25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 27 AĞUSTOS 2011 CUMARTES 4 HABERLER Ankara Başsavcısı Kuriş, Deniz Feneri savcılarını görevlerinden alarak yerlerine 2 yeni isim atadı O 24 Kişi Ne Yapacak? TBMM Başkanı, 24 anayasa hocasına davet yapmış. İsabetli kişileri seçmiş, çağırmış, iyi yapmış. İyi yapmış yapmasına da, o 24 kişi ne yapacak? “Böyle de soru olur mu, tabii ki toplanıp sivil yeni bir anayasa yapacaklar” demeyin! Çünkü, değil ülkenin en iyi 24 uzmanı, dünyanın en büyük allameleri bir araya gelse, anayasa yapmaya yetmez. Anayasa yapmak için siyasal irade, toplumsal mutabakat gerek. Bunların ayrı ayrı varlıkları da yetmez. Toplumsal mutabakatı, siyasal alana yansıtacak ve ona uygun uzlaşmacı, katılımcı bir anayasaya can verecek bir siyasal irade gerek. Bir ülkede anayasa zaten var ise, son kapsamlı anayasa değişiklik reformunun üstünden henüz bir yıl bile geçmeden, önce hocaların toplanmasına karar verilmiş ise, eski anayasa da onun referandumla değiştirilmiş hali de işe yaramıyor denmek istenmektedir. Şimdi iktidar da birçok çevre de, hep aynı özlemi dile getiriyor: Bize yeni sivil bir anayasa gerek. Haklılar. Yeni anayasa gerek. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, Kürtlerin etnik kimliğine saygıyı pekiştirmeli. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, dil, din, inanç eşitliğini mutlaka sağlasın. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, yalnız Kürtlere değil, aynı zamanda Türklere de her türlü özgürlüğü ve demokratik hakkı sağlasın. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, demokrasinin kurallarına bağlılığın güvencelerini getirsin. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, kuvvetler ayrılığı ilkesine saygılı olsun, yargı bağımsızlığını yaşama geçirsin. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, Genelkurmay Başkanının vesayeti yerine Başbakanın sultasını ikame etmesin. Bu öyle bir anayasa olmalı ki, hem askeri hem sivil vesayeti reddetsin. Ne dersiniz, böyle bir siyasi irade var mı şu anda TBMM çoğunluğunda? Yargı bağımsızlığını ayaklar altına alan düzenlemeyi bir yıl önce yapanlar, şimdi yargı bağımsızlığını sağlayacak bir anayasa yapmayı düşünürler mi? “Üst kurumların bağımsızlığı biz istediğimiz için var” diyen kafa, demokratik anayasa yapma iradesini izhar edebilir mi? Tüm egemenliği en çok oyu alan kuruluşun mutlak hakiminin elinde toplama konusunda yıllarca çaba harcamış, mesafe almış olanlar, şimdi birden demokrasiye çark edebilirler mi? Eğer siyasi iradenin kafası değişmeyecekse, 16 kez tadil edilmiş anayasa ile de pek de ala idare ediyoruz, yenisine ne gerek var? O beğenmediğimiz 12 Eylül Anayasası’nın haklı olarak eleştirilen maddelerindeki değişiklik bile, bizi daha fazla demokrasi yerine daha fazla yürütme diktasına götürüyorsa, yeni bir anayasa kim bilir nelere yol açar... Yeni anayasaya bel bağlayanlar, onunla Kürt sorununa çözüm bekliyorlar. Onlar, yeni anayasanın Kürtlere özgürlük getireceğini umuyorlar. Peki ya Türkler? Onların da demokrasiye, bağımsız yargı önüne çıkabilmeye hakları yok mu? Kürt’e özgürlük getirirken, Türk’ü pas geçen anayasa, demokratik sivil olur mu? TBMM Başkanı’nın çağırdığı 24 hoca, bütün kaygıları giderecek nitelikte bir anayasayı yapacak yetkinliktedir. Ama onlar tek başlarına yetmez; hazırlayacakları metin de, kişisel öneriden öte bir kıymet ifade etmez. Hem Kürt’e, hem Türk’e özgürlük getirecek, Hem askeri hem sivil vesayeti elinin tersiyle itecek, Hem Kürt’e hem Türk’e bağımsız yargı güvencesi verecek, Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemeleri’nin olmadığını hukuk devletinin temelini atacak, Yeni bir anayasayı toplumsal mutabakatı da sağlayarak oluşturacak siyasal irade varsa, o 24 hocanın çabası bir işe yarar, yoksa hiçbir işe yaramaz. Şimdi siz söyleyin bakalım: Bugünkü Meclis çoğunluğunda böyle bir irade var mı? Yok diyorsanız, o zaman şu sorunun yanıtını verin: O takdirde, o 24 kişi toplanıp da, ne yapacaklar? 3 savcıya operasyon AL CAN ULUDAĞ ANKARA Ankara Cumhuriyet Başsavcısı İbrahim Ethem Kuriş, “yüzyılın bağış yolsuzluğu” olarak adlandırılan Deniz Feneri e.V. vurgununu soruşturan Nadi Türkaslan ile iki savcıyı görevden aldı. Soruşturma dosyası için iki yeni savcı görevlendirildi. Savcıların kararı yakın çevresine “soruşturmanın önü kesildi” şeklinde değerlendirdiği belirtildi. Soruşturma kapsamında savcıların, görevlerine devam etmeleri halinde Kanal 7’ye yönelik arama kararını şüphelilere ileten kamu görevlisi iki “köstebeği” bayram sonrasında gözaltına almayı planladığı öğrenildi. Başsavcı İbrahim Kuriş, savcılar Türkaslan, Mehmet Tamöz ve Abdulvahap Yaren’in elinden soruşturma dosyasını aldı. Memur Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Veli Dalgalı ile Kaçakçılık Suçları Soruşturma Bürosu Savcısı Hakan Pektaş’ın görevlendirdiği ifade edildi. oruşturmanın önü kesildi’ Savcıların dosyadan el çektirme kararını yakın çevresine “Soruşturmanın önü kesildi. Görevden alma olmasaydı soruşturmanın gideceği yer çok farklı olabilirdi” şeklinde yorumlandığı kaydedildi. Savcılar geçen hafta Almanya’daki Deniz Feneri e.V.’den milyonlarca Avro paranın gittiği Türkiye’deki Deniz Feneri Derneği’nin Genel Sekreteri İbrahim Altan ile iki eski başkanını şüpheli sıfatıyla sorgulamıştı. İki dernek arasında organik bağ olup olmadığını araştıran savcıların, soruşturmayı Deniz Feneri Derneği’ne doğru derinleştirmişti. Ancak görevden almayla birlikte bu araştırma da şimdilik durdu. ‘S dıracakları ve sorgulayacakları öğrenildi. Gözaltı işleminin ise bayramdan sonra gerçekleşmesinin planlandığı belirtildi. Köstebeklerin sayısının iki olduğu belirtildi. Edinilen bilgeye göre, Kanal 7 binasıyla ilgili mahkemeden arama kararı çıkmasının ardından, kamu görevlisi olduğu öğrenilen bir kişi, diğer bir kamu görevlisini arayarak karardan haberdar etti. 2. kamu görevlisi de soruşturma kapsamında tutuklanan Kanal 7 Genel Yayın Yönetmeni Mustafa Çelik’e telefon ederek arama kararını söyledi. Bunun üzerine Çelik de Zekeriya Karaman’ı arayarak yanına geleceğini söyledi. Bu arada telefonları soruşturma kapsamında dinlenen Çelik ile görüşen ikinci köstebek dinlemeye takıldı. Bu görüşmede 2. köstebek, arama kararını kimden aldığını da belirtti. Öte yandan kararın, eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Zekeriya Karaman’ın şikâyeti üzerine, inceleme başlatan HSYK’nin görevlendirdiği müfettişlerin çalışmasının tamamlanmadan gelmesi dikkat çekti. İnceleme sürüyor. İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN CHP lideri Kılıçdaroğlu ‘Dosyayı kapatma çabası’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Deniz Feneri dosyasını soruşturmayı yürüten savcılardan almasını “Dosyayı kapatmaya yönelik bir çaba aşama aşama devreye konmak isteniyor. Bundan sonra geriye kalan dosyanın başka yere devri ve kapatılması aşaması” dedi. CHP lideri Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, Deniz Feneri soruşturmasıyla ilgili son gelişmeyi değerlendirdi. Dosyanın aşama aşama kapatılmaya çalışıldığını kaydeden Kılıçdaroğlu, “1. aşama savcılara müfettiş göndermekti. 2. aşama savcıların bağlı olduğu başsavcıvekilinin değiştirilmesi. 3. aşamada da savcıların görevden alınması. Bugün (dün) de onu yaptılar. Hepsi aşama aşama yapıldı. Bundan sonra geriye kalan dosyanın başka yere devri ve kapatılması aşaması” diye konuştu. Kılıçdaroğlu, şu görüşleri dile getirdi: “Hukukun öngördüğü koşullarda Türkiye’de yürüyen tek bir soruşturma varsa o da Deniz Feneri savcılarının soruşturmasıydı. Biz kendilerini tanımayız etmeyiz. Ama gizlilik kararı koydular mı koydular. Gizlilik kararına uydular mı uydular, medyaya servis yaptılar mı? Hayır. Yani her şeyi hukukun üstünlüğü çerçevesinde yerine getirdiler. Bir de gidin diğer mahkemelere bakın, şimdi siz hal böyleyken hukuka uyan savcıları acaba nasıl o görevlerinden alma çabası içine giriyorsunuz?” namikzafer@yahoo.com ki yeni savcının binlerce sayfalık dosyaya hâkim olması aylar alabilir ddianame çöpe gidecek AYKUT KÜÇÜKKAYA Köstebek alınacaktı Savcıların, görevlerine devam etmeleri durumunda 16 Ekim 2009’da aranan Kanal 7’yle ilgili arama kararını önceden şüphelilere bildirerek delillerin silinmesine neden olan köstebekleri gözaltına al Üç yıldır Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturmanın Türkiye ayağını yürüten Ankara Basın Savcısı Nadi Türkaslan ve ekibinin görevden alınması AKP iktidarına yakınlığıyla bilinen isimler hakkında hazırlanacak “iddianameyi” derinden etkileyecek. Türkaslan ve ekibinin büyük bölümünü tamamladığı iddianameyi önümüzdeki bir aylık bir süreçte mahkemeye sunması bekleniyordu. Yeni atanan iki savcının 137 klasörlük binlerce sayfalık dosyaya hâkim olması ayları belki de yılları bulacak. Bu süreçte Türkaslan ve ekibi tarafından gözaltına alınan ve sorgularının ardından mahkeme kararıyla tutuklanan eski RTÜK Başkanı Zahid Akman ile Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman’ın da aralarında bulunduğu 9 ismin serbest bırakılmaları da gündeme gelebilir. Türkaslan, Eylül 2008’den bu yana Deniz Feneri e.V. soruşturmasını yürüten en önemli isimdi. Türkaslan’ın görevlendirilmesinden sonra 2009 yılında Abdulvahap Yaren ve Mehmet Tamöz, Türkaslan’a yardımcı olarak atandı. İki yıllık bir sürecin ardından ancak 2011 yılının başında Almanya’ya gidebilen ve iki hafta boyunca bu ülkedeki soruşturma dosyasının tamamını inceleyen Türkaslan 6 Temmuz’da düğmeye bastı. Almanya’nın “Türkiye’deki asıl failler” suçlaması yönelttiği 5 isim de tutuklandı. Soruşturma sürerken Türkaslan ve ekibi bir yandan da iddianamenin hazırlığını yapıyordu. Üç savcı eylül en geç ekim ayı içerisinde soruşturmayla ilgili iddianameyi dava açmak üzere mahkemeye sunmayı planlıyordu. Türkaslan ve ekibinin görevden alınmasıyla soruşturmayı sekteye uğratacak en önemli adımlardan biri de atılmış oldu. Almanya beklemede Türkiye’de tutuklu olan isimlerle ilgili Almanya’da da ikinci bir soruşturma yürütülüyor. Frankfurt Savcılığı ikinci iddianameyi Türkiye’de soruşturmanın geleceğine göre şekillendirecek. Almanya Ankara’daki yargılamanın seyrine göre beklemeye aldığı ikinci iddianameyi kabul edebilir ve asıl failler olarak nitelediği isimlerle ilgili uluslararası tutuklama kararı da çıkarabilir. CHP ANKARA L ÖRGÜTÜNE YEN BAŞKAN CHP başkente Zeki Alçın’ı atadı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Tarık Şengül’ün istifasıyla boşalan Ankara il başkanlığına Zeki Alçın’ı atadı. CHP’li bir grup delege de Ankara ilinin olağanüstü kongreye gitmesi istemiyle delegelerden topladıkları imzaları genel merkeze verdi. CHP MYK, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında toplandı. CHP Sözcüsü Birgül Ayman Güler yaptığı yazılı açıklamada, MYK’nin gündemindeki konuları görüştüğünü ifade ederek “Sayın Tarık Şengül’ün istifası ile boşalan CHP Ankara İl Başkanlığı’na eski CHP Gençlik Kolları Genel Başkanlarından Sayın Zeki Alçın atandı” dedi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Alçın’ın partideki bir konferansta dikkatini çektiği belirterek “Hiç kimsenin ekibinden değil. Kararlı, tuttuğunu koparan bir kimliği var. Siyasette hırs olması lazım zaten. Uysal, sözden çıkmayan bir insan değil, öyle birini görmek istiyorum ben de” dedi. CHP MYK’nin Ankara il başkanlığına atamayı da görüştüğü toplantısı devam ederken bir grup partili, genel merkeze gelerek il kongresinin toplanması için topladıkları imzaları iletti. Genel merkeze gelen partililer adına bir açıklama yapan eski Yenimahalle CHP İlçe Başkanı Kayhan Yüregir, 18 Ağustos’tan bu yana başlattıkları başvurularda 600 Ankara delegesinin 396’sının imzasını topladıklarını ifade etti. CHP lideri Kılıçdaroğlu ise Ankara İl Kongresi’nin olağanüstü toplanmasına yönelik imza toplandığının anımsatılması üzerine “İmzalar toplanıyorsa, bunun hukuk zemininde ne yapılması gerekiyorsa yapılır. Zaten il ve ilçe kongreleri başlayacak önümüzdeki süreçte” diye konuştu. ‘KOŞANER Ç N AÇIKLAMA BEKL YORUZ’ CHP sözcüsü Güler, MYK’de “Eski Genelkurmay Başkanı emekli Orgeneral Işık Koşaner’in dinlemeye takılan ve sızdırılan açıklamalarını da değerlendirdiklerini” belirterek şunları söyledi: “AKP grup başkanvekilinin öne sürdüğü gibi, eğer Genelkurmay Başkanlığımızı yabancı istihbarat örgütleri bu kadar rahat dinliyorlarsa, ülkemizin geleceği açısından ciddi kaygılar duymamız, hükümetin de yasadışı dinleme ve sızdırma faaliyetlerini ciddiyetle ele alıp değerlendirmesi, sorumluluğunu yerine getirmesi gerekir. Kendisiyle ilgili dinlemelerde elinden gelen her şeyi yapan ve yaptıran Başbakan’ın bu konudaki sessizliği gerçekten ibret vericidir. Hükümetten açıklama bekliyoruz.” Erdoğan CHP’yi eleştirdi İstanbul Haber Servisi İstanbulŞile bölünmüş yol açılış töreninde bir konuşma yapan Başbakan Tayyip Erdoğan CHP’yi eleştirdi. CHP Ankara İl Başkanı Tarık Şengül’ün istifasına ilişkin, “Kendi içlerinde birbirlerine girmişler. Bir il başkanını atıyor, arkasından bakıyorsunuz ‘300 milyon dolarlık bir yolsuzluk ortaya çıktı’ diye istifa ediyor. İstifa ettikten sonra karışıyorlar birbirine. Onun üzerine de diyor ki; ‘Bizim partimiz temizdir’. Önce bir aynaya daha dikkatli bak. Senin daha temizleyecek çok şeyin var” dedi. Şahin’den ‘pantolon’ mesajı DİYARBAKIR (Cumhuriyet) Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadın milletvekillerinin TBMM’de pantolon giyme konusuyla ilgili olarak, “Zaman değişiyor, ihtiyaç değişiyor. Dolayısıyla yeni dönemde pantolon giyilecektir” dedi. Diyarbakır’da temaslarda bulunan Şahin, konuyla ilgili sorular üzerine “Sonuçta iç tüzük dediğimiz şey de yasadır. O yasa da ihtiyacımız doğrultusunda değiştirilecektir” dedi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle