22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA dishab@cumhuriyet.com.tr DIŞ HABERLER 1.4 trilyon dolar borçlanarak Amerikan halkının gönencine harcamıştı. Şimdi, güç durumda kalan Demokrat Obama 2.4 trilyon dolarlık borç artışının karşılığında; aralarında savunmada 1.2; Irak ile Afganistan’da 1 trilyon tasarruf dahil; gelecek 10 yılda 2.7 trilyonluk kısıntıyı ve zenginlere ek vergiyi geçirdi. Bu ne demek? ABD, aşamalı olarak Irak ve Afganistan’dan çekilerek bu ülkelerdeki harcamasını kısacak, silaha parayı makaslayacak. Bu siyasa yalnızca “ekonomide” değil “savunma” siyasasında değişikliği de öngörüyor. Bu demektir ki Amerikan askeri, 9 İngiliz Times gazetesi, Türkiye’nin bir askeri harekât düzenleyebileceğini iddia etti Vantrilok ve Kuklası! B ‘Esad’ı Türkler gönderir’ New York Times gazetesi Türkiye’nin şiddeti bir an önce durdurması yönünde Suriye Devlet Başkanı Esad’a iki gün, Times ise iki hafta süre verdiğini öne sürdü. Dış Haberler Servisi Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun Suriye ziyaretinin yankıları sürüyor. Amerikan New York Times gazetesi Türkiye’nin Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad’a iki gün, İngiliz Times gazetesi ise iki hafta süre verdiğini öne sürdüler. Times, “Esad’ın devrilmesini ancak Türkler sağlayabilir” görüşünü savunduğu yazısında, Türkiye’nin “ölüm makinesi”ni durdurması için Esad rejimine mühlet verdiğini, açıklanmasa da alternatifin “Türk ordusunun Türkiye’nin çıkarlarını korumak için bir askeri harekâtı” olduğunu yazdı. Gazete, ABD Başkanı Barack Obama’nın Esad’ın görevden uzaklaştırılması için çağrı yapmaya hazır olduğunu, bunu ise ancak “Türklerin gerçekleştirebileceğini” belirtti. Times, “Ankara Kavşakta” başlıklı başyazısında, “Avrupa’nın yeni ‘güçlü adamı’ Türkiye, Ortadoğu’da da büyüyen bir güç. Türkiye 74 milyonluk nüfusu, yüzde 9’luk yıllık büyüme oranı, iddialı özgüveni ve uluslararası ihtiraslarıyla bölgesel bir dev” diye yazdı. Gazete, Türkiye’nin çıkarlarını korumak için ordusunu kullanmaktan pek geri durmadığını da Kuzey Irak operasyonları ve 1999’da Suriye ile yaşanan Öcalan krizi sırasında sınıra askeri yığınak yaparak gösterdiğini hatırlattı. Erdoğan’ın “hem Doğu’da hem de Batı’da demokrasiyle ılımlı İslamı bağdaştırma yeteneği nedeniyle de güçlü bir itibara sahip olduğunu” kaydeden Times, Suriye’deki isyanların ise Türkiye’yi iki şekilde tehdit ettiğini, bunların “mülteci akını” ve “Erdoğan’ın benimsediği MüslüSivil ölümlerini man demokrasisigösteren Youtube kaynaklı fotoğrafların ne pek de ilgi duymayan Müslüman gerçekliği Kardeşler ve diğer doğrulanamıyor. radikal İslamcı unsurları cesaretlendirmesi ihtimali” olduğunu belirtti. ir hafta önce bu köşede ABD Kongresi’nde iktidardaki Demokratlar ile karşıtları Cumhuriyetçiler arasında “borç tavanının 14.3 trilyon dolara” çıkarılması kavgasından söz etmiştik! Kavga, Demokratların ve Başkan Barack Hussein Obama’nın önerileri doğrultusunda sonuçlandı. Sandık ki önce ABD ve ardından dünya ekonomileri rahatlayacak. Olmadı; borsalar tepetaklak giderken altın fırladı, dolar ile Avro alt alta üst üste kapıştılar. ABD’ye 1.2 trilyon dolar borç veren Çin’in bir derecelendirme kuruluşu TAHVİL ORANLA RI da ABD’nin derecesini “A+”dan “A”ya düşürdü. Bu olgu, dünya ekonomisinde Vaşington’un “üstün güç” konumunu Pekin’e kaptırmasının ilk göstergesidir. bundan böyle olaylı yörelerde tek Buraya nasıl ve neden gelindi? başına hareket etmeyecek. Allahın değil, tüm insanlığın belası “Demokrasi götürüyorum” yerine “George V. Bush ve şahinler “Arap Baharı” söylemiyle Tunus’ta, çetesinin” marifetidir. “Diktatör Libya’da, Mısır’da, Suriye’de Saddam Hussein’i devireceğim, kardeşi kardeşe düşürme siyasası Irak’a demokrasi götüreceğim” izlenecek! Ondan sonra gelsin diyerek komşu ülkeye girdi. Trilyon KAAÖ askerleri, gelsin “taşeron” dolarları harcadı. Sonuç, Saddam ülkelerin hükümetleri... Bu arada öldürüldü, Irak’a “demokrasi” değil KAAÖ Libya’da 85 sivili öldürmüş, “iç savaş gibi kargaşa” girdi. “bana ne” diyecek! “Taliban” ve “El Kaide’yi” yok Geçenlerde Amerikalı bir edip “demokrasiyi götüreceğim” konuğumla söyleşiyordum. Şöyle diye bu kez tek başına değil, dedi: “Amerika’da 50 eyalet var. aralarında Türkiye’nin de bulunduğu Bize göre 51. eyalet İsrail, 52. eyalet “Kuzey Atlantik Anlaşması Örgütü de Türkiye’dir!” O halde neymiş? (KAAÖ)” askerlerini de Afganistan’a ABD bundan böyle karnından ses soktu. Ne oldu? Trilyonlarca dolar çıkaran “vantrilok” rolünü oynayıp harcadı. Geçen hafta bir Amerikan kucağında oturttuğu 52. eyalet askeri helikopteri düşürüldü, 38 yöneticilerini Suriye’de olduğu gibi Amerikan askeri ve kuklası gibi Afgan görevli konuşturacak! öldürüldü. Sonuç, Yalnız Türkçedeki sıfır elde var sıfır… “Gelen gideni aratır” Bu işler için deyimi Cumhuriyetçi Bush unutulmamalıdır. Arap ve çetesi ne yaptı? ülkelerine “bahar” mı ABD tarihinin en geldi “kardeş kanı” mı? büyük borçlanması Bu gelişmeler Çin’in olan 6.1 trilyon dünyada ekonomik doları kongreden gücünün yanı sıra geçirip Irak ve siyasal egemenliğini de Afganistan’a öne çıkarırken, gömdü. Oysa Ortadoğu’da İran’ın öncülü Demokrat nükleer gücünü de Bill Clinton yalnızca Bush’un kalkınma marifeti. arttırmış olmuyor mu? A Fotoğraflar: AFP / EP Önceki gün Suriye’ye geçen Türk ve yabancı basın kuruluşlarından 10 gazeteci hayalet kent görünümündeki Hama’ya vardı. Askerlerin açtığı ateş sonucu evlerde oluşan mermi deliklerini gördüklerini belirten gazeteciler, Hama sokaklarında yanmış araçlar, çöp yığınları, küller, barikat kurmak için kullanılmış lastik yığınlarının olduğunu kaydetti. Hama’da tank bilmecesi Davutoğlu kente yeniden tankların girdiği iddiasını yalanlarken ABD, Esad’a baskıyı arttırmak için ‘elindeki kanıtları’ kullanmayı planlıyor Dış Haberler Servisi ABD’nin BM nezdindeki büyükelçisi Susan Rice, ellerindeki kanıtları Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esad üzerindeki baskıyı arttırmak için kullanmaya hazır olduklarını söyledi. Rice, “Suriye’de işlenen suçların kanıtlarına sahibiz ve bunları soruşturacak herkesle paylaşmaya hazırız” derken bu suçların niteliği ve kimler tarafından işlendiği hakkında bilgi vermedi. Rice, dünyadaki partnerleriyle eşgüdüm halinde yeni yaptırımlarla Suriye üzerindeki baskıyı yoğunlaştırmaya devam edeceklerini söyledi. ABD Suriye’nin en büyük ticari bankası olan Commercial Bank of Syria ile mobil telefon operatörü Syriatel’e yaptırım uygulama kararı aldığını bildirmişti. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu’nun salı günü Şam’daki temaslarının ardından Hama kentinden ve Türkiye sınırı yakınındaki İdlib bölgesinden çekildiği bildirilen Suriye tanklarının dün yeniden bu bölgelere girdiği yolunda iddialar ortaya atıldı ancak Davutoğlu, “Böyle bir delil şu ana kadar bize ulaşmadı” dedi. Pakistan Dışişleri Bakanı Hina Rabbani Khar ile bakanlıkta yaptığı görüşmeden sonra düzenlenen ortak basın toplantıKente giden gazeteciler, ağır silahlar ve tankların Hama’dan ayrıldığını ancak fazla uzaklaşmadığını belirtti. Gazetecilerin verdiği bilgiye göre tanklar kentin yaklaşık 20 kilometre dışındaki tepelerde ve ağaçların AA aralarında bekliyor. 8 Haftalık Tutuklama! çarptırılmış kişidir. “Suçlu” cezasını “cezaevinde” çeker. “Tutuklama”, eski deyimiyle “tevkif” ise henüz hakkında yargıçlarca karar saldırıda 85 kişiyi öldüren Anders verilmeyen, “suçlu” değil, aksi Behring Breivik 25 Temmuz’da kanıtlanıncaya kadar yalnızca yargıç huzuruna çıktı. “sanık”tır. Dikkatlerden kaçan bir noktayı Basınımız ve televizyonlarımız dikkatlerinize sunmak isterim. İlk “tutuklama” olayının sonunu her duruşmada yargıç, savcının zamanki gibi, “Emekli Orgeneral gereken belge ve kanıtları Hasan Iğsız tutuklanarak tamamlaması için, 85 kişiyi ‘cezaevine’ gönderildi” diye öldürdüğü kesin olan “sanığın duyurdu. Demek ki Iğsız “tutuklu” tutukluluk süresini sekiz hafta” değil, “suçlu” idi, “cezasını” olarak belirledi! çekmek üzere “cezaevine” gönderilmişti! İnternet Andıcı’ndan dolayı Aynı durum Mustafa Balbay ve hakkında “yakalama” kararı öteki sanıkların çoğu için de çıkartılan “emekli” Orgeneral geçerli değil mi? Balbay, 1 Hasan Iğsız, tıpış tıpış değil, paşa Temmuz 2008 sabahı gözaltına paşa İstanbul 13. Ağır Ceza alındı. 5 Temmuz’da “tutuksuz” Mahkemesi’ne sabah 9’da “teslim yargılanmak üzere serbest olmaya” gitti. bırakıldı. Çünkü “kanıtlar Iğsız, Beşiktaş Adliyesi’nde paşa toplanmıştı”, “kaçması söz konusu” paşa bekledi. değildi. Kaçmadan Kendisine “Şimdi Ankara Cumhuriyet git, öğleden sonra Temsilciliği görevini paşa paşa gel!” ve yazarlığını yedi ay paşa paşa denildi. Öğleden sürdürdü. sonra paşa paşa Ne var ki Balbay, gitti ve paşa paşa 5 Mart 2009 tutuklandı. Perşembe günü 2. Norveç’teki 85 kez gözaltına alındı. kişinin katili gibi 6 Mart’ta “hükümeti değil; Türkiye’deki düşürmeye öteki sanıklar gibi teşebbüs” savıyla tutukluluğunun tutuklandı. Bana ucu açıktı. kim anlatabilir “Tutuklama” Newsveek başyazısı. Balbay’ın o gündür kararı neden bugündür “tutuklu” mu, yoksa uygulanır? Ya sanık kanıtları “ceza” çektirilen bir “suçlu” mu karartacaktır ya da kaçacaktır. olduğunu? Norveç’te 85 kişinin “Emekli” bir kişi kanıtları nasıl katiline öngörülen “sekiz haftalık karartır? “Kaçacak” idiyse neden tutuklama” kararına karşılık; “kanıt öğleden önce ve sonra kendi karartmayan”, “kaçmayan” ayakları ile paşa paşa gelen sanık Balbay’a uygulanan hukuksal kural tutuklanır? Anlayan ya da bunu “tutuklama” mıdır, yoksa “ceza” anlatacak biri varsa beri gelsin! Tünelin ucunda, onun için de ışık mıdır? Dolayısıyla onuru ile savcının ve görünmüyor, tıpkı Ergenekon davasında “sekiz hafta” değil, 56’sı yargıcın önüne paşa paşa giden öteki general, albay ve subaylar “üç yıldır” tutuklu 118 sanık gibi. gibi, Balbay gibi, Prof. Dr. Türkiye’de “tutukluluk” kuralı Mehmet Haberal gibi emekli artık “hükümlü” kavramı yerine Orgeneral Iğsız’a da “ceza” uygulanıyor. Adalet Bakanlığı’nda çektirilmeye başlandı! bir bölümün adı “Ceza ve Bu olayın ardındaki gerçeği Tevkifevleri Genel Müdürlüğü”dür. Amerikan Nevsveek dergisinin son Yasalarda “suçlu” başka, “tutuklu” sayısının başyazısı çok iyi başkadır. “Suçlu”, yargılanıp özetliyor! “hüküm giymiş”, bir “cezaya” ‘Ankara güçlü konumda’ Gazete, Türkiye’nin bir askeri harekâtı konusunda, “Elinden pek fazla bir şey gelmeyen Batı ve belki de Suriye’nin komşuları tarafından da alkışlanacaktır. Ankara, şimdi güçlü bir konumda konuşuyor” diye yazdı. New York Times ise Amerikalı yetkililere dayandırdığı haberinde, Davutoğlu’nun Esad’a iki gün süre verdiğini iddia ederek “Esad yönetimine destek zayıflama sinyalleri veriyor” görüşünü savundu ve rejiminin üst düzey yetkilileri arasında bölünmeler olduğunu, Esad rejiminin en çok tecrit edildiği günleri yaşadığını belirtti. Gazete, “Bir zamanlar Suriye’nin müttefiki” olarak nitelediği Türkiye’yi, “Esad üzerindeki baskıları hafifletebilecek veya yoğunlaştırabilecek bir joker”e benzetti. New York Times, “Türk yetkililer, sabırlarının taştığını söyleseler de Sayın Esad’ın, bölgenin en baskıcı ülkelerinden birinde hâlâ demokratik değişiklikler yapabileceğine ilişkin umutlarını koruyor gibi görünüyor. Bu pek az kişinin paylaştığı bir pozisyon” diye yazdı ve bir Amerikalı yetkiliye dayanarak ABD ile Türkiye ile arasında farklı görüşler olduğunu belirtti. Norveç’in başkenti Oslo’da “hükümet binasına” bombalı ve Utoya Adası’nda kampa silahlı sında konuşan Davutoğlu şunları söyledi: “Gece geç vakitlerde bu bilgi bize de ulaştı. Ben hemen büyükelçi (Ömer Önhon) ile temasa geçtim. Hama valisi ile de görüştük. Hama valisinin ifadesi şu oldu: ‘Herhangi bir tank ya da ağır silah Hama’da yoktur. İsterseniz, gece bu saatte bile sizi davet edip tekrar gösteririz’ dediler.” Davutoğlu, Suriye’nin Türkiye sınırı yakınındaki bazı yerleşim bölgelerinde operasyon başlattığı iddialarıyla ilgili bir soruya da “Sınır yakınında herhangi bir operasyon haberi bize intikal etmiş değil” yanıtını verdi. Suriye’nin resmi ajansı SANA’nın haberine göre, Hama Valisi Enes el Naim, “Ordu birliklerinin bir kısmı kentte kaldı” haberleri üzerine bazı yabancı medya kuruşlarının yanlı haberler yaptığını belirterek, “Ordu birlikleri kentten çekilerek kışlalarına geri döndü” dedi. İskenderun’un 50 kilometre güneydoğusundaki Sarakib’ten kaçan bir kişi ise güvenlik güçlerinin rasgele ateş açtığını ve evleri bastığını söyledi. Suriye’deki insan hakları eylemcileri, Humus vilayetinin Kuseyr kasabasında da 5 sivilin öldürüldüğünü bildirdi. Bu arada, Esad ile Şam’da görüşen Brezilya, Hindistan ve Güney Afrikalı diplomatlar, Esad’ın görüşmede güvenlik güçleri tarafından “bazı hatalar” yapıldığını kabul ettiğini duyurdu. Obama ile Erdoğan Suriye’yi görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, ABD Başkanı Barack Obama ile görüştü. Başbakanlık Basın Merkezi’nden yapılan açıklamada görüşmede Suriye’deki olayların da ele alındığı kaydedildi. Açıklamada, “Suriye’deki gelişmelere ilişkin durumun aciliyetine dikkati çeken taraflar, Suriye hükümetinin sivil halka karşı şiddet kullanması hususundaki derin kaygılarını ifade etmişler ve de demokrasiye geçiş için halkın meşru taleplerinin ivedilikle karşılanmasının önemine değinmişlerdir” denildi. ki liderin, Suriye’de akan kanın derhal durması ve halka yönelik şiddetin son bulması gerektiğine işaret ettiği belirtilen açıklamada, şunlar kaydedildi: “Taraflar, Suriye yönetiminin atacağı adımları yakından izlemeye devam etme, önümüzdeki süreçte de karşılıklı istişareleri sürdürme konularında mutabık kalmışlardır. ki lider, Afrika Boynuzu’ndaki kuraklıkla mücadele için yakın işbirliği yapma, yardımları bölgeye ulaştırma çabalarını arttırma konularında görüş birliğine varmışlardır.” Başkent Şam önceki gün Esad yanlısı eyleme sahne oldu. (AFP) Yağmanın faturası polise Sokaklarda korku kültürüne izin ver lanmaların nedenleriyle ilgili soruşturma Dış Haberler Servisi İngiltere Başbakanı David Cameron, 4 kişinin ölü meyeceklerini vurgulayan Cameron, asa başlatmaya karar verdi. Komisyon sosyal müne yol açan ve önceki geceden itiba yişi ve düzeni sağlamak için ellerinden ge ağların rolüne, polisin tepkisine ve poliren yatışmaya başlayan olaylarda polisin leni yaptıklarını ve yapacaklarını ifade et sin elindeki kaynaklara da bakacak. muhakeme hatası yaptığını söyledi. 4 ti. İngiltere Başbakanı, 20 milyon sterlinlik azyikli su izni çıkmıştı gece süren yağma ve isyanla ilgili parla bir destek paketi de açıkladı. Cameron önceki akşam yaptığı açıklaMeclisin içişleri komisyonu da ayakmentoda yapılan olağanüstü oturumda komada düzenin tesisi için her şeyin yanuşan Cameron, isyancıların yaptıklapılacağını, tazyikli suyun 24 saat kullarının bedelini ödeyeceğini vurguladı. nımı konusundaki planların hazır olduAvam Kamarası’ndan seslenen Cağunu kaydetti. Şimdiye kadar 1300 kimeron, “Sokaklardaki polis sayısı şi gözaltına alındı. Londra, Manchester yetersizdi, başlangıçta uygulanan ve Solihull’da, mahkemelerin gözaltına taktikler de işe yaramadı. Başlanalınanlara yetişebilmek için bütün gece gıçta polis olaya esas olarak suçtan çalıştığı kaydediliyor. Cameron hüküm çok bir kamu düzeni meselesi olarak giyen herkesin cezaevine gönderileceyaklaştı” ifadelerini kullandı. Cameğini bildirdi. Libya televizyonu ise, Caron, birçok insanın aynı anda aynı şemeron’ın olayları kontrol altına almak yi yağma pek çok yerde birden yapmasının polis için alışılmadık bir du ngiltere Başbakanı Cameron, polisin muha için “İrlandalı ve İskoç paralı askerkeme hatası yaptığını söyledi. (REUTERS) leri kullandığını” iddia etti. rum olduğunun altını çizdi. T C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle