19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 AĞUSTOS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 AKP 5 yıldızlı iftarda yoksul ise hep sokakta Amerika’nın Sesi, “ ftar yemeklerini otellerde kutlayan insanlar arttı. Bu da tartışmayı tetikledi” görüşüne yer verdi. Radyo, “AKP ekonomik siciliyle kendisiyle gurur duyuyor. Ancak bu başarı zengin ve fakirler arasındaki bölünmenin büyümesine de öncülük etti” değerlendirmesini yaptı. Ekonomi Servisi Ramazan ayında Türkiye’de yaşanan zenginfakir iftar tartışması yabancı basının da dikkatini çekti. Amerika’nın Sesi radyosu ramazan ayının Türkiye’de zenginler ve fakirler arasındaki büyüyen ayrışmayı ön plana çıkardığı belirtirken, “İktidardaki AKP, fakirlerin partisi olduğunu öne sürüyor. Ancak iktidar partisi rekor ekonomik büyümeye rağmen, Türkiye’de yaşayan fakir insan sayısı düşmedi” ifadelerine yer verdi. ANKA’nın haberine göre, Amerika’nın Sesi, “Son on yılda benzersiz bir ekonomik büyümenin bir ürünü olan ülkenin büyüyen zengin sınıfı, iftar yemeklerini lüks restoranlarda ve otellerde kutlayan insanların sayısının artmasına neden oldu. Bu da ülkedeki tartışmayı tetikledi” görüşüne yer verdi. Haberde, bu lüks iftarlara protesto olarak İstanbul’un merkezinde bir parkta 5 yıldızlı bir otellerin gölgesinde hazırlanan bir iftar yemeğine dikkat çekilerek, yoksullara yönelik peynir ve çorbanın yer aldığı bu basit yemeğin beş yıldızlı bir otelde 100 dolar ya da daha fazlasına mal olduğu belirtildi. Bu otellerin mönüsünde her şeyin olduğuna işaret edilerek, bir restoran yöneticinin pazar günü bir şirket için 500 kişilik bir iftar düzenleyeceklerini söylediği aktarıldı. Yanıt Bekleyen Sorular “Kürt sorunu”, PKK saldırıları, alınan önlemler, çözüm önerileri konusunda, açık oturumlarda “güvenlik uzmanlarını”, “strateji uzmanlarını”, öğretim üyelerini, yazarları dinlemeye, bu konulardaki köşe yazılarını, yorumları okumaya, anlamaya çalışıyorum. Benim gibi algılaması geç ve sınırlı olan başka vatandaşlar da olabilir. İsteğim, benim gibi vatandaşların da anlamalarını kolaylaştıracak şekilde bazı soruların yanıtlanması. Kafamda oluşan, net olarak anlayamadığım konuları, sorularla açıklamaya çalışayım. Kürt sorunu nedir? Sayın Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün “Türkiye’nin en önemli sorunu Kürt sorunudur” tanısından sonra “Kürt sorunu” ifadesi genel kabul gördü ama ben sorunu, nedenlerini, kaynaklarını ve niçin en önemli olduğunu kavrayamadım. Bu soru üzerine biraz daha ışık tutulsa, belki ben de benim gibiler de anlayabilir. PKK ile “Kürt sorunu” arasındaki ilişki nedir? PKK’nin amacı nedir? Boşuna adam öldürmek için kanlı eylemler, terör yapılmaz. PKK, bağımsız Kürdistan amacının silahlı militan örgütü mü, gerilla grubu mu, bağımsızlık savaşçısı mıdır? Yoksa uluslararası bir terör örgütü müdür? Emperyal güçlerin Ortadoğu’da önemli taşeronlarından biri midir? PKK nedir? PKK, kampları ile Kuzey Irak’ta yerleşik olduğuna ve Kuzey Irak da ABD kontrolünde olduğuna göre, ABD denetiminde bir bölgede PKK varlığını nasıl korumakta, faaliyetini sürdürebilmektedir? ABD’nin daha sonraları, Genişletilmiş Ortadoğu Projesi (GOP) diye anılan Büyük Ortadoğu Projesi’nin (BOP) 1970’li yıllarda hazırlanmaya başlandığı bilindiğine göre, 80’li yılların başlarında gündeme gelen PKK eylemleri ve “Kürt sorunu” ile ABD’nin BOP uygulaması arasında bir ilişki, organik bağ var mıdır? Kuzey Irak’ta yerleşik PKK, lojistik desteği nasıl, nereden, kimlerden almaktadır? Kuzey Irak’ta silah sanayisi gelişmediğine, Kandil Dağı da bir silah üretim merkezi olmadığına göre, PKK’ye silahları kim vermekte veya satmaktadır? Silahlı güç beslemek, eğitmek, donatmak finansman gerektirir. PKK’nin finansmanı nasıl sağlanıyor? Sakın uyuşturucu trafiğinden yanıtını vermeyin, iyice komik duruma düşmeyin. PKK konusunda Türkiye ile ABD bilgi, istihbarat paylaşımı yaptığı halde, neden hep bizim gençlerimiz pusuya düşürülmektedir? PKK, uluslararası bir niteliğe sahip ise içlerinde Iraklı, Suriyeli, İranlı hatta Ermeni asıllı öğeler bulunuyorsa, Güneydoğu’da alınacak ekonomik ve toplumsal önlemler, proje, program uygulaması ile sorun nasıl çözülebilecektir? Konu tartışılırken, bunlar ve benzeri sorular genellikle oturumu yönetenler tarafından gündeme getirilmiyor, konunun uzmanları (!), strateji uzmanları (!) tarafından açılım, demokratikleşme, barış, Güneydoğu’da toplumsal amaçlı projeler, kan dursun sözleri, genel ifadeleri altında somut, nesnel tanılar yapılmadan konular, sorular geçiştiriliyor. Ortada bir sorun varsa, önce nedenleri konusunda doğru tanı koymak gerekir. Eğer karşınızda çokuluslu emperyal güçler tarafından desteklenen bir örgüt, emperyal güçlerin tahriklerine kapılmış kitleler varsa, anayasa değişikliği, açılım, Güneydoğu kalkınma projeleriyle olayları önleyemeyiz. Dış destekli taşeron bir örgüt olay çıkarmayı sürdürür. Silah gücü ile bir şeyler koparmaya çalışan, bunu bir yöntem olarak benimsemiş bir örgüte karşı, benzer yollarla sorun çözülür önerisi, ödün vermek, ilk aşamada özerklik, ikinci aşamada emperyal güçler denetiminde bir devleti kabul etmek yolunu açar. Genel lafları bırakıp, olaya doğru teşhis koymak, karşı tarafın ne amaçladığını bilmek, kullandığı yöntemlerle karşılık vermek gerekir. Açık oturumlarda uzmanların (!) strateji geliştirenlerin (!) genel laflar yerine, bizim gibi sade vatandaşların da kafalarında çöreklenen sorulara yanıt aramaları yararlı olur. Yoksulluk azalmadı Hükümet üyelerinin sık sık 5 yıldızlı iftar yemeklerinde görüldüğü belirtilerek, “Ancak, protesto edenlerin mesajları iğneliyor. Dini Başbakan Recep Tayip Erdoğan görkemli iftar yemeklerini eleştiriyor ve Meclis Başkanı ve iktidar partisi AKP milletvekili Cemil Çiçek, katıldığı bir iftar yemeğinde pahalı iftar yemeklerine karşı bir çıkış yaptı” ifadelerine yer verildi. Ayrıca, “AKP fakirlerin partisi olduğunu öne sürüyor. Ancak rekor ekonomik büyümeye rağmen, Türkiye’de fakir insan sayısı düşmedi. Yüzde 18 düzeyinde olan yoksul oranı AKP iktidarında pek değişmedi” ifadeleri kullanıldı. Son olarak haberde, “AKP ekonomik siciliyle kendisiyle gurur duyuyor. Ancak bu başarı zengin ve fakirler arasındaki bölünmenin büyümesine de öncülük etti. Gözlemciler bu uçurumun giderilmesinin partinin en büyük meydan okuması olabileceğini söylüyorlar” satırlarına yer verildi. NÜKLEER VE BOR Türk halkının yüzde 66’sı bayram için bütçe ayıramadı. Tatile çıkacaklar da yüzde 14 Çin ile enerji anlaşması MURAT KIŞLALI Bayramda evdeyiz MasterIndex araştırmasına göre, Türk halkının yüzde 83’ü Şeker Bayramı’nı evde geçirecek ve akrabalarını ziyaret edecek. Bayram için ayrılan ortalama bütçe 515 TL olurken harcamaların yüzde 38’i kredi kartıyla yapılacak. Ekonomi Servisi MasterCard tarafından Türkiye’nin kentsel nüfusunu temsil eden 11 il merkezinde, bin kişi üzerinde yaptırılan MasterIndex araştırmasının sonuçları açıklandı. Buna göre, Türk halkının yüzde 83’ü Şeker Bayramı’nı evde geçirecek ve akraba ziyaretinde bulunacak. Katılımcıların yüzde 14’ü bayramda tatile çıkacaklarını ifade ederken, yüzde 3’lük kesim önce akraba ziyaretinde bulunup, ardından tatile gideceklerini ifade etti. Ankete katılanların yüzde 1’i ise önce tatile çıkıp ardından akraba ziyaretinde bulunacak. MasterIndex araştırmasında katılımcıların yanıtları bölgesel bazda incelendiğinde en fazla ‘tatile çıkacağım’ yanıtının yüzde 20 ile Marmara Bölgesi ve yüzde 19 ile Ege Bölgesi halkından geldiği görüldü. alk bütçe ayıramıyor ANKARA Hükümet’in Çin ile imzaladığı “Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nın, nükleer enerji ve bor teknolojilerini de kapsadığı ortaya çıktı. Elektrik Mühendisleri Odası Genel Başkanı Cengiz Göltaş, “Borun işlenmesinde hükümet yatırım yapmadı. Şimdi boru Çin’e kendi büyümesi için kullandıracak” derken, Çin ile nükleer enerji işbirliğini de “Hükümet, nükleer enerjide bir öngörüsü, politikası olmadığını dünyaya deklare ediyor. Savrulup duruyorlar” şeklinde değerlendirdi. Başbakanlık Atom Enerjisi Komisyonu Nükleer Güvenlik Komitesi eski üyesi nükleer mühendis Prof. Dr. Tolga Yarman ise, Çin’in nükleer enerjide çok yetkin olmadığını belirterek “Bu anlaşmanın nükleer enerjide bir yere varacağını düşünmüyorum. Bence bugün hükümet, ABD’ye olan vesayeti, tutsaklığı kıracak çıkış noktaları arıyor. Bunlardan birisi de Çin’e yakınlaşmak” diye konuştu. Hükümetin 25 Haziran 2009’da Pekin’de imzaladığı ve 23 Şubat 2011’de Meclis’ten geçirip 25 Temmuz’da Bakanlar Kurulu kararına dönüştürdüğü anlaşma Resmi Gazete’nin 25 Ağustos 2011 tarihli sayısında yayımlanarak yürürlüğe girdi. Buna göre “Türkiye Cumhuriyeti Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve Çin Halk Cumhuriyeti Ulusal Enerji İdaresi Arasında Enerji Alanında İşbirliğine İlişkin Mutabakat Zaptı”nda “Taraflar, Türkiye, Çin ve üçüncü ülkelerde iki ülkenin enerji girişimcileri arasında sağlam işbirliğini temin etme ve fırsatlar yaratma ve enerji politikaları, stratejiler, teknolojiler ve projeler hakkında bilgi değişimi ve enerji alanındaki diyaloğu artırma arzusundadırlar” hükmü yer aldı. hangi bir bütçe ayırmıyor. Bayram bütçeleri bölgesel bazda incelendiğinde de Ege Bölgesi’nde yaşayan halkın ortalama 724 TL ile en fazla bütçe ayıran, Güneydoğu Anadolu halkının ise 390 TL ile en az bütçe ayıran kesim olduğu dikkat çekiyor. Şeker Bayramı harcamalarının ödemesini nasıl yapacakları sorulan katılımcıların yüzde 38’i kredi kartı ile yanıtını verdi. Gümrükten sanal alışveriş ANKARA (AA) Tasfiyelik hale gelen eşyaları ilgili birimleri aracılığıyla perakende ve ihale yoluyla satan Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Tasfiye Hizmetleri Genel Müdürlüğü (TASİŞ) perakende ürünleri bu yıl sonuna doğru internet üzerinden de satacak.Alınan bilgiye göre, internet üzerinden perakende satış ilk olarak Ankara’da tek merkezden yapılacak. Bir kargo şirketiyle anlaşma yapılarak, internet üzerinden verilen siparişler Türkiye’nin her tarafına gönderilecek. Uygulama başlangıcında kargoda zarar görmeyecek tekstil ürünleri, halı gibi ürünler internet üzerinden satışa çıkarılacak. Daha sonra, sisteme İstanbul’un da dahil edilmesi gündeme gelebilecek. İhale yoluyla satışlar ise 2012 yılı içerisinde internet üzerinden de yapılabilecek. Harcamalar arttı Masterİndex katılımcılarının yüzde 36’sına göre ramazan ayında aylık harcamalar arttı. Yüzde 7 harcamaların azaldığını düşünürken yüzde 57 bir değişiklik olmadığını söylüyor. Yanıtlar gelir durumuna göre incelendiğinde gelir seviyesi düştükçe harcamaların arttığı görülüyor. Bölgesel olarak bakıldığında ise, Doğu Anadolu bölgesi halkı yüzde 56 ile harcaması en çok artan bölge. Doğu Anadolu Bölgesi’ni ise İç Anadolu ve Karadeniz Bölgesi takip ediyor. Avcılar Beylikdüzü metrobüsü özelleşiyor İstanbul Haber Servisi İETT bünyesindeki metrobüs hatları İstanbul Büyükşehir Belediyesi şirketi olan İstanbul Otobüs AŞ.’ye devredilerek özel sektörün işletmesine açılacak. İlk etapta yeni açılacak AvcılarBeylikdüzü hattındaki 100 metrobüsün işletme hakkı özel sektöre devredilecek. Ardından diğer hatlardaki metrobüslerin de ihale yoluyla 1015 yıllığına özel sektöre kiralanması planlanıyor. H Araştırmaya göre, halkın yüzde 66’sı Şeker Bayramı için her şbirliği alanları geniş Çin ile yapılan Mutabakat Zaptı’nda işbirliği yapılacak alanlar şöyle sıralandı: Yenilenebilir enerji (hidroenerji, rüzgâr enerjisi, güneş enerjisi, jeotermal enerji vs) Termal enerji (kömür, petrol ve yakıt olarak doğalgaz) Enerji tasarrufu Trafoların ve hidroelektrik santrallarının beraberce rehabilitasyonu Rüzgâr, güneş, küçük su kaynakları gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımına ilişkin elektrik üretim sistemlerinin imalatı Hidrokarbonların aranması ve üretimi Maden teknolojileri Nükleer enerji Güneş enerjisi teçhizatı üretimi Pompalamalı depolu hidroelektrik santralları Bor teknolojileri Maketten taşınmaz alırken bu önlemleri de mutlaka alın Ekonomi Servisi Türk Sanayici ve İş Adamları Vakfı (TÜSİAV) Emlak Sektörü Kurul Başkanı Salim Taşcı, maketten taşınmaz alınmaması, mutlaka alınacaksa da önlemlerin sağlanması konusunda uyardı. Taşçı, ANKA’ya yaptığı değerlendirmede uyarılarda bulundu:  Tapu sicil muhafızlığında yapılmayan alım ve satımlar (noter satışı, protokol, senet gibi) hiçbir geçerliliği yok. İstisna olarak; noterde yapılan satış vaadi sözleşmesi geçerlidir. Ancak satış vaadi sözleşmesi ile alınan taşınmazı, tapu dairesine giderek, adınıza tescil ettirdiğiniz takdirde bir hüküm ifade eder. Aksi halde, satıcı taraf art niyet taşıyorsa, aynı satış vaadi sözleşmesini binlerce kişiye vaat eder.  Alınmış olan satış vaadi sözleşmesi tescil edilse de, tescil tarihinden itibaren geçerliliği beş yıl. Beş yıl içerisinde kesin satış tahakkuk etmezse, tapu sicil muhafızlığınca şerhin bir hükmü kalmaz, taşınmaz sahibi veya şerhi koyanın müracaatı ile beş yıl sonunda şerh düşer. Bu demek oluyor ki; satış vaadi sözleşmesini, tapuya şerh ettirdiğinizde, beş yıl içerisinde kesin satışı almanız gerekmektedir.  Satış vaadi sözleşmesi yapılmadan önce tapuya gidip vaatle alınacak taşınmaz üzerinde herhangi bir şerhin olup olmadığının kontrolü gerekir.  Eğer taşınmaz üzerinde bir tetkikat (şerh) bulunmuyorsa, hemen tapuya şerh düşmek kaydıyla, satış vaadi sözleşmesi düzenlenir. Bu işlemin bir diğer adı da ‘ön akittir’.  Bir gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi şerh edilmediği sürece vaat konusu taşınmazın tapudan bir üçüncü kişiye temliki halinde sonradan aynı hak iktisap eden bu kişiye karşı ileri sürülemez.  Ancak şerh edilmemiş dahi olsa, düzenlenmesinden sonra vaade konu taşınmazın sırf vaat alacaklısını zarara uğratmak amacıyla malik tarafından danışıklı olarak bir başka kişiye tapudan temliki halinde, vaat alacaklısının muvazaa nedeniyle tapunun iptalini istemesi mümkün.  Demek oluyor ki, maketten bir taşınmaz aldınız mutlaka tapuda şerh ettiriniz. Kanun koyucu 6 Ocak 1954 tarih ve 6217, 26 maddesinde yaptığı değişiklikle kişiye tapuda şerh hakkını tanımıştır. Noterlik kanununun ‘44 madde, B bendince de aynı hak, kişilerce satış vaadi sözleşmesi, taraflardan herhangi birinin istemiyle tapuya şerh ettirilir’ demektir. YOL HAR TASI HAZIR hracatta stratejik üretime destek Ekonomi Servisi İhracatta 2023 hedefine ulaşma ve cari açığın azaltılması noktasında çalışmaları hızlandıran Ekonomi Bakanı Zafer çağlayan’ın düzenlediği “İhracata Dönük Üretim Stratejisi Değerlendirme” toplantısının sonuç bildirgesinde şu noktalara dikkat çekildi: Küresel çapta bilinilirliği olan en az bir endüstriyel elektronik markasına sahip olunmalı. Dış bağımlılığın azaltılması için rafineri ve petrokimya entegre yatırımları yapılmalı. Kauçukta, iç tedarik imkânlarının artırılması için geri dönüşüm tesis yatırımlarına öncelik verilmeli. Kamu alımlarında yerli üretimin desteklenmesi, makine sanayinin iç pazar imkânlarını kullanarak rekabet gücünü arttırabilmesi açısından önemli. Demir çelikte maliyetler düşürülmeli. Salim Taşcı, ‘Maketten konut ve işyeri alacaklar, önünüze avukatı, bir yanınıza mali müşavirinizi, diğer yanınıza da emlak müşavirinizi alın. Yoksa imza atmayın. Aksi halde maketin altında kalırsınız’ dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle