19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER AKP’den, 4 yılını tamamlayacak olan Gül’ün ikinci kez aday olmasını engelleyecek formül 5 Yüreği” (Can Yayınları), Lawrence’ın “Oğullar ve Sevgililer”i (İmge Kiitabevi) o tahta masamın üzerinde duruyor... Gül 2014’te inecek ERDEM GÜL ANKARA AKP, yarın Köşk’te 4. yılını tamamlayacak olan Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görev süresini büyük ölçüde netleştirirken ikinci kez aday olmasının önünü kesecek formüller üzerinde duruyor. AKP’de Gül’ün 7 yıl görevde kalıp 2014’te inmesi görüşü ağırlık kazandı. Böylece Gül’ün önceki cumhurbaşkanları gibi 7 yıllığına bir kerelik cumhurbaşkanlığı yapması, 5+5’ten yararlanmaması amaçlanıyor. Gül, cumhurbaşkanı olarak 4. yılını doldururken görev süresine ilişkin belirsizlik hâlâ giderilemedi. Gül’ün görev süresine ilişkin belirsizlik Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu konuda bir takvim yapmayışından kaynaklandı. 2007’de referandumla yapılan anayasa AKP, Gül’ün görev süresini büyük ölçüde netleştirirken ikinci kez aday olmasının önünü kesecek formüller üzerinde duruyor. AKP’de Gül’ün 7 yıl görevde kalıp 2014’te inmesi görüşü ağırlık kazandı. değişikliğiyle süre 5 yıla indirildiğinden 5. yıla girilmesi nedeniyle Gül için “topal ördek” yorumları da yapılmaya başlandı. Gül de daha önce görev süresinin belirlenmeyişinden duyduğu kaygıları birkaç kez dile getirdi. Ancak 12 Haziran seçimlerinde alınan yüzde 50’lik oyla birlikte ekim ayında TBMM’nin açılması öncesinde görev süresine ilişkin partinin görüşü netleşmeye başladı. Daha önce parti ve hükümet içinde Gül’ün görev süresinin 5 yıl ve 7 yıl olduğu şeklinde iki görüş bulunuyordu. Ancak artık ağırlıklı görüş Gül’ün görev süresinin 7 olduğu noktasında oluştu. Hesaplar, Gül’ün 2014’e kadar görevde kalması üzerine yapılmaya başlandı. AKP’de Gül’ün görev süresi 7 yıl olarak belirlenirken anayasadaki 5+5 düzenlemesi nedeniyle ikinci kez adaylık talebinde bulunmasının önüne geçilmesi amacından da hareket edildi. Buna göre Gül’ün 7 yıl görevde kalması ve bir daha aday olamaması formülü şöyle gerekçelendiriliyor: “Gül, Meclis tarafından 7 yıllığına bir kereliğine cumhurbaşkanı seçildi. 7 yıllığına ve bir kereliğine seçilen son cumhurbaşkanı oldu. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesine ve 5+5 düzenlemesiyle ikinci kez seçilebilmesine imkân veren anayasa değişikliği ise Gül, Köşk’e çıktıktan sonra gerçekleşti. Bu değişiklik Gül’ün durumunu kapsamıyor. Dolayısıyla Gül, 7 yıl süreyle cumhurbaşkanlığı yapacak ve yeniden aday olamayacak. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi ve ikinci kez 5 yıllığına aday olabilmesi süreci Gül’den sonra gelecek isim için geçerli olacak. Görev süresine ilişkin anayasa değişikliği ilk kez Gül’ün ardından gelecek cumhurbaşkanıyla başlayacak.” Partide bu görüşün, 7 yıl kararıyla birlikte Başbakan Tayyip Erdoğan’ın da başkanlık sistemi konusunda ısrarlı olmaması durumunda 2014’te Köşk’e çıkmayı hesaplamasından kaynaklandığı belirtiliyor. Beyaz Köpüklü Gülüş... Rafael Alberti’nin ak yelkenli parmağını düşündün dün sabah, mavi göğün altında yürürken... Çağın elindeki o hafif dünyayı, savaşları, katliamları... Kıyıda denizin beyaz köpüklü gülüşünü, ağaçları, kuşları, güzün el sallayıp gözlerini açıp beni seyredişini. “Düşlerimde köpükler yüreğimi kancalar demir alırcasına.” Sonra sordum Alberti gibi kendi kendime: “Şafak kitapları açsın diye ikindi pergelleri kapatırdı neden?” Gözlerimi yumdum... Çocukluğumu ve gençlik yıllarımı anımsadım... O yağmurlu sabahları... Bir kasabanın uyanışını... Çocukların okula gidişini... Bir ses işittim sahilde dolaşırken, tek başıma... “Ne gül yanar gövdende ne ölü karanfiller; çağdaş bir menekşedir içindeki, birinin cebinde yolculuk eden kitaptan çıkagelmiştir.” Raymond’un kardan top namluları sanki uğursuz vadileri bombalıyordu... Okyanusların kırmızı çamuru, madensel göller, kör balıklar, beyazımsı deniz yosunları, gizleri derinliğin, çözülmez yansımaları oluyordu gökyüzünün... İşte meşeden, zeytin ağacından daha yaşlı, yitip giden kuyrukluyıldızın izleri... Tanrılar, tanrıçalar, aşklar, savaşlar, kin, nefret... Bir yol kavşağında ağıtlar, dağlardan ve bulutlardan arınmış sözler, öyküler, şiirler... Nerede kaldı güneşli dostluk köşeleri? Nerede duruyor o eski anı defterleri? Bir başına tuhaf bir dünyada, açlığın ve sefaletin gölgesinde yaşar olmuştuk, bunca acıları, kıyımları yüreğimizin en derin köşesinde saklayarak. Aşklarımızı öteleyerek... Bir kıyı kasabasında sessiz soluk alıp verişim... Kapanan gözlere bakışım... Ayın doğuşunu seyredişim... Bir dağın yamacında ağıtların, kuşların, cansız türkülerin, masalsı hayatların öyküsünü yazmaya koyuldum işte. Joseph Conrad’ın “Karanlığın PART LER N BAYRAM PROGRAMI ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART AKP, BDP’ye gitmeyecek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bayramı Somali’de karşılayacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ise bayramın ilk gününde Ankara’da olacak. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AKP, “terörle aralarına mesafe koyana kadar kapıları kapatma” politikası çerçevesinde BDP ile bayramlaşmayacak. İktidar partisi, bayramlaşma programına BDP’yi almadı. Liderler bayramı Ankara’da karşılarken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise CHP’nin topladığı yardımları ulaştırmak için Somali’de olacak. AKP yönetimi, bayramın ikinci günü gerçekleşen geleneksel bayramlaşma programını açıkladı. Buna göre bayramın ikinci günü olan 31 Ağustos Çarşamba günü CHP, MHP, DP, DSP, BBP, SP ve HSP heyetleri AKP’yi ziyaret edecek. Genel Başkan Yardımcısı Salih Kapusuz başkanlığındaki AKP heyeti, gelecek partilerin temsilcileriyle bayramlaşacak. AKP’den de iki heyet, aynı gün bu 7 partiye bayramlaşma ziyaretinde bulunacak. AKP heyetleri, CHP, MHP, DP, DSP, BBP, SP ve HSP’yi ziyaret ederek bayramlaşacak. AKP, “Terörle aralarına mesafe koymadıkları ve yemin etmeyerek TBMM’ye karşı tavır aldıkları” gerekçesiyle BDP’den bayramlaşma için randevu istemedi. BDP de AKP’den randevu talebinde bulunmadı. BDP’nin ayrıca bayramlaşma için hiçbir partiye ziyarette bulunmayacağı da belirtiliyor. Liderlerin bayram programları da belli oldu. Buna göre Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, bayramın ilk gününde Ankara’da olacak. Bayramın ilk gününe denk gelen 30 Ağustos Zafer Bayramı dolayısıyla Ankara’da yapılacak kutlamalara katılacak olan Gül’ün, bayramın ikinci ve üçüncü günlerini İstanbul’da geçirmesi bekleniyor. TBMM Başkanı Cemil Çiçek, bayramın birinci günü 30 Ağustos Zafer Bayramı törenlerine katılmak için Ankara’da olacak. Çiçek’in öğleden sonra İstanbul’a geçeceği bildirildi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da bayramın ilk günü, 30 Ağustos Zafer Bayramı kutlamaları için Ankara’da olacak. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise bayramı Somali’de karşılayacak. Kılıçdaroğlu, genel başkan yardımcıları Gürsel Tekin ve Faruk Loğoğlu ile CHP’nin Somali’ye yardımının yerine ulaştırılması, dağıtımı ve Somalililerin sorunlarının yerinde incelenip değerlendirilmesi için bayramın 1.günü 02.00’de İstanbul’dan Nairobi’ye hareket edecek. Dadaab Mülteci Kampı’na gidecek olan Kılıçdaroğlu, kampa ulaştırılacak yardım malzemesini teslim alan yetkililer ve kampta yaşayan Somalililer ile görüşecek. MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bayramın ikinci günü genel merkezde partililerle bayramlaşacak. İnsanoğlunun ruhundaki karanlığın derinliğine bir yolculuk yapacağım... Sonra kalkıp anneyle oğulun yaşamını anlatacağım... Bilmem nasıl anlatabilirim hem aşkta hem de hayatın içindeki acıları! Nasıl yazarım? Neruda’nın “Sandalcı Türküsü Sona Eriyor” şiirinden yola çıkıp, kara Asya ormanlarına mı gitsem, masalsı kentlerde mi dolaşsam, yoksa Karadeniz’e mi uzansam bir Akdeniz sabahında?... Tahta iskelede üç sandalcı da el sallıyor bana... Hafiften poyraz esiyor... Bir şarkı geliyor aklıma, bir şiir... “bana göre değil bu rezillikler. bana göre değil ot olmak, ıssız bir tünel olmak, bir cesetler mahzeni, acı içinde ölmek, kaskatı kesilmek soğuktan. ............ bu yüzden ışıldıyor pazartesi günleri o zindansı yüzümle beni görünce, kırık bir tekerlek gibi geçip giderken ılık kan yolları uzatıyor geceye.” Al bir şafaktan geçtiğim yılları düşünüyorum... Hayatın sayfalarında kalan anıları... Işıl ışıl titreşen damlaları... Karanlıkların kimi zaman sevinç kimi zaman hüzünle kaplandığı günler, ışıltılı yaz akşamları ve sonbahar... Çocuklar koşturuyor eski limana doğru... Adamlar okey oynuyor çay bahçelerinde... Dünya umrunda değil kimsenin... Ne açlıktan ölen çocuklar, ne savaş uçaklarının masum insanları vurması... Yürüyorum deniz kıyısında... Göklerin yığını üstüme yağsın istiyorum. Umudun resmi nasıl yapılır dostlar bilir misiniz? Aşk ve sevgi nasıl yaşanır, çocuklarla nasıl konuşulur? Tüm acılar insanlık için biter mi bir gün dünyada? Joseph’in “Karanlığın Yüreği”ni okuyup bitiriyorum bu arada... Şimdi sırada Lawrence’ın “Oğullar ve Sevgililer”i var. Başımı sola çevirdiğimde iki kumrunun evin çatısında öpüştüğünü görüyorum... musakart yahoo.com Düzeltme: Dün 4’üncü sayfamızda İğneli Fırça Zafer Temoçin imzası ile yayımlanan karikatür Musa Kart’a aittir. Yeniden yayımlayıp okuyucularımızdan ve her iki karikatüristimizden özür dileriz.. Gazetecilerin ‘terörden yargılandıklarını’ açıklayan bakanlığa tepki ‘Adeta yeni bir iddianame’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetecilere Özgürlük Platformu (GÖP) ile Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD), Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerindeki gazeteciler için “gazetecilikle ilgili olmayan terör suçları” nedeniyle yargılandıklarını açıklamasını “Adalet Bakanlığı, yargılanan gazetecileri terörist kategorisine sokarak, adeta yeni bir iddianame hazırlamış olmaktadır” diye eleştirdi. GÖP Dönem Sözcüsü ile Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay’ın yaptığı ortak açıklamada; Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerindeki gazeteciler için yaptığı açıklamaya dikkat çekildi. Açıklama şöyle: “Kimin gazeteci olup olmadığı, bir bakanlığın masa başında yaptığı subjektif yorumlamalarla belirlenemeyecek kadar ciddi ve evrensel ilkelere, kurallara dayanan, toplumsal sorumluluk içeren bir meslek alanıdır. Kanıtlanmamış ve kimi hukuk dışı suçlamaları içeren iddianameleri, politik suçlama ve yargılamaları kendine gerekçe yapan Adalet Bakanlığı, yargılanan gazetecileri terörist kategorisine sokarak adeta yeni bir iddianame hazırlamış olmaktadır. Adalet Bakanlığı böylesine inandırıcı olmayan değerlendirmelerle, basın kartı ‘vardıyoktu’ gibi ciddi olmayacak gerekçelerle Türkiye’yi muhalif gazetecileri cezaevlerine dolduran bir ülke imajı ve algısından kurtaramaz. Başta Terörle Mücadele Yasası olmak üzere, demokratik olmayan ilgili yasaları değiştirmek, iyileştirmek yerine bu tür zorlama açıklamalarla ancak olağanüstü hal dönemlerine geri dönülmüş olur. Türkiye’nin ihtiyacı demokratikleşmeyi, adil yargılamayı yaşama geçirmektir. Hükümetin de, Adalet Bakanlığı’nın da önündeki görev ve sorumluluk budur. Türkiye cezaevlerinde bugün 65 gazeteci vardır ve bu gerçek demagojilerle, yanlış, kaçamak, zorlama yorumlamalarla geçiştirilemez. AKP iktidarını ve Adalet Bakanlığı’nı, düşünce, basın, ifade özgürlüğü üzerindeki baskılarla ortadan kaldırmaya, adil yargılamayı sağlamaya, demokratikleşme üzerinde düşünmeye davet ediyoruz.” KONGRE HAZIRLIK GRUBU AÇIKLAMASI Emek bloku kongre hareketine dönüşüyor İstanbul Haber Servisi Seçimlerde 36 milletvekili çıkaran Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku, kongre hareketine dönüşüyor. Ekim ayında toplanması planlanan kongreye, Türkiye’nin her yerinden, 20 bölge esasına göre seçilecek 600 delege katılacak. Kongrenin, politikalarını bir parti ile devam ettirmesi hedefleniyor. Kongre Hazırlık Grubu’ndan yapılan yazılı açıklamada, çalışmaları BDPblok milletvekilleri Gültan Kışanak, Levent Tüzel, Sebahat Tuncel, Sırrı Süreyya Önder ve Ertuğrul Kürkçü’nün yer aldığı bir koordinasyonun çağrısıyla başlatıldığı ve İstanbul’da 20 Ağustos’ta bir toplantı gerçekleştirildiği anlatıldı. Toplantının ardından Emek, Özgürlük ve Demokrasi Bloku’nun bileşenlerinin yanı sıra sendika, emek ve meslek odaları temsilcileri, sosyalistler, demokratlar, devrimciler, yeşiller, anarşistler, feministler, savaş karşıtları, Ermeni, Süryani, Çerkes, Gürcü, Laz ve Arap çevrelerinin temsilcileri ile kanaat önderleri, aydın ve akademisyenlerin yerellerden örgütlenecek bir kongrenin toplanması için harekete geçmeye karar verdiği kaydedildi. Blok bileşenleri BDP, Demokrasi ve Özgürlük Hareketi, Devrimci Sosyalist İşçi Partisi, Emek Partisi, EDP, ESP, İşçilerin Sosyalist Partisi, Hak ve Özgürlükler Partisi, Kaldıraç, Köz, Sosyalist Birlik Hareketi, Sosyalist Dayanışma Platformu, Sosyalist Demokrasi Partisi, Sosyalist Gelecek Parti Hareketi, Toplumsal Özgürlük Platformu, Türkiye Gerçeği, Yeşiller Partisi’nden oluşuyor. ÖDP ve Halkevleri de gözlemci olarak yer alıyor. Çağdaş Gazeteciler Derneği Genel Başkanı Ahmet Abakay Hükümet, cemaat vakıflarıyla ilgili düzenlemeyi yaşama geçirdi Cemaat vakfına rayiç geldi AKP hükümeti, Avrupa nsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararlarla Türkiye’yi zor durumda bırakan cemaat vakıflarının taşınmazlarıyla ilgili düzenlemeyi yaşama geçirdi. FIRAT KOZOK ANKARA Kanun hükmünde kararnamelere her gün bir yenisi ekleyen hükümet, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin aldığı kararlarla Türkiye’yi zor durumda bırakan cemaat vakıflarının taşınmazlarıyla ilgili düzenlemeyi de aynı yöntemle yaşama geçirdi. Yeni kararnameyle Hazine ya da Vakıflar Genel Müdürlüğü adına kaydedilen veya üçüncü şahıslara satılan taşınmazların bedelleri cemaatlere ödenecek. Gıda, Tarım ve Hayvancılık Ba kanlığı’nın Teşkilat ve Görevleri Hakkında KHK ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına İlişkin KHK dünkü Resmi Gazete’de yayımlandı. Yapılan düzenlemeyle cemaat vakıflarının 1936 yılındaki mal varlığı bildirimlerinde kayıtlı olup malik hanesi açık olan taşınmazlar, bildirimde kayıtlı olup çeşitli nedenlerle Hazine, Vakıflar Genel Müdürlüğü, belediye ve il özel idaresi adına kayıtlı taşınmazlar ve beyannamede olduğu halde kamu kurumları adına tescilli olan mezarlıklar ve çeşme ler, yasanın yürürlüğe girmesinin ardından 12 ay içinde başvurulması durumunda, Meclis’in olumlu kararının ardından vakıflar adına tescil edilecek. Cemaat vakıfları tarafından satın alınmış ya da cemaat vakıflarına vasiyet edildiği veya bağışlandığı halde, mal edinememe gerekçesiyle Hazine veya Genel Müdürlük adına tapuda kayıt edilen taşınmazlardan üçüncü şahıslar adına kayıtlı olanların Maliye Bakanlığı’nca tespit edilen rayiç değeri de Hazine veya genel müdürlük tarafından ödenecek. ‘Canlı kalkan’a BDP desteği nak sınırında başlatılan canlı kalkan eylemine destek için DTK’nin kararı doğrultusunda dün Doğu ve Güneydoğu’daki 16 ilden aralarında BDP’li vekillerin de bulunduğu yüzlerce kişi sınıra doğru yola çıktı. Ey C MY B C MY B Barış Anneleri nisiyatifivetarafından askeri operasyonların durdurulması için Hakkâri Şır lemcilerin bulunduğu araçların arandığı, katılımcıların kimlik kontrolünden geçirildiği belirtildi. Öte yandan Barış Anneleri’nin, “Bayram yapmıyoruz. Barış için oturuyoruz” sloganıyla 29 Ağustos 17.00’den 30 Ağustos 19.00’a kadar Galatasaray Lisesi önünde oturma eylemi yapacağı bildirildi. (MAHMUT ORAL)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle