18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
17 TEMMUZ 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 9 TİSK: İşsizlik verileri izaha muhtaç Konfederasyona göre tarım sektöründe elde edilen gelir, sektördeki istihdam artışını desteklemiyor Kayıt dışı 10 milyonu aştı Türkiye genelinde 2011 Nisan itibarıyla kayıt dışı istihdam oranı geçen yılın aynı ayına göre 1.9 puan azalışla yüzde 42.1’e gerilerken, 10 milyon 90 bin kişinin sosyal güvencesi olmadan istihdam edildiği belirlendi. Ekonomi Servisi Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) İşgücü Piyasası Bülteni’nde, 20052011 döneminde sektörel istihdam artışlarında tarım sektörünün lehine büyük değişim yaşandığına dikkat çekildi. Bültende, “Tarım, 2005’te yılda 559 bin kişilik istihdam kaybı yaşarken, 2011’in ilk 4 ayı itibarıyla istihdamını 474 bin arttırır hale geldi. Bu durumun açıklanmaya muhtaç olduğu düşünülüyor” değerlendirmesine yer verildi. TİSK, Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı Hanehalkı İşgücü Araştırması (MartNisanMayıs 2011) sonuçlarına ilişkin değerlendirme yayımladı. TİSK İşgücü Piyasası Bülteni’nde bu konuda yer alan değerlendirmeye göre kadınların işgücüne katılma oranı 1.2 puan arttı.Tarımda kadınlar açısından, sanayi sektörü de erkekler açısından istihdam yaratan önemli sektörler oldu. İlave kadın istihdamının üçte biri tarımda yer aldı. Bültende, sektörel istihdam durumu geçmişe doğru uzun bir zaman diliminde incelendiğinde, çarpıcı değişimlerin dikkati çektiği belirtilerek şu değerlendirmelere yer verildi: Tarım sektörü değişimde başrolü oynadı. Verilere göre küresel kriz öncesi dönemde gerileyen tarım sektörü istihdamı, küresel kriz sırasında artışa geçti ve bu artış sürekli biçimde yükseldi. Öyle ki tarım sektörü istihdamı yıllık bazda 2005’te 559 bin kişi azaldı krize yaklaşılırken bu azalış düşmeye başladı, krizin patladığı 2008’de de istihdam artışa geçti ve 149 bin kişi arttı. Söz konusu artış, 2009’da 224 bine, 2010’da 443 bine ve 2011’in ilk dört ayında 474 bine vardı. 559 bin kişilik kayıptan 474 bin kişilik artışa geçilmesi, bu süreçten tarım sektörünün oldukça kazançlı çıktığını düşündürtüyor. Halbuki sektörün elde ettiği gelir dikkate alındığında, istihdam artışını destekleyecek kanıt bulmak mümkün değil. Kanımızca, istatistiklerde sektörel sınıflama aracının NACE Revize 1’den NACE Revize 2’ye çevrilmesi de, krizde kentten kıra (tersine) göç olgusunun yaşanması da bu verileri izah etmekte yetersiz kalıyor. Dik Durmak Kişiler yaşamları boyunca dik durmalı, ilkeli olmalı, sürüngenleşmemelidirler. Yalnız bizde değil belki tüm dünyada dik durmanın, kişilikli davranmanın bir maliyeti vardır. Dik duruş, başkaldırı, düzgün davranış, geniş kitlelere “kötü örnek” olmasın diye dik duranlar, dik durmaya çalışanlar bir şekilde cezalandırılır, en azından dışlanırlar. Buna karşı yalakalar, sürüngenler, fırsatçılar, her kalıba uyanlar ödüllendirilir. Bu ödüllendirme yalnız bir hizmetin karşılığını vermek değildir. Aynı zamanda geniş kitlelere “bak sen de sürüngenleş, yalakalık yap, alkışla, örneklerde görüldüğü gibi ödüllendirilirsin” iletisi de verilir. Sürüngenleşmenin bir getirisi vardır; ancak itibarı yoktur. Bazı TV kanallarında sesyayar olarak kullanılma, köşe yazarlığı, yüksek araştırma bedelleri, hatta başarı ödülleri, iç ve dış seyahatlarde refakat, şiltler onlara itibar kazandırmaz. Sürüngen, satılık, özür dilerim, zaman zaman da pislik olarak tanımlanırlar. Bu tür kişileri kullanan iç ve dış çevreler dahi, gradosunu bildikleri bu kişilere güven duymaz, saygı göstermezler. Yozluğun yaygınlaştığı bir dönemde, “dik dur, düzgün davran, inanılır ol” söylemi, öğüdü belki hikâye gibi gelir. Ancak özgüven ve saygınlık kazanmak için dik duruş, ödün vermemek asgari koşullardır. Dik durabilmek için tutarlı olmak, haklı olmak, inanmak, öngörülü ve temkinli davranmak gerekir. Atalarımız, “gırtlak dokuz boğumdur”, “söylediğini kulağın işitsin”, “büyük lokma yut büyük söz söyleme” deyimlerini boşuna söylememişlerdir. Fevri, duygusal davranışlar, bilgi noksanlığına dayanan savlar, öngörü eksikliği, sağduyu filtresinden geçmemiş, göze çarpıcı tümce söyleme tutkusu veya alışkanlığı, kişinin dik durmasını zorlaştırır. Böyle davranıldığında, zamanla tevil kaçamak yolları aranır, alttan alınır, “amacını aşan sözcükler” gibi özürler beyan edilir; her ne kadar “sözümün arkasındayım” gibi açıklamalar yapılsa da sözden dönülür. Kişi, beyanları, davranışları ile kendini açmazlara sokmamalı, güvenilirliğini yitirmemeli, saygınlığını gidermemelidir. Dik duramamak, diz çökmek, sürüngenleşmek, güçlü karşısında iki büklüm olmak, insan onuruna yakışmadığı gibi, diz çöktürmek de, insanca bir davranış değildir. Kişi, olabildiğince karşı tarafa saygılı davranmalı, gururunu kırmamaya, aşağılamamaya özen göstermelidir. Kırıcı davranışlar özürü gerektirir. Kişiler, sürekli özür dileme zorunda da kalmamalıdırlar. Özür, bir yerde haksızlığı kabul etmektir. Dik duruş, tutarlı olmak, yalnız kişiler için değil, politikacılar, siyasal partiler için daha da zorunludur. CHP tutuklu milletvekilleri için bir tepki göstermeliydi; nitekim bu tepkiyi de göstermiştir. TBMM’ye gidip, yemin etmemek bir tepkidir. Ancak gösterilen tepki, en etkili, en yerinde bir tutum mu idi? Tartışılabilir, farklı değerlendirmeler olabilir. Böyle bir karar alındığına göre, bu karar doğrultusunda tutarlı bir şekilde, sonuna kadar yürümek gerekirdi. TBMM, belli bir zaman aralığında, tutuklu milletvekillerine tutuksuz yargılanma yolunu açarsa, CHP’nin tepkisi başarılı bir sonuç vermiş olur. Tutukluluk süreleri, bir yargısız infaz, bir ceza, öç alma şeklinde yorumlara yol açacak şekilde uzarsa, CHP’nin tepkisinin etkinliği, yararı tartışmalı hale gelir. “Ne gereği vardı” veya “niçin sonuna kadar gidilmedi” soruları gündeme gelir. Rum ekonomisi çöktü çökecek Ekonomi Sevrisi Kıbrıs Rum Kesimi’nde Rum Milli Muhafız Ordusu’nun (RMMO) Zigi’deki Evangelos Florakis deniz üssünde 11 Temmuz’da meydana gelen patlama ve hemen ardından Vasiliko’daki elektrik santralının yanarak devre dışı kalması sonrasında Rum tarafına baş gösteren enerji krizi, zaten zorda olan Rum ekonomisini “çökme” noktasına getirdi. Fileleftheros gazetesinin haberine göre, enerji krizi nedeniyle gıda sektörü çöküyor, gıdalar buzluklarda bozuluyor, tıbbi ilaçların elektrik kesintileri nedeniyle bozulması tehlikesi var ve tıbbi operasyonlar yarıda kalıyor. Alithia gazetesi de 11 Temmuz felaketinin maliyetinin 3 milyar 100 milyon Avro olduğunu ve bunun, 1974’ten sonra en büyük ekonomik zarar olduğunu yazdı. Öte yandan, KKTC Başbakanı İrsen Küçük, Kıbrıs Rum Kesimi’ne insani yardım amaçlı elektrik satılması konusunda dün sabah sözleşme imzalandığını açıkladı. Rum Kesimi’ne talebin yoğun olduğu saatlerde 6070 megawatt, düşük olduğu saatlerde de 100120 megawatt arasında elektrik verilecek. Kıbrıs Rum Sanayi ve Ticaret Odası Başkanı Mavros Mavromatis ile Kıbrıs Türk Elektrik Kurumu arasındaki sözleşmeye göre, elektrik enerjisi 0.43 TL karşılığında satılacak. Clinton’dan iş dünyasına ziyaret ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türk iş dünyasının temsilcileriyle bir araya geldi. Hillary Clinton, Türkiye ziyareti kapsamında bulunduğu stanbul’da, Conrad Otel’de TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, TÜS AD Başkanı Ümit Boyner, MÜS AD Başkanı Ömer Cihad Vardan, TÜMS AD Başkanı Hasan Sert, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Başkanı Aynur Bektaş ve CocaCola Türkiye Başkanı Galya Molinas’ı kabul etti. Görüşmede, TürkiyeABD ilişkilerinin yanı sıra Arap Baharı sonrasında özellikle Kuzey Afrika ile ilişkilerin geliştirilmesi için öncelik verilmesi gereken konular üzerinde durulduğu, Türkiye ile ABD arasında ve üçüncü ülkelerde yapılabilecek projelerin de değerlendirildiği öğrenildi. TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, görüşmede Clinton’a “Yeni Başlangıçlar için Ortaklar – Türkiye” girişimi tarafından geliştirilerek uygulanan projeler hakkında bilgi verdi. TÜS AD Başkanı Boyner, MÜS AD Başkanı Vardan ve TÜMS AD Başkanı Sert de konuya ilişkin görüşlerini paylaştı. Yeni Başlangıçlar çin Ortaklar projesine özel bir önem verdiğini belirten Clinton, bu çerçevede gerçekleştirilen çalışmaları ilgiyle izlediğini ifade etti. (Fotoğraflar: BAHAR BALCI) KSV köy okullarını yeniledi Ekonomi Servisi Dr. İbrahim Bodur Kaleseramik Eğitim, Sağlık ve Sosyal Yardım Vakfı’nın (KSV), 1991’den bu yana Türkiye’nin dört bir yanında verdiği “Seramik Yer ve Duvar Karosu Kaplamacılığı Meslek Kurslarını” projeye dönüştürerek başlattığı “İlk İşim Okullarda Değişim” projesi, yeni yetişen seramik ustalarının staj çalışmalarını köy okullarının tuvaletlerini yenileyerek yapmaları ile çok yönlü bir sosyal sorumluluk projesine dönüştü. Çorum’da İskilip Endüstri Meslek Lisesi’nde gerçekleştirilen “Seramik Yer ve Duvar Kaplamacılığı Meslek Kursu”nu başarı ile tamamlayan toplam 23 işsiz genKSV, ce Milli Eğitim Bakanlığı, onayÇorum ve lı sertifikanın yanı sıra ustalık yaparken kullanmaları için Çankırı’da işsiz tüm araç ve gereçlerin içingençlere iş de bulunduğu bir takım vererek, fiziki çantası ile seramik kesme olanakları olmayan makinesi hediye edildi. Kursu başarı ile tamamköy okullarına ‘ lk layan kursiyerler, Çomu şim Okullarda İlköğretim Okulu ve KaDeğişim’ projesi yaağzı İlköğretim Okulu’nun tuvaletlerini yeniledi. ile destek Ayrıca Çankırı’da kursiyerler taverdi. rafından yenilenen Akçavakıf Köyü İlköğretim Okulu’na ziyarette bulunuldu ve burada da sertifika töreni yapıldı. Sertifika töreninde konuşma yapan KSV Genel Müdürü Bülent Öcal, ülkemizdeki önemli sonunlardan birinin işsizlik olduğunu belirterek “KSV olarak inşaat sektöründe nitelikli eleman yetiştirme konusunda 1989 yılından bu yana kesintisiz olarak çalışıyoruz. Kursiyerlerimiz bakanlık tarafından onaylı sertifakalarını aldı. Ulusal ve uluslararası geçerliliği olan bu sertifika ile işsiz gençlerimiz, Avrupa Birliği kriterlerine uygun, kalifiye ve nitelikli işgücüne sahip oluyor” dedi. Çaykur ilk sürgün ödemelerini ay sonuna kadar yapacak Ekonomi Servisi ÇAYKUR Genel Müdürü İmdat Sütlüoğlu, birinci sürgünde haziranda aldıkları yaş çayın bedelini bu ay sonuna kadar ödeyeceklerini açıkladı. 11 Temmuz’dan itibaren de ikinci sürgün alımlarının başladığını ifade eden Sütlüoğlu, “İkinci sürgünde 7 bin 909 ton alım yaptık. Birinci sürgünde haziran ayında aldığımız çayın bedelini bu ay sonuna kadar ödeyeceğiz. Budama bedelleri ise ağustos ayında ödenecek. Normal ödeme ayı zaten ağustos ayıdır. Ama bu sene seçim olması, hükümetin kurulması gibi süreçlerden dolayı temmuz ayında ödenmesi mümkün olmadı. Ağustos ayı içerisinde 68 milyon liralık budama bedeli ödemesini de yapacağız” diye konuştu. Bandırma’ya 46 bin angus geldi BANDIRMA (A.A) Bandırma Limanı‘na, Avustralya’dan 46 bin adet Angus cinsi kasaplık büyükbaş hayvan ve 9 bin adet Merino cinsi küçükbaş hayvan getirildi. Bandırma Çelebi Limanı‘na yanaşan Panama Bandıralı ‘’Ghena’’ adlı gemide, çeşitli şirketler tarafından ithal edilen 46 bin adet Angus ve 9 bin adet Merino cinsi kasaplık kuzu bulunuyor. Bandırma İlçe Tarım Müdürlüğü elemanlarının, gemideki hayvanlara aşı kontrolü yaptıktan sonra, sevk müsaadesi vereceği öğrenildi. Avealıya aidat ödeme kolaylığı Ekonomi Servisi GSM operatörü Avea müşterilerine yeni bir kolaylık sunuyor. Avealılar, www.aidatmerkezi.com üzerinden, üyesi oldukları dernek/vakıf, apartman/site, online dergi, spor kulüpleri gibi çeşitli kurumların aidatlarını kolay, güvenilir ve düzenli bir şekilde ödeyebiliyor, Avea Mobil Ödeme üzerinden zaman ve mekandan bağımsız, tek bir SMS ile ödemelerini yapabiliyor. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle