanı ve kaymakam başta olmak üzere 369 kişinin ataması yapıldı. Atama kararları Resmi Gazete’nin mükerrer sayısında yayımlandı. Milli Savunma Bakanlığı Savunma Sanayii Müsteşarlığı’na Müsteşar Yardımcısı Orhan Öğe, Savunma Sanayii Müsteşar Yardımcılığı’na da Daire Başkanı Sedat İlhan Güldoğan atandı. Maliye Bakanlığı Vergi Denetim Kurulu’nun başkan yardımcılıklarına vergi başmüfettişi Sema Küçük, Gelir İdaresi Daire Başkanı Necmi Keskinsoy, Gelir İdaresi grup başkanları Salih Tanrıkulu ile Mutlu Akın getirildi. İçişleri Bakanlığı Personel Genel Müdürlüğü’ne personel genel müdür yardımcısı İbrahim Taşyapan, İller Bankası Genel Müdürlüğü’ne Konya Vali Yardımcısı Mustafa Karabacak, birinci hukuk müşavirliğine hukuk müşaviri Ahmet Hamdi Nayir atandı. İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdür Yardımcılığı’na genel müdürlük daire başkanı Etem Acar, personel genel müdür yardımcılığına genel müdürlük daire başkanı Mustafa Özyapı, Mahalli İdareler Genel Müdür Yardımcılığı’na genel müdürlük daire başkanı Mustafa Yıldız, Bilgi İşlem Dairesi Başkanlığı’na Mülkiye Başmüfettişi İlhan Uran, AB ve Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı’na personel genel müdürlüğü daire başkanı Abdurrahman Korucu, Kaçakçılık, İstihbarat, Hareket ve Bilgi Toplama Dairesi Başkanlığı’na da hukuk müşaviri Mustafa Çöğgün getirildi. Kiliseden tebrik skenderun Ortodoks Kilisesi, kilise duvarına astığı pankartla, yöre halkının Şeker Bayramı’nı kutladı. skenderun Rum Ortodoks Kilisesi Vakfı Başkanı Can Teymur, “Burada, bu topraklarda Müslümanı Hıristiyanı, toplum içerisinde bu güzellikleri paylaşan insanlar olarak, bayramları kutlamaktan büyük bir onur ve övünç duyuyoruz. Bu bizim sevgi, minnet ve şükran duyglarımızı ifade ediyor” diye konuştu. Teymur, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nı da kutladı. (Fotoğraf: AKIN BODUR) ‘Peki ne olacak?’ BCG: Orta gelir düzeyindeki aile sayısı artacak Türkiye’den 9 kent değer kazanacak Haber Merkezi The Boston Consulting Group’un (BCG) “Winning in EmergingMarket Cities: A Guide to the World’s Largest Growth Opportunity” isimli yeni raporunda, gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerdeki ekonomik ve nüfus verilerine göre gelecek 20 yılda değeri artacak 371 kent arasında Türkiye’deki 9 kent de yer alıyor. BCG’nin dünya genelinde var olan pazar payları, ekonomik göstergeler, nüfus hareketleri gibi göstergelerle oluşturduğu rapora göre önümüzdeki 20 yıllık süreçte kentleşmenin artacağı, orta düzeydeki kesimlerin gelişeceği, toplam yaşam kalitesinin çoğalacağı öngörüsünde bulunuldu. BCG İstanbul Ofisi Proje Yöneticisi Dorukhan Acar da, yaptıkları araştırmada, Türkiye kentlerinde ülke nüfusunun %70’inin yer aldığına dikkat çekerek İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Kayseri, Konya ve Antalya’nın da dünyadaki benzer kentlerle aynı gelişimi gösterebileceğini kaydetti. BCG’nin çalışmasında, Türkiye’deki demografik gelişimle ilgili saptamalarda şunlara yer verildi: “Türkiye önümüzdeki 5 yıl için hane halkı geliri 1025 bin Amerikan Doları aralığında olan aile sayısı 2005 yılına göre 2.5 milyon artacak. Bu artışla Türkiye’de orta gelirli aile sayısı 8.4 milyona ulaşacak. Aile geliri 25 bin Amerikan dolarından yüksek aile sayısı 2015 yılında yaklaşık 5.5 milyona ulaşacak. Öngörülen gelir artışı ve kentsel gelişim İstanbul’un ana metropol olma özelliğini değiştirmeyecek ancak Batı ve Orta Anadolu’da ciddi bir nüfus artışı ve zenginleşme gerçekleşecek. Turizm gelirleri, tarımlojistikdayanıklı tüketim mamulleri gibi stratejik sektörlere yapılan yatırımlar ve devletin yatırım politikaları küresel anlamda orta ölçekli kentlerimizdeki büyümeyi tetikleyecek. Bu tablo doğrultusunda özellikle konut finansmanı, konut üretimi ve ilintili yan sektörleri, telekomünikasyon, gıda, eğlence ve özel sağlık hizmetleri sektörleri daha da ön plana çıkacak.” AKP adayını rektör atadı ANKARA (ANKA) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, üniversitede yapılan rektörlük seçimlerinde ikinci sırada yer alan, AKP’nin Eskişehir büyükşehir belediye başkan adayı Prof. Dr. Hasan Gönen’i Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü’ne atadı. ESOGÜ’de rektör adayları arasında seçim 11 Ağustos’ta yapıldı. Seçimlerde beş aday yarıştı. Eski Türk Ocakları başkanlarından Mehmet Şişman aldığı 143 oyla birinci sıraya yerleşti. İkinci sırada ise AKP’nin son yerel seçimlerdeki Eskişehir Belediye Başkanlığı yarışında Yılmaz Büyükerşen’in karşısına çıkardığı Prof. Gönen 134 oyla yer aldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle