18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 19 TEMMUZ 2011 SALI 12 bir grup asker, Kuzey Irak’ta odaklanan PKK militanlarınca saldırıya uğradı. 13 asker şehit düştü. Dokuz er yaralandı. 1516 Temmuz: Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Recep ç haftadır, Tayyip Erdoğan, uluslararası Dışişleri Bakanı arenada Türkiye Ahmet Davutoğlu, odaklı bir Bayan Clinton ile öpüşmedir görüştüler. Konuğu gidiyor! Sıra ile Ankara’da değil, göz atalım… ayağına gittikleri 27 Haziran: Dolmabahçe, Huber Fener Ortodoks Köşkü, Sait Halim Patriği 1. Paşa Yalısı gibi Varthelemiyu, saraylarda kabul Atina’da ettiler. Clinton, Yunanistan Papandreu ve hiçbirinin yanağını Başbakanı Varthelemiyu öpmedi! Yeorgis 16 Temmuz: Papandreu ile Clinton, Fener’de öpüştü, 1.5 saatlik ekonomik görüşmeden önce bunalım Patriğin sakallı konusunda yanağından öptü, desteğini “Heybeliada Ruhban açıkladı. Okulu açılmalıdır” 12 Temmuz: dedi. Okul açıldıktan Eski ABD sonra, herhalde bir “Merkezi daha gelişinde İstihbarat Örgütü “Türkiye, patrikliğin CIA (MİÖ)” ekümenikliğini Başkanı, yeni (evrenselliğini) Panetta ve Barzani Savunma Bakanı tanımalıdır” Leon Panetta, diyecektir. Kuzey Irak’ta 17 Temmuz: ziyaret ettiği İstanbul’dan sonra “Bölgesel Kürt Atina’ya giden Hükümeti Clinton’ı Papandreu Başkanı” Mesud Başbakanlık Barzani’yi şapur binasında değil, şupur öptü. Bilindiği gibi Dışişleri Panetta, Bill Bakanlığı’nda kabul Clinton’un ederken Başkanlığı yanaklarından öptü. döneminde Doğrusu çok “Beyaz Saray Clinton ve Patrik üzüldüm! Müsteşarı” idi. Saraylarda Dışişleri Bakanı karşılanan olan eşi Hillary Yengemiz, Rodham Clinton yöneticilerimizin ile Panetta’nın yanaklarını neden dostlukları o öpmedi? günlere dayanır. Hayrünnisa, Barack Husein Emine, Sare Obama’nın Hanımlar eşlerinin Başkan yanaklarından olmasından sonra öpülmelerini bu görevlere herhalde getirilmesinde kıskanmazlardı. Bayan Clinton’ın Ama ben kıskandım. etkisi bilinir. Clinton ve Papandreu 14 Temmuz: El âleme şapır Diyarbakır’ın şupur, bize gelince Silvan ilçesinde devriye gezen yarabbi şükür! DIŞ HABERLER [email protected] Eylülde CIA Başkanlığı görevine başlayacak olan Orgeneral Petraeus, Ankara’ya geldi Yengem Niye Öpmedi? Ü İlk durak Türkiye Dış Haberler Servisi Afganistan’daki NATO güçlerinin komutasını dün sabah devreden ve eylül ayında CIA Başkanlığı görevine başlayacak olan Amerikalı Orgeneral David Petraeus, Ankara’ya geldi. Esenboğa Havaalanı’na özel uçakla gelen Petraeus’u askeri yetkililerin karşıladığı öğrenildi. ABD’nin Ankara Büyükelçiliği’nden edinilen bilgiye göre Petraeus, Dışişleri Bakanlığı ve Genelkurmay Başkanlığı’ndan yetkililerle “Afganistan ve bölgesel gelişmeler” hakkında görüşmek üzere bir araya gelecek. Petraus’un temaslarında, Afganistan’daki son durum hakkında Türk yetkililere bilgi vereceği ve Türkiye’ye Afganistan operasyonuna verdiği destekten dolayı teşekkür edeceği belirtildi. Petraeus’un ayrıca, Türkiye’yi bölgede üstlendiği lider rol dolayısıyla kutlayacağı bildirildi. Bu kapsamda Petraeus, dün akşam saatlerinde Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ve Genelkurmay Başkanı Orgeneral Işık Koşaner’i ziyaret etti. Petraeus’un bugün Ankara’dan ayrılması bekleniyor. RUM YÖNET M Kiprianu istifasını açıkladı 45 dakikalık görüşme Petraeus, Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile bir araya geldi. Davutoğlu’nun Petraeus ile eski CENTKOM komutanı sıfatıyla 45 dakika kadar görüştüğü açıklandı. Görüşmede Davutoğlu, PKK terorizminin değişik boyutları hakkında ayrıntılı bilgi verdi. Petraeus da Irak ve Afganistan’daki deneyimlerini anlattı. (Fotoğraf: AA) Suikastle uğurlandı NATO güçlerinin komutanı Petraeus, dün sabah düzenlenen resmi törenle görevini Amerikalı meslektaşı John Allen’a devretti. Petraeus Afganistan’dan ayrılmadan önce ise Devlet Başkanı Hamid Karzai’nin üst düzey bir danışmanı, evine düzenlenen saldırıda öldürüldü. İçişleri Bakanlığı yetkilisi Muhammed Zahir, iki kişinin önceki gece başkent Kâbil’de Karzai’nin danışmanı Can Muhammed Han’ın evine saldırdığını duyurdu. Bir polis yetkilisi de olayda Muhammed’in yanı sıra bir milletvekili ile bir polisin de hayatını kaybettiğini, saldırganların da öldürüldüğünü söyledi. İçişleri Bakanlığı Sözcüsü Sıddık Sıddıki ise saldırganlardan birinin sabah saatlerinde Can Muhammed’le görüştüğünü ve Uruzgan’dan geldiğini söyleyerek geri dönmek için para istediğini, Can Muhammed’in de 60 dolar verdiğini bildirdi. Sıddıki, aynı kişinin daha sonra bir başka adamla birlikte geri dönerek Can Muhammed’i öldürdüğünü de belirtti. Taliban sözcülerinden Zabinullah Mücahid, olayın ardından telefonla Fransız ha ber ajansı AFP’ye yaptığı açıklamada, “Mücahitlerimiz Can Muhammed Han’ın yaptıklarını ödetti” dedi. Devir planı etkilenebilir Karzai’nin üvey kardeşi Ahmed Veli Karzai de geçen hafta öldürülmüş, saldırıyı yine Taliban üstlenmişti. ABD kuvvetleri önceki gün iç güvenliğin sorumluluğunu Afgan kuvvetlerine devretmeye başlamıştı. Ancak son iki suikastın ABD’nin planlarını olumsuz yönde etkileyebileceği belirtiliyor. DEN Z KUVVETLER KOMUTANI SEYYAR : DONANMA GÖNDEREB L R Z ran’ın Atlas Okyanusu açılımı EKBER KARABAĞ C MY B C MY B o günden sonra dinsel mezhep ve etnik kavgalar ile “birlik” olmaktan çıktı. ABD, petrol bölgesi olan Kuzey Irak’ta “Bölgesel Kürt Hükümeti” adı altında “özerkliğe” yol alan yönetimin kurulmasını destekledi. Böylece ülkenin “birliği” bozuldu, Kuzey Irak’ta özerklik verilen bir siyasal oluşum yaratıldı. Kürt önderlerden Barzani, bu yönetimin “Başkanlığına”, Celal Talabani de “Devlet Başkanlığına” getirildi. Ardından, ülkenin öteki yörelerine kıyasla Kuzey Irak’ta olağanüstü bir imar ve yatırım uygulamasına geçildi. Türkmenler, Araplar dışlandı. Yöre Kürtlerine hoş görünmek için Kuzey Irak’ta Türk askerinin başına çuval bile geçirildi. O günlerde iktidara yeni gelmiş olan AKP Hükümeti’nin, TBMM’den yetki almasına karşın, şimdiye değin PKK’ye karşı sınır ötesi harekât yapması önlendi. Ankara’nın 2007’de “Gelin Irak ile birlikte terörle mücadele ve istihbarat amacıyla üçlü bir eşgüdüm kurulu oluşturalım” önerisini Vaşington benimsedi. Kurul çalışmaya başladı. Bir yıl sonra K. Iraklı Kürtlerin de kurula alınması önerisi geldi. Kurul dağıldı. Türkiye Özel Temsilcisi Emekli Orgeneral Edip Başer istifa etti. AKP hükümeti, daha sonraki yıllarda 30 bin kişinin katili Abdullah Öcalan ile görüşmelere başladı. Hükümet üç yıldır “demokratik çözüm” için “açılım” diye bir söylem tutturdu. Öcalan, İmralı’dan çıkmasını da öngören “Barış Konseyi’nin kurulduğundan” söz eder oldu. Bu arada Türkiye’de yakalanan PKK’li teröristlerde pek çok Amerikan silahı ele geçirildi. Irak’taki Amerikan birliklerinden Kuzey Irak’ta “Kürt Bölgesel Yönetimi”ne gönderilen silahların PKK’lilere verildiği saptandı! Seçim öncesinde de “açılım” diye bas bas bağıran AKP’li siyasacılara “açılımın ne olduğunu” sorduğunuzda yanıtını üç yıldır hiç kimse veremedi. Güneydoğu’daki Kürt vatandaşlarımız, Irak’ta ABD desteği ile Kürtlerin ikinci sınıf Tavşana Kaç Tazıya Tut! ABD Irak’ı geçtiğini ve yörede olağanüstü 20 Mart 2003’teidam edildi. Irak vatandaşlıktan birinci sınıfa da işgal etti. Devlet Başkanı imar uygulamasının başladığını Saddam Hüseyin yakından izliyorlardı. AKP’nin üç yıllık “açılım” sözleri karın doyurmuyordu. ABD Savunma Bakanı Panetta’nın Barzani’yi öpmesinden iki gün sonra PKK Silvan saldırısını gerçekleştirirken, aynı gün Diyarbakır’da “Demokratik Toplum Kongresi (DTK)” toplanarak “demokratik özerklik” ilan etti. Türkçesi ile Barzani’nin Kuzey Irak’taki özerkliği gibi bir hedef öngörüldü, kurallar açıklandı: 1. Eskilerin “nefsi müdafaa” dedikleri “öz savunma hakkı” kullanılacaktı, 2. BM sözleşmesine dayanarak kendilerini yönetmek için “halkların kendi kaderini tayin hakkından” yararlanılacaktı, 3. Uluslararası topluma “bizi tanıyın” denilecekti. Clinton İstanbul’da şehitlerden dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirdi, terörü kınadı, PKK’nin ABD’nin teröristler listesinde olduğunu yeniledi. CNN’de gençlerle katıldığı bir söyleşide şöyle dedi: “Türk hükümetinin Türkiye’de yaşayan Kürt halkına yönelik politikalarını destekliyoruz. Bunun yanı sıra demokratik olarak seçilmiş Irak hükümetini de destekliyoruz. Oradaki Kürt siyasalarını da destekliyoruz. Türkiye’deki Kürtler, kendilerinin Türkiye’nin tam bir parçası olduklarını hissedebilirler ve öte yandan da kendileri için önemli olan Kürt kimliğini de korumak isteyebilirler. Buradaki çizginin şiddet ve terorizm noktasında çizilmesi gerekir.” Uzun lafın kısası “Kürtler terörü bıraksın, Kuzey Irak gibi özerk yönetime” yönelsinler. Zaten DTK de “kendi kendini yönetim kararını” açıklamadı mı? Anlaşılan ABD, Kuzey Irak ve Güneydoğu Anadolu’daki Kürtlere “tavşana kaç tazıya tut” siyasası izliyor. Duruma, işgal sonrasında Irak’ta büyükelçilik yapmış olan Ankara’daki ABD Büyükelçisi Frank J. Ricciardone’nin kullandığı Türk atasözü “Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu” da denilebilirdi! TAHRAN Akdeniz ve Kızıldeniz’e gönderdiği savaş gemileri ile açık denizlerde adından söz ettiren İran, bu kez Atlas Okyanusu’na açılmayı hedeflediğini bildirdi. İran Deniz Kuvvetleri Komutanı Tuğamiral Habibullah Seyyari, yaptığı açıklamada daha önce açık deniz ve uluslararası sulara gönderdikleri savaş gemilerinin rotasına bir yenisini daha ekleyebileceklerini açıkladı. İranlı komutan, “Akdeniz, Süveyş Kanalı ve Güney Hint Okyanusu’nda bulunma faaliyetlerimiz sürecek, ayrıca Atlas Okyanusu’na da donanma göndermeyi planlıyoruz ve son onaydan sonra bu gerçekleşecek” dedi. Seyyari, gemilerin savaş araç gereçleriyle donatıldığını, gemilere ‘Nur’ füzeleri yerleştirdiklerini sözlerine ekledi. Bu arada haber ajansı İRNA, PKK’nin PJAK kamplarına baskın İran kolu olarak da tanımlanan Kürdistan Özgür Yaşam Partisi’ne (PJAK) yönelik ülkenin kuzeybatısında başlatılan operasyonlar kapsamında Irak sınırı yakınındaki “örgütün en büyük karargâhı” olan Mervan’ın tamamıyla imha edildiğini ve İran güçlerinin eline geçtiğini duyurdu. Haberde, isim verilmezken, söz konusu kampın komutan yardımcısının ve onlarca örgüt mensubunun öldürüldüğü kaydedildi. Ajans, 3 kampın Devrim Muhafızları’nın kontrolüne geçtiğini bildirdi. Dış Haberler Servisi Kıbrıs Rum kesiminde geçen hafta 13 kişinin yaşamını yitirmesine neden olan patlama sonrası gelen istifa kervanına Dışişişleri Bakanı Marcos Kiprianu da eklendi. Kiprianu’nun dün Rum lideri Dimitris Hristofyas’a istifasını sunduğu bildirildi. Kıbrıs Rum kesimi Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Stefanos Stefanou, Kiprianu’nun istifa etme yönündeki girişimini doğruladı ancak Hristofyas tarafından talebin kabul edilip edilmediği yönünde bir açıklama yapmadı. Patlamanın hemen sonrasında Rum Genelkurmay Başkanı ve Savunma Bakanı istifa etmişti. Rum Milli Muhafız Ordusu’nun Zigi’deki Evangelos Florakis Deniz Üssü’nde geçen pazartesi günü, yaklaşık 3 yıl önce ele geçirildiği belirtilen mühimmatların bulunduğu koteynırlarda patlama meydana gelmişti. Patlayıcıların İran’a ait olduğu belirtilmişti. Felaket sonucu Vasliko’daki elektrik santralının yangın yüzünden devre dışı kalmasının ardından yaşananlar Rum tarafında siyasi krize neden oldu. Kiprianu da Hristofyas ve diğer bazı Rum yetkililer gibi, patlamaya neden olan mühimmat konusunda önlem almamakla suçlanan isimler arasında. Rum basını, Rum Dışişleri Bakanlığı’nın, Suriye, İran ve Rusya’yı, patlayıcıları imha ederek rahatsız etmek istemediğini ve aylarca süren müzakerelere karşın, patlayıcılar konusunda hiçbir karar almadığını yazmıştı. U LU S UM U ZUN A C ISIN I PA Y LA ŞIY O R UZ. Silvan Şehitlerimizin analarının, eşlerinin, çocuklarının dindirilmez acılarını paylaşıyor, yaralılarımıza acil şifa, acılı ailelerine ve ulusumuza, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne başsağlığı diliyoruz. A YV ALIK CU MO K
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle