18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 25 TEMMUZ 2011 PAZARTES 6 EĞİTİM Uzmanlar, bugün başlayıp 5 Ağustos tarihine kadar yapılabilecek üniversite tercih işlemleri konusunda uyardı: Kılavuzu dikkatle inceleyin daylar, tercihlerini isterlerse bir başvuru merkezi aracılığıyla; isterlerse internetten kendileri bireysel olarak yapabilecek. Başvurularını internetten yapmak istemeyen adaylar, doldurdukları tercih formu ve nüfus cüzdanı/pasaportları ile birlikte istedikleri bir başvuru merkezine tercih için başvuracak. F GEN ATALAY A ‘Bilim’de Karıkoca Saltanatı! TÜBİTAK yönetiminin, teorik fizik ve matematik yani temel bilimlerle uğraşan ve dünyada itibarı olan Feza Gürsey Enstitümüzü, fiilen kapatma anlamına gelen kararına, önemli bir tepki ve duyarlık oluştu! Halkla ilişkiler birimine bir açıklama yaptırdılar... Emre Kongar’ın köşesinde okumuşsunuzdur. Açıklamayı da Emre Kongar ve başkalarına gönderiyorlar ama iki hafta önce konuyu topluma duyuran bu köşeyi duymazlıktan geliyorlar! Neden? Bu köşeden hiç mi hiç hoşlanmazlar; çünkü Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji olarak da kendilerini yakından izleriz, eleştiririz, sözü esirgemeyiz! Feza Gürsey Enstitüsü’nü kısa süre içinde işlevsiz bırakacak kararı, aslında TÜBİTAK’ın Bilim Kurulu almamıştır. Bilim Kurulu gibi oluşumlar, bizim gibi bilim kültürü müthiş eksik ve oluşmamış ülkelerde, genellikle onay yerleridir... Yani TÜBİTAK başkanlığı kararı alır, Bilim Kurulu’nun önüne imza için koyar. Oradaki üyelerden de acaba doğru mu diye bir iki itiraz gelebilir ama sonunda hepsi imzayı basar ve kararlar oybirliği ile alınır! Acaba Bilim Kurulu’nun son 8 yıllık tarihinde bir tek üyenin bir şerhi var mıdır? Bu noktada geçerli olan politika, “büyük uyum”dur! İtiraz edenin orada ne işi var!? Emre Kongar yazdı, ben de daha önce Cumhuriyet Bilim ve Teknoloji’de yazmıştım: TÜBİTAK ve onun en büyük kuruluşu olan, TÜBİTAK’a bağlı, Gebze’de kurulu Marmara Araştırma Merkezi (MAM), bir aile yönetimi altındadır... TÜBİTAK’ın başında 2004’ün ocak ayından beri Nüket Yetiş vardır. MAM’ın başında ise kocası Önder Yetiş bulunuyor. Önder Bey, eşi Nüket Hanım’ın TÜBİTAK Başkanı olmasından sonra, Nisan 2004’te MAM’ın başına getirildi. Yani fiilen Nüket Hanım’ın başkanlığınca atandı! Önder Yetiş, TÜBİTAKUlusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü’nün (UEKAE) de başkanıdır... Aynı zamanda, MAM Yönetim Kurulu’nun da Başkanvekilidir. 2010 başında, TÜBİTAK’a doğrudan bağlı yeni bir merkez kuruldu: Bilişim ve Bilgi Güvenliği İleri Teknolojiler Araştırma Merkezi (TÜBİTAK BİLGEM). Ve başına yine Önder Yetiş getirildi! BİLGEM’e Kriptoloji Enstitüsü, Bilişim Teknolojileri Enstitüsü (BTE), şimdi de diğer adı Feza Gürsey Enstitüsü olan Temel Bilimler Araştırma Enstitüsü bağlandı.. Önder Yetiş şüphesiz çok etkin bir isim. İyi bir mühendistir ve 1995’te, TSK dahil Türkiye devlet kurumlarının bütün bilgi güvenliği ihtiyaçlarını karşılayan ve önemli başarılara imza atan Kriptoloji Enstitüsü’nü kurmuş ve geliştirmiştir. TÜBİTAK’ın neredeyse bütün önemli merkezlerinin başındadır.. Adeta TÜBİTAK’ın arkasındaki kişidir! Söylüyorum: Karıkoca baş başa vermişler ve Feza Gürsey Enstitüsü’nün ipini çeken kararı ortak almışlardır, büyük bir olasılıkla! Önder Bey, uygulamalı bilimlerin insanıdır. TÜBİTAK da uygulamalı alana odaklanmıştır; birimleri arasında, Feza Gürsey dışında temel bilim çalışmaları yapan başkası yoktur. Dolayısıyla, temel bilimler bizim ilgi alanımız içinde değil, diye düşünmektedirler! Önder Yetiş’in elinde büyük bir güç temerküzü vardır! Neredeyse her şeyin tek adama bağlanması ne kadar doğrudur, tartışmalıdır! Bu güç, bir de TÜBİTAK’ın başında olan Nüket Yetiş ile iyice pekişmektedir! Bir aile saltanatı hüküm sürüyor TÜBİTAK’ta! Bu zerre kadar etik bir durum değildir! Kararlarda bir çıkar birliği var, bile denebilir! Dünyanın başka bir ülkesinde bir örneğini göremezsiniz! Önder Bey’in güçleri dağıtılmalıdır. İyi bir yönetici olarak ana birimin başında şüphesiz ki bulunabilir... Ya MAM Başkanı ya BİLGEM! TÜBİTAK Başkanı da bence görevini bırakmalıdır! Etik kurallar gereği! Bunu söyleyen, yazan yok, ben “kötü kişi” olarak, bu gerçeği gündeme getiriyorum! Lisans Yerleştirme Sınavları (LYS) sonuçlarına göre üniversite tercih işlemleri, bugün başlayacak ve 5 Ağustos 2011 tarihinde saat 17.00’de sona erecek. 2011ÖSYS Yükseköğretim Programları ve Kontenjanları Kılavuzu’na, ÖSYM’nin http://www.osym.gov.tr internet adresinden erişmek mümkün. Tercih işlemleri, kılavuzda belirtilen esaslar uyarınca gerçekleştirilecek. Tercih yapacak adayların kılavuzu dikkatle incelemeleri, tercihlerini buna göre yapmaları gerekiyor. TÖDER Rehberlik Uzmanı Celil Vardar, “Tercihlerde hangi bilgilerden yararlanılmalı” sorusunu şöyle yanıtladı: “Bu yıl, geçen yıla göre üniversite tercihlerinde kullanacağımız veriler daha net, daha sağlıklı ve daha isabetli tercih yapabilmek için yeterli sayılabilir. Bir yılın örnekleri var elimizde. Bir programa en son yerleşen adayın puanını ve başarı sırasını biliyoruz artık. 2010 ÖSYS sonuçlarına bakarak sistemin adaylar tarafından daha da iyi anlaşıldığını ve bu nedenle bu yıl da benzeri durumlarla karşılaşabileceğimizi varsayarak alana uygun tercihle alan dışı tercihte uygulanan AOBP katsayılarının 0.15 ve 0.12 olması nedeniyle önceden hayal bile edilemeyen kimi sonuçlar alınabilecektir. Örneğin bir Fen Alanı öğrencisi TM puanı için gerekli sınavlara girmişse ve yeterli puanları almışsa alan dışı olmasına karşın Hukuk Fakültesi tercihi yapmış ve yerleşmiştir geçen yıl. Bu yıl da alanlar arasındaki geçişlerin önemli olabileceğini söyleyebiliriz. 2010 ÖSYS’de MF1 puan türündeki sıralamada ilk 50 bin içinde Fen Bilimleri Alanı çıkışlı adayların sayısı 49.294 iken TürkçeMatematik Alanı çıkışlı aday sayısı da sadece 624 kişidir. TM1 puan türünde ilk 60 bin kişi arasında TürkçeMatematik Alanı çıkışlı aday sayısı 27.769 iken Fen Bilimleri Alanı çıkışlı aday sayısı ise 21.933; TS1 puan türünde ilk 50 bin içindeki Sosyal Bilimler Alanı çıkışlı aday sayısı 24.605 iken TürkçeMatematik Alanı çıkışlı aday sayısı da 24.975’tir. Puanların hesaplanabilmesi için bir adayın LYS’de katıldığı sınavlarda çözdüğü (MF ve TS için 5, TM için 4 test) testlerin en az ikisinden 0.5 net çıkarması gerekiyor. Bu nedenle örneğin neredeyse MF puanını hedefleyen ve MF puanıyla tercih yapacak adayların tümü matematik ve geometri testlerinin her birinden 0.5 net çıkarmışsa TM puanları da hesaplanacak ve TM sıralamasında da yer alacaklardır. Ayrıca pek çok MF öğrencisinin sistem bu imkânı verdiği için TM tercihi de yapabilmek; pek çok TM öğrencisi de TS tercihi yapabilmek için ortak test dışındaki diğer testi de çözmüş ve kendi alanıyla ilgili puan dışında yan alandan oluşan puanlarının da hatırı sayılır puanlar olduğunu; hatta bunlardan büyük bir kısmının da ilk 50 binlerde yer alabilmiş olduğunu söyleyebiliriz. Bu bilgilerin de tercih listelerinin düzenlenmesinde dikkate alınması yararlı olacaktır.” Kimler, nasıl tercih yapabilir? Öncelikle 2011 ÖSYS’de tercih yapabilmek için 2011 ÖSYS’ye başvurmuş olmak gerekir. 2011 ÖSYS için başvuru yapmış fakat YGS’ye girmemiş adaylar: Genel lise öğrencisi ise tercih yapma hakkı yok. Başvuru yapmış fakat YGS’ye girmemiş aday meslek lisesi öğrencisi ise kendi alanının devamı niteliğindeki Tablo 3A’da belirtilen Önlisans programlarına SINAVSIZ GEÇİŞ için başvurabilir. YGS’ye girmiş ve herhangi bir YGS puanı 140 puanı geçememiş adaylar: Meslek lisesi öğrencisi ise sadece 1 MF öğrencisi TM tercihi de yapabilir 2 kendi alanının devamı niteliğindeki önlisans programlarına SINAVSIZ GEÇİŞ için başvurabilir. Genel lise öğrencisi ise tercih hakkı yok. YGS’ye girmiş ve herhangi bir YGS puanı 140180 arasında olan tüm adaylar: Tablo 3A’da belirtilen sınavsız geçişten sonra boş kalan önlisans programlarını, Tablo 3B’de YGS puanıyla öğrenci alan önlisans programlarını ve Tablo 4’ten sadece Açıköğretim Programlarını (İngilizce Öğretmenliği hariç) tercih edebilirler. YGS’ye girmiş ve herhangi bir YGS puanı 180’den 3 4 büyük olan adaylar: Sınavsız geçişten sonra boş kalan önlisans programlarını programın istediği puan ve koşullara uyarak tercih edebilirler. Açıköğretim programlarını tercih edebilirler. LYS’lere girmiş ve ilgili LYS puanı da 180’den büyük olan adaylar LYS puanıyla öğrenci alan programları tercih edebilirler. Bu adaylar meslek lisesi öğrencisi iseler YGS puanıyla öğrenci alan Sanat ve Tasarım Fakültelerini, Turizm Fakültelerini, Lisans eğitimi yapan yüksekokulları ve Uygulamalı Bilimler Yüksekokullarını tercih edebilirler. Meslek seçerken kendinize şu soruları sorun niversite adayları, meslek seçerken popülerliğini dikkate alıyor. Ancak meslek seçimi kadar yeteneklerin de belirlenmesi çok önemli. Meslek seçimi yaparken ilginiz ve yeteneğiniz hangi mesleğe yatkınsa onu seçin. Bu sizi daha mutlu edecek. Tüm Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) uzmanlarına göre, meslek seçerken yıllardır yapılan hatalar bir noktada işsizliğe de yol açıyor. Meslek seçiminde kişinin kendine sorması gereken sorular şunlar: Bu meslekteki görevler ve yapılacak işler nelerdir? Bu meslek için gereken nitelikler nelerdir? Bu meslekte kullanılan araç, gereç ve malzemeler nelerdir? Çalışma ortamı ve koşulları nelerdir? İş bulma olanakları nelerdir? Kazancı ne kadardır? Mesleğe girebilmek için alınması gereken akademik eğitim nedir? Meslekte ilerleme, kariyer yapma olanağı var mıdır? Meslekte son kademeye ne kadar zamanda erişilebilir? Mesleğin sağladığı olanaklar nelerdir? Ü steklerinizi doğru belirleyin TÖDER rehberlik uzmanlarının, meslek seçimi yapma aşamasındaki gençlere önerileri ise şöyle: “Karar verme durumunda birey, öncelikle mevcut seçeneklerini belirlemelidir. Bu seçeneklerin, isteklerini tam karşılayıp karşılamadığına bakmalıdır. Yukarıda belirtilen sorulara aldığı cevaplar doğrultusunda her seçeneğin kendisi için getirilerine bakıp sunacağı olanakları değerlendirmelidir. Seçenekler erişilebilir olmalı. Bu durum bireyin fiziksel, zihinsel, duygusal ve ekonomik olanakları ile sınırlı kalmalı. Birey yetenek ve ilgileri doğrultusunda sahip olduğu olanaklardan hareketle kendine uygunluğunun çok ve erişme olanağı en yüksek olan seçeneğe yönelmeli.” B R NC ERGENEKON DAVASI Ataması yapılmayan öğretmenler sınavın kaldırılmasını istedi Gizli tanıklar dinlenecek İstanbul Haber Servisi Birinci Ergenekon davasına bir buçuk aylık aranın ardından bugün Silivri Cezaevi bitişindeki duruşma salonunda devam edilecek. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, emekli Tuğgeneral Veli Küçük’ün tutuklu sanıkları arasında yer aldığı davanın bugünkü 188. duruşmasında Danıştay’a silahlı baskın ve Cumhuriyet gazetesine bomba atılması dosyasının tanık ve gizli tanıklarının dinlenmesi bekleniyor. 20 Ekim 2008’de başlayan davaya bakan İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti Başkanı Köksal Şengün’ün görev yerini değiştiren Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu, heyet başkanlığına, üye hâkimlerden Hasan Hüseyin Özese’yi getirdi. Savcı Zekeriya Öz’e tehdit iddiası, Fener Rum Patriği Bartholomeos’a yönelik suikast hazırlığı iddiları, Danıştay saldırısından sanık Alparslan Arslan’a Glock satılması ve Cumhuriyet gazetesine molotof kokleyli atılmasına ilişkin dosyalarla birleşleştirilen davada 27’si tutuklu 107 kişi yargılanıyor. ‘KPSS intihara neden oluyor’ ANKARA (AA) Ataması yapılmayan öğretmenler adına Türk EğitimSen Genel Merkezi’nde yapılan açıklamada, KPSS’nin kaldırılması istendi. Türk Eğitim Sen Genel Merkezi’nde, ataması yapılmayan öğretmenler adına basın açıklaması yapıldı. Pınar Ulaş tarafından okunan açıklamada, Milli Eğitim Bakanlığı’nca gelecek ay 55 bin alım yapılacağına dair söz verildiği ifade edilerek 200 binden fazla öğretmen açığının bir an önce kapatılması gerektiği belirtildi. Kadrolu öğretmen harici istihdam politikalarının terk edilmesi istenen açıklamada, “Güvenilirliğini yitirmiş olan, geçerliliği olmayan, 11’i intihar olmak üzere 22 öğretmenin yaşamının sonlanmasına zemin oluşturan KPSS kaldırılmalı, ihtiyaca göre istihdam planlaması yapılmalıdır” denildi. “Ülkenin ekonomisi iyi” söylemleriyle eylemlerimize “Devletin sizi atayacak parası yok” ifadelerinin çelişkili olduğu belirtilen açıklamada, “Biz ataması yapılmayan öğretmenler olarak sadece atanmak ve öğrencilerimize kavuşmak istiyoruz. Yani en doğal anayasal hakkımızı, sadaka değil hakkımızı istiyoruz; geri alana dek, öğretmenler işsiz, okullar öğretmensiz kalmayana dek devam edeceğiz” ifadelerine yer verildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle