18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 TEMMUZ 2011 PAZAR CUMHUR YET [email protected] SAYFA MÜZİK 15 Başarılı tiyatro müzikleriyle tanınan piyanist, besteci Çiğdem Erken kendi yazdığı şarkılarla bir albüm çıkardı: Tiyatro müziklerinden re minör aşk şarkılarına HAT CE TUNCER Tiyatro oyunlarına yaptığı müziklerle tanınan piyanist, besteci Çiğdem Erken, kendi yazdığı şarkılardan oluşan “Kız Kafası” albümünde farklı bir yönünü ortaya koyuyor. Albüm henüz Ada Müzik’ten yayımlanmadan şarkıları internet üzerinde beğeni toplayan Çiğdem Erken, iç dünyasını şarkılarıyla dışa vuruyor, aşk şarkıları yazıp söylüyor. 1995 yılından bu yana tiyatro müzikleri yazan Çiğdem Erken’in henüz 6 yaşındayken bir aile dostlarının evindeki piyanonun tuşuna basması adeta kaderini belirlemiş: “Piyanonun tuşuna basıp ses gelince benimle konuşuyor gibi geldi. Ertesi sabah 6’da uyanıp ‘piyano istiyorum’ diye ağlamışım. Babam Tekirdağ’da bir dikiş makinesi markasının yetkili satıcısıydı. Babam bağlama âşığıydı, her akşam bağlama çalar, annem de şarkı söylerdi. Sonunda dayanamayıp 7 yaşında bana piyano aldı. Fakat bu sefer de ‘konservatuvara gönderin’ diye ağladım. Mütevazı bir esnaf babanın çocuğuydum, çevremiz yoktu. Tesadüfler sonucu 1984 yılında Ankara Devlet Konservatuvarı’nın sınavına girmeyi başardım. Sınavı birincilikle kazandım.” Erken, “Soyunma” şarkısında Nuket Ruacan’ı anlatıyor, ama aynı zamanda küçük yeğeninden de söz ediyor: “Bu şarkıyı yazarken Ruacan hastanedeydi, maalesef birkaç günde kaybettik. ‘Ağlayamazsın’ uzun, nakaratı olmayan bir şarkı. Bir kelimeyi bir daha kullanmamışım. ‘Ağlayamazsın, kurtulamazsın, çağlayamazsın, yanamazsın’... Benim için özel, mani niteliğinde bir şarkı. Bütün şarkılarım türküye benzemeye başladı sanki. Yakında ‘Âşık Çiğdem’ şeklinde devam edeceğim galiba. En büyük hayalim en kısa zamanda ikincisini yapmak... Elimden geldiğince durmak yok. Hemen ikinci albümünün repertuvarını hazırladım.” Âşık Çiğdem Aklında tutuyor Şarkılarını kaydetmeyen, aklında tutan Erken “Bir şarkı aklımda kalmazsa onun yeterince güçlü bir şarkı olmadığını anlıyorum” diyor: “Hiçbirinin notası doğru düzgün yazılı değildir, kayıtları bile yoktur. Bundan 45 sene önce yine bir majör olay sonucunda ‘benim şarkılarım vardı niye ben o şarkılarla hiçbir şey yapmadım’ diye düşündüm ve kaydetmeye karar verdim. ‘Çiğdem Erken Grup’ diye bir grup kurup caz kulüplerinde çalmaya başladım.” Master ve doktora Tekirdağ’da ortaokulu bitirmesine karşın konservatuvarda yeniden ortaokuldan başlayan Erken, 10 yıllık eğimin ardından Ankara Devlet Konservatuvarı Piyano Bölümü’nden mezun olur. Bilkent Üniversitesi’nde master ve doktorasına tamamlayan Erken, 1995 yılında tiyatro müzikleri yapmaya başlar: “Yücel Erten, 1995 yılında Ankara Devlet Tiyatrosu’nda ‘Azizname’ oyununu sahneye koymuştu. Bir piyaniste ihtiyaçları vardı. Tesadüfen Turgay Erdener elimden tuttu götürdü. O günden bu güne hiç aralıksız tiyatro müziği yapıyorum. 35 civarında oyunda müzik direktörü, piyanist ve besteci olarak yer aldım.” Hırsımı almak için şarkı yazıyorum 1994 1999 yılları arasında Ankara Devlet Konservatuvarı ve Bilkent Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olarak çalışan Erken, 1999 2010 yıllarında da Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi’nde yardımcı doçent olarak piyano, tiyatro müziği dersleri verdi. Erken, tiyatro müzikleri ve akademisyenliğinin yanı sıra kendi iç dünyasını yansıttığı beste ve sözler yazmayı sürdürdü: “Konservatuvarda biraz konservatif bir eğitim alıyoruz. Kapalı kutu ve biraz bağnaz tarafları olan bir eğitim. Benim bu tip bir iş yapacağım rüyamda görsem aklıma gelmezdi. Tam yılını hatırlayamıyorum, 1993 olabilir. Birine karşı hissettiğim bir kırgınlık sonucunda piyanomun başına geçip bir şey söylemeye başladığımda kendim de şaşırdım. İlk şarkılarım, biraz pop müziğin etkisinde kalmış, sürekli gökyüzü, rüzgâr, aydede, deErken, düzenlemelerde nizler gibi sözleri olan şarkılardı. Nurkan Renda ile birlikte Yaşadığım her şeyin sonunda piçalışmış. Mete Özgencil’in yanomun başına geçip sanki hırsımı supervizörlüğünü yaptığı almak için şarkı yazıyordum. Yaşaalbümde Çağ Erçağ iki şarkıda dığım bütün majör olaylar hep bir şarviyolonsel çalıyor. “Ölürsen kı ile sonuçlandı. Aşk acısı gibi şeylerHaber Ver” şarkısında Yücel den bahsediyorum. 18 yaşındaki genç kız Erten’in bir şiirini Selçuk için majör depresyonlardı. Yaşım ilerleYöntem okuyor. dikçe biraz daha hüzünlü şeyler yazmaya başladım. Tiyatro ile yaşadıklarımla büyüdüm. Tiyatro şarkılarımın dışında 60 şarkım birikti.” Her şey imece usulü oldu Ada Müzik’ten çıkan “Kız Kafası” albümünde Çiğdem Erken’in söz ve müziklerini yazıp söylediği 9 şarkı yer alıyor. Erken “Ölürsen Haber Ver”, “Saçlarım Daha Uzunken”, “Soyunma”, “Ağlayamazsın” gibi internette yayılan şarkılarını albümüne almış: “Başlangıçta bir şirkete bağlı değildim. Arkadaşlarımın desteğiyle biraz imece usulü oldu her şey. Ada Müzik, prensip olarak bitmiş albümleri yayımlamayı tercih etmiyor. Fakat Bülent Forta, benim albümümün çizgisinin kendilerine çok uygun olduğunu söyledi ve basmayı teklif etti. Bu benim ilk albümüm. Soundum diğer albümlerimde gelişecektir. Müzik piyasasında ‘ilk albümün günahı olmaz, ilk albüm olmadan da ikincisi olmaz’ diye bir söz öğrendim. Alternatif bir pop albümü oldu. ‘Türü ne’ dediklerinde genellikle ‘aşk şarkıları’ diyorum. Bunlar benim ‘re minör’ aşk şarkılarım.” bir hesap açan Erken’in eserleri ummadığı bir hızla yayıldı: “Myspace’de hiç tanımadığım insanlardan mektuplar almaya başladım. Yaptığım küçük videolar internette binlerce sayfaya yayıldı. Herkesten olumlu tepkiler aldım. Ve o meşhur soru geldi ‘Albüm ne zaman?’. O kadar çok soruldu ki, geçen ay albüm çıkana kadar hayatımın en popüler sorusu oldu bu.” Şarkı yazmak Erken, şarkılarını anlatırken “Tam olarak ‘şu oldu da bu şarkıyı yazdım’ diyemem. Bir şarkıyı birine yazıyorsunuz, beş yıl sonra başka birine söylüyorsunuz” diyor ve devam ediyor: “Şarkılar çok ele avuca sığan şeyler değil bence. ‘Laleler’ albümde en çok ilgi çeken şarkı oldu. Tam bu albümden vazgeçme anındayken, stüdyoya gidip gitmemeye karar verecekken birden piyanomun başına geçtim. Sanki daha önceden bildiğim bir şarkıyı söylüyormuşum gibi çalıp söyledim. ‘Laleler’ şarkısı albümde 4 dakika sürüyor, ben 5 dakikada yazdım.” Tiyatro müziklerinden ödül “Savaş İkinci Perdede Çıkacak” oyununa yaptığı müziklerle geçen yıl “Yılın Oyun Müziği” ve “Binali ve Temir” oyununa yaptığı müziklerle “Yılın Özgün Tiyatro Müziği” ödüllerini kazanan Çiğdem Erken, geçen yıl Tiyatro Stüdyosu’yla sahnedeydi: “Tiyatro müzikleri üzerine çalışmaya devam ediyorum. Ahmet Say’ın ‘Yedi Bin Yıllık Uçan Halı’ öyküsünden Yücel Erten’in uyarladığı oyunun müziklerini Fazıl Say yazdı. Ankara Devlet Tiyatrosu’nda oynanacak oyunun müzik direktörlüğünü yapacağım. Şehir Tiyatrosu’nda oynanacak Yiğit Sertdemir’in ‘Kral Lear’ uyarlamasında hem besteci hem de mizik direktörü olarak çalışacağım. Şu anda da Sadri Alışık Tiyatrosu’nda ‘Keşanlı Ali Destanı’nın müzikleri üzerine çalışıyorum.” Selçuk Yöntem şiir okuyor Albüm ne zaman? Şarkılarını arkadaşlarına dinletmek için internette müzisyenlerin buluştuğu Myspace’de VEFAT Kethüdazade Bozağa ile Ayıntap Mutasarrıfı, Reyhanlı Boybeyi Mursaloğlu Mustafa Şevki Paşa’nın büyük torunu, Hacı Taha Efendi’nin ve Kethüdazade Göğüş İbrahim Efendi ile Mursaloğlu Ayşe Hanım’ın torunu, Hasan Celal Göğüş ile Emine (Dai) Göğüş’ün oğlu, Güneydoğu’daki ilk Türkçe gazete Meclai Muarif1903 ile direniş gazetesi Antep Haberleri’ni1919 çıkaran Hüseyin Cemil Bey ile Hatay Cumhurbaşkanı Tayfur Sökmen’in yeğeni, merhum Gündoğdu Göğüş ve Dr. İbrahim Oğuz Göğüş’ün kardeşi, Sevim Güzel’in ağabeyi, Merhum Veli Alemdar ile Feride Alemdar’ın damadı, Hacer Solon, Talat Alemdar, Letafet Çıpa, İfakat Sel ve Erdoğan Alemdar’ın eniştesi; Bozkurt, Ergun ve Ceyhun Göğüş ile Emine Dai’nin amcası; Hasan Celal Güzel, Hülya Çitilgülü ve Rüya Özmen’in dayısı; Neşe Zorluoğlu, Zafer Solon, Neptün Kızıltaş , Ahmet ve Temel Çipa, Yasemin ve Hasan Sel, Sevinç, Murat, Hülya, Erol, Erkan, Ercan ve Erdal Alemdar’ın eniştesi Dünya ve Cumhuriyet gazetelerinin yazı işleri Müdürü, Kim Dergisi’nin sahibi, Türkiye Gazeteciler Sendikası’nın kurucularından, 121314’üncü dönem CHP Gaziantep Milletvekili, Turizm Tanıtma ve Devlet Eski Bakanı, Gaziantep Emine Göğüş Mutfak Müzesi’nin öncüsü, Fenerbahçe Divan Kurulu üyesi, Basın Şeref Kartı sahibi ve Basın Kartları Komisyonu Onursal Başkanı Merhum Nezahat (Alemdar) Göğüş’ün eşi, Ali Sinan Göğüş’ün sevgili dedesi, Zeynep Göğüş’ün değerli babası Cumhuriyet aydını LOZAN ANTLAŞMASI “88” Yaşında “Lozan Antlaşması” Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin varlığının tapusudur! TC Devleti’nin bağımsız bir ülke oluşunun uluslararası belgesidir. Birlik ve bütünlük içinde bir ülke oluşunun dünyaya ilanıdır! “Lozan” yerine kendilerine uygun yeni bir “Sevr”i geçirmek isteyen ABD ve AB’nin dümen suyundaki “AKP” iktidarının; Ve “Lozan”ı onaylayan TBMM’de yer alan “BDP”nin “düş”lerinin gerçekleşmesine engel olmak için daha fazla zaman yitirmeden bir araya gelmeliyiz; Daha nice, nice yıllar “Lozan Antlaşması”nı kutlamak için!.. C MY B TÜRK GENÇLİĞİNE HİZMET VAKFI LOZAN KONFERANSI’NIN 88. YILDÖNÜMÜ’NÜ KUTLUYORUZ Emperyalist dış güçlerle işbirlikçi iktidara karşı isyanlar, ihanetler ve güçlükler göğüslenerek verilen ölüm kalım savaşlarıyla yoktan var edilen Türkiye Cumhuriyeti’ni tüm dünyaya benimseten Lozan Barış Antlaşması’nın 88. yıldönümünü kutluyoruz. Bağımsızlığımızı sağlayan Ulusal Kurtuluş Savaşı’nın siyasal alandaki zaferi de Lozan Barış Antlaşması’dır. Türk mucizesi önünde bozguna uğrayan yayılmacı güçler, yenilemek ve uygulatmak hırsıyla Sevr’i dayatmak isterken Lozan’da tanımak zorunda kaldıkları gerçeklerle Atatürk Türkiyesi önünde eğilmişlerdi. Yabancılara tanınan imtiyazlarla öncelikleri kaldırırken tam bağımsız hukuk devletini de gerçekleştiren antlaşma, barışçı anlayışın desteğiyle geçerliliğini korumuştur. Kazanımlarımızı yitirmek tehlikesiyle karşı karşıya bıraksa bile Türk ulusu Atatürk ve arkadaşlarının armağanlarını ve emanetlerini savsaklanmaz bir duyarlılıkla koruyacaktır. Ulusal sınırlarımızı kesinleştiren antlaşmanın özenle uygulanmasını ve geçersiz kılınmasını önleyecek her girişimin karşısına çıkacak ve sürekli kalmasını sağlayacak her çabayı savsaklamadan yerine getireceğiz. Çünkü cumhuriyetin ve uygarlığın kapılarını bu anlaşma açmış ve devletimizin bağımsızlığının evrensel belgesi olmuştur. Sonuca ulaştıran Atatürk’ü ve antlaşmayı imzalayan arkadaşlarını en içten duygularla anıyor, yürekten bağlılıklarımızı bir kez daha sunuyoruz. Prof. Dr. Güngör ŞATIROĞLU Türk Gençliğine Hizmet Vakfı Başkanı AL HSAN GÖĞÜŞ uzun bir vedanın ardından hakkın rahmetine kavuşmuştur. Cenazesi 25 Temmuz Pazartesi günü Şişli Camii’nde kılınacak öğle namazının ardından Edirnekapı’daki aile mezarlığına defnedilecektir. KADIN ARAŞTIRMALARI DERNEĞ (KAD) C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle