Katalog

10 HAZ RAN 2011 CUMA CUMHUR YET SAYFA HABERLER CHP’nin Hazine’den transferi Erdoğdu, AKP’nin yolsuzluklarınının DDK raporlarında yer aldığını söyledi: 13 KULKULOĞLU BASINA DAĞITTI Abdullah Gül tespit ettirdi İstanbul Haber Servisi CHP’nin ekonomi kurmaylarından Hazine’den transfer ettiği İstanbul 2. bölge milletvekili adayı Aykut Erdoğdu, AKP’nin yaptığı en ağır yolsuzluklarının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından tespit ettirildiğini, raporlarda enerjiden iletişime, kamu alımlarından sosyal yardımlara dek birçok sektörde yolsuzluk ve ayrımcılık yapıldığını belirtti. Erdoğdu, Gül tarafından Devlet Denetleme Kurulu’na (DDK) hazırlatılan raporların vahim sonuçlar içerdiğine dikkat çekerek, “Elimizde çok sayıda yolsuzluk dosyası ve bunlara ilişkin belgeler bulunuyor. Yolsuzluk Türkiye’de yeni bir sorun değil, ancak ilk kez bir partiyle (AKP) özdeşleşti ve sistematikleşti” dedi. DDK’nin AKP’nin en önemli yolsuzluklarını belgelediğini vurgulayan Erdoğdu, “Devletin bir düzeni vardır. Cumhurbaşkanı da pek çok konuda rahatsız olmalı ki böyle bir denetim yaptırmaya ihtiyaç duydu. Yoksa böyle bir denetim yaptırmazdı. Bu yolsuzlukları biz söylemiş olsaydık ‘CHP’liler iftira atıyor’ derlerdi. Şimde ne diyecekler çok merak ediyorum” diye konuştu. Aykut Erdoğdu, AKP’yle ilgili çok sayıda şikâyet ve yolsuzluk dosyalarının kendilerine ulaştığını Cumhuriyet’e anlattı. Erdoğdu, CHP’nin yolsuzlukla mücadele komisyonu olarak son bir ayda, “TOKİ”, “Kamu Alımları”, “Günışığında Yönetim” ile “Etik ve Saydamlık” raporlarını hazırlayarak CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduklarını söyledi. Erdoğdu’nun tespitlerinden önemli başlıklar ve iddialar satırbaşlarıyla özetle şöyle: Erdoğdu, CHP stanbul 2. bölge milletvekili adayı. sonra ihale ‘ ddianamede rüşvetin ses kayıtları var’ Önce iş KAYSERİ (Cumhuriyet) CHP Kayseri Milletvekili Şevki Kulkuloğlu, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin, özel bir şirketten rüşvet aldığı iddiasının dinleme kayıtlarının bulunduğu dosyayı basına dağıttı. Açıklamada Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Kulkuloğlu “‘Bütün CHP’liler birleşse bir Özhaseki etmez’ diyen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a sesleniyorum: Evet haklısınız Sayın Başbakan, tüm CHP’li belediyeler birleşse böyle yolsuzluk yapamazlar” dedi. CHP Kayseri milletvekili Şevki Kulkuloğlu, dün bir basın toplantısı düzenleyerek, ellerinde Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin rüşvet aldığına yönelik dinleme kayıtlarının bulunduğunu açıkladı. Kulkuloğlu, Ankara Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Cemil Tuğtekin’in, yürüttüğü çete soruşturmasıyla ilgili iddianamenin ekindeki 3 ayrı konuşmada, Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Özhaseki’nin adının yer aldığını belirtti. Kulkuloğlu “Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nde nelerin döndüğünü, Şevki Kulkuloğlu’nun iddiaları olarak değil, resmi dinleme kayıtlarından çıplak, bire bir ve yorumsuz olarak aktarıyorum. Buradan, ‘bütün CHP’li belediyeler birleşse, bir Özhaseki etmez’ diyen Başbakan’a ithaf olunur. Haklısınız Sayın Başbakan, tüm CHP’li belediyeler birleşse böyle yolsuzluk yapamazlar” dedi. Dağıtılan metinlerde, Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin açtığı ihalelere giren bir firmanın yetkilisi ile banka görevlisi arasında, Büyükşehir Belediyesi’ne aktarılacak para konusundaki konuşmalar yer alıyor. haleler aynı firmalara İhaleleri sürekli belirli firmalar alıyor, belirli firmaların ismi öne çıkıyor. Bu firmaların ortak özelliği ise hepsinin aynı derneklere üye olması, belirli bir siyasi görüşe çok yakın olmaları. Bir ihalenin en önemli dürüstlük unsuru yeterli koşulları sağlayan her firmanın katılabilmesidir. Buna açık ihale denir. 20032010 yılında gerçekleştirilen 377 milyar dolarlık ihalelerin yalnızca 260 milyar doları açık ihale usulüyle yapılmış. Bunun 116 milyar doları eksik rekabet koşulları ile gerçekleşmiş. Aykut Erdoğdu, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’na ilişkin tespitlerini şöyle özetledi: “Telekomünikasyon sektörünün rekabete açılması engellenerek başta Telekom’un sahibi Hariri olmak üzere şirketlere haksız kazanç sağlanmıştır. Telekom imtiyaz sözleşmesi aksine, Telekom’un gayrimenkulleri satılmıştır. (Sayfa 342Tespit 44).Telekom özelleştirmesi imtiyaz kiralaması niteliğinde olmasına karşın Telekom’un gayrimenkullerinin satılmasına göz yumulmuştur. Bazı şirketlere verilen hologram onay etiket sayısı ile malların gümrük beyannameleri ve fatura bilgilerinin farklı olması (Sayfa 344 – Tespit 55) Bu tespit telekomünikasyon sektöründe yapılan gümrük kaçakçılığının tespitidir. Cumhurbaşkanı bu tespitiyle bazı şirketlere haksız kazanç sağlamak amacıyla halkımızın nasıl riske atıldığını ortaya koymaktadır.” kabete izin vermeyen bir yapı oluşmuştur. Kamu tekelinden özel sektör esaslı yapıya geçilmesi sürecinde yapılan özelleştirmeler; özel sektör tekelini oluşturmuştur. (Sayfa 577 – Üçüncü Paragraf). Alternatif ve çevreci bir enerji kaynağı olmasına ve ülkemizin bu alandaki yüksek potansiyeline rağmen güneş enerjisi ile ilgili yatırımlar yapılmamıştır. Petrol ürünlerinde ulusal stok tutulması konusunda aksaklıklar ve kamu menfaatine aykırı uygulamaların bulunduğu anlaşılmıştır. (...) Tuz gölü altına yapılması gereken doğalgaz depolama tesisleri yapılmadığı için bu ülke almadığı doğalgaza 4 milyar dolar para ödedi. (Sayfa 578 dördüncü paragraf). Üyelerin kurul kararlarına iştirakten imtina etmek için sık sık tek günlük izin kullandıkları görülmüştür.” şsizin parası yol oldu Çalışanların işsiz kaldıkları dönemde belli bir süre, belirlenen oranda maaş almalarına olanak sağlamak için oluşturulan İşsizlik Fonu’nda biriken para, karayollarına yol yapımı için aktarıldı. CHP’nin ekonomi uzmanlarına hazırlattığı ve kamu ihaleleri ile alımlarının incelendiği “Kamu Alımları Raporu”nda, AKP’nin işbaşına geldiği 2002 yılından günümüze dek olan dönemde kamu kaynakları ülke ekonomisinin temel ihtiyaçlarına göre değil, ihale trafiğinin yönetimine göre harcandı. Mart 2011 sonu itibarıyla yaklaşık 9.4 milyar liralık kaynak İşsizlik Sigorta Fonu’ndan bütçeye aktarıldı. Raporda, “AKP, GAP projelerinde kullanılmak amacıyla İşsizlik Sigortası Fonu’ndan bütçeye aktardığı kaynakları GAP’a harcamak yerine karayolları projelerine usulsüz olarak aktarmaktadır” denildi. nerji piyasasına yönelik tespitler Hazine kökenli Erdoğdu’nun verdiği bilgiye göre, Enerji Piyasası Düzenleme ve Denetleme Kurulu’na ilişkin tespitler ise şöyle: “Petrol piyasasında tam re E İş yapıldıktan sonra ihale yapılması yönteminin de “dünya yolsuzluk literatürü”ne AKP tarafından “hediye edildiği” belirtilen raporda, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin yaptığı yol ihalesi bu duruma örnek gösterilerek şöyle denildi: “İhalesi 19 Ocak 2009’da yapılmış, sözleşmesi ise 26 Ocak 2009’da imzalanmış bir yol yapım işi ile ilgili olarak 23 Ocak 2009 tarihinde, yani sözleşme tarihinden 3 gün önce yerinde yapılan incelemede; işin aslında yüzde 80’inin tamamlandığı, buna ilişkin olarak müteahhit firmaya 8.5 milyon TL hakediş ödemesi de yapıldığı tespit edilmiştir. Yani şirket, ihale yapılmadan önce işi neredeyse tamamlamıştır.” AKP döneminin bir başka yolsuzluk yönteminin de hiç ihale yapılmaksızın doğrudan sözleşme yapılarak mal ve hizmet alınması veya kamu mallarının kiralanmasında görüldüğüne işaret edilen raporda, “Örneğin Türkiye Kömür İşletmeleri’nce (TKİ) kamuya ait kömür ocakları önce ihalesiz olarak çeşitli özel firmalara kiralanmış, ardından aynı firmalardan yine ihalesiz olarak piyasa fiyatının çok üzerinde milyarlarca dolarlık kömür satın alınmıştır” değerlendirmesi yapıldı. İhale öncesinde işin eksik tanımlanması, belirli bir firmanın malının tarif edilmesi, ihale için gereksiz koşullar ileri sürerek rekabetin engellenmesi olayının dikkate alınması gerektiği de anımsatılan raporda, “AKP döneminde yapılan ihaleler bu açıdan da sınıfta kalmıştır” denildi. Engin Alan’a ziyaret İstanbul Haber Servisi MHP’nin İstanbul milletvekili adayları, Balyoz davası tutuklu sanığı, İstanbul 1. bölge birinci sıra adayı emekli Korgeneral Engin Alan’ı Silivri Cezaevi’nde ziyaret etti. MHP İstanbul 1. bölge adayları Zeycan Güzelsoy, Turgay Özcan ve Emine Saadet Karlıbel, cezaevi önünde basın açıklaması yaptılar. Özcan, “Yargılama sonucunda adalet tecelli edecektir. MHP camiası olarak biz Engin Alan’ın yanındayız” dedi. WALL STREET JOURNAL: Boğaziçi’ndeki Mahathir Dış Haberler Servisi Wall Street Journal gazetesi Avrupa baskısında yer alan, “Boğaziçi’ndeki Mahathir” başlıklı başyazısında, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı, dünyayı birkaç milyon Yahudinin kontrol ettiğini öne süren eski Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’e benzetti. Erdoğan’ın kendisini eleştirenlere karşı tutumuna dikkat çeken gazete, Başbakan’ın The Economist dergisinin geçen haftaki başyazısına verdiği karşılığa işaret etti. The Economist, Erdoğan hükümetinin ekonomideki başarısını överken, AKP’nin iktidardaki gücünün kontrol altında tutulması için ana muhalefetteki CHP’ye oy verilmesi çağrısında bulunmuştu. Gazete, Erdoğan’ın “Uluslararası medya İsrail tarafından desteklendiği için AKP hükümetinin devamından mutlu olmayacaktır” sözüne tepki göstererek, The Economist’in çoğunlukla İsrail’e karşı düşmanca bir yaklaşım benimsediğini, fakat buna rağmen Erdoğan’ın bakanlarından birinin özür dilemesi talebinde bulunduğunu vurguladı. Gazetenin yazısında, “Sayın Erdoğan, bölgesinde lider olmayı ve küresel düzeyde saygı görmeyi arzuluyor. Ancak her köşede Yahudi komploları gördüğünü iddia eden liderler bu statüye erişemezler. Sayın Erdoğan’a yönelik bir endişe, kendisinin gizli İslamcı ve otoriter tasarıları olması. Biz bu yargıya direndik, fakat Türkiye Başbakanı, eski Malezya Başbakanı Mahathir Muhammed’in Yahudi karşıtı çılgın medya teorilerini canlandırdıkça bu tip endişeleri gidermeyecektir” denildi. İngiliz The Independent gazetesi yazarı Adrian Hamilton da Türkiye’deki gelişmelere ilişkin olarak, “Türkiye’de mesele, iktidardaki hükümetin kibrinin, alternatif güç tabanlarını ortadan kaldırarak modern Türkiye’nin kurucusu Kemal Atatürk’ün kurduğu laik yapıları sökme planını temsil edip etmediğidir” dedi. AJC’nin en önemli isimlerinden Jason Isaacson, ikili ilişkileri değerlendirdi: Kapılar kapanmadı, aralık LEYLA TAVŞANOĞLU ‘AKP eziyetleri’ hakaret değil ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan’ın, “AKP Eziyetleri” adlı sergide “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle CHP aleyhinde açtığı 60 bin liralık tazminat davası reddedildi. Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülen davanın reddine karar verildi. Bu arada Başbakan Erdoğan, yayımlanan bir haberde “kişilik haklarına saldırıda bulunulduğu” gerekçesiyle açtığı davada, Vatan gazetesinden 6 bin lira manevi tazminat kazandı. Jason Isaacson ABD’nin en etkin Yahudi kuruluşlarından American Jewish Committee’nin (AJC) ABD Hükümetiyle İlişkiler ve Uluslararası İşler Direktörü. 20 yıldır AJC’de çalışıyor. Yıllar boyunca da Ortadoğu sorunuyla ilgili çeşitli müzakerelere katılmış. Esas mesleği gazetecilik olan Isaacson’la Türkiyeİsrail ilişkilerinin geldiği nokta, bu ay sonunda yeni bir yardım gemisinin Gazze’ye gitmesinin yaratabileceği yeni sorunlar ve Ortadoğu’daki yeni gelişmeleri konuşuyoruz. Özellikle AnkaraTel Aviv arasındaki gerginlikten çok kaygı duyduğunu ifade eden Isaacson’la konuşmamız şöyle gelişiyor: 12 Haziran seçimleri öncesi Türk hükümetinin hem ABD yönetimi hem İsrail’le gerginlikler yaşarken TürkiyeABD ilişkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz? J. Aslında gerginlikler azalmadı. Türk ve İsrail hükümetleri 2010 ortalarından bu yana kendi açılarından bazı çabalar harcadılar. Şu anda kapılar tümden kapanmış değil; aralık. Bu kapılardan birkaç kez geçilmeye çalışıldı. Şu anda BM’nin hâlâ süren bir Mavi Marmara olayı soruşturması var. Ankara hükümeti bu soruşturmanın seyrinden duyulan rahatsızlığı dile getirdi. Şimdi haziran sonunda yine bir geminin gönderileceği (Gazze’ye) haberleri var. Daha Mavi Marmara olayı halledilmemişken ve sorunla ilgili mesafe alınmamışken bunun yapılacak olması, önümüzde zorlu bir sürecin bizi beklemekte olduğu açıktır. Kaynak, mazbatasını aldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Hasan Gerçeker’in yaş haddinden emekliye ayrılmasıyla boşalan Yargıtay Başkanlığı’na seçilen Nâzım Kaynak, Yargıtay’da düzenlenen törenle mazbatasını aldı. Kaynak, bağımsızlığın yargı erkinin vazgeçilmez ilkesi olduğun belirterek “Biz, dün olduğu gibi bugün ve yarın da tarafsızlık ve bağımsızlıktan ödün vermeyeceğiz” dedi. gürlüğünün baskı altına alınması girişimlerine rağmen ayaktadır. Türkiye’deki demokrasi geleneği ve İsrail’deki çok güçlü ve etkileyici demokrasi anlayışı her iki hükümeti ve halkı da daha yakın işbirliğine yönlendirmelidir. Ama ben Türk siyasetinde İsrail’e karşı izlenen sert tutumun politika için bir alet olarak kullanılmasından endişeliyim. AKP liderlerinin İsrail’e karşı sert tutum izlemenin siyaseten yararlı olduğunu düşündükleri görülüyor. Bunun amacının ne ölçüde popülist bir yaklaşım ya da ne ölçüde başka konulardan kamuoyunun dikkatini saptırmak olduğunu bilmiyorum. Acaba İsrail’e karşı izlenen sert politikayla bölgedeki başka güçler Türkiye’yi sert ve güçlü görünmeye itmesini mi teşvik ediyor? Bilmiyorum. Ancak AKP’nin İsrail’e karşı sert tutum izlenmesinin politik açıdan gayet akıllıca olduğu kararını aldığı izlenimi ediniyoruz. Hatta ay sonunda Gazze’ye gemi gönderme meselesi de bunun bir parçası sanırım. Bu gemi olayını organize eden İHH Vakfı yöneticilerinin İsrail’le ilgili sert söylemlerine bakıyoruz. Sonuçta İsrail Türkiye’yle tarihsel dostluğu olan, bugün pek çok alanda da iyi ilişkileri bulunan bölgesel bir güç. Bakalım 12 Haziran seçimlerinde ve sonrasında neler olacak. Peki, söylendiği gibi haziran sonunda gemi Gazze’ye giderse ne olur? J. Türkiye ve İsrail demokrasileri arasında uzaklaşma daha da derinleşir bu uzaklaşma da başka yerlerde Türkiye’ye karşı tutumları ciddi olarak etkiler. Bir de bölgede İran’ın nükleer kapasitesinin yarattığı sorunlar var. Sizce bu durum bölgeyi nasıl etkiler? J. Bir kere İran’da hem insan haklarını ihlal sorunları hem de nükleer güç geliştirme meselesi var. Türkiye böyle sorunlu bir komşuyla kendini nasıl güvende hissedebilir? Ama Türkiye İran rejimine hak etmediği bir desteği veriyor gibi görünüyor. İran’ın nükleer programı bölgenin istikrarını altüst edecek bir niteliğe sahip. Bu hiç kuşkusuz bölge ülkeleri ve Türkiye için de bir tehdittir. İran’dan Hizbullah ve Hamas gibi örgütlere silah gittiği biliniyor. Türkiye ve İran arasındaki ilişkiler insanların kafalarında çok sarsıcı soru işaretlerinin oluşmasına neden oluyor. Evet, İran sizin sınır komşunuz. Ama böyle pervasız, caniyane eğilimleri olan komşunuzun en iyi dostunuz olduğunu açıklamanıza da hiç gerek yoktur. Sarıkaya göreve döndü Haber Merkezi Van cumhuriyet savcısıyken meslekten ihraç edilen Ferhat Sarıkaya’nın göreve iade kararı dün Resmi Gazete’de yer aldı. Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) tarafından mesleğe kabul edilen Sarıkaya, Ankara Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirilmişti. Sarıkaya’nın görev alanını, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı belirleyecek. Şanlıurfa’da on kişilik miting Yurt Haberleri Servisi Şanlıurfa bağımsız milletvekili adayı Lütfü Doğru’nun düzenlediği mitinge 10 kişi katıldı. Doğru, anons aracının üzerine çıkarak kendisini dinlemeye gelen az sayıdaki kişiye konuşma yaptı. Yöresel şivesi ile dinleyenleri güldüren bağımsız aday, seçmenlerine türküler söyleyip, “Renkli adayınız Ankara’ya, Meclis’e gidiyor” diye konuştu. ‘Ortadoğu’da karmaşa hâkim’ Bu sözlerinizden ikili ilişkilerin geleceği konusunda pek de iyimser olmadığınızı mı anlamalıyız? J. İlişkiler pek çok alanda yürüyor. Sadece güvenlik ve haber alma değil, ticaret, çevre, insani ilişkiler ve siyaset alanlarını sayabiliriz. Ortadoğu bölgesi bir karmaşa ve istikrarsızlık döneminden geçiyor. Ama demokrasi bilinci, insanların üzerinde baskı uygulanması, basın özgürlüğünün ve ifade öz 10 milyon 121 bin TL devretti ANKARA (AA) Süper Loto’nun bu haftaki çekilişinde kazanan numaralar “5, 15, 16, 21, 23 ve 53” olarak belirlenirken 6 bilen olmayınca, 10 milyon 121 bin 186 lira 14 kuruş haftaya devretti. Çekilişte 5 bilenler 6 bin 92 lira 90’ar kuruş, 4 bilenler 93 lira 20’şer kuruş, 3 bilenler ise 7 lira 30’ar kuruş ikramiye kazandı. C MY B C MY B