23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 24 TEMMUZ 2011 PAZAR ekonomi@cumhuriyet.com.tr 12 EKONOMİ Japonya, yüksek teknolojide kullanılan metallerde Çin’in tekelini kırmaya çalışırken Amerika ve Avrupa da endişeli Nadir metal savaşları Çin’in ihracatını sınırlandırması, Amerika ve Avrupa’yı rahatsız ediyor. Çin yılın tamamında geçen yıla göre daha az nadir metal ihraç ediyor. Nadir metaller, güneş panelleri, elektrikli otomobiller, hafif pil, TV, Ipod, tablet bilgisayar, füze gibi yüksek teknoloji için hammadde. S NEM BAĞÇE Yüksek teknoloji ürünlerinde kullanılan skandiyum, neodmiyum, disporsiyum ve her geçen gün daha önemli hale gelen diğer 17 nadir metalin yüzde 97’si Çin’de üretiliyor. Manyetik özelliği olan ya da düşük ışıkta parlayan bu metaller güneş enerjisi panelleri, elektrikle çalışan otomobiller ve hafif pil üretimi için en önemli hammaddeler. Televizyonlara kırmızı rengi veren, Ipod ya da tablet bilgisayarlarda, hibrid arabalarda, yeni nesil rüzgâr türbinlerinde, füze savunma sistemlerinde ve hatta F16 uçaklarında kullanılıyor. Savunma sanayii için de hayati önem taşıyan bu metaller aynı zamanda askeri ve siyasi güç dengelerini de değiştirebilecek güçte. üreticileri yüksek fiyatlar ve Çin’in ihracat kısıtlaması gerekçesiyle devletten yardım istemişti. Bunun üzerine, Avrupa Birliği Çin’in nadir metal piyasasındaki tekelini kötüye kullanmaması uyarısında bulunmuştu. Avrupa, Çin’i sahip olduğu rezervleri yalnızca kendi üretimi için kullandığı ve stokladığı gerekçesi ile suçluyor. Ortadoğu’da ABDAB Çelişkisi mi? ABD’nin BOP ya da GOP’u (Genişletilmiş veya Büyük Ortadoğu Projesi) Kuzey Afrika’dan Avrasya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafi bölgeyi, ABD’nin arka bahçesi haline getirmek; ekonomik ve buna bağlı siyasal açıdan, dünyanın bilinen petrol ve doğalgaz rezervlerinin önemli bir bölümüne sahip alanda ABD hegemonyası, egemenliği oluşturmaktadır. ABD’nin BOP veya GOP’un, Rusya, Çin, hatta AB’nin planlarına, beklentilerine ters düştüğü açıktır. Her ne kadar AB, ABD’nin Irak işgalini, Afganistan’ı istila teşebbüsünü desteklemiş görünse de bunda ne derece samimi olduğu, gerçek destek verdiği kuşkuludur. Kişilikli, etkili, aktif, itibarlı olarak propagandası yapılan Türkiye dış politikasının, gerçekte ABD’nin Ortadoğu politikasının taşeronluğunu, hatta sesyayarlığını yaptığını düşünürüm. Türkiye, ABD’nin açık ya da gizli telkinleri ile hareket eden bir ülke konumundadır. ABD şu ya da bu şekilde komut verir, Türkiye, talimatı iletir ve yürütür. Son günlerde Sayın Başbakan RTE’nin özerklik ve Kıbrıs konusundaki çıkışları, bir tutum değişikliği olarak görülmüş, yorumlanmıştır. Gerçekte Sayın RTE tutum mu değiştirmiş, yoksa değişen ABD politikasının ayrıntılarını ve/veya Ortadoğu’da derinleşen ABABD çekişmesini mi yansıtmaktadır? İrdelenmesi gereken soru budur. Bence, Türkiye’nin Suriye, Libya, özerk Kürdistan, Kıbrıs konularında söylemlerinin, tutumunun değişmesi, Türkiye’nin inisiyatifinin değil, ABD’nin değişen tutum ve beklentilerinin sonucudur. Kuzey Irak’ta bağımsız bir Kürt devleti, Türkiye’de özerk Kürdistan, daha sonraki aşamada Büyük Kürdistan oluşturulması, ABD’nin BOP veya GOP’unun bir parçası idi. ABD, bu projeden en azından şimdilik vazgeçmiş görünüyor. AB, hâlâ özerk bir Kürdistan’dan yana olabilir. Ancak AB’nin günümüzde bunu gerçekleştirecek gücü yoktur. Kendilerini Kürt olarak nitelendiren vatandaş topluluğumuzun liderliğine soyunanların, emperyalistlerin ayartılarına (iğvasına) kapılmamaları, kanmamaları gerekir. Emperyalistlere güvenilerek kuyuya inilemez, denizlere açılınamaz. İnsanı kör kuyularda ipsiz ya da açık denizlerin ortasında yelkensiz bırakırlar. Türkiye’de gerçekten ezilenler vardır, haksızlıklar vardır. Ezilme, haksızlığa uğrama, kendilerini Kürt olarak nitelendiren vatandaşlarımızla sınırlı değildir. Ütopya olarak görülebilir ama ezilenlerin sorunları, insancıl bir sol düzenle çözülebilir. Bence Kürt sorunu değil, Türkiye’de ezilenlerin, ezilmişlerin sorunu vardır. ABD, AB denetiminde, AB’ye bağlı bir Kıbrıs yerine, iki parçalı bir Kıbrıs’ı kendi çıkarlarına daha uygun görebilir. Bu bağlamda söylemleri ciddiye almamak, uygulamaya bakmak gerekir. Kıbrıs’ta, iki devletli bir düzenin sürmesinde ABD desteğinden söz edilebilir. Yoksa bu konuda Türkiye üzerine baskılar daha da yoğunlaşabilirdi. İngiltere’nin, Kıbrıs’ta Enosis eğilimi güçlendiğinde, Türk tarafının örgütlenmesini desteklemesi, İngiltere’nin de iki ayrı devletli bir Kıbrıs’ı yeğlediğinin göstergesidir. İngiltere’nin Kıbrıs Barış Harekâtı’na açık olmasa da yeşil ışık yaktığı açıktır. KKTC, TC’nin bir dominyonu, bir eyaleti değildir. Yine ütopya olarak görülebilir ama KKTC, bir Türki cumhuriyet olarak kendi ayakları üzerinde bağımsız yaşamalıdır. Kendi soydaşlarımızda böyle bir kişilik savaşımı umut etmekteyim. Günümüzde bölünmüşlük belki anlamsız gelebilir. Ancak ne yazık ki, dünya, henüz gerçek anlamda küreselleşme aşamasına gelememiştir. İstismar, ayrımcılık, yok etme sürmektedir. Buna karşı tedbirli ve temkinli olarak hareket etmek gerekir. Özetle ABD’nin tutumunda değişiklik, Türkiye’yi de yönlendirmektedir. Sayın RTE’nin söylem ve davranışlarındaki değişikliği bu açıdan değerlendirmek gerekir. Japonya atağa geçti Geçen yıl Çin, aralarındaki sınır anlaşmazlığı nedeniyle Japonya’ya nadir metal ihracatını durdurunca dünya piyasaları sarsılmıştı. Japon araştırmacılar, Pasifik Okyanusu’nun deniz yatağında bu metallerden önemli miktarda bulduklarını açıkladı. Jeologların tahminine göre, yeni keşfedilen rezerv 100 milyar ton civarında. Oysa şu ana kadar yer üstünde bilinen metal rezervi yaklaşık 110 milyon ton. Avustralyalı şirket Lynas, Malezya’da Kuantan Sanayi Limanı’nda kurmak istediği 240 milyon dolarlık nadir metal rafinerisinin 2 yılda dünyada en büyük 3. tedarikçi olacağı söyleniyor. Rafineri her yıl 1.7 milyar dolarlık nadir metal ihracatı yapacak. ABD’de sıkıntı Çin’in haziran ayı başında doğayı koruma gerekçesiyle nadir metallerin üretimi ile ihracatını kısıtlaması güvenlik ve ekonomik nedenlerle Amerika’yı huzursuz ediyor. Nadir metallerin fiyatı bir yıl içinde yüzde 1000 oranında arttı. Dünyada çok az yerde maden ocağı açılmasına değecek ölçüde rezerv var. Amerika’nın tek nadir metal madeni Mojave Çölü’nde. Kaliforniya’daki madeni işleten Molycorp şirketinden Jim Sims, “Dünyada herkes Çin’e bağımlı. Çin ihracatını sınırlamaya başladığı için gelecek yıl nadir metal sıkıntısı başlayacak” diyor. Bu maden, 10 yıl önce Çin’den gelen ucuz nadir metallerin piyasayı işgal etmesi üzerine, maliyeti karşılamamaya başlayınca kapanmıştı. Molycorp, tesislerin yeniden inşaası için Amerikan hükümetinden mali yardım istemişti. Almanya’nın yüksek teknoloji Bu gidişle 20 yılda tükenebilir Nadir metallerin 20 yıl içinde tükeneceği tahmin ediliyor. Örneğin 2006’da güneş panellerinin yapımında kullanılan galyumun yüzde 83’ü Çin’de olmak üzere dünyada 152 ton üretildiği belirtiliyor. 2030’da ise talebin 603 tona çıkacağı yani mevcut üretimin neredeyse dört katına ulaşacağı tahmin ediliyor. Çin’deki 45 çeşit önemli madenden 25’i dünya üretiminde üçüncü sırada yer alıyor. Bununla birlikte alçı, vanadyum, titanyum, tantal, volfram, granit, antimon da dahil olmak üzere 12 çeşit maden dünyada üretim açısından birinci sırada yer alıyor. AB ise antimon, kobalt molibden, niobyum, platin ya da tantal gibi nadir metallerin tedariğinin tamamını ithalatla sağlıyor. Dünyanın en büyük 10 maden şirketi arasında ise hiç Avrupalı bulunmaması endişeleri artırıyor. Nükleer santrallarda kullanılan disprosiyumun kilosu ÇinJaponya gerginliği nedeniyle 3 dolar birden yükselerek 76 dolara ulaştı. Yeni nesil LCD televizyonların üretiminde kullanılan europiyumun kilosu ise yüzde 4’lük artışla 615 dolardan işlem görmeye başladı. Suzan Sabancı Dinçer Gölcüklü Transit Connect New York yollarında lk etapta 200 adetlik teslimatı yapılacak olan Transit Connect’in sevkıyatı Ford Otosan Gölcük limanından başladı. Transit Connect Taksiler, Ford Otosan Kocaeli fabrikasında özel sarı renk boyalı olarak New York şehri taksi standartlarına göre üretildi. New York şehri dahil tüm Kuzey Amerika’da görev yapan ve ilk Türk taksisi olma özelliği taşıyan Ford Transit Connect, düşük yakıt tüketimi ve düşük işletme maliyetiyle de tercih ediliyor. AHMET KURT 2. ngiltereTürkiye ş Forumu 9 Eylül’de Ekonomi Servisi DEİK/Türkİngiliz İş Konseyi Başkanı, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas üyesi Suzan Sabancı Dinçer, iki ülkenin de mevcut ilişkileri geliştirmek ve daha da üretken kılmak yönünde son derece istekli olduğunu kaydetti. Suzan Sabancı Dinçer, Türkİngiliz İş Konseyi olarak yoğun bir tempoyla çalışmalarını sürdürdüklerini aktardı. Bu çerçevede TİİK Türk İngiliz Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğiyle 9 Eylül 2011 tarihinde İstanbul’da 2. İngiltereTürkiye İş Forumu düzenlenecek. Bu çalışma toplantısına, iki ülkenin iş dünyası liderleri ve düşünce çevreleri katılacak. Öncelikle küresel ekonomik ve politik gelişmelerin ele alınacağı toplantının omurgasını, küresel kriz sonrası toparlanmanın liderliğini alan Türkiye’deki yeni iş olanakları oluşturacak. 22 Kasım 2011’de de saygın İngiliz gazetesi Financial Times (FT) tarafından ve Türkİngiliz İş Konseyi desteğiyle İstanbul’da FT Türkiye Zirvesi Avrupa’nın Yeni BRIC’ine Yatırım gerçekleşecek. Dünyanın önde gelen iş ve politika önderlerinin beklendiği zirvede Türkiye’nin diğer gelişen pazarlara göre en önemli farkları ve bu farkların yarattığı fırsatlar tartışılacak. Nuri Otay SuperFresh, 50 bin sporsevere ürün tattıracak Ekonomi Servisi SuperFresh, Türkiye’nin olimpiyat düzeyindeki ilk spor organizasyonu olma özelliğine sahip 11. Avrupa Gençlik Olimpik Oyunları’nın (EYOF 2011) resmi sponsoru oldu. Şirket, 24 – 30 Temmuz’da Trabzon’da yapılacak olimpiyatlarda 50 bin sporsevere ürün tattıracak. 49 ülkeden 17 yaş altı 4.500 sporcunun katılacağı olimpiyatlarda atletizm, basketbol, bisiklet, jimnastik, hentbol, judo, tenis, voleybol ve yüzme olmak üzere 9 farklı kategoride yarışmalar yapılacak. SuperFresh, 7 gün boyunca spor müsabakalarını izleyecek sporseverlere sandviç, pizza, patates, kroket, köfte, mısır gibi ürünlerden oluşan ürün yelpazesinden tadım ve dağıtım yapacak. Müsabakalarda SuperFresh ürünlerinden 10.000 kişiye mısır, 10.000 kişiye ton balıklı sandviç, 3.000 kişiye pizza, 3.000 kişiye patates, 3.000 kişiye kroket, 3.000 kişiye köfte, 1.500 kişiye mantı ve 1.500 kişiye tepsi böreği servis edilecek. Olimpiyatlarda proteinden zengin ton balığı dağıtılacak. KOCAELİ Kuzey Amerika pazarında Chicago, Illinois, Boston, Massachusetts, Washington, Ohio, Pennsylvania, Tennessee, Missouri, Florida, DC gibi pek çok eyalet ve şehirde taksi olarak kullanılan Ford Transit Connect, New York şehrinin de tercihi oldu. Ford Otosan Kocaeli fabrikasında üretilen Transit Connect, yaz sonu itibarıyla New York’ta da taksi olarak kullanılmaya başlıyor. Kuzey Amerika pazarına 2010 yılında giriş yapan ve kısa süre de bu pazarda taksiye uygunluk belgesi alan Gölcüklü Ford Transit Connect Taksi, Amerikalıların büyük beğenisini kazanmaya devam ediyor. Pek çok eyalette taksi olarak kullanılan Ford Transit Connect, New York şehrinde de hizmet vermeye başlayacak. En çevreci firma ödülü İlk etapta 200 adetlik teslimatı yapılacak olan Transit Connect’in sevkıyatı Ford Otosan Gölcük limanından başladı. Transit Connect Taksiler, Ford Otosan Kocaeli fabrikasında özel sarı renk boyalı olarak New York şehri taksi standartlarına göre üretildi. New York şehri dahil tüm Kuzey Amerika’da görev yapan ve ilk Türk taksisi olma özelliği taşıyan Ford Transit Connect, düşük yakıt tüketimi ve düşük işletme maliyetiyle de tercih ediliyor. Ayrıca yolcuları için geniş ve konforlu bir iç mekân sunuyor. Ford Otosan Genel Müdürü Nuri Otay, “Türk mühendisinin becerisi, Ford Otosan işçisinin emeği neticesinde ortaya çıkan kaliteli, yüksek teknoloji ürünü Transit Connect’leri Türk halkından sonra New York şehrinin de tercih etmesinden dolayı Ford Otosan olarak gurur duyuyoruz” dedi. Bu arada, Kocaeli Sanayi Odası (KSO) tarafından 1995’ten bu yana düzenlenen Şahabettin Bilgisu Çevre Ödülleri sahiplerini buldu. KSO Başkanı Ayhan Zeytinoğlu’nun ev sahipliğinde 17. kez düzenlenen yarışmada 13 firma jüri değerlendirmesine tabi tutuldu. Büyük işletme kategorisinde; 2008 yılının şampiyonu Ford Otosan İnönü Fabrikası, en çevreci firma unvanını bir kez daha elde etti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle