18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 TEMMUZ 2011 ÇARŞAMBA CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 İstanbul Opera Festivali ve Turgutreis DMarin Festivali zengin programlarını sponsorlarına borçlu Tarihi mekânlarda opera ‘2. ULUSLARARASI STANBUL OPERA FEST VAL ’ GALA KONSER Fotoğraf: Laleper Aytek 78 yıldır ‘Varlık’lıyız Dergi yeni yaşını Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri töreninde kutlayacak Kültür Servisi 78. yaşını kutlayan aylık edebiyat ve kültür dergisi Varlık, yeni yaşını 15 Temmuz’da kurucusu Yaşar Nabi Nayır adına verilen Yaşar Nabi Nayır Gençlik Ödülleri töreniyle kutlayacak. Gülseli İnal, Metin Cengiz, Metin Celâl, Haydar Ergülen ve Enver Ercan’ın seçici kurul olduğu bu yılın şiir ödülü oybirliğiyle Taner Cindoruk’un “Çocuğa İnanmanın Sonu Yok” isimli dosyasına değer görüldü. M. Özgür Mutlu’nun “Van Gölü Ekspresi” dosyası ise Nursel Duruel, Feyza Hepçilingirler, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Hulki Aktunç ve Feridun Andaç’tan oluşan öykü dalındaki seçici kurul tarafından seçildi. Dilek Değirmenci, Özgür Asan, Mustafa Altay Sönmez’in dosyaları şiir dalında ve Sinem Torun, Hakkı İnanç, Mehmet Can Şaşmaz’ın dosyaları da öykü dalında “dikkate değer” bulundu. Ödüle değer görülen yapıtların yer aldığı Varlık dergisinin temmuz sayısında ise Hande Öğüt söyleşisi ile Haydar Ergülen, Feridun Andaç, Mustafa Şerif Onaran’ın yazıları da yer alıyor. Elina Garanca stanbul’da Kültür Servisi Günümüzün tanınmış opera sanatçılarından ünlü mezzo soprano Elina Garanca 2. Uluslararası İstanbul Opera Festivali kapsamında İstanbul’da. Festivalin sürprizi olarak kabul edilen opera dünyasının bu ünlü sesine, bu akşam Aya İrini’de gerçekleştirilecek gala konserinde şef Karel Mark Chichon yönetimindeki İstanbul Devlet Opera ve Balesi orkestrası eşlik edecek. Carmen rolündeki başarısıyla başta Metropolitan Opera olmak üzere dünyanın bütün opera kurumlarında beğeni toplayan Elina Garanca, bu konserinde ilginç bir programla İstanbullu sanatseverlerin karşısına çıkacak. Konserin başlama saati 21.00. “Dersim’iz” Sinemaydı… Kültür Servisi Dersim İnsan Hakları Film Festivali’nden sonra Dersim gençliğinin talebiyle Başak Kültür ve Sanat Vakfı aracılığıyla dört günlük bir sinema atölyesi kuruldu. “Dersim’iz” sanat adlı 0811 Temmuz tarihleri arasında gerçekleşen bu projenin başında oyuncu Derya Durmaz, yönetmen Theron Petterson, Başak Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Şahhanım Kanat ve Dersim Belediyesi yer aldı. ‘Yapı’nın temmuz sayısı çıktı Kültür Servisi Mimarlık, tasarım, kültür sanat dergisi “Yapı”nın temmuz sayısı çıktı. Dergi, bu sayısında çevre mimari ile peyzajın bütünleştiği “Yaprak Ev”, “Erzincan ve Hatay, Lleida Alguaire, Shenzhen Bao, Berlin Brendenburg Willy Brandenburg Havalimanları”, “Richard Viñes Meydanı” ve “2011 Milano Mobilya Fuarı” gibi konuları ele alıyor. Geçen hafta içinde iki festivalin zengin programlarını izlerken öncelikle onları destekleyen sponsorlara teşekkür etmemiz gerektiğini düşündüm. İstanbul Opera Festivali’nin destekçisi Denizbank ve Turgutreis DMarin Festivali’nin destekçisi Doğuş Grubu, müzik dünyamız adına nice teşekkürü hak ediyorlar. Sponsorlar olmasa böylesine dünya çapında topluluk ve solistleri yanı başımızda bulamazdık. Onlara gü‘Mahagonny’yi venmesek bu festivallerin sürekliliği sağlasahneye koyan namazdı. Thomas Schulteİstanbul Opera FestiMichels ve vali kentin çeşitli tarihi koreograf Fiona mekânlarında devam ediyor. Sanat yönetCopley övgülere meni Yekta Kara’nın değer. Üstelik her zamanki yaratıcı Rumelihisarı’ndaki buluşlarıyla, yürekli atılımlar içinde mekân ve gösterinin yapıtlar birleştirilmiş. stanbul’daki ilk Geçen hafta Rumeliseslendirişi hisarı’nda izlediğim olduğunu Münih Gärtnerplatz Devlet Operası’nın serdüşünürsek gilediği “Mahagonny gerçekten tarihi Kentinin Yükselişi ve bir olaya tanık Düşüşü” uzun süre belleğimde yer etti. Reolduğumuzu jideki harika buluşlar, söyleyebiliriz. ışık oyunları, giysilerin albenisi, koronun devingenliği, rengârenk bir ortam yarattı. Sesler, tam bir “operetta” rengindeydi. Her bir şarkıcının net artikülasyonuyla tüm sözcükler pırıl pırıl duyuluyordu. Şarkıcıların kafa sesi tekniği kusursuzdu. “Mahagonny”, Bertolt Brecht’in (18981956) dizelerine dayalı Kurt Weill’ın (190050) besteleriyle bezenmiş yapımlardan birisi. O dönemde ortaya çıkan “Gebrauchmusik / Yararlı müzik” akımının en gözde yapıtlarından. Bu akım Paul Hindemith, Ernst Krenek ve Weill gibi bestecilerin ortaya attıkları yalın anlatımdır. Brecht’in sanatı daha geniş çevrelere yayma, eğitim amacıyla kullanma görüşünden kaynaklanır. Karmaşık müziğin dinleyicisiyle bestecisi arasına uçurumlar girdiği ileri sürülerek herkes için anlaması ve seslendirmesi kolay bir müzik öngörülür. “Yararlı müzik” akımı içinde BrechtWeill ortak yapımı olarak, “Üç Kuruşluk Opera” gibi “Mahagonny” de önemli bir yer tutar. Caz müziği, yalın bir doku, çabucak anlaşılan ve akılda kalan ezgiler, Brecht’in halka yakın sanat anlayışına denk düşer. “Mahagonny”yi sahneye koyan Thomas SchulteMichels, can alıcı kostümlerini yapan Tanja Liebermann, koreograf Fiona Copley övgülere değer. Üstelik Rumelihisa ‘Mahagonny Kentinin Yükselişi ve Düşüşü’ urgutreis festivali yedi yaşında T Yedi yıl önce bir marinanın çekek yerinde klasik müzik dinletmek, dünyanın en ünlülerini orada konuk etmek, cesaret işi diye düşünmüştüm. Aytaç Yalman Paşa’nın fikir babası olduğu bu girişim giderek köklenmeye başladı, bu yılki açılışa beş bin kişi katıldı. Çekek yerinin bir konser ortamına dönüştürülmesi için yıllar geçtikçe akustik iyileştirmeler yapılmış. Dört günlük etkinlikler içinde büyük orkestraları ve ünlü solistleri konuk ediyor. Birkaç yıldır sanat yönetmenliğini sürdüren Yücel Canyaran’ın hazırladığı bu yılki program ise bugüne dek yapılanların en başarılısı. Açılış konserinde seksen yaşına merdiven dayamış deneyimli şef Vladimir Fedoseyev yönetimindeki Moskova Çaykovski Orkestrası’nı dinledik. Solist, efsane çellist Mischa Maisky idi. Konser Cemal Reşit Rey’in yaşamında hiç seslendirilmemiş 1973’te bestelenip unutulmuş yapıtı, “Türkiye” adlı senfonik şiirle başladı. Yabancı orkestralara Türk yapıtları çaldırtabilmek büyük başarı. Ancak yapıtın ruhunu anlamak için biraz daha çalışmaları gerekiyor. Her biri ağırhızlıağır karşıtlığı ile düzenlenmiş, 10 bölüm içinde Trakya’dan Akdeniz’e Türkiye’nin coğrafyasını resimleyen bu yapıt daha iyi bir bütünlük içinde çalınabilirdi. Ardından orkestranın solisti Mischa Maisky, Bruch’un romantizmin doruğundaki “Kol Nidrei” adlı yapıtıyla Çaykovski’nin “Noktürn”ünü (orkestra versiyonu) birleştirerek incecik işlemelerle çaldı. Sonra da çello edebiyatının başyapıtlarından Çaykovski’nin Mischa Maisk rı’nın o kısıtlı mekânında, bir gün gibi kısa zamanda bu prodüksüyonu gerçekleştirmek ayrı bir başarı. Mahagonny’nin İstanbul’daki ilk seslendirisi olduğunu düşünürsek, gerçekten tarihi bir olaya tanık olduğumuzu söyleyebiliriz. “Bir Rokoko Temi Üstüne Çeşitlemeleri”ni seslendirdi. Bestecinin koyduğu “Rokoko” başlığındaki zarafeti baştan sona koruyarak ve o müthiş çevikliğiyle çellodaki ustalığını sergileyerek izleyiciyi avucunun içine aldı. Konserin ikinci yarısı klasik müzik dağarcığının popüler bir mozaiği şeklinde, kısa yapıtlarla işlenmişti. Hele Borodin’in “Poloveç (Kıpçak) Dansları”nın en sonda çalınması dinleyiciyi iyice coşturdu. Bu yılki festivalde İlhan Usmanbaş’a onur konuğu olarak plaket sunulması da bir değerbilirlik örneğiydi. [email protected] y Bu filmde kadın başrolde Kültür Servisi “Takva” filminin yönetmeni Özer Kızıltan, uzun bir aradan sonra yeni filmi “Beni Unutma”nın çekimlerine başladı. Film ekibi dün, çekim mekânlarından Çengelköy’deki Yakamoz Restoran’da basın mensuplarıyla bir araya gelerek film hakkında bilgi verdi. Yapımcılığını AFS Film’in üstlendiği, senaryosunu Burak Göral’ın yazdığı “Beni Unutma” filminin başrollerini Mert Fırat, Açelya Yılhan, Tuba Ünsal, Ünal Silver, Aliye Uzunatağan ve Kenan Ece paylaşıyor. Çekimleri İstanbul’da yapılacak film, bir kadının farklı zamanlarda hayatına girdiği iki erkeğin yaşamını aşkla değiştirmesini ele alıyor. Özer Kızıltan’ın yeni filmi “Beni Unutma” kasımda gösterimde Burak Göral, filmin, bir kadının sevgisinin kıymetini bilmekle ilgili olduğunu belirterek “ Film, “Rüzgâr Gibi Geçti” gibi, insanları yüreğinden vuracak klasik bir aşk hikayesi. Hikâye kadının gözünden ilerliyor. Türk sinemasında neredeyse 20 yıldır bir kadın karakteri öne çıkaran film çekilmedi, sinemamız erkek sinemasına dönüştü. Bu filmin bir kadın karakteri var ve bu onun hikâyesi. ” TC Kültür ve Turizm Bakanlığı Telif Hakları ve Sinema Genel Müdürlüğü’nden yapım desteği alan “Beni Unutma” kasımda gösterime girecek. Pınar Kür ile yazarlık atölyesi Kültür Servisi Edebiyatta 35. yılını dolduran, Türkiye’nin önde gelen yazarlarından Pınar Kür, bu yaz amatör veya profesyonel yazı yazmakla ilgilenen tüm yazar adaylarını Ayvalık’a bekliyor. Art 10 Fikir Atölyeleri kapsamındaki “Pınar Kür’le Yazarlık Atölyesi”, 8 Ağustos’ta Ayvalık’ta başlayacak. 10 gün sürecek atölye ile ilgili bilgi için: 0232 421 44 40, [email protected] ‘ nsanlık Anıtı’ stanbul sokaklarında Kültür Servisi Hollandalı sanatçılar Wouter Osterholt ve Elke Uitentuis Kars’ta yıkımı gerçekleşen Mehmet Aksoy’un “İnsanlık Anıtı”ndan yola çıkarak “Yardımcı Eller” isimli bir proje tasarladılar. Bir hurda arabasına yerleştirdikleri “İnsanlık Anıtı”na ait dostluk elinin bir kopyasıyla Bomonti, Dolapdere, Elmadağ, Harbiye, Feriköy, Kurtuluş, Nişantaşı, Maçka, Osmanbey ve Pangaltı sokaklarında dolaşarak dileyenin katılımına açık seyyar bir atölye gerçekleştiriyorlar. PiST/// Disiplinlerarası Proje Alanı’nın araştırma ve üretim odaklı, uluslararası misafir sanatçı programıyla İstanbul’da bulunan Hollandalı sanatçılar dileyenden ellerinin alçıdan kalıplarını alarak yeni bir insanlık anıtının yapı taşlarını oluşturacaklar. Atölye süresince ellerinin bir kopyasını veren katılımcılar böylece yeni bir anıt üretimine de katkıda bulunmuş olacaklar. Tüm eller toplandığında, yıkımı gerçekleşmiş anıtın yerine, Kars’a, yeni bir alternatif anıtın yapı taşları olarak, alçıdan yapılan bu eller götürülecek. Eller daha sonra da PiST’te gerçekleşecek bir sergide yer alacak. Proje, bir yayına da dönüştürülerek edinilen tüm tecrübenin tartışmaya açılması da hedefleniyor. Yarın akşama kadar İstanbul sokaklarında devam edecek atölye kapsamında Osterholt ve Uitentuis direniş ve reddetmeyi de içinde barındıran alternatif bir “İnsanlık Anıtı” önerisi sunmayı hedefliyorlar. Amaçları farklı görüş ve deneyimleri temsil edebilmek ve bu tecrübeleri üzerinden bir tartışma platformu oluşturmak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle