18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 18 yıldır firarda olan Sivas davası sanığının ölümü şüphe uyandırdı; ihmal iddialarını da gündeme getirdi 7 ‘Erçakmak’ı kim korudu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Madımak katliamı davasının kırmızı bültenle aranan 18 yıllık firari sanığı Cafer Erçakmak’ın Sivas’ta yaşamını yitirmesi ve sessiz sedasız toprağa verilmesi kuşkulara yol açarken, ihmal iddialarını da gündeme getirdi. Bir türlü yakalanamamasında sorumlu olarak gösterilen Sivas Emniyet Müdürlüğü sessizliğe büründü. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özarslan, “Cafer Erçakmak’ın suç ortaklarından 33’ü 18 yıldır cezaevindeyken ve ömür boyu da orada kalacakken, ona bu korumayı kim sağladı, kim korudu, kolladı, adaletten kim kaçırdı” diye sordu. EV NE ‘ÖLMEYE GELM Ş’! Haber Merkezi Madımak katliamının azmettiricisi olarak gösterilen ve 18 yıldır aranan firari sanık Cafer Erçakmak’ın ölümü sonrası başlatılan soruşturmada, terörle mücadele şubesi ekipleri tarafından oğulları Ömer Ergin, Yalçın ve Fatma Erçakmak’ın ifadeleri alındı. Erçakmak’ın kızı Fatma Erçakmak ifadesinde babasının geçen 7 Temmuz sabahı 04.00 sıralarında eve geldiğini, durumu ağabeylerine haber verdiğini söyledi. Rahatsızlığı bulunan Erçakmak için çocuklarının doktor getirmek istediği ancak, bunu kabul etmeyerek, “Buraya ölmeye geldim” dediği ifade edildi. Babalarının nerede saklandığını kendilerinin de bilmediğini söyleyen çocuklarının, olayı basının duyması halinde karşı gruptan tepkiler olabileceğini düşündüklerini; bu nedenle korkarak cenazeyi gizlice toprağa verdiklerini söyledikleri bildirildi. Olay tarihinde 5 yaşında olduğu için babasını tanımadığını söyleyen Fatma Erçakmak’ın, ifadesinde kapıya gelen kişiye “Buyurun kime bakmıştınız?” dediğinde, “Ben senin babanım” karşılığını aldığını söylediği ifade edildi. ‘Fransa’da olduğu MUSTAFA ÖZARSLAN: bilgisi aldatmaca mıydı’ Madımak Oteli’nde 33 aydının yakılarak katledilmesinin azmettiricisi olarak gösterilen eski Refah Partisi Belediye Meclis Üyesi Cafer Erçamak’ın ölüm haberi kuşkuyla karşılandı. Sivas Emniyeti, 21 Haziran’da mahkemeye gönderdiği yazıda, Erçakmak’ı sadece eşi ve oğullarının evinde aradıklarını ve yakalayamadıklarını belirtmişti. Bu durum da Erçakmak’ın, ailenin Mezardaki ceset ona mı ait, yoksa bu bir oyun mu? ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Madımak katliamının azmettiricisi olarak gösterilen ve 18 yıldır aranan firari sanık Cafer Erçakmak’ın ölümünün öğrenilmesinin ardından bazı sivil toplum örgütleri, Mülkiyeliler Birliği’nde basın toplantısı düzenledi. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Özarslan, Erçakmak’ın “kitleyi topladığına ve Madımak Oteli’ne yönlendirdiğine, kışkırtıcılık yaptığına, Aziz Nesin’i itfaiye merdivenlerinde tekmelediğine tüm dünyanın kameralar aracılığıyla tanık olduğunu” belirterek, “O dönem Refah Partisi’nin Belediye Meclis Üyesi olan Erçakmak, 18 yıl kaçtıktan sonra 72 yaşında şaibeli biçimde Sivas’ta ortaya çıktı” diye konuştu. oturduğu Örtülüpınar Mahallesi’nin dışında aranmadığı sonucunu doğurdu. Eğer Emniyet, mahkemeden karar çıkartarak, ailenin telefonlarını dinleme yoluna gitseydi Erçakmak’a ulaşabilirdi. Ancak atılması gereken birçok adım atılmadı. Bu durum da “Mahkeme kararı olmasına karşın Erçakmak gerçekten aranıyor muydu? Aranıyor ise neden yakalanamadı? Türkiye’de olan bir kişi ailesi takip edilerek ulaşılamaz mıydı? Fransa’da olduğu bilgisi aldatmaca mıydı, gerçekten Fransa’da ise yurda nasıl giriş yaptı” sorularını gündeme getirdi. Erçakmak’ın ölüm haberi basına yansımasının ardından oğulları Ergün ile Yalçın Erçakmak telefonlarını kapatarak sessizliğe gömüldü. Sivas davasında katledilenlerin yakınlarının avukatı Şenal Sarıhan, ölen kişinin gerçekten Erçakmak olup olmadığını belirlenmesi için önceki gün Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurmuştu. Ceza Muhakemesi Yasası’nın 87. maddesi, “Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhal bildirilir” hükmünü düzenliyor. Bu nedenle Ankara’daki mahkeme önümüzdeki günlerde önce savcının görüşünü alacak, daha sonra mezarın açılıp açılmamasına karar verecek. Sarıhan, mezarın açılarak DNA testi yapılması ve ölenin gerçekten Cafer Erçakmak olduğunun anlaşılması halinde başta İçişleri Bakanı olmak üzere Sivas Emniyeti ve diğer yetkilliler hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını söyledi. Örtülüpınar Mahallesi Muhtarı Rüşdü Delice ise iki ay önce Erçakmak’ın kanser olduğu ve durumunun ağılaştığı söylentisinin kendilerine ulaştığını kaydetti. Delice, emniyetin de en son 1 ay önce gelip Erçakmak’a baktığını dile getirdi. Program Görüşmeleri 61’inci hükümetin programı üzerindeki görüşmelerde CHP’nin de, MHP’nin de eleştirileri, seçimden yenik çıkmış olmanın verdiği ezikliği yansıtıyordu. O konuşmalara iktidarını dördüncü döneme taşıyan bir parti olarak AKP’nin, daha babacan ve hoşgörülü yanıtlar vermesi, özlenen bahar havasının kalıcı olmasını sağlayabilirdi. BDP’liler Meclis’e yönelik boykotlarını sürdürdüğü için, bu yazıda onları, Diyarbakır’dan çok, bir an önce başkent Ankara’da da görmek isteyen kıdemli bir yazar olarak, Sayın Başbakan’ın önceki gece programına yöneltilen eleştirilere verdiği yanıtları değerlendirmek istiyorum. O yanıtların dozu hakkındaki iyimser beklenti içinde olanlar, AKP sözcüsü Ömer Çelik’i dinlerken bile hükümet başkanının hangi dozda konuşacağı hakkında fikir sahibi olmuşlardı. İktidar partisi kurmaylarının, yeni dönemin ilk toplantılarında muhalefet partilerine gözdağı vermeye kararlı olduğunu ve öylelikle CHP ve MHP’nin direnme güçlerinin de öğrenmek isteyecekleri belliydi. Başbakan böyle düşünenleri yanıltmadı. 12 Haziran’da her 2 seçmenden birisi kendi partisine oy vermiş ise CHP’nin de MHP’nin de yöneticilerinin başlarını iki ellerinin arasına alarak uzun uzun düşünmelerini istedi. Bu isteği AKP Genel Başkanı’ndan önce muhalefet partilerinin yöneticileri görmeli, iktidar partisi liderine meydanı böylesine boş bırakmış olmanın nedenlerini araştırmalıdırlar. Ancak, muhalefet sözcülerinin ılımlı eleştirilerini bile “azınlığın çoğunluğa tahakkümü” olarak değerlendiren bir Başbakan’ın çok partili parlamenter hayatımızda ilk politikacının kendisi olduğunu da Erdoğan içine sindirmelidir. 1946’nın hükümet başkanı merhum Recep Peker de aynen Tayyip Bey gibi birden hiddetlenen ve muhalefet partilerinden gelen eleştirilere tahammül edemeyen bir yapıya sahipti. Erdoğan’ın adını bile duymak istemediği, Kurtuluş Savaşımızın Garp Cephesi Komutanı, Lozan Zaferi’nin mimarı, Türkiye’yi İkinci Dünya Savaşı’ndan hiç kimsenin burnunu kanatmadan, Recep’lere, Emine’lere, Orhan’lara, özetle bugün hayatta olan 70 milyonu aşkın yurttaşımıza bu topraklarda özgür yaşama olanağını sağlayan İsmet Paşa’nın, bir başka Recep “Peker”e nasıl demokrat olunur dersi verdiğini bu sütunlarda kaç kez yazdım. Devletin arşivine sahip olduğunu kürsülerden ikide bir elindeki kâğıtları sallayarak gösteren Başbakan, İkinci Cumhurbaşkanı İnönü’nün o müfrit, hoşgörüden uzak, merhum Peker’e, parti grubundan güvenoyu aldığını gösteren mazbatası çantasında olduğu halde, istifa ederek yerini tolerans sahibi bir başka politikacıya bırakmasının önce onun sağlığı açısından nasıl yararlı olacağını anlatmıştı. CHP milletvekilleri, bu amansız İsmet Paşa düşmanına Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın en yakın çalışma arkadaşı hakkında söylediklerini okumasını sağlasalar. Bir de yine aynı teraneden konuşmalar olursa perdeyi kaldırıp “Siz aslında Atatürk adını niçin ağzınıza almazsınız? Sadece Kurtuluş Savaşı’nın galibi olarak mı tanırsınız laik ve devrimci Cumhuriyetimizin banisini?” diye sorsalar. Alacakları cevabı milletçe öğrensek! Cafer Erçakmak (Fotoğraflar: AA) Sivas’ın en işlek caddesinde bulunan Erçakmak’ın evinin önüne gelen cenaze aracı güvenlik kamerasına yansıdı. Adına Cenaze Bilgi Formu ve Ölüm Belgesi düzenlendi. Ölüm raporunu hazırlayan Dr. Levent Oktar ile Sivas Belediyesi Mezarlıklar Müdürü Cemal Karaca’nın ifadeleri alındı. ‘Devletin ve emniyetin ihmali var’ Cumhuriyet’e konuşan, Sivas’ta katledilenlerden Seher Dilateş’in amcası Avukat Süleyman Ateş, Erçakmak’ın daha önceki davada ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan 33 sanıkla aynı düzeyde olduğunu belitti. Erçakmak’ın şu ana kadar yakalanmamasına tepki gösteren Ateş, “Burada devletin ve emniyetin ihmali var. Bu adam Fransa’da denildi ama bulunamadı. Ama bu adamın Sivas’ta olduğu biliniyordu. Emneyitten mahkemeye gelen yazıda çocuklarının evine baktık yok deniliyor. Ama Erçakmak hasta ise bu evde kalıyordur. Demek ki orada olduğunu bildikleri halde mahkemeye bulamadık diyorlar. Emniyet onları koruyor” dedi. (Fotoğraf: MAHMUT SERDAR KAYA) ‘Kim korudu, kolladı’ Erçakmak’ın korunup kollandığını dile getiren Özarslan, şunları söyledi: “Fransa’da olduğunu adresiyle mahkemeye, savcılığa ve Adalet Bakanlığı’na bildirmemize karşın Cafer Erçakmak’ın peşine düşülmedi. İki gün önce Sivas’ta valiliğe ve emniyete metreler mesafede ortaya çıktı. Doğrusu, mezardaki ceset, gerçekten Cafer Erçakmak’a mı ait, yoksa bu da bir oyun mu? ‘Öldü’ kaydıyla bir dosya kapatılmak mı isteniyor? Zira biz biliyoruz ki devlette oyun türlü türlüdür. Cafer Erçakmak’ın suç ortaklarından 33’ü 18 yıldır cezaevindeyken ve ömür boyu da orada kalacakken, ona bu korumayı kim sağladı, kim korudu, kolladı, adaletten kim kaçırdı? Devlet, bize cevap vermelidir.” Erdoğan’dan Füle’ye güvenoyu vetosu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan, AB Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Stephen Füle’ye Meclis’te bugün gerçekleşecek olan güvenoyu görüşmelerini gerekçe göstererek randevu vermedi. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ise konuya ilişkin, “Başbakanımızın herhalde en yoğun olduğu haftalardan bir tanesi. Çeşitli anlamlar yüklemenin ben çok faydalı olduğuna inanmıyorum” yorumu yaptı. PSAK’den Erçakmak soruları İstanbul Haber Servisi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Sivas katliamı davasının bir numaralı sanığı olan ve 18 yıldır aranan Cafer Erçakmak’ın Madımak Oteli’ne 600 metre mesafedeki bir evde kalp krizinden yaşamını yitirmesini yetkili kurumların açıklamasını istedi. Taksim’deki İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şubesi’nde basın toplantısı düzenleyen PSAKD üyesi Atilla Özdemir, “21 Haziran 2011 günü Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi görülen davada Erçakmak için arama kararının devamına karar vermişti. Mahkeme kararının ardından Erçakmak’ın Sivas’ta yaşamını yitirmesini yetkililer açıklamalıdırlar” dedi. Özdemir, yetkililere şu soruları yöneltti: “Sivas’ta kalp krizi geçirerek yaşamını yitiren Cafer Erçakmak ile Sivas katliamı sanığı Cafer Erçakmak aynı kişi midir? Ya da Cafer Erçakmak’ın öldüğüne inanmamız mı istenmektedir? Katliam davasının avukatlığını yapan birçok avukatın devletin önemli kurumlarında ve AKP’nin kurucuları arasında bulunmalarıyla katliam sanıklarının yurtiçinde veya yurtdışında yakalanmamaları arasında bir bağlantı mevcut mudur? Fransa’da olduğu sanılan Erçakmak hangi yollarla Sivas’a gelmiştir? Erçakmak’ın ülke içinde yaşadığı ifade ediliyorsa bu konuda ihmal ve sorumluluğu bulunanlar tespit edilip adalet önüne çıkartılacak mıdır?” ‘Yargı üzerindeki siyasi baskıyı aklıyor’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) YARGISEN Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu, AKP ile CHP’nin imzaladığı mutabakat metninde, tutuklu milletvekilleri de dahil birçok konuda dar yorumu benimseyen yargı üzerinde siyasi bir baskı veya etki olmadığı veya olmayacağı ifade edilerek bir ibra hali ve siyasi gücü aklama durumunun ortaya çıktığını belirtti. CHP’den soru önergesi Öte yandan CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir, İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin’in yanıtlaması istemiyle soru önergesi vererek konuyu TBMM gündemine taşıdı. Özdemir, “Öldüğü söylenen kişinin aranan firari sanık Erçakmak olup olmadığının tespiti için DNA testi yaptırmayı düşünüyor musunuz, Erçakmak iddia edildiği gibi Fransa’ya kaçmış ise Türkiye’ye hangi tarihte ve hangi yollarla giriş yapmıştır, 18 yıldır aranan ve en sonunda polis merkezine 300 metre mesafedeki evinde ölen şahsın bulunamamasında kusuru olan başta emniyet görevlileri olmak üzere ilgili kamu görevlileri hakkında herhangi bir işlem yapmayı düşünüyor musunuz” sorularını sordu. ‘Berber dedikodusuna’ tükürük bulaştı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) CHP İstanbul Milletvekili İhsan Özkes’in Meclis berberinde AKP’li Salih Kapusuz’un “3 CHP’li tutuklanacak” şeklindeki sözlerine tanık olduğunu söylemesiyle başlayan tartışma sürüyor. Özkes dün yaptığı açıklamada, Kapusuz’un “iftirasından vazgeçme erdemini göstermeyenlerin yüzüne tükürmesini de biliriz” sözlerine “illa bir yerlere tükürmek istiyorsa bu işi aynaya bakarak yapabilir” sözleriyle yanıt verdi. Alevilik ngiltere’de müfredatta Haber Merkezi ngiltere’de başkent Londra’nın Türk mahallelerinden Enfield bölgesinde Prince of Wales lkokulu, 20112012 eğitim müfredat programına Aleviliği de aldı. Alevi velilerle bir araya gelen Okul Müdür Yardımcısı Julien Clarke, okulda çok sayıda Alevi öğrencinin eğitim gördüğünü belirterek gelen talep üzerine Alevi öğretisini müfredata aldıklarını açıkladı. Clarke, “Aileler ve Cemevi yetkilileri bize başvuruda bulunarak, ngiliz eğitim sistemi içerisinde var olan din bilgisi derslerinin içinde, diğer inançların yanı sıra kendi kültürlerini ve inançlarını da görmeyi arzuladıklarını söyledi. Okul yönetimi olarak, temel insan hakkı olan bu talebi değerlendirdik ve öğrencilere bu konuda eğitim verilmesi gerektiğine karar verdik. Bu anlamda önümüzdeki eğitim yılından itibaren Hıristiyanlık, Musevilik, Budizm, slamiyet, Hinduizm, Sihizm’in yanında Alevilik öğretisini de müfredatımıza aldık. Eylül ayı içerisinde okulun ana salonunda yapılacak olan kitlesel bir etkinlikle bunun duyurusunu da resmen yapacağız” dedi. AKP’lilerin davasına ret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı ile Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç’ın da aralarında bulunduğu 15 AKP’linin, kişilik haklarına saldırıldığı iddiasıyla Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Tansel Çölaşan hakkında açtığı 150 bin liralık manevi tazminat davası reddedildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle