Katalog

SAYFA CUMHUR YET 29 MAYIS 2011 PAZAR [email protected] 14 EKONOMİ ABD’liler İstanbul’u keşfetti 237 bin kişi ile Türkiye’ye en çok turist gönderen ülke olan Almanya ilk sırayı korusa da Amerika’dan gelenlerde artış yüzde 40’ı buldu ran artış sağladık. Bu gemileri en çok ABD’liler kullanıyor. Ayrıca BM ve Bu yılın ilk dört ayında İstanbul’a gelen IMF toplantılarının burada yapılması, yabancı sayısı geçen yılın aynı dönemine kültür başkentliğine de ev sahipliği yapgöre yüzde 18 artarak 2 milyon 60 bin ki ması ABD’lileri yine ciddi ölçüde etkişiye yükseldi. Turizmciler, bunu profes ledi.” yonel, yoğun tanıtımlara bağlarken kongre Turistik Otelciler, İşletmeciler ve Yatıturizminin de etkili olduğunu belirtti. rımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur İstanbul Kültür ve Turizm Müdürlü Bayındır da İstanbul’un dünyanın en çok ğü’nün verilerine göre geçen yıl yok de merak ettiği metropollerden biri olduğuna necek kadar az olan ABD’li ziyaretçi sayısı, dikkat çekerek “Burası yabancının istebu yıl yüzde 39.8 artışla en büyük artışı kay yeceği her şeye sahip, dünya markası bir detti. ABD’yi yüzde 30.1 ile Azerbaycan, kent. Dünya tarihini derinden etkileyen yüzde 28.6 ile Fransa, yüzde 27.9 ile Avus ciddi değerlere sahip. Hizmet kalitesi turya ile Türkmenistan, yüzde 25.6 ile İran, dünya ile rekabet edecek düzeyde. 23.2 ile Rusya Federasyonu ve Çin taFiyatlar da hak ettiği ölçüye kip etti. İsrail pazarındaki kan kaygeliyor. Dünyanın en proUluslararası bının ise sürdüğü gözlendi. İsrafesyonel ekipleriyle çalısaygın yayın il’den gelenlerin oranı bir önceki şıyoruz. Shopping festiyılın aynı dönemine göre yüzvallerinin düzenlemesi, organlarında yapılan de 27.3 oranında geriledi. Bu profesyonel tanıtımlar, BM, IMF dünyanın en iyi alışyılın ilk dört ayında yine veriş merkezlerine sagibi uluslararası çapta Almanya 237 bin kişi ile İship olması da İstantanbul’a en çok turist göngerçekleştirilen kongreler, bul’u dünyanın en deren ülke oldu. Bunu 149 kültür başkentliğine ve Paskalya’ya cazip merkezi haline bin ile Rusya Federasyonu getiriyor. İstanyapılan ev sahiplikleri ABD’lilerin bu bul’da doluluk oratakip etti. yıl stanbul’a akın etmesini sağladı. nının bu yıl yüzde olulukta hedef Geçen yıla göre stanbul’a gelen 10’luk bir artışla yüzyüzde 85 de 85’lik düzeye turist oranında ABD, yüzde mesini bekliyoruz. gelBu39.8’lik en büyük Türkiye Seyahat Acenteleri rası yılda yaklaşık 12 Birligi (TÜRSAB) Başkanı Bamilyon kişi ağırlıyor. Her artışla birinci ülke şaran Ulusoy bu yıl ABD’den gezaman yeni ve lüks otelleoldu. len turist oranında yaklaşık yüzde re ihtiyacımız var. Şehrin 40’lık artış yaşanmasına ilişkin olarak sürekli yenilenmesi gerek” dedi. şunları söyledi: “İstanbul yeni keşfedilBayındır ayrıca, turizmin yavaşladığı medi. İstanbul modası geçmeyen bir ramazan ayı boyunca AVM’lerin sahura kamarka. Sadece üzerinde biraz toz vardı, dar açık kalması önerisini dile getirdi. Bu biz de o tozu aldık. ABD’ye ilişkin cid yönde görüşmeler yaptıklarını kaydeden Badi tanıtımlar yaptık. Saygın dergilerde İs yındır, “Bu proje gerçekleşirse İstanbul tanbul haberleri kapaklardan girdi. ekonomisi zıplar. Ayrıca ramazan tuKruvaziyer gemilerinde yüzde 40’a va rizmi için İstanbul’un dini merkezlerinin tanıtımı amacıyla kitapçıklar hazırlamaya başladık. Belediye ile bunun için özel programlar, festivaller yapması için de diyalog halindeyiz” diye konuştu. MURAT GÜLDEREN Günde 250 Milyon Dolar Açık Ekonomimiz İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana sürekli, dış ticaret açığı vermektedir. Dış ticaret açığı bir yerde üretimtüketim dengesizliğini, ekonomide yapısal bozukluğu göstermekte, kanıtlamaktadır. Ekonomimiz süreğen, kronik açık vermekle beraber, dış açık AKP döneminde dramatik boyutlara ulaşmıştır. 2010 yılında 71.0 milyar USD’yi aşan dış ticaret açığının, içinde bulunduğumuz yılda 90.0 milyar USD’ye yükselmesi beklenmektedir. Bunun anlamı, Türkiye ekonomisinin günde ortalama 250 milyon dolar açık vermesidir. Açığın büyük bölümü dış borçlanma ile finanse edildiğinden Türkiye’nin dış borçları sürekli artmakta, 2011 yılında 300 milyar USD’yi de aşması beklenmektedir. Türkiye’nin dış borçlarının GSMH (gayrisafi milli hasıla) oranının göreceli olarak düşük oluşu, kanımca anlamlı bir gösterge değildir. Paraları gerçekten konvertibl olan ülkelerde “Dış Borç/GSMH” oranı anlamlı bir göstergedir. TL, gerçek anlamda konvertibl bir para olmadığından, TL ile dış borç ödeme olanağımız yoktur. TL ancak USD ve/veya Euro’ya çevrildikten sonra dış borç ödenebilir. Sorun da buradadır. En azından altmış beş yıldır sürekli dış açık veren bir ülkenin sorunu, geçici, konjonktürel bir sorun olarak nitelendirilemez ve döviz kuru ayarlamaları ile de çözülemez. Nitekim 1946 yılından bu yana yapılan büyük boyutlu olanlar da dahil devalüasyonlar, dış açık sorununu, geçici hafifletmeler dışında çözememiştir. Döviz kurundaki değişmeler dış açık sorununu çözemez ama, izlenen aşırı değerli TL politikası da sorunu ağırlaştırmakta, dış açığın büyümesinin yanı sıra İhracatİthalat oranı, ihracatın ithalatı karşılama oranı düşmekte, bazı aylar yüzde 60.0 düzeyinin dahi altına inmektedir. Türkiye’nin aşırı değerli TL politikası izleme yanlışlığına tahammülü yoktur ama; sadece TL’yi aşırı değerli olmaktan çıkarmak da dış açık sorununu çözemez. Yine de aşırı değerli TL politikasından kaçınmak gerekir. Aşırı değerli TL, ithalat iç üretim ikamesine yol açmakta, iç üretim yerine ithal girdiler kullanılmakta, sanayi giderek montaj sanayi haline dönüşmekte, ihracat artışı beraberinde hızlı ithalat artışını da getirmekte, daha açık bir deyişle ithalat artışı ihracat artışı için zorunlu olmaktadır. Sorunun çözümü Türkiye’nin üretim yapısını değiştirmek, ara malı ve sermaye malı üretimini artırmaktır. Üretim, ihracat için, yurtdışından girdi, sermaye malı ithal ettiğimiz sürece sorunu çözemeyiz. Üretim yapısını, kompozisyonunu değiştirebilmek için de yatırımların dağılımını, önceliklerini değiştirmek gerekir. Günümüzde izlenen politikalarla, sözde serbest pazar ekonomisi yaklaşımı ile, mevcut gümrük birliği anlaşması çerçevesinde yatırımların dağılımını değiştirmek hemen hemen olanaksızdır. Türkiye, 1980, hatta 1970’li yıllardan itibaren izlediği, dış güçlerin aşıladığı, zorladığı ekonomik politikalardan vazgeçmek zorundadır. Politika değişikliği kolay değildir; önemli ölçüde vatandaş desteğini, vatandaş özverisini gerektirir. Gidilen yolun tehlikeli ve çıkmaz olduğu; sonunda büyük sıkıntılara yol açacağı konusunda vatandaşı uyarmak, ikna etmek gerekir. Önümüzde bir Yunanistan örneği vardır. Yunanistan sürekli dış açık, sürekli dış borçlanma, kamu olanaklarının savurganca kullanılması sonucu, bu duruma düşmüştür. Önümüzde somut Yunanistan örneği varken benzer hataları sürdürmenin akılcı bir yönü yoktur. Her vatandaşın vazgeçilmez hakları olduğu gibi, ülkeye karşı sorumlulukları da vardır. Bu sorumluluk zaman zaman özveri de gerektirir. Vatandaş, her gün 250 milyon USD açık veren bir ülkenin sonuçta ne gibi tehlikelerle karşılaşabileceğini görmeli, ülkesine sahip çıkmalıdır. Turizmde ilk 5’i zorluyoruz ürkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkanı Ahmet Barut ise geçen yıl 28 milyon turist çeken Türkiye’de bu yılki hedefin 31 milyonu geçmek olduğunu belirterek “Biz 2023 yılı için 50 milyon turist hedeflemiştik. Ancak bu hedefe çok daha önce varacağız. Şu an en çok turist çeken 7. ülkeyiz. Birkaç yıla kadar ilk beşe gireceğiz. Geçen yıl turizmden 21 milyar dolarlık gelir elde ettik. Bu yıl bu rakamı 25 milyar dolara çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. Barut turizmle ilgili son gelişmeleri şöyle anlattı:  Türkiye’ye gelen ziyaretçi sayısı her yıl yaklaşık 2 milyon kişi artıyorsa, burada hizmet kalitemiz ve dünya ile rekabet gücümüz öne çıkıyor. Her şeyden önce Türkiye bir turizm ülkesi.  Akdeniz ve Ege’nin en lüks hizmet standartlı tesislerine sahibiz. AB’nin en kıdemli turizm ülkelerinden sonra yola çıktık ve çoğunu geçtik. Milyarlarca dolarlık yatırımlar yaptık. D T İlk 7’ye kadar yükseldik.  Bu daha başlangıç. Dünyanın en profesyonel ekipleriyle çalışıyoruz. Ayrıca Türk Hava Yolları’nın turizme katkısı çok büyük. Çünkü dünyanın en iyi havayolu hizmeti veren şirketleri arasında yer alıyor.  Doğal güzelliğimizin dünyada eşi yok. Ayrıca vizelerin kaldırılması bürokrasi sıkıntılarını ortadan kaldırdı ve ülkeye girişlerde ciddi bir artış sağlandı.  Dünyanın en çok turist çeken ülkelerinden İngiltere, Fransa, İtalya ve İspanya’yı geçecek potansiyele sahibiz. Hızlı adımlarda onlara yaklaşıyoruz. Şu anki hedefimiz Anadolu’yu da turizme kazandırıp Türkiye’yi dört mevsim turizme kazandırmak. Bunu da başarırsak ilk sıralara yükseliriz.  Şu an hizmet kalitemiz sayesinde fiyatlarımız da düzenli olarak yükselmeye başladı. Gelir düzeyimiz kısa sürede hak ettiği yere gelecek. Geçen yıl Türkiye’ye kongre ve ürkiye’ye yılda en çok 4 milyon kişi ile Almanya’dan ziyaretçi toplantı için 2 milyon turist geldi, üç geliyor. Bunu 3 milyon kişi ile Rusya izliyor. İran’da ciddi bir gün kalıp 4 milyon Avro harcama atak oldu. Oradan gelen turist sayısında geçen yıla göre yaklayaptı. 10 yıl öncesine göre 5 kata yaşık yüzde 7’lik bir artış var. kın bu artış, kongre yarışında TürkiÖte yandan nisan ayında Avrupa genelinde otel fiyatlarındaki artışye’yi 14, İstanbul’u 24 basamak tırtan İstanbul da nasibini aldı. Avrupa şehirlerinde otel fiyatlarını araşmandırdı. Böylece İstanbul kongre tutıran Hotel Price Index’te (Otel Fiyatları Endeksi) İstanbul yüzde rizmi liginde Amsterdam, Sydney gibi 29’luk artışla en hızlı artışın yaşandığı şehirler arasında geldi. Avrubaşkentleri alt edip, Paris ve Madrid’in pa genelinde otellerdeki oda fiyatları 120 Avro civarında kalırarkasında 6. sıraya yerleşti. Son 10 yılken İstanbul’da nisan ayında fiyat ortalaması 144 Avro olarak da Türkiye’de düzenlenen uluslargerçekleşerek Avrupa ortalamasını geride bıraktı. arası kongre sayısı, 37’den 160’a, İsAy bazında İstanbul’da fiyatlar bir ayda yüzde 29 artarken ilk tanbul’da ise 29’dan 109’a çıktı. İssırada yer alan Prag’da yüzde 46 artış oldu. 2010 yılının Nisan ayı tanbul Kongre ve Ziyaretçiler Büile karşılaştırıldığında ise İstanbul’daki otel fiyatı değişimi yüzde 14 rosu, geçen yıl İstanbul’a gelen olarak gerçekleşti. İstanbul, bu fiyat artışı ile Avrupa’daki en pahalı ilk yaklaşık 9 milyon turistin 1.5 10 şehir arasında yerini aldı. milyonunun toplantı ve Geçen yıl Avrupa’da otellerin doluluk oranı yüzde 62 civarında iken, İskongre için geldiğini tanbul’da yüzde 73’tü. 2010 yılının Ocak ayına göre, 2011 yılında yabancı turist artışı tespit ettiklerini yüzde 29 olarak gerçekleşti. İstanbul, şu anda beşinci ay itibarıyla yüzde 25’in üzerinde açıkladı. bir artış sergiledi. stanbul fiyatta AB’yi solladı T Kongre turizminde 6. sıraya çıktı RÜZGÂR SANTRALLERINA LG ARTACAK Ekonomi Servisi Rüzgâr enerjisinin yaygınlaşması için ‘Uluslararası Rüzgâr Enerjisi ve Santralları Semineri’ düzenlediklerini söyleyen TUCSA Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Önümüzdeki dönemde rüzgâr santralı yatırımı hızlanacak. Bu sayede enerji açığı ve işsizlik azalacak” dedi. Türk Yapısal Çelik Derneği (TUCSA), yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgâr enerjisinin Türkiye’de gelişmesi ve yaygınlaşması için ‘Uluslararası Rüzgâr Enerjisi ve Santralleri Semineri’ düzenledi. Yenilenebilir enerji kaynaklarından rüzgâr enerjisinin Türkiye’de geliştirilmesi ve yaygınlaştırılması gerektiğini söyleyen TUCSA Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Büyüyen Türkiye ekonomisi enerjide dışa bağımlılık sorunu yaşıyor. Enerji sorununa çareler üretmek amacıyla önlemler alan devlet, rüzgâr enerji santralları yatırımlarını destekleme kararı aldı. Bunun sonucunda şu anda 1.400 MW olan kurulu gücün 2023 yılına kadar 22.000 MW’a çıkartılmasının önünü açtı” dedi. Yapılacak yeni yatırımların Türkiye’nin enerji üretimini artıracağını belirten Prof. Dr. Nesrin Yardımcı, “Ayrıca rüzgâr santralların üretimi, nakliyesi ve kurulumunda birçok kişiye istihdam sağlanır” diye konuştu. Türkiye’de ve dünyada yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanılması konusunda çabalar sürüyor. Yenilenebilir enerjinin yaygınlaşmasına katkıda bulunmak isteyen Türk Yapısal Çelik Derneği, ‘Rüzgar Enerji Santralları Tasarım Kursu’ da düzenlemeye hazırlanıyor. Kurs Yeşilköy CNR Fuar Merkezi’nde yapılacak, MEGABUILD Fuarı paralelinde 811 Eylül arasında gerçekleşecek. Kursa yurtiçinden ve yurtdışından akademisyen ve uzmanlar katılacak. NeoNeon’dan Türkiye’de yatırım Ekonomi Servisi Hong Kong Borsası’nda milyarlarca dolar değeri olan Çinli aydınlatma devi Neo Neon, Hong Kong merkezli Türk firması Evercase Development Ltd ile ortak olarak Türkiye’de iki yıl içerisinde LED üretim tesisi kurma kararı aldı. Tesiste sadece armatür değil, LED aydınlatma teknolojisine yön verecek yeni ürünler de üretilecek. Dünyanın hemen hemen her yerinde, özellikle Kuzey Amerika’da ciddi yatırımları ve iştirakleri bulunan NeoNeon, 20 bin çalışanı ve 300 kişilik ArGe ekibiyle kalitesini dünya çapında kanıtlamış bir firma olarak biliniyor. Çin’de yaşayan ve önemli yatırımlara imza atan Evercase ve NeoNeon firmalarının ortaklarından Gökhan Barın, NeoNeon şirketiyle LED aydınlatma konusunda bir joint venture olarak Türkiye’de yatırım yapma kararı aldıklarını belirtti. LED teknolojisi, çevreci ve uzun ömürlü olmasının yanında konvansiyonel bütün ışık kaynaklarına göre elektrik tüketiminde önemli derecede tasarruf sağlıyor. Ayrıca birçok ülke yönetimleri tarafından teşvik edilen bir aydınlatma kaynağı olma özelliği taşıyor. Alışan’dan 19 milyon TL’lik yenileme Ekonomi Servisi Alışan Lojistik, bu yılın ilk yatırım paketi için düğmeye bastı. 2010 yılını yüzde 20 büyüme ile kapatan şirket, bu yıl 19 milyon TL’lik araç alımı ve depo otomasyon sistemleri alanlarında yatırım yaptı. Filosuna yeni eklediği 21 adet Scania Euro 4 motor, 45 adet Scania Euro 5 motor, 15 adet Krone tenteli dorse ve 5 adet Ford kamyon ile hizmet vermeye başlayan şirket depolama kapasitesini de arttırdı. Şirket ayrıca 40 bin palet büyüklüğündeki yeni depoyu Tuzla Deri Organize Sanayi bölgesinde hizmete açtı. Alışan Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Damla Alışan, 26 yıldır faaliyet gösterdikleri bu alanda daha da büyüme hedefleri bulunduğunu belirterek “Türkiye’nin nitelikli yatırımlara ihtiyacı vardır. Filomuzda yenileme ve modernizasyon yaparak, yatırıma devam etme kararlılığı içerisindeyiz” dedi. C MY B C MY B