Katalog

26 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER İnternette eski Genelkurmay Başkanı’na ait olduğu ileri sürülen kayıt ilkinin devamı niteliğinde 5 önceleri. Zamanı geldiğinde bir kenara çekilmediler, çocuklarını, akrabalarını önemli görevlere getirdiler. Hüsnü Mübarek tam 30 yıl ABD’nin bir dediğini iki etmedi, Gazze sınır kapısını bile kapattı, orada yaşayan insanlar açlıktan kırılıp ölsünler diye. Mübarek devrildi... Şimdi demir kafes içinde iki oğluyla birlikte yargıya hesap veriyor. Koşaner’in 2. kaydı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’e ait olduğu iddia edilen yasadışı ses kaydının ikinci bölümü de internette yayımlandı. Kayıtlarda, Koşaner olduğu iddia edilen kişinin, “Bu duruma gelmemizin sebebi biziz. Hatalar yaptık. Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik. Hep böyle olacak zannettik” sözleri dikkat çekiyor. Yüksek Askeri Şura öncesi emekliliğini isteyen eski Genelkurmay Başkanı Koşaner’in, daha önce de terörle mücadele konusundaki görüşlerine ilişkin ses kaydı internete düşmüştü. Konuşmanın devamı dün internete düştü. “Varan 2” olarak video paylaşım sitelerinde yer alan konuşmada Koşaner’in söylediklerinin satır CHP’L HAMZAÇEB ’DEN AKP’L CAN KL ’YE KASET TEPK S ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’e ait olduğu ileri sürülen ses kasetiyle ilgili “MİT ya da Emniyet dinlememiştir, yabancı istihbarat dinlemiş olabilir” açıklaması yapan AKP Grup Başkanvekili Nurettin Canikli’ye tepki göstererek “Burada hükümet zafiyeti vardır, Canikli’nin yaptığı açıklamanın devamı gelmezse, AKP de bu komplonun ortağıdır” sözleriyle tepki gösterdi. başları şöyle:  Polis Asker ilişkisi: Gerekirse ortalığı ayağa kaldırırız.  Hukuka ne kadar saygılı olacağız, biz enayi miyiz?  Gazetecilerden uzak durunuz.  Er kullanma işini kaldıAkif Hamzaçebi, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin soruları yanıtladı. Hamzaçebi, Koşaner’e ait olduğu iddia edilen ses kasetiyle ilgili, AKP Grup Başkanvekili Canikli’nin “yabancı istihbarat” örgütlerini işaret eden açıklamasının anımsatılması üzerine “Canikli’nin açıklaması çok ciddidir. Eğer bu doğruysa, durum çok vahimdir. Türkiye Cumhuriyeti’nin istihbarat örgütü, hükümeti yok mudur da bunu engelleyemiyor” dedi. dianameden öğrendik.  Her şeyi çaldırmışız, esas rezalet bu. Karargâhtan böyle planlar nasıl dışarı çıkar, izahı yok. Kim verdi, biz verdik. Biz verdik. Hiç kimseyi suçlayamayız.  Oyak için mücadele veriyoruz. ralım.  Şehit yakınlarına saygıda kusur ediyoruz. Yağmasanız da gürleyin.  Yav nedir Ergenekon, nereden çıktı? Kim ne halt etti; ben de bilmiyorum.  Balyozla ilgili bizde her şey imha edilmişti. Her şeyi id  Eşit süreli askerlik diyoruz, siyasiler hop oturup hop kalkıyor.  Askeri yargıyı değiştirmeye çalışıyorlar.  AYİM’i kazanan üç generalin terfisinde hukuki hiçbir engel yok.  Irak sınırına siviller bakacakmış, saçma şeylerle mücadele ediyoruz.  Sayıştay Kanunu değişince para işleri çok ciddiye bindi.  Bu durumlara gelmemizin sebebi biziz. Hatalar yaptık.  Yasa ve yönetmeliğin dışında hareket ettik. Aramızdan hainler çıktı. Onları da bulamıyoruz.  Korumak, kollamak bizim doğal, tarihi görevimiz.  Biz milletin ordusuyuz. Onun bunun paralı askeri değiliz. Emperyalizmin Kolları... Gecenin sesini soluğunu dinlediniz mi hiç? Hiç, bir yıldızın kayıp gidişinde yitip giden yılları düşündünüz mü? Bazen anılar biter, düşünemez insan... Gazze vurulurken, orada çocuklar ölürken, hastalık, açlık ve sefalet sürerken, İsrail’in acımasız kuşatması altında ağlayan analar, babalar çoktan unutulmuştur. Akdeniz’in kıyısında martıların yakarışlarına karışır çocukların hıçkırıkları... Gölge gibi bir havada dağılır türküler, gökten ateş yağmuru yağarken... Şimdilerde Trablus üzerine yağıyor emperyalizmin ateş yağmuru... ABD, İngiltere, İtalya, Hollanda petrol kuyularının hesabını yapıyor. Biz de alkışlıyoruz tüm gücümüzle onları... Önce Mısır, Tunus, Libya... Sırada Suriye var bilesiniz. Cezayir’in bağımsızlık savaşını unuttuk... 1974 yılında Türkiye’nin Kıbrıs’a yaptığı Barış Harekâtı’nı... THY uçaklarının koltukları sökülmüş, Libya’dan silah ve uçak yakıtı getirilmişti gizlice. CHPMSP hükümet ortaklığının Gümrük Tekel Bakanı Mahmut Türkmenoğlu anlatmıştı bana uzun uzun... Demişti ki: “Eğer Kaddafi silah ve uçak yakıtı vermeseydi biz Kıbrıs Barış Harekâtı’nı gerçekleştiremezdik...” 80’li yılların ortalarında, ölümünden bir süre önce anlatmıştı Türkmenoğlu bana bunları, Urla’nın Bademler köyünde... İntihar ettiği ileri sürülen askerin ailesinin avukatı Koşaner’in sözleriyle ilgili ilginç iddia: O asker M. Oktay Can PEL N GEL AĞAN Mısır’da, Suriye’de, Libya’da demokrasi yokmuş... Peki, Suudi Arabistan’da demokrasi var mı? Suriye’de, Mısır’da kadınlar otomobil kullanır, kahvelerde erkeklerle nargile içer, meyhanede içkisini yudumlar... Ya Suudi Arabistan’da? Bakkala bile gidemez tek başına kadın... Esad’a, Kaddafi’ye karşı bir tepki olduğu kesin... Bu tepkiyi körükleyenler kim? Emperyalist devletler! Bu işi orada Müslüman Kardeşler adlı örgütle gerçekleştirdiler. Masum insanlar öldürülerek, mezhepsel ve etnik kimlikler üzerinde oyunlar oynanarak demokrasi ve özgürlükler dünyanın hangi ülkesine gelmiş söyler misiniz? Türkiye, Umur Talu’nun deyişiyle “Ortadoğu demokratı” oldu... Saddam’ı İran’a saldırtan CIA değil, bendim...(!) Ne çabuk unuttuk Halepçe katliamını diktatöre yaptıran emperyalist gücü? Kimdi Kuzey Irak’ta Türk askerlerinin başına çuval geçirip, aşağılayan ABD’li komutan? El Kaide’yi, Taliban’ı, Lübnan Hizbullahı’nı yaratanları anımsamak bile istemiyoruz nedense... Artık “Ortadoğu demokratı” olduk... 90’lı yıllardaki faili meçhul cinayetlerin bile üzerine gitmiyoruz... Yok yok, gidiyoruz... Sadece tetikçileri yakalayıp içeriye atıp buyruk verenlere dokunmuyoruz... Türk Hizbullahı’nın Batman’da kimler tarafından eğitildiğini unutuyoruz. Dersimiz demokrasi ve özgürlükler... Sivilimiz, askerimiz, hepimiz... Sağa sola ders verip kendi yakın tarihimizle yüzleşmekten çekiniyoruz... Gecenin soluğu, yitip giden yıllar, altüst olan düşünceler... Gazze vurulurken, gökten ateş yağmuru yağarken neredeydiniz? ANTALYA Tunceli’nin Hozat ilçesinde 2009 yılında askerlik görevini yaparken intihar ettiği belirtilen ancak ailesi tarafından öldürüldüğü iddia edilen Murat Oktay Can’ın ailesinin avukatı Ahmet Çevik, eski Genelkurmay Başkanı Orgeneneral Işık Koşaner’e ait olduğu öne sürülen ses kayıtlarında “Kendi erimizi alnından vurduk” ifadesinde sözü edilen askerin Can olduğunu savundu. Çevik, söz konusu dinleme kaydını delil olarak kullanacaklarını söyledi. Çevik, Can’ın nöbet mevkisinde ölü bulunduğunu, askeri savcılığın soruşturmasında olayın intihar olduğuna karar verildiğini, olay yerinin yıkanarak delillerin karartıldığını ileri sürdü. Murat Oktay Can’ın G3 piyade tüfeği ile intihar ettiğinin iddia edildiğini belirten Çevik, G3’ün atım anında ve ağırlığı nedeniyle geriye tepme yapan ateşli bir silah olduğuna dikkati çekti. İntihar durumunda silahın savrulması gerektiğini savunan Çevik, Can’ın silahının yere dikey vaziyette elinde bulunduğuna dikkat çekti. Çevik, “Morali bozuk bir er niye nöbet mevkisine gönderilir, eline silah verilir? ‘Psikolojisi bozuktu, intihar etti’ geçerli bir gerekçe değil. Zaten olay intihar değildir. Bir insan G3 piyade tüfeğiyle intihar edemez. Tabancada bile boynunun altına sıkarsın. Alnına doğru sıkman mümkün değildir. Bu tamamen alından, iki kaş arasından, alnının ortası” dedi. Elazığ 8. Kolordu Komutanlığı Askeri Savcılığı ile Malatya Kara Kuvvetleri Komutanlığı 2. Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesi’nin olayla ilgili kovuşturmaya yer olmadığına kararı verdiğini dile getiren Çevik, otopsi, kriminal ve balistik incelemenin sivil kurumlarda yapılması taleplerinin de geri çevrildiğini kaydetti. Çevik, iç hukuk yollarının tükenmesi nedeniyle geçen yıl Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne başvurduklarını söyledi. Murat Oktay Can’ın parmağında tetik izi bulunmadığını da belirten Çevik, otopsiyi yapan doktorlarla ilgili de suç duyurusunda bulunduklarını anlattı. Trablus’u NATO uçakları bombalıyor ve ulus olarak çok seviniyoruz. Emperyalizmin ağababalarına şakşakçılık yapıyor, Esad’a “aklını başına topla” diyoruz. Yakın tarihini bilmeyen, anlamayan bir toplum olduk. Emperyalizmin taşeronluğuna savunduk... Kandil Dağı’ndaki teröristleri dinlemiyoruz ama Genelkurmay karargâhını dinliyoruz. Saddam, Mübarek, Kaddafi ve Esad... Evet bunlar diktatördü... Kendi ulusları için çok şey yaptılar ‘G3’le intihar edilemez’ DSP Genel Başkanı Masum Türker, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’i kutlama ziyaretinde bulundu. DSP’den yapılan açıklamada, Çiçek’in TBMM’deki makamında gerçekleşen görüşmenin basına kapalı olarak yapıldığı ve yaklaşık 40 dakika sürdüğü belirtilerek “Çiçek, görüşmede DSP heyetine anayasa değişikliği çalışmaları hakkında bilgi verdi. DSP Genel Başkanı Türker de DSP’nin anayasa değişikliği konusunda yaptığı çalışmaları Çiçek’e aktardı” denildi. DSP’den Çiçek’e ziyaret TÜRKİYE KAMUSEN’DEN MULAKAT TEPKİSİ Ekim ayında yayımlanacak TBMM albümüne ‘ince detay’ düzenlemesi Sözlü sınava karşı dava açmaya kararlıyız ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na “sözlü sınavla” eleman alınması kararını eleştirerek bu karardan dönülmediği takdirde Türkiye KamuSen olarak konuyu yargıya götüreceklerini bildirdi. Koncuk, yaptığı yazılı açıklamada, 57. hükümet döneminde, kamuda kadrolaşmanın önüne geçmek amacıyla kamuya personel alımlarının merkezi sınavla yapılmasına karar verildiğini hatırlattı. Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren kararnamede, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na alımların artık merkezi atamayla değil, KPSS’den 70 ve üzerinde puan alanlar arasında yapılacak “sözlü sınav” sonucuna göre yapılacağının belirtildiğini anımsatan Koncuk, şunları kaydetti: “Hiç kimse sonucu mülakatla belirlenen sınavların tam olarak güvenilir olduğunu, bu sınavlarda ayrıcalıklı muamele yapılmadığını, sözlü sınava girenlerin iktidar partisinden referans bulma kaygısı taşımadığını iddia edemez. Siyasi iradeyi bu yanlıştan bir an önce dönmeye ve kararnameyi iptale davet ediyoruz, aksi takdirde konuyu yargıya götüreceğiz” Anadili albüme giriyor ZAFER BAYRAMI’NDA TEBR KLER CUMHURBAŞKANI GÜL KABUL EDECEK dar olduğu gibi Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları ANKARA Milli Güvenlik değil, Cumhurbaşkanı kabul edeKurulu’nda oturma düzenini decek. Haberi gündeme getiren Vağiştirerek askerlerle sivil katılımtan gazetesi yazarı Murat Çelik, cıları protokol sırasına göre karıGül’ün tebrikleri tek başına kabul şık oturtan Cumhurbaşkanı Abedebileceğini ya da yanına Mecdullah Gül, Genelkurlis Başkanı ile Başbakan may Başkanı Orgeneral ve Genelkurmay BaşkaNecdet Özel’in önerisi nı’nı da alabileceğini bilüzerine 30 Ağustos’ta dirdi. Genelkurmay KarargâKöşk ise ayrıntılı açıkhı’ndaki programı da delama yapmak yerine bu ğiştirdi. Orgeneral bilgiyi doğrulamakla yeÖzel’in Gül’e “Başkotindi. Anayasa’nın mutanımız olarak teb“Cumhurbaşkanı’nın rikleri sizin kabul etGörev ve Yetkileri” meniz daha uygun başlıklı 104. maddeolur” dediği öğrenildi. Abdullah Gül si’nde “Türkiye Büyük Karargâhta bu yıl tebMillet Meclisi adına rikleri Genelkurmay Başkanı ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kuvvet komutanları yerine CumBaşkomutanlığını temsil ethurbaşkanı Gül kabul edecek. mek” hükmünün yer aldığını Devletin zirvesi, Zafer Bayramı anımsatan kaynaklar, Gül’ün bu kutlamalarında bu yıl hipodromhüküm çerçevesinde böyle bir kadaki geçit töreninden önce Genel rar aldığını ifade etti. kurmay Karargâhı’nda bir araya Kaynaklar, önerinin son MGK gelecek. Saat 09.45’teki törende toplantısı öncesinde Genelkurbu yıl bir ilk de yaşanacak. Zafer may Başkanı Orgeneral Necdet Bayramı tebriklerini bugüne kaÖzel’den geldiğini ifade etti. FIRAT KOZOK oşaner’in konuşması delil Israrlı itirazları sonucu tahkikatın genişletilmesi kararı alındığını belirten Çevik, şunları söyledi: “Eski Genelkurmay Başkanı Işık Koşaner’in açıklaması var, ‘Alnından vurulan er’ diyor. Bu vurulan er Oktay Can’dır. Biz bunu bir hukuki delil olarak değerlendiriyoruz. İlk kez resmi bir kurum gayriresmi şekilde askeriyedeki ölümlerin intihar, eğitim zayiatı olmadığını, kendi içinde de ölümlerin olduğunu, askerin askeri vurduğunu beyan etmiştir. Bu husus bir delildir, davalarımızda AİHM’de ve askeri mahkemede biz delilimiz olarak mahkemelere sunacağız.” K ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) TBMM Genel Sekreteri Sadettin Kalkan, milletvekili albümünün hazırlandığını ve ekim ayında yayımlanacağını belirterek “Albümde milletvekillerinin anadillerine ilişkin bilgiler de yer alacak” dedi. Meclis’te milletvekillerine ayrılan alanlara “personel ve ziyaretçi alınmayacağını” söyleyen Kalkan, muhalefet milletvekillerinin telefonlarının dinlenmesine ilişkin iddialara da “Kim neden milletvekilini dinlesin? Böyle bir şey olmaz. Böyle bir şey yapmak isteyen olursa ilk önce ben karşı çıkarım. Bir şekilde de onu cezalandırırım. Telefon insanın özeline girer, nasıl dinlenir?” diye yanıt verdi. Kalkan, 1 Ekim’de başlayacak yeni yasama yılına ilişkin hazırlıkların son aşamaya geldiğini ifade ederek “Şu an ekim ayında yayımlayacağımız yeni TBMM albümünü hazırlıyoruz. Eksiksiz ve daha detaylı olacak. Eskiden milletvekillerinin anadillerine ilişkin albümde bilgiler yer almıyordu. Şimdi milletvekili Kürtçe, Zazaca, Lazca, Gürcüce gibi hangi dili biliyorsa bunları bize bildirdi. Anadili konusunda bilgi verenleri albümde kullanacağız. Bu konuda talepte bulunanlar var” diye konuştu. HOPA OLAYLARINDA 7 KİŞİYE DAVA Savcı iddianamede örgüt propagandası dedi ÖMER ŞAN RİZE Artvin’in Hopa ilçesinde 31 Mayıs’ta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın mitingi öncesi çıkan olaylarla ilgili daha önce “örgüt bağlantısı bulunmadığı” gerekçesiyle takipsizlik kararı veren Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı daha sonra yedi sanık hakkında olaylarda yaşamını yitiren öğretmen Metin Lokumcu’nun cenazesinde atılan sloganlar ve söylenen marşlarla ilgili “yasadışı örgüt propagandası” yapmaktan 4.5 yıl hapis istemiyle dava açtı. Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı’nın iddianamesinde, yedi kişinin olaylarda yaşamını yitiren Metin Lokumcu’nun cenazesinde, “Mahir, Hüseyin, Ulaş, kurtuluşa kadar savaş” sloganı atıp, DevGenç Marşı’nı söyleyerek “THKPC, DevYol ve MLKP örgütlerinin propagandası yaptığını” ileri sürdü. Ayrıca sanıkların polisin tazyikli su ve biber gazlı müdahalesinden korunmak için yüzlerini kapatmaları da suç kabul edildi. Hazırlanan iddianame Erzurum 4. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. İlk duruşmanın 14 Eylül’de görüleceği bildirildi. C MY B C MY B