19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
27 MAYIS 2011 CUMA L L SEÇ ME DOĞRU 2011 SAYFA 9 AKP Zafer Çağlayan, Ahmet Tevfik Uzun, Nebi Bozkurt, Ç. Münevver Ökten, M. Sami Cüceloğlu, Mustafa Turan, Fatma Tansel, Atilla Olçum, Mustafa Sever, Abdullah Kuz, lhan Kahraman. CHP Aytuğ Atıcı, Vahap Seçer, sa Gök, Ali Rıza Öztürk, Necmi Doğan, Hüseyin Çamak, Selçuk Dereli, Soner Yıldırım, Nurseren Yücesoy Temizkan, Zehra Özyiğit, Teoman Yanık MHP Mehmet Şandır, Ali Öz, Kadir Ural, Behiç Çelik, Akif Akkuş, Gürcan Kasap, Volkan Şeker, Ali Rıza Bozkurt, Hüseyin Aksan, Abdil Mustafa Çömez, Ali Rıza Özdeniz. Merkezde CHP kırsalda MHP varoşlarda BDP milletvekilini Meclis’e gönderdiği Mersin’de, hem milletvekilliği sayısının 11’e düşmesi, hem de BDP’nin bağımsız adayı Ertuğrul Kürkçü’nün çıkma olasılığı bu kez dengeleri değiştireceğe benziyor. Bağımsız aday dışında CHP, MHP ve AKP’nin 3’er milletvekilliği alacağına kesin gözüyle bakılırken, hangi partinin 4. milletvekilini çıkaracağını ise “bir tek oyun belirleyebileceği” yorumu yapılıyor. Siyasi yapılanmada Mersin oldukça “keskin” uçları bünyesinde barındırıyor. Türkmenlerin yanı sıra Arap ve Kürtlerden oluşan bir etnik yapıya sahip. CHP’nin seçimlerdeki oy potansiyelini metropol ilçeler Yenişehir, Akdeniz, Toroslar ve 33 MERS N AYŞE SAYIN MERSİN 12 Eylül’deki AKP anayasasına yüzde 63’le “hayır” diyen “kıyı”lardan Mersin, gerek etnik yapısı, gerekse siyasi tercihleri ile bir anlamda “dengeler” kenti görünümünde. MHP, CHP ve AKP’nin geçen seçimlerde 4’er Mezitli oluşturmasına karşın, en büyük ilçe Tarsus’un yanı sıra AnamurBozyasıGülnarAydıncıkSilifke’yi kapsayan “eski İçel” bölgesi, MHP’nin “kalesi” konumunda. O yüzden Mersin’de tablo şöyle özetleniyor: Merkezde CHP, varoşlarda BDP, ilçeler ve kırsalda MHP birinci sırada. AKP ise Türkiye geneline göre, Mersin’de daha az olan muhafazakârlar ile liberallere sırtını dayamış durumda. 2009 yerel seçimlerinde Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı CHP’li Macit Özcan bir kez daha kazanmasına karşın, İl Genel Meclisi’nde 2007’ye göre oyunu yüzde 18 oranında artıran MHP, “4 milletvekili” çıkarmaya en yakın parti olarak gösteriliyor. ‘HEPS NE OY VERD M B RŞEY DEĞ ŞMED ’ Atıcı lokomotif oldu C HP, Mersin’de ilk sıraya, aktif siyasete “adaylık” süreci ile giren Prof. Dr. Aytuğ Atıcı’yı yerleştirdi, siyasete yeni girmenin “heyecanı”, Atıcı’nın çalışmalarına da yansımış durumda. Atıcı, bölgede çok tepki çeken Akkuyu Nükleer Santralı projesine karşı 50 bin kişilik yürüyüşü örgütleyen isimlerden. 12 Eylül sürecinde sol hareket içinde yer aldığını, sol gelenekten geldiğini özellikle vurgularken, hedefini “Atatürk’ün çizdiği çağdaş Türkiye” ülküsüne sonuna kadar bağlı olduğunun altını çiziyor. CHP’nin 3. sıra adayı ve ikinci dönem Meclis’e girme hazırlığı yapan İsa Gök, partisinin 3 milletvekilliği çıkaracağına kesin gözüyle bakıyor. Gök, “Ancak biz 4 milletvekilliğini zorluyoruz, onun için de çok çaba harcamamız gerekiyor. Çünkü, buradan 1 oy fazla alan 4 milletvekilliğini alacak. Dengeler o kadar hassas” diyor. YURTTAŞ PART LERE ÖFKEL üm Türkiye’de olduğu gibi, “nabız” tutmaya gittiğimiz dönemde Mersin’de de “seçim havası” hissedilmiyor. Zaman zaman sokaklarda dolaştırılan “aday tanıtım araçları”nın ve Devlet Bakanı Zafer Çağlayan’ın afişleri dışında en çok göze çarpan, 30 yıl aradan sonra süper lige yükselen Mersin İdman Yurdu’nun bayrakları. Sokakta görüştüğümüz yurttaşlar, önce siyasete “kayıtsızmış” gibi fazla konuşmaya yanaşmıyor. Kendimizi tanıtıp, biraz eşeleyince, aslında genel olarak siyasi partilere tepki ve öfke hissediliyor. Büfeci İzzet Yıldız da siyasi partilere tepkili yurttaşlardan: “Ben MHP’ye de, CHP’ye de oy verdim, en son AKP’ye oy verdim. Ne değişti, hiçbir şey. Şimdi kararsızım. Meclis’e gidenlerin yüzde 70’i kendi kesesini doldurma derdinde, benim hayatımda ne değişti, hiç. Adam 2 üniversite bitirmiş hâlâ iş arıyor. Tayyip Bey, başkan olma derdinde. Bir de bu üniversiteye giriş sınavı işi, hiç kimse güvenmiyor artık açıklamalara. Eskiden, hiç olmazsa üniversiteye girişte torpil olmaz diyorduk, şimdi artık ona da güvenemiyoruz. ” Biraz ileride döneri şişe T “BÖLÜNME KORKUSU MHP’Y YÜKSELTT ” Mersin 1999’dan beri MHP’nin oyunu sürekli artırageldiği bir kent. MHP’nin Mersin’de liste başı yaptığı ve halen Grup Başkanvekilliği görevini üstlenen Mehmet Şandır, hedeflerini “6 milletvekilliği” olarak ifade ediyor. Buna da 2007 genel, 2009 yerel seçimler il genel meclisinde partisinin oy oranındaki artışı ve 12 Eylül 2010 referandumundan çıkan yüksek “hayır” oylarını referans gösteriyor. rumda. Mersinliler, Çağlayan’ın AKP açısından gösterilebilecek “en iyi tercih” olduğu görüşünde. Mersin’de “muhafazakâr” bir ismin oy almasının zor olduğunu, Çağlayan’ın liberal kimliği nedeniyle partisi açısından “iyi bir tercih” olduğu belirtilmesine karşın, afişlerde “Mersin milletvekili adayı” unvanının önüne “Devlet Bakanı” kimliğini koyması eleştiri konusu. Özellikle muhalefet, bu afişlerle “Devletin, hükümetin olanakları arkamda” mesajı verilmek istendiğini, seçmen üzerinde bir çeşit baskı oluşturulduğunu savunuyor. Mersin’de BDP, Kürt kökenli olmayan Ertuğrul Kürkçü’yü “bağımsız” aday olarak çıkardı. 2009’da metropol ilçelerden Akdeniz Belediyesi’ni alan BDP, Doğu ve Güneydoğu’dan gelenlerin yerleşim alanı varoşlarda oldukça etkili. Ertuğrul Kürkçü, “Kürt kökenli” olmamasına karşın, sosyalist kimliğiyle Mersin’in en “gözde” milletvekili adaylarından. Sadece varoşlardaki yoksul Kürtlerden değil, merkezdeki, CHP’nin aday listesine “tepkili” sol kesimden de oy alma hesabı yapıyor. Özellikle 2004’teki yerel seçimlerde büyük “müdahaleler” olduğunu ve oylarının “çalındığı”nı belirten BDP’liler, bu kez sandıklara “sıkı sıkıya sahip çıkacaklarını” belirtiyorlar. Kürkçü avantajı Çağlayan AKP’nin kozu “Bakan” Anayasa referandumunda “kıyı” kentlerden “hayır” çıkması ve genel olarak da AKP’nin oy oranının düşmesi nedeniyle Başbakan Tayyip Erdoğan’ın bu seçimler için uygulamaya koyduğu “kıyılara bakan aday” formülünün uygulama alanlarından biri de Mersin. Geçen dönemin liste başı eski Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen ve sol kökenli Anayasa profesörü Zafer Üskül liste dışı kalırken, bu kez liste başına Devlet Bakanı Zafer Çağlayan yerleşmiş du yerleştirmeye hazırlanan dönerci ustası Ahmet’le karşılaşıyoruz. İktidar partisi AKP’ye karşı bir duruşu yok, hatta memnun olduğunu söylüyor. Tam “O halde bu seçimde tercihiniz AKP mi” diye soruyoruz. Yanıt hiç de beklediğimiz gibi değil; “Yok, AKP’ye vermem. Çünkü ben Kürt’üm, o yüzden bağımsız adaya oyumu veririm” deyip Kürkçü’yü işaret ediyor. Mersin’in kapalıçarşısı, halkın deyimiyle “bitpazarı”na uğruyoruz bir de. Dükkânın kapısına taburesini atmış, sigarasını tüttüren genç kızla selamlaşıyoruz. Seçimlerle ilgili düşüncesini sorduğumuzda tepkisel bir yanıt alıyoruz. “Seçimlerden bana ne, şuraya bir bakın, anlayın halimizi” deyip, tenha denilecek kadar sakin, çarşı sokağını gösteriyor, “Doğru dürüst satış yok, millette para yok. Başbakan çıkıyor, ‘yok şunu yaptık, yok şurayı açtık, yok İstanbul’a yeni boğaz yapacağız’.. CHP’si, MHP’si de beni ilgilendirmiyor, ben oy kullanmayacağım zaten” diyor. Görüştüğümüz yurttaşların büyük bölümü siyasi partilere güvenmiyor. Siyasi partilerin “sıkı” yandaşlarını saymazsak, halkın esas gündemi “geçim sıkıntısı, iş aş...” ZLEN MLER ORHAN BURSALI İ stanbul’a döndüm, iki gün sonra Mersin’de bir ölü onlarca yaralı! “Kürt mahallesi içinde yaşayan Cono aşireti ile Kürtler arasında çocuk yüzünden çatışma çıktı..” Oysa Mersin’de Kürtler, Türkler, aşiretler, partiler açısından bakıldığında MHP, AKP, CHP “barış içinde” yaşıyorlar. Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Meclisi Başkanı eczacı Faik Burakgazi, görüşmemizde “Herkesin ilk sorusu, akademisyeni gazetecisi, bu etnik ve siyasi yapı kentte gerilim yaratmıyor mu, oluyor, hayır, hepimiz hoşgörü içinde işimize bakıyoruz...” diyordu. Şüphesiz bu tür çatışmalara bakıp olumsuzluk üretmemeli. Sonuçta “siyasi bloklar halinde” yaşanıyor olsa da, görünen havaya göre, Mersinliler birbirine saygılı. Bir Türkiye mozayiği Mersin. Mersin’in CHP’li kıdemli Belediye Başkanı Macit Özcan özellikle 10 kilometreyi aşan sahil şeridi ve oradaki etkinliklerle, kültür ve kongre sarayıyla ve büyük spor komplekleriyle vb Mersin’in yüzünü değiştirmiş. Atıksu arıtma, çöp depoları, su ve diğer altyapı sorunlarını çözmüş. Sahillerde denize giriliyor.. “Artık Ankara’da iktidarda olmak istiyorum” diyor! CHP iktidarını kastederek. AKP altında belediye başkanlığı yapmanın ve para bulmanın zor SEÇ MLERDE ‘KÜÇÜK’ HESAPL AR! luğuna işaret ederek. Hafif raylı ulaşım planlarına sürekli taş konuyor! Arabayla geçiyoruz, GS, FB, BJK park bölgeleri! Mersin İdmanyurdu da yerini almış parkta! Süper Lig’e geçen kulüp üzerinden siyasi rant elde etme yarışında AKP en önde! Bakanları, milletvekilleri.. Ayrıca 2013 Akdeniz Olimpiyatları da Mersin’de yapılacak; İdmanyurdu ve Olimpiyatlarda Özcan’ın katkısının büyük olduğu söyleniyor, ama iktidar parsayı toplama peşinde. Tabii, liste başı olan Bakan Zafer Çağlayan! Mersin İmece gazetesine, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Ali Doğan’ı fırçalaması da manşet oluyor Bakanın: “Bir yerimden mi uyduruyorum!” diyor Bakan. Gazete cümleyi “terbiye” ederek, adap kurallarına göre yazmış! Konu, Bakanın Mersin’e 10 bin kişiye iş alanı açacak turizm yatırımı! Ali Doğan “yanlış bilgi veriyorsunuz..” deyince, bakandan kural dışı azarı işitiyor! Doğan, sevimli insan, “Dosya veriyoruz, esas bizi dinlemeli iktidar” diyor.. İmece’nin sahibi Nazmi Akdağ CHP aday adayı idi seçilmedi, Mersin’de açıkça “CHP’liyim diyebilen iş adamına rastlamak, öyle kolay değil”, diyor.! İktidarın azabına uğramak korkusu, bütün Türkiye’de olduğu gibi burada da yaygın! CHP mitingi, refranduma göre çok canlı geçmiş, Bakan Çağlayan AKP’yi burada büyütür mü sorusunun yanıtı ortada! MHP tabanından AKP’ye oy akışı olacağı umudu var iktidarda! Ama Mersin işsizliğin en yüksek olduğu kentler arasında: yüzde 17 gibi! İstihdam artışı ortalamanın altında.. umutlar turizm gibi hizmet sektörüne yatırımlarda! Ama nükleer santral planı olumsuz etkiler. Mersinliler Akkuyu nükleer santralına karşı! Başkan Özcan’a göre “yüzde 80’i istemiyor”. Bu bile iktidara oy kaybı yaşatabilir! Mersin neredeyse kış yaşamıyor! Yakınlığının yanı sıra, bu nedenle de büyük göç alıyor Güneydoğu’dan, çünkü ısınma derdi olmayınca hayat çok daha ucuz. Bir Mersinli “Mersin Kürtlere uzun süre lojistik destek bölgesi” diyor.. Kürt varlığı da (250 bin kadar!), MHP’yi güçlü kılıyor! Mersin büyükşehir sınırlarında nüfus 20 yılda 100 bin küsurdan 1 milyona yükselmiş! Geçen seçimde bağımsız milletvekilliğini az bir oyla kaybetmiş BDP. Şimdi Ertuğrul Kürkçü ile şanslarını deniyorlar. İlk başta Kürt olmaması nedeniyle mesafeli davranan Kürtler olmuş, ama “Öcalan’ın isteğine de karşı gelmeyecekler”. Mersin merkez, oturmuş, yerlileşmiş ve CHP ağırlıklı. Belediye Başkanı Özcan, birleştirici hizmet politikasıyla, diğer siyasetlerin de desteğini alabiliyor. CHP 4 çıkartabilir Herkes “ortadaki” bir milletvekilliğinin hesabını yapıyor, acaba kime gidecek? Genel kanı, 11 milletvekilliği 333+1 şeklinde olacak. (MHP bir baraj sorunu yaşamazsa!) CHP 4 çıkartabilir, 4. sırada bulunan milletvekili Ali Rıza Öztürk için de bu nedenle “en çok çalışan aday” diye takılıyor çevresi! Öztürk umutlu, köy köy kahve kahve olumlu izlenimlerini anlatıyor! 10 bin 30 bin oy hesapları havalarda uçuşuyor. Hiç biri bana bir şey ifade etmiyor! Tek rakam önemli: 280 bin oyu bulan 4. milletvekilini cebine koyar. Hangi parti milletvekili adayını saptarken ne hata yapmış konuşuluyor. Yerel liderler ve isimler önemli, oy kayması açısından.. tabii Güçbirliği adayı da var, CHP’liler “bizden 500 oy götürse bile, önemli bir kayıp olur”, görüşünde! Anadolu Aleviliği ve Arap kökenlilerin oyları genellikle CHP’de! Mersinli yerleşik muhafazakâr/dini bütün Türkler ve (uyumlaşmış) Kürtler, AKP’nin arkasında. Tabii Türkmen/yörük nüfus da MHP’nin! Seçmenin kalıplaştığı hesabı var, demokrasinin en büyük açmazlarından biri “kalıplaşma”.. Seçmen ülkede çok önemli gelişmeler, olaylar yaşanıyor olmasına rağmen tepkisini oy ile özgürce dışa vuramıyorsa, derin sorun var demektir. “Aşiret” bağı önemli, “hangi aşiretten, kimlerden”.. Böyle olunca, bir adayın hiç çalışmadan belirli bir oy potansiyeli kendiliğinden oluyor! Bölgenin en büyük sanayi Şişe Cam’a ait! Tekstil tabii ki bitti. Silifke’de Seka kapandı. AKP oylarında azalma sürpriz olmaz, CHP oylarında artış doğal.. CHP’liler anlatıyor: “Yıllarca kapılardan içeri giremiyorduk, şimdi kapılar açılıyor! Anlatacağımız projelerimiz var, ilk kez.” Makine Mühendisleri Odası’nda konuşmam var. Canlı bir tartışma.. Mühendislerle akşam yemek yiyoruz. Şube Başkanı Naci Erçolak ve arkadaşları, çağdaş ve demokratik bir Türkiye’nin destekçileri. Çağdaş Üretken Mühendisler Grubu olarak odayı yönetiyorlar. Eski yeni yöneticiler dayanışma içinde bir arada. Birlikte başarmak, mottoları! Demokratik kitle örgütlerinde özveri ile çalışıyor hepsi. İlginç mühendislik öyküleri anlatıyorlar.. 12 ay çalışan bir parti gerekli, diyorlar CHP için! Yeni açılım ve seçim kampanyasını iyi buluyorlar! 29 Ekim’de Mustafa Balbay’ı ve beni bekliyorlar, Balbay’ı “örgütleme görevi” ile dönüyorum.. Mustafa, duydun mu! C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle