19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
29 MAYIS 2011 PAZAR CUMHUR YET SAYFA HABERLER MHP lideri, muhalefeti az miting yapmakla suçlayan Erdoğan’a yüklendi 5 Bir ufuğun dağılmasında kesilen bir soluk gibi, çınlıyor gün... Hava sanki yarılıyor ve mavi bir yaprak açıyor sabahın içinden. Taşların alnından yükselen sıcaklık, çekingen ve insancıl görüntüler getiriyor karşıma... Kanatsız, kansız! Sevda ormanı gibi ağaçlarla donatılmış... Ece Temelkuran’ın “İkinci Yarısı” adlı (Everest Yayınları) deneme kitabını okurken, “ömrün ikinci yarısını” anlatırken, çocuksu günleri geliyor aklıma. Umudun yeşermesini, nice acıları, tutkuları, özlemleri anımsıyorum birden... Delişmenlik yıllarımı, çocuklarımın sabah erkenden kalkıp okula gidişini, İzmir’in imbatını, Bornova’nın o dar sokaklarını, KarşıyakaPasaport seferini yapan saat sekiz vapurunu, boyacıları, gevrekçileri. Yıldızlı ve sihirli İzmir gecelerini, Kordonboyu’nu, Eşrefpaşa’yı, Göztepe’yi, Güzelyalı’yı... Ece’nin kitabının arka kapağına bakıyorum: “Ben artık ikinci yarıya girdim. Ve her fani gibi ben de birinci yarıdan ders aldığımı zannediyorum. Daha da fenası bu derslerin işe yarayacağına dair bir ümidim var. Hayat denen şeyin her insanla yeniden sıfırdan başlaması ne büyük saçmalık!” Bir yelin bulutu dağıtması gibi midir yaşam bilemiyorum... Bir ağaç gibi kök mü salmıştır toprağa yoksa hiç ayrımında değilim... Ella Cara Deloria’nın “Nilüfer”i (İmge Kitabevi) o boyutunu anlatıyor, Stalin’e sert taşlamalar yazan (İkinci Dünya Savaşı sonlarına doğru yazdığı Hayvan Çiftliği yapıtı) Orwell, “Bin Dokuz Yüz Seksen Dört” (Can Yayınları) romanında. Celâl Üster’in özenli çevirisi olan kitap 30. baskısını yaptı... Geleceğe ilişkin bir kâbus senaryosu... Bireyselliğin yok edildiği, zihnin denetim altına alındığı, totaliter bir dünya düzeni... Okumanızı salık veririm, bugünün Türkiyesi’yle karşılaştırma yapmanız için. Geçmişte ve günümüzde dünya sahnesinde tezgâhlanan oyunlar düşünüldüğünde 2011 yılında neler yapılmaz ki! Zaten yapılıyor da... Ütopik olduğu kadar gerçekçi bir roman! Güncelliğini hiç yitirmeyeceğine inandığım bir başyapıt.... Bir çığlık... Uyarı çığlığı... Geniş bir zaman ufkunda yaşamın haritasını arayanlar için... Benim, sizin, hepimiz için... Bir pazar sabahı gölgelik bir yerde düşüncelerinizi çoğaltın, yaşama daha farklı bir gözle bakın ve kitapsız kalmayın... Yumun gözlerinizi, Herbert’in dizelerini dinleyin: “Deniz fırtınasından konuşuyordum Çöken duvarlardan yanan buğdaydan devrilen tepelerden ve unuttum ılgını” Gemiler, fırtınalar, dağlar, ovalar, vadiler, denizler, sular... Sahi elinizde yaşamın haritası var mı? ‘8 gibi, hep başa...’ MHP lideri Bahçeli, “Sen uçaklarla, helikopterlerle gidiyorsun, biz karayolunda ömür tüketiyoruz” dedi. AYŞE SAYIN Hayatın Aynası... hayatın duru suyundan, beyaz adam öncesinde bir Dakota kadınının yaşamına ilişkin, roman tadında görkemli bir anlatım. İngilizce aslından Cemil Büyükutku arı bir Türkçeyle çevirmiş kitabı... Dakota ya da öteki adıyla Siu yerlilerinin yaşamı... Gerçekten var olan bir halkın bir zaman diliminde önemli olaylara tanıklık etmesi... Romanın kahramanı Nilüfer’in başına gelen olaylar, beyazların ovalara yerleşmesinden önceki bir dönem... 19. yüzyıla bir yolculuk.. Evrensel gerçeklik... Kitabı okurken Herbert’in dizelerine takılıyorum nedense: “Savaşlardan konuşuyordum zindanlardan, gemilerden öldüren öldürülen kahramanlardan ve unuttum onu” Bir şeyleri unutmak o denli kolay olmuyor... Çocukluk yılları insanın zor anlarında kurtarıcısı oluyor. Çürümenin paramparça olmuş hecelerinde kaybolan aşkları, tutkuyu, hiçliği... George Orwell, 20. yüzyıl edebiyatının en büyük ustalarından biridir... Orwell, her yapıtında kendi evrenini yeniden kurarak, okurlara benzersiz bir bakış açısı sunar. Bu kez çürümenin bir başka DÜZCE/ADAPAZARI/ İZMİT MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, muhalefeti, kendileri kadar miting yapamamak, ülkenin her yerine gidememekle suçlayan Başbakan Tayyip Erdoğan’a, “Sen hiçbir partiyle eşit şartlarda yarıştın mı ki bunu söylüyorsun? TOKİ Başbakan’ın miting organize kurumu haline dönüşmüş, uçaklarla, helikopterlerle gidiyor her yere. Ama kıt imkânlarla hizmet yarışında ömrü karayolunda geçen Milliyetçi Hareket’i hor görüyor” sözleriyle yanıt verdi. Bahçeli, Düzce, Sakarya, Kocaeli mitinglerine giderken Gerede Dörtdivan’da verdiği kahvaltı molasında yurttaşların yoğun ilgisiyle karşılaştı. Çok sayıda yurttaş, Bahçeli’yle fotoğraf çektirirken, bazı yurttaşlar da “Yanınızdayız” mesajı verdi. Bir kadın, “CHP’liyim ama sizi seviyorum” diye moral verirken, “Alevi” olduğunu belirten bir genç de “Oyumu MHP’ye vereceğim” dedi. Gazetecilerle yolda sohbet eden Bahçeli, Başbakan hükümet kanadından as MHP Genel Başkanı Bahçeli; Düzce, Sakarya ve Kocaeli mitinglerinde Erdoğan’ı eleştirdi. (AA) kerlere ve muhalefete yönelik eleştirileriyle ilgili soru üzerine “Başbakan ve kurmaylarının konuşmaları hep 8... Başladığı noktaya sürekli geri dönüyor. Başından beri bu manzara böyle, sağlıklı değil. Çok miting yapmaması lazım veya şuuraltına sahip çıkmalılar, ağzına geleni söyleyerek siyaset yapılmaz” dedi. Erdoğan’ın, CHP’nin Hakkâri mitingine BDP’lilerin geldiği yönündeki eleştirisinin de son derece yanlış olduğunu belirten Bahçeli, “Bizim mitinglerde de gelenlerin bir bölümü partili değildir, ne diyoruz diye dinlemeye gelenlerdir.” dedi. Bahçeli, Düzce mitinginde de Erdoğan’ın tavrını eleştirerek, “Türkiye’de bö lücü terör her yerde eylem içerisinde, Başbakan partileri suçluyor, senin mitinginde şunlar vardı diyor, peki seninkinde kim vardı” dedi. Zaman yazarı Hüseyin Gülerce’nin “Büyük sarsıntılar yapacak kasetler çıkabilir, MHP seçimde havlu atmak zorunda kalabilir” şeklindeki yazısının anımsatılması üzerine de Bahçeli, Mümtaz’er Türköne, İhsan Dağı gibi isimlerin de benzer şeyler söylediğine dikkat çekti. Bahçeli, savcıların bu kişileri çağırıp, “bu bilgileri nereden öğrendiğini” sorması gerektiğini ifade etti. Daha sonra ilk mitingini Düz ‘Savcılar çağırmalı’ ce’de yapan Bahçeli, buradaki yoğun kalabalıkla moral buldu. Bahçeli, şunları söyledi: “Başbakan, seçim meydanlarında muhalefet partilerini aşağılıyor ve küçük görmeye çalışıyor, güya kendileri çok sık miting yapıyormuş, diğer partiler bu hıza yetişemiyormuş, Başbakan, hiçbir partiyle eşit şartlarda yarış yaptın mı ki sen bunu söylüyorsun? TOKİ, Başbakan’ın aynı zamanda miting organize kurumu haline dönüştürülmüş, Başbakanlık uçağıyla o meydana geliyor, o alanı uzaksa helikoptere biniyor. Öte yandan kıt imkânlarla hizmet yarışına ömrü karayolunda geçen milliyetçi hareketi hor görüyor.” Erdoğan, Kılıçdaroğlu ve Bahçeli’yi eleştirdi ‘Dış politika vizyonları yok’ MEHMET AL SOLAK CAN HACIOĞLU HATAY/ESKİŞEHİR Seçim çalışmalarını Hatay ve Eskişehir’de sürdüren Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’yi dış politika vizyonu olmamakla suçladı. Partisince Hatay İtfaiye Meydanı’nda düzenlenen mitingde konuşan Erdoğan, son bir yıl içinde Hatay’a dört kez geldiğini söyledi. Erdoğan, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin, AKP hükümetinin dış politikasını eleştirdiğini lar’. Milliyetçilik, ülkücü camiayı alıp, CHP’nin yedeğine sokmak, CHP’ye vagon yapmak hiç değildir” diye konuştu. Erdoğan, Eskişehir Odunpazarı Meydanı’nda şiddetli yağmur altında Eskişehirlilere seslendi. “Eskişehir’e gönlümü açmaya geldim. Benden hakaret ve suçlama görmeyeceksiniz” diyerek konuşmasına başlayan Erdoğan, BDP, CHP ve MHP’yi sert bir dille eleştirdi. Erdoğan, İstanbul Etiler’de 8 kişinin yaralandığı saldırıyı anımsatarak, “BDP’lilere sesleniyorum. Sırtınızı dayadığınız terör, bebekleri, çocukları, gençleri katlediyor, masum insanları sakat bırakıyor. Kürt meselesinin çözümünün önündeki en büyük engel BDP’dir, terör örgütüdür. Çözüme direnen BDP’dir, CHP’dir, MHP’dir” dedi. Yine nönü’yü eleştirdi Eskişehir’de Büyükerşen’i eleştiren Erdoğan’a CHP’liler tepki gösterdi. anımsatarak, “Ben, bu eleştirileri zerre kadar ciddiye almıyorum. MHP Genel Başkanı’nın, bir dış politika vizyonunun, bir dış politika muhayyilesinin olmadığı ortada” dedi. Kılıçdaroğlu’nun da dış politika konusunda “İsrail’e selam çakmak” dışında girişimi bulunmadığını savunan Erdoğan, “Bu MHP, bu CHP, Hataylı Cemil Meriç’in çok güzel ifade ettiği gibi, ‘Her ışığı yangın sanıp, söndürmeye giderler.’ Bunlar, yine Cemil Meriç üstadın dediği gibi, ‘Karanlığa alışmışlar, yıldızlardan bile korkuyor CHP’nin eğitim programındaki imam hatip liselerine ihtiyaç kadar öğrenci alınacağını maddesine sert çıkan Erdoğan, “Ya kardeşim meslek liseleri ve imam hatipler açılsın. İş bulsun veya bulamasın. Ama onların derdi başka. Bu ülkede İHL ve mezunları olmasın. Kılıçdaroğlu diyor ki, ‘İHL’leri biz kurduk’. İnönü, dönemin Milli Eğitim Bakanı’na ‘Bana gassal yetiştiriciliği okulu kur’ diyor. Nedir o? Ölü yıkama işi. CHP döneminde cenazeleri yıkayacak ve cenaze namazını kıldıracak kimse kalmadı. Camileri ahır yapan CHP zihniyetidir” diye konuştu. Eskişehir’de 3 dönemdir belediye başkanlığı yapan ve başarılı projeleriyle kentin siluetini değiştiren CHP’li Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’i de hedef alan Erdoğan, “Bu şehirde sanki her şeyi Büyükşehir Belediye Başkanı yaptı. Belediyenin önüne bir kepçe koyuyor, her şeyi kendinin yaptığını söylüyor” ifadelerini kullandı. (Fotoğraf:AA) Yolunu değiştirdi Erdoğan’ın Odunpazarı mitinginden sonra, geçeceği yol güzergâhı üzerindeki CHP Odunpazarı Seçim Koordinasyon Merkezi önüne ellerinde CHP ve Türk bayrakları ile CHP’liler, Erdoğan’ı beklemeye başladı. Kalabalık artınca Eskişehir polisi Erdoğan’ın geçeceği güzergâhı değiştirdi. Erdoğan’ın mitingi öncesi Odunpazarı Meydanı çevresindeki liselerin bahçe duvarına ve Beylikova Belediyesi’ne AKP bayrakları asılması tepki çekti. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle