Katalog

16 MAYIS 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA ekonomi@cumhuriyet.com.tr EKONOMİ 15 IMF Başkanı StraussKahn, otel görevlisi kadına cinsel tacizde bulunduğu gerekçesiyle gözaltına alındı Başkana seks gözaltısı New York’ta gözaltına alınan ‘büyük ayartıcı’ lakaplı IMF Başkanı’nın Fransa’da cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aday olması bekleniyordu. ELÇ N POYRAZLAR WASHINGTON ABD’nin New York kentinde bir otel görevlisine tecavüz girişiminde bulunduğu ileri sürülen Uluslararası Para Fonu (IMF) Başkanı Dominique StraussKahn gözaltına alındı. IMF Başkanı StraussKahn, ABD’nin New York kentindeki JFK Havaalanı’ndan Paris’e uçmasına 10 dakika kala polis tarafından uçaktan indirilerek gözaltına alındı. Savcılık, StraussKahn’a, “cinsel suç eylemi, tecavüz girişimi ve yasadışı biçimde alıkoyma” suçlamalarını yöneltti. IMF Başkanı’nın cinsel saldırısına uğradığını söyleyen 32 yaşındaki otel görevlisinin, polise verdiği ifadede, StraussKahn’ın süitine saat 13.00 civarında girdiğinde, StraussKahn’ın kendisine saldırdığını söylediği kaydedildi. Saldırıdan kurtulmayı başararak otel personeline olayları anlatmasının ardından, otel görevlilerinin bildirimi üzerine polisin harekete geçtiğini belirten New York Polis Teşkilatı Sözcüsü Paul Browne, odadaki araştırmada StraussKahn’ın cep telefonunu bırakarak ‘aceleyle çıktığının’ görüldüğünü açıkladı. IMF başkanlığına 2007’nin Kasım ayında getirilen StraussKahn, daha önce de bir ilişki nedeniyle gündeme gelmişti. Hakkında 2008’de, IMF’de çalışan Macar kökenli evli kadın Piroska Nagy ile girdiği gönül ilişkisi yüzünden soruşturma açılmış ve IMF Başkanı, bu olaydan ötürü eşi dahil herkesten özür dilemişti. Ancak StraussKahn bu olaydan ötürü görevinden alınmamıştı. 62 yaşındaki StraussKahn, televizyon muhabiri Anne Sinclair ile evli. Yanlış Yolda Yarışmak! Seçimlere çok az bir süre kala siyaset yanlış yolda yapılan bir yarışa dönüşüyor. Trafikte ters yola girilmesi gibi, siyasetin direksiyonunda bulunanlar da seçim yarışını çıkmaz sokağa sokuyor. Önce Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın şu sözlerine bakalım: “Ölüm bizim için bir bitiş değil, ölüm bizim için bir yok oluş değil, ölüm bizim için yeni bir hayatın başlangıcıdır. Onun için de bugüne kadar hiçbir şeyden korkmadık, korkmayacağız, hiçbir tehdide boyun eğmedik, bundan sonra da eğmeyeceğiz. ‘Ölüm en büyük nasihattir’...” (7 Mayıs Düzce, 10 Mayıs Afyonkarahisar konuşması.) Kefenle, beyaz gömlekle desteklenen Başbakan’ın bu sözleri, özünde, ölüme övgü olarak özetlenebilir. Birincisi, anımsatmakta yarar var. Ölüme övgü ya da Latin dillerindeki yaygın kullanımıyla “viva la muerte!” İspanya İç Savaşı sırasında falanjistlerin, yani İspanyol faşistlerinin sloganıdır. Gerçekte ölüme övgü, tarih boyunca, çoğu aşırı dinci kesimler olmak üzere dünya ile ahreti özdeşleştirmeye çalışanların ortak görüşüdür. Gençleri, ülkelerinin savunması dışında herhangi bir nedenle ölüme gönderen tüm düşünce ve yönetim sistemleri, bu görüşten beslenir. İnsanların bu görüşe gelmeleri için, eğitim dahil, her türlü uyutma yöntemi denenir. Ölüme uçarak gidenler için, bu dünyada hak arama anlamsızlaşır; elbette başkaları tarafından sömürülme de doğallaşır. Birileri de dünya malını yağmalamayı çok daha ileri noktalara taşır. Başbakan, ölüme övgü düzerken kuşkusuz ne dediğinin bilincindedir! İkincisi, bu anlayış, diğer çok büyük sorunlu özellikleri bir yana, tanımı gereği, demokrasinin temel değerleri olan özgürlük ve eşitlik kavramlarıyla hiçbir biçimde bağdaşmaz. İnsan yaşamını sıfırlayan bir anlayıştan çağdaş demokrasinin değerleri yer bulabilir mi? Üçüncüsü, ölüme övgü söylemi, seçimlere giderken bile, siyaseti bu dünyadan, iç ve dış sorunlardan, bunların tartışılmasından koparmakta ve öbür dünya eksenine yerleştirmiş bulunmaktadır. Ancak yukarıdaki sözlerde, bir taraftan ölüm yüceltilirken, diğer taraftan da çok çelişik bir tutumla, seçim kazanmak amacıyla bir anlamda ölümden medet umulmaktadır. Yoksa seçim mitinglerinde binlerce kişiye bu sözler neden söylensin? Dördüncüsü ve çok daha olumsuzu, Başbakan’ın ana muhalefet partisi CHP’yi aynı düzleme çekme girişimidir. Süreç, CHP’nin, değişim adı altında, kimi çok üst düzey yöneticilerinin ve yine kimi milletvekili adaylarının İslam dini ve Allah konusunda AKP ile yarışa girme ve giderek bu yarışta AKP’yi geride bırakma girişimlerinin de katkısıyla, devam etmektedir. O kadar ki, bu yönetici ve adaylar, CHP’lilere cemaat ve tarikatlar karşısında nasıl davranılacağını da anlatıyor! Gelinen noktada, değişik örnekleriyle her gün görüldüğü gibi, CHP yöneticilerinin veya adaylarının İslam dinini ne kadar bildiği Başbakan ve AKP’nin diğer sözcüleri tarafından sürekli biçimde sorgulanabilmektedir. İslamcı kadrolaşma uygulamasıyla devlet yönetimini iyice felç etmiş; üniversite giriş sınavlarını da yapamayacak duruma getirmiş ve yargıyı siyasete bağımlı kılacak biçimde yapılandırmış bulunan AKP, CHP’yi sınava çekmekte; bu partiye dinsel bilgiler testi uygulama cesaretini kendinde bulabilmektedir! İlerlenen yolda Türkiye, dinin siyasete alet edilmesi dönemecini çoktan geçti, siyasetin iyice dinselleştiği bir viraja giriyor. CHP, sonu ölüme övgüye uzanan bu sınavı geçebilir ya da sokulduğu bu ters yoldaki seçim yarışında başarılı olabilir mi? Dileriz olur! Unutulmamalıdır ki Nâzım Hikmet’in Yaşamak Güzel Şey Be Kardeşim özdeyişi de bu topraklarda yeşeren bir çiçektir. Bu bağlamda siyaseti dinselleştirme yarışına girenlere önemli bir anımsatma daha yapalım. Cumhuriyet’in ve CHP’nin kurucusu Mustafa Kemal, Avrupa’da faşizmin yeni yeni biçimlenmekte olduğu günlerde, 30 Ağustos 1925’te Kastamonu’da, “Ölülerden medet ummak medeni bir cemiyet için lekedir” diyor ve ülkenin doğru yolunu aklın özgürleşmesinin önündeki engelleri kaldıracak olan bilimsellik, çağdaşlık ve uygarlık taşlarıyla döşemeye uğraşıyordu. Umarız, siyasette ters yola girenler, bir an önce ne yaptıklarının farkına varırlar! IMF bütünüyle çalışıyor IMF Dışilişkiler Direktörü Caroline Atkinson yaptığı yazılı açıklamada StraussKahn’ın New York’ta gözaltına alındığını ancak IMF’nin bu konuda yorumu olmadığını söyledi. Soruşturmanın StraussKahn’ın özel avukatı ve yerel kurumlara devredildiğini ifade eden Atkinson “IMF bütünüyle çalışır durumda” dedi. ‘Maliye politikası desteği şart’ Tüm krediler azalıyor Virma Sökmen, kredi büyümesinin sınırlandırılmasının kredi türlerini olumsuz etkilediğini belirterek “Tüm kredilerde bir azalma var. Bu nedenle kredilerin büyümesi ayrıştırılmalı” diye konuştu. lık maliyetlerini arttırdığı için bankaların fonlama maliyetlerinin yükseldiğini vurgulayan Sökmen, “Önlemlerin etkisi henüz tam olarak görülmedi. İleriki dönemde bunu daha fazla hissedeceğiz. Cari açığın kontrol altına alınması şart. Ancak bunu sadece bankalar üzerinden başaramazsınız. Tüketime yönelik daha direkt önlemlerin alınması gerek” diye konuştu. Sökmen, Çin ile ticareti geliştirmek amacıyla martta başlattıkları Yuan biriminden ödeme işlemlerine ilginin büyük olduğunu; elektronik, ara mamulyan mamul, makinenin yanı sıra hiç ummadıkları sektörlerden talep geldiğini söyledi. Yuan ile ticaretin yüzde 57 gibi avantaj sağladığına dikkat çeken Sökmen, “ABD Doları cinsinden fiyat verildiğinde primli fiyat veriliyor. Çünkü yerli üretici dolarla bir risk alıyor, bunu fiyatlarına yansıtıyor. Firmalara ‘Yuana karşı uyanık olun. Kontratları yenilerken dikkat edin’ diyoruz” dedi. 2015’te ÇinTürkiye arasındaki ticaretin 50 milyar dolar hacme ulaşmasının beklendiğini ifade eden Sökmen, en fazla 12 yıl içinde ciddi bir dönüşüm yaratacaklarını ve bununla dış ticaretten aldıkları yüzde 4.6’lık payı arttıracaklarını dile getirdi. ‘AB’ye girmek kaderimiz’ Ekonomi Sevrisi Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, Türkiye’nin AB üyeliğinin kaçınılmaz olduğunu söyledi. Sabancı, Avusturya gazetesi Die Presse’ye yaptığı açıklamada “Demokratikleşme ve insan hakları noktasında bu süreç önemli ama AB’ye demokrasi ve rol model olması açısından halen inanıyoruz. Her ülkenin kısa vadeli iç politikaları olduğunu kabul etmemiz gerekir. Demokrasilerde sabır gerekir ve iyimser olmak da hepimizin görevidir” dedi. PEL N ÜNKER ANKARA (AA) Finansbank Özel Bankacılık Genel Müdür HSBC Türkiye Yardımcısı Tunç Erdal, Merkez Kurumsal ve İşletBankası tedbirlerinin cari açığın me Bankacılığınkontrol altına alınması açısından bir dan Sorumlu Geyerde şart olduğunu kabul ettiklerini nel Müdür Yarbelirterek “Ancak bu programın dımcısı Virma başarılı olması için maliye Sökmen, kredi politikaları tarafından, bütçe büyümesinin tarafından daha fazla destek yüzde 25 ile sıgelmesi gerekir. Tek başına kredi nırlandırılmasının büyümesinin sınırlandırılmasıyla ihracata katkı yahedefe ulaşılmakta vakit pacak ve cari açığı kaybedilebilir” dedi. Erdal, kapatacak kredi türbankacılık sektöründe işin lerini olumsuz etkilikiditesi, fonlanması, büyümesi lediğini söyledi. açısından herhangi bir sıkıntı Sökmen “Tüm kreolmadığını, bankaların dilerde bir azalma söz sermaye yeterliliğinin hâlâ konusu. Ancak bazı kreBDDK limitinin di türleri, örneğin ihracat üzerinde olduğunu kredileri gibi cari açığı kasöyledi. patıcı etki yapıyor. Bu nedenle kredilerin büyümesi ayrıştırılmalı” dedi. Merkez Bankası kararlarının aracı ‘Yuana uyanık olun’ T. C. BAŞBAKANLIK TOK TOPLU KONUT DARES BAŞKANLIĞI Yunanistan’ın malı Troyka’ya çeyiz oluyor Ekonomi Sevrisi Avrupa Birliği, Avrupa Merkez Bankası ve Uluslararası Para Fonu ‘Troykası’nın, Yunanistan’a mali yardımın sürmesi ve yeni yardım paketinin hazırlanması için önkoşul olarak talep ettiği özelleştirmelerin, Yunanistan’ın müdahale hakkı ve yetkisinin olmayacağı yeni oluşturulacak bağımsız bir kurum tarafından yapılmasını istediği açıklandı... Haftalık To Vima gazetesi, ‘Devletin mal varlığı ‘Troyka’ya çeyiz oluyoruzlaşma için 5. taksit aracığıyla dayanılmaz baskı’ haberinde, ‘Troyka’nın, 50 milyar Avro’luk özelleştirmeyi gerçekleştirmek için bağımsız bir kurum oluşturma planıyla, Yunanistan’ın milli egemenliğini kısıtlamayı amaçladığını yazdı. Elefterotipia gazetesi de ‘Troyka tabancayı çıkarıyor’ başlığını kullandığı haberinde, önlemlerin uygulanması konusunda Atina’ya dayanılmaz baskı uygulayan alacaklıların tavırlarını sertleştirerek ülkenin iç politikasına da müdahale ettiğini yazdı. KİRA ÖDEMEK YERİNE, KENDİ EVİNİZİN TAKSİTLERİNİ ÖDEYİN! ANTALYA MERKEZ SÜTÇÜLER (18) KONUT En Düşük Konut Fiyatı En Yüksek Konut Fiyatı 71.947,TL. 84.712,TL. %10, %15, %25 peşinat ve 96,108,120,180 ay vade 360,TL.’den başlayan aylık taksitlerle; BURSA HAMİTLER 1. ETAP (23) KONUT En Düşük Konut Fiyatı En Yüksek Konut Fiyatı 154.821,TL. 233.778,TL. 10.000,TL. %15 peşinat ve 240 ay vade 548,TL.’den başlayan aylık taksitlerle, KAYSERİ MELİKGAZİ 5. BÖLGE (6) KONUT En Düşük Konut Fiyatı En Yüksek Konut Fiyatı 96.088,TL. 123.963,TL. %10, %15, %25 peşinat ve 96,108,120,180 ay vade 480,TL.’den başlayan aylık taksitlerle, ORDU MERKEZ (14) KONUT En düşük Konut Fiyatı En Yüksek Konut Fiyatı 101.869,TL. 123.366,TL. % 10 peşinat ve 180,240 ay vade 399,TL.’den başlayan aylık taksitlerle, TOPLAM 61 ADET KONUT SATIŞA SUNULUYOR ÖN ŞARTSIZ, KURASIZ, BAŞVURU ÖNCELİĞİNE GÖRE KONUT ALMA VE SEÇME OLANAĞI 31/05/2011 30/06/2011 tarihleri arasında Bursa, Kayseri, Ordu için : T.C. Ziraat Bankası A.Ş. Antalya için: T. Halk Bankası A.Ş. Tüm Şubelerine başvuru yapmanız yeterlidir. Detaylı Bilgi İçin: www.toki.gov.tr’yi ziyaret edebilirsiniz. İrtibat Telefonu: 0 (312) 565 20 65 Not: Proje, konut büyüklükleri ve mahal listelerinde bir çelişki olduğu takdirde, uygulama projesi ve sözleşmedeki bilgiler esastır. ‘Kapımız işadamına 24 saat açık’ Ekonomi Sevrisi Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ekonomik ve sosyal kalkınmanın çok önemli olduğunu belirterek “Kentimizin kapısı 24 saat işadamlarımıza açıktır. Yüreğimizin kapısı da 25 saat açıktır” dedi. Baydemir, Çanakkale Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı O. Niyazi Önen ve beraberindeki 50 kişilik iş dünyası heyetini makamında ağırladı. Baydemir, “Bundan 80 yıl önce bu ülkenin yaşayanları aynı ideal uğruna omuz omuza büyük bir mücadele verdiler. 80 yıl sonra o mücadeleyi veren insanların torunları birbirine kurşun sıkar hale geldiler. Tekrar yürek birliği, tekrar ortak idealler ve ortak payda etrafında aydınlık geleceği kurmak için çaba sarf etmek hepimizin görevi” diye konuştu. Ziyarette Önen, Baydemir’e plaket verdi. (Basın: 32961) C MY B C MY B