Katalog

SAYFA CUMHUR YET 9 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE 6 HABERLER ‘Orman’a plan çok kadının adı bile yok 6 yeni bakanlık Ekonomi Bakanlığı Avrupa Birliği Bakanlığı Kalkınma Bakanlığı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Gençlik ve Spor Bakanlığı Tarihi Dönemeç; Sürpriz Olur mu? Türkiye tarihsel bir dönemece giriyor. Erdoğan+Gülen (ve Gül) iktidarı (hepsi tamamen aynileşmiştir) bekledikleri “sürpriz”i bulur ve tek başlarına anayasa yapacak sayısal çoğunluğa ulaşırlarsa, 1923 Cumhuriyeti’nin üzerine tamamen bir sünger çekilecek, ErdoğanFethullah Cumhuriyeti kesinleşecektir. Gül, Başbakan’ın “dışişleri bakanımı oraya oturttum” figürüdür. Erdoğan cumhuriyetinde yeni /önemli yerlerde olacaktır(*). Bütün hazırlıklar buna göre düzenlenmiştir, planlanmıştır. Karşılarında, “kendilerine engel olabilecek hiçbir güç” istemiyorlar; bu amaçla da her şeyi silip süpürmekteler ve geri kalanı da süpürmeye hazırlar. Medya özgürlüğü bitecek. İşadamları sadece iktidara çalışabilecek. Üzerlerindeki “muhafazakâr demokrat” şal da tamamen kalkacak ve İslam Cumhuriyeti “güneş gibi” parlayacak. Doğa koruyucularına, Hopalı yiğitlere, muhalif olanlara bugün uygulanan şiddete bakın, yarını görün. Erdoğan’ın “ileri demokrasi”nin en önemli kurucularından, koruyucularından, emanetçilerinden ilan ettiği ve dünyanın en ileri baskı araçlarıyla donatılan, sayısı 230 bine yükseltilen emniyet / polis gücünün işlevini daha iyi anlayacak Türkiye. Hiçbir muktedirde, hukuk, yasa, adalet, özgürlük, acıma yoktur. Sadece iktidarının gücü, inandığının gerçekleşmesi ve önündeki bütün engellerin de kaldırılması vardır. Şu veya bu şekilde, yasal veya yasal olmayan, yasası arkadan da gelebilir. Nuray Mert, atlattı mı borayı dersiniz. Dilerim dünyanın bütün güzelliklerini yaşar! Osman Ulagay, “sadece tarafsız saptama” gibi yazdığı düşüncelerini bile gazetesinde yayımlatamadı. Devlet Bahçeli, dışa karşı Erdoğan’dan yüz kat demokrattır. Siyasi hayat ona bunu öğretmiştir. İktidar, buna karşılık, kimi çağrıştırıyor dersiniz?!! İktidar, seçim hengamesi içine, kaş ile göz arasına, ordunun geri kalanını da bertaraf etmeyi sokuşturmuştur. Daha önce yazdım: Balyoz davası tamamen hazırlanmış dijital metinlere dayanan büyük bir palavradır! Hukuk adına kabul edilebilecek belgenin zerresi yoktur orada! Yazıktır subaylara, insanlara! Şimdi benzeri ikinci bir CD ile ordunun kalan üst kesimini bertaraf ediyorlar. Bazı komik insanlar veya müsveddeler diyor ki, “Orduya bir şey olmaz, hiyerarşik düzene göre, er bile komutayı üstlenir!” HSYK’ye yapılanla orduya yapılan, sonuçları itibarıyla aynıdır: Muktedirliğin siyasetine, emirkomutasına hizmet! Demokrasiye, hak ve hukuka, adalete, yurttaşlığa, millete ve ülkeye değil... HSYK’yi “büyük demokrasi” ayak oyunları ile referandumla değiştirdilerse.. Ve bidon kafalı okumuş yazmış takım buna alet olduysa.. (Önemli olan, bidon kafalı bütün başlardır!) Orduyu da ancak Balyoz CD’leriyle bertaraf edebilirlerdi. Bugünkü tutuklama dalgasını seçim sonrasında gerçekleştiremeyebilirlerdi. Bir dizi siyasi yalan ortalıkta dolaştırılarak yine AKP’nin siyasi ve askeri mağduriyetini gündeme getirdiler; utanma duygusu kalmış kimsenin inanmayacağı bir dolanla, yine seçimleri etkilemeye çalışıyorlar. Tıpkı, yarısı Erdoğancı olan Bay Netekim’i yargılama sahnesi gibi! Tıpkı, MHP’yi bertaraf için hazırladıkları kasetleri, şimdi, MHP’lilerin kendileri yaptı görüntüsünü yaratma baskınlarının başlaması gibi! MHP’ye kaptırdıkları oyları, kendilerini “temize çıkartarak” geri alabileceklerini düşünüyorlar. Umdukları sürpriz gerçekleşir mi? Faşist Cumhuriyet dönemi başlar mı?! Sıra CHP’nin defterinin dürülmesine gelir mi? Ama muktedirlerin, beklediklerine ulaşması, olmayacak bir sürpriz olur. Yaşananlar, en kötüyü her zaman aklın ucunda tutmayı gerektirecek kadar düşündürücü! Ama Türkiye’nin hak etmediği böyle bir kötülüğün gerçekleşmesi hiç mümkün değildir. (*) Gül’ün, demokratlığının ölçüsünü anlamak için Polonya’da medyaya verdiği demeci okumak yeterlidir: “Türkiye’de kimse yazdığı düşündüğü için hapse girmez... konuşabilirsiniz, örgütlenebilirsiniz.. Bazı askeri ve sivil personelin yanı sıra bazı gazeteciler de hükümeti devirmeye teşebbüs suçundan yargılanıyor.. Yargılama bitmeden kimseyi suçlu ilan edemem. Dışarıda gazeteci olarak geçiyor ama bunlar şiddet kullanan örgütlerin üyeleri. Kendileri de şiddetin içinde bulunuyorlar. Yoksa yazdıklarından dolayı değil..” Yargıç ve savcı! Türkiye bu tür açıklamaların nasıl zırva ve deli saçması olduğunun belgelendiği günleri mutlaka görecektir! O zaman Gül, “aldatıldık, inandırıldık” mı diyecek?! Gül, içerideki arkadaşlarımızın geleceği / kaderi konusunda da fikir vermektedir! Başbakan Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabine planı başkanlık sisteminin provası olarak nitelendiriliyor. Dikkat çeken ayrıntılardan biri Çevre ve Orman Bakanlığı’nın Bayındırlık’la birleşerek Çevre, Orman ve Şehircilik’e dönüştürülmesi. Yeni planda Kadın ve Aileden Sorumlu Bakanlık da kaldırılıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 12 Haziran’daki seçimden 4 gün önce AKP Genel Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, yeni Bakanlar Kurulu’na ilişkin bilgiler verdi. “Başkanlık Sistemi”nin provası olarak nitelenen düzenlemelerle 12 Haziran’dan sonra oluşturulacak yeni kabine, Başbakan dahil 25 üyeden oluşacak. Bu bakanlıkların 6’sını yeni kurulacak bakanlıklar oluşturacak. Başbakan yardımcısı sayısının 4’e çıkmasıyla MGK’deki sivil sayısı 8’den 9’a yükselecek, asker sayısı 7’de kalacak. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylanan kanun hükmünde kararname uyarınca, seçimlerden sonra oluşturulacak yeni Bakanlar Kurulu’nda mevcut 8 devlet bakanlığı yer almayacak. Bunun yerine yeni yapıda 4 başbakan yardımcılığı, 20 de icracı bakanlık bulunacak. Başbakan yardımcılıklarına bağlı olan bütün birimleri genelgelerle Başbakan verebilecek. Dönüşenler Sanayi ve Ticaret Bakanlığı yerine Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı yerine Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Çevre ve Orman Bakanlığı ile Bayındırlık ve skân Bakanlığı birleştirilerek Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı Her bakana birer ‘transfer yardımcı’ Yeni düzenlemeyle ilk kez “bakan yardımcılığı” görevi kurulacak. Yani her bakan ile müsteşar arasında bir bakan yardımcısı bulunacak. İcracı 20 bakanın her birine, birer bakan yardımcısı atanacak. Bakan yardımcıları milletvekilleri dışından, atama yoluyla görevlendirilecek. Bu yardımcılar, hükümetle gelecek ve hükümetle gidecek. Özel sektörden bu makamlara atama yapılabilecek. Bakan yardımcılarının atanmasında herhangi bir eğitim koşulu aranmayacağını söyleyen Erdoğan, burada aslolanın eğitim düzeyi değil, başarı olduğunu söyledi. Erdoğan, “Rahmetli Sakıp Ağa’nın durumunu düşünün. Vehbi Koç’un durumunu düşünün. Bunlar üniversite mezunu değillerdi ama Türkiye’nin bir ve iki numarasıydı” dedi. SHÇEK yerel yönetime Daha önce Ömer Dinçer’in hazırladığı Kamu Yönetimi Yasa Tasarısı’nda gündeme gelen SHÇEK’in yerel yönetimlere devri de yeni dönemde uygulamaya geçecek. Kurumun yönetimi il özel idarelerine bırakılacak. CHP’li Özyürek: CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu: Yeni yapı bürokrasiyle çatışma getirir Şeyh, bakan yardımcısı olabilecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan yeni kabine sistemini eleştiren CHP İstanbul Milletvekili Mustafa Özyürek, “İflas etmiş müteahhit bakan yardımcısı olabilecek, tarikat şeyhi bakan yardımcısı olabilecek; çünkü hiçbir nitelik aranmıyor” iddiasında bulundu. Özyürek, bakan yardımcılarının niteliklerinin söz konusu yasa hükmünde kararnamede sayılması gerektiğini belirtti. Uygulamayla bürokrasinin tümüyle siyasallaşacağını vurgulayan Özyürek, “Başbakan’ın başkanlık hayalinin bir alt basamağı olarak bunu düşündüğü anlaşılıyor” dedi. ‘Hükümet toptan gitsin’ lgi çekmeye çalışıyor: Dokuz yıldır hep yanlışlar yapan bir hükümet, şimdi seçime günler kala o yanlışları düzeltmek istiyor. Kampanyasında da ülke sorunlarını nasıl çözeceğinin işareti yoktu. Şimdi ‘acaba ilgiyi böyle toplayabilir miyim’ diye bir seçim manevrası yapıyor. Bakanlık ismi değiştireceklerine, hükümetin toptan gitmesi lazım. Bu saaten sonra seçim kokan hareketlerle ülkenin geleceğini sağlıklı yönetmeleri mümkün değil. Avantaj elde etme çabası: Değişikliğin AKP Genel Merkezi’nde açıklanması seçimlerde avantaj elde etme amacı taşıyor. Tipik tek parti hükümeti anlayışı. Anayasa değişikliğini de önce orada hazırladılar. Erdoğan değişmez: (Erdoğan’ın seçime günler kala üslubunu yumuşattığı yorumlarıyla ilgili olarak) Aslında gerçek yüzünü mitinglerdeki sertliğiyle gösterdi halka. Şimdi bunun kendisine kaybettirdiğini anlayınca sempati toplamaya çalışıyor. Ama Erdoğan değişmez. Bana ve partime karşı kullandığı ağır ifadeler için de dava açacağız. UTKU ÇAKIRÖZER ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan’ın, devlet bakanlıklarının icracı bakanlıklara çevrildiği ve bakan yardımcılığı pozisyonlarına dışarıdan isimler atanacağı yönündeki açıklamasına tepki gösteren CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bunlar seçime dönük manevralar. Bakan isimlerini değiştireceğine hükümetin toptan gitmesi lazım” dedi. Kılıçdaroğlu, şu değerlendirmeleri yaptı: Bürokrasiyle çatışma getirir: Siyasete dışarıdan bakan yardımcısı getirmek bürokrasiyle siyasetçinin çatışabileceği bir alan yaratacaktır. Biz iktidar olduğumuzda parlamenter sistem çerçevesini kullanacağız. Belki yeni bakanlıklar kuracağız ama liyakata, bilgiye önem vereceğiz. Kadınlara ‘Eşitlik’ Bakanlığı: (Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanlığı yerine aile ve sosyal politikalar bakanlığı kurulması) kadınerkek eşitliğine inanmayan bir lider tarafından yönetilen siyasi anlayışın yapacağı budur. Referandumla kadınlara ‘pozitif ayrımcılık’ sözü verildi. O günden bugüne kadar bir tane bile iyileştirme yapmadılar. Evren sorgusu seçim yatırımı: Seçim yatırımı bunlar. AKP samimi olsaydı hem 12 Eylül yöneticilerinin yargılanması için zamanaşamının kaldırılması hem de 35. maddesini değiştirelim yönündeki önerimizi desteklerdi. Yeni düzenlemeye tepki gösteren kadınlar ‘Kaygılıyız, eve kapatılıyoruz’ diyor ‘Karanlık günler başlıyor’ SEV L ARINAN ANKARA Yeni kabine yapısında kadın ve aileden sorumlu devlet bakanlığını kaldırıp, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nı kurduğunu açıklayan Başbakan Tayyip Erdoğan, kadın örgütlerinin başlattığı imza kampanyası ve uyarıları dikkate almadı. Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Nazan Moroğlu, bakanlıkların yeniden yapılandırılmasında “Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” kurulacağının açıklandığını belirterek bu bakanlığın “Kadın, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı” olarak adlandırılması gerektiğini söyledi. Moroğlu, “Kadın, birey olarak dikkate alınmadıkça, sadece korumaya muhtaç bir konuma konuldukça, kadın erkek eşitliğin den ve gerçek demokrasiden söz edilmesi mümkün değildir” diye konuştu. Eşitlik Mekanizmaları Kadın Platformu’na bağlı 70 kadın örgütü, imza kampanyası düzenleyerek iktidar geri adım atana kadar sürdürme kararı aldı. Örgüt temsilcilerinin konuyla ilgili görüşleri şöyle: Kadın Yazarlar Derneği Dönem Sözcüsü Sevim Korkmaz Dinç: İslami şıyız. Bu adım kadını eve kapatmanın başka bir yoludur. Eylemler düzenleyeceğiz ve hükümetin ne kadar art niyetli olduğunu anlatacağız. Kadınerkek eşit değil diyen ve 3 çocuk önerisinde bulunan Başbakan’ın nereye gitmek istediği şimdi ortaya çıktı. Kadının nsan HaklarıYeni Çözümler Derneği Yöneticisi Ceren Ayman: İstihdam ve şiddette gerileyen Türk Kadın Partisi Girişimi Başkanı Fatma Benal Yazgan: Politik olarak yeni ba Cumhuriyet Kadınları Derneği Şenal Sarıhan: AKP kadın sorununu siyaset kanlığın bu kapsamda oluşturulmasına kar malzemesi yaptığı gibi ciddi adımlar atma niyetinde olmadığını bir kez daha gösterdi. C MY B C MY B ve şeriat kurallarıyla idare edilen bir devlet düzeni kurulmaya çalışılıyor. Söz konusu yeni sistem kadını kamusal alandan çekip, eve kapatmak istiyor. Kadın örgütlerinin sesi bastırılmak isteniyor. Çok acı. Yapılanlar karanlık günlerin başlangıcına işarettir. kadını, hükümetin attığı adımla birlikte daha da geriye gidiyor. Kadına şiddet konusunda adımlar atmaya çalıştığını savunan hükümet, kadınları yine sürece dahil etmedi. Tamamen antidemokratik bir yapı söz konusu.