24 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 18 TEMMUZ 2011 PAZARTES 6 KÜLTÜR SÖYLEŞİLERİ Aslolan güzel müziğe ulaşmak “Esnek olursanız aklınız da genç kalır. Gençlerle hemfikir olmasanız da saygı göstermelisiniz. Daha çok öğrendikçe ne kadar az şey bildiğinin farkına varıyorsun. Şimdi 6 yaşındaki oğlum her şeyi bildiğini sanıyor. Oysa insan yaşlandıkça ne kadar az bildiğinin farkına varıyor.” EV N LYASOĞLU Ünlü çellist Mischa Maisky, hocalarını, genç yorumcuları, konser psikolojisini ve müziği anlattı: Demokratik Özerklik ve Ulus Aysel Tuğluk’un açıkladığı Demokratik Özerklik metnini okuyorum. “Ulus devlet”e giydiriyorlar. Soykırımcılığından tutun, “ulus devlet”in ne kadar berbat ve kötü bir şey olduğunu açıklıyor... tabii Türkiye Cumhuriyeti “ulus devlet”inin de. “Ulus devletçi anlayış diğer halklara büyük acılar yaşattığı gibi... KürtTürk ilişkilerinde de Kürtleri yok oluş sürecine götüren bir dönemin başlamasının temeli olmuştur… Ulus devletlerin nasıl bir soykırımcılık taşıdığı görülmektedir.” Açıklama, kendi içinde çelişkilerle dolu. “Ulus/devlet” terminolojisinde başlıyor karmaşıklık. Ulus=millet olduğuna göre, doğrusu “millet devlet” değil, “ulusal devlet”tir. Ulusal devlet, ırk temeline veya ayrımına dayanırsa, biraz faşist bir devleti çağrıştırabilir. Ancak günümüzde ulusal devlet dendiğinde, sınırları, bayrağı, yönetimi ve sahip olduğu toprak üzerinde yaşayan insanları kapsıyor. Bu insanların kökeni, belli bir ırka ait olabilir. Ancak saf ırk hiç yoktur, kim bunu iddia eder ve ırk üzerinde bir devlet inşa etmeye kalkarsa, Hitler’in yanında yer alır. İkincisi, Demokratik Özerklik bildirisi, “Kürt halkı artık ulusal varlığını statüsüz bir halk olarak yaşamak istememekte... Kendimizi yönetme, güç ve iradesine sahip olduğumuzu belirtiyoruz” fikrini ileri sürdüğüne göre, Kürtler ulus / ulusal statü / ulusal birlik / ulusal devlet gibi kavramlarla düşünüyorlar demektir. Yani kürtler de, soykırımcı dedikleri ve insanlara büyük kötülükler yaptığını ileri sürdükleri bir “ulusal devlet”in bir benzerini inşa etme yolundalar. Yani, ulus ve ulusal devlet kavramlarına o kadar da atıp tutmasınlar! Veya laf oyunları yapmasınlar. Başka bir nokta: günümüz dünyasında bütün ilişkiler ulusal devletler temelinde sürüyor. Ulusal devlet olmayan başka bir oluşum yoktur! ABD, İngiltere, Almanya, Brezilya, Rusya, Çin.. hepsi en katısından ulusal devletlerdir! Gidin “topraklarından” bir santim almaya kalkışın! Kültürel ve siyasi bakımdan geri ülkenin bazı sözde aydınları, ulusul devlet çağının bittiğini ve küreselleşme döneminin başladığını söylüyor. Bu aptalca bir fikirdir! Küreselleşme, ulusal devlet ilişkileri üzerinden sürüyor! En sıkı ve katı ulusal devletler, bizim sömürge aydınlarının kafalarını satın alarak, ayyy ayol ne kadar gerisiniz, hâlâ ulustan, ulusal devletten mi bahsediyorsunuz.. dedirtiyor.. Acaba Kıbrıs’ta verilen savaşın adı ne? Yunanistan’ın ulusçuluğu/ ulusal devletçiliği acaba hangi yeni uydurulmuş kategoriye sokulabilir? Dünyadaki büyük rekabet ulusal devletler temelinde sürüyor. Ulusal devlet, kapitalist çağın ürünüdür şüphesiz, ulusal devletlerin ortadan kalkması, kapitalizmin de öz ve biçim olarak dönüşmesiyle ilgili olabilir ancak.. Savaşlar, büyük silahlanma, pazar rekabeti, hammaddeler ve bölgeleri üzerinde egemenlik/nüfuz iddiaları, yani dünyada hemen her şey, kapitalizmin ve ulusal devletlerin varlıklarıyla doğrudan ilişkilidir.. ünyanın en ünlü çellistlerinden Mischa Maisky geçen hafta 7. Turgutreis DMarin Festivali’nin solistiydi. Pazar sabahı Bodrum Akyarlar’daki otelinde Maisky ile söyleşi yaparken bu sihirbaz müzikçinin aynı zamanda bilge ve yaşamı her kıvrımıyla değerlendiren bir gönül eri olduğunu gördüm. 1948’de Riga/Litvanya’da dünyaya gelmiş, Leningrad’daki eğitiminden sonra Moskova’da Rostropoviç’in öğrencisi olmuş. 1966’da Çaykovski Yarışması’da 6.’lık almış. 1970’te Rusya’da 6 ayını tutsak kampında geçirmiş ve İsrail’e göç etmiş. Sonra ikinci yaşamım dediği Amerika’daki günleri başlamış, Los Angeles’ta tarihin bir diğer ünlü çellisti, Piatigorsky ile çalışmaya başlamış. 1992’de Altın Gramofon Ödülü alan sanatçı Bach’ın çello yapıtlarının tümünü kayda alan ilk çellist. Halen evi Belçika’da, ama o dünyanın her köşesinde. İlk evliliğinden Lily (1987) adlı piyanist bir kızı ve Sacha (1989) adlı kemancı bir oğlu, yeni eşinden de iki oğlu var: Maxim (6 yaşında) ve Manuel (2 yaşında). Bodrum’a hep birlikte gelmişler, ikiüç gün de tatil yapacaklardı. Her gün sayısı artan, yetenekli müzikçi çıkıyor ortaya. Onların eski kuşaklara göre çok şanslı olduklarını düşünüyorum: Vakıflar sayesinde pek çoğunun elinde tarihi çalgılar var. En ünlü ajanslarla çalışıp dünyanın dört bir yanında konserler alabiliyorlar. Eskiler gibi ömürlerini kapalı odalarda saatlerce çalışarak geçirmiyorlar. Diledikleri gibi her şeyin tadına varıyorlar, aşklarını yaşıyorlar, internetin nice kolaylığından yararlanıyorlar. Rakiplerini duyuyorlar, ustaları dinleyebiliyorlar. En ünlü etiketlerle kayıt yapabiliyorlar. Ancak kaçının adı yarınlara kalacak acaba? Evet, bu kuşakların inanılmaz seçenekleri ve fırsatları var. Ama madalyonun öbür yüzünde bir tehlike beliriyor: Asıl önceliğin nerede olduğunu unutabiliyorlar. Onlar için öncelik, çalgısını kolaylıkla çalabilmek ve benzerleriyle olan yarışı önde götürmek. Oysa çalgı ancak bir araçtır. En yüce amaç güzel müziğe ulaşmaktır. Tarihin her döneminde yarış vardı. Ama bugünkü yarışın iyi yönleri kadar zararlı yönleri de var. Evet, acaba kaçı bireysel sesini yaratabiliyor, kaçı gerçekten “güzel müzik” yapabiliyor. Çağımızın en büyük iki çello öğretmeniyle çalışma fırsatı bulan tek sanatçısınız. Her birinden ayrı şeyler mi öğrendiniz? Çok şanslıydım. Bu büyük çellistlerle çalışabilmek olağanüstü bir şeydi. Rostropoviç ve Piatigorsky hocam olmaktan öte yaşamıma girdiler. Örneğin 18 yaşındayken babam ölünce Rostropoviç ikinci bir baba gibi davrandı bana. Öğrenciöğretmen ilişkisinden çok daha derin bir ilişkiydi. Onun en büyük rüyası ismini devam ettirecek bir oğlu olmasıydı, oysa iki kızı vardı. Oğlum Sacha dünyaya geldiğinde çok sevindi, ama keman çalmasını hiç hazmedemedi, gelenek devam etmeli, benim oğlum da çello çalmalıydı. D Mischa Maisky, Moskova Tchaikavsky Senfoni Orkestrası ile birlikte Turgutreis DMarin Festivali’nde konser verdi. ‘Çalgı Sadece Bir Araç’ demek Mozart Bach’tan daha iyi bestecidir, demek gibi olur. Ben bazen birine, bazen diğerine daha iyi öğrenci olmuşumdur. Ama insanın hocaları yalnız formal ders aldığı kişiler değildir. Ders ortamının dışında zevkimi geliştiren nice öğreti sayabilirim. Etkiler ve Heyecanlar Örneğin canlı konserleri ve kayıtları dinlemek insanı çok iyi eğitir. Sovyetler Birliği’ndeki günlerimde hocam olmadığı halde Natalia Gutman’dan derinden etkilenmiştim. Sonra Jacqueline du Pré’yi dinlemek yepyeni bir heyecandı. oluyor? Birlikte müzik yaptığınız diğer solistler, orkestra elemanları, şef, akustik, genel atmosfer, dinleyici ve sizin kendi ruh haliniz. Dinleyicinin enerjisi çok önemli. Dinleyicinin bazısı gerçekten müziği sevdiği için gelir, kimisi de orada görünmek için. Sahnede bu durum sizi kamçılar da, yorar da. ceksiniz mesleğinizi? Ben hep nicelik değil nitelikten yana oldum. Çok işi bir arada yürüteyim derken solistik niteliklerinizi kurban etmemelisiniz. İnsan doğrudan değilse değişik yollarla da hocalık yapabilir: Bazen konserlerimden sonra genç müzikçiler gelip, ders vermiyor musunuz, diye sorarlar. Ben de, işte biraz önce verdim ya, derim. ılda 101 Bach Konseri Özel bir yetenek, deneyim, enerji ve Yılda kaç konser veriyorsunuz? zaman gerekiyor bunlar için. Herkes Şimdiki icralarımı azaltmaya, en kendi uzmanlık alanını bilmeli. Büyük azından 100’de tutmaya çalışıyorum. şarkıcı FischerDiskau ünlü şef Otto Bazen artıyor bile. Örneğin, Bach’ı anKlemperer’den onun yöneteceği ilk orma yılında 52 kestra konserine gelmesini istemiş. Klemperer ise o tarihte Schubert’in “Kış Yolculuğu” liedlerini söylüyorum, diyerek ona nazire “Büyük çellistlerle yapmış. Y Evin lyasoğlu ve Mischa Maisky. çalışabilmek olağanüstü bir şeydi. Farklı Kültürler, Farklı Yorumlar Rostropoviç ve Bugünkü yorumlar özgün şePiatigorsky hocam killerine ne kadar bağlı kalıyor? olmaktan öte Tempolar, dinamikler, süslemeler yaşamıma girdiler. bestecilerin yüzlerce yıl önce yazdıkları gibi değil artık. Otantiğe 18 yaşındayken, bağlı kalma konusunda ne düşübabam ölünce, nüyorsunuz? Rostropoviç ikinci bir Bu çok karmaşık ve çok tartışılan bir konu. Otantik duygulara çok inababa gibi davrandı nıyorum ama Bach’ı 200 yıl öncesinbana. Öğrencideki gibi çalmıyorum. Dünya üstünöğretmen ilişkisinden de değişik inançlar, değişik kültürler, çok daha derin bir değişik gelenekler var. Müzik yapmak da böyle. Kimse kendi yolunun ilişkiydi.” doğru olduğunu iddia edemez. Tole Şanslı Öğrenci… “Genç kuşaktan müzikçilerin inanılmaz seçenekleri ve fırsatları var. Ama asıl önceliğin nerede olduğunu unutabiliyorlar. Onlar için öncelik, çalgılarını kolaylıkla çalabilmek ve benzerleriyle yarışı önde götürmek. Oysa en yüce amaç güzel müziğe ulaşmaktır.” Ölmeden iki ay önce Casals ile tanışmak; Pierre Fournier, Tortolierre gibi Fransız çellistleri, Amerika’da Rose ve Starker gibileri tanımak bana zenginlikler kattı. Solistler kadar, orkestra şeflerinden ve özellikle oda müziği yaptığım arkadaşlarımdan da çok şey öğrendim. Piyanist Rado Lupu veya Rudolf Serkin ile çalmak unutulmaz deneyimlerdi. Hâlâ yakın dostum olan Martha Argerich’le verdiğim oda müziği dinletilerinden sonra kendime bir şeyler kattığımı hissederim. Konser sırasında neler etkin konserin yanı sıra sadece 101 Bach konseri verdim. CD ve DVD kayıtları ise ayrı uğraşlar. İnsanın ailesine de zaman ayırması gerekli. Çocuklarım ben görmeden büyüyorlar. Bu nedenle bazen ailemle seyahat ediyorum. Örneğin şimdi 6 yaşında olan Maxim, 4 yaşına geldiğinde tam 6 kez Japonya’ya gitmişti benimle. Kimi sanatçı olgunluk döneminde şeflik ve/veya öğretmenlik de yapıyor. Örneğin ünlü kemancı David Oistrakh öğretmenliğinin yanı sıra yaşamının sonunda şeflik yapmaya başlamıştı. Siz ne hocalık yapıyorsunuz ne de şeflik. Hep solist olarak mı devam ettire rans gerek, değişik yorumların hepsini kucaklamak gerek. Bu büyük bestecilerin hepsi zamanın çok ötesini görmüşler. 1720’de Herr Schmitt’e uçak pilotu mu yoksa ayakkabıcı mı olmak daha ilginç gelirdi? O tarihte uçaklar olmadığından ayakkabıcılığı seçecekti. Şimdi de Bach’ı Avery Fischer Hall’da New York Filarmoni Orkestrası’nın başına getirsen, kimbilir belki de o yine kendi küçücük topluluğunu yeğ tutacaktır. Genç yorumcuları izleyebiliyor musunuz? Evet, elimden geldiğince onların konserlerine gidiyorum, yeni çıkan kayıtları alıp dinliyorum. Onlardan da çok şey öğreniyorum. Örneğin, Julian Rachlin, Janine Jansen gibi isimler çok ilgimi çekiyor. Gençlerin her birinden öğrenilecek şeyler var. Yaptıkları hatalardan bile öğrenecek şeyler bulabilirsiniz. Esnek olursanız aklınız da genç kalır. Onlarla hemfikir olmasanız da saygı göstermelisiniz. Daha çok öğrendikçe ne kadar az şey bildiğinin farkına varıyorsun. Şimdi 6 yaşındaki oğlumu izliyorum, o her şeyi bildiğini sanıyor. Oysa insan yaşlandıkça ne kadar az bildiğinin farkına varıyor. [email protected] Gençlerden Öğrenmek Neyse, kapitalizm ve ulusal devletler arasında büyük rekabetin kötülüğüne karşı mücadele başka bir konudur.. Kürt ulusuna statü / devlet, toprak, vb. gibi konuların gündemde olması bile, kapitalizm/ulusal devletler çağının tipik özelliklerini yansıtıyor. Demokratik Özerklik, bir ara statüdür! Irak ve Ortadoğu’daki dinamik, Kürt devleti kurma / oluşturmaya yöneliktir. Zaten bildiride “Coğrafyalarımızda yaşayan herkesi, kendisini demokratik özerk Kürdistanlı olarak tanıtmaya davet ediyoruz” diyorlar! Özerklik bir kısa yoldur. Bu kısa yolda müttefikleri boldur. Bu yol alındıktan sonraki yol daha incelecektir! (Veya kolaylaşacaktır!) Açıklamada diyorlar ki: Kürt ulusunu “Bu inkâr ve imha politikası bugüne kadar acımasızca yürütülürken Ortadoğu statükosu ve uluslararası güçlerden de destek almıştır. Türkiye’nin Kürtler üzerinde egemenlik kuran devletlerle kurduğu ittifak da bu politikanın ağır biçimde sürdürülmesini sağlamıştır.” Ortadoğu’da kurulmakta olan yeni statü ise Kürt devletini öngörmektedir. Yani Kürtler ABD ve Batı dünyasının desteğiyle devlet yolunda ilerliyor. Yani, o uluslararası güçlerden o kadar da “kötü” bahsetmesinler veya kimseyi aptal yerine koymasınlar! Olayın diğer bir yönü de Kürtlerin kendilerine Kürdistan statüsü inşa ederken Türkiye’ye de yeni bir statü dayatmalarıdır! 20’yi aşkın bölgeli statü ile “tüm Türkiye halklarının inanç ve kültürlerinin kendisini özgürce ifade edeceği bir çözüm modeli” olarak sunuyorlar. Bakalım günler neler doğuracak! ‘Ayrım Yapmak Çok Zor’ Oysa ben ailede çocukların babalarından değişik çalgılar çalmalarını savunurum. Sovyetler Birliği’nden ayrılıp ikinci yaşamıma başladığımda Piatigorsky ikinci bir baba oldu bana. Rostropoviç ile 4 yılda yaptığım çalışmayı onunla 4 ayda yaptım. Acele ediyordu, hayatının sonuna doğru geldiğini biliyordu. Benimle Rusça konuşurdu. Harika, soylu bir Rusçası vardı. Yaşam deneyimini, imge gücünü paylaşmama izin veriyordu. Bir sünger gibi her şeyi emiyordum. Hocalarımın biri diğerinden daha iyi stanbul’da ücretsiz kent festivali ‘sun.day.sky’ Kültür Servisi İstanbul’un ücretsiz kent festivali “sun.day.sky”, 3. yılında dopdulu bir içerikle 23–24 Temmuz tarihlerinde santralistanbul’da alternatif bir hafta sonu yaşatacak. Müzik gruplarının canlı performansları, genç tasarımcıların son koleksiyonları, markaların ilginç ürünleri, DJ’lerin performansları, Plak Pazarı’nın bağımsız ve alternatif plak dükkânları, santralatölye’nin çocuklar için tasarladığı atölye ve oyun alanı, Özgür Hisset Alanı’nın aktiviteleri; sun.day.sky’ın içerikleri arasında. Detaylar ve güncellenen program sundaysky.net ve santralistanbul.org’da. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle