27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Sayı 58 KALEC KAZAĞI Walt Disney’in çizgi filmlerindeki kahramanların birbirlerini kovalamalarına, düşmelerine, kavga etmelerine gülmeyen çocuk yoktur. Küçük kahkahalar kapitalizmin şiddet dolu dünyasını onaylayan birer imzadır aslında. Çizgi filmin kahramanı olan hayvanların ne uğruna koşuşturduklarını Eduardo Galeano şöyle açıklar: “ördekler, fareler, köpekler, kurtlar, domuzcuklar ticaretle uğraşıyor, alım ve satım işleri yapıyor, reklamlardan etkileniyor, kredi alıyor, faiz ödüyor, kir yapıyor, bağış hayalleri kuruyor ve daha çok şey edinip daha çokşeyesahip olmak için kendi aralarında yarışıyorlar.” Doğaya ve insanlar arasına çizgiler koyarak kendini geliştiren kapitalizm, tüketim toplumu yaratma aşamasında çizgi filmleri kullanır. İzlediklerinin birer düş ürünü olduğunu çok iyi bilen insanlar, düşlerinin başkaları tarafından şekillenmesine engel olamazlar. Yalnızca küçükler değil, büyükler de, kahkahalarıyla onaylar sömürgeciliği. Donald Duck ve yeğenleri, yerlilerin altınlarını ellerinden alıp karşılığında sabun köpüğü verirler. Az gelişmiş bir ülkenin insanları aptal yerine konulur böylelikle. Bu arada, Donald Duck amca, huzuru ve düzeni bozan kötülere karşı da kahramanca savaşır. Ellerindeki silahlar ile sağa sola rastgele ateş eden çirkin yüzlü insanlar ise özgürlük uğruna direnen devrimcilerdir. Çizgi filmlerdeki kapitalist dünya sinsice sokulur sömürülen ülkelere. Mandacılık, hayvanların sevimliliğiyle pazarlanır. Her şey bir rüya gibidir. Gülerek izlenilen ve hiç uyanmak istenilmeyen tatlı bir rüya. Çizgi filmlerde de acı yoktur, rüyalar dünyasında da. Sabah olduğunda artık çok geçtir. Islak çarşaftan bir sidik kokus yayılır ortalığa!.. Perulu şair Arturo Corcuera’nın “Tom ve Jerry [email protected] SUNAY AKIN Walt Disney’in Korku Tüneli Masalı” adlı şiirinin kahramanları çizgi filmlerin vazgeçilmez ikilisi olan kredi ve faredir: Lastik ökçeler (Goodyear) halıda, Tom. Jerry, Che gibi, bir Havana tüttürüyor. Elmas gözlerle; Tom, bıyığıyla, burnuyla, bir kâğıt kaptan, kediymiş gibi davranıyor. Küçük Jerry, Tom’un yanıbaşInda bir kertenkele, uzun, upuzun bir kertenkele oluyor. Che, bir timsaha benzetir Küba adasını. Disney’in çizgi filminde de, Che rolü verilen Jerry bir kertenkeleye dönüştürülerek timsah benzetmesiyle alay edilir. Bu bilgilerden yoksun olan bir okur Corcuera’nın şiirini anlamakta zorlanır. 1945 yılının Ağustos ayında, ‘Walt Disney’in Dünyası’ başlıklı bir yazı yayımlanır Yücel dergisinde, Orhan Bur an’ın imzasını taşıyan yazı belki de, çizgi filmler üzerine ülkemizde yayımlanan ilk denemedir: “Yaratıkları, Disney’in zekâsının icat ettiği binbir işkenceye katlanırlardı. Yine de, çarpıldıkları ceza ne kadar yaman olursa olsun, uslanmaz, yeniden başlarına bela ararlardı. Pek konuşmadan gürültü patırdı içinde yuvarlanır dururlar. Gülünç sahnelerin hoyrat olmasından zevk alırlardı; yere düşüşler ne kadar sert olursa kahkahaların da o kadar sürekli olacağı kanısı vardı. Bu yaratıkların insana benzeyişi onları da bizi de insanlığımızdan daha çok uzaklaştırıyordu: Bütün çektiklerini onlar neşeyle çekiyor, biz de neşeyle seyrediyorduk.” İnsan dünyasının hayvanlar kullanılarak anlatıldığı en acımasız yer Walt Disney’in çizgi filmleridir. KAK AR A K K R B R OL BA YR AM  istanbul tektük üniversitesi...  tanrı seni korkutsun!  tip bebek...  web gidi günler web...  ateş düşünceli yeri yakar!  ödüllü dünya...  çok acıktım ölsem de gam yesem...  kasten madam öldürme...  kot taşlayan çocuklar...  metin ol yazarı...  kıta kanaat geçinemiyor! Baştarafı önceki sayfada...  hadi beyler kadehleri kaldırın, beyoğlu belediyesi yasaklıyor!  mahalle birleşip danaya giriştik...  hatalı sonlama...  trafikte kuralı gelse tanımam!  insanlar çiftçi yaratılmışlardır...  bu akşam içkili bütün meyhanelerini kapattırdım istanbul'un...  krosal dünya...  valla ben kişisel tarihimin yalancısıyım! Partili dostlar, Fenerbahçe’ye üst üste darbe vurulması nedeniyle endişe içindeler. Ne de olsa 25 milyonluk bir pasta var ortada. 25 milyon Fenerbahçeliden bahsedilir durulur hep. Neyse ki, Avrupa’dan şutlanma haberi sonrasında bunlardan sadece 250 tanesi stadyumun önünde protesto yapmış. Bu sayı biraz daha artar ama bence korkulacak bir durum yok. Fenerin marka değeri düştüğü anda onu ucuza alıp, ucuza kapatacak bir Ak Partili bir girişimci bu büyük kulübü yeniden büyütür nasıl olsa. Bu arada daha önce de yazdığım gibi F tipi Bank Asya liginin de büyümesi yani gerçek “Süper Lig” haline gelmesi çok iyi olur. 27 AĞUSTOS: Lig şampiyonu Fenerbahçe ama, Şampiyonlar ligine Trabzonspor gidiyor… Yalakalıkta Sınır Tanımayan Kazateciler Federasyonundan, yalakalığı yutmuş yalamış bir arkadaşım bu durumdan endişe edip bana şöyle dedi: “Birinci olanın yerine ikinci olan ödüllendiriliyor ya, bu durum futboldan sonra ya siyasete de sıçrarsa biz n’aparız. Düşünsene Ak Partinin yerine, UEFA iktidarı tutmuş seçimde ikinci olan CHP’ye vermiş… Bir an düşündüm… Hakkaten yaaaa, ama neyse ki UEFA sadece futbola karışıyor, için rahat olsun arkadaşım!.. C HAN DEM RC 23 AĞUSTOS: Somali’ye giden uçakta Ajda Pekkan hanımefendinin bir kaç koltuk yakınındaydım. Onun Somali’de Somalili çocuklara gösterdiği ilgiyi yakından izledim. Somalili bir çocuğun Ajda Pekkan’ın yüzüne dokunduğu sırada, yanağını sıkarak estetik ameliyatına zarar vermesi bile onun estetiğe “Ak” Parti düşmüş sevgisini engelleyemedi. 25 AĞUSTOS: Sonunda Türkiye Futbol Federasyonu ( Ak Parti düşmanları ona Tayyip Futbol Federasyonu diyorlarmış, desinler!) beklediğimiz kararı ne yazık ki UEFA’nın zorlamasıyla verebildi ve Fenerbahçeyi Avrupa kupalarından şutladı! Tabii sonuç böyle olunca, bazı yüzde 42 niyetliler şimdi çıkıp; “Bu ülkeyi Ak Parti değil UEFA yönetiyor” diyebilirler. Ak Parti derhal bu duruma bir neşter vurmalı. Yoksa ilke sahibi olan bu UEFA, CHP2den daha tehlikeli bir muhalif haline dönüşebilir. Ancak gerçek olan şu ki; Ak Parti 1923 Cumhuriyetinden sonra bir başka Cumhuriyet olan Fenerbahçe Cumhuriyetini de bitirmek üzere!..Çevremdeki Fenerbahçelileri uzun zamandır diyorum ama beni dinlemiyorlar, onlar sadece dinleniyorlar ne de olsa! Onlara hep dedim ki; bu Fenerbahçenin yolu yol değil, bu yolun duble yol olması gerek, bunun için de müteahhit’in değiştirilmesi, kulübün el değiştirmesi gerekiyor, olanbiten budur yani! 26 AĞUSTOS: Görüyorum ki bazı Ak leri demokrasi yeni şair ve yazar adları Kültür Bakanlığı, Türk edebiyatına damgasını vuran bir takım yazar ve şair adlarının çağın gereklerine ve ileri demokrasi anlayışına göre değiştirildiğini açıkladı. Buna göre okul kitaplarında ve bakanlık yayınlarında yeni adlar yandaki şekilde kullanılacak. Nazım Hikmet Rant Nazım Hikmet Rant, Ahmet Haşin (Başbakandan ilham), Cahit Sıtkı Yalancı, Ziya Bey (Sivilleşme kapsamında Paşa kaldırılmıştır.), Orhan Veli (gizli) Tanık, A.Kadirgecesi, Orhan Veli (gizli) Tanık Melih Cevdet Albay (Silivri'de tutuklu), Muzaffer Tayyip Erdoğan, Hasan zzettin Dindaro, Cahit KULebi, Rüştü ( Onur olan soyadı tamamen kaldırılmıştır.), Necati Cuma'da, Talip AKaydın. YÜKSEK YER L M HATTI Erdinç Utku Eskiden demokrasimiz “Cümbür Cemaat”ti. Şimdi sadece CEMAAT! TSK: Tüm Söylediğin Kaydedilir! Ses kaydı, band kaydı, kamera kaydı… Hayatımız kaydı! Necati Cuma'da C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle