19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
8 MAYIS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA [email protected] EKONOMİ 13 TÜDEF: AKP hükümeti ‘zenginleştik’ diyor, oysa borcunu ödeyemediği için milyonların hayatı karardı 20 milyon kişi icralık Ekonomi Servisi Tüketici Dernekleri Federasyonu (TÜDEF) Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin’in yaptığı hesaplamaya göre, Türkiye’de 2 milyonu aşkın kişi icra ile boğuşuyor. Çetin, AKP hükümetinin zenginlik söylemlerine gönderme yaparak “Türkiye zenginleşiyor, tüketici icrada sürünüyor” dedi ve bu tablonun iyi okunması gerektiğini aktardı. Merkez Bankası ile Türkiye Bankalar Birliği verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamada kredi ve kart borcunu ödeyemediği için insanların mahkemelere ve icraya düştüğüne dikkat çeken Çetin’in tespitleri ve değerlendirmeleri şöyle: Bürokratik Yönetim Bürokrat, devlet memuru, kamu görevlisi denildiğinde; kişilerin nitelemeleri, tanımlamaları, gözlemlerine, deneyimlerine, algılamalarına göre farklı olmaktadır. Kimilerinde bürokrat sözcüğü esnekliği, yaratıcılığı olmayan, emirlere irdelemeden uyan, özü önemsemeyen, öncelikle şekil şartlarına uyumu gözeten bir kişiliği, bir davranış biçimini çağrıştırır. “Gözlerimi kaparım vazifemi yaparım” anlayışı, bu tür bürokrat algılamasını yansıtır. Kimileri de bürokratı, “güç gösterisi yapan”, devlet demek ben demek anlayışında olan, kişilerin özel yaşamlarına dahi karışmada, keyfi, isteğince davranmada sakınca görmeyen, yasalara uyuma özen göstermeyen, güç açlığı içinde olan, zaman zaman işgüzar davranan bir kişi olarak görür. Buna tümüyle ters; bürokratı, inisiyatif kullanmayan, sorumluluk almayan, çekingen, göze çarpmamaya dikkat eden bir kişi olarak gören, tanımlayanlar da vardır. Sayıları az da olsa, bürokratları, ülkeye, insana hizmeti ön planda tutan, çalışkan, zorluklarla mücadeleyi seven, yaşama çıkarcı gözle bakmayan, parayı itici bir güç olarak algılamayan, özverili, idealist kişiler olarak niteleyenlere de rastlanır. Gerçekte herkesin benimseyeceği bir bürokrat tanımı vermek, profili çizmek zordur. Bürokratlar içinde, gayretkeşler, partizanlar, güç gösterisi yapanlar, vatandaşa saygısızlar, despotça, buyurganca davrananlar, yasa tanımayanlar da, işgüzar olanlar da, çekingen davrananlar da, idealist, özverili olanlar da görülür. Bu nedenle bürokratları, homojen, benzeşik bir toplumsal katman, bir sınıf olarak görmek, nitelemek yerinde olmayabilir. Kişilerde, kamuda görev almanın, devlet memuru olmanın güdüleri de farklıdır. Kimileri için iş emniyeti, emeklilik garantisi, özlük hakları en azından yoksulluk sınırı üzerinde bir ücret, devlet memuriyetinin çekici yönleridir. Kimileri için devlet, özel kesimden daha iyi bir patrondur. Özel sektördeki çekişme, yaşam kavgası hissi, öznel davranışlar, güvence eksikliği devlette yoktur. Kimileri özel kesimde iş olanağı bulamadığından, bağımsız çalışmayı da göze alamadıklarından devlette çalışmayı yeğlerler. Bu grubun çoğu kişisel ya da partisel tavsiyelerle, cemaat, tarikat desteği ile şimdilerde herhalde şifreli sınavlarla devlette görev alırlar. Kamuda ülkeye, insana hizmet için görev alanlar da prestij, itibar için çalışanlar da bulunur. Hükümetler, özellikle demokrasiyi içine sindirememiş, sözde demokrasiyi savunan hükümetler, bürokratları kendi siyasal amaçlarını gerçekleştirecek araçlar olarak görürler. Atamalarda, göreve almalarda yandaşlık, partizanlık temel ölçütler, kriterlerdir. Partizanlık, buyurganlık, vatandaşa, yasalara saygısızlık, yolsuzluk söylentileri, bürokrat sözcüğüne saygınlık kazandırmaz. Tersine bürokrat sözcüğü küçültücü hatta “bürokrat kafa” denilerek aşağılayıcı olarak kullanılır. Hükümetler, özellikle olaylara kısa vadede partisel açıdan bakan hükümetler, kısa görüşlü siyasiler, iyi yetişmiş beyinleri, dürüst kişileri, yetenekleri kamuya çekmek için yeterince çaba göstermezler, hatta itici davranırlar. Bu bağlamdaki beceriksizlik ya da umursamazlık, sonuçta düşük yönetimsel bir başarıma açıkçası başarısızlığa yol açar. Demokrasi, bürokratik yönetimle bağdaşmaz gibi görüşler, tezler de gerçekte yanlıştır. Hukukun üstünlüğünü, kaynakların etkin kullanımını sağlamak, halka daha iyi hizmet götürebilmek için, yetenekli bürokratlara gereksinim vardır. Rasyonel davranan ileri görüşlü bir hükümet, yetenekli beyinleri kamuya çekmek, kamuda görevlendirmek için çaba harcar, başarılı olmaya çalışır. Yetenekli beyinleri kamuya çekmek için yalnız ücret düzeyi yeterli değildir. Seçme ve atamalara nesnel ölçüler getirmek gerekir. Seçme, yeterlilik sınavları göstermelik olsun diye yapılmamalıdır. Atama ve terfilerde patronaj, yandaşlık, parti desteği, kişisel tavsiyelerin etkili olması, parti için de ülke için de zararlı sonuçlar doğurur. Düzgün ve etkin bir kamu yönetimi kurulmasını engeller. Düzgün, dürüst çalışan, yasaları yansız uygulayan, yolsuzluklara kapalı bir kamu yönetimi, özel sektörün de lehinedir. Rekabet eşitliğinin ve etiğinin sağlanması için, kurumsallaşmış düzgün ve etkin bir yasal otoriteye gereksinim vardır. Atanmış, atadığımız kişiler diye küçümsenen, horlanan bürokratik kadrolarla başarıya ulaşılamaz. Sorunlarımızı çözmek en azından hafifletmek için, en yetenekli, en iyi yetişmiş beyinlere kamuda görev vermek, liyakat kriterini de nesnel biçimde uygulamak zorundayız. Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ali Çetin’in BDDK ve Merkez Bankası verilerinden yararlanarak yaptığı hesaplamaya göre, bu yılın mart sonu itibarıyla kredi kartı ve tüketici kredisi nedeniyle icraya düşen tüketici sayısı toplam 2 milyon 100 bin 658 kişi. Bu insanlar, aileleriyle birlikte düşünüldüğünde sayı 20 milyon kişiye çıkıyor. Çetin, “Türkiye zenginleşiyor, tüketici icralarda sürünüyor” dedi. 2006’da borcunu ödeyemeyen tüketici kredisi borçlusu sayısı 8 bin 33 kişi, kredi kartı borcunu ödeyemeyen tüketici sayısı ise 70 bin 956 kişi. Takibe düşmüş ve TCMB’ye bildirilen tüketici sayısı 2006’da 78 bin 989 kişi. Bu sayı 2008’de 406 bin 686 kişiye, 2009 yılında 691 bin 727 kişiye çıktı. 2010’da ise 629 bin 60 kişi oldu. 2011 yılının ilk üç ayında da ciddi artış sürdü, sadece bu dönemdeki artış 225 bin 768. 2011 yılı mart ayı sonu itibarıyla kredi kartı ve tüketici kredisi nedeniyle icraya düşen tüketici sayısı toplam 2 milyon 100 bin 658 kişi oldu. 28 Ocak 2009 tarih ve 5831 sayılı yasa ile kaydı silinen kişi sayısı ise 3 milyon 125 bin 978 kişi. 5 yıl içinde toplamda 5 milyon 226 bin 63 kişi kredi kartı ve kredi kartı borcu nedeniyle icrayamahkemeye düştü. Aileleri ile birlikte Türkiye nüfusunun yaklaşık 20 milyon kişisi icraya düştü. Türkiye Bankalar Birliği ve yine Merkez Bankası verilerine göre ise 29 Nisan itibarıyla kredi kartı ve tüketici kredisi miktarı 185 milyar 426 milyon TL’ye (119 milyar dolara) çıktı. 2010 yılı milli gelirimiz ise 735 milyar dolar. Tüketicinin, 2010 yılı milli gelirinin yüzde 6’sı kadar borcu var. AKP iktidarının son beş yılında ülke nüfusunun yüzde 30’u ic raya düştü, Nisan 2011 itibarıyla milli gelirin yüzde 6’sı oranında tüketici borcu oluştu. Bu verilerin son derece çarpıcı ve dramatik olduğunu belirten Ali Çetin, AKP hükümetinin bütün “zenginleştik” söylemlerine rağmen zenginleşen kesimin tüketiciler olmadığını rakamların ortaya koyduğuna dikkat çekti. Çetin, “O halde zenginleşen kimlerdir? 735 milyar dolardan tüketicilerin payına düşen borç ve icradır. İktidar öncelikle bu soruya yanıt vermelidir. Kendileri dolaysız zenginleşirken dolaylı vergilerle kendilerini ezenleri de tüketicilerimiz iyi tanımalıdır” diye konuştu. F135’in motoru zmir’de üretilecek Fabrikanın temeli Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün katılımıyla atıldı. Törende, Kale Grubu Onursal Başkanı İbrahim Bodur, Kale Grubu Başkanı Zeynep Bodur Okyay, Başkan Yardımcısı Osman Okyay ve Pratt&Whitney Başkan Yardımcısı David Galuska bulundu. Kale Grubu’nun yüzde 51 ve dünya havacılık sektöründe motor sanayisi devi olan Pratt&Whitney’in yüzde 49 ortaklığıyla kurulacak tesisin 60 milyon dolara mal olması bekleniyor. Ege Serbest Bölgesi’nde (ESBAŞ) temeli atılan fabrika, 2012’nin ikinci çeyreğinde faaliyete geçecek ve 20 bin metrekare kapalı alanda 5 yıl içerisinde 700 kişiyi istihdam edecek. 60 M LYON DOLARLIK FABR KA Ekonomi Servisi Kale Grubu’nun, dünya ha ortaya çıktığını belirtti. Kale Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıvacılık sektöründe motor sanayisinin devi ABD’li Pratt&Whitney ortaklığında kurduğu, Kale sı Osman Okyay, grup olarak milli ve çokuluslu Pratt&Whitney Uçak Motorları Sanayii’nin İzmir üretilen bazı ürünlerin değişmez oyuncusu olESBAŞ Serbest Bölge’de faaliyet gösterecek fab duklarını, Milli Piyade Tüfeği’nin tasarımını Makine Kimya Endüstrisi ile birlikte rikasının temeli atıldı. Törende Kale Grubu’nun yüzde 51 ve yaptıklarını, Boeing, Airbus giTürkçe konuşan ABD’nin Anbi dünyanın ileri gelen havacılık kara Büyükelçisi Francis RicPratt&Whitney’in yüzde 49 ciardone, “Başkan Obaortaklığıyla kurulacak tesis 60 sektörlerine birinci seviye kritik gövde ve kanat parçaları üretma’nın dediği gibi hedefimiz, ülkelerimiz arasındaki ittifa milyon dolara mal olacak. Fabrika, tiklerini anlattı. Okyay, TSK envanterine girmiş insansız hakı, halklar arasındaki dostlu2012’de faaliyete geçecek. va araçlarını ürettiklerini anımğu yenilemektir” dedi. Kale Gurubu ile ABD merkezli Pratt&Whitney sattı. Pratt&Whitney Başkan Yardımcısı David Gatarafından Ege Serbest Bölgesi’nde yaptırılacak olan luska da F35 programının 8 ülkenin ortaklığıyla F135 Uçak Motoru Fabrikası’nın temel atma tö gerçekleştirildiğini, projenin uluslararası ortaklığın reninde Ricciardone, ABD ile Türkiye ticaret iliş en önemli projelerinden biri olduğunu, Kale ile işkilerinin ne kadar parlak olduğunun bu yatırımla birliğiyle bu ortaklığı pekiştirdiklerini dile getirdi. ŞİRKETLERDEN Kahvaltı zinciri yatırımı İstanbul’da 14 mağazada hizmet veren Seyidoğlu HelvaReçel, sadece kahvaltı alanında hizmet verecek 50 büfe daha açacak. 3 ay içinde 10 büfe açacaklarını açıklayan Genel Müdür Mehmet Göksu, “Büfeler kahvaltı alanında markalaşacak. İlk defa francheise sistemine başvuracağız. İlk etapta 2 milyon TL yatırım yapacağız” diye konuştu. Minik hayallere teşvik Saray Holding ve Aydoğdu Çocuk Kampusu’nün Anneler Günü dolayısıyla ortaklaşa düzenlediği “Küçük Sanatçılar” etkinliği ile anaokulu öğrencileri, Anneler Günü’nde annelerine vermek için hayal dünyalarındaki hediyeleri çizdiler. Arabadan güneşe, oyuncak bebekten uzay mekiğine kadar hayal dünyalarında şekillendirdikleri birçok hediyeyi annelerine vermek isteyen anaokulu öğrencileri, çizdikleri resimlerle hediyelerini somutlaştırdılar. Pera’dan kampanya Pera Mutfak, Anneler Günü’ne özel düzenlediği kampanyada davlumbaz, ocak ve fırından oluşan ankastre setlerini, 779 TL’den başlayan fiyatlar ile 6 ayrı pakette topluyor. Her pakette ürün özelliklerine göre fiyatlar değişiyor. 1. fırsat paketi 779 TL iken en üstün özelliklere sahip ürünlerin bir arada bulunduğu 6. paketin fiyatı ise 1.599 TL. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle