17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 HAZ RAN 2011 PERŞEMBE CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 15 Dünya Bankası da yüksek cari işlemler açığı ve petrol faturasının ekonomide kırılganlık yarattığı uyarısını yaptı Cari açık güveni sarsar Yüksek cari işlemler açığı için bir uyarı da Dünya Bankası’ndan geldi. Banka Türkiye’nin GSY H’sinin yüzde 5’ine ulaşan petrol ithalat faturasına dikkat çekerken cari işlemler açığının yatırımcı güvenini bozabileceğini bildirdi. Ekonomi Servisi Dünya Bankası “Küresel Ekonomik Beklentiler HaDünya Bankası, Türkiziran 2011” raporunda, “Türkiye’nin ye’nin de aralarında olduğu büyük cari işlem açığı ve GSYİH’sifinansal krizi geride bırakan nin yüzde 5’i civarında bir kırılgelişmekte olan ülkelerin, aşırı ganlık kaynağını temsil eden yükısınmayı engellemek, yapısal sek petrol ithalat faturası yatırımcı reformlarla birlikte dengeli bügüvenini bozabilir, akaryakıt fiyümeyi sağlamak ve enflasyonu yatlarını yükseltebilir” saptamabaskı altına almak konusunda sını yaptı. kendi ekonomilerine odaklanmalaBanka Türkiye için, 2011 ve rı gerektiğini bildirdi. 2012 büyüme tahmini rakamlarıDünya Bankası Başekonomisti nı yukarı yönlü revize etti, bu yıl Justin Yifu Lin, artan petrol ve gıiçin yüzde 6.1, gelecek yıl için ise da fiyatlarının büyümeyi sınırlayayüzde 5.1 öngördü. Türkiye’den bileceği ve yoksulluğu arttırabilecesöz edilen bölümler şöyle: ği uyarısında da bulundu. Dünya  Dünya ticareti toparlandı: Bankası, en büyük risklerin gıda fiAvrupa ve Orta Asya’dan ihrayatlarında devam eden artış, gelişcat yıllık yüzde 17’den fazla miş ülkelerde devam eden bütçe büyümeyle enerji ihracatının açığı ve ülke borcu sıkıntıları ile desteğiyle Rusya’da hızlı büyüpetrol fiyatlarında yeni bir yükseliş dü. Romanya ve Türkiye’deki ihyaşanması olasılığı olduğunu vurracat büyümesi yüksek gelir elde guladı. Bu arada Maliye Bakanı edilen Avrupalı yatırımlarını ve tüMehmet Şimşek, ekonomide bir ketici talebinin yansıması oldu. soğutma ihtiyacının çok açık ol Yükselen enflasyon zorlukduğunu belirtti. Şimşek, katıldığı lara yol açtı: Devlet bonosu satışbir TV kanalında şunları söyleları ve faiz oranı artışları yoluyla di: “Merkez Bankası’nın bir olanlar dahil akışları sterilize etmek çabası var fakat şu ana kaüzere önlemler devreye alındı. Birçok dar arzulanan sonuçları ülke, kısa vadeli yatırımların yabancıtam olarak elde edemedik. lara dönmesinde kaçınmak üzere içte faTabii ki ikinci çeyrekten iz oranlarını arttırmama gibi önlemlere itibaren para politikası başvurdu. Bunlar da munzam karşılıkladaha etkili olmaya rının yükselmesini ve kısa vadeli yabancı başladı. Yine de dusermaye yatırımlarına vergi uygulanmasını rumun gözden gekapsadı. Türkiye de bugüne değin, yabancı serçirilmesinde faymaye akışlarını caydırmak için düşük iç faiz oranda var.” larıyla ve iç kredilerde hızlı artış riskiyle geldi. Demokraside Olmaz Size seçim ortamında yaşatılan gerilimler; hukukun yan yollarından dolaşılarak demokrasinin özüne yönelik darbeler, tek başına Hopalılara yaşatılanlar... Başbakan Erdoğan, AKP iktidarının dozu demokrasinin sınırlarını çoktan aşmış tehdit, militarist çıkışlarının boyutları yanında çok hafif gelmiş olabilir. Ben Başbakan Erdoğan’ın dün açıkladığı bakanlıkların yeniden yapılandırılması kararının, demokrasilerde isyan bayrağı kaldırılacak vahamette bir olay olduğuna dikkatinizi çekmek istiyorum. Sadece Başbakan Erdoğan’ın başkanlık sistemine, mutlak iktidarına yönelik bir adım, yapılanma içeriği taşıdığı için değil dünya demokrasi tarihinde, seçime üç gün kala bakanlıkların yapılanmasını başta sona değiştiren, bağlı tüm kamu kuruluşlarının çalışmalarını sil baştan düzenleyecek, tüm kamu çalışanlarının işten alınmadan, bundan sonraki çalıştırılmalarına, işten atılmalarına, yerinden oynatacak, geleceğe dönük, kökten bir değişikliğin yeri, örneği yoktur. Hani balık baştan kokar ya. Bizde bu olaya yönelik balığı kokutan kılıf 6 Nisan tarihinde Erdoğan hükümetinin yürürlüğe soktuğu 6223 sayılı kanun hükmünde kararname yetkisi. Bakanlık düzenlemeleri, bağlı kuruluşların çalışmaları, çalışanların çalışma koşulları tümü ile yasal düzenleme konusuyken bu zorunluluk bir kararname ile ortadan kaldırılıp, Meclis’in yetkisine hükümet el koymuş bulunuyor. Hepimiz biliyoruz ki, Erdoğan hükümeti demek, Başbakan Erdoğan iradesinde istenenlerin yapılması demek. Elbette uzmanları, danışmanları ile çalışıyorlar. Ancak bakanlar, bakanlıkların, bağlı kurumların, uzmanların, kamu çalışanlarının uzmanlıklarının görüşleri, iradelerinin sözünden bile edilmeden. Tümünün, en önemlisi bizim yönetilme biçimimizde kaderimizi ilgilendiren bu yaşamsal konularda, yüzde doksanın çok üstünde oranlarda bihaber olduklarından hiç kuşkumuz yok. Bırakın yılların bürokrasi kurumlarının yoka sayılamıyacak önerilerini öngörülerini, kaç bakanın iradesi, bilgisi vardır? Açıklamak sıkar biraz. Padişahlık düzeni, buyurgan kültürde buyrulur, uyulur, irade beyan edilir. İki dudak arasından çıkan sözler mutlaktır, hakkın, hukukun üstünde geçerliliği vardır. Diyeceksiniz ki, “Bizde demokrasi kültürü hep biraz zayıf olmuştur. AKP iktidarında mutlak, diktatoryal merkezi irade DP iktidarını mumla aratacak dozda güçlendirilmiştir, 8 yıllık iktidar icraatları, yasama, yürütme, yargı bağımsızlığı ayaklarının işlemediği çarpık demokrasi örnekleri ile doludur. Bakanlıklar kararnamesi de onların benzeri bir örnek değil mi?” Hem evet hem hayır. Çünkü geleceğe yönelik hükümet, bakanlıklar, kamu işletmeleri oluşumu, çalışmalarını yasalarla yapmamak, kanun kuvvetinde kararname ile yapmak gibi antidemokratik bir uygulamayla iş bitmiyor. Üç gün sonra yapılacak bir seçimle iktidar süreci noktalanacak bir başbakan ve hükümet demokrasi sınırlarını zorlamanın çok ötesinde, yok sayan bir yetkiyi kullanmış oluyor. Kararnamenin demokrasiyle çelişkisi, hukuksal hille, kılıf olma niteliğiyle aklın kabul edebileceği bir durum değil. Başbakan Erdoğan’ın idda ettiği gibi seçimde oyları, iktidar güçleri artsa bile demokrasinin kurallarına göre, baştan yeniden kurulacak bir hükümet, iktidar söz konusu. Seçime üç gün kala, iki dönem iktidarda durup durup, baştan sona yeni bir hükümet, bakanlıklar yapılanmasına gitmenin anlamı, işlevi ne? Hangi hakla demokratik düzende yeniden oluşacak, yeni kurulacak hükümet yapılanmasına ipotek konuyor? Bilindiği üzere yeni seçim sonuçlarının Meclis iradesi şekilsel de olsa gündemde. Demokratik hukuk düzeni içinde biz, bizim milletvekillerimizi seçiyor, yeni parlamentoyu oluşturmuş oluyoruz. Önceden yeni Meclis iradesine el koymak, demokrasiyi özü ile yok saymaktır. Meclis’te tartıştırılmadan bir önceki Meclis’in iradesi ile daha doğrusu parmak hesabı ile alınmış yetki gücü ile seçilmişliğe bağlı görev süresinin bitimine üç gün kala; kökten yapısal değişikliklerle yeni hükümet, bakanlıklar yapılanması yeni Meclis iradesine sunulmadan dikte ettirilmiş oluyor. Bu işin içinde demokratik düzeni yok saymak, sandık gücünü padişahlık gibi görüp kullanmak, diktatoryal eğilimlerin ötesinde bir boyut da var. Üç gün kala hükümet yapılanmasında kökten değişikliklerin ilanı, dosta düşmana “Ben işte böyle mutlak, güçlü iktidarım. İstediğimi yaparım, gelecekte daha da güçlü istediklerimi yapacağımın” ilanıdır. Başbakan Erdoğan’ın dünkü kararname yetkili hükümet yapılanması değişiklik sunumu, içeriği ile elbette çok tartışılmalı. Ama öncelikle seçmene yönelik propogandanın içindeki, güç gösterisi, tehdit boyutu algılanmalı. “İşte mutlak güçle başınızdayım, daha yetkili, daha güçlü yönetim odağındayım. İrademe karşı duranlar, duracaklar, verecekleri hesabı düşünsünler” anlamındaki bu çok çarpıcı yeni tehdit, şeytana papucunu ters giydirecek ustalıkta, içerikte. Biyat etmişler için geçerli bir tehdit olabilir. “Sesiz atın tekmesi pek olur” diye de bir özdeyişimiz vardı... Ekonomide aşırı ısınmayı engelleyin Sanayide büyüme yavaşladı üretim beklentilerin altında geldi Ekonomi Servisi Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kara taşıtı, treyler (römork) ve yarı treyler (yarı römork) imalatı aldı. Kayıtlı medyanın basılması ve verilerine göre, toplam sanayi üretimi nisanda yüzde çoğaltılmasında yüzde 25.7, başka yerde 8.3 artış gösterdi. Anketlerde sanayi üretiminin yüzde sınıflandırılmamış makine ve ekipman imalatında 9.1 artacağı öngörülmüştü. Mevsim ve takvim yüzde 23.9, mobilya imalatında etkilerinden arındırılmış sanayi yüzde 22.1, kauçuk ve plastik üretim endeksi bir önceki aya göre Toplam sanayi üretimi nisanda ürünlerin imalatında yüzde 14.1, yüzde 0.6 azaldı. Sanayi üretimi bir önceki yıl aynı döneme denk gelen beklentilerin altında yüzde 8.3 arttı. kimyasalların ve kimyasal ürünlerin imalatında yüzde 13.3 Nisan 2010’da yüzde 16.9 artmıştı. Mevsim ve takvim etkilerinden artış gözlendi. Ana sanayi grupları sınıflamasına arındırılmış sanayi üretim endeksi Söz konusu dönemde, diğer ulaşım göre, nisan ayında geçen yılın aynı bir önceki aya göre yüzde 0.6 azaldı. araçlarının imalatında yüzde 19.9, ayına göre en yüksek artış yüzde tütün ürünleri imalatında yüzde 21.7 ile sermaye malı imalatında 16.4 oranında düşüş kaydedildi. Sanayi ve Ticaret kaydedildi. Bunu yüzde 12.1 ile dayanıklı tüketim Bakanı Nihat Ergün, Türkiye’nin sanayi malı imalatı, yüzde 8.7 ile enerji, yüzde 6 ile ara malı üretimindeki artışı dünyadaki gelişmeler ve iç imalatı ve yüzde 2.8 ile dayanıksız tüketim malı pazardaki gelişmeleri de dikkate alarak kontrollü bir imalatı izledi. İmalat sanayisi alt sektörlerine şekilde arttırmasının olumlu bir şey olduğunu söyledi. bakıldığında artışta ilk sırayı yüzde 26.6 ile motorlu Devletin borcu 473.5 milyar lira Ekonomi Servisi Merkezi yönetim brüt borç stoku 2010 sonu itibarıyla 473.5 milyar lira olarak gerçekleşti. Söz konusu borcun 352.8 milyar lirası iç, 120.7 milyar lirası dış borçlardan oluştu. Hazine’nin 2010 Yılı Faaliyet Raporu’na göre 2010’da toplam 159 milyar lira iç borçlanma gerçekleştirildi. Geçen yıl 138.8 milyar lira anapara, 42.1 milyar lira faiz ödemesi olmak üzere toplam 180.9 milyar liralık iç borç servisi yapıldı. Anapara ödemelerinin 136.2 milyar lirası nakden, 2.5 milyar lirası mahsuben; faiz ödemelerinin 41.9 milyar lirası nakden, 0.3 milyar lirası mahsuben yapıldı. Rapora göre, toplam 16.7 milyar lira tutarında dış borç servisi yapıldı. Merkezi yönetim borç stokunun milli gelire oranı 2009’daki yüzde 46.3 seviyesinden, 2010’da yüzde 42.9’a geriledi. Uluslararası doğrudan yatırım girişleri, 2010’da bir önceki yıla göre yüzde 7.8’lik artışla 9.07 milyar dolara ulaştı. Migros Şok’u büyütüp sattı Ekonomi Servisi Migros Ticaret AŞ, yüzde 99.60 hissedarı olduğu 1230 mağazaya sahip Şok marketlerini 600 milyon lira bedelle Gözde Finansal Hizmetler Anonim Şirketi ve Bizim Toptan Satış Mağazaları’na sattı. Satış bedelinin 40 milyon TL’si peşin olarak alındı. Murat Ülker’in lider sermayedar olduğu Gözde Finansal Hizmetler Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mehmet Atilla Kurama, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türkiye ekonomisindeki gelişmeyle beraber perakende sektörünün de ciddi gelişme kaydettiğini, insanların tüketim alışkanlıklarının mar Migros, Şok marketlerini 600 milyon TL’ye Ülker’e ait Gözde Finansal Hizmetler ve Bizim Toptan Satış Mağazaları’na sattı. Migros, yaygın markaları ile büyümeye devam edeceğini açıklarken Murat Ülker’in lider sermayedar olduğu Gözde Finansal Hizmetler, yatırımlarının süreceğini duyurdu. kalı ürünler ve marka çevresinde oluşan zincirlere doğru yöneldiğini gördüklerini, kendilerinin de bu fırsattan istifade etmek istediklerini söyledi. Kurama, spekülasyon kaygıları nedeniyle bir hafta gibi kısa sürede işi tamamladıklarını anlattı. Kurama, Türkiye ve çeşitli ülkelerde yatırımlarına devam edeceklerini kaydetti. Migros’tan yapılan açıklamada, Migros Grubu içinde yer alan Şok Ucuzluk Marketleri’nin ilk kez 1995’te 13 mağaza açarak faaliyetine başladığı anımsatılarak zaman içinde ucuzluk marketi formatında markalaşma sürecinde Migros tarafından geliştirildiği ve bir değer yaratıldığı belirtildi. Açıklamada, “Migros Grubu süpermarket formatında ulusal bazda Migros, Ege ve Akdeniz’de Tansaş, gurme süpermarkette Macrocenter, hipermarket for Nakit dengesi 3.1 milyar açık verdi Ekonomi Servisi Hazine Müsteşarlığı’nca yayımlanan 2011 yılı mayıs ayı nakit gerçekleşmelerine ilişkin geçici sonuçlara göre, Hazine’nin nakit dengesi mayıs ayında 3.1 milyar lira açık verdi. Mayısta nakit bazda toplam 26.5 milyar lira gelir elde edildi, 19.5 milyar lira faiz dışı harcama yapıldı, 6.9 milyon lira faiz dışı fazla oluştu. Toplam 3.9 milyar lira faiz ödemesinden sonra nakit dengesi 3.1 milyar lira açık verdi. Mayıs ayında 469.3 milyon lira net dış borçlanma ile 335.1 milyon lira net iç borçlanma yapıldı. Net borçlanma 134.2 milyon lira olarak gerçekleşti. matında 5M, online satış kanalında Migros Sanal Market ve yurtdışında Ramstore’dan oluşan kuvvetli ve yaygın markaları ile, lider olduğu süpermarket ana iş kolunda öncü adımlarla büyümeye devam edecektir” denildi. Bu arada, satış sonrası bazı analistler pay başına 3.17 TL’lik beklenti olduğunu belirtirken 2.2 TL fiyatı düşük bulduklarını belirtti. Ata Yatırım’dan Burak Salman “Migros açısından satışın hem olumlu hem de olumsuz yanı var. Olumlu yanı, şirkete nakit girişinin olacak olması. Ama en hızlı büyüyen mağazasını satmış oldu” dedi. Enflasyon beklentisi yüzde 7.54’e çıktı Ekonomi Servisi Merkez Bankası’nın haziran ayı ilk dönem beklenti anketine göre, 2011 yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 7.54’e yükseldi. Yıl sonu cari açık beklentisi ise 61 milyar dolardan 63.5 milyar dolara çıktı. Yıl sonu enflasyon beklentisi mayıs ayının ikinci dönem anketinde yüzde 6.99 düzeyindeydi. Ankette, yıl sonu yıllık GSYH büyüme beklentisi ise 5.3’e yükseldi. Mayıs ayının ikinci döneminde söz konusu rakam 5.2 düzeyindeydi. Kampanya ile ilgili düzenlenen toplantıya ş Bankası Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, gazeteci Doğan Hızlan, Rıfat Ilgaz’ın oğlu Aydın Ilgaz ve ş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali de katıldı. Çin enerjide ABD’yi solladı Ekonomi ServisiDünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin, geçen yıl ABD’yi geçerek dünyanın en büyük enerji tüketicisi oldu. İngiliz petrol şirketi BP’nin raporuna göre, geçen yıl küresel enerji talebinin yüzde 20.3’ü Çin’den, yüzde 19’u ise ABD’den geldi. Çin’in petrol tüketimi de geçen yıl bir önceki yıla göre yüzde 11.2, ABD’ninki de yüzde 3.7 artış gösterdi. Geçen yıl dünya genelinde petrol tüketimi yüzde 5.6 büyüme ile 1973 yılından bu yana görülen en büyük artışı kaydetti. B R M LYON KARNEYE K M LYON K TAP Ekonomi Servisi İş Bankası, 20072008 öğretim yılının sonunda başlattığı ‘Karneni Göster, Kitabını Al’ kampanyasının dördüncüsü kapsamında bu yıl bir milyon karneye, iki milyon kitap hediye edecek. Kampanya ile 20102011 öğretim yılının sona erdiği 17 Haziran’dan itibaren, Türkiye ve KKTC’deki herhangi bir İş Bankası şubesine karnesini getiren tüm ilköğretim öğrencilerine, bu yıl doğumunun 100. yılı kutlanan Rıfat Ilgaz’ın ‘Halime Kaptan’ eseri ile ‘Küçük Mavi Gezegen’ kitabı armağan edilecek. Bu yıl dağıtılacaklarla birlikte kampanyada dört yılda 5 milyon kitap çocuklarla buluşturulmuş olacak. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle