Katalog

SAYFA CUMHUR YET 8 İstanbul Edirne Kocaeli Çanakkale İzmir Manisa Denizli Zonguldak Sinop Samsun Trabzon Giresun Ankara Y Y Y Y Y Y Y S B S B B Y 26 29 25 25 23 25 23 20 19 20 26 24 24 Eskişehir Konya Sıvas Antalya Adana Mersin Diyarbakır Şanlıurfa Mardin Siirt Hakkâri Van Kars Y Y Y Y Y B B PB PB PB B B Y 22 23 23 26 32 29 29 29 26 28 24 21 19 HABERLERİN DEVAMI Oslo Y Helsinki Y Stockholm B Londra Y AmsterdamY Brüksel B Paris B Bonn Y Münih Y Berlin PB Budapeşte Y Madrid Y Viyana Y 14 13 17 18 16 19 19 20 18 18 26 28 20 Belgrad Y 22 Sofya PB 20 Roma A 25 Atina B 26 Zürih B 20 Moskova PB 23 Aşkabat B 29 Taşkent Y 34 Baku B 22 Bişkek B 34 Tiflis Y 24 Kahire A 33 Şam Y 28 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Batı Akdeniz, İç Anadolu, Batı ve Doğu Karadeniz’in iç kesimleri Doğu Anadolu’nun kuzeyi, Çorum ve Tokat çevreleri ile adana’nın iç kesimleri sağanak ve gök gürültülü lsağanak yağışlı geçecek. Yağışların İç Ege, Bursa Bilecik, Eskişehir, Isparta ve Burdur ile Aydın ve Muğla’nın iç kesimlerinde kuvvetli olması bekleniyor. Sabah saatlerinde Batı ve Orta Karadeniz kıyılarında sis görülecek. 29 MAYIS 2011 PAZAR TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 29 Mayıs GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada 12 Haziran’da tek başına iktidara gelemezsem genel başkanlıktan istifa edeceğim. Sen istifa eder misin? Ertesi günü Kılıçdaroğlu’ndan RTE’ye: 12 Haziran’da oylarım yükselmezse ben istifa edeceğim. Ya sen? Oyların düşerse istifa edecek misin? Bu kapışma özde iki liderin olası seçim sonuçlarını yansıtıyor. RTE, seçimden yine AKP’nin birinci, CHP’nin ikinci parti çıkacağına… … Kılıçdaroğlu ise, CHP oyları yükselirken AKP oylarının düşeceğine inanıyor. Geçmişten bugüne gelelim: Türkiye’de bugüne dek genel seçimleri yitiren bir liderin parti genel başkanlığını bıraktığına tanık olmadık. Devir değişti. Batı ülkelerinde olduğu gibi bizde de seçim yitiren parti genel başkanları istifa edeceklerdir, diyebilirsiniz. Siz, siz olun; ülkemize ileri demokrasi geldi diye Batılı kimi kuralların bizde de uygulanacağı gibi düşsel olasılıklara kapılmayın. 1950’den beri; yandan çarklı demokrasimizin gözde liderleri seçimde partisinin aldığı sonucu önce yönetim kurullarında tartışır... ... sonra basın toplantısı yapar... … seçimlerde yaptıklarını ve yapacaklarını halka yeterince anlatamadıkları, halkın aksayan yanlarını gördüğü için bekledikleri sonucu alamadıklarını söyler ve... istifa etmezdi! Eski tas eski hamam. Ne hamam ne de tellaklar değişir! Eski tellaklar arasında; hızını alamayıp, Kızılırmak’ın yatağını genişletip Ankara’yı Karadeniz’e bağlayacaklarını ilan ediverenlere de rastlanırdı. Bu denli yükseklerde uçan palavraya “o dediğin herhalde şakaydı” desen de para etmezdi. O günden bugüne ne değişti: Ha Karadeniz’i Ankara’ya getirmek, ha İstanbul’a kanal inşa etmek! Karşı çıkarsan kanal projesine; “Ne yani? Benim milletim Panama, Süveyş kanallarını yapandan daha mı geri” diye, üstelik bir de milliyetçilik dersi alırsınız! Bu arada bir başka çılgın projeyi bir başka seçime sakladıklarını öne süren söylentileri, bu kadarı da olmaz diye çöp sepetine atmayın. Nedir gizlenen proje? Sapanca Gölü’nü Marmara’ya bağlayacak bir kanal! Dün; geçmiş yıllarda Avrupa’ya gidip gelene “Nasıl oraları?” diye sorarsanız; “Aramızda en az iki yüz yıl mesafe var” yanıtını alırdınız. Ülke severliğiniz tutar da “Peki, yetişemez miyiz?” diyecek olursanız, çoğu kez şöyle bir konuşma geçerdi aranızda: “Yetişiriz, ama bir koşulla.” “Nedir o koşul?” “Onlar ilerlemeye devam etmezse!” Bugün? Dinleyin RTE’yi. Artık biz Avrupa’yı yakalamaya değil, tersine artık Avrupa bize yetişmeye çalışıyor. Uygarlık alanında öyle ilerledik ki, kimi öyküler çook gerilerde, geçmişte kaldı. Örneğin coşan bir konuşmacı “Şu kadar yılda Avrupa’yı on yüzyıl geride bıraktık” diye bağırınca ünlü şair Yahya Kemal esefle dizine vurmuş ve “Yahu, şu Avrupa ile bir türlü beraber olamadık… Ya geride kalıyor, ya da geçiyoruz” demiş. Yaptıklarım yapacaklarımızın teminatıdır diyor ya RTE; fıkradaki gibi, adam “Öyle bir atım var ki, başı doğuda, kuyruğu batıda” deyince; dinleyenlerden biri, “Hoca, ata yürüyecek yer bırakmadın” diye seslenmiş, o hesap: Başbakan, İstanbul’u, Ankara’yı (sıra İzmir’de) yepyeni, görkemli bir çehreye kavuşturacağını ilan ediyor. Ceketinin eteğinden çekip, biraz dur, az nefes al. Fren yap diyene de rastlanmıyor. Oysa Başbakan’ın akıllara aykırı gelen kalkınma düşleri eksik diyorum. İstanbul’a, Ankara’ya büyük mü büyük yeni adalet sarayları inşa edeceğini söylüyor. Fakattt, daha büyük, şöyle onar, on beşer bin kişiyi konuk edeceği cezaevleri yok çılgın projeler arasında. Diyelim ki Başbakan, bu vaadini sonraya sakladı. Peki, ama bu konuyu yazan, eleştiren neden yok?.. Soru bir fıkra anımsattı. Bilmem bugünlere uygun düşer mi: “İstiklal Mahkemesi’nden yeni kurtulan gazeteci Velid Ebüzziya arkadaşlarına öğüt veriyordu: ‘Aman çocuklar, fincancı katırlarını ürkütmeyiniz’. Akbaba mizah dergisinin sahibi Yusuf Ziya Ortaç, umutsuz bir bakışla kaşlarını kaldırdı: ‘İmkânsız!’ dedi. ‘Neden?’ diye sordular, yanıtladı: ‘O kadar çok katır var ki!’” Ankara, gelecek hafta Mısır’dan dava açılıyor, ya gözaltına önemli konuklar ağırlayacak. alınıyorlar, ya da soruşturma Kahire’nin Tahrir Meydanı’nda geçiriyorlar. Çakır’ın deyimiyle tam aralıksız düzenledikleri anlamıyla “sokağa çıkana dava” gösterilerle, yıkılmaz denen durumuyla karşı karşıyayız. Bakın Hüsnü Mübarek’i istifa noktasına demokrasi karnemizin son getiren Mısırlı genç devrimciler, 3döneminde neler var? 8 Haziran tarihleri arasında Başbakan’ı protesto amacıyla Türkiye’de konuk edilecek. pankart açan iki öğrenci 14 aydır tutuklu, en az 5 ay daha tutuklu Geziyi düzenleyen AKP hükümetine yakın sivil toplum Türkiye Tahrir Devrimcilerini Ağırlayacak! kalacaklar. Ahmet Şık’ın basılmamış kuruluşu SETA. Ancak iddialara kitabı suçlu ilan edilip yok edildi. göre arka planda Dışişleri TEKEL işçilerinin eylemine Bakanlığı var. Yani Mısırlı genç katılan 111 kişi hakkında 8’er yıla devrimciler aslında hükümetin ABD ve Avrupa merkezli araştırma kadar hapis istemiyle dava açıldı. resmi konuğu olacak. Nitekim kuruluşları da bir süredir Kuzey Afrika ve Taşeron işçilerin ölümünü protesto Ankara’daki Mısır Büyükelçiliği kaynakları Ortadoğu’daki gelişmelere ilişkin eden arkadaşları için 3 yıl hapis cezası heyetin İstanbul ve Ankara’daki temas analizlerinde, demokrasiye geçiş istendi. programının Türk Dışişleri Bakanlığı ile sürecindeki bu ülkelere Türkiye’nin nasıl Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan SETA tarafından birlikte organize edildiği yardımcı olabileceği üzerinde Kuzu’yu yumurtalı protesto eden bilgisini veriyor. Heyet Türkiye programı yoğunlaşmış durumda. Bu tür toplantıların Mülkiyeli öğrenciler hakkında soruşturma süresince hükümetle ve sivil toplum sonuncusu geçen hafta German Marshall açıldı. kuruluşlarıyla görüşecek. Fund tarafından Ankara’da düzenlendi ve Kadın cinayetlerine, taciz ve Başbakan Erdoğan’ın en yakın tecavüzlere, çocuklara yönelik eçim deneyimi danışmanlarından biri hükümetin bölgeye istismara dikkat çekmek amacıyla kazanacaklar bakışını anlattı. yürüyen KESK heyeti aleyhinde dava Mısır kaynakları, genç devrimcilerin açıldı. şte ‘model Türkiye’nin özellikle seçimler öncesinde Türkiye’ye 2009’da YGS’yi protesto eden davet edildiği görüşünde. Türkiye’deki öğrenciler için 63 yıl hapis cezası istendi, demokrasi karnesi seçim kampanyasını izlemeleri ve bu son YGS’deki şifre iddialarını protesto Etrafımızda yaşanan ‘Arap Baharı’nın deneyimden ülkelerinde eylül ayında eden liseliler gözaltına alındı. evrileceği yön konusunda Türkiye’nin yapılması planlanan seçimlerde Kayseri’de bir başhekim, sağlık rolünün ne olacağının tartışıldığı faydalanmaları amaçlanıyor. emekçilerinin 13 Mart’taki mitingine bugünlerde, ülkemizden dünyaya verilen Mısırlı genç devrimcilerin Ankara’da katıldığı gerekçesiyle görevinden alındı. resim ise beklentileri karşılamaktan çok ağırlanması, “otoriter yönetimlere karşı Liste böyle uzuyor gidiyor.... ama çok uzak. ayaklanan bölge halklarının bundan sonra Tahrir Meydanı’nda tarihi demokrasi Ankara bürodaki meslektaşımız ne yöne gidecekleri” sorusuna yanıt direnişini yapan Mısırlı devrimci gençler Mustafa Çakır’ın hazırladığı bir arayışında Türkiye’nin ‘merkez’ haline bu listeyi gördüklerinde acaba ne derlemeye göre, Türkiye’de hak aramak, gelmekte olduğunun önemli bir diyecekler? seslerini duyurmak için eylem yapan göstergesi. Kimin kimden ders almaya ihtiyacı var? emekçilere, öğrencilere ve kadınlara ya Kim Kimden Ders Almalı? Anadolu’yu Vermeyeceğiz... (2) Anadolu’nun dört bir yanından geldiler... Yürüyerek... Her birisinde bin yürek... Yanlarında develeri, kuzuları, köpekleri... Dağdan inen dere adına... Yayladaki toprak adına... Ormanın ağacı... Dağın karı... Gölün sazı... Cumhuriyet tarihimizin en büyük “çevreci” hareketi bu... Trakya’dan, Karadeniz’den, Doğu’dan, Güneydoğu’dan, Toroslar’dan, Ege’den, Türkiye’nin dört bir ucundan başlayan ve haftalar süren yürüyüşün adı: “Anadolu’yu vermeyeceğiz...” Amaçları çevre katliamını Ankara’ya anlatmaktı... Ama Ankara’ya sokmadılar onları... Gölbaşı girişinde polis yollarını kesti... Bir tarlada bekliyorlar, etrafları sarılı... Niçin?.. Çünkü yağmacı açısından sıra; Anadolu’nun deresini, ormanını, koyunu, dağını, yaylasını, suyunu, toprağını, altını, üstünü çalmaya gelmişti... Talan çoktan başladı... Bu yüzden zaten o yoldan; fırsatçılar, vurguncular, soyguncular, hırsızlar, hatta caniler, katiller geçip gidebiliyor da Ankara’ya... Ama “Anadolu’yu vermeyeceğiz” diyen... Ve sadece suyunu, toprağını, havasını, yurdunu geri isteyen insanları sokmuyorlar... Mülteciler gibi sürüldükleri bir tarlanın ortasındalar... Etrafları sarılı... Dün onları görmeye gittim... Bana çay ikram ettiler... Onlara canımı vermek istedim... Yorgun ve uykusuzlar... Çaresiz... Ama kararları var: “Anadolu’yu vermeyeceğiz...” S 8 muvazzaf askerin Balyoz kapsamındaki sorgulaması 12 saat sürdü Generaller serbest Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı‘nın bulunmadığı sorgulama gece geç saatlere kadar sürdü. İstanbul Haber Servisi Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) en büyük tatbikatları “Denizkurdu” ve “Efes”in iptaline neden olduğu ileri sürülen “Balyoz planı” soruşturması kapsamında, ifade veren 8 muvazzaf asker serbest bırakıldı. İfadeye çağrılan ve avukatı aracılığıyla sağlık raporu sunan Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı ise gelmedi. İfadeye çağrılan Korgeneral Turgut Atman, tümgeneraller Beyazıt Karataş, Nedim Güngör Kurutaş, Bülent Kocapabuç, Tuğgeneral Erhan Pamuk, Tuğgeneral Mehmet Erdem, Tümamiral Sinan Ertuğrul, Kurmay Albay Mehmet Örgen önceki gün saat 14.00 sıralarında Beşiktaş’taki İstanbul Adliyesi’ne geldiler. Özel Yetkili Savcı Hüseyin Ayar’a ifade veren muvazzaf askerler yaklaşık 12 saat süren sorgulamanın ardından önceki gece 03.30 sıralarında serbest bırakıldı. KAYSER ’DEK YOLSUZLUK DD ASI Özdemir’e 300 yıl hapis istemi ‘Tahammülsüzlüğün göstergesi’ CHP stanbul 3. Bölge milletvekili adayı Süleyman Çelebi’nin Beylikdüzü Plaza binasındaki seçim ofisi afişlerinin iki gün arayla kesilerek sabote edildiği belirtildi. Çelebi’nin Beylikdüzü’ndeki seçim ofisinden yapılan açıklamada, “Plaza ş Merkezi yönetiminden izin alınarak yapılan afişlemeler AKP baskısıyla hareket eden Bayburtlular Derneği tarafından itiraza sebep olmuştur. Bayburtlular Derneği’nin Beylikdüzü lçe Seçim Kurulu’na yapmış olduğu itiraz 25 Mayıs 2011 tarihli kararıyla lehimize sonuçlanmıştır” denildi. Açıklamada, afişlemenin bütün yasal süreçlerinin tamamlandığına dikkat çekilerek “TCK madde 151 gereğince suç teşkil eden eylem, AKP’nin ve yandaşlarının tahammülsüzlüğünü, şiddete olan yönelimini açıkça ortaya koymuştur” görüşü savunuldu. 2011 Gölcük depremi Balyoz davasında tutuklu yargılanan emekli Orgeneral İbrahim Fırtına, 26 Nisan tarihli duruşmada, davada Hava Kuvvetleri’nden 3 kişinin yargılandığına dikkat çekmiş, Balyoz iddianamesinde Oraj Hava Harekât Planı’nın eklerinin bulunmadığını, topal kaldığını söylemişti. Gölcük Donanma Komutanlığı’nda bulunan belgelerle protez bacak takıldığını savunan Fırtına şöyle konuşmuştu: “Bu sene ağustos ayı başında, ölmezse, başına bir Balyoz düşmezse, teamüllere göre boşalacak Hava Kuvvetleri Komutanlığı’na gelecek olan Orgeneral Balanlı bu listede yer almaktadır. İki sene sonra Balanlı’dan görevi devralacak iki Korgeneral, Korcan Pulatsü ve Ziya Güler de bu listededirler. Geçen ağustos ayı şurasından aklımızda kalanlar dikkate alındığında bir tehlikenin ortada olduğu açıktır. Bunların bu sarmala dahil edilmeleri, kendilerine ilave olarak, Türk Hava Kuvvetleri’ni de büyük ölçüde etkileyecektir. Bu bir kıyımdır. Bu nedenle 2011 Gölcük depreminin Hava Kuvvetleri’ni vurmasından ciddi endişe duyuyorum.” Balyoz davası devam ederken polisin Eskişehir’de hava istihbaratçı emekli Albay Hakan Büyük’ün çiftliğinde yaptığı aramada, yeni belgelere ulaşıldığı iddia edilmişti. İddialara göre, Adıyaman Menzil Tarikatı’na ait Eskişehir Sivrihisar’daki Bilvanis Çiftliği, Orgeneral Balanlı’nın 1’inci Taktik Hava Kuvvetleri Komutanlığı yaptığı dönemde, RF4 keşif uçaklarıyla izlemeye alınarak karadan da istihbarat çalışmaları yaptığı öne sürülmüştü. İddialar arasında “gizli” ve “kişiye özel” fişleme raporları ele geçirildiği kaydedilmişti. ‘3 bin kişi takipte’ CHP’li Soysal, MHP’nin yanı sıra CHP’lilerin de izlendiğine dikkat çekerken, ‘Komployu kuranlar amacına ulaştı’ dedi ANKARA (ANKA) CHP İstanbul Milletvekili Çetin Soysal, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dahil olmak üzere MHP’nin tüm yöneticilerinin dinlendiğini belirterek, “3 bin kişilik liste var. Bana ulaştırılan listede istifa eden MHP’li 10 yöneticinin de ismi vardı. Bence amaçlarına ulaştılar, başka kaset çıkmaz” dedi. Soysal, 3 binin üzerinde insanın teknik takibe ve dinlemeye takıldığına işaret ederek, kendisine bu konuda bilgi geldiğini anlattı. Takip edilenler listesinde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP Antalya Milletvekili Deniz Baykal, CHP’nin mevcut yönetimi, MHP’nin tüm yönetiminin yer aldığına dikkat çeken Soysal, Saadet Partisi yöneticilerinin de dinlendiğine dair kendisine bilgiler geldiğini anlattı. “Rahmetli Necmettin Erbakan bile dinlenmiştir” diyen Soysal, kasetlerin yurtiçi kaynaklı olduğunu söyledi. Soysal, “Meclis araştırma komisyonu kurulması halinde 10 günde bunlar ortaya çıkar” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Kayseri’deki ihaleye fesat karıştırma iddialarına ilişkin soruşturma kapsamında, geçmişte Ankara ve Kayseri’de il emniyet müdürlüğü yapan Orhan Özdemir hakkında 292 yıl 6 aya kadar hapis cezası istedi. Sanıklardan Türker Horoz, İlker Horoz ve Remzi Çapar, “Cebir ve tehdit yöntemlerini kullanmak suretiyle haksız ekonomik çıkar elde etmek için suç örgütü kurmayönetme, bu örgütün faaliyeti çerçevesinde ihalelere fesat karıştırma”, Orhan Özdemir ise “cebir ve tehdit yöntemlerini kullanmak suretiyle haksız ekonomik çıkar elde etmek için kurulan suç örgütünü yönetme, bu örgütün faaliyeti çerçevesinde ihalelere fesat karıştırma ve suç delillerini gizlemekle” suçlanıyor. ‘Suç örgütü yöneticisi’ İddianamede, Türker ve Horoz’un, sahibi olduğu şirketler ile yakınlarına kurdurdukları firmalarla ihaleye katıldıkları, ihaleye çıkan kurumda çalışan personelden gizli bilgileri alarak ihaleyi alabilme kapasitesi bulunan firmalarla anlaşma yoluna gittikleri kaydedildi. Horoz kardeşlerin, bu firmalara, bu aşamada çıkma olarak adlandırılan para teklifinde bulunarak, ihaleye girmemelerini istedikleri savunulan iddianamede, böylece, ihaledeki rekabet ortamının ortadan kaldırıldığı, Horoz kardeşlere ait şirketlerin de Kayseri’de tekelleştikleri öne sürüldü. İddianamede, eski Kayseri ve Ankara Emniyet Müdürü Orhan Özdemir’in “Türker Horoz’un kurduğu suç örgütünün yöneticilerinden birisi olduğu sonucuna varıldığı” ifadesi kullanıldı. Kurmay Albay yaşamını yitirdi ELAZIĞ (AA) Malatya’da geçirdiği trafik kazası sonucu ağır yaralanan 8. Kolordu Komutanlığı Kurmay Başkanı Kurmay Albay Cumhur Koskos (48), hastanede yaşamını yitirdi. Koskos’un cenazesi, uçakla Samsun’a gönderildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Danıştay 8. Dairesi, Samsun Terme Akçay’da doğalgaz santralı için belirlenen alanın tarımsal kullanım niteliğinin kaldıran mahkeme kararını “Organik tarımı olumsuz etkilemesi” gerekçesiyle bozdu. C MY B C MY B Santral arazisine ret