17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul B Edirne B Kocaeli B Çanakkale B İzmir B Manisa B Denizli B Zonguldak B Sinop B Samsun PB Trabzon Y Giresun Y Ankara B 28 32 28 30 34 34 36 25 25 26 25 25 30 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars B B B B B B B B B B B B B 28 29 24 38 31 31 36 36 34 34 30 24 23 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm Y Londra Y AmsterdamY Brüksel Y Paris Y Bonn Y Münih Y Berlin Y Budapeşte B Madrid PB Viyana Y 18 18 21 19 18 19 22 23 26 28 33 34 30 Belgrad A 32 Sofya A 30 Roma B 27 Atina A 29 Zürih Y 26 Moskova Y 32 Aşkabat Y 36 Taşkent Y 36 Baku PB 26 Bişkek Y 33 Tiflis B 26 Kahire A 36 Şam A 38 22 HAZ RAN 2011 ÇARŞAMBA Yurdun kuzeydoğu kesimleri parçalı bulutlu, Giresun, Trabzon, Rize ve Artvin çevreleri sağanak ve gök gürültülü sağanak yağışlı, diğer yerler az bulutlu ve açık geçecek. TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 22 Haziran GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada edecek mi? Seçimden önceki aylarda Kürt sorununda kimilerinin aşırı sert çıkışlarına katılmayan, hemen her konuşmalarında barıştan, demokratik çözümden söz eden BDP’lilerden övgüyle söz edildi. Özellikle iki isim bu tür değerlendirmelerde ön plana çıktı. Biri yıllarca millete vekillik yapan, soyadı Türk, Kürt Ahmet Bey. Diğeri Bülent Ecevit’in koalisyon hükümetinde Bayındırlık Bakanlığı’na getirdiği ve bakanlıkta Kürtçe konuşulabileceğini açıklayan Şerafettin Elçi! Şimdi bu iki kişiden Türk Ahmet Bey; dağdaki teröristle aynı doğrultuda hareket ettiği ve terör örgütünün kentlerde temsilcisi olduğu için tutuklu bulunan bağımsız milletvekilleri (başta Hatip Dicle) tahliye edilmezse, “Ya arkadaşlarımızı tahliye edersiniz ya da Millet Meclisi’nin kapısını açmayız!” diye TBMM’yi tehdit ediyor... Şerafettin Elçi, yemin metnine kafayı takmış. Söylemlerinden anlaşılıyor ki “Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağı... büyük Türk milleti önünde namusu ve şerefi üzerine ant içeceği” ifadelerinin metinden çıkarılmasını istiyor. Anayasadaki metni okuyacaklarını, ancak iyi niyetli olduklarını kanıtlamak, olay çıkarmamak için anayasadaki metne sadık kalacaklarını sözlerine ekliyor. MA Birand’ın haberi yorumlarken söylediği gibi, ne yapacaklar yemin ederken? Örneğin bir ayaklarını mı kaldıracaklar! Uzun lafın kısası. Medyamızda Kürt sorunuyla ilgili derin görüşler açıklayan yazarlarımız, bilim adamlarımız bu iki şimdilik bağımsız milletvekilini Kürt sorununu barışçıl ve demokratik yollardan çözümlenmesini istiyorlar diye alkışlarken şöyle tanımladılar: “Mülayimler!” “Mülayimler” seçimden önce mülayim idiler. Dokunulmazlık zırhını kuşandıktan sonra… her ikisi de birer kaplan kesiliverdi! RTE’ye içeriden dışarıdan bir övgü bir övgü ki dillerde, sütunlarda destan. Newyork Times “halk kahramanı”, Amerikan haber dergisi Newsweek “Osmanlı İmparatorluğunu canlandıracak” diye övüyor RTE’yi. Nedense medyamız, CHP’nin, MHP’nin Kürt sorununda öne süreceği çözüm formülleri olup olmayacağını düşünmüyor bile... RTE’nin “Kürt sorununu çözmüş, PKK’yi dağdan indirmiş bir lider olarak hiçbir zaman unutulmayacağı” vurgulanıyor; hatta “devlete karşı işlenen suçların affı” konusunda fazla aykırı ses çıkmaması çözüm yolunda önemli bir kilometre taşı olarak niteleniyor. Fakat medyamız RTE’nin seçimden iki gün önce, üstelik bir TV’de canlı yayında RTE’nin “Ben Öcalan’ı asardım” dediğini de anımsamıyor. Kürtlerin önderi ve kahramanı, adı ve posterleri bir bayrak gibi Kürt toplumunda dolaşan Öcalan’ı asacağını söylemesine karşın RTE’nin partisi AKP’nin Güneydoğu’da yine yüksek oy aldığını araştırmak gereğini duymuyor. Kürt sorununu çözecekse, PKK’nin dağdan inmesini sağlayacaksa, düne kadar karşı çıkılan ödünlerin verilmesine yeşil ışık yakmaya hazırlanan işaretler alınıyor. RTE’nin seçim gecesi ilan ettiği siyasetçilere, medyaya dönük helalleşme olgusu bir diğer baş konu. Sözlükteki yorumsal açıklamalara göre, “helalleşme sadece ibra etmek değil, aynı zamanda affetmektir, bağışlamaktır”. Muhalefet liderleri RTE’yle helalleşmeyi reddetti. Karşılıklı af, bağışlama gündemden düştü. Fakat helalleşme öylesine dal budak saldı ki, dış ilişkilerden tutun da AKP iktidarı ile şu veya bu nedenle ters düşen kurumlar, dernekler, hatta iş dünyasından kimi ünlüler, AKP yüzde 50 oyla yeniden tek başına iktidara gelince RTE ile helalleşmenin peşine düştüler. Böyleleri dün dündür bugün bugündür anlayışıyla yaşıyor. Helalleşmenin onlar için tek bir anlamı var: Affedilmek, bağışlanmak! İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun arasının hiç de iyi olmadığı Başbakan Tayyip Erdoğan’ı seçim başarısı için tebrik ettiği mektubu sadece kutlamadan ibaret değil. Netanyahu’nun mektubunda tebrik mesajının yanı sıra, “Hükümetim yeni Türk hükümetiyle birlikte ülkelerimiz arasında bekleyen konuların tümüne çözüm bulunması için çalışmaktan mutluluk duyacaktır. Aramızdaki işbirliğini yeniden kurmak ve halklarımız arasında kuşaklar boyunca var olan dostluk ruhunu yenilemek umudunu taşıyorum” diyen bir paragraf da var. İki ülke ilişkilerinde Davos krizinden bu yana pek duyulmayan ölçüde iyi dilekler taşıyan bu sözler, Mavi Marmara gemisine düzenlenen ve biri ABD vatandaşı 9 Türk’ün İsrail güvenlik güçlerince öldürüldüğü operasyondan bu yana donmuş durumdaki AnkaraTel Aviv ilişkilerinin önünü açacak adımların sinyali sayılmalıdır. niyle sonuçlandırılamamıştı. Netanyahu’nun kararlılık içerin bu mesajının ardından iki tarafı tatmin eden çözümün gelişi gecikmeyecektir. Nitekim bu yönde gizli müzakereler yapıldığı yönünde İsrail basınında haberler çıktı bile. 1 milyon 750 bin TL buzları eritti Netanyahu’dan Erdoğan’a: Sorunlarımızı çözmeye hazırız M damgalı çözüme doğru Bu gizli müzakerelerde anlaşma sağlanırsa, Türkiye’nin beklentisi olan ‘özür ve tazminatlar’ karşılığında İsrail’in beklentisi olan operasyonun uluslararası hukuka uygunluğunun da resmi teyidi gerekecektir. Bunun için de en uygun platform, BM Genel Sekreteri Ban Kimun tarafından oluşturulan uluslararası panel olacak gibi gözüküyor. Eski Yeni Zelanda Başbakanı Geoffrey Palmer başkanlığındaki beş kişilik bu komisyonda Türkiye’yi temsil eden emekli Büyükelçi Özdem Sanberk, dün yaptığımız görüşmede panelin son buluşmasının temmuz başında New York’ta gerçekleşeceğini belirtti. IHH’nin ikinci filoya Mavi Marmara’yı göndermeme kararı sonrasında “Türkiye ile İsrail arasında ılımlı bir hava doğduğunu”nu belirten Sanberk, çözüme ulaşılması için İsrail’in özür ve tazminat taleplerinde vereceği kararın belirleyici olacağının altını çizdi. Anlaşılan o ki, derin krizden bu noktaya gelinmesini sağlayan uluslararası aktörler biraz daha uğraşırsa İsrail’den beklenen özür gecikmeyecektir. B Tebrikle gelen çağrı belirterek dünyayı alarma geçiren ikinci yardım filosuna gerek kalmadığını ima eden bir demeç verdi. 3. Rakibi CHP lideri Kemal Kılıçdarolu’nun “Ben olsam Mavi Marmara’yı göndermezdim” açıklamasını seçim meydanlarında halka yuhalatan Erdoğan tam da yuhalattığı hareketi yaparak seçim biter bitmez Mavi Marmara gemisinin ikinci uluslararası yardım filosuna katılımının önünü kesti. Hükümetin, Mavi Marmara gemisine bu yıl izin vermemesi İsrail’e yapılan çok ama çok önemli bir jestti. Arkasında da tabii ki, başta ABD olmak üzere Türkİsrail ilişkilerinin bir an önce düzelmesini isteyen uluslararası aktörlerin telkinleri vardı. Aynı aktörler, İsrail hükümetine de bu jeste karşılık vermesi gerektiği mesajını iletmiş olmalı ki ‘tebrik’ gerekçesiyle gönderilen mesaj, ilişkilerin düzeltilmesi yönünde çok güçlü bir çağrıyı da beraberinde taşıdı. TRT ve AA barıştı FIRAT KOZOK Bu noktaya AKP hükümetinin büyük olasılıkla ABD’nin de telkinleriyle art arda attığı önemli adımlar belirleyici oldu. 1. Başbakan Tayyip Erdoğan seçim kampanyasında beklenenin aksine İsrail’i hedef almaktan özenle kaçındı. Mavi Marmara saldırısının birinci yıldönümünde, hâlâ özür dilememiş olan İsrail’e karşı misilleme yapmadı. 2. Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, İsrail’in Gazze’ye yardımlara yönelik ambargosunu hafiflettiğini Erdoğan’dan üç jest Karşılıklı jestlerle gelinen bu noktada, artık İsrail’in özür dileme vakti gelmiştir. Çünkü İsrail kurşunlarıyla hayatını kaybeden dokuz kişinin durumu hâlâ ortadadır. Türkiye ile İsrail arasında bu yönde geçmişte yapılan müzakerede belli formüller yaratılmış ancak İsrail hükümeti içindeki görüş anlaşmazlığı nede İsrail için özür vakti RICCIARDONE: TARAFLARI CESARETLEND RD K AnkaraTel Aviv hattındaki gelişmelerde ABD’nin ne ölçüde payı var? Bu soruyu ABD’nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone’ye yönelttik. Yanıtı, “Bir süredir hem Türkiye’ye hem de İsrail’e ilişkilerini normalleştirmeleri çağrısı yapıyor, bu yönde adımlar atmaları için tarafları cesaretlendiriyoruz. Mektuptan haberim yok. Ama ilişkilerin normalleşmesine katkı sağlayacaksa biz bundan memnun oluruz” şeklinde oldu. ANKARA TRT ile Anadolu Ajansı (AA) arasında, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin’in iki bakan önünde diz çökmüş haldeki fotoğrafının çekilmesiyle başlayan kavgada buzlar eridi. TRT, yıllık 1 milyon 750 bin TL karşılığında ajans haberlerini kullanmayı sürdürecek. Anadolu Ajansı, Anayasa Mahkemesi’ndeki yemin töreninde İçişleri Bakanı Beşir Atalay ve Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in önünde ceketini ilikleyip diz çöken Genel Müdür Şahin’i fotoğraflayarak yayına sunmuştu. Konunun haber olmasının ardından TRT, Anadolu Ajansı’nın aboneliğini iptal etmişti. TRT yöneticileri, aboneliğin Ajans yönetiminin kendilerine teklif ettiği yıllık 2 milyon TL’nin yüksek olduğu gerekçesiyle iptal edildiğini savunmuştu. İki kurum arasında yaşanan gerilim, kurumların her ikisinden de sorumlu olan Devlet Bakanı Bülent Arınç’ı rahatsız etmişti. Arınç’ın iki genel müdürle yaptığı görüşmeler sonrasında iki kurum arasındaki buzlar eridi. Varılan anlaşma doğrultusunda TRT’nin Anadolu Ajansı aboneliği bu ay itibarıyla tekrar başladı. Anadolu Ajansı TRT’ye başta teklif ettiği 2 milyon TL’lik rakamı 1 milyon 750 bin TL’ye çekti. Karşılıklı imzaların atılmasının ardından TRT’ye haber akışı başladı. Başyazarımız İlhan Selçuk’u, ölümünün birinci yıldönümünde özlemle anıyoruz Polis ‘Ergenekon’da görevliymiş ‘Işığını izliyoruz’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Anadolu Aydınlanmacılığı’nın lider isimlerinden, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu, gazetemiz başyazarı İlhan Selçuk’u, ölümünün birinci yıldönümünde olan dün, düzenlenen çeşitli etkinliklerle andık. Selçuk için ilk törenler dün Ankara’da yapıldı. Selçuk’un çeşitli dönemlerde kaleme aldığı yazıların okunduğu, çok sevdiği Ruhi Su türkülerinin dillendirildiği etkinliğe katılan yurttaşlar, “Selçuk bugün bize sesiyle değil belki ama yazılarıyla sesleniyor. Yazıları yolumuza ışık olmaya devam ediyor” görüşünü dile getirdi. Selçuk için Ankara’daki ilk anma töreni, Çankaya Belediyesi tarafından geçen yıl Anıtkabir’in tam karşısında açılan İlhan Selçuk Parkı’nda gerçekleştirildi. Törene, başta Ankara Temsilcimiz Utku Çakırözer ve İdare Müdürümüz Hüseyin Gürer olmak üzere Ankara Bürosu çalışanları, Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Ali Ulusoy, Cumhuriyet Okurları (CUMOK) Ankara Dönem Sözcüsü Haluk Yalvaç ve gazetemiz okurları katıldı. Törende konuşan Çakırözer, “İlhan ve Turhan Selçuk kardeşleri anmanın en iyi ve en güzel yolu Türkiye Cumhuriyeti’ni çağAnkara’daki etkinlikler Çankaya’daki lhan Selçuk Parkı’nda başladı. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) ‘Telekulak’ta ilginç gelişme AL CAN ULUDAĞ daşlaşma yönünde daha ileri götürmek ve onunla yaşıt Cumhuriyet gazetesini güçlendirmektir. Bu uğurda başta İlhan Ağabey olmak üzere nice canlar verdik. Biz Cumhuriyet çalışanları yılmadan, bu doğrultuda okurlarımızla birlikte kararlı mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi. Selçuk ile ilgili anılarını paylaşan İdare Müdürümüz Gürer, “Turhan Ağabey ile İlhan Ağabey ayrılmaz iki parçaydı. Bu nedenle Hacıbektaş’ta yan yana yatıyorlar. Ben de onların anısına bir ağaç diktim. Mamut ağacı... 4000 yıl yaşayabiliyor. İleride, bu ağaç büyüdüğünde gençler, kendi aralarında ‘Hadi gel, İlhan’la Turhan’a gidelim’ diyecekler. Onların adını yaşatacaklar” dedi. CUMOK Ankara Dönem Sözcüsü Yalvaç, konuşmasında CUMOK’un İlhan Selçuk’la ilgili anılarından söz etti. Yalvaç, “İlhan Selçuk öldü diyeni hiç duymadık. Bir yıldır Selçuk’un yaptıklarını konuşuyoruz. Bu bile onun ölmediğini, yaşadığını gösterir. Bugün 21 Haziran. En uzun gün. İlhan Selçuk’un böyle bir günde yaşamını yitirmesi de çok anlamlı değil mi?” dedi. Çankaya Belediye Başkan Yardımcısı Ali Ulusoy da “Onca acıya, cefaya rağmen ısrarla Atatürk devrimlerinin peşinden koşan İlhan Ağabeyimiz, Mustafa Kemal’e yakın bir yerde olsun istedik. Bu parkı düzenledik... Onun Pencere’si hâlâ açık. Onun gösterdiği yere ulaşmak için var gücümüzle çalışacağız” dedi. Konuşmalar sırasında bazı yurttaşların gözyaşlarına hâkim olamadığı gözlendi. Yurttaşlar daha sonra, üzerinde İlhan Selçuk’un “Adaletsizliği keskinleştiren, eşitsizliği derinleştiren, halkı yoksullaştıran hiçbir düzen ayakta duramaz!” sözlerinin ve ağabeyi Turhan Selçuk’un Abdülcanbaz isimli karikatürünün bulunduğu anıta kırmızı karanfiller bıraktı. Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi’ndeki anma etkinliğinde de gazetemiz yazarı Işık Kansu, Selçuk’u anlatan konuşma yaptı. Etkinlikte ayrıca İsa Çelik’in fotoğraflarıyla slayt gösterisi gerçekleştirildi. Ardından da gazetemiz yazarları Ali Sirmen ve Miyase İlknur, Selçuk’un yaşamını konu edinen bir söyleşi gerçekleştirdi. ANKARA Anayasa Mahkemesi Başkanvekili Osman Paksüt’ü 4 yıl önce yasadışı takip ettikleri iddia edilen 3 polisin yargılandığı davada önemli bir bilgi ortaya çıktı. Paksüt’ü takip ettiği iddia edilen polislerden Gökhan Ayhan’ın telefonda görüştüğü ve o sırada İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nde bulunan Kubilay Akgün’ün Ankara’dan geçici olarak Ergenekon soruşturmasında görevlendirildiği bildirildi. Paksüt’ü, 13 Mayıs 2008 günü öğle saatlerinde, Ankara Kavaklıdere Tenis Kulübü önünde yasadışı takip yaptıkları iddia edilen polislerden Ayhan, Emniyet Müdürlüğü’nde bulunan görevli Kubilay Akgün’le görüşmüştü. Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi de Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yazı yazarak Akgün’ün görev sıfatı ve unvanının bildirilmesini istemişti. Emniyetten mahkemeye ulaşan yazıda, Akgün’ün, 15 Şubat 9 Temmuz 2008 tarihleri arasında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatları gereği İstanbul Emniyet Müdürlüğü tarafından yürütülen Ergenekon soruşturması kapsamınrda bu ilde görevli olduğu bildirildi. Bu durum da Paksüt’ün Ergenekon soruşturması kapsamında izlendiği şüphesini doğurdu. nsan Hakları zleme Örgütü Erdoğan’a insan hakları mektubu Haber Merkezi Başbakan Tayyip Erdoğan’a bir mektup gönderen İnsan Hakları İzleme Örgütü, insan hakları, anadilinde eğitim, internet yasakları ve yargı bağımsızlığı konularında reform çağrısında bulundu. Örgütün Başkanı Kenneth Roth tarafından kaleme alınan mektupta, “Eğer AKP, Türkiye’nin bölgesel güç olması konusunda ciddiyse, o zaman haklar ve hukuk düzeni konusunda da liderlik göstermesi gerekmektedir” denildi. Roth, yeni anayasa konusunda hükümetin muhalefet ve sivil toplumla danışma sürecine girmesinin doğru bir başlangıç olacağını kaydetti. Çocuklara anadilinin öğretilmesinin önündeki engellerin kaldırılması çağrısında bulunan örgüt, terörle mücadele yasalarının eleştirel görüşleri ifade edenlere ve barışçı eylemlere katılanlara karşı kullanılmasının hükümet tarafından önlenmesi gerektiğine dikkat çekti. Mektupta, güçler ayrılığının sağlanması, parlamentonun rolünün güçlendirilmesi, cumhurbaşkanının yetkilerinin sınırlandırılması, yargı bağımsızlığının garanti altına alınması ve ordu üzerinde tam bir sivil kontrolün sağlanması tavsiyelerinde bulunuldu. Yeniçağ gazetesinin acı günü Gazeteci Behiç Kılıç yaşamını yitirdi İstanbul Haber Servisi Böbrek rahatsızlığı nedeniyle bir süredir Hizmet Hastanesi’nde tedavi olan Yeniçağ gazetesi yazarı Behiç Kılıç, geçirdiği kalp krizi sonucu yaşamını yitirdi. Kılıç’ın cenazesi Ataköy 5. Kısım Camisi’nde kılınacak öğle namazının ardından toprağa verilecek. Böbrek rahatsızlığı nedeniyle dün diyaliz için hastaneye giden Behiç Kılıç, makineye bağlandıktan kısa bir süre sonra kalp krizi geçirdi. Doktorların müdahalesi ile kalbi çalışan Kılıç, kısa bir aradan sonra ikinci bir kalp krizi geçirdi. Yeniden müdahale edilen ve yaşama döndürülen Kılıç, 3. kez geçirdiği kalp krizinin ardından kurtarılamadı. ‘Mirasın yaşayacak’ ADANA (Cumhuriyet Bürosu) Gazetemizin Başyazarı lhan Selçuk, ölümünün birinci yıldönümünde Adana’da da anıldı. “Cumhuriyet Gazetesi lhan Selçuk Anma Etkinlikleri”nde duygusal anlar yaşanırken, onun mirasının yaşatılacağı sözü verildi. Adana Anakent Belediyesi Tiyatro Salonu’nda yapılan etkinliklere, CHP Adana Milletvekili Hulusi Güvel, CHP, DSP, P, PSAKD ve Çukurova Gazeteciler Cemiyeti temsilcileriyle Cumhuriyet okurları büyük ilgi gösterdi. Etkinliklerinn başında katılımcılara “ lhan Selçuk Belgeseli” sunuldu. Daha sonra Oya Katırcı ve Nazan Balcı, lhan Selçuk’un beğendiği şiirleri seslendirdi. Etkinliklerde, Murat Ertel’in dayısı lhan Selçuk için yaptığı “Efkârlı Yaprak” adlı beste dinletildi. Etkinliklerin ilk oturumunda, “Adanalı lhan Selçuk” söyleşisi gerçekleştirildi. Fotoğraf: YUSUF BAŞTUĞ C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle