Katalog

SAYFA CUMHUR YET 16 İstanbul B Edirne Y Kocaeli B Çanakkale B İzmir B Manisa Y Denizli Y Zonguldak B Sinop B Samsun PB Trabzon PB Giresun PB Ankara B 30 33 35 28 34 37 36 30 24 26 25 27 32 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y B PB B PB B PB PB PB PB B B PB 34 32 28 33 33 31 33 37 31 31 25 21 24 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki B Stockholm PB Londra Y AmsterdamPB Brüksel PB Paris PB Bonn Y Münih Y Berlin Y BudapeştePB Madrid Y Viyana Y 22 26 23 16 18 19 20 22 24 23 25 23 23 Belgrad PB 25 Sofya Y 24 Roma Y 24 Atina A 36 Zürih Y 19 Moskova Y 23 Aşkabat PB 32 Taşkent B 37 Baku Y 29 Bişkek Y 32 Tiflis Y 27 Kahire A 38 Şam A 37 Ülkemizin batı ve kuzeydoğu kesimleri parçalı ve çok bulutlu, öğle saatlerinden sonra Marmara’nın güneydoğusu, İç Ege, Göller Yöresi, Eskişehir çevreleri ile akşam saatlerinde Edirne ve Kırklareli çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer kısımlar az bulutlu geçecek. 9 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 9 Haziran GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Öğrenciler YÖK’e ve işsizliğe karşı Taksim’de oturma eylemine başladı GÜNDEM Baştarafı 1. Sayfada MUSTAFA BALBAY Baştarafı 1. Sayfada Oysa ileri dediği demokrasiyi geri vitese almış, alabildiğine gerilere sürüyor. RTE’ye göre, devletin bütün kurumlarının, yargının, medyanın, ordunun üzerinde yegâne güç ulusal iradedir. Ulusal iradeyle oluşan, yasaları yapan parlamentoya ve hükümetine karşı gelmek… … ulusal iradenin üstünlüğünü inkâr etmek demektir. Egemenlik kayıtsız şartsız ulusundur ve bu egemenliği, ulusun hür iradesiyle seçtiği parlamento ve vekilleri temsil etmektedir. Başbakan’ın sözlerine, ulusal irade ürünü parlamento ve parlamenterleri savunan saptamalarına kim karşı çıkabilir diye zahmet edip soruşturmaya girişmeyiniz. Zira yanıt bizzat Başbakan’ın açıklamalarında: “Tutuklu aday seçilirse; parlamentoya gelir anlamına gelmez. Burada yargının bir defa bu işe müsaade etmesi gerekir” diyor. Çevresinde söz sahibi iki numaralı sorumlu, yetkili kişilerin (Bülent Arınç, Cemil Çiçek) bugünlere dek açıkladıkları görüşlere bakılırsa; ulusal iradenin üstünde bir güç, bir kurum olduğunu değil düşünmek, söylemek, düşlemek bile, kuşkusuz olanaksızdır. Ama gel gör ki Başbakan’ları bu demeciyle yıllardır savunageldiği görüşlerin tersine yargıyı ulusal iradenin üzerinde gördüğünü açıklamakta hiçbir sakınca görmediği gibi... …ulusal iradenin emrettiği sonuca, olur veya olmaz, doğrudur değildir diye yargının karar vermesini isteyebiliyor. Ovadaki AKP’li ile yukarıdaki AKP’linin demeçleri yan yana getirildiği zaman sonuç aynı kapıya çıkıyor. Ovadaki ile yukarıdaki tıpkının aynısı! Bakmayın Çankaya hesaplaşmasında zıtlaştıklarına. Bu ikili, kimi konularda birbirini tamamlıyor. Yukarıdaki AKP’liyi ovadaki AKP’liye oranla olaylara daha ılımlı bakıyor, olabildiğince doğruları söylüyor, savunuyor diye övmekte yarışan medya var ya: Çankaya’daki mantığa, hukuka, ulusal iradenin üstünlüğüne sığmayan söylemlerini... “... Dışarıda gazeteci diye geçinen bazı tutukluların, silah kullanan, şiddete başvuran ve şiddetin içinde olan yasadışı örgüt üyeleri olduğunu” içeren demeçlerini yorumsuz yayımlıyor. Mesleğin emrettiği temel bir görevi yerine getirmeyi, hukuk otoritelerine sorarak söyleminin yanlış olduğunu duyurmayı değil yerine getirmeyi, düşünmüyor bile. Medyanın yanı sıra; baroların, hukuk adamlarının, partilerin de bu ikiliye anayasadaki bir maddeye dayanarak: Henüz ilgili mahkemece karara bağlanmayan, isnat edilen suçları kanıtlanmamış tutukluların elleri silahlı, şiddete başvuran yasadışı terör örgütüne bağlı terörist diye tanımlamayacağını… … hukuk devletinde yargı adına hüküm açıklayamayacaklarını, yargıyı etkileyecek demeçler veremeyeceklerini anımsatmaları gerekiyor. Ulusal irade üzerinde hiçbir güç, hiçbir kurum tanımadığını sürekli savunan iki AKP’li de tabii yutan olursa sureti haktan görünüp anayasa doğrultusunda konuşuyor izlenimi veren demeçlerden... … yargıyı ulusal irade kararını tanımamaya kışkırtmaktan vazgeçmelidir. Yoksa? Seçilmiş tutuklular yargı kararı ile içeride yatarsa; yukarıdaki ile ovadakinin ulusal iradenin üstünlüğünü savunan demeçlerinin beş paralık değeri kalmaz! Ha yargıyı emrine alan, istediği doğrultuda kararlar aldıran faşist Nazi Almanyası, ha demokrasiyle yönetildiğini iddia edenlerin iktidarda olduğu Türkiye! Yok birbirinden farkları diyenler bir kez daha haklı çıkar! ‘Geleceğimizi verin’ Öğrenciler adına yapılan açıklamada, yüzde 30’larda seyreden işsizlik oranının altı çizilirken, paralı hale getirilen üniversitelerde bilimsel eğitimden de uzaklaşıldığı vurgulandı. İstanbul Haber Servisi Tunus’ta işsiz bir üniversite öğrencisinin birkaç ay önce kendisini yakmasıyla başlayan ve tüm dünyayı etkisi altına alan öğrenci hareketini örnek alan üniversite öğrencileri, YÖK’e ve işsizliğe karşı Taksim’de 3 günlük oturma eylemi başlattı. Eyleme İspanya’dan gelen öğrenciler de destek veriyor. İnternet sitesi üzerinden örgütlenen ve dün Taksim Meydanı’nda oturma eylemi başlatan öğrenciler “YÖK’e hayır”, “Boş vaat değil, iş istiyoruz”, “Gençler Dolmabahçe’de direndi. Şimdi Taksim Meydanı’nda” yazılı dövizler açtı, “Öğrenciler aç, mezunlar işsiz”, “İşsiz gençlik, geleceği alacak” sloganları attı. Burada öğrenciler adına açıklamayı yapan Işıl Kurt, “Türkiye’deki işsizlik oranı yüzde 30’larda ve biz üniversiteyi bitirdiğimiz zaman gelecek kaygısı yaşıyoruz. Yine üniversitelerde bilimsel eğitim yok ve paralı hale getirildi. ‘Başbakan bizi dinlemedi’ Öğrenciler adına açıklama yapan Işıl Kurt, Başbakan’ın bulunduğu yerlere dosyalarımızı götürmek istedik ancak engellemelerle ve şiddetle karşılaştık. Biz de sesimizi meşru zeminde duyurabilmek için 3 günlük oturma eylemi başlattık” dedi. Oturma eylemine spanya’dan gelen öğrenciler de destek veriyor. yitirebilir ama yenilmez. Faşist yönetim dönemlerinden yabancı işgallerine kadar tarihte buna ilişkin verilebilecek pek çok örnek vardır. Bunun bir örneği de Anadolu toprağıdır. Atatürk, şu sözü toplumsal genlerinden gelen bir yansımayla söylemiş olmalı: “Bağımsızlık benim karakterimdir.” Davranış biçimlerimizle ilgili olumluolumsuz çoy şey söylenebilir ama klasik söylemle boyunduruk altına girmemek, özelliklerimiz arasında. O nedenle de tarihteki Türk devletlerinin çoğu, yabancı saldırısıyla değil, içte birlik sağlanamadığı için yıkıldı! “Birlik” üzerine, Anadolu insanının yaşadıklarından damıttığı pek çok anlatım var. Bunlardan ikisini paylaşmak isterim... Şehir adı vermeden anlatalım. Anadolu’nun ticarette önemli kentiyle tarımda önemli kenti arasında bir dağ varmış. Hasat zamanı bereketli geçmiş. Herkes ürününü kaldırmış. Toplu halde ürünü kervan yapıp ticaret kentine gitmişler. Satmışlar. Kazançlarıyla kumaşlar, takılar almışlar. Yola çıkmışlar. Aradaki dağın başında haydutlar yolu kesmiş, hepsini soymuş. Süklüm püklüm şehre dönmüşler. Kalan yaşlılar şaşırmış: Ne oldu size? “Soyulduk...” Kim soydu? “Dağın başında 3 haydut kesti yolu, hepimizi soydu...” Siz 50 kişisiniz, 3 kişiye nasıl yenildiniz? “Onlar 3 kişi beraberdi, biz 50 kişi yalnızdık!” Köyden okumayazma bilmeyen 3 arkadaş askere gitmiş. Acemi eğitiminden sonra üçü de okumayazma kursuna alınmış. İkisi kısa sürede sökmüş, üçüncü zorlanıyormuş. Sökenler, üçüncüyü zorlamaya başlamışlar: Haydi, tembellik etme, bitir şu işi. Ezile büzüle arkadaşlarına durumu anlatmış: “İnanın bütün harfleri söktüm, tek tek biliyorum ama bir türlü bir araya getiremiyorum. Bir tutuştursam...” Dağınık olduktan sonra, 50 kişinin hiçbir gücü yok... Bir araya getiremedikten sonra, tek tek harflerin anlatabileceği hiçbir şey yok... Seçime çok kısa bir süre kala birlik ruhunun altını ısrarla çizmek gerek. Yazının başında, “bilinçli halk yenilmez” dedik. Bilincin başlıca göstergesi nedir? Bir araya gelebilmek, örgütlü olabilmektir. Örgütsüz hiçbir güç aslında güç değildir. Siyasal anlamda örgütlü olmak ille de aynı çatı altına girmek de değildir. Aynı ya da benzer düşünen insanların aynı yönde yürümesidir. Her seçimin kendi içinde ayrı bir önemi vardır. Ancak 12 Haziran seçimleri sadece 4 yıl ülkeyi yönetecek bir kadronun seçilmesini sağlamayacak. Sonuçlarıyla Cumhuriyetin 100. yılını biçimlendirecek. Gün, gücü birleştirme, sandığa gitme ve gücü arttırma günüdür. Tüm bunları dile getirmek için Başbakan’ın bulunduğu yerlere dosyalarımızı götürmek istedik ancak engellemelerle ve şiddetle karşılaştık. Biz de sesimizi meşru zeminde duyurabilmek için 3 günlük oturma eylemi başlattık” dedi. ‘Hakkımızı alacağız’ Bazı basın organlarının kendilerini “provokatör” olarak gösterdiğini kaydeden Kurt, “Bize kimden yanasınız, arkanızda kimler var, diye soruyorlar. Bu ülkede kim ben açım, ye mek istiyorum dese hemen provokatör ilan ediliyor. Hopa’da ölen öğretmen Metin Lokumcu’yu bile suçlu ilan ettiler. Bizim arkamızda kimse yok. Biz geleceğimizi istiyoruz” diye konuştu. İspanya’dan gelen öğrenci Miguel Lion ise İspanya’nın ardından öğrencilerin Türkiye’de de hakları için sokağa çıkmasının sevindirici olduğunu belirterek şöyle dedi: “Haklarımız için bir tek yol var. Bu yoldan hep beraber gitmemiz lazım. Haklarımızı alana kadar ortak mücadele edeceğiz.” Aylardır işsiz olduğunu anlatan ve iş bulmak için İşkur’a gittiğini anlatan Ömer Karaman, onlarca firmaya başvurmasına rağmen kimsenin kendisini işe almadığını söyledi. İşe ihtiyacı olduğunu vurgulayan Karaman, “Ben seyyar satıcılık dahi yaptım. Ancak arabamı alıp kırdılar. Bıraksınlar ben bu ülkeden gideyim. Öğrencilerin eylemini destekliyorum” ifadesini kullandı. Açıklamanın ardından öğrenciler 3 günlük oturma eylemi başlattı. lk siber saldırı bugün Belirsizlik bekleniyor CEVAP ANAHTARI KAYIP ADAYLAR Ünlü hacker grubu, sansüre karşı saldırıya hazırlanıyor sürüyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ÖSYM, Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) ait cevap kâğıtları kaybolan 4 adayın olası bir hak kaybına uğramamaları için Lisans Yerleştirme Sınavları’na (LYS) girmelerine izin verirken söz konusu adayların yerleştirme puanlarının nasıl hesaplanacağı konusu akılları karıştırdı. Gazetemizin dünkü sayısında “Skandalda son halka” başlığıyla duyurulan haberin ardından ÖSYM’den yapılan açıklamada, YGS’ye, Diyarbakır’da aynı salonda giren 4 adayın cevap kâğıtlarının merkeze ulaşmadığının tespit edildiği belirtildi. Açıklamada, cevap kâğıtlarının ÖSYM’ye ulaşmadığı tespit edilen bu adaylara puan verilmesinin söz konusu olmadığı ifade edilerek “Adayların durumu incelenmekte olup olası bir hak kaybına yol açmamak amacıyla, adayların LYS’ye girmelerine izin verilmiştir” denildi. SEV L ARINAN Beyoğlu’nda cinayet İstanbul Haber Servisi Beyoğlu’ndaki bir evde, Fas asıllı ismi Leyla olduğu öğrenilen bir kadının cesedi bulundu. Kadının boynunda ve kollarında bıçak izleri olduğu tespit edildi. Polis, genç kadının ölüm nedenini tespit etmek için cesedi adli tıpa gönderdi. Şişli’de laf atma kavgası İstanbul Haber Servisi Şişli’de sokakta yürüyen Erkan Ateş, kız arkadaşına laf atılması nedeniyle kimliği belirlenemeyen kişilerle tartışmaya başladı. Tartışmanın kavgaya dönüşmesi üzerine Ateş ve kız arkadaşı, saldırganlardan kurtulmak için aynı sokaktaki bir apartmanın bahçesine girdi. Burada gizlenmeye çalışan Erkan Ateş, 6 metrelik duvardan düştü. Yaralanan Ateş hastaneye kaldırıldı. Puan hesabı nasıl olacak? ÖSYM’nin YGS cevap kâğıtlarını kaybetmesinin ardından 4 adayın üniversiteye yerleştirme işlemleri sırasında kullanılan “yerleştirme puanları”nın nasıl hesaplanacağı ise belirsiz kaldı. Adayların yerleştirme puanları hesaplanırken YGS’den aldıkları puanlar da LYS ile birlikte yerleştirme puanı üzerinde etkili oluyor. YGS puanı bilinmeyen ve LYS’ye giren adayların yalnızca LYS’de elde ettikleri başarının yerleştirme puanlarına yansıması da merkezi yerleştirme sisteminin bütünlüğünü bozacak bir uygulamanın önünü açıyor. ÇUKURCA (AA) Hakkâri’nin Çukurca ilçesinde jandarma ekipleri Esendere Sınır Kapısı’ndan yurda giriş yapan 12 TIR’ı şüphe üzerine durdurdu. Güvenlik güçlerinin TIR’larda yaptığı kontrollerde, yurda İran’dan getirilen faturasız 300 ton çay ele geçirildi. C MY B C MY B 300 ton kaçak çay ele geçirildi ANKARA 22 Ağustos’ta başlayacak internette sansür dönemine tepki gösterip AKP’yi hedef gösteren dünyanın en büyük hacker gruplarından Anonymus, hazırlıklarına başladı. İlk saldırının bugün saat 18.00’de yapılacağı açıklandı. Anonymus hacker grubunun AKP’yi hedef göstererek yaptığı hackleme uyarısının yankıları sürüyor. İnternet dünyasını yakından etkileyecek, filtreleme dönemine tepki gösteren Anonymus’un, Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ve Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) başta birçok kurumun sitesine saldırı düzenlemesi bekleniyor. Türkiye’de yaşanacak internet sansürüne ve AKP’nin duyarsız tutumuna karşı çıkan grup, Türkiye’ye yapacağı saldırının hazırlık çalışmalarını da başlattı. Grubun hackleme mi yoksa, crackleme mi yapacağı belli değil. Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi Gazetecilik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nazife Güngör, AKP’deki muhafazakâr yapının Türkiye’yi hacklenme tehdidine kadar götürdüğünü kaydetti. Güngör, “Her kesim kendi kamusal gücünü oluşturmaya çalışıyor. Hacker grubuna verilen destek de normal. Aslında bütün bunların sorumluluğu iktidarın yanlış uygulamalarıdır. İnternetin bu kadar yaygın kullanıldığı günümüzde getirilen kısıtlamalar neticesinde son la destek verdi: “Anonymous, tehdit edip aba altından sopa gösterdi. Eee dinsizin hakkından imansız gelir. Utan Türkiye utan, senin hakkını eloğlu arıyor. Türkiye ilerlemek şöyle dursun, hızla geriliyor.” Pekşuçok kullanıcıdan Anonymous’a paylaşımlar stanbul’da kaset baskını İstanbul Haber Servisi Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nce, MHP’li bazı eski yöneticilere ait olduğu öne sürülen görüntülere ilişkin soruşturma kapsamında İkitelli’de bir evle bir işyerinde yapılan aramada, bilgisayar ve dijital materyaller ele geçirildiği öğrenildi. İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince İkitelli’de Yüksel A’ya ait evle işyerinde yapılan aramada, bilgisayar ve dijital materyallere el konuldu. Yüksel A’nın evinde gizli kamera düzeneklerinin bulunduğu ileri sürüldü. ların da düşünülmesi gerekiyor” dedi. Toplumun filtreleme politikasından rahatsız olduğuna dikkat çeken İnternet Yayıncıları Derneği Genel Sekreteri Kudret Ulu, BTK ve TİB’in hackerların saldırısını önleme zorluğu çekeceğini söyledi. Ulu, “Hackleme duru munda uluslararası boyutta Türkiye, İran ile aynı pozisyona girecek. Türkiye uluslararası alanda ses getirmesi gereken, saçma bir durumla gündemde. Bu durumlara gelmemize sebebiyet verenler de ortada. Derhal bu uygulamadan vazgeçilmeli” diye konuştu. Ekinci, savcılığa başvurdu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) 1994 yılında Uzi marka silahla vurularak öldürülen Avukat Yusuf Ekinci’nin oğlu Avukat Sertaç Kamil Ekinci, eski özel harekat polisi Ayhan Çarkın’ın ifadelerinin ardından faili meçhullere ilişkin yürütülen soruşturmanın genişletilmesi için savcılığa başvurdu. Sertaç Ekinci, dün Ankara Adliyesi’ne gelerek soruşturmayı yürüten özel yetkili savcı Hakan Yüksel ile görüştü. Türk hackerlar Anonymous grubuna saldırı başlattı Siber saldırı tehdidinin ardından dün Anonymous grubu Türk hackerlerin saldırısına uğradı. Grubun yurtdışı kaynaklı “www.anonnews.org” adlı internet sitesini hedef alan grubun liderliğini “The Bekir” ve “Jester” adını kullanan Türk hackerlar üstlendi. Anonymous’un web sitesini internet erişimine kapatan Türk hackerlar daha sonra grubun saldırıyı yönetecekleri “operationturkey” anlık ileti sayfasını hedef aldı. Anonymous’a destek verenlerin IP adreslerini ele geçirdiklerini açıklayan hackerlar IP bilgilerini Türkiye’deki güvenlik ve istihbarat birimleriyle paylaşacaklarını bildirdi. Ulusal Kanal’ın yayını durduruldu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Yüksek Seçim Kurulu (YSK) Ulusal Kanal’ın yayınını 3 gece durdurulmasına karar verdi. Ulusal Kanal Genel Yayın Yönetmeni Turhan Özlü yaptığı açıklamada, YSK’nin 21.00’de yayınlanan “Türkiye’nin Seçimi” programı dolayısıyla kanalın yayının 3 gece durdurduğunu belirtti. Özlü, “YSK da iktidar partisinin seçim propagandasına dahil olmuş gözüküyor. Karar demokrasi ve basın tarihimize kara bir leke olarak geçecektir” dedi. Ulusal Kanal’ın üç gece boyunca RTÜK’ün gönderdiği belgeseli yayınlamak zorunda olduğu öğrenildi. TGC, TGS, Basın Konseyi ve Cumhuriyet Güçbirliği, YSK kararını kınadı.