Katalog

10 HAZ RAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER 7 Çevre Mühendisleri Odası’na göre yeni kabine yapısındaki bakanlık suistimale açık Rantın kapısı aralandı SELDA GÜNEYSU 13 Haziran Sabahı Nasıl Bir Güne Uyanmak? 1946’da başlayan tek dereceli seçimlerden bu yana sürekli oyunu kullanan kıdemli bir seçmen olarak, pazar günü aynı yurttaşlık görevini yerine getireceğim. Ancak ben de hemen her seçmen gibi; o gece geç saatlerde belirlenmeye başlanacak sonuçların AKP iktidarını değiştirmeyeceğini, ne yazık ki biliyorum. İşin kötüsü, bu tahmini paylaşanlar arasında; başkalarına söylemekten kaçınsalar bile muhalefet liderlerinin de bulunduğunu, adım gibi bilenlerin çoğunlukta olduğudur. Niçin bu kanıya vardığımı da söyleyeyim: Sayın Kılıçdaroğlu da, Sayın Bahçeli de, kampanya süresince olağanüstü bir performans izledi. Özellikle MHP Genel Başkanı, çevresine yağmur gibi yağan şantaj iddialarını, dudaklarını kanatırcasına öğrenmiş olsa da, soğukkanlılığını yitirmeden yakın kurmay heyetini değiştirdi. MHP bir anlamda yeniden doğmuş oldu. CHP Genel Başkanı da halkçı bir lider olduğunu kanıtlayarak zaman zaman Ecevit’i çağrıştıran davranışlar sergiledi. Her iki muhalefet partisinin yumuşak karnı, aynıydı: Liderlerinin bu performansını hayranlıkla izleyen örgütlerin onlara ayak uyduramadığının seçmenleri tarafından saptanmış olması. Kampanyayı, madeni ve tekdüze sesli seçim otobüslerinden seçmenlere dinletilen marşlarla ya da slogan tekrarları ile yürütmek yerine evlerin kapılarını güler yüzle çalarak, sizden oy isteyen bir parti mensubuna rastlayanınız var mı? Muhalefet partileri ile bu küçük hesaplaşmayı noktalayarak, 12 Haziran gecesi üçüncü dönem iktidarını sürdüreceğini ilana hazırlanan AKP’ye çevirelim projektörlerimizi. Erdoğan’ın bundan önceki genel seçimlerde siyaset literatürümüze getirdiği balkon konuşmalarından üçüncüsünü o gece dinleyecek olanlar, muhtemelen yeni bir anayasa için düğmeye basıldığını da öğreneceklerdir. Ancak o yeni anayasayı, o arada Kürtlerin sorunları için yapmış olması gereken hazırlıkları toplumun tüm kesimleri ile paylaşmak için, genel seçimlerden önce iktidar partisinin seçmenlerine bir taslak açıklamadığını da unutmayarak. O halde AKP Genel Başkanı, pazar günü partisini yeniden iktidara taşırken seçmenlerle nasıl bir anayasa için sözleşme yaptığını ileri sürebilecek; dahası öyle bir varsayımda bulunabilecektir? Erdoğan, daha bugünden pazar gecesi yine tek başına çoğunluk sağlayacağını bilmenin rahatlığı yanı sıra gururu içinde tek adamlığını güçlendirme yolundadır. Daha açık söylemek gerekirse, 13 Haziran sabahına önünde başkanlık sisteminin yolu da açılmış bir Çankaya yolcusu olarak uyanacak, “kardeşi Abdullah Gül’ün” o yüksek rakımlı tepeden ayrılacağı gün için geriye saymaya başlayacaktır. Kendisi gibi düşünmeyen kesimlerde yer alan seçmenlere düşen pazar günü mutlaka sandıklara giderek “tek adam”ın, muhalefet partileri ile arasındaki farkı olabildiğince en aza indirecek şekilde oylarını kullanmak, çevrelerine de kullandırmaktan geçmektedir. MEMURLAR TEPK GÖSTERD : Memur üniversite, amir ilkokul mezunu MUSTAFA ÇAKIR ANKARA Çevre Mühendisleri Odası Başkanı Murat Taşdemir, yeni kabine yapısıyla getirilen Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’nı “Bu yapı ile bakanlığın çevre kısmı işlevsiz hale gelecek. Bakanlık TOKİ bakanlığına dönüşecek. ÇED Genel Müdürlüğü devreden çıkarılacak ve rant için prosedürleri geçmek kolay hale gelecek” sözleriyle değerlendirdi. Taşdemir, yeni kabine yapısı oluşturulurken hükümetin “her zamanki gibi toplumsal uzlaşıdan uzak” kararlarla hareket ettiğini belirterek şunları söyledi: “Bilindiği gibi Çevre ve Orman Bakanlığı bugün zaten sorunlu bir bakanlık. Bakanlığa bağlı Çevresel Etki Değerlendirmesi ve Planlama Genel Müdürlüğü’nün (ÇED) yanlış birçok kararı var. Her yerde HES projeleri mevcut, nükleer santralların yapımı tartışılıyor. Bir de bu duruma ‘şehircilik’ eklendi.” Çevre ve Orman Bakanlığı’nın, Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’na dönüşmesiyle birlikte, bakanlığın “çevre” boyutunun ‘Kontrolden çıktık’ işlevsiz hale geleceğine dikkat çeken Taşdemir, yeni yapıyla çevre konusunda Türkiye’de yaşanacakları şu sözlerle anlattı: “Daha önce bakanlık üzerinde DSİ’nin baskısı vardı. DSİ’nin baskısı üzerine asli görevi çevreyi korumak olan bakanlık bir anda HES’leri savunur hale gelmişti. Şimdi de bakanlığın üzerinde oluşacak İskân Bakanlığı’nın etkisi ile Çevre ve Orman Bakanlığı, TOKİ bakanlığına dönüşecek. Durum kontrolden çıkacak. Bunun yanı sıra, bakanlık çalışanları açısından büyük kaos ortamları doğacak. Kim, nerede, ne şekilde, hangi uzmanlık alanı doğrultusunda çalışacak, belli değil. Bakanlık içindeki icracı kurumlar denetimden yoksun olacak. ÇED Genel Müdürlüğü devreden çıkarılacak ve rant için prosedürleri geçmek kolay hale gelecek. Sanayicilerin önündeki engeller kalkacak. Bu durumdan herkes kaygı duymalı. Böyle önemli değişikliklerde fikrimizin alınmaması manidardır. Herkesin sağlıklı çevrede yaşama hakkı vardır. Ancak bu oluşumla nasıl sağlıklı çevre ortamı yaratılacak, meçhul.” Kimsesiz çocuklar ANKARA Memur sendikaları, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın açıkladığı yeni kabine yapısına tepki gösterdi. KESK Genel Başkanı Döndü Taka Çınar, bakan yardımcılıklarında öğrenim şartı aranmamasının Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esaslarına İlişkin Yasaya’ya aykırı olduğuna dikkat çekerek “Müsteşar, memur üniversite mezunu olacak, ama onların amiri olan bakan yardımcısı ilkokul mezunu olacak” dedi. Çınar’ın yeni kabine yapısına ilişkin değerlendirmeleri şöyle: Üniversiteli memur, ilkokul mezunu amir: Memurluk için üniversite mezunu olmanız gerek. Müsteşar, memur üniversite mezunu olacak, ama onların amiri olan bakan yardımcısı ilkokul mezunu. Bu Bakanlıkların Kuruluş ve Görev Esasları Hakkındaki Yasa’ya aykırı. Sadece özel kalem müdürlerinde öğrenim şartı aranmaz. Siyasi kadrolaşma: Bakan yardımcısının okuma yazma bilmesi bile önemli değil. Bu partizanlaşmanın, siyasi kadrolaşmanın geldiği noktayı gösteriyor. Yeni bir kadro ihdas ediliyor. Etrafına, öğrenim durumuna bakılmaksızın partizanca kadrolar açıyor. Hak kayıpları: Kamu personeli yeni düzenleme ile ciddi bir hak kaybı ile karşı karşıya kalabilir. Kapatılan bakanlıklardaki personel ne olacak? Kadının adı yok: Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığı kaldırılıyor. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kuruluyor. Bu Başbakan’ın “Kadın erkek eşitliğine inanmıyorum” şeklindeki sözlerinin yasalaşmış halidir. Kadınlar bakımından kazanılan hakların geriye götürülmesi anlamına geliyor. Hep şekilsel: Gümrük ve Ticaret Bakanlığı; Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı gibi yeni bakanlıklar kuruluyor. Bunlar hep şekilsel. Özde bir değişiklik yok. Tarımda, hayvancılıkta adım atmadan, ithal tohum, GDO’lu ürünler konusunda önlem almadan sadece ad değişikliği yapılıyor. Yeni koltuk: Milletvekili koltuğu sağlayamadıklarını bakan yardımcısı yapacaklar. Türkiye KamuSen Genel Başkanı İsmail Koncuk, iktidarın değişme olasılığının bulunduğu seçimlere 3 gün kala böyle bir düzenleme açıklanmasının “toplum üzerinde psikolojik baskı” anlamına geldiğine de dikkat çekti. Koncuk, AKP’nin “yeniden iktidar olacağız, bunları yapacağız” mantığı ile seçmenin oyunu etkilemek istediğini söyledi. valiye emanet SEV L ARINAN ANKARA Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, yeni dönemde, hizmet alanındakilere ve mevcut personeline yapıcı haklar vermeyecek. Devlet bakımındaki yardıma muhtaç çocuklar bundan böyle taşrada vali yönetiminde idare edilecek, her personele farklı hak uygulaması yapılacak. Aile ve sosyal yardım kavramlarının öne çıktığı bakanlığın kuruluşunu düzenleyen kararnamedeki yeni unsurlar şöyle: Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu (SHÇEK) kaldırılarak bütün birimleri özel idarelere devredilecek. SHÇEK’in 12 bin 766 personelinin yeri değiştirilecek. Alanında uzman personelin hangi işi yapacağı belirsizliğini koruyor. Taşraya devredilen SHÇEK’teki hizmetlerin tek sorumlusu vali olacak. Vali kendine bağ lanan kurumla ilgili karar almaverme yetkisine sahip olacak. Vali yönetimindeki taşra teşkilatlarında politik unsurlar etkili olabilecek. Bakanlık, genel anlamda tüm hizmet birimleri için kendi isteği doğrultusunda taşra teşkilatı kurabilecek. Personel sağlayabilecek. Bakanlık bünyesinde oluşturulacak, “aile ve sosyal politikalar uzmanlarıuzman yardımcıları, aile ve sosyal politikalar denetçileridenetçi yardımcıları” pozisyonlarına, sosyal hizmet alanı mezunları yerine iktisat, işletme, idari bilimler mezunları alınacak. Üst düzey yöneticilerin hakları daha da arttırılacak. Kalan personel ikinci planda tutulurken bilgisayar işletmeniprogramcısı, mühendis ile şube müdürlerinin maaşları düşürülecek. Mevcut bazı haklarından da mahrum edilecek. 8 Haziran 2011 tarihli Mükerrer Resmi Gazete’de yayımlanan kanun hükmündeki kararnamelere göre oluşturulan kadrolar. Yeni bakanlıklar, yeni kadrolaşma Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın önceki gün açıkladığı yeni yapılanmayla 118 bin 502 yeni kadro oluşturulacak. MURAT KIŞLALI ANKARA Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından önceki gün açıklanan yeni bakanlar kurulu yapılaşması ile hükümetin 118 bin 502 kişilik yeni kadro oluşturacağı ortaya çıktı. Yeni oluşturulan 9 bakanlıktan en fazla Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’na 50 bin 818; Çevre, Orman ve Şehircilik Bakanlığı’na 22 bin 607; Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’na 17 bin 648 kadro verildi. Toplam 817 kadro ise iptal edildi. CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel’in tüm bakanlıklara yönelttiği soru önergesine verilen yanıtlara göre, Sağlık, Dışişleri ve gençlikten sorumlu Devlet Bakanlığı dışında, devlette kadroların artmaya başladığı 2006 yılı sonundan 2009’un sonuna kadar tüm bakanlıklara çoğunluğu memur toplam 404 bin 161 personel ve sözleşmeli personel alındığı anlaşılmıştı. Karakullukçu, Danıştay Başkanlığı ile mahkemelik olmuştu AKP’nin 2. kadrolaşma atağı Lojmana değil koltuğa oturdu LHAN TAŞCI ‘Seçime 3 gün kala olmaz’ Dar gelirliye ‘çevreci konut’ HAKAN D R K İZMİR CHP, yoksul dostu ve çevreci toplu konut projesi geliştirdi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, TOKİ aracılığıyla dar gelirliler için her yıl en az 50 bin “çevreci konut” yapacaklarını söyledi. Kılıçdaroğlu, ayrıca her yıl 250 bin, toplamda 1 milyon yoksul aileye hane başına 1500 lira yalıtım yardımı yapacaklarını belirtti. Partisinin çevre politikalarını açıkladığı toplantıda Kılıçdaroğlu’nun sunduğu “Küresel İklim DeğişikliğiHerkes İçin Sürdürülebilir Kalkınma” raporunda, proje şöyle anlatılıyor: “Düşük gelirli ailelere TOKİ aracılığıyla her yıl en az 50 bin düşük salım toplu konut yapılacak. Bu konutlarda en ileri yalıtım teknolojileri kullanılacak, var olan güneşlenme ve ışık şartlarının en verimli kullanımını sağlayan mimari tasarımlar değerlendirilecektir. Jeotermal, güneş, rüzgâr ve biyoyakıt enerji sistemleri ve toplu konut içi atık geri dönüşümüyle hem çevre ve iklim etkisini en aza indirmiş hem de yoksullar için maliyeti düşük çağdaş yaşam alanları yaratılacak.” Bu kapsamdaki bir başka proje de hane başına 1500 lira yalıtım yardımı. ANKARA Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Kurban olduğum Allah verdikçe veriyor” diyerek başkan seçilmesinden duyduğu memnuniyeti dile getirdiği Hüseyin Karakullukçu, başına geçtiği Danıştay Başkanlığı ile lojmanını “amaç dışı” kullandığı için mahkemelik olmuştu. Danıştay Başkanlığı tarafından lojmanını boşaltması için Karakullukçu hakkında işlem yapılmıştı. Karakullukçu hakkında şikâyetçi olanlar aynı binadaki diğer lojmanları kullanan kimi daire başkan ve üyeleriydi. Karakullukçu’dan şikâyetçi olan Danıştay üyelerinin ortak dilekçesinde, Karakullukçu’nun lojmanda sürekli oturmadığı ve oğlunun kullanımına da verdiği savlanmıştı. Dairenin kararı üzerine lojmanını boşaltan Karakullukçu’ya, Danıştay’ın yapısının değişmesiyle yeniden lojman tahsis edilmişti. C MY B C MY B