19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul PB Edirne PB Kocaeli PB Çanakkale PB İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak PB Sinop Y Samsun Y Trabzon Y Giresun Y B Ankara 30 34 30 31 35 35 37 26 24 27 26 27 29 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B A A A B B B B PB PB PB 29 29 27 38 35 34 38 39 36 37 30 25 25 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki PB Stockholm PB Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris PB Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte A Madrid A Viyana A 19 21 21 19 22 21 22 19 31 31 36 31 35 Belgrad Sofya Roma Atina Zürih Moskova Aşkabat Taşkent Baku Bişkek Tiflis Kahire Şam A A A A Y B B B Y Y B A A 36 32 33 32 26 22 29 31 25 24 23 36 35 Ülkemizin kuzey ve doğu kesimlerinin parçalı ve çok bulutlu, Orta ve Doğu Karadeniz kıyıları ile Sinop, Artvin, Kars, Ardahan, Ağrı ve Iğdır çevrelerinin sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerlerin az bulutlu ve açık geçeceği tahmin ediliyor. Rüzgârın Marmara ve Kuzey Ege kıyılarında kuzey ve kuzeydoğu yönlerden kuvvetli olarak esmesi bekleniyor. 26 AĞUSTOS 2011 CUMA TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 26 Ağustos GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada “UEFA ‘hoop’ dedi, federasyon çark etti.” Eğri oturup doğru konuşalım. UEFA hoop mu dedi federasyonumuza? Yok, hayır! UEFA, hööt dedi TFF’ye. Mehmet Ali Aydınlar başkanlığındaki TFF, misli görülmemiş süratle önceki gün saat 18.00’e kadar bir aydır kamuoyuna duyurduğu hukuksal bütün açıklamalarından bir saat içinde çark ediverdi. Daha önce görüşmeler yapmak için Zürih’e giden heyete UEFA’nın; TFF’ye güvendiğini, aldığı ve alacağı kararların arkasında olduğunu bildirdiğini açıklayan Başkan Aydınlar, FB’nin Türkiye’de Süper Lig’e ve Avrupa Şampiyonlar Ligi’ne katılacağını bildirdi... Arada FB dahil daha birçok kulubün şike yaptığı iddiasıyla küme düşebileceklerinden söz etti... Ammaaa, soruşturma gizli yürütülüyor. İstedikleri belgeleri savcılık TFF’ye vermiyor. Bu nedenle şike yaptığı iddia edilen kulüplerle, başkan ve yöneticilerine suçlamaları ve delilleri gösterip savunmalarını almadan haklarında küme düşürme veya Şampiyonlar Ligi’ne katılmama kararı alamayacaklarını ilan etti. Bu tutumu medyada geniş biçimde eleştirilirken en ufak kuşku, savcılığın verdiği 26 dosyadaki belgelerle, hatta bilgiyle yetinerek öncelikle FB’nin, hatta Beşiktaş ve Trabzonspor’un derhal kümeden düşmesini öneren dayatmalara… …Asla hukukun dışına çıkamayacağını, hukuka aykırı bir karar alamayacağını savunarak aslanlar gibi direnen… UEFA karşısında da başı dik Mehmet Ali Aydınlar başkanlığındaki TFF’yi hayretler içinde izledik. UEFA’nın hööt deyince (sözün gerisini erbabı bilir) Türk futbolunun hamisi ve yönlendiren kurumu TFF… aaa, bir de baktık… ...belden yere yatay biçimde 45 derece eğildi ve: UEFA’nın; “Ya FB, Şampiyonlar Ligi’nden kendisi çekilir ya da Federasyon karar alır. Yoksa Türk futbolu ağır ceza alacak” diyen tehdidinden sonra günlerdir savuna geldiği iç ve evrensel hukuk kurallarının yerde süründüğünü gördü... …24 Ağustos 2011 Çarşamba günü akşam üzeri açıkladığı kararları; hukukun üstünlüğünü, olmazsa olmaz savunma hakkını, ispat edilene değin kulüplerin masum olduğunu içeren açıklamalarını, söylemlerini de şipşak unutuverdi! Dik durarak, hukuka aykırı hiçbir karar alamayacağını, karar için iddianameyi bekleyeceğini günlerdir savunan TFF’nin yerinde yeller esiyor. Şimdi ve elbette FB’ye 25 milyon Avro’ya mal olan UEFA kararı açıklandığından beri kimilerinin eteklerinde ziller çalıyor. FB yönetimi açıklamasında “gün, kendilerinden istenen belgeleri dahi teslim edemeyen ancak (resmi açıklamalarıyla) FB’yi yurtdışına jurnalleyen kulüplerin (hayır, tek bir kulübün) kafa karıştıran demeçlerine” önemle yer veriyor. Gizemli bir suçlama değil bu. Sahada FB’ye her zaman yenilen... maddi ve manevi atılımlarını, beş spor dalında şampiyonluğunu kıskançlıkla izleyen… ezeli rakibinin UEFA kararıyla yurtdışından darbe yediği açıklandıktan sonra bile idarei maslahat gereği bir satırlık açıklama yaparak tepki göstermeyerek jurnalciliğini kanıtlayan sözü edilen acaba hangi kulüp diye bir saniye olsun düşünmek bile abes. Mal; ayan beyan ortada. Arkalarındaki destekleyicilerinin hööt diyen iktidar sahiplerine koşarak af ve şefaat dileyenleri de şöyle bir düşünüverin; malın sahibini göreceksiniz. FB’yi Şampiyonlar Ligi’nden soyutlayan TFF’ye, ikinci başkan Nihat Özdemir, “Bizi küme düşürün” diye ricacı olacağı yerde, bu yıl Süper Lig’e katılmayacaklarını açıklamalıydı. O zaman beleşten Şampiyonlar Ligi’ne doğrudan katılan Trabzonspor ile Galatasaray, kumda az seyirci, kolay galibiyet kazanarak oynarlardı. Üstelik bir yıl sonra Süper Lig’de rakiplerine kök söktüren yeni bir Fenerbahçe yaratılırdı. UEFA kararını irdeleyen, ortadan yandan giden yorumlara fark atan iki demeç izledik. Kaleciliğinden beri dürüstlüğüne tanık olduğum Trabzonspor’un Teknik Direktörü Şenol Güneş, UEFA kararı ile şoke olduğunu vurguladıktan sonra; “Futbolda iyi kötü günlerimiz oldu, ama böyle bir olayı ilk defa görüyorum. Çok üzüldüm ve sinirliyim” dedi. Günlerce önce TFF’nin FB hakkında karar almasını savunan eski hakemlerden Erman Toroğlu ise “Biz koyun muyuz da birisi yol gösterecek? İlla bir çoban köpeği mi lazım” diyor ve altına imza atacağımız şu saptamayı yapıyor: “Türk futbolunu bu duruma düşürenler utanırlar mı acaba? Hayır!” Bayramdan sonra Türkiye’nin gündemine yeni anayasa tartışmaları oturacak. Gerek Meclis Başkanı Cemil Çiçek gerekse iktidar ve muhalefet partileri liderlerinin açıklamalarına bakarsanız, yeni anayasa için geniş uzlaşı olduğu ve kısa süre içinde çalışmanın tamamlanabileceği hissine kapılabilirsiniz. Ancak, “şeytan ayrıntıda gizli” sözünü doğrular biçimde, detaylara inildikçe yeni anayasa yapım sürecinin nasıl zorluklarla dolu olduğunu görebilirsiniz. Yeni Anayasa Kolay Çıkmaz çıkmaza girebilir. içek BDP’ye gidecek Meclis Başkanı Çiçek, eylül ayının ilk haftasında TBMM’de grubu bulunan partilere Anayasa Uzlaşma Komisyonu için davet yazısı yollayacak. İlk tartışmalı konu, hangi partilere davet gönderileceği noktasında yaşanacak. BDP henüz Genel Kurul’da yemin etmediği için Çiçek’in onlara çağrı çıkarıp çıkarmayacağı belirsiz. Bu noktada, Çiçek’in “iadei ziyaret” adı altında BDP grup yöneticileriyle eylül ayı içinde yapacağı görüşme kritik önem taşıyor. BDP, Çiçek’in atacağı bu adıma rağmen, PKK’ye karşı operasyonları gerekçe göstererek Meclis’e gelişini geciktirirse, yeni anayasa süreci daha baştan Ç ritik konularda oy birliği çıkmaz Bu sıkıntı, Çiçek’in BDP ile görüşmesi sonrasında aşılsa bile, ikinci ve belki de en önemli sorun, partiler arası uzlaşma komisyonunun çalışma ilke ve esaslarının belirlenmesi aşamasında ortaya çıkacak. Bugüne kadar 1982 Anayasası üzerinde yapılan değişikliklerde Uzlaşma Komisyonları hep oy birliği esasına göre çalıştı. Yani, komisyona üye veren partilerin tamamının üzerinde mutabık olduğu maddeler kabul edilirken, anlaşmazlık konusu maddelerde değişiklik yapılmasından vazgeçildi. Bunun tek istisnası AKP’nin sadece kendi çoğunluğuyla referanduma götürdüğü anayasa değişiklikleridir. Yeni anayasa yazımı için K kurulacak uzlaşma komisyonunun da teamüller doğrultusunda, oybirliği ile karar alma esasına göre çalışması gerekir. En azından muhalefet partileri bu konuda ısrarcı olacaktır. Ancak oybirliği ilkesi kabul edilirse, yeni anayasa metni üzerinde uzlaşı sağlanması hiç de kolay olmayacaktır. Özellikle de Türkiye’nin bu güne kadarki kırılma noktalarını oluşturan vatandaşlık tanımı, özerklik talepleri ve Alevilerin beklentileri gibi konularda AKP, CHP, MHP ve BDP’nin ortak noktada buluşması imkânsızdır. oğunluk modeli de uzlaştırmaz Bu yüzden Uzlaşma Komisyonu’nun, partilerin üzerinde mutabakat sağlayacağı bir “çoğunluk” modeli ile çalışmasına ihtiyaç duyulabilir. Örneğin, komisyonun “yüzde 75 Ç çoğunluk” esasına göre çalışması gündeme gelebilir. Yani dört partiden üçünün “evet” dediği maddeler kabul edilirken, en az iki partinin “hayır” dediği maddeler metne konmayabilir. Oy birliği şartından, oy çokluğu formülüne dönüş ile karar almak kolaylaşırken, Kürt sorunu, dinsiyaset ilişkisi gibi kritik konulardaki metin yazımları kaçınılmaz biçimde partiler arasındaki pazarlıkların sonucuna göre şekillenecektir. Bu kritik maddelerde üçlü ittifakların dışında kalan partilerin süreci protesto etme noktasına gelmesi çok büyük olasılıktır. Örnek vermek gerekirse, “Türk” ifadesi içermeyen bir vatandaşlık tanımını MHP; “anadilde eğitim hakkı” içermeyen bir metni BDP, çocuklara ve kamu çalışanlarına başlarını örtme serbestisi getiren bir düzenlemeyi CHP ve 12 Eylül referandumuyla şekillendirdiği yargı kurumlarında yeni bir düzenlemeyi AKP kesinlikle kabul etmeyecektir. Ortaya çıkan tablo, ister oy birliği esasına göre, isterse oy çokluğu esasına göre kurulsun, Uzlaşma Komisyonu’nun yeni anayasa metni üzerinde dört partiyi “uzlaştırma” ihtimalinin şimdilik hayalden öteye geçemeyeceğini gösteriyor... Herkesin yeni anayasa beklentilerini bu gerçeğe göre yeniden gözden geçirmesinde yarar var. 12 Eylül’ün ‘Utanç Müzesi’ yeniden açılıyor AL CAN ULUDAĞ ANKARA 1980 darbesinin görülmeyen yüzü, ikincisi açılacak olan “12 Eyül Utanç Müzesi”nde sergilenecek. Devrimci 78’liler Federasyonu’nun oluşturduğu müzede; İlhan Erdost’un kanlı paltosu, Mahir Çayan’ın hırkası, İbrahim Kaypakkaya’nın teksir makinesi ilk kez gün yüzüne Deniz Gezmiş çıkacak. Sergide, Deniz Gezmiş’in parkası ve kazağı da yer alacak. Müzenin açılış tarihi ise 6 Eylül... Askeri darbenin 31. yılında açılacak 12 Eylül Utanç Müzesi’nin adresi, geçen yıl olduğu gibi yine Çankaya Belediyesi’ne ait Çağdaş Sanatlar Merkezi... Müze, 6 Eylül27 Eylül tarihleri arasında gezilebilecek. Müzede devrimci mücadelede hayatını kaybeden isimlerin kişisel eşyalarının yanı sıra darbeye ilişkin belgeler sergilenecek. Mamak Askeri Cezaevi’nde görevli erler tarafından dövülerek öldürülen İlhan Erdost’un kanlı paltosu bir dönemin özeti gibi olacak... Kızıldere’de dokuz arkadaşlarıyla öldürülen Mahir Çayan’ın hırkası müzede sergilenecekler arasında... Bir diğer devrimci önder İbrahim Kaypakkaya’nın 1972’de Doğu Perinçek’in içinde bulunduğu TİİKP’ten ayrılırken yanında götürdüğü teksir makinesi de sergide olacak. Irak, Kandil Dağı’na yapılan operasyonların durdurulmasını istedi T B’in ‘gizlilik’ direnişine ret İstanbul Haber ServisiAgos Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink davasının görüldüğü mahkemeye bilgi göndermeyen Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kararı hukuka aykırı bulundu. Dink davasına bakan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, TİB’den, olay günü, birbirleriyle irtiHrant Dink batlı görünen 4 şüpheli kişinin kimliğinin tespiti için, Agos’un bulunduğu caddedeki baz istasyonlarından yapılan tüm görüşmelerin bildirilmesini istedi. TİB’den gelen yanıtta ise talebin, şüpheli olmayan çok sayıda kişinin görüşme kayıtlarının alınması anlamına geleceği belirtilerek bu durumun özel hayatın gizliliğinin ihlaline neden olacağı savunuldu. Bu isteği kabul edilmeyen TİB, kararı İstanbul 9. Ağır Ceza Mahkemesi’ne itiraz etti ancak mahkeme oybirliği ile verdiği kararında, istenen bilgilerin TİB tarafından gönderilmesi gerektiğine hükmetti. Dink cinayeti döneminde Samsun İl Jandarma Komutanlığı’nda görevli olan bir üst düzey askeri yetkili, yaptığı açıklamada, sivil polislerin Ogün Samast’la birlikte İstanbul’dan Samsun Otogarı’na kadar geldiklerini iddia etmişti. Askeri yetkili, “Cinayetten sonra Ogün Samast”ın bindiği otobüste İstanbul Emniyeti’nden sivil polisler vardı. İstanbul’dan itibaren adım adım izlendi” demişti. Bağdat’tan protesto notası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara’ya sert bir nota veren Irak, Türkiye’nin Kandil Dağı’na yönelik hava operasyonlarını durdurmasını istedi. Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Muhammed Cevad Alldorki, önceki gün Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik’i Dışişleri Bakanlığı’na davet ederek Türkiye’nin sınır ihlalinde bulunduğu iddiasıyla, sınır bölgelerinde gerçekleştirdiği askeri operasyonu derhal durdurmasını istedi. Türkiye’nin Bağdat Büyükelçisi Murat Özçelik’ten kendisine verilen mesajı Türk hükümetine iletmesi istendi. Irak Dışişleri Bakanlığı, devlet televizyonunun internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, “Hükümetimiz, Irak’ın egemenliğinin ihlal edilmesini, sınır bölgelerinin bombalanmasını ve Kürdistan’daki masum sivillerin hedef alınmasını protesto etti” denildi. Açıklamada, Irak hükümetinin, söz konusu operasyonların acilen durdurulmasını istediği ifade edildi. Irak’ın Ankara Büyükelçisi Abdul Amir Kamil AbiTabikh, yaptığı açıklamada, Türkiye’nin olası bir kara operasyonuna yeşil ışık yakmıştı. AbiTabikh, Türkiye’nin Irak’ta yapacağı bir kara harekâtının iki ülke arasındaki anlaşmalara uygun olması halinde herhangi bir sakınca görmediklerini belirterek “Türkiye’nin güvenliği Irak’ın güvenliği manasına gelir” diye konuşmuştu. Terör örgütü, Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesini istedi, Başbakan’ı tehdit etti PKK’den başkaldırı çağrısı MAHMUT ORAL Oğlunu zincirleyen baba tutuklandı MERSİN (AA) Mut ilçesinde, yaramazlık yaptığı gerekçesiyle 11 yaşındaki oğlu M.A’yı cezalandırmak için boynuna zincirle yaklaşık 10 kiloluk içi beton dolu demir ağırlık bağladığı iddiasıyla gözaltına alınan 5 çocuk babası İ.A. (39), jandarmadaki sorgusunun ardından adliyeyede tutuklanarak Silifke Cezaevi’ne gönderildi. Çocuğun ise Mersin Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü’ne teslim edileceği kaydedildi. Süper Loto çekildi SüperLoto’da bu hafta kazanan numaralar “14, 22, 25, 28, 47 ve 53” olarak belirlendi. DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin yürütme konseyi KCK, Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla yaptığı görüşmelerin bir süredir engellenmesine tepki göstererek halka başkaldırı (serhildan) çağrısı yaptı. Terör örgütü PKK’nin askeri kanat komutanı Nurettin Sofi ise “Kürdistan Erdogan’a mezar olacak” açıklamasında bulundu. Terör örgütü PKK’nin yürütme konseyi KCK’nin açıklaması örgüte yakınlığıyla bilinen Fırat Haber Ajansı’nda yayımlandı. Terör örgütü PKK, AKP’nin yeni stratejisiyle “Abdullah Öcalan’ın şahsında Kürt halkına boyun eğdirmek” istediğini ileri sürdü. Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesinin engellenerek Öcalan’a tecrit uygulandığının savunulduğu açıklamada, canlı kalkan eylemlerine de destek verildi. Açıklamada, tüm Kürt parti ve örgütleri ile halktan Öcalan’ın durumuna karşı sessiz kalınmaması istendi. Açıklamada, “yurtseverdemokratik kurum ve kuruluşları, AKP devletinin bu katliamcısömürgeci saldırılarına karşı sessiz kalmamaya, her yerde toplumsal tepkilerini ortaya koyarak tecride son verdirtmeye, geliştirilen saldırılara karşı protestolarını yükseltmeye ve serhildan (başkaldırı) hareketini güçlendirerek özgürlüklerini gerçekleştirmeye çağırıyoruz” denildi. Terör örgütü PKK’nin askeri kanat komutanı Nurettin Sofi ise Yeni Özgür Politika gazetesine yaptığı açıklamada “Bu Erdoğan ve hükümetinin son savaşıdır. Bu savaşta Kürdistan Erdoğan’a mezar olacaktır” dedi. Saklayan ‘örgüt’ açığa çıksın! MEHMET MENEKŞE Kars Milletvekili Mülkiye Birtane BDP’li vekil Kandil’e gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Adalet Bakanlığı, İmralı’ya giderek Abdullah Öcalan’la görüşmek için izin isteyen BDP’lilere henüz yanıt vermezken bir grup BDP’li, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin operasyon yaptığı bölgelerde incelemelerde bulunmak için Kandil’e gitti. Kars Milletvekili Mülkiye Birtane’nin de aralarında bulunduğu BDP heyeti, dün sabah Kandil’e gitti. BDP Kars Milletvekili Birtane’nin başkanlığını yürüttüğü heyet, 21 Ağustos’ta Türk Silahlı Kuvvetle ri’ne (TSK) ait savaş uçaklarının saldırısında dördü çocuk yedi sivilin yaşamını yitirdiği Ranya ve diğer operasyon alanlarına giderek incelemeler yapacağı belirtildi.Heyette Birtane’nin yanı sıra Mardin Derik Belediye Başkanı Çağlar Demirel, Bismil Belediye Başkanı Cemile Eminoğlu, Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Diyarbakır Şube Başkanı Hülya Uyanık ile Tutuklu ve Hükümlü Aileleri Hukuk Dayanışma Dernekleri Federasyonu (TUHADFED) Genel Başkanı Zübeyde Teker yer aldı. SİVAS Sivas’ta 2 Temmuz 1993’te 33 aydın ve sanatçı ile 2 otel görevlisinin yakılarak öldürüldüğü Madımak katliamının 18 yıldır aranan firari sanığı Cafer Erçakmak’ın 10 Temmuz’da Sivas’ta öldüğü ve ailesi tarafından gizlice defnedildiği ortaya çıkmıştı. Mezardan alınan örneklerle yapılan DNA testinde cenazenin Erçakmak’a ait olduğu kesinleşti. Katliam mağdurlarının avukatı Şenal Saruhan, “18 yıl bir insan nasıl adaletin önünden kaçırılabildi? Dosyada ‘Sivas’ta arandı, evine gidildi, bulunamadı’ biçiminde tutanaklar var. Bu örgütlü bir saklama işidir. Bu örgütün ortaya çıkarılmasını istiyoruz” dedi. Saruhan, “Yeni elde edilen bilgiye göre Hakkâri’de birileri bunu saklamış ise bunlar kimdir? Kimlerle ilişkileri var? Erçakmak Fransa’da gibi gösterilmiş ise bu da bir sahtecilik” dedi. Ortada sıradan bir cinayet değil toplu bir katliam ve insanlık suçu olduğuna dikkat çeken Saruhan, “Bu örgütlü bir saklama işidir. Sıradan bağımsız, sadece tarikatın yaptığı iş değildir. Bu örgütün açığa çıkarılması gerekir. O takdirde Madımak katliamının aydınlatılmasına bir katkı sunulmuş olunur” diye konuştu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle