19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
16 MAYIS 2011 PAZARTES CUMHUR YET SAYFA HABERLER 11 Herkesi kapsayacak bir anayasa LEYLA TAVŞANOĞLU Prof. Dr. Erdem, ‘Yeni anayasada vatandaşlık kimliği herkesi kucaklayan bir biçimde ortaya konulabilirse bu ayrışmanın önüne geçilebilir’ diyor Hava şehitleri Edirnekapı’da anıldı İstanbul Haber Merkezi Hava şehitleri, Edirnekapı Şehitliği’nde düzenlenen törenle anıldı. “15 Mayıs Hava Şehitlerini Anma Günü” nedeniyle Edirnekapı Sakızağacı Hava Şehitliği’nde düzenlenen törende, Türkiye Havayolu Pilotları Derneği Başkanı Muzaffer Özacar’ın yaptığı konuşmadan sonra Harp Akademileri Komutanı Orgeneral Bilgin Balanlı da şehitlik defterini imzaladı. 15. Füze Üs Komutanı Tuğgeneral Cihangir Kadakal, Hava Harp Okulu Komutanı Tümgeneral İsmail Taş ve Hava Harp Akademileri Komutanı Tümgeneral Bülent Kocababuç ile şehitlikleri gezen Orgeneral Balanlı, şehitler için dua etti. Şehit ailelerine karanfiller veren komutanlar, bir isteklerinin olup olmadığını sordu. Prof. Dr. Bahadır Erdem İÜ Hukuk Fakültesi Devletler Özel Hukuku Anabilim Dalı Öğretim Üyesi. “Türk Vatandaşlık Hukuku” isimli kitabıyla aynı anabilim dalı kadrosuna 2009 yılında atandı. Prof. Dr. Bahadır Erdem’le vatandaşlık hukukunu enine boyuna konuşuyoruz. Siz “Türk Vatandaşlık Hukuku” isimli bir kitap yazdınız. Bunu yazma gereğini neden duydunuz? BAHADIR ERDEM Özellikle son on beş yirmi yıldır Türk toplumunda çok ciddi bir ayrışma ve kopuş olduğunu düşünüyorum. Bu kopuşun Türk toplumu için gerçek bir tehlike olduğunu görüyorum. Karpuz gibi ikiye bölündük. Peki, bu karpuz gibi ikiye bölünmenin nedenleri nedir? Bir kere Osmanlı İmparatorluğu döneminden gelen dinsel ve etnik farklılıklar var. Aynı zamanda mezhep farklılıkları da bir gerçek. Bunların hepsi aslında Türk toplumunun çok büyük bir zenginliği. Tüm toplum katmanları olarak bu zenginliğimizi bir gerçeğimiz olarak kabul edebilirsek, bütün bu farklılıkları ve zenginlikleri aynı potada eritebilirsek Türkiye bu ayrışmadan kendini belki kurtarabilir. Türk toplumunda kendi fikirleri dışında fikirleri sa eğitim haklarının ellerinden alındığını söylüyorlar. vunanlara karşı saygı ve kabul yok. Burada herkes kendi açısından haklı görüToplum her katmanında kendisi gibi düşünme nüyor. O zaman kim haksız diyeceğiz? yeni, inanmayanı, yaşamayanı fazla onaylamıBelki de ortada haksız, suçlu yok. Bunlar Türyor. kiye’nin gerçeği. Yirminci yüzyılın en akıllı, dâ Bunun sosyolojik ya da psikolojik bir izahı hi insanı tarafından yanındaki beş on kişiyle kurolmamalı mı? duğu Cumhuriyetin özü, niteliği halk bakımından Bunun sosyolojik ve psikolojik izahını yapmak aslında bu. çok kolay değil. 1923’te Cumhuriyet kurulduğunAB’ye tam üyelik iddiasında olan, dünyanın 17. da toplum aynı toplumdu. Birden uzaydan gelme büyük ekonomisi olduğunu beyan eden iktidarıyla di. Misakı Milli sınırları içinde kalan toplumun bir muhalefetiyle bir devlet, toplumu için ortaya çok uzantısıydı. gerçekçi çözümler koymak zorundadır. Mutlaka O zamana kadar uzlaşma içinde bir arada yaşa genel seçimler sonrasında gündeme gelecektir. yabilen bir büyük toplum yıllar geçtikçe birbirine Mutlaka toplumsal mutabakatla, her kesimin, her tahammül edemez düşüncedeki, her eğilihale geldi. Bugün mindeki aydınların, sitoplumun her keyasilerin, taşın altına elTüm toplum katmanları olarak simi kendisine bülerini sokarak anayasa bu zenginliğimizi bir gerçeğimiz yük bir haksızlık değişikliği yapma becerisi yapıldığını düşügöstermeleri halinde ve o olarak kabul edebilirsek, bütün bu nüyor. Kendilerini anayasada vatandaşlık farklılıkları ve zenginlikleri aynı laik olarak tanımkimliği herkesi kucaklapotada eritebilirsek Türkiye bu layanlarla daha yan bir biçimde ortaya muhafazakâr kekonulabilirse belki bu ayayrışmadan kendini belki sim; Alevi, Kürt , kurtarabilir. Türk toplumunda kendi rışmanın önüne geçileErmeni, Yahudi, bilir diye düşünüyorum. fikirleri dışında fikirleri savunanlara Rum vatandaşlaBenim öğrendiğim çok rımız bir şekilde karşı saygı ve kabul yok. önemli bir şey var. Huayrı ayrı kendini kukta şekil esasın yarısıötelenmiş, kendine dır. haksızlık yapılmış gibi görüyor. Peki, hukukta şekil nedir? Azınlık da, toplumun çoğunluğu da kendini Anayasada siz insanlara demokratik haklarını sağtehlike içinde görüyor. Milliyetçi kesim, altında ne layan hükümleri koydunuz diye toplum bir anda çok olduğu belli olmayan ve “demokratik açılım” ola mutlu olmaz. Her şey bir anda değişmez. Ama siz rak tanımlanan öneri ortaya atıldığında sesleri devlet olarak iradenizi ortaya koymuş olursunuz. ayyuka çıktı. Bu şekilde Türk devletinin büyük teh Her kesime eşit mesafede demokratik hakları yerlike içinde olacağını ve ülkenin bölüneceğini, bu leştirirseniz o zaman o şekli yerine getirmiş oluramaçla planlı programlı hareket edildiğini söylü sunuz. yorlar. Onun ötesindeki esas, uygulama zaman içinde geAleviler kendilerini son derece haksızlığa uğra lir. Siz devlet olarak bu iradeyi ortaya koyamazsanız mış hissediyorlar. Öte yandan kendilerinin, yaşam o zaman da bugünkü gibi devam ederiz. Yürürbiçimlerinin en çok tehlikede olduğunu hisseden lükteki kanunların da demokratik bir biçimde demodern yaşam tarzına sahip, laikliği benimsemiş, ğişmesi gerekiyor. 12 Eylül yasaları, o zamandan kendini Atatürkçülük kimliğiyle tanımlayan büyük kalma antidemokratik uygulamalar değişmediği sütoplum kesimi göz ardı edilemez. Türbanlı kesim rece Türk toplumunun her zaman başı ağrıyacak. Ömer Çelik rahatsızlandı ADANA (Cumhuriyet) Ceyhan’da partisince düzenlenen mitingde konuşan AKP Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Adana’ya dönüş yolunda rahatsızlandı. Akşam saatlerinde Adana’da seçim bürosu açılışı yapacak olan Ömer Çelik’e ilk müdahaleyi yanında bulunan Adana Milletvekili Dr. Necdet Ünüvar yaptı. Daha sonra Seyhan Uygulama Merkezi’ne götürülen Çelik’e burada müdahale edildi. AKP Adana İl Başkanı Mustafa Kebude, Ömer Çelik’in seçim çalışmalarından dolayı yorgun düştüğünü, gereken tedavinin yapıldığını ve durumunun iyi olduğunu açıkladı. ‘BAHANE ED L YOR’ Hep 12 Eylül Anayasası diye eleştiriyoruz. Ama zaman içinde bu anayasa değiştirile değiştirile yamalı bohça haline geldi. İlk büyük değişiklik 1995’te yapıldı. Ardından 2001, 2004 değişiklikleri var. Şu anda elimizdeki mevcut anayasanın hükümlerini bile doğru dürüst yorumlayamadığımız için vahim durumlarla karşılaşmıyor muyuz? Karşılaşıyoruz. Ortaya çıkan garabetin nedeni Ankara’da çeşitli devlet kurumlarının, yargı organlarının, hükümetin aldığı bazı kararlar. Bu kararlar insan haklarına ve demokrasiye biraz uygun yorumlanabilse işler böylesine arapsaçına dönmez. Ama bunu yapacak yorumcu, irade lazım. Sizin de dediğiniz gibi niyetiniz varsa şu an var olan sistemde de bir şeyler yapabilirsiniz. Anayasayı toptan değiştirelim; herkes elini taşın altına koysun. Ama siz onu yine insan haklarına aykırı olarak yorumlamak isterseniz, yine iktidarla muhalefet, kurumlar birbirleriyle güç savaşı içine girerlerse iş şirazesinden çıkar. Ama altını çizerek söylüyorum. Bizim bu anayasal vatandaşlık kimliğini herkesi kucaklayacak biçimde koymamız gerekiyor. Anayasanın 66. maddesi şöyle diyor: “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olanlar Türk’tür.” Bu Türk’lük hukuki bir bağdır. Hiçbir zaman ırkı, dini, dili, mezhebi temsil etmez. Sadece vatandaşla devlet arasındaki vatandaşlık bağını ifade eder. Peki, burada kimilerinin sorun ettiği ne? Türk’tür lafı bir yerde bir ırkı da temsil ediyor. Yanına hemen Laz, Çerkez, Kürt, Ermeni gibi benzer kelimeleri koyabiliyorsunuz. Bu da önemli değil. Önemli olan toplumda büyük bir kesimin bundan rahatsızlık duyması. Bunu da bahane olarak kullanıyor. İyi de bu bahane olabilir mi? Siz üniter yapıyı bozmak niyetindeyseniz o zaman bahanedir. Ama demokratik ve insan hakları bakımından haklı istek olabilir. Biri çıkıyor, “Ben Türk vatandaşıyım, ama Kürtüm” ya da “Ben Türk vatandaşıyım, ama Ermeniyim” diyor. Aslında Türklük Türk milleti anlamına geliyor. Atatürk bunu açıkça dile getirmiştir. Dolayısıyla 66. maddenin yeni yapılacak anayasada her kesimi kucaklayacak biçimde düzenlenmesi gerekiyor. Yani Atatürk gibi yapalım; “Türk devletine vatandaşlık bağıyla bağlı olanlar Türk milletini oluşturur” diyelim. Bu kadar basit. ALES tekrarlandı Haber Merkezi İzmir’de ÖSYM’nin hazırladığı “hatalı soru kitapçığı” nedeniyle Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı’na (ALES) giremeyen 278 aday için sınav tekrarlandı. Adaylar, Dokuz Eylül Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde tekrar sınava girdi. Saat 9.30’da başlayan ve 180 dakika süren sınavın yapıldığı yerleşkeye gazetecilerin girişine izin verilmedi. ‘En güzel lale’ ödülü İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nce düzenlenen “Uluslararası İstanbul Lale Festivali” kapsamında gerçekleştirilen “En Güzel 50 Lale Fotoğraf Yarışması”nda dereceye girenlere ödülleri verildi. Emirgân Korusu’nda düzenlenen törende Büyükşehir Belediye Başkanvekili Ahmet Selamet’in yaptığı konuşmanın ardından dereceye giren her fotoğraf için 100 TL para ödülü dağıtıldı. Ayrıca, 25 lale fotoğrafı da İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından satın alınmaya değer görüldü. Topbaş’tan seçim yatırımları İstanbul Haber Servisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, İstanbul’da büyükşehir belediyesine ait arazilerde yaşayanların tapularının verilmesi için başlattıkları çalışma kapsamında, dün Kartal Hürriyet Mahallesi’nde tapu dağıttı. Hürriyet Mahallesi’nde düzenlenen tapu dağıtım töreninde konuşan Topbaş, birçok semtin tapu sorunu bulunduğunu ve tapuları vermeyi sürdüreceklerini belirterek bölgede yıkımların da olmayacağını söyledi. Topbaş, bölgeye imar artışı gibi ek imkânlar da vereceklerini ifade etti. Özer Yelçe toprağa veriliyor İstanbul Haber Servisi Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) üyesi, sürekli basın kartı sahibi gazeteci Özer Yelçe’nin (66) cenazesi bugün toprağa verilecek. TGC’den yapılan açıklamaya göre, öğle vakti Karacaahmet Şakirin Camisi’nde kılınacak cenaze namazının ardından Yelçe’nin cenazesi, Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedilecek. İstanbul’da 1945 yılında doğan Yelçe, Milliyet ve Hürriyet gazeteleri, NTV radyosu, BBC, WDR ve Amerika’nın Sesi gibi birçok uluslararası basın ve yayın kuruluşunda Türkiye ve Ortadoğu muhabirliği yaptı. Çeşitli kuruluşlarda iletişim direktörlüğü görevi üstlenen Yelçe, 20082010 yılları arasında da Basın Konseyi Genel Sekreterliği görevinde bulundu. MAYIN PATLAMASI SONUCU YAŞAMINI Y T REN ÇALI TOPRAĞA VER LD Bursa şehidini uğurladı Balbay’a kitaplı destek İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Konak Belediye Başkanı Hakan Tartan, CHP İzmir milletvekili adayı, gazetemiz yazarı Mustafa Balbay’a kitaplarını dağıtarak destek istedi. Balbay’la mesleğe aynı zamanda başladıklarını ve onun 30 yıllık arkadaşı olduğunu dile getiren Tartan, Alsancak Dominik Caddesi’nde Balbay’ın kitaplarını dağıttı. Yurttaşlardan destek istediği Balbay’ın parlamentonun güçlü sesi olacağını söyledi. Tartan, “Mustafa Balbay, ne ile yargılandığını bilmediği bir dava nedeniyle tutuklu ve zor koşullarda hem yaşam, hem mesleki, hem de siyasi mücadelesini Silivri’den sürdürüyor. Ancak yaklaşık 30 gün sonra İzmir milletvekili olarak aramızda olacaktır. Ona bu desteği 30 yıllık meslektaşım ve aynı siyasi partinin çatısı altında görev yapan bir arkadaşı olarak veriyorum. Mustafa Balbay ile İzmirlilerin hasretinin biteceği sayılı günler kaldı” dedi. BURSA (Cumhuriyet) Hakkâri’nin Çukurca ilçesine bağlı Üzümlü köyü dağlık arazi kesiminde yürütülen aramatarama faaliyetlerinde mayın patlaması sonucu şehit olan Jandarma Er Coşkun Çalı düzenlenen törenin ardından toprağa verildi. Şehidin cenazesi, Bursa Asker Hastanesi’nden alınarak öğle saatlerinde Ulucami’ye getirildi. Jandarma erin cenazesinin avluya taşınması sırasında ailesi ve yakınları sinir krizleri geçirdi. Halil Çalı, şehit ağabeyinin çerçeveli fotoğrafını saatlerce elinden bırakmazken baba Hasan ve anne Aysel Çalı, güçlükle ayakta durabildi. Şehidin dayısı Ali Yakışıklı, “Kimse siyaset yapmasın, benim yeğenim şehit oldu” dedi. Jandarma Er Çalı’nın cenazesi, kılınan namazın ardından merkez Nilüfer ilçesine bağlı Yolçatı köyündeki evine götürüldü. Cena Alışveriş merkezinde dehşet Dış Haberler Servisi İspanya’nın tatil merkezi Tenerife Adası’nda bir alışveriş merkezine giren akli dengesi bozuk adam, İngiliz turist kadının kafasını herkesin ortasında palayla kesti. Olay, önceki gün öğle saatlerinde İspanya’nın Tenerife Adası’nda yaşandı. Bulgar asıllı olduğu söylenen Deyan Valentinov, gittiği alışveriş merkezinde 62 yaşındaki ismi açıklanmayan İngiliz kadını mağazada bulduğu bir palayla defalarca bıçakladı. Daha sonra herkesin gözü önünde turist kadının kafasını kesen Valentinov, kesik başı yanına alarak alışveriş merkezinden çıktı. Çevrede bulunanlarca polis gelene kadar kaçması engellenen zanlı gözaltına alındı. Saldırganın akli dengesinin bozuk olduğunu öğrenildi. ze törenine, İçişleri Bakanı Osman Güneş, Vali Şahabettin Harput, Garnizon Komutanı Tuğgeneral Zeki Es, İl Emniyet Müdürü Halil Yılmaz, siyasi partilerin temsilcileri, milletvekilleri ve adaylarıyla çok sayıda vatandaş katıldı. C MY B C MY B
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle