Katalog

26 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA DİZİ Türkiye’deki Kudüs Ordusu üyelerinin İran’ın çeşitli kentlerinde eğitim aldıkları belirlendi 7 FENER’DEN 47 GÜNDÜR TUTUKLU RAN BAĞLANTISI ran’da dini lidere bağlı Kudüs Kuvvetleri, ran’da Irak, Türkiye ve Kafkaslar, Orta Asya, Kuzey Afrika, Balkanlar, Körfez Arap ülkeleri vs… gibi her ülkeye ayrı kamp açıyordu. şte Türkiye’deki Kudüs Ordusu örgütü üyelerinin de ran’da ‘Hamza Komuta’ isimli kampa bağlı olduğu yine Umut operasyonu sürecinde ortaya çıkarılacaktı. Yine, ran’ın, bu örgüt üyelerine Tahran, Kum, Kazvin gibi illerin bölgelerinde yer alan mam Hüseyin, mam Rıza, mam Hasan, mam Ali ve Kum Akademi gibi yerlerde siyasi eğitim verdiği de yine bu operasyon sırasında belirlenecekti. evletin resmi kayıtlarında, Kudüs Ordusu örgütü üyelerinin eylemlerde kullandıkları silah ve aksamın, patlayıcının her türü, C4, TNT gibi malzemeleri bazen bizzat İran’daki aynı isimli örgütün elemanlarınca getirildiği de yer aldı. Belgelere göre, Ahmet Davudi, Behsat, Feridun ve Nasır adındaki İranlılar 1988 yılından 1999 yılına kadar silah getirdi. Örgüt üyelerinin bazen de silah ve mühimmatları kaçakçılar yoluyla getirdikleri kaydedildi. Umut operasyonu sırasında o günlerde kamuoyunda silahların İranlı diplomatlar tarafından “diplomatik kuryeyle” getirildiği iddiaları da sıkça dile getirilecekti. Karaman A HM’ye gitti ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye’deki birçok davada sanıkların yıllardır tutuklu olduğu bir dönemde, Deniz Feneri soruşturması kapsamında 47 gündür tutuklu bulunan Kanal 7 Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Karaman, “gözaltı ve tutuklama kararının haksız olduğunu ve savunma haklarının ihlal edildiğini” iddiasıyla AİHM’ye başvurdu. Karaman’ın avukatı Ersan Şen, savcılara, geçen 3 yılda birçok kez dilekçe vererek ifadesinin alınmasını talep ettiğini anlattı. Buna rağmen müvekkilinin ifadeye çağrılmak yerine gözaltına alındığını kaydeden Şen, gözaltı kararının haksız olduğunu savundu. Karaman’ın, 4 günlük gözaltı süresi aşıldıktan sonra hâkim önüne çıkarıldığını ileri süren Şen, “Müvekkilim hâkim önüne akşam 20.00’den sonra çıkarıldı. Soruşturma gizli olduğu için tutuklamaya sevk yazısını dahi göremedik. Deyim yerindeyse savunmayı karanlığa kurşun atarak yaptık. Sorgu hâkimi tutuklamaya sevk yazısını okuduktan sonra savunma yapmaya başladığımız için, savunmaya hazırlanamadık. Savunma hakkımız kısıtlandı” dedi. Öte yandan Karaman’ın avukatları, müvekkillerinin tahliyesi için Ankara 8. Asliye Ceza Mahkemesi’ne başvuruda bulunmuştu. Mahkeme, talebi reddetti. Ret kararının gerekçesini, “delillerin tam olarak toplanmaması” oluşturdu. D Oğuz Demir Sincan’da, örgüte 15 yıl boyunca eylem yaptıracak kadar malzeme ele geçirildi Keyfe keder bombalı eylemler Cephanelik ran’dan rgüt üyelerinin elinde öylesine bol ve çeşitli bomba yapımında kullanılan malzemeler vardı ki, yeni yöntemleri denemekten ve bu yöntemlerle keyfe keder bombalı eylem yapmaktan bile çekinmeyeceklerdi. Örgüt üyelerinin 14 Temmuz 1999 tarihinde Ankara Sancak Mahallesi’ndeki elektrikli trafoya düzenledikleri bombalı eylem bu tür keyfe keder eylemlerden bir tanesiydi. Örgüt üyelerinin amacının, özel bileşimle hazırladıkları bombanın tahribat gücünü görüp test etmek olduğu sonradan anlaşılacaktı. Bu keyfe keder bombalı eylem sonrasında Ferhan Özmen, Oğuz Demir ve Rüştü Aytufan’ı takip edecek fark edilmeyince de çok kızacaktı. Örgüt üyelerinin ürettiği en ilginç bombalardan biri de sıradan basit kapı ziliyle yaptıkları bomba olacaktı. Kapı ziliyle bombalı eylem yapılıp yapılmadığının test yeri de Beynam Ormanları olacaktı. Ö Bombalı eylemler çüncü bölümde, yetkililerin “Umut operasyonuna ışık tutan belge” diye nitelendirdikleri ekspertiz raporunu okumuştunuz. Raporlardan ve kriminal bulgulardan söz açılmışken yine resmi kayıtlara ‘bombalı eylemlerden hangilerinin aydınlandığı’na dair elde edilen bulguların belirtildiği belgeyi yayımlayarak bazı iddialara da açıklık getirelim. Türkİngiliz Kültür Derneği’nde (2 Nisan 1989) patlama olayında bulgu tespit edilemedi. Suudi Arabistan Elçiliği görevlisi Abdurrahman Ahmet Alsravi’nin (16 Ekim 1989) 06 CH Uzmanlar, Sincan’da ele geçirilen malzemelerin örgüte 15 yıl boyunca eylem yaptıracak kadar olduğunu belirteceklerdi. Yakalanmasalardı yine birçok aydın insana, gazeteciyaza ra karşı eylemler düzenlenecekti. Umut operasyonunda, sanıklarla birlikte ele geçirilen bu malzemelerin yanı sıra birçok istihbarat notları ve eylem planları da ele geçirilmişti. 152 SANIKLI KCK DAVASI SİNCAN’DA BULUNAN MALZEMELERLE KIŞLALI’YA YAPILAN BOMBALI SALDIRININ MUKAYESE RAPORU Savcı başka ile nakil istedi MAHMUT ORAL Ü Raporlarda bombalı eylemlerde elde edilen bulgular. 330 plakalı otosuna bomba konulması. Bulgu: Zaman ayarı. S.Arabistan Büyükelçiliği görevlisi Abdurrezzak Keşmiri’nin 06 CH 319 plakalı arabasına bomba konulması. (14 Ocak 1990) Bulgu: Kapsül. Diyanet Vakfı Kitabevi’ne konulan bomba. (18 Haziran 1990) Bulgu: Elektrikli kapsülSaatTNT. Ölümüyle sonuçlanan Doç. Dr. Bahriye Üçok’a yapılan bombalı eylem. (6 Ekim 1990). Bulgu: RDXElk.KapsülKitapKoli bandı ve kâğıdı. Irak Büyükelçiliği’nde görevli Kays Ali Hüseyin’in 06 CH 114 plakalı arabasına bomba konulması. (26 Mart 1991) Bulgu: Elektrikli Kapsül. ABD Büyükelçiliği’nde görevli Victor Marwick’in 06 PC 982 plakalı arabasına yapılan bombalı eylem. (28 Ekim 1991) Bulgu: MıknatısRDX (güçlü patlayıcı türü)MandalMisinaBant. Mısır Büyükelçiliği’nde görevli Abdullah Hüseyin el Kurabi’nin arabasına bomba konulması. Bulgu: MıknatısMisina9V.pilRDX. Hürriyet gazetesine bomba konulması. (31 Aralık 1991) Bulgu: PilBira KutusuKabloSaat. Hindistan Büyükelçiliği’nde görevli Yash Paul Kumar’ın 06 CF 11 plakalı arabasına bomba konulması. (12 Aralık 1992) Bulgu: Mekanik Saat Pil Elektrikli Kapsül. Ehud Sadan’a ait 06 N 5853 plakalı arabasına bomba konulması. (7 Mart 1992). Bulgu: KapsülKabloSaatMıknatısNitroselüloz. Uğur Mumcu’ya ait 06 YR 245 plakalı arabaya bomba konulması. (24 Ocak 1993). Bulgu: MıknatısMisina C4. Yugoslavya Büyükelçiliği’nde görevli Zıvarad Sımıc’e ait 06 CL 215 sayılı arabaya bomba konulması. (19 Nisan 1994) Bulgu tespit edilemedi. Profesör Doktor Yuda Yürüm’e ait 06 D 3336 plakalı arabaya bomba konulması. (7 Haziran 1995) Bulgu: TNTMisina1.5V pil. Profesör Doktor Ahmet Taner Kışlalı’nın 06 GK 377 plakalı arabasına bomba konulması. (21 Ekim 1998) Bulgu: TNTRDXSaatSwichBira Kutusu. Sincan’da bulunanlarla Kışlalı suikastında kullanılanlar DİYARBAKIR Terör örgütü PKK’nin kent yapılanması KCK Türkiye Meclisi davasında Cumhuriyet Savcısı Levent Kaya, davanın başka bir kente alınmasına ilişkin mütalaasını sundu. Mahkeme heyeti talebi alarak duruşmayı erteledi. Aralarında BDP’li belediye başkanları, il genel ve belediye meclisi üyeleri, avukatlar, gazeteciler, insan hakları savunucuları ve siyasetçilerin de bulunduğu 152 sanıklı KCK TM davasına dün Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Davanın 27. duruşmasında mahkeme altı sanığın getirilmesini istemesine karşın ancak Diyarbakır D Tipi Cezaevi’nde bulunan Nizamettin Onar duruşmaya getirildi. 5 sanık ise yol güvenliği olmadığı gerekçesiyle duruşmaya getirilmedi. Duruşmaya sanık avukatlarından sadece Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) Başkanı Selçuk Kozağaçlı ve Diyarbakır Barosu avukatlarından Cihan Aydın katıldı. Kozağaçlı ve Aydın’ın savcının geçen celsedeki davanın başka kente nakledilmesi talebi nedeniyle katıldıkları, diğer avukatların adil yargılama yapılmadığı gerekçesiyle mahkemeyi protesto ederek duruşmaya katılmadığı bildirildi. Önceki duruşmada davanın başka kente alınmasını isteyen savcı Kaya, dün bu konudaki mütalaasını mahkemeye sundu. Malzemeler benzer Sincan’da ele geçirilen malzemeler. B Uzmanlar şaşırdı 79 ayrı madde başlığıyla hem fiziki hem de kimyasal kriminal incelemede o kadar ilginç bomba yapım malzemelerine rastlanıyordu ki, uzmanlar bile şaşırıyorlardı. Ekspertiz raporunda, malzemeler arasında kızılötesi ve gözle görülmeyen ışıkla, sarsıntıya hassas, sese hassas, karanlıkta çalışan devreyle, elektronik zamanlayıcı bomba yapımında kullanılan malzemeler tespit ediliyordu. u bulgular neden önemliydi? Çünkü bu bulgular, örgüt üyelerinin sakladığı, 15 Mayıs 2000 tarihinde Sincan Şimşit Köyü yolunda iki ayrı yerde bulunan bomba yapım malzemeleriyle örtüşüyordu. Örneğin, bu malzemelerle Profesör Doktor Ahmet Taner Kışlalı’ya yapılan bombalı saldırının mukayese raporunda, “Bombalı eylemdeki; güç kaynağı olarak kullanılan 9 voltluk Çin imali Toshiba marka pil, bomba unsurlarını birleştirmede kullanılan timsah ağzı, bomba unsurlarını birleştirmede kullanılan 0.56 mm. tek telli sarı ve siyah renkli kablo, patlayıcı olarak kullanılan TNTRDX, parça etkisi olarak kullanılan 8.8 mm’lik ve 9.5 mm. çapında çelik bilyeler, emniyet saati olarak kullanılan serkisof marka cep saati” Sincan’da ele geçirilen malzemelerle benzeşiyor, aynı seriden çıkıyordu. Kışlalı P’liler, AKP zmir Karşıyaka ilçe örgütüne Erdoğan’ın Nazi’ye benzetilmiş posterini astı. P’lilerden AKP binasına baskın İSTANBUL/İZMİR (Cumhuriyet) İşçi Partisi, Ulusal Kanal ve Aydınlık’a polis tarafından yapılan baskını, İP’nin gençlik kolları örgütü Öncü Gençlik, “baskınla” protesto etti. Öncü Gençlik üyesi 17 kişi, AKP’nin Karşıyaka ilçe binasını işgal ederek, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Nazi’ye benzetilmiş ve üzerinde “Yıkılacaksın faşist” yazan fotoğrafını binadan aşağıya sarkıttı. Gençler, balkondan basın açıklaması yaptı. Çevrede toplanan yurttaşlar alkışlarla gençlere destek verdi. Bunun üzerine Emniyet güçleri, yurttaşları binanın çevresinden uzaklaştırarak, şerit çekti. İçeride sandalye ve masaların kapıların önüne yığılması nedeniyle 20 dakika boyunca kapıyı açmakla uğraşan Emniyet güçleri, bunu gerçekleştirmelerinin ardından 17 kişiyi gözaltına aldı. Ortaköy’deki AB Merkezi İstanbul Ofisi’ne girmek istedikleri sırada polisin biber gazlı ve coplu müdahalesine maruz kalan ve gözaltına alınan İP’li 12 kişiden 4’ü savcılık sorgusunun ardından, 8’i mahkemece serbest bırakıldı. SON SÖZ B T T C MY B C MY B Yazı dizisine burada son verirken, mge Kitabevi sahibi Refik Tabakçı’ya teşekkürü bir borç biliyorum. Cumhuriyet gazetesi yöneticilerine ve Ankara Büro çalışanlarına bana bu desteği verdikleri için teşekkür ediyorum ve yardımlarını ömrümün sonuna kadar unutmayacağım. Umut operasyonuyla ilgili diğer ayrıntılara, ‘Uğur Mumcu’yu Kim Öldürdü?’ kitabımda daha çok yer verildi, elbette… Ben bu kitabımda, yıllarca tek başıma, Umut operasyonu ve davası sürecinin üzerine örtülmüş kalın bir perdeyi kaldırmaya çalıştım. Artık o perdenin arkasında olanları nasıl hissedeceğiniz, nasıl yorumlayacağınız yine de sizin bileceğiniz iş… Demokrasiyle yönetilen ülkelerde vatandaşların, gazeteciler, yazarlar, şairler, aydınlar, sanatçılar, bürokratlar, siyasetçiler ve akademisyenlerin faili meçhul suikastlara kurban edilmesine izin verilmez. Demokrasiyle yönetilen ülkelerde gazetecilerin, yazarların ve düşünen insanların yeri cezaevleri değildir. Mustafa Balbay ve cezaevindeki gazeteci arkadaşlarımın da bir an önce özgürlüğüne kavuşmasını isteyerek diziye son noktayı koyuyorum.