19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA SAĞLIK SGK’nin provizyon servisi 25 saat hizmet veremeyeceği için ilaç ücretleri hastaların cebinden çıkacak 7 1314 Ağustos uyarısı İstanbul Haber Servisi İstanbul Eczacı Odası, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) MedulaReçete Provizyon sisteminden kaynaklı olarak 1314 Ağustos tarihleri arasında 25 saat hizmet veremeyeceğini anımsatarak “Hastalar ilaçlarını ceplerinden ödeyecekler ya da ilaçsız kalacaklar” uyarısında bulundu. SGK’nin geçen günlerde internet sitesinden yaptığı duyurusunda, 2324 Temmuz tarihleri arasında 24 saatlik süre içinde “tüm uygulamalarının hizmet veremeyeceğini” açıklamış, daha sonra da “Mamak hizmet binasının enerji ihtiyacını karşılayan jeneratör ile Kızılay binasının trafo değişimi çalışmaları” nedeniyle yapılacak bu kesintileri 13 Ağustos’a ertelediklerini duyurmuştu. Yedek sistem yok Açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi: “SGK çalışmalarını internet üzerinden ve bilgisayar yazılımları ile yürütmektedir. Ancak kurulan sistemin yetersizliği, elektrik kesintisi gibi ufak bir aksaklığın tüm hizmetlerin bir anda devre dışı kalmasını beraberinde getirmektedir. Kurumun olağandışı durumlarda hizmet sunumunun aksamadan yürümesini temin edecek yedek sistemleri ve yöntemleri planlamasına, yapılandırmasına mutlak surette ihtiyaç vardır. 1314 Ağustos 2011 tarihlerinde sistemin devre dışı kalacak olması; gerek hastalarımız, gerekse nöbet görevini yerine getirecek olan eczacılarımız için adeta bir kâbusa neden olacaktır. SGK’nin bu konuda herhangi bir çözüm önerisi dahi sunmaması nedeniyle bu tarihte meslektaşlarımızla hastalarımız karşı karşıya kalacaklardır. SGK olağandışı hallerde (bakım, onarım, güncelleme gibi) hizmetin aksamaması için devreye girecek yeni bir yedek sistem çalışmasını ivedilikle başlatmalıdır.” Suriye’yi Bırak, Ülkene Bak Gündem değiştirme mahareti bilinen Erdoğan, güney komşumuzda olanlarla çok yakından ilgileniyor. Bu ilgi, Washington’un isteği üzerine Dışişleri Bakanı Davutoğlu’nun altı buçuk saat süren ve önemli bir bölümü Suriye Devlet Başkanı ile baş başa görüşmeyi içeren Şam ziyareti ile dış kamuoyunun da dikkatini çekecek kadar yoğunlaştı. O ziyaret sonunda Esad’ın Hama ve bazı başka kentlerde protestocuların üstüne sürdüğü tankları geri çekmiş olmasını da Başbakanımız haklı olarak kendi başarı hanesine yazdı. Tüm bunlar olurken Suriye’nin kuzeyinde, yani bizim Güneydoğu bölgemizdeki sevimsiz gelişmeler hakkında, acaba Başbakan ne düşünmektedir? Daha üç gün önce 1 numaralı yardımcısı Bülent Arınç’ın, “DTK diye bir şey, iki günde bir çay içip, sohbet edip gidiyorlar” diye alaya aldığı oluşumun “özerklik” politikasının yöneticilerinden Aysel Tuğluk’un verdiği “çay içip sohbet etmediğimizi herkes görecek”li yanıtın sözde kalmadığı, terör örgütünün bir hafta içinde iki kez hidroelektrik santralı inşaatlarını basarak, çalışan işçileri kaçırmasıyla da somutlaşmış oldu. Hükümet yılların ihmali altında bırakılmış bölgeye yatırım yaparak, orada yaşayan yurttaşların gönüllerini kazanmak isterken PKK bu istekleri silah zoruyla engellemeye çalışıyor. “Özerk Bölge” olarak egemenliğinde göstermek istediği yörede, vergileri de kendisinin toplayabileceğinin işaretlerini veriyor. Dünkü “Zaman” gazetesi “Şanlıurfa’da Yönlü Köyü yolundaki akaryakıt istasyonuna gelerek işyeri sahipleri Bilal ve Deyyan Çelik kardeşlerden haraç isteyen teröristlerin, bu isteğe yanaşmayan iki kardeşi üzerlerine kurşun yağdırarak öldürdüğünü” yazıyordu. PKK’nin egemenlik iddia ederek özerk diye yanıtladığı yerlerde devletin hakkı olan vergileri tahsil etme girişimini ortadan kaldıramayan bir hükümetin otoritesinden söz edilebilir mi? Devletin orada valileri, asker sivil bürokratları, güvenlik güçleri, Başbakan’ın ünlü “açılım” oyuncağı ile zaman doldurmak istemesi üzerine ellerini kollarını bağlayarak oturmak durumunda kalmışlardı. Cini şişeden çıkartmayı bir başarı olarak algılayan Erdoğan, kendisini ürküten; istekleri karşılanamaz olduğu anlaşılan o canavarı, yok edemiyor. Bu durumda parlamentosu çalışmalara başlamak için illa 1 Ekim’in gelmesini beklemek yerine, hükümet olarak düğmeye basamaz mı? Öyle anlaşılıyor ki, Meclis’in açılmasının denetim mekanizmasının işlemesini de beraberinde getireceğinden ürken Başbakan, gündemi dolduracak başka konular arayarak, onları devreye sokmayı amaçlıyor. Bu nedenle varsa yoksa Suriye sorununa el atarak bir taşla iki kuş vurmak istiyor. Yani hem ABD ve Obama’nın isteklerine taşeronluk yapmak. Hem de kendi kamuoyumuzun dikkatlerini bizim asıl sorunlarımızdan uzakta tutmak. Medya bu oyuna araç olabilir. Ama ya CHP ve MHP? Bakkart’a ücretsiz sağlık Bakırköy Belediyesi tarafından Yenimahalle Kennedy Caddesi üzerinde hizmet veren Bakırköy Belediyesi Sağlık Merkezi’nde, Bakkart sahibi ilçe sakinlerine genel cerrahi, nöroloji, ortopedi, kadındoğum hastalıkları, ortopedi, travmatoloji, iç hastalıkları muayeneleri ile mamografi, röntgen, ultrasonografi ve kemik ölçümüne dek birçok sağlık hizmeti ücretsiz veriliyor. Türkiye’de sağlık alanında yanlış bir politika uygulandığını söyleyen Bakırköy Belediye Başkanı Ateş Ünal Erzen, “Özel hastanelerle birlikte sağlık tüketimi artarken aynı oranda toplumun sağlığının düzelmediğini görüyoruz. Bakırköylü kentlilerimizden belirli aralıklarla gerekli testleri yaptırmalarını istiyoruz” dedi. 25 saat sürecek İstanbul Eczacı Odası’ndan konu ile ilgili yapılan açıklamada, 13 Ağustos Cumartesi akşam saat 19.00’dan 14 Ağustos Pazar akşamı saat 20.00’ye kadar olan 25 saat içinde SGK’nin hizmetlerinin duracağını vurgulandı. Açıklamada, “SGK daha önce de birçok kez duyurarak ya da duyurmayarak MedulaReçete Provizyon sisteminde kesintiler yapmış, sağlık ve ilaç hizmetinin aksamasına neden olarak hastalarla biz eczacıları karşı karşıya bırakmıştır. Görünen odur ki bu sorun ne ilk ne de son olacaktır! Sağlık hizmeti sunumu kesintisiz yürütülmesi gereken ve süreklilik arz eden bir hizmettir” denildi. Hiçbir kurum veya hizmet sunucusunun herhangi bir nedenle sağlık hizmeti almak üzere başvuran hastayı geri çevirmemesi ve mağduriyet yaşatmaması gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, SGK’nin yasalara göre kendisine verilen sağlık hizmetlerini sağlama yükümlülüğünü kolay erişilebilecek bir şekilde ve aksatılmaksızın yerine getirmesi gerektiği belirtildi. SUDA BOĞULMA KORKUSU Uzmanlar idrar kaçırmanın çocuğun bilinçli bir davranışı olmadığını vurguladı Ceza vermeyin, tedavi ettirin Psikoterapi yeterli stanbul Haber Servisi Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları E.A. Hastanesi (BRSHH) Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. K. Fatih Yavuz, suda boğulma korkusunun basit bir fobi olduğunu ve psikoterapi ile tedavi edilebileceğini söyledi. Suda boğulma korkusunun temelinde kişinin bu konudaki bazı inançlarının yer aldığını anımsatan Dr. Yavuz, suda boğulma fobisine karşı etkili olan tek yöntemin bilişseldavranışçı terapi olduğunu ifade etti. Bu terapiyle kişinin yaklaşık 1 ila 7 seans arasında tedavi edilebileceğini kaydeden Yavuz şu bilgileri kaydetti: “Bu korkunun ortaya çıkması için kişinin boğulma tehlikesi atlatması gerekli değil. Bu rahatsızlık çocuklarda da oldukça sık görülmektedir. Anne babaların yapması gereken öncelikle çocuklarını denize girme konusunda zorlamamaları, eğer süreklilik arz etmeye başlamışsa bir psikiyatri uzmanından yardım almalarıdır.” Uzmanlar idrar kaçırmanın çocuğun bilinçli bir davranışı olmadığını, annebabanın böyle bir durumda çocuğuna tepki gösterme veya cezalandırmaya gitmemesi gerektiğini belirtiyorlar. İstanbul Haber Servisi Her 100 çocuktan 15’i uykuda yatağını ıslatıyor. Çocuk Nefroloji Derneği Başkanı Prof. Dr. Oğuz Söylemezoğlu, idrar kaçırmanın çocuğun bilinçli bir davranışı olmadığını, annebabanın böyle bir durumda çocuğuna tepki gösterme veya cezalandırmaya gitmemesi gerektiğini belirterek “5 yaşını geçmiş çocuklarda halen süren yatak ıslatma sorunu mutlaka bir uzmanca tedavi edilmelidir” dedi. Prof. Dr. Söylemezoğlu, 5 yaşına gelmiş bir çocukta yatak ıslatma nın normal olmadığını, 18 yaşındaki her 100 kişinin birinde bu sorunun devam edebildiğini söyledi. Söylemezoğlu yatak ıslatmanın nedenlerini “gece idrar kontrolünün sağlanmaması, uyku sırasında idrar hissinin algılanmaması, gece üretilen idrar miktarının uygun düzeyde tutulamaması, merkezi sinir sisteminin olgunlaşmaması, mesane ve ilgili kasların gelişmemesi ve vücutta üretilen bazı maddelerin yeteri kadar salgılanmaması” olarak sıraladı. Refleks olarak yapıyor nne babaların yatağını ıslatan çocukların bir kısmının uykularının ağır olduğundan söz ettiğini anımsatan Söylemezoğlu, “Gerçekten de altını ıslatma sorunu olan çocukların önemli bir bölümünde uyku sırasında idrar kesesinin doluluğu, diğer bir deyişle idrar yapma ihtiyacı hissedilememektedir. Çişi gelen çocuk uyanamamaktadır. Bunun sonucu olarak çocuk uykusunda sıkıştığını hissedip uyanmadan refleks ola A YÜKSEK TANS YON Kalp krizi riskini arttırıyor stanbul Haber Servisi Türkiye genelinde 50 merkezde yapılan çalışmaya göre, yüksek tansiyonu olan hastaların kalp hastası olma riskinin de yüksek olduğu ortaya çıktı. Türkiye’de hipertansiyon hastalarındaki kalp hastalığı riskini düşürmeye yönelik tedavinin değerlendirilmesi amacıyla başlayan RiskMan Çalışması’nın sonuçları açıklandı. Kardiyoloji Derneği’nin gelecek dönem başkanı Prof. Dr. Ömer Kozan koordinatörlüğündeki çalışma 1023 hasta üzerinde yapıldı. Çalışma hipertansiyon hastalarında 10 yıl içinde koroner kalp hastalığı gelişme riskinin yüzde 13 olduğunu, bu oranın erkeklerde yüzde 19’a çıktığını gösteriyor. J.H. Medicine Havuz ve denizde hijyene dikkat edilmeli ‘En iyi hastane’ S BEL BAHÇETEPE rak çişini yapmaktadır” dedi. Söylemezoğlu şunları söyledi: “Anne babanın çocuğun yatak ıslatmasına tepkiyle yaklaşması veya cezalandırma yolunu seçmesi sorunu çözmek bir yana çok daha derinleşmesine yol açabilir. Doğru tedavi için mutlaka sağlık kurumlarında konunun uzmanlarından yardım alınmalıdır. ” ANADOLU’NUN STRATEJ K ORTAĞI Serinlemek için sıklıkla tercih edilen havuzlarla denizlerin enfeksiyon hastalıklarına davetiye çıkarabileceğini belirten uzmanlar, özellikle kadınların hijyene çok dikkat etmeleri gerektiğini söylediler. TürkAlman Jinekoloji Eğitim Araştırma ve Hizmet Vakfı Başka nı Prof. Dr. Cihat Ünlü, yaz aylarında özellikle idrar yolları (sistit) ve vajina iltihabı, mantar gibi hastalıkların artabileceğini söyledi. Ünlü, “Su sirkülasyonu yetersiz ve kalabalık havuzlardan uzak durulmalıdır. Çünkü bu tip havuzlar yalnızca vajinal enfeksiyon değil, birçok başka enfeksiyon hastalığına da sebep olabilir. Bunun dı şında vajinal enfeksiyonlardan korunmak için vajina florasını ve dengesini bozacak şeylerden uzak durulmalıdır. Floranın bozulması, yalnızca vajinal enfeksiyona neden olmaz aynı zamanda cinsel yolla bulaşan hastalıklara yakalanmamızı kolaylaştırır” dedi. Ünlü uzun süre ıslak mayoyla kalınmaması konusunda da uyardı. Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEM R YEN GENLER TESP T ED LD MS hastalığında genetik buluş ANKARA (AA) Bilim insanları, genlerde, Multiple Skleroze (MS) hastalığında rol oynayan yeni varyasyonlar buldu. Bu genetik varyasyonlar, MS’in bir bağışıklık sistemi hastalığı olduğu tezini destekliyor. Nature dergisinde yayımlanan araştırmaya göre, yeni tespit edilen genler, hücresel bağışıklıkta önemli rol oynayan Tlenfositlerine işaret ediyor. Araştırma, MS hastalığında D vitamini metabolizmasının rol oynadığı tezini de doğruluyor çünkü bulunan genlerin ikisi bu metabolizmayla ilgili. Sıcaklar iyice bastırdı. Son yıllarda cehennem sıcakları yaşamaya başladık. İstanbul’da yaz aylarında sıcaklık 30 civarında olurdu. 3536’ları çok nadiren görürdük. Kış aylarında da kar sevenler birkaç kez karlı hava zevki tadarlardı. Ama biliyorsunuz paraya tapan toplumlarda doğayı korumak, doğayı savunmak gibi bir kaygı yer almıyor. Gök deliniyor, küresel ısınma baş gösteriyor, doğa tahrip ediliyor. Bu aşırı sıcaklarda tehlikeler var elbette. Güneş çarpması diye bilinen hastalıktan korunmak lazım. Yaşlılar ve çocuklar sokağa çıkmasın diye uyarılar yapılıyor. Ben bazen “çıkmasın keratalar” diye şakalaşıp sokağa vuruyorum kendimi. Ama özellikle kalp hastaları, tansiyonu yüksek olanlar, kronik akciğer hastalığı geçirenler çok dikkatli olmalı. Özellikle bu ramazan günlerinde kalp, böbrek, karaciğer, diyabet gibi kronik has Sıcaklarda ve Ramazanda Sağlığı Korumak talıkları olanlar çok dikkatli olmalı, önemseyen hastalar doktoruna danışmalı. Çünkü bu yaz günlerinde uzun açlık çok sakıncalı durumlar yaratabilir. Yatağa bağlı hale gelimiş bir kas hastası için babasının benden çocuğu için oruç izni istemesini hiç unutamam. Evlerde serinlemek de kolay değil. Klimalardan hastalananlar görüyorum, özellikle romatizma ve benzeri ağrılardan şikâyetçi olanlar klimadan çok rahatsız oluyorlar. Benim romatizma şikâyetlerim pek yoktur. Birkaç yıl önce yazın bel ağrılarım oldu. İlaç almaya başladım. Bir araba satış bürosunda arabamın revizyonunu yaptırırken karşımda oturan bir müşteri bana teşhis koydu. Hocam arabada air condition kullanıyor musun, ondandır, dedi. Gerçekten öyle idi. En azından karşısında oturmamak lazım. Biz evde vantilatörle yetiniyoruz çok defa. Tansiyondan söz açmışken yineleyeyim. Bu çok önemli risk faktörünü gerektiği gibi kontrol ettiren, ilacını düzenli alan çok az insan tanıyorum. Kalp damar hastalıklarında önde gelen risk faktörü. Risk faktörleri arasında kolesterol da var. Bu konuda kafa karıştıran bilgiler iddialar ortaya sürülüyor. Bazılarına şaşıyorum. İş, kolesterol yararlıdır, koruyucudur, ona dokunmayına kadar varıyor. Yanlış bu. Bu konularda çok konuşan, çalışkan bir öğrenci ve meslektaşımız, kolesterol okside olursa zararlı olur, diyor. Peki bunu önlemek mümkün mü? 1948’de başlayan bir Framingham çalışması var. Hâlâ süregeliyor. Son derece ciddi [email protected] C MY B C MY B yetle yürütülen bir çalışmadır bu. Bu çalışma yüz binlerce insan üzerinden açıkça kalp damar hastalıklarındaki risk faktörlerini saptıyor. Bunlarda ve sıralamada uzun yıllardan beri belli başlı bir değişiklik olmadı. Sadece kilo fazlalığına, şişmanlığa ve egzersizlere harekete verilen önem arttı, onlar öncelik kazandı diyebilirim. Tansiyon daima ön sıradaki yerini koruyor. Şeker hastalığı (diyabet) da öyle. Sigarayı da belirtmeye gerek yok sanırım. Kardiyologlar göbek çevresini çok önemsiyorlar. Etraflı araştırmalar yapan kardiyologlar, karın çevresinin erkeklerde 96, kadınlarda 86 santimi geçmemesini öngörüyorlar. Bizim sebzelerden, salatalardan meyveden oluşan et yerine balık ya da tavuk tercih edilen, şekerden, yağdan, kızartmadan uzak, Akdeniz beslenme tarzı ne güzel ve yararlıdır. İyi yaz tatilleri diliyorum. İstanbul Haber Servisi Anadolu Sağlık Merkezi’nin kurulduğundan bu yana stratejik işbirliğini sürdürdüğü Johns Hopkins Medicine, ABD’nin en seçkin dergilerinden US News & World Report tarafından 21’inci kez “ABD’nin en iyi hastanesi” seçildi. US News & World Report dergisinin her yıl gerçekleştirdiği ve ülke çapında 5 bin hastane arasında yapılan değerlendirmede, Johns Hopkins Medicine’ı ülkenin en iyisi konumuna yerleştirdiği belirtildi. Johns Hopkins hastanesinin, Amerikan hükümeti istatistiklerinde yer alan, ölüm oranları, teknoloji, personel, hizmet yaklaşımı vb gibi nesnel göstergelerin analizini temel alan US News & World Report’un sıralamasında, 16 uzmanlık kategorisinin 15’inde ilk 5 arasına girdiği, hastanenin genel sıralamada onur listesinin başında yer almasının yanı sıra, nöroloji, üroloji, psikiyatri, romatoloji ve kulak burun boğaz alanlarında da birinci olduğu kaydedildi. Johns Hopkins Medicine Dekanı Edward D. Miller, “Tüm JHM ailesini kutluyorum. Bu başarı John Hopkins’in, mesleğine kendini adamış fakülte hekimlerimizin, araştırmacılarımızın, hemşirelerimizin ve klinik personelimizin mükemmelliğinin bir kez daha farkına varılmasıdır. Önümüzdeki dönem de başarılı çalışmalarımıza devam edeceğiz” dedi. Anadolu Sağlık Merkezi Genel Direktörü Dr. Hasan Kuş ise bu başarıdan duydukları memnuniyeti dile getirerek, “Sürdürdüğümüz işbirliğinin deneyim ve bilgi birikimimize önemli katkılar sağladığını düşünüyorum. Ortaya çıkan sinerjiyle gelecek dönemde de başarılı işlere imza atmaya devam edeceğiz” diye konuştu.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle