27 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAYFA CUMHUR YET 16 MAYIS 2011 PAZARTES 6 G TMEK STEM YORUZ HABERLER Emniyet’in yeni planlaması Bakan Akdağ engelli işçiye çıkıştı Avrupa Polise ‘örtülü’den ‘gaz desteği’ Türklere çok şaşırdı Eurobarametre’nin verilerine göre Türklerin yüzde 70’i başka bir Avrupa ülkesinde çalışmak istemiyor. Bu, ankete katılan ülkeler arasında en yüksek oran. Haber Merkezi Avrupa Birliği’nde (AB) Türkiye’nin üyeliğine karşı çıkan çevrelerin kullanmayı çok sevdiği, “Türkiye üye olursa Türkler Avrupa’ya akın eder” tezi bir kez daha çöktü. AB’nin kamuoyu araştırmalarından sorumlu birimi olan Eurobarometre’nin gençlerle ilgili olarak hazırladığı bir çalışmaya göre Türkler, bir başka Avrupa ülkesinde çalışmak istemiyor. Eurobarometre’nin verilerine göre, “Başka bir Avrupa ülkesinde çalışmak ister misiniz?” sorusuna Türklerin yüzde 70’i “hayır” yanıtı verdi. Bu oran, araştırmaya katılan AB üyeleri ve aday ülkeler arasındaki en yüksek oran. ‘Görmediğin halde iş vermişiz’ BATMAN (Cumhuriyet) Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Batman’daki incelemeleri sırasında görme engelli bir yurttaşın, “Asgari ücretle çalışıyoruz. Koşullarımızın düzeltilmesini istiyoruz” demesine sinirlenerek “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz. Daha ne yapalım” diye çıkıştı. Akdağ, Batmanlı olan Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’le birlikte dün Batman Bölge Devlet Hastanesi’ni ziyaret etti. Hastanede incelemeleri sırasında, Bakan Şimşek’in bu seçimde memleketi Batman’dan aday olduğunu hatırlatan Akdağ, “Benim de patronum Şimşek’tir. Çünkü parayı ondan alıyorum. Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da yapılacak iş biraz daha fazladır” dedi. Akdağ’a görme engelli geçici işçi Nurullah Mehmetoğlu, “Asgari ücretle çalışıyoruz. Koşullarının iyileştirilmesini istiyoruz. Müteahhit şirketlerin elinden ne zaman kurtulacağız” diye sordu. Sinirlenen Akdağ, Mehmetoğlu’na “Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz, daha ne yapalım? Müteahhit şirketlerin yanında çalışmaya devam edeceksin” diye çıkıştı. Ulusların Kendi Kaderini Tayini mi? Yok bir çözümü diyor, Kürt meselesinin. Yılların kültür ve bilim insanı, konulara güncel siyaset açısından yaklaşmıyor, kılavuzu daha geniş zaman dilimli bir bakış. Bölsen bölünmez, atsan atılmaz... Orada kendi başlarına bıraksan, tek başlarına yapabilecekleri bir şey yok. Olsa olsa ancak ABD’nin bir üssü olur Kürdistan. Washington için ballı börek mi: Ne Türk’ün yüzü ne Arap’ın şekeri... Yemekte sohbet ediyoruz, Kürt Meselesi üzerine serbest tartışma... Bugünkü durum, ABD’nin de uzun erimli politikasının bir sonucu. Büyükelçileri, “günde bir milyon dolarlık bilgi veriyoruz, yüzünüze gözünüze dursun..” dedi ya, 20 yıldır yaptıkları tavşana kaç tazıya tut. Tam bir ikili oyuncu. Her iki taraf için ne ondurma ne öldürme! Önemli olan, problemin uzun dönemde varlığını sürdürmesi! Zamanın ruhu PKK’nin lehine çalışıyor hesabında, bay Washington! Washington şüphesiz ki bir terörist devlet, ülke! Buna şüphe yok, ama tartışan da yok! Zımnen kabul edilmiş bir olgu! Emperyalist, aynı zamanda kaçınılmaz olarak bir terörist olabilir ancak! Bunu en yakın zamanda, en çıplak ve en ahlaksız haliyle, Irak’ın işgali ve 1 milyon insanın öldürülmesinde gördük, son olarak Usame bin Ladin’in evinde basılarak öldürülmesinde! Teröristler birbirlerine ancak böyle davranır! Cinayet, üstelik Beyaz Saray’da emri verenlerce naklen yayında izlendi! Vahşi Batı, dünya egemenliği için Vahşi Batılığını hiçbir zaman yitirmedi! Vahşiliğini şimdi Libya’da uyguluyor! Sözde, “insan hak ve özgürlükleri” için! Hayır tabii ki! “Yandaş bir yönetim” için sadece! Pazar egemenliği ve pazar sömürüsü, Batı kapitalizminin varlığının can damarı; tabii bu çerçevede milyarı aşkın İslam nüfusu üzerinde hegemonyanın sürmesi! Huntington medeniyetler çatışması demişti.. Bunun Türkçesi, Batı’nın İslam ülkeleri üzerinde kesin egemenliğinin her koşulda sürmesi! (Tabii Uzakdoğu da var) Bilgi, orta ve yüksek teknoloji, değerli bilim; çağdaş değerler, çağdaş insanlar ve çağdaş yaratıcılar üretemeyen Müslümanlar, her zaman ezilmeye, geri ülke kalmaya ve sonuçta sadece Bin Ladin’ler üretmeye mahkumdur! Ve tepelerinde her zaman politik Vahşi Batı ile yaşamaya!! Batı vahşiliğinden, ancak, üstünlük araçları ellerinden alınarak, veya aynısını kullanarak, arındırılabilir! (Tıpkı Çin’in yaptığı gibi!) ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Her olayda gaz bombasına sarılan polisin stoku bitince Başbakanlık örtülü ödenekten emniyete 2.3 milyon lira destek verdi. Emniyet Genel Müdürlüğü, 2011’de kullanılacak gaz bombası ve mühimmatı yaptığı ihale sonunda satın aldı. İhaleler yoluyla temin edilen malzemelerin büyük bölümü teslim alınarak 81 ildeki Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü birimlerine dağıtıldı. Üniversite odaklı olaylar ve protestolar, KPSS ve YGS’deki kopya iddiaları nedeniyle yurt genelinde başlayan gerginlik ve toplu eylemler ile Güneydoğu’daki gelişmeler düşünülenin üzerinde müdahaleyi gerektirdi. Neredeyse her müdahalede gaz bombalarını kullanan polis, elindeki stoku erkenden bitirdi. 2010’daki alımlar sonrasında depolarını dolduran emniyetin, seçim sürecini de dikkate alarak harekete geçtiği ve yeni gaz bombaları ile mühimmatı alımı yapmaya karar verdiği öğrenildi. Yeni planlamaların ardından yaklaşık 170 bin gaz bombası, gaz solüsyonu, söndürme aparatı ve tüfek mühimmatının “acele” alınması için örtülü ödenekten yaklaşık 2.3 milyon aktarıldı. Sana kim şaka yaptı? ÖSYM ve kurumun başkanı Ali Demir’i savunmaya devam eden Başbakan Erdoğan Uşak mitinginde CHP lideri Kılıçdaroğlu’na YGS epostasını sordu TAŞKIN ÖZLER 2. talya ve Hollanda Türkiye’yi yüzde 55’le İtalya ve yüzde 53’le Hollanda izliyor. Avrupa’da çalışmak isteyen Türkler’den yüzde 16’sı bunun uzun süreli olmasını, yüzde 12’si ise kısa süreli olmasını tercih ediyor. Çalışmada Türkiye’deki gençlerin sadece yüzde 3’ünün yurtdışı eğitimi aldığı belirtildi. Verilere göre gençlerin yüzde 88’i ise üniversite eğitiminin gerekli olduğunu düşünüyor. Çalışma, AB üyesi ve AB’ye aday ülkeler ile Norveç’te, yaşları 15 ila 35 arasında değişen 30 bin 312 kişiyle görüşülerek gerçekleştirildi. UŞAK Başbakan Tayyip Erdoğan, CHP’ye destek işareti verdiğini öne sürdüğü 9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile CHP’ye Adnan Menderes üzerinden yüklendi. Erdoğan, “87 yaşında, ömrünü Menderes istismarıyla geçiren bir zat, şu anda CHP’ye akıl hocalığı yapıyor. Yav Allah aşkına Menderes’in kemikleri sızlamaz mı” dedi. Partisinin Uşak Cumhuriyet Meydanı’ndaki mitinginde konuşan Erdoğan, Demirel’in CHP’ye yönelik destek sözlerini anımsatarak “Meğer CHP ile bu beyefendi biri sağda, biri solda statükonun bekçiliğini yapıyorlarmış. 27 Mayıs’ta biri müdahaleye sahip çıkarken 28 Şubat’ta bir başkası müdahaleye sahip çıktı. Şimdi 50 yıl sonra, geldiler statükonun bu iki bekçisi nihayet kol kola girdiler. Ey CHP, sen tarihin boyunca bu 87 yaşındaki zatla her konuda karşılıklı atışmadın mı, onu suçlamadın mı? Uşak’tan soruyorum. Bu beyefendinin âşığı kesilen Sayın Deniz Baykal’a soruyorum, bu beyefendinin yol arkadaşı olan Sayın Kılıçdaroğluna soruyorum biri ‘Menderes’ diyerek sağdaki seçmeni , bir diğeri, tüm Alevi kardeşlerimi de istismar etti” dedi. Erdoğan, Uşak’ta yine Kılıçdaroğlu’nu hedef aldı. Erdoğan, Demirel’in CHP’ye destek sözlerini anımsatarak “Meğerse biri sağda biri solda statükonun bekçiliğini yapıyorlarmış” dedi. (Fotoğraf: AA) Yine SSK’yle yüklendi Türker, seçim çalışmaları kapsamında Kırıkkale’ye gitti (AA) Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na hitaben şunları söyledi: “Şimdi kendisine bir soru daha yönelteceğim. Hafta içinde cevap bekleyeceğim. Allah aşkına senin eline ÖSYM ile ilgili o maili kim tutuşturdu? Sana bu şakayı kim yaptı? İçinde ‘Yeğenin’ kelimesi geçen, uyduruk olduğu belli o maili sana kim verdi? Şu anda emniyet güçleri bu işi takip ediyor. O maili atan er geç çıkacak meydana. Sen geçenlerde bir şeyi itiraf etmek zorunda kaldın. ‘Yakınlarımızı almak suç mu?’ Yahu bir başkasının bir tane, iki tane yakını çıksa kıyamet koparıyorsunuz. Sen 50, 60, 70, 80 yakınını akrabai taallukatını yerleştire ceksin, terör suçundan yargılanıp çıkanları yerleştireceksin, ondan sonra da konuşacaksın” CHP’nin “Aile Sigortası” projesine eleştiriler yönelten Erdoğan, “Merkez Bankası’nın kasasında 95 milyar dolar var. Dedim ya Bay Kemal, bu paraya sulandı. Çünkü bunlar boşaltmaya alışmışlar. Şimdi nasıl olsa para orada diye hazır bekliyor, ‘Buradan dağıtırım’ diyor Bay Kemal. Benim milletim sokulduğu delikten bir daha sokulmaz. Geçti artık, geçti” dedi. Erdoğan, 367’den fazla milletvekiliyle parlamentoya girmek için yurttaşlardan destek istedi. Antalya’da 2B vaadi Daha sonra Antalya’ya geçen Erdoğan, Kepez Spor Salonu yanındaki meydanda halka hitap etti. Burada da Kılıçdaroğlu’nu hedef alan Erdoğan, “Aptestimden şüphem yok namazımdan niye şüphem olsun, rahatım” dedi. 2B konusuna da değinen Erdoğan, “2B ile ilgili bir yalan kampanyası sürüyor. Hiç kimsenin malı asla elinden alınmayacak. Söylenen şeyler yalan. Araziyi kim kullanıyorsa arazi ona verilecek” görüşlerini dile getirdi. Türker: Sınavlar kalkacak KIRIKKALE (AA) DSP Genel Başkanı Masum Türker, iktidara geldiklerinde liselere geçiş ve üniversite sınavlarını kaldıracaklarını vaat etti. Seçim çalışmaları kapsamında Kırıkkale’ye seçim otobüsü ile gelen Türker, partisinin Kırıkkale İl Başkanlığı önünde halka hitap etti. YGS ile gündeme gelen iddiaların bir an önce aydınlatılması gerektiğini vurgulayan Türker, “Biz iktidara geldiğimizde çocuklarımızın rahatça üniversite okumasını sağlamak için lise ve üniversite sınavlarını kaldıracağız. Her bireyin okuma hakkını kullanması için tüm kolaylıkları sağlayacağız. Şu sıralar gençler üzerinden siyaset yapılıyor, gençler üzerinden siyaset yapmayın. Gelin birlikte sınav sorunlarını çözelim, çocuklarımızın rahatça üniversite okumasını sağlayalım” diye konuştu. CHP Muğla milletvekili adayı sanatçı Çandar kendisiyle ilgili eleştirilere tepki gösterdi: Kürtler gerçeklerden kopuk! Ulusların kendi kaderini tayin hakkı diyor, Sebahat Tuncel, Kürt meselesini tartışırken! Kürt siyasetinin, düşüncelerini en berrak söyleyen temsilcilerinden... Onu cesur buluyorum! Ulusların kendi kaderini tayin hakkı, denince, komik buluyorum! Bu eskiden var olan bir şeydi, kurtuluş savaşları zamanında! Şimdi ancak, ‘ulusların kaderinin emperyalist müdahale ve politikalarınca tayin edilmesi’nden bahsedebiliriz! Emperyalist yararına! Artık böyle bir zamandayız! Irak’ın, Suriye’nin, Libya’nın kaç parçaya bölüneceğini, bölünmesi gerektiğini; ülkelerdeki hangi dini ve etnik farklılıkların ulus devlet kurmaları gerektiğini tayin eden, sadece emperyalistlerdir! Tuncel, diyelim ki iyi niyetli, başka dünyada yaşıyor! Diyor ki yaklaşık, çağımızda ulus devletler rollerini yitiriyor, Türkiye’nin temel sorunu da bir ulus devlet olmakta direnmesinde... Bu tamamen emperyalist ve yardakçılarının dayattığı, baskı ve denetim altında tuttukları “ulus devletleri”i çözmeye yönelik fikrisiyasi propagandasıdır! Bir de Türkiye’den başka bir devlet daha yaratma projesinin takipçilerinin söylemi! İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana ulus devletlerin sayısının beşer onar artarak 192’ye yükseldiği ve BM’nin de bir ulus devletler topluluğu olduğu, en anımsanmayan olgu! ABD’den daha çok “en ulus devlet” olan kim var? “Ulus devlet”in, yanlış anlaşılmasın, bir etnik kimliğe (Türklüğe!) dayalı olması gerekmiyor! (ABD hangi etnik kimliğin yönetiminde?!) Türkiye Cumhuriyeti, sınırları içinde yaşayan herkesin “ulus devleti”dir... Türklerin de Kürtlerin de ve bütün diğer dinlerden ve etnisiteden yurttaşların da!.. Burada sorun, devleti yöneten iktidarların, hükümetlerin bu gerçeği pratikte uygulamamasıdır! Kültür ve dillere özgürlük tanımamasıdır! Sorunun temelinde, yönetici siyasetin demokratik olmaması gereği yatıyor! Oysa, bırakın demokratikleşmeyi, AKP iktidarı, Türkiye’yi daha koyu bir otoriter rejime götürdü! Bakın, bütün Türkiye sanki olağanüstü hal uygulamasında! Sosyalistlere baskın ve gözaltı, değişmeyen gerçeği ülkenin! Kürtlere de yandaş olmayan Türklere de! Türkiye en karanlık dönemine giriyor!... (Yarın..) O kadar dansöze bir çalgıcı lazım DTÜ nşaat mezunu olduğunu da ifade eden Çandar, “Sanatçıyım deyince prim olmuyor da ODTÜ nşaat mezunuyum deyince mi prim oluyor? nşaat mühendisinin siyasetle ilgilenme hakkı var da sanatçının yok mu? Benimle aynı siyasal görüşü paylaşmayan partilerin içerisinde de inandığım herkesle bir şeyler yaparım. Meclis yan gelip yatma yeri değildir” dedi. Gözünün sahnelerde olduğunu da vurgulayan Çandar, “Meclis’teki Tolga Çandar sahnedeki gibi olacak. Çalışacağım. Kimseyi hayal kırıklığına uğratmayacağım” dedi. O KIVANÇ EL ANKARA CHP Muğla milletvekili adayı sanatçı Tolga Çandar, AKP’lilerin “Muğla’yı çalgıcıya mı emanet edeceksiniz” şeklinde propaganda yaptığını belirterek “Bu yaklaşımla gelenlere o kadar dansözün arasına bir çalgıcı lazım yanıtını veriyorum. Halktan kopuk bir işadamı girdi mi olumlu oluyor da halkın içindeki bir sokak çalgıcısı girince neden olmuyor?” diye konuştu. Çandar, kendisinin 30 yıldır siyasetin içinde olduğunu belirterek kamuoyunda siyasete yeni giriyormuş gibi bir hava yaratıldığını söyledi. Avrupa’daki sosyalist sanatçılar grubuna üye olduğunu da ifade eden Çandar, “Meclis’te Sebahat (Akkiraz) Hanım ile Türkiye’nin bir kültür sanat politikasının oluşmasına katkıda bulunmamız gerekiyor. Türkiye’de son yıllarda hiçbir iktidarın döneminde kültür sanat politikasının oluşmasına gayret gösterilmemiş” dedi. Sanattan uzak kalmayacağını vurgulayan Tolga Çandar, “Mahsuni sahneye çıktığı zaman halkının çilesini, talebini anlatıyor... Bizim için bağlama, halkın yıllardır iletişim aracıdır. Türk halk müziğinin niteliği o zaten. Ben sanatı asla bırakamam, gerektiğinde alıp sazımı çıkacağım türkülerimizi de söyleyeceğim, o bizim muhalefet aracımız, kimliğimiz o bizim, iletişim aracıdır o” dedi. oktorlar Meclis’te ameliyat mı yapıyor?’ Meclis çalışmaları ile sahnenin başka bir şey olduğunu vurgulayan Çandar, şöyle devam etti: “Meclis çalışmaları başka şey, sahne başka şey. Meclis’te bağlama çalmayacağız ama Meclis dışında biz siyaseti sokakta yapmayacak mıyız? Biz sokak çalgıcısıyız. Diyorlar ki Sebahat Hanım da geliyor Çandar da, Meclis çok şenlikli olacak deniliyor. Biz Meclis’te saz çalıp göbek mi attıracağız millete? Doktorlar geldiğinde Meclis kürsüsünde ameliyat yapıyor mu?” ‘D Ataması yapılan mağdur oldu ANKARA (AA) Türk EnerjiSen tarafından hazırlanan rapora göre, özelleştirilen KİT’lerden başka kurumlara “araştırmacı” kadrosuyla atananlar gelir kaybı yaşadı. Bir mühendis şube müdürünün maaşının 760 lira, idari şube müdürünün ise 631 lira düştüğüne dikkat çekilen raporda, daire başkanlarının maaşlarının yarısına, genel müdür yardımcılarının ise üçte birine çalışmak zorunda kaldıkları ifade edildi. Raporda, söz konusu atamaların emeklilikte de çalışanları mağdur ettiği kaydedildi. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle