19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
12 AĞUSTOS 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER Kılıçdaroğlu’nun kurmay kadrosuna Nihat Matkap ve Ercan Karakaş gibi isimler girecek 5 “Irak’a demokrasi gelecek!” Güneydoğu’da Demokratik Toplum Kongresi’nin (BDP desteğinde) “sivil cuma” eylemleri başladı bile... BDP de din bezirgânlığına soyundu... Sivil itaatsizlik eylemleri Güneydoğu kentlerinde sürüyor... Namazları Diyanet’in atadığı imamlar yerine fahri imamlar kıldırıyor... Tüm bunlar insanın kafasında ister istemez soru işareti bırakıyor: “Türkiye nereye götürülmek isteniyor?” CHP’de yenilik zamanı LHAN TAŞCI ANKARA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kurmay kadrosunda yer alacak ve değişecek isimler belli olmaya başladı. Mevcut MYK’de yer alan Hurşit Güneş, Engin Altay, Süheyl Batum, Gülsün Bilgehan, Sena Kaleli, Emrehan Halıcı ve Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin ise değişeceği belirtiliyor. Kılıçdaroğlu’nun gelecek hafta açıklaması beklenen yeni yönetimde, eski Çalışma Bakanı Nihat Matkap ile Ercan Karakaş, Perihan Sarı, Levent Eyipişiren, Ali Arif Özzeybek gibi isimlerin yer alacağı konuşuluyor. CHP Genel Başkanı Kemal CHP’de seçimlerin ardından yapılması beklenen yönetim değişikliğinin önümüzdeki hafta netleşmesi bekleniyor. Kulislerde mevcut MYK’de yer alan Hurşit Güneş, Engin Altay, Süheyl Batum, Gülsün Bilgehan, Sena Kaleli, Emrehan Halıcı ve Sezgin Tanrıkulu gibi isimlerin değişeceği belirtiliyor. Yeni yönetimde, Nihat Matkap ile Ercan Karakaş, Perihan Sarı, Levent Eyipişiren, Ali Arif Özzeybek gibi isimlerin yer alacağı konuşuluyor. Kılıçdaroğlu’nun,12 Haziran seçimlerinin ardından MYK’nin tümünün milletvekillerinden oluşmasından rahatsızlık duyduğu sızan bilgiler arasındaydı. Kılıçdaroğlu, seçimlerin hemen ardından yapılacak bir kadro değişiminin kamuoyunda “MYK’yi cezalandırma” gibi algılanacağı düşüncesiyle gerçekleştirmeyerek, değişimi zamana bırakmıştı. CHP lideri, hafta sonuna kadar İstanbul’da çalışacak. Mevcut MYK’deki görevlerinden alınacaklar arasında ise milletvekili de seçilen Güneş, Volkan Canalioğlu, Altay, Batum, Bilgehan, Kaleli, Halıcı, İzzet Çetin, Alaattin Yüksel ve Tanrıkulu’nun adı geçiyor. Kılıçdaroğlu’nun revizyondaki ölçütünün “çalışkanlık” olduğu bildirilirken, 17 kişilik MYK’yi 13’e düşüreceği belirtiliyor. Kulislerde, yeni MYK’de ise Karakaş, Sarı, Eyipişiren, Özzeybek, Gülseren Onanç ve Ömer Kurtaş gibi isimlerin yer alabileceği konuşuluyor. Nihat Matkap’ın da MYK’de yer almasına kesin gözüyle bakılıyor. Kılıçdaroğlu İstanbul’a hareketi öncesi Esenboğa Havalimanı’nda gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bir gazetecinin MYK’de değişiklik yapılacağı ‘Haftaya açıklarız’ yönündeki haberleri anımsatarak, “Değişiklik ne zaman açıklanır? Pazartesi günü olabilir mi?” sorusuna Kılıçdaroğlu, “Büyük ihtimalle haftaya açıklarız” yanıtını verdi. Kılıçdaroğlu, MYK listesindeki değişikliğin kapsamının sorulması üzerine de “MYK’de yapacağımız değişikliğin temel nedeni şu: MYK’de görevli arkadaşlarımızın tamamı milletvekili; biz istiyoruz ki partinin içişleriyle uğraşacak ve daha fazla zaman ayıracak arkadaşlarımızın komisyonda yer alması gerekiyor. O nedenle ağırlığı biraz milletvekili olmayan ama Parti Meclisi’nde (PM) şu anda görevli olan arkadaşlara tanıyacağız” dedi. Bir Başka Türkiye... Belediyelerin kurduğu iftar çadırları ve insan kuyrukları... En kısası neredeyse 200 metre... İstanbul’un dört bir yanında var iftar kuyrukları... Belediyeler birbirleriyle yarış ediyor... Kimi AKP’li belediyeler “20 bin kişiye”, kimileri “100 bin kişiye” iftar yemeği vermekle övünüyor. Bu arada işadamları, sanayiciler beş yıldızlı otelleri yeğliyor iftar sofraları için. İşsizliğin ve yoksulluğun kol gezdiği bir Türkiye... İslam dini “din simsarlığı”na dönüştürülürken, “siyaset bezirgânları bundan rant sağlama” peşinde... Belediyeler iftar çadırı yerine, yoksul öğrencilere burs verse, varsıllarımız bunun öncülüğünü yapsa olmaz mı? Bakın Afrika’da çocuklar açlıktan kırılıyor... Yoksulluk diz boyu... Emperyalist güçler tarım alanlarını satın almışlar Afrika’da... Üretim yok, sefalet var. Türkiye bugün bir tarım ülkesi ama yaş sebze ve meyve ithal eder duruma düştü. 2011 yılının sonunda tahminlere göre portakaldan karpuza, domatesten lahanaya, kavundan nara, kirazdan sivri bibere, patlıcandan zeytine dek ürettiğimiz pek çok ürüne 700 milyon dolar ödeyeceğiz. Türkiye Ziraatçiler Derneği Genel Başkanı İbrahim Yetkin diyor ki: “Sebze ve meyve ithal ediyoruz, yerli üreticinin malını tarlada çürütüyoruz... Ülkemizde marul, kavun, karpuz, kiraz, ayva, üzüm, erik, lahana vb üretildiği halde biz ithal ediyoruz.” Gerçekten bir tuhaf ülkeyiz biz... Sonumuz Afrika gibi mi olur bilmiyorum ama “kıvırcık marul, üzüm, kavun, karpuz” ithal ediyoruz ürettiğimiz halde. Bunlar neden oluyor? Hepsi neoliberalizmin boyunduruğu altına girmekten. Bu ülke Salihli’den, Karacabey’den kiraz, elma, şeftali ihraç ediyor, öte yanda başka ülkelerden aynı ürünleri getiriyor. Bunlar halkımızın umrunda bile değil! Din eksenli politikalar, Suriye’ye gözdağı verme, Irak’ta binlerce Müslüman ölürken sesini kısıp, sağda solda yandaşların kulağına fısıldama: AB BAKANI EGEMEN BAĞIŞ: Diplomatlar da tamam gazeteciler de Diplomasi Muhabirleri Derneği üyelerine iftar veren AB Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış, “Nasıl diplomaside monşerliğe son verdiysek, muhabirlikte de monşerliğe son verdik” dedi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) AB Bakanlığı, yeni anayasa konusunda bir envanter çalışması yapmaya başladı. Çalışma, AB’nin şimdiye kadar hazırladığı Türkiye ilerleme raporlarının anayasaya ilişkin bölümleri derlenerek ortaya konan değerlendirmeleri kapsayacak. Anayasaya ilişkin envanter çalışmasına ilişkin açıklama önceki akşam Diplomasi Muhabirleri Derneği üyelerine iftar veren AB Bakanı Başmüzakereci Egemen Bağış’tan geldi. Türkiye’deki diplomasi muhabirlerinin yoğun iş yükünün Türkiye’nin aktif bir diplomasi yürüttüğünün ve doğru yolda olduğunun bir göstergesi olduğunu ileri süren Bağış, “Nasıl diplomaside monşerliğe son verdiysek, muhabirlikte de monşerliğe son verdik. Artık masa başında oturup ahkâm kesip yazı yazan muhabirlerdense, Türkiye’nin aktif diplomasisini gözlemleyen, yayınlarına ve ekranlarına yansıtan bir döneme geçtik” diye konuştu. AB süreci ile ilgili de konuşan Bağış şunları kaydetti: “Temennimiz odur ki AB’nin kendi sofrasının bereketi için Türkiye’nin önemini yeniden anladığı günlere döneriz. Müzakere süreci sadece bizim yaptığımız reformlarla değil fasılların açılması ile farklı bir boyuta taşınır. Türkiye AB sofrasını bereketlendirecek, AB’nin ağzını yeniden tatlandıracak yegâne ülkedir. Türkiye’nin olmadığı bir AB sofrası, bizim Halil İbrahim sofralarının bereketinden, iftar sofralarının hoşgörüsünden nasibini almamış bir sofra olur.” önyargı ve ırkçılık baharatı ile zehirlenmiş ve sofraya sadece o zehirden içmek isteyenlerin oturabileceği zihniyetini yaygınlaştırmaya çalışan çevreler var. AB’yi yokluğa sürükleyen o zihniyetin panzehiri ise Türkiye’dir” dedi. Anayasa çalışmaları konusunda AB Bakanlığı olarak kendilerinin de bir envanter çalışması hazırladıklarını kaydeden Bağış, bu çalışmalara destek vermek için AB Bakanlığı’ndaki ilgili birimlerin ortak bir çalışma yürüttüklerini, önümüzdeki günlerde içerikle ilgili olmayan sadece envanter ve tarama niteliğindeki bu çalışmayı ilgili kurumlara, TBMM Anayasa Komisyonu’na ve belki de Bakanlar Kurulu’na sunacaklarını bildirdi. Ortadoğu’da yaşananlar, Türkiye’ye dün değindiğim gibibiçilen rol, Kuzey Irak eksenli “Kürdistan Devleti”, demokrasi ve özgürlükler adı altında tezgâhlanan oyunlar. Güneydoğu’da son aylarda yaşananlar neyin nesidir? Demokratik Toplum Kongresi barış, özgürlük gibi kavramları bir kıyıya itip, vahşi kapitalizmin “din eksenli” politikalarıyla bir arayış içine mi girmiştir “Büyük Kürdistan” için? Hiç kimse “din ve tarikat eksenli” politikalarla Kürt sorununun içinden çıkamaz... Elbet isteyen namaz da kılar, oruç da tutar, dinini yaşar... O ayrı bir konu... Orada salt AKP ve BDP yok... Müslüman Kardeşler’den Hizbullah’a, Taliban’dan El Kaide’ye kadar tüm köktendinci örgütler var... Suriye’de isyan ateşini yakan Sünni Arap Müslümanların peşlerine takıldığı Müslüman Kardeşler değil midir? Siyasal iktidar BDP’yi marjinalleştirmek, askeri itibarsızlaştırmak için çaba harcıyor. Askerin hiç mi suçu yok? Hasdal’da yatan teğmenler, yüzbaşılar, yarbaylar, albaylar kimlerden emir aldı? Askerlikte emirkomuta zinciri yok mu? TSK içindeki “çürük elmaları” temizleseydi bugünleri yaşamaz, “emir alan” subayların yaşamları altüst olmaz, Yarbay Ali Tatar intihar etmezdi. Darbecilikle bir yere varılmayacağını, tüm askeri rejimlerde dincilerin, tarikatçıların korunup kollandığını, emekçilerin, aydınların, solcuların, yurtseverlerin, sözde değil özde Atatürkçülerin, devrimcilerin ezildiğini yaşamadık mı? Türkiye’de darbeler dönemi bitti. Hopa’da “sivil dikta” gözdağı veriyor ÖDP’ye. ÖDP’liler tutuklanıyor, kimsenin sesi soluğu çıkmıyor... Çiçek’ten Erdoğan’a ziyaret TBMM Başkanı Cemil Çiçek, yeni anayasa konusunda ön görüşme yapmak amacıyla muhalefet partilerini ziyaretinden önce Başbakan Tayyip Erdoğan’la bir araya geldi. TBMM Başkanı Çiçek ile Erdoğan arasındaki görüşme bir saat sürdü. Başbakan Erdoğan, Çiçek’i Başbakanlık’ın merdivenlerinden karşıladı ve uğurladı. Görüşmenin, Çiçek’in iadei ziyaret kapsamında muhalefet partilerinin liderlerine yapacağı ziyaretler öncesinde gerçekleşmesi dikkat çekti. Görüşmede, Çiçek’in TBMM Başkanı seçilmesinin ardından öncelikli gündem olarak açıkladığı ve ekim ayında start almasını planladığı yeni anayasa konusunun gündeme geldiği belirtiliyor. Çiçek, Erdoğan’ı ziyaretinden önce, AKP’nin yeni anayasa çalışmalarını yürüten ekip içinde yer alan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’la TBMM’de bir araya geldi. TBMM Başkanı Çiçek’in Erdoğan görüşmesinin ardından muhalefet partilerinin liderlerini de ziyaret edeceği belirtiliyor. Bu ziyaretlerin ana gündem maddesini yeni anayasa konusunun oluşturması bekleniyor. Çiçek’in, tutuklu milletvekillerinin serbest bırakılmaması nedeniyle yemin etmeyen BDP’yi de ziyaret edip etmeyeceği henüz bilinmiyor. (Fotoğraf: AA) TOPLANTI ‘TEKNİK NEDENLERLE’ İPTAL EDİLDİ ‘Fener’ kuryelerine tutuklama Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında gözaltına alınan Kurum ve Balıkçı’yla birlikte tutuklu sayısı 9 oldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü Almanya’daki Deniz Feneri e.V. bağlantılı soruşturma kapsamında dördüncü dalgada gözaltına alınan 5 kişi arasında yer alan İzzet Kurum ve Mehmet Sıddık Balıkçı tutuklandı. Almanya’daki dava kapsamında tutuklu olan Mehmet Gürhan’ın kayınbiraderi olan Kurum, kuryelik suçlamasıyla soruşturulurken Balıkçı ise Deniz Feneri e.V’nin ikinci başkanlığını yapmıştı. Cumhuriyet 16 ay önce Nisan 2010’da Balıkçı’nın Türkiye’de bir gayrimenkulü milyonlarca liraya elinden çıkartmak istediğini; savcılığın gayrimenkule tedbir koydurduğunu duyurmuştu. Zanlılardan Nurgül Gürhan’ın savcılık sorgusu yapıldı. Gürhan, soruşturmayı yürüten savcılar tarafından yaklaşık 5 saat sorgulandı. Sorgunun ardından Kurum, Hakkı Sadal, Ahmet Coşar ve Balıkçı da adliyeye getirildi. Savcılar, Coşar’ı serbest bırakırken Kurum, Sadal, Balıkçı ve Gürhan’ı mahkemeye sevk etti. Kurum ve Balıkçı’yı tutuklanırken Gürhan’ın dayısı Sadal ile Gürhan’ın eşi Nurgül Gürhan’ı adli kontrol hükümleri uygulanması şartıyla serbest bırakıldı. Savcılık Sadal ile Kurum tarafından imzalanmış bazı belgelere ulaşmıştı. Bu belgelerde Sadal’ın 4.5 milyon Avro’yu Kurum’a teslim ettiği görülüyor. Balıkçı bazı şirketlerde Zahit Akman ve Zekeriya Karaman ile ortak bulunuyordu. Balıkçı’nın 850 bin Avro’yu Türkiye’ye getirerek kuryelik yaptığı öne sürülüyor. Bu arada tutuklanan Kanal 7 yöneticisi İsmail Karahan’ın teknik takibe takıldığı öğrenildi. Karahan’ın Beyaz Holding çalışanı Ayşegül Sezgün’e delil olabilecek belgelerle ilgili “Temizlediniz mi?” diye sorduğu Sezgün’ün “Zahid amca bir şeyler karaladı, onlar kalmış olabilir” yanıtını verdiği öğrenildi. Şifreli Başkan basının karşısına çıkmadı yen Uğurlu, Tanrıverdi ile birlikte basın ANKARA Baştoplantısı düzenleyebakanlık Kamu Göceklerini söylemişti. revlileri Etik KuruUğurlu ile yaptığı lu’nun hazırladığı görüşmeye ilişkin bil“şifreli raporla” güngi veren Tanrıverdi, deme gelen, önceki ortada kanunsuz bir gün Yerel Yönetimdurum olmadığını saBaşbakanlık Etik lerden Sorumlu Gevundu. Başbakanlık Kurulu tarafından nel Başkan YardımcıKamu Görevlileri Etik yolsuzlukla sı Hüseyin TanrıverKurulu’nun şikâyet di’ye verdiği ifadenin konusu 16 maddenin suçlanmasına tepki ardından “Yarın bir11’inde kanuna ve etigöstererek dün basın likte basın toplantısı ğe aykırılık tespit ettoplantısı yapacağını düzenleyeceğiz” dimediğini, geri kalan 5 yen AKP’li Karaman madde de de kanuna açıklayan AKP’li Belediye Başkanı Kauygun olmasına karKaraman Belediye mil Uğurlu, bu planışın etiğe aykırılık tesBaşkanı Kamil Uğurlu nı gerçekleştiremedi. pit edildiğini anlatan bu planını Etik Kurul tarafınTanrıverdi, “Başkadan hazırlanan rapornın açıklamaları sigerçekleştiremedi. da, “etik dışı davzi tatmin etti mi?” ranmakla” itham edisorusuna “Tatmin etlen Karaman Belediye Başkanı Uğur me diye bir şey yok. Etik Kulu, önceki gün AKP Genel Merke rul’un raporu elimizde, ama tazi’nde Tanrıverdi ile görüşmüştü. raflarla görüşmeye de devam edeUğurlu, Tanrıverdi’ye hakkında ha ceğim. Ben anlattıklarından sonra zırlanan rapor ile ilgili bilgi vererek ‘durumun buysa basın açıklaması savunmasını yaptıktan sonra Başba yap’ dedim, o da bir açıklama yakan Recep Tayyip Erdoğan’ın par pacak ama parti genel merkezintisinin il başkanları ile yaptığı top de yalnızca parti yöneticilerimiz açıklama yapabiliyor. Ben birliklantıya katılmıştı. te basın açıklaması yapacağız deurul hata yaptı’ medim” yanıtını verdi. AKP Genel Merkezi’nde hakkınKaraman Belediyesi özel kalem daki iddialarla ilgili soruları yanıtla müdürlüğü yetkilileri ise Uğurlu’nun yan Uğurlu, Etik Kurul’un hazırla Ankara’da planlanan basın toplantıdığı raporun gerçekleri yansıtmadığını sının iptal edildiğini, önümüzdeki ileri sürmüştü. “Etik Kurul hata günlerde Karaman’da bir basın topyaptı. Tabii herkes yanılabilir” di lantısı yapılabileceğini bildirdi. FIRAT KOZOK Karahan teknik takibe takılmış SAVCI YÜKSEL, ZANLILARI FAİLİ MEÇHULLERLE İLGİLİ SORGULADI B sofrasında zehir var’ Bağış, Türkiye’nin sofrasında herkese yer bulunduğunu da söyleyerek AB’nin de aslında bu ideal üzerine kurulmuş bir birlik olduğunu, herkesin aynı sofraya oturabileceği bir oluşum olduğunu bildirdi. Bağış, “Ama bugün maalesef AB sofrasında yemekler ‘A Özel harekâtçı 5 kişi tutuklandı LHAN TAŞCI ANKARA Özel Yetkili Ankara Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği’nin yürüttüğü bazı faili meçhul cinayetlere ilişkin soruşturma kapsamında özel harekatçılar Ayhan Akça, Seyfettin Lap, Enver Ulu, Ayhan Özkan ve Uğur Şahin, tutuklandı. Eski polisler de sorguda, “Ayhan Çarkın’ın anlattıkları deli saçması” diyerek, suçlamaları reddetti. Aralarında Sağlık Bakanlığı Teftiş Kurulu Başkan Yardımcısı Namık Erdoğan’ın da bulunduğu bazı faili meçhul cinayetlerle ilgili soruşturmayı yürüten savcı Hakan Yüksel’in talimatı üzerine polis, 3 ilde operasyon düzenledi. Operasyonda, eski özel harekâtçı olduğu belirtilen ve dün tutuklanan 5 ki şi ile birlikte Yusuf Yüksel, Ziya Bandırmalıoğlu, ile Alper Tekdemir gözaltına alındı. Mahkemeye sevk edilen 5 zanlıya Çarkın’ın ifadelerinden bölümler okunarak, 10 soru yöneltilirken, zanlılar Çarkın’ın ifadelerini reddetti. Söz konusu 5 kişi tutuklanırken gözaltına alınan isimlerden Yüksel’in halen İstanbul’da aktif görev yaptığı bildirildi. Çarkın, 1990’lı yıllarda Ankara’da işlenen üç faili meçhul cinayet konusunda gözaltına alınan isimlere işaret etmişti. Avukat Yusuf Ekinci’nin eski özel harekâtçı Akça, DEP İl Başkanı Avukat Faik Candan’ı ise Ahmet Sakarya’nın öldürdüğünü anlatan Çarkın, olaylardan eski Özel Harekât Daire Başkanı İbrahim Şahin’in bilgisi olduğunu söylemişti. C MY B C MY B ‘K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle