19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 27 AĞUSTOS 2011 CUMARTES 6 HABERLER Mahkeme Başkanı Diken, Koşaner’in veda mesajını ve Genelkurmay’ın açıklamalarını eleştirdi: Yargıyı etkileme çabası HAT CE TUNCER Balyoz Harekât Planı davasında Tümamiral Cem Gürdeniz’in mahkemenin iktidardan talimat aldığını ima eden örnekler vermesi ve eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’in Balyoz davasını eleştiren veda mesajını okuması üzerine Mahkeme Başkanı Ömer Diken uyarıda bulundu. Diken, Genelkurmay Başkanlığı’nın açıklamalarına kurum belirtmeden göndermede bulunarak “Devlet protokolündeki birinin ‘Anlayamıyoruz’ tarzındaki açıklamaları adil yargılamayı etkileme çabasıdır” dedi. Duruşmayı CHP PM üyeleri ve milletvekilleri Umut Oran ve Süheyl Batum da izledi. Davanın dün 43. duruşması gerçekleştirildi. Eski İstanbul 1. Ordu Komutanı Çetin Doğan’ın Avukatı Hüseyin Ersöz, internette eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’e ait TEM ZÖZ: STANBUL’DA GÖREV YAPMADIM Diyarbakır’da faili meçhul cinayetlerle ilgili açılan davada da tutuklu yargılanan Emekli Jandarma Albay Cemal Temizöz savunmasında “Sahte belgelere dayanılarak stanbul operasyon komutanı olarak görevlendirildiğim iddia ediliyor. Hayatımda hiçbir za man stanbul’da görev yapmadım. Neden operasyon komutanı olayım? Sahte 11 No.lu CD’de kilit görevlere atanacak personel listesinde adım var. Gölcük’te çıkan belgelerde ise bu listeyi hazırlayanlardan biri olarak yazılmışım” diye konuştu. deki birinin ‘Anlayamıyoruz, olmuyor, gitmiyor, yürümüyor’ gibi açıklamaları adil yargılamayı etkileme çabasıdır” dedi. Tuğamiral Turgay Erdağ’dan Mektup Balyoz davası duruşmalarında yurtsever subayların savunmaları birbiri ardına balyoz gibi inmekteyken, söz konusu davanın tutuklu sanıklarından Sayın Tuğamiral Turgay Erdağ’dan, 18.08.2011 tarihli bir mektup aldım. Bu mektubu, yaşamakta olduğumuz şu utanç verici, yüz kızartıcı, fakat biz yurtseverler için onur verici, öfke bileyici, cesaret ve güç biriktirici günlerin tarihine bir dipnot olarak okurlarımla paylaşmak istedim… Sayın Erdağ’a ve aynı yazgıyı paylaşmakta olduğu meslektaşlarına, içten sevgi, saygı ve dayanışma duygularımla… “Sayın Behramoğlu, Silivri’ye, ülkemizin yüzkarası davalarından birini, Balyoz Davası’nı izlemeye hoş geldiniz. Sizin manevi varlığınızın hukukun, adaletin, inan ve yurt sevgisinin yanında olduğunu zaten biliyordum, ama duruşma salonunda da varoluşunuz hem bana hem de yargılanan diğer arkadaşlarıma güç verdi, sağ olun. Size yargılandığımız konuyu da mahkeme sürecini de uzun uzun anlatmak istemiyorum. Savunmamda da olayın kısaca bir özeti var, bugün savunmalarını yapacaklar da kendi yönlerinden bu dava sürecini yargılayacaklardır. Şubat 2010 tarihinden bu güne kadar organize bir suç örgütü tarafından yaratılmış sahte dijital verilere Emniyet, savcılık ve yargıçlar tarafından destek verilerek, cezalandırma ve sonuç almaya yönelik tutuklamalarla sürdürülen ucu açık bir dava bu. Ucu açık diyorum, çünkü sahte olduğu mahkeme salonunda yüzlerce somut olgu ile kanıtlanmış dijital verilere savcılar ve yargıçlar itibar etmeye devam etmektedir. Aynı tür sahte dijital veriler gelecekte de yaratıldığında itibar etmeye devam edeceklerinin işaretidir bu. Bu nedenle günlük askeri ve politik ihtiyaçlara göre senaristlerin yaratacakları hayallerin arasına serpiştirilecek yeni isimlerin de şimdiden tutuklanacaklarını söylemek yanlış olmayacaktır. Balyoz davasının hukuki bir dava olmadığını, Türk Silahlı Kuvvetleri’ni yeniden yapılandırmak ve istenmeyen subayların ordudan tasfiyesi amacıyla yürütüldüğünü, ulusal çıkarlarımızın elimizden alınması hedefinin bulunduğunu hem ulusal hem de uluslararası kamuoyu anladı, basında yer aldı. Bütün bunları, inanıyorum ki bizi yargılayanlar da biliyorlar. Neden bu dava hâlâ sürüyor, onu da siz biliyorsunuzdur. Herkes biliyor ki gerçeğin bir özelliği var, herhangi bir zamanda, herhangi bir şekilde ama mutlaka ortaya çıkıyor. Bu yalanı üretenler ve yalana destek olanlar yaptıklarının üzerini örtmek için her seferinde daha büyük yalan söylemek zorunda kalıyorlar. Ama tarih onların yalancı olduğunu artık kayıt etti, ne yapsalar nafile. Tek isteğim dürüst, insaflı ve nerede bir acı ve haksızlık görse yüreği titreyen güzel insanlarımızın bize yapılan bu haksızlıklar ve kimlerin yaptığı konusunda bilgilendirilmeleridir. İnanıyorum ki doğru bilgiler verildiğinde halkımız bu sahtekârlığa ve zulme dur diyecektir. Balyoz davası ile: Benden yaşamımı çaldılar, sevgili eşimi, on bir yaşındaki oğlumu, ailemi, anne ve babamı çaldılar. Kardeşlerimi, dostlarımı, bütün insanları çaldılar. Ülkemi, umudumu, hukuka güvenimi çaldılar. Karımdan kocasını çaldılar, kocasının sevgisini, huzurunu, geleceğini, ailesini, devletine olan güvenini çaldılar. Oğlumdan babasını çaldılar, ailesini, yanağına konan öpücükleri, okuldaki başarısını, geleceğini, ülkesine olan güvenini çaldılar. Annemle babamdan oğullarını çaldılar, evladıyla duydukları gururu, ellerinin öpülmesini, ömürlerinin sonunda hak ettikleri huzuru çaldılar. Kardeşlerimden kardeşlerini çaldılar, kardeşçe yaşama haklarını, gülümsemelerini, güvenlerini çaldılar. Çaldılar; toprağı, çiçekleri, mevsimleri, kocaman gökyüzünü, pamuk pamuk bulutları, masmavi denizleri, bembeyaz gemileri, umudu, hoşgörüyü, insan sevgisini, barışı, dostluk ve kardeşliği... Hepimizden; GELECEĞİMİZİ ÇALDILAR… Size en içten dileklerimle sevgi ve saygılar sunuyor, esenlikler diliyorum.” Tuğamiral Turgay Erdağ’ın herhangi bir yorum ya da açıklamaya gerek bırakmayacak bir zihinsel berraklık, bilinçsel sağlamlık ve en insanca bir duygululukla yazılmış mektubu böyle… Yaşamakta olduğumuz dönem, Cumhuriyet tarihimizde bir kez daha, karanlıkla aydınlığın, adalet duygusuyla zalimliğin, insan olma onur ve haysiyetiyle onursuzluk ve hukuksuzluğun kıyasıya çarpıştığı günlerdir… Elinde adaletin kılıcını ve terazisini tutuyormuş gibi görünmeye çalışsa da zalimliğin maşası olduğunu gizleyemeyen bir hukuksuzluğun sürgit devam ettiği, başarı kazandığı insanlık tarihinde hiçbir zaman görülmemiştir. Bu bizde de bütün dünyada da dün olduğu gibi bu gün de yarın da böyle olacak… Yeter ki birbiri ardına balyoz gibi inen savunmalarda gördüğümüz, Sayın Erdağ’ın yukarıdaki mektubunda satır satır okuduğumuz dik duruşumuzu, zihinsel berraklık, bilinçsel sağlamlık ve insanca duygululuğumuzu hiçbir zaman, hiçbir koşulda yitirmeyelim... Tahliyelere ret Mahkeme heyeti, tutuklu bulunan 162 emekli ve muvazzaf askerin tahliye talebini reddetti. Karar, alkış ve yuhlamalarla protesto edilirken bazı sanık yakınları baygınlık geçirdi. Mahkeme heyeti ayrıca sanık avukatları Şule Nazlıoğlu Erol, Kürşat Veli Eren, Kazım Gözüşirin ve Tuğamiral Abdullah Gavremoğlu hakkında suç duyurusunda bulunulmasına hükmeti. Hakkında yakalama emri olan ve GATA’da tedavi altında bulunan eski 1. Ordu Komutanı emekli Orgeneral Ergin Saygun’un, yatarak tedavi görmesini gerektiren bir durum olup olmadığı konusunda rapor düzenlenmesi Adli Tıp’tan rapor istenmesine karar verildi. olduğu iddia edilen ses kayıtlarının yayınlanması konusunda tedbir alınıp işlem yapması talebinde bulundu. Ses kayıtlarını haber yapan gazetelerin “yargısız infazıyla” karşı karşıya kaldıklarını belirten Ersöz “Koşaner açıklamalarını yapacak, kendini savunacaktır” diye konuştu. Ersöz şöyle devam etti: “Ses kaydında geçen Balyoz belgeleriyle ilgili birtakım değerlendirmelerin mahkemenin huzurunda açıklanması gerekir. Kendisi ses kayıtları ‘1. Ordu’dan çalınmıştır’ değerlendirmesi yapmaktadır. Ancak bunun ak si yayınlar yapılıyor. Mahkeme ve kamuoyu yanıltılmak isteniyor. Gerçeğin üstü hukuka aykırı ses kayıtlarıyla, kara toprakla örtülmek istenmektedir.” ‘CD’lerin imajlarını verin’ Mahkemede CD’lerin sahteliğini kanıtladıklarını belirten Ersöz, “Bizlerin talebi, artık CD’lerin imajlarının tarafımıza verilmesidir” dedi. Tutuklu sanık Tümamiral Cem Gürdeniz, “Devlet sahte para ya da tahvil basar mı, sahte diploma ya da ehliyet verir mi? diye başladığı talep konuşmasına Türk halkının iftira dolu yalan ve sahte haberleri yayımlayan “yandaş ve emperyal medya terörü” altında olduğunu söyledi. Gürdeniz’in konuşmasının ardından Başkan Diken Balyoz davasında 163 kişi hakkında tutuklama kararı üzerine Genelkurmay Başkanlığı’nın resmi internet sitesinde 6 Nisan 2011’de yayımlanan “TSK’nin görevli ve emekli 163 personelinin tutukluluk halinin devamını anlamakta güçlük çekilmektedir” ifadelerine kaynak belirtmeden atıfta bulundu. Diken “Devlet protokolün YÖNETMEL K DEĞ ŞT R LD Gül’e jet hızıyla düzenleme ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün, 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda Genelkurmay Karargâhı’nda kutlamaları kabul etmesine ilişkin mevzuat sıkıntısı aşıldı. Resmi Gazete’nin dünkü sayısında, “Ulusal ve Resmi Bayram törenlerine Cumhurbaşkanı’nın katılması halinde, tebrigatı Cumhurbaşkanı kabul eder ve tören geçişini ayakta kabul ederek selamlar” denildi. Çankaya Köşkü kaynakları, önerinin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel’den geldiği yönünde bilgi vermesine karşın 30 Ağustos’la ilgili davetiyelerin Genelkurmay Başkanı adına gönderilmesi dikkat çekti. Yönetmelik değişikliğinin yürürlüğe girdiği dün Gül adına hazırlanan davetiyeler dağıtıldı. Genelkurmay Başkanı Özel adına gönderilen eski davetiyelerin toplandığı öğrenildi. Yeni davetiyede “Zafer Bayramı’nın 89. yıldönümü münasebetiyle Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül 30 Ağustos Salı günü Genelkurmay Başkanlığı Şeref Salonu’nda kutlamaları kabul edeceklerdir” denildi. Komutan eşlerinden Silivri çıkarması Balyoz davasında tutuklu muvazzaf ve emekli askerlerin eşleri ve aileleri tarafından kurulan Vardiya Bizde Platformu, duruşmaya ara verildiğinde Silivri Cezaevi önünde basın açıklaması yaptı. 26 Ağustos Büyük Taarruz ve 30 Ağustos Zafer Bayramı’nın yıldönümü nedeniyle gösteriye CHP Milletvekilleri Süheyl Batum ile Umut Oran da katıldı. Gaziler Ömer Karaman, Halil Başol, Serdar Celensu, Yılmaz Yiğit, Cemil Şenoğlu, Koray Gürbüz, zzet Ertunç da gösteriye destek oldu. Türk bayrakları ve üzerinde “Zafer Bayramı’nız kutlu olsun” yazılı pankartlar açan platform adına açıklamayı tutuklu sanık emekli Korgeneral Metin Yavuz Yalçın’ın kızı Deniz Şişman yaptı. Suç: Belge bulundurmak Gazeteciler Şık, Şener ve Yalçın ile birlikte tutuklu on iki kişi ile ilgili iddianame hazırlandı. Gazetecilerin, mesleki faaliyetleri ‘suç’ sayıldı İstanbul Haber Servisi Tutuklu gazeteciler Ahmet Şık, Nedim Şener ve Soner Yalçın’ın da aralarında bulunduğu 12’si tutuklu 14 kişi hakkında yürütülen Ergenekon soruşturması tamamlandı. İddianamede, 6 Mart’ta tutuklanan gazeteciler Şık ve Şener’in örgüte yardım ettikleri öne sürüldü. Yeni kurulan İstanbul 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderilen iddianamede, 9’u gazeteci 14 şüphelinin, 7.5 yıldan 69 yıla kadar hapisle cezalandırılması istendi. İddianamede, Şık, Şener, Ergenekon davası sanığı Prof. Dr. Yalçın Küçük, Odatv yöneticisi Yalçın, Haber Müdürü Barış Terkoğlu, Genel Yayın Yönetmeni Barış Pehlivan, Genel Koordinatörü Doğan Yurdakul, yazarları Müyesser Uğur, Coşkun Musluk, Sait Çakır, Mümtaz İdil, İklim Ayfer Kaleli ile Devrimci Karargâh davası sanığı eski emniyet müdürü Hanefi Avcı ve MİT’çi Kaşif Kozinoğlu şüpheli olarak yer aldı. Mümtaz İdil ve İklim Ayfer Kaleli’nin tutuksuz şüpheli olduğu iddianameyi savcı Cihan Kansız hazırladı. ŞIK A HM’YE BAŞVURDU stanbul Haber Servisi Emniyet içindeki cemaat yapılanmasını anlattığı “ mamın Ordusu” adlı kitabı basılmadan gözaltına alınan ve 5 ayı aşkın bir süredir cezaevinde bulunan Ahmet Şık A HM’ye başvurdu. Şık, uzun tutukluluk süresi, “özgürlük ve güvenlik” hakkının ihlali nedeniyle A HM’e başvurdu. Şık’ın avukatlarının A HM’ye sunduğu dilekçede, geçici önlem olarak tutuklama kararının kaldırılması ve başvurunun öncelikli olarak incelenmesi istendi. Dilekçede, tutukluluğun hukuka aykırı olduğu, soruşturma dosyasındaki delillerin avukatlara gösterilmediği belirtildi. Tutuklamaya yaptıkları itirazların gerekçesiz olarak reddedildiği, tutuklanma nedeninin bildirilmediği ifade edildi. Avukatlar, Şık’ın kitabının toplatılması ve ifade özgürlüğünün ihlal edilmesi nedeniyle de daha sonra ayrı bir başvuru yapacaklar. Soner Yalçın da A HM’ye başvurmaya hazırlanıyor. Öte yandan Basın Konseyi Başkanı Orhan Birgit, Adalet Bakanlığı’nın cezaevlerindeki 63 gazeteciden yalnızca 4’ünün fikir suçu işlemiş olduğunu belirten açıklamasınını gerçeği yansıtmadığını bildirdi. Şaşırtan suçlamalar Mahkemeye gönderilen 134 sayfalık iddianamedeki suçlamalar ise şöyle: “Silahlı örgüt kurmak ve yönetmek, örgüte üye olmak, halkı kin ve düşmanlığa sevk etmek, devletin güvenliğine ilişkin gizli belge temin etmek, açıklanması yasak gizli belgeleri temin etmek, özel hayatın gizliliğini ihlal, hukuka aykırı olarak kişisel verileri temin etmek, adil yargılamayı etkilemeye teşebbüs etmek.” İddianamede, Şık ve Şener’in örgüte yardım etmek suçundan 7.5 yıl ile 15 yıl arasında hapis cezasına mahkum edilmeleri talep edildi. Küçük’ün ise örgüt yöneticisi olduğu ileri sürüldü. 9 şüpheli hakkında ise takipsizlik verildi. KOŞANER’ N D NLENMES ‘Rahatsız değil misiniz?’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Milletvekili Atilla Kart, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen ses kaydı nedeniyle Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü, “suskun kalmakla” eleştirdi. Kart, “Kim dinleniyor, Genelkurmay Başkanı dinleniyor, karargâh dinleniyor. Cumhurbaşkanı Başkomutan’ı olduğu karargâhın dinlenmesinden rahatsız değil mi?” diye konuştu. Kart AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’in, “Yabancı istihbarat yapmış olabilir, ne yapalım?” dediğini belirterek, “Yabancı istihbarat gelip senin Genelkurmay’ını dinliyorsa, Genelkurmay karargâhını dinliyorsa sen buna karşı bir şey yapmayacak mısın? Senin istihbaratın ne yapıyor, yabancı istihbarat bunu yapıyor” dedi. Kart, kömür yardımları üzerinden yapılan yolsuzluklar ve dosyanın sumen altı edildiği iddiasını savunarak “Rapor tarihi itibarıyla usulsüzlük ve yolsuzluğun tutarı 1 milyar doları aşmaktadır. HSYK’ye ihbarda bulunuyoruz” dedi. ‘Bakanlık yanıltıyor’ SES KAYDINA SUÇ DUYURUSU İstanbul Haber Servisi “Genç Siviller” savcı Mehmet Ali Uysal’a dilekçe vererek eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’e ait olduğu öne sürülen ses kaydında yer alan iddiaların araştırılmasını ve soruşturma başlatılmasını talep etti. Hukukçular Derneği de Koşaner’in ifadesinin alınması istemiyle, terör saldırılarına ilişkin soruşturmayı yürüten özel yetkili Van Savcılığı’na ulaştırılmak üzere İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusu yaptı. AYDINLIK ÇALIŞANLARI OPERASYONU ANLATTI ‘Dinlenen 11 yaşında’ stanbul Haber Servisi Aydınlık gazetesi çalışanları, 19 Ağustos cuma günü gazete ve Ulusal Kanal’da yapılan polis baskınının detaylarını anlattı. Muhabir Ruhsar Şenoğlu, evinde yapılan aramayı anlatarak, “Polis, 11 yaşındaki kızımın walkman’inin imajını aldı, bir suç unsuru arıyor. Dinleme skandalı 11 yaşındaki bir çocuğun ses kayıtlarının Emniyet’te dinlenmesine kadar vardı” dedi. Muhabir Özden Konur Usta ise polisin Aydınlık gazetesinin yayın hayatına başladığı sırada hazırlanan “sayfa taslağına” dahi el koyduğunu söyledi. Beyoğlu’ndaki gazete binasında düzenlenen basın toplantısında konuşan stihbarat Servisi Şefi Mehmet Bozkurt, “Karşılaştığımız sorun, herhangi bir soruşturma değil, tamamen ‘Niçin gazetecilik yapıyorsun?’ sorusuydu. Soruşturmanın esası buydu. 5 kişiye sorulan 70’e yakın sorunun tamamına yakını mesleki faaliyetle ilgiliydi. Bize yaptığımız haberleri sordular” diye konuştu. 1 ASKER DAHA TUTUKLANDI İstanbul Haber Servisi Balyoz Hârekat Planı soruşturması kapsamında Gölcük’teki Donanma Komutanlığı’nda ele geçen belgelere ilişkin ifadeye çağrılan kurmay albay Derya Günergil, dün tutuklanarak cezaevine gönderildi. İstanbul nöbetçi 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tutuklanan albayın, “darbeye teşebbüs etmek” suçunu işlediği öne sürüldü. Biri emekli iki asker ise serbest bırakıldı. 1 Eylül’e mitingli kutlama İstanbul Haber Servisi İstanbul Demokratik Kent Konseyi, BDP İstanbul il binasında basın toplantısı düzenleyerek 1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle İstanbul Kadıköy’de miting düzenleneceğini açıkladı. Toplantıda konuşan dönem sözcüsü Dursun Yıldız, mitingin Kadıköy Tepe Natilius önünde 12.00’de yürüyüşle başlayacağını, 14.0017.00 arasında Kadıköy İskele Meydanı’nda gerçekleştirileceğini söyledi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle