19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
28 MAYIS 2011 CUMARTES CUMHUR YET SAYFA [email protected] KÜLTÜR 17 ‘Kırmızı Nisan’a Independent Ödülü Kültür Servisi Nobel Ödüllü yazar Orhan Pamuk’un “Masumiyet Müzesi” romanıyla aday olduğu “Independent Yabancı Roman Ödülü”ne Perulu yazar Santiago Roncagliolo değer görüldü. Independent gazetesi tarafından 1990’dan bu yana verilen “Independent Yabancı Roman Ödülü”nü, “Red April” (Kırmızı Nisan) romanıyla alan Roncagliolo, bu ödülü kazanan en genç yazar oldu. Carrington hayatını kaybetti Kültür Servisi İngiltere doğumlu Meksikalı sürrealist ressam ve heykeltıraş Leonora Carrington, hayatını kaybetti. 94 yaşında zatürreeden hayatını kaybeden Carrington, sürrealizmin altın çağının son temsilcilerinden biri olarak nitelendiriliyordu. İzmirli güncel sanatçı Borga Kantürk, ‘psikolojik yükü olan eşyalar’dan menkul “Cafe Recordis” sergisi ile Galeri Non’da Göçebe hatıralar kahvesi EVR M ALTUĞ Yazar Eduardo Galeano’nun Kucaklaşmanın Kitabı’nın girişinde yer alan Recordis kelimesi; anımsama, kaydetme, anımsatma gibi anlamları içinde barındırıyor. Recordis ise Latincede kalbi delip geçen anlamına gelmekte. İşte, küratörlük tecrübesi de olan İzmirli güncel sanatçı Borga Kantürk, davetiyelerini karton bardak altlıklarıyla oluşturduğu Galeri Non’daki üçüncü kişisel sergisi “Cafe Recordis” ile izleyicileri bu türden bir bellek yatağına sevk ediyor. Sanatçının tabiriyle, “psikolojik yükü olan eşyalar”dan menkul serginin tekrarlar ve objelere ayrılan ilk bölümünde “Gemi” ve “Liman” vurgusu ön planda yer alırken buradaki imgeler, (TV ekranı, müzik kutusu, takvim, saat, kül tablası gibi) bir kafenin günlük objeleriymişçesine yeniden üretilerek izleyiciye sunuluyor. Kantürk, Türkiye’deki hafıza eksikliğinin temelinde, aşırı hızla yaşanan kapitalist dönüşümün bulunduğunu kapitalist dönüşümün bulunduğunu aktararak “ nsanların beğenileri, keyifleri ve kültürel dolaşımlarının alaşağı edildiği, kapitale ve ‘hızlıca tüket’e dayalı bir çağda yaşıyoruz. Türkiye’de bu dönüşüm çok keskin ve sert. Bu durum beni de ‘hatıra’yı göz önünde tutmaya ve onu daha fazla yaşatmaya dair bir probleme itiyor” diyor. aktararak şunları vurguluyor: “Kuşağımın da içinde olduğu, altın bir derece üstü sosyal seviyedeki insanların beğenileri, keyifleri ve kültürel dolaşımlarının alaşağı edildiği, kapitale ve ‘hızlıca tüket’e dayalı bir çağda yaşıyoruz. Türkiye’de bu dönüşüm çok keskin ve sert. Bu durum beni de ‘hatıra’yı göz önünde tutmaya ve onu daha fazla yaşatmaya dair bir probleme itiyor. Anımsamaya dair, olabilecekolmayabilecek birçok detay bu sergiyle bir araya gelmiş diyebiliriz bir bakıma.” kolik sergisi üç kısma ayrılmış. Mekânın bir bölümünde yer alan, göz doktorlarındaki snellen levhasıymışçasına tasarlanmış bir kurgusal ayna ve kayan LED yazıda yinelenen “Sen geçerken sahilden…” vurgusu ise serginin öteki bölümüne geçişin anahtarı. Kantürk için bunların tümü, gezme eylemi, dolaşma ile ilişkili veriler sunuyor: “Buradaki saat izleyiciye bunu aktarıyor. Gemi de ona yetişip yetişmediğinin düşünü yaratıyor. Sahil vurgusu da böyle. Böyle bir geç kalınmışlık hali ve kovalama mevcut. Sırtına çantanı yükleyip onlarla seyahate çıkma hali vermesi…” Seyyar ve dalgın bir sergi “Cafe Recordis” Nereye gideceği belli olmayan, ama yolda olan… Kantürk de bunu onaylayarak şunları söylüyor: “Evet. Sergide karşılaştığınız ‘Gezinti Caddesi’ levhası da, zaten bu gezintinin serbestliğinin gelip gelebileceği son nokta. ‘Gözlüklü Martı’ karakterinin yaşadığı çevresel dönüşüm, bireyin yaşadığı kişisel dönüşümler, bunların hepsi, yerinden memnuniyetsizlikten ileri gelen seyahat halini çağrıştırıyor.” Sanatçı ayrıca, hayal ve gerçek arasında kalmış eşyalarla yüklü sergide futbol, tutku ve politika üçgenine yerleşen üç forma ve deseni de izleyicilerin belleğine sunuyor. Galerinin üst kat pervazı ve Kantürk, Türkiye’deki hafıza eksikliğinin temelinde, aşırı hızla yaşanan duvarlarına seğiren eserlerde, üç farklı milletten, Brezilyalı, İngiliz ve Mısırlı üç futbolcunun hikâyesi, günümüz üzerinden geleceğe aktarılıyor. Sergiyi bir dergi editörü misali kurguladığını belirten sanatçı, ortaya çıkan manzaranın bir tür hikâyeler kavşağı olduğu inancında. Kantürk ayrıca bu tavrında, “hikâyeye ve gezerken ruhunu da gezdirebilen sanatçıya” duyduğu saygının da rolü olduğunu söylüyor. Arkeoloji Müzeleri 120 yaşında Kültür Servisi Arkeoloji Müzesi, Çinili Köşk Müzesi, Eski Şark Eserleri Müzesi olmak üzere üç ana bölümden oluşan ve tarihin farklı dönemlerine izler bırakmış uygarlıklardan kalan eşsiz eserlere ev sahipliği yapan İstanbul Arkeoloji Müzeleri 120. yaşını kutluyor. Dünya kültür mirasının en önemli müzelerinden olan ve her yıl yaklaşık 150 bin ziyaretçiyi tarihle buluşturan İstanbul Arkeoloji Müzeleri’nin 120. yıl kutlamaları, Arkeoloji Müzelerini Sevenler Derneği’nin katkılarıyla haziranda başlıyor. Radyo programı Cafe Recordis, gerçeğe az da olsa dahil olmak adına, internette yeni yayına başlayan Radyofil üzerinden, bir radyo programı da düzenliyor. Hakan Tamar, Murat Beşer gibi radyo programcılarının sergideki imgeler ve atmosfer üzerine anımsadıkları, ilişkili buldukları müzikleri, haftada bir gün 45’er dakika boyunca dinleyiciler ile paylaşmalarını amaçlayan bu program, sergi süresince belirli frekanslardan takip edilebilecek. (Sergi 4 Haziran’a kadar görülebilir. Tel: 0 212 249 87 74) Özgürlükler ve yasaklar tartışılacak Kültür Servisi Gazetemiz yazarı Işıl Özgentürk’ün moderatörlüğünde, eski Kültür Bakanı Ercan Karakaş, heykeltıraş Mehmet Aksoy, avukat Emrah Köksal, İnci Sözlük moderatörü Anıl Yılmaz ve Sülayman Demirel Üniversitesi Öğretim Görevlisi Prof. Dr. Ahmet Özer’in konuşmacı olarak katılacağı “Özgürlükler ve Yasaklar” paneli bugün saat 13.00’te Taksim Hill Otel’de yapılacak. SODEV ve www.istanbulgercegi.com işbirliği ile düzenlenen panelde Türkiye’de özgürlüklerin kısıtlanması, baskılar ve yasaklar tartışılacak. Romantik melankolik Kantürk’ün romantik melan Füsun Akatlı Ödülü Leyla Erbil’e verildi Kültür Servisi Doğuş Üniversitesi tarafından bu yıl ilk kez verilen “Füsun Akatlı Kültür ve Sanat Ödülü”ne Leyla Erbil değer görüldü. Doğan Hızlan, Dilek Doltaş, Fazıl Say, Gülriz Sururi, Selim İleri, Yekta Kopan, Zeynep Oral’dan oluşan seçici kurul, geçen yıl kaybettiğimiz Füsun Akatlı anısına verilen ödüle, Leyla Erbil’i değer gördü. “Füsun Akatlı Kültür ve Sanat Ödülü”nün töreni, Doğuş Üniversitesi Tiyatro Salonu’nda, 31 Mayıs Salı günü düzenlenecek “Füsun Akatlı’ya SaygıAnlatı, Metinlerarasılık ve İletişim” başlıklı sempozyum çerçevesinde yapılacak. Saat 10.3018.30 arası gerçekleştirilecek sempozyumda, “Felsefe Penceresinden”, “Tiyatro Penceresinden” ve “Edebiyat Penceresinden” konulu üç ayrı oturum yapılacak. Sempozyumda, aralarında “Felsefe Aracılığıyla Edebiyat”, “Füsun Akatlı’nın Tiyatro Eğitimine Katkısı”, “Füsun Akatlı’nın Yazın Yaklaşımı” gibi başlıkların bulunduğu konular ele alınacak. Sempozyuma, Hilmi Yavuz, Doğan Hızlan, Selim İleri, Tahsin Yücel, Ahmet Cemal, Oruç Aruoba, Seçkin Selvi, Tilbe Saran, Yiğit Sertdemir, Prof. Sevda Şener, Prof. Mitat Uysal, Prof. Dilek Doltaş, Prof. Ahmet Arslan, Prof. Kurtuluş Dinçer’in de aralarında bulunduğu isimler konuşmacı olarak katılacak. Borusan Müzik Evi Leyla Erbil Ece Ayhan adına şiir buluşması Kültür Servisi Türk şiirinin en önemli isimlerinden Ece Ayhan için hayatının son yıllarını geçirdiği Çanakkale’de şiir günleri düzenleniyor. Ece Ayhan okurlarının oluşturduğu “Ece Ayhan Sivil Girişimi” tarafından düzenlenen buluşma, bugün Çanakkale Yalı Han’da. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle