18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 TEMMUZ 2011 SALI CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 11 da işlenerek gündeme geliyor... Gelin görün ki küresel sistemin kendi krizleri, değişen dünya dengeleri içinde her şey çok fazla hızla değişiyor. Afganistan, Irak, Pakistan bataklıkları yeni stratejileri, tartışmaları öne çıkardı... Bir yandan diktatörler, şeyhlerle kurulmuş eski ittifaklar yürümüyor. Diğer yandan odağında, merkezinde terör olan askeri göçle savaşların maliyetlerinin altından kalkılamıyor... Bir başka boyutu ile haritalar, sınırlarla oynanarak, en çok da ulus devletleri çökerterek, parçalayarak yaratılan devletçiklerle işin içinden çıkılamıyor. En çarpıcı örnek AB’nin içinde Balkanlar; kanlı bir biçimde parçalanmış, uydu 9 devletçik yaratılmış eski Yugoslavya... Hepsi de çok çaresiz, merkez devletlere tam sadık, biat etmişler. Her isteneni yapıyorlar. Ama gelin görün ki, çok anlamlı bir gelişmişlik dinamiklerine Tito Yugoslavyası olarak sahipken.. şimdi 9 devletçiğin ne kendilerine ne de bağlı oldukları merkez ülkelere pek hayırları yok. Getirisi olmayınca yabancı yatırım yok. Ayıp olacak ama, başka ülkelerdeki eski vatandaşları ile merkez ülkelerden gelecek yardımlara bağımlı, ayakta duramaz konumdalar. Çözülmelerin kolay, kanlı olmadığı ülkeler bile ekonomik duruşta dökülüyorlar. Eski Doğu Bloku ülkelerinin haline bakın? Çok kolay, çok haklı. Rusya’dan kopuştan sonra, dağılan Sovyetler Birliği halkları hangi ölçeklerde refahı yakaladılar? Bu çok hızlı dünya haritalarının değişmesinde Türkiye gerçekten çok farklı dinamiklerle, çok farklı bir yerde... Çünkü dünyada kimselerin reddedemediği, hafife alamadığı iç dinamikleri, cumhuriyet çimentosu var... Dünya tarihçisi Halil İnalcık’ın dediği gibi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde yazılan Kurtuluş Savaşı destanı, devrimleri ile örülen Türkiye Cumhuriyeti’nin ulus devlet kuruluş ilkeleri, gerçek bir ileri görüşün ürünleri... Döneminde tanımları tam yapılamamış, her tür ırkinanç ayrımcılığını reddeden, aynı toprakları paylaşan en küçük azınlık grubunu da kucaklamaya açık evrensel değerleri yakalamayı öngörmüş. Anadolu uygarlıkları, aydınlanmasından beslenmiş... Laik cumhuriyetılımlı İslam cumhuriyeti kutuplaşması, TürkKürt çatışmasında bunca ağır bedele, dökülen kana karşın çoğunluk iradesinin birlikte yaşamdan yana sağduyulu duruşu... İşte bu tabloyu ortak değerlerimize borçluyuz. Şimdi yeni bir dönemeç, sınav günleri önümüzde... Anadolu uygarlığının üzerindeki topraklarda, kendimizle birlikte çocuklarımızın geleceğine biz karar vereceğiz... Birlikte yaşamanın sırları, anahtarları elimizde... Özgürleşmenin yolu tek; ayrımcılık tuzaklarına düşmemek... Avrupa’nın ateşi yakmaya başladı ‘Dış Ticaret Beklenti’ anketi 3. çeyrek için 20 puan azaldı. Çağlayan düşüşü Avrupa’daki krize bağladı Ekonomi Servisi Her fırsatta, başta cari açık olmak üzere Türkiye ve Avrupa BirÇağlayan: liği’ndeki ekonomik gelişmelerin Türkiye ekonomisi üzerinde bir tehdit unEndişe suru olmadığını belirten Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, dün yayılıyor açıklanan ‘Dış Ticaret Beklen“ Borç krizinin, Avti’ anketinin ardından tavrını dero Bölgesi’nin 3. ve 4. ğiştirdi. Çağlayan, üçüncü çeyen büyük ekonomileri reğe ilişkin ihracattaki yüzde olan İtalya ve İspanya 20 puanlık bir düşüşteki en gibi ülkelere sıçraması önemli etkinin “Avrupa bölendişesi, küresel eko gesinin büyük bir borç krinomiyi sararken; kuşzi eşiğine gelmesi” olduğunu kusuz ki ihracatçılarıbelirtti. mız bu durumun ihEkonomi Bakanlığı tarafından racat siparişlerini üçer aylık dönemler halinde uyetkileyeceği endigulanan ‘Dış Ticaret Beklenti şesini taşımakAnketi’nin (DTBA), 3. çeyrek bektadır.” lentileri yayımlandı. Buna göre, ihracat beklenti endeksi, yılın 3. çeyreğinde, Haritalı mı, Haritasız mı? Ekonomi Bakanlığı’nın üç ayda bir yayımladığı dış ticaret anketinde, kaydadeğer bir düşüş görüldü. AB’deki krizi şimdiye kadar Türkiye için bir tehlike olarak görmeyen Bakan Zafer Çağlayan, gerilemeyi AB’deki krize yordu. ikinci çeyreğe göre 20.4 puan azaldı. İthalat beklenti endeksi ise söz konusu dönemde 8.2 puan geriledi. Ankete göre, yılın üçüncü çeyreğinde, ikinci çeyreğe göre ihracat beklentisi düştü ve ihracat beklenti endeksi, 2011’in üçüncü çeyreğinde, ikinci çeyreğe göre 20.4 puan azaldı. 2011 yılının ikinci çeyreğinde 142.9 olan endeks, üçüncü çeyrekte 122.6 seviyesinde oldu. Üçüncü çeyrek için ihracat beklenti endeksini oluşturan anket sorularına ait yayılma endeksleri incelendiğinde, gelecek 3 aydaki ihracat beklentisinin, ihracat siparişi beklentisinin, son 3 aydaki ihracat sipariş düzeyinin ve şu anda kayıtlı ihracat sipariş düzeyi endeksinin azalış yönünde etkilediği görüldü. thalat beklentisi de düştü İthalat Beklenti Endeksi de 2011’in üçüncü çeyreğinde, ikinci çeyreğe göre 8.2 puan azaldı. 2011’in ikinci çeyreğinde 129.1 olan endeks, üçüncü çeyrekte 120.9 seviyesinde oldu. İhracatcı firmaların yüzde 73’ü döviz kurlarının sektörlerini olumsuz etkilediğini belirtirken ithalatçı firmaların yüzde 22’si de döviz kuru nedeniyle ithal fiyatının daha cazip olmasını ithalat nedenleri olarak belirtti. Çağlayan, ‘İhracat Beklenti Endeksi’nin 3. çeyreğe (temmuzağustoseylül) yönelik olarak 20.4 puan azalmasında en önemli etkenin, “Avrupa bölgesinin büyük bir borç krizi eşiğine gelmesi” olduğunu belirtti. AB komşunun borcunu bankalara yükleyecek Ekonomi Sevrisi Avro Bölgesi liderlerinin borç krizine önlem için 21 Temmuz’da Brüksel’de yapacakları olağanüstü zirvede Yunanistan’ın 50 milyar Avro’ya kadar borcunu bankalara yüklemeye hazırlandığı belirtildi. Alman Die Welt gazetesi, liderlerin Yunan tahvili tutan bankalar ve yatırımcıların ellerindeki kâğıtların vadesine göre yüzde 40’a kadar indirimli geri alınmasını tartışacağını yazdı. Öte yandan Portekiz Başbakanı Pedro Passos Coelho, bütçe açığını düşürmek için kamu harcamalarında 2 milyar Avro’luk daha kesinti yapılacağını açıkladı. Cumhuriyet altını 577 lira Ekonomi Servisi Avro Bölgesi borç sorunlarının ve ABD’de borç tavanında uzlaşıya varılamamasının yarattığı riskle dolar yeni haftaya yükselişle başladı. Dolar 1.6625 liraya kadar yükselerek Mart 2009’dan beri en yüksek düzeyi gördü. Avro ve dolara güveni azalan piyasalar altına yöneldi. Altının ons fiyatı 1600.10 dolara çıkarak, son 40 yılın en yüksek seviyesine ulaştı. Dün İstanbul Kapalıçarşı’da 24 ayar külçe altının gramı 86 liradan, Cumhuriyet altını 577 liradan satıldı. Geçen hafta Avrupa bankaların stres testi piyasaları tatmin etmedi. İtalya ve Yunanistan’la ilgili spekülasyonlar da endişele 3. köprü ihalesine erteleme Ekonomi Servisi Türkiye’den yedi, Japonya’dan dört, Rusya’dan iki, İspanya, Avusturya ve İtalya’dan birer olmak üzere toplam 16 firma şartname satın aldı. Ancak firmalar ihalenin ertelenmesini talep etti. Karayolları Genel Müdürü Cahit Turhan, ihaleyi yıl sonuna yakın bir tarihe ertelemeyi düşündüklerini açıkladı. İnsan hakları, demokrasi, evrensel hak hukuk ilkeleri doğru okunmaya çalışılırsa.. ırkdinfarklı kimliklerinançlara ilişkin tüm sorunların çözümünde anahtar sözcük; “sınırlar”dır. Özgürleşmeden yola çıkılacak elbet. Ancak bireyin, toplumun özgürleştirilmesinden yola çıkılıp ayrımcılık sınırlarına toslamak var ki... İşte sözde uygarlık çağında, dünyanın her yerinde, kendi öznel koşullarında, içdış savaşların yaşanması, kan dökülmesi, kaos, çözümsüzlük, çaresizlik, çekilen büyük acılar bundan... Sorunların çözümünde, aynı şekilde savaşların çıkışında haritaların, sınırların, ülke, vatandaşlık kavramlarının eksen olması da bundan... Tek kutuplu dünyaya geçiş, küresel sistem ideolojisinde; serbest piyasa düzeni içinde, çokuluslu şirketler eliyle büyüme, ulus devletleri çıkarları önünde engel olarak görünce, sistemin karşısında engel olarak görülen ulus devletlerin kırılması operasyonları gündeme girdi. Doğrusu emperyal sistemin doğası gereği merkez ülkeler, zengin kuzey dünyasında haritaların, sınırların yeniden çizilmesi, şimdilik pek gündeme gelmiyor. Ancak yoksul güney dünyasında, çok hızlı yoksullaşma, yoksunlaşma ile atbaşı, en altta kalmama güdüsüyle her tür kimlik ayrımcılığının öne çıktığı savaşlar, çağın vebası olarak dünyayı sardı... Emperyal çıkar odakları, insan eksenli olmaktan kopmuş piyasalar düzeni, bir tek kendi önündeki engellerin kırılmasına odaklanmıştı... Pazarlanan ayrımcılık stratejileri ile her tür alt kimlik ekseninde yaşanan çözülmelerin, ulus devletler aleyhine, yeni sınırlar, haritalar çizilerek oluşmasına önderlik ediyordu. Çıkar refleksleriyle çok kısa zamanda öylesine çok ileriye gidildi ki... İnsan hakları, demokrasi, özgürleşme adına önceleri dışardan verilen maddimanevi destekler, ülkelere durumlara göre silahlı doğrudan işgal yöntemlerine dönüştü. Çıkarlarda anlamlı, getirisi olmayan ülkelerdeki insan hakları ihlallerine, bir gecede binlerce insanın katledilmesine seyirci kalındı. En çok da milyonlarca dünyalının açlıktan ölmesine, dünyanın, doğanın yaşanamayacak bir hızla katledilmesine seyirci kalındığı üzere... Çıkarların zorladığı noktalarda ise evrensel tüm ilkeler çiğnenerek, büyük yalanlarla, doğrudan kanlı işgaller, her tür savaş suçu ri artırınca Avrupa hisse senetleri haftaya düşüşle başladı. Böylelikle; Avrupa hisseleri marttan beri en hızlı düşüşünü gösterdi. Moody’s ve Standard and Poor’s, 2 Ağustos’a kadar borç limiti ve bütçe açığını azaltma konusunda uzlaşmaya varılamaması halinde ABD’nin borçlarını ödeyemeyeceği ve temerrüt riskiyle karşı karşıya bulunduğu uyarısında bulundu. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle