27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 29 MAYIS 2011 PAZAR 4 görünen. Ekmekçi önemli gibi görünenlerden değildi. Düpedüz önemliydi o. Amerikalılar köşe yazarlarını yazılarını doğrudan ismen kaç kişiyi ilgilendirdiğine göre sınıflandırırlar. Ekmekçi, bu kıstasa göre, içimizdeki en Amerikan standartlarına uygun olan köşe yazarıydı. O, Anadolu’nun dört bir yanında üretenleri, düşünenleri, çoban ateşini yakanları sütununa taşır, onlardan haberler getirirdi. Cumhuriyet’in her zaman var olmuş olan bu tür okurlarının bir bölümünü ilk kez sütunlarına taşıyarak, hepimizle tanıştıran, her zaman iyimserliğini korumayı bilen o olmuştu. Işık Kansu, Ekmekçi’nin iyimserliğinin bu karanlık günlerde bize rehber olması gerektiğini söylemiş. HABERLER CHP liderini sağanak altında dinleyen on binlerce kişi ‘Başbakan Kemal’ diye haykırdı Ekmekçi’yi Anmak Sevgili, İnsanların soyadlarıyla anıldıkları Batı’nın tersine bizler isimle anılırız. Firma olmuş kişiler ad ve soyadlarıyla ya da yalnızca, soyadlarıyla anılırlar. Ekmekçi de, artık adı olan Mustafa’ya bile gerek duyulmadan anılan firmalaşmış bir kişiydi. Geçen pazar, İznik Gölü’ne nazır Kerametaltı’nda, gazetede, Ekmekçi’nin ölümünün 14. yılında mezarı başında anıldığını okuyunca tüylerim diken diken oldu. Demek 14 yıl oluyordu, Ekmekçi ile iç sesimle konuşmaya başlayalı. Öyle ya, Uğur ile aynı şeyi 18 yıldır yapıyorum. Son zamanlarda, artık çok kalabalık gezer oldum. Hep, Ekmekçi ile, İlhan Abi ile, Erim ile, Uğur ile birlikte oluyorum. Ölmemiş ölülerle birlikte kalabalık olmak kolaydır. Onlarla zaman içinde yolculuk mümkündür ve birlikteliklerimiz zaman ve mekân engeli tanımazlar. Ben dostlarının 14. ölüm yılında onu mezarı başında andıklarının ertesinde birlikte oldum Ekmekçi ile... Daha birkaç hafta önce, Kısıklı’daki Antep lokantası Mabeyn’de Aldoğan Hanım, Eylem ve Özlem ile karşılaşmıştım. Ama sonra konuştuğumuzda Ekmekçi’ye bunu anlatmayı unuttum. Son zamanlarda eski dostlarla çok sık birlikte oluyorum. Öldüklerini biliyorum, ama sanki hiç ölmemişler gibi, eskiye gidiyoruz birlikte, bir şeyler konuşuyoruz ne olduğunu sonra unutuyorum. Tek izlenimim, onlarla birlikte olmanın sıcaklığı oluyor. Hatta kimi zaman, onların öldüklerini bile unutuyorum ya da algılayamıyorum. Biliyorum artık yoklar, ama sanki varlar, orada bir yerde duruyorlar gibi... Ekmekçi’yi 1974 yılında şahsen görmeden önce yazılarından tanıdım. O, Uğur Mumcu ve ben, Yeni Ortam’ın üç köşe yazarıydık, kısa bir süre sonra üçümüz de, Cumhuriyet’te bir araya geldik. Yaşamımda, çok adam, çok gazeteci gördüm, önemli gibi İzmir’de büyük coşku H CRAN ÖZDAMAR/METE KIZIK/MEHMET MENEKŞE DOĞUM GÜNÜ Ekmekçi iyimserliğin de ötesinde, her zaman güler yüzüyle, pozitif enerji yayan bir insandı. Pozitif enerji yayan insan, iyimserliği bulaşıcı olan, varlığıyla çevrede mutluluk yaratan kişidir. Bu tür kişilerin bir başka özellikleri de, bu özelliklerinin, dolayısıyla önemlerinin hiç farkında değilmiş gibi davranmalarıdır. Aslında farkında olmasına farkındadırlar da, bu hasletlerinin bunu belirtmelerine alçakgönüllülükleri, yüce yüreklilikleri, velhasıl terbiyeleri engeldir. Yurdun birçok yerini gezdik Ekmekçi ile, kâh bir panel, kâh bir imza günü, kâh bir konferans vesilesiyle. Bir gün, Ankara büroda bana sormuştu: Dün gelen ABD Dışişleri Bakanı ile sana görüşme ayarlayayım mı? Nasıl ayarlayacakmışsın? Eee herif akrabam... Nereden akraban oluyormuş Ekmekçi? Söylesene adamın adı ne? Baker... Baker ne demek? Ekmekçi!... Tabii ya, burada olunca Ekmekçi, orada olunca Baker oluyor. Şimdi anladın mı? Ne zaman bu konuşma gelse aklıma, başka olayları anımsadığımda, yaptığım gibi hep aynı şeyi söylerim: İlahi Ekmekçi!.. Sen çok yaşa emi!.. Ekmekçi’yi, hepimiz gibi, ben de çok özledim. İZMİR /AMASYA CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir mitingi, sağanak yağmura karşın, 2007’deki “Cumhuriyet Mitingi”ni anımsatan görüntülere sahne oldu. Gündoğdu Alanı’nı dolduran kadın ve genç ağırlıklı on binler, “Başbakan Kemal” sloganlarıyla Kılıçdaroğlu’na; “İzmir Azizdir Aziz kalacak” sloganıyla da, geçen haftalarda operasyon gerçekleştirilen İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin Başkanı Aziz Kocaoğlu’na destek verdi. Gazetemiz yazarı ve İzmir milletvekili adayı Mustafa Balbay’ın mektubunun da okunduğu mitingde Kılıçdaroğlu, “Sabahın köründe insanların evlerinin basılmadığı, özgür bir ülke yaratmak istiyoruz” dedi. İzmir Adnan Menderes Havaalanı’na gelen CHP Genel Başkanı’na, istemi doğrultusunda burada sadece protokol karşılaması yapıldı. Partililer ve yurttaşlar bu çağrıya uyarak, yağmura karşın Gündoğdu Alanı’nı doldurdu. DSP’den Ecevit’e vefa... Amasya’da halka seslenen CHP liderini yaklaşık 15 bin kişi dinledi. Kılıçdaroğlu’nun konuşması sık sık “Halkçı Kemal” sloganıyla kesildi. (AA) Balbay’a büyük alkış Parti il örgütü, yurttaşlara 100 bin bayrak ve binlerce şemsiye dağıttı. Milletvekili adaylarını tek tek katılımcılara tanıtırken, gazetemiz yazarı ve 2. bölge milletvekili adayı Mustafa Balbay, adı okunduğunda yoğun alkış aldı. Balbay’ın İzmirli lere yazdığı mektubu da sanatçı Rutkay Aziz seslendirdi. Yaklaşık 1 saat gecikmeyle alana gelen Kılıçdaroğlu, meydandaki kalabalığı görünce konuşmasına, “İzmir, Allahına kurban İzmir” diye başladı. Kılıçdaroğlu, “İzmir ilk kurşunun atıldığı kent, Hasan Tahsin’lerin kenti. İzmir’i içlerine sindiremiyorlar. Ama ben sizin yetkinizle 13 Haziran’da onları sindireceğim. Nasıl olur da İzmir’e saldırırız diye düşünüyorlar. Bu baskıya izin verecek misiniz” diye sordu. Bütün ülkeyi, askeri yönetim varmış gibi OHAL’e dönüştürdüklerini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “Sabahın köründe polis, evlerinizi basıyor. Sabahın köründe ifadeleriniz alınıyor. Mustafa Balbay ne yaptı? Yazı yazdı. Yazı yazmanın suç olduğu bir ülkedeyiz. Basılmamış kitabın toplatıldığı ülkedeyiz. Bu ayıp iktidara aittir” dedi. AKP’yi silkelemeye devam ettiğini belirten Kılıçdaroğlu, “Şifresini çözdüm. CHP’nin oyları yükselişte, AKP’nin oyları düşüyor. Günde 16 saat çalışıyorum. Sizden istediğim 10 dakika çalışın. Komşunuzla konuşun. Lokanta, parkta konuşun. Yeter deyin” diye konuştu. Erdoğan’ın sigortasını attırmaya devam edeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, “‘Bakanlarım yolsuzluk yaptı’ diye itiraf etti. Cumhuriyet tarihinde bir ilktir. Şifresini çözdük” dedi. ‘Atatürk’ün adını anmadı’ Çorum’da gerçekleştirilen Deddesli Türkmen Şenlikleri’ne katıldıktan sonra helikopter ile Amasya’ya gelen CHP lideri Kılıçdaroğlu Yavuz Selim Meydanı’na halka seslendi. Kılıçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’ın Amasya’ya gelerek miting yaptığını belirterek, Cumhuriyet’e giden yolun açıldığı Amasya’da Mustafa Kemal Atatürk’ün adının anılmamasını eleştirdi. Kılıçdaroğlu, “Amasya’ya gelip de Mustafa Kemal’in, o yiğit önderin adını anmamak olmaz” dedi. Mitinge yaklaşık on beş bin kişi katıldı. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Eski Başbakan Bülent Ecevit, doğum gününde Demokratik Sol Parti (DSP) yöneticileri tarafından mezarı başında anıldı. Devlet Mezarlığı’ndaki törende, Ecevit’in mezarına çelenk konulmasının ardından saygı duruşunda bulunuldu. DSP Genel Başkanı Masum Türker, yaptığı konuşmada, seçim sistemini ve CHP’yi Ecevit’e şikâyet etti. Türker, “Sayın Başbakanım, değerli Genel Başkanımız, bize bıraktığın emanetle, 2002 yılından sonra partimiz ilk kez genel seçime giriyor. Türkiye’de estirilen hava nedeniyle 2007 yılındaki seçime DSP girmedi, CHP’ye destek verdi. Ama bu dönem, tüm baskılara karşı koyduk. Sağ kesimden kaynaklanan, sol kesimin de hesabına gelen ‘başkası olmasın’ anlayışıyla (birleşin seçime girin) diyorlar. Sağda ise yeni kurulan partileri kimse görmüyor, kimse eleştirmiyor, kimse birleşin demiyor. Seçime girmeyelim diye, size 30 yıl (solda bölen) diyenler, şimdi can simidi gibi size sarıldılar. Sizin başbakanlığınız döneminde, üzülerek söyleyeyim, sizi yetersiz gösterip, vasi tayini isteyerek başbakanlıktan düşürülmenizi isteyen kişiyi bile, size can simidi gibi sarılan CHP, milletvekili yapmak için aday gösterdi” dedi. Gündoğdu Alanı’nın coşkusu bir an olsun dinmedi ‘Aydınlığın kenti...’ SERDAR KIZIK İZMİR İstanbullular, Ankaralılar, uzak kentlerden gelen diğer arkadaşlar dönüp dolaşıp “Şu İzmir çok başka. Kıymetini bilin” dedikçe, durumu gözden geçirme ihtiyacı doğuyor. O zaman içinde bulunduğumuz koşulları algılayıp algılayamadığımız kuşkusu beliriyor. Tamam, kıyıları kırmızıya boyalı bölgedeyiz. Tamam, baskılara daha dirençliyiz. Tamam, yaşam alanlarımızın ihlaline direnç gösteriyoruz. Bu ülkeyle soluk alıp veriyoruz sonuç olarak. Belki de haklı arkadaşlar, belki de içinden bakınca gerektiği gibi kıymet bilinmiyor... Ama... Ülke genelinde baskıdan, özel yaşam ihlallerinden, tehditlerden, iktidarın tehditvari söyleminden etkileniyor İzmirli. Karanlık üstüne siniyor çünkü. Soruşturmalarla, muhalif yerel yönetimlere yönelik, sabaha karşı düzenlenen baskınlarla karşılaşıyor. Bu İzmir damarını bildiğinden Kılıçdaroğlu, bir saat önce yağmurdan boşalmış ama kahvelerde çaylarını, kafelerde biralarını içip kendisini bekleyenlerin yeniden tıklım tıklım doldurduğu Gündoğdu Alanı’nda, farkın altını çiziyor. “İlk kurşunun atıldığı yer” diyor, “Aydınlık insanların kenti” diyor. Özgürlüğe düşkünlüğünün altını çiziyor, di Denizden alana.. Kordonboyu’nda on binlerce kişinin katıldığı mitinge, denizde konuşlanan ve bayraklarla süslenen onlarca tekne de eşlik etti. Teknelerden bayrak ve parti flamalarını sallayan yurttaşlar, CHP liderine sevgi gösterilerinde bulundu. renci vurguluyor, güzelliğini anlatıyor. Zaten miting alanını şöyle bir dolaşınca, bir iki sohbete kulak verince durum kendiliğinden ortaya çıkıyor. Bu kadar çok güler yüzlü insan; canlı, neşeli, yağmurla gelen kurşuni bulutlara, memlekete yayılan karanlığa inat, şarkı söylüyor, ıslık çalıyor. Kordon’da garsonlar bile işi gücü bırakmış, CHP Genel Başkanı’nı izliyor. Sanırım hiçbir kentte, “bir ıslık da sen çal”ın karşılığı İzmir’deki kadar olmaz. Onun için Kılıçdaroğlu, “özgür ülke” talebinin altını çiziyor; yazılmamış kitapların yasaklandığı, gazetecilerin, yazarların, aydınların, bilim insanlarının hapislerde zulüm görmesine yüksek perdeden isyan ediyor. Ve Silivriİzmir hattı çok aşikâr ortaya çıkıyor. Aday tanıtımında mektubunu okuyan Rutkay Aziz’in sesinde, en büyük alkışı alan Mustafa Balbay, hücresindeki demir parmaklıklardan çıkıp Gündoğdu’da İzmirlileri kucaklıyor. Ve haykırıyor: “13 Haziran’da karanlığın üstüne İzmir gibi doğacağız.” M T NGDEN NOTLAR... HAKAN D R K CHP zmir mitinginde zmir, yine “ zmir” gibiydi... “Emniyet demirleri” Kordon’daki kafeteryalarla CHP’li kalabalığı birbirinden ayırmaya yetmedi. zmir, yine “denizci” özelliğini gösterdi, onlarca teknesini sahilden Kordon’a “yağdırdı”. Gündüz “Balbay buluşması”nda imzadan yorulan aydınlar da miting alanındaydı, sohbetlerde Gündoğdu’dan Meclis’e koridor oluşturuluyordu. Yağmur, zmirlilerin yaz başında pek alışık olduğu bir kavram değildi ancak yağış CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’ndan önce geliyordu. Çoluk çocuğunu da alıp gelenler hariç, partililer Gündoğdu’dan ayrılmayı pek aklından geçirmiyordu. Kılıçdaroğlu, yaklaşık 1 saatlik gecikmeyle geldi Kordon’a ama ne gam, partililer nasıl olsa “duvarları” çoktan aşmıştı. l örgütünün dağıttığı şeffaf şemsiyeler, tam zamanında imdada yetişiyordu. Kılıçdaroğlu, mitingi bitirirken güneş batıyor, yağmur hızlanıyordu. Ama Kılıçdaroğlu, “Güneşli günler yakın” diyordu... C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle