19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER Demek ki Ajda Pekkan’ın lensi düştü... AKP’li Egemen Bağış’ı devlet adamına benzetti... “Sayın bakanım... Her zaman sanatçının yanındasınız... Hakikaten... Muhteşem vizyonunuzla önümüzü açıyorsunuz... İyi ki varsınız... Hep olun yani... Sizin için canımızı vermeye hazırız... Allah sizi başımızdan eksik etmesin...” “Muhteşem vizyon sahibini” vizon kürkçü Rasim’e benzetme olasılığı da var... İyi ki “Tilki geldi mi?” diye sormadı... İkinci kadın: Kızılay’ın deprem yardımı yatakları Simav’a vardığında normalde deprem mağdurlarının altına gitmez mi?.. Ama AKP adayının seçim minibüsünün üstüne çıktı yataklar... Minibüsün yanlarında milletvekili adayı Bediha Türkyılmaz’ın afişleri... Yeteneği, modern bir Kanun çıksın, adam dört kadın alsın...” “En az üç” çocuktan, asgari 12 bebe.. Kadının soyadı zaten Üresin... Sibel Üresin “En az üç çocuk” diye tutturmuş Başbakan’ın üreme politikasına uygunluğu yanında, ben de zaten bugün dört kadını aldım köşeme... 3 buralara yazmaya başladı. Bu görüşlerin kimileri gerçeklere uygun, kimileri ise doğrudan doğruya gerçekleri saptıran ve insanları karalayan nitelikte. Dört Kadın Alıyorum... kadın olarak AKP’ye kapağı atmış olmasından da belli... Evi yıkılmış insanlara Kızılay’ın gönderdiği acil yardım yataklarını, seçim minibüsünün üzerine bağlayıp kasabada seçim turu attığına göre tam yerinde... Halk yatakları kovaladı, zaten yanlarda yazılı: “Yakala... Hedef 2023...” Üçüncü kadın dedi ki: “Zaten dinimizde var... Erkeğe helaldir... Dördüncü kadın: Kürsüdeki “Şimdi ne yapacaksınız?” deyince, en önde ve en çok o bağırıyor: “Çocuuukkk...” “Kaç tane?..” Bunun iki elinin parmakları yetmedi, üç kez salladı: Otuz... AKP veriyor; çocuk başına 45 liradan... Dört kadın... Gel de tırnağına kurban olma cumhuriyet kadınlarının... Dijital Ortamın Siyasal Gücü ve MHP Amerikan Başkanı Barack Obama’nın seçim kampanyası sırasında dijital medyayı çok iyi kullandığı biliniyor. İnternet, sosyal paylaşım siteleri, elektronik postalar hep Obama’nın “Değişim” sloganına odaklandı. Özellikle bu ortamı kullanan gençler, hem yaşları hem de ideolojileri itibarıyla değişimden yana olduklarından, bu strateji çok işe yaradı. “Arap Baharı” denilen Kuzey Afrika ve Ortadoğu ülkelerindeki isyanlarda da dijital ortamın, özellikle Facebook’un ve Twitter’ın çok etkili olduğu, en azından dış yönlendirmelerin gücünü arttırmakta işe yaradığı biliniyor. Medya mensupları için de, özellikle Twitter artık doğrudan bir haber kaynağı oldu. Dünyanın her yerindeki doğal felaketler, siyasal hareketler hakkındaki ilk bilgiler “sıradan insanların” Twitter mesajlarından alınıyor. Bu arada pek doğal olarak siyasal ya da toplumsal hareketlerin “Twitter kahramanları” ortaya çıktı: Bazı kişiler dijital ortamda bu hareketlerin öncülüğüne soyundu ve önemli bir lider rolü oynadı. Türkiye’deki dijital ortamın propaganda açısından önemi Ekşi Sözlük uygulamasının başını çektiği sözlüklerle fark edildi. İnsanların ve özellikle de gençlerin, üniversite öğrencilerinin “nick” denilen takma isimlerle izlenimlerini yazdıkları bu sözlükler her üniversitede, her görüşün sitesinde yaygınlaştı. Sıradan katılımcılar kadar, siyasal partilerin sempatizanları, belli görüşlerin temsilcileri Bu dijital ortam kullanımında beni en çok rahatsız eden husus, yazı yazanların önemli bir bölümünün, bazı ideolojik gruplara, cemaatlere olan mensubiyetlerinden dolayı (başta bana olmak üzere) pek çok insana çamur atması. Sadece “itibar kaybettirmek” adına ipe sapa gelmez iddialar ortaya atılıyor, akıl almaz karalamalar yapılıyor. Anaokulu 38 bin TL Ankara’daki özel okullar yeni eğitimöğretim yılında ücretlerine, enflasyon oranının üstünde zam yaptı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Özel okullar, gelecek yıl öğrencilerden alacakları eğitim ücretlerine enflasyonun üstünde zam yaptı. Ankara’daki özel okulların zam oranı yüzde 712 arasında değişiyor. Mevzuata göre, özel öğretim kurumlarının 20112012 eğitimöğretim yılı ücretini 31 Mayıs 2011 tarihine kadar açıklamaları gerekiyor. İlanlarla fiyatlarını velilere duyuran özel okulların genellikle yıllık enflasyon oranı olan 6.79’un üstünde fiyat belirledikleri görülüyor. Ankara’da, özel ilköğretim okullarının fiyatları 1216, liselerin fiyatları ise 1217 bin TL arasında değişiyor. Bazı özel okulların ücretler: Bilkent: Anasınıfı ve ilköğretim 5. sınıfa kadar KDV dahil 16 bin 270; ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıflar KDV dahil 16 bin 650 TL. Arı Okulları: İlköğretime hazırlık sınıfı yemek ve beslenme dahil KDV hariç 11 bin 667; ilköğretim 1, 2, 3. sınıflar KDV hariç 11 bin 713; ilköğretim 4, 5. sınıflar KDV hariç 12 bin 83; ilköğretim 6, 7, 8. sınıflar KDV hariç 13 bin 287; Anadolu lisesi KDV hariç 13 bin 843; fen lisesi 9, 10, 11, 12. sınıflar KDV hariç 14 bin 23 TL. TED Okulları: Anaokulu KDV dahil 38 bin TL. Anne ve babası TED mezunu olanlar için 19 bin TL. TED ilköğretim 15. sınıflar KDV dahil 12 bin 480; ilköğretim 6, 7 ve 8. sınıflar ile lise hazırlık ve lisenin bütün sınıfları KDV dahil 14 bin 650 TL. Motor tutkusu imamı yaktı ÖZCAN ÖZGÜR MUĞLA Dalaman’da motosiklet tutkusu olan Kapıkargın köyü imamı Tarık Balkı, köylülerin, “kot pantolon giyen, motor kullanan bir imam olmaz. Bunun arkasında namaza durulmaz” diyerek müftülüğe şikâyet etmesinin ardından istifa etti. Balkı, “Onların istedikleri, kafalarındaki takkeli, sakallı, elinde tespih, kumaş pantolonlu bir imam” dedi. Dalaman Müftüsü Selahattin Bozkurt ise, “Kendisini çok kez uyardım. Neredeyse evine motosiklet ile girecek durumdaydı. Ayrıca motosiklet tutkusu Facebook’a da yansımış. Facebook sayfasında garip garip fotoğraflar vardı. Köylüye ayak uyduramadı” yorumunu yaptı. Simav’da herkes tedirgin KÜTAHYA (AA) Simav ilçesinde, 19 Mayıs’ta yaşanan 5.9 büyüklüğündeki depremin artçı sarsıntıları sürerken saat 10.43’te meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki deprem, bölgedeki yurttaşları tedirgin etti. Simav ve çevre ilçelerde işyerlerini açan esnaf ile sağlam binalarda kalan yurttaşlar ise depremi hissettikten sonra sokaklara çıktı. Fakat geçen gün bu saldırıların nasıl tam ters sonuç verdiğini, Devlet Bahçeli’nin şahsında nasıl bir sempati halesi yarattığını bizzat gözlemledim. Katıldığım Abbas Güçlü’nün “Genç Bakış” programının bir bölümünde, siyasal parti liderlerinin konuşmaları gösterilirken bunları sessizce izleyen Sabancı Üniversitesi öğrencileriyle dolu olan salon, Bahçeli’nin görüntüsü ekrana gelince beklenmedik bir alkışla patladı. Konuyu irdeleyince anladım ki Bahçeli’nin “Püskevit” ve “Kırk yapar” videoları müthiş bir sempati yaratmış gençler arasında. Bu sempati, MHP’ye düzenlenen “kaset komplosu” ile bütünleşince partiye ve liderine olan ilgiyi arttırmış ve MHP birdenbire “mağdur” durumuna düşerek oy potansiyelini yükseltme şansını yakalamış. İşte diyalektik böyle bir şey: Bir partiye karşı yapılan “kaset komplosu”, başka öğelerle de birleşince birdenbire o partinin işine yarayıveriyor. Not: Bugün saat 15.00’te Caddebostan Kültür Merkezi’nde İçimizdeki Zalim konusunda bir konuşma yapacağım ve kitap imzalayacağım. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle